#hamileyim

[mert666670]

27'lik Hamile Komşumu Amdan Götten Siktim!

Slm. İsmim Hayri. 40 yaşında evli bir erkeğim. Şimdi 27 yaşında olan komşumuz Elif, iki yıl önce binamıza gelin geldi, ama tam geldi. Kadın hani çıplak gezse insanlar daha az tahrik olur. Herzaman dolgun göğüslerini açıkta bıraan tişörtler, altına da mini etek veya şort giyerdi. Kumral güzeli, yeşil gözlü, güzel vücudu, yuvarlak iri kalçaları, sütün gibi bacakları olan bir kadın. Tutucu bir semtte oturduğumuzdan, mahallenin kadınları Elif'in giyinme tarzı hakkında, "Bunun nasıl kocası var, böyle giyinmesine müsade veriyor? Kızlarımıza kötü örnek oluyor..." demeye başladılar. Ama Elif'in umrunda değildi tabii...

Derken Elif hamile kaldı. Karnı burnunda olmasına rağmen, yine kocaman göbeğini açıkta bırakan tişörtler giymeye, kısa etekler giymeye devam etti. Bize de sürekli gelir, karımla oturmaya. Birgün yine bizde, karımla oturmuş çay içiyorlarken, tesadüfen işten erken geldim eve. Elif'in göbek açıkta, bacaklar açıkta, elimde olmadan gözüm kayıyor, tahrik oluyordum. Karım, "Doğumun yaklaştı, nerde doğum yapacaksın, doğumun nasıl olacak, doktorla konuştun mu?" gibi sorular sordu. Elif, "Konuştum, sezaryanla olacağım." dedi. Karım, "Bir sorun mu var da sezaryan olacaksın? Neden normal doğum yapmıyorsun?" diyordu. Ben de oturdum konuşulanları ilgiyle dinliyordum. Karım, "Siz konuşun, ben bardakları götüreyim, iki dakikada yıkayayım." dedi mutfağa gitti. Elif'e, "Gerçekten sezeryan zor değil mi, neden normal doğum yapmıyorsun?" diye sordum. Elif bacaklarını ayırdı, kısa eteğin altında kilot yoktu, eliyle amını işaret etti, fısıldayarak, "Amım genişlemesin diye... Bir erkek olarak dar am sikmek istemez misin?" dedi ve bacaklarını kapattı. Şok olmuştum, resmen aptallamıştım, biran ne diyeceğimi bilemedim. Karımın gelmediğinden emin olmak için mutfak kapısına baktım ve ben de fısıldayarak, "Tabi isterim! Dar amı kim sikmek istemez ki? Hele o am senin amın olursa!" dedim. Mutfaktan akan musluğun sesi kesilince, Elif parmağıyla dudağına sus işareti yaparak, "Beni ara sonra konuşalım..." dedi.

Karım salona döndüğünde, Elif, "Sohbete doyum olmuyor ama bana müsade, ben artık kalkayım..." dedi ve evine gitti. Elif gittikten sonra karım, "Deli bu kadın, normal doğum yapmıyor, bıçak altına yatacak, anlamıyorum..." diye mırıldandı kendi kendine. Ben de, "Vardır bir bildiği herhalde..." deyip kapattım konuyu. O gece Elif'i siktiğimi hayal ederek iki posta siktim karımı. Elif'in bana amını gösterdiği o an aklımdan çıkmadan ve sabırsızlıkla ertesi günün olmasını bekledim.

Ertesi gün işyerimden aradım Elif'i, "Dünkü konuyu konuşalım..." diye. Elif hemen konuya girdi, "Hamileyim diye kocam kaç aydır sikmiyor beni. Azdım iyice, canım acayip yarak istiyor, sikilmek istiyorum! Benimle sikişir misin?" dedi. "Sikişirim!" dedim hemen ve sordum, "Nerede ve nezaman sikişeceğiz?" diye. Elif, "Benim evde. Ben seni arar haber veririm ev müsait olunca..." dedi. Aradan iki gün geçti Elif beni cepten aradı, "Kocam işte, senin karın da çarşıya alışverişe gitti, hemen gel!" dedi. İşyerimden izin alıp hemen gizlice Elif'in evine gittim. Ben daha zile basmadan kapıyı açtı. İçeri girer girmez öpüşmeye başladık. Öpüşerek salona geçtik. Elif hemen benim kemerimi çözdü, pantolonumu ve kilodumu çıkardı. Ben gömleğimi soyunurken, Elif soyunmuş ve yarağıma sarılmıştı. Sanki çölde susuz kalmış gibi emiyordu yarağımı. Yarağımı kazık gibi yaptı. Sonra Elif'i ayağa kaldırdım, süt dolmuş göğüslerini yalamaya emmeye başladım. Elif zevkten inlemeye başladı. Biraz daha aşağılara indim, kocaman göbeğini yaladım. Ordan kaymak gibi amına indim, yalıyorum. Elif saldı kendini ve titreyerek ağzıma boşaldı...

"Hadi durma, sik beni! Yarağını amıma istiyorum!" dedi. "Hamilesin, birşey olmaz değil mi?" diye sordum. "Birşey olmaz, sen sok!" dedi. Bunun bacaklarını omzuma aldım, soktum yarağımı amına ve dipledim. Amı gerçekten de çok dardı. Çok geçmeden Elif birkez daha orgazm oldu, boşaldı. Birkaç kez daha sokup çıkardıktan sonra, Elif, "Çocuğa zarar veriz, çıkar, yarağın içimde biryerlere değiyor!" dedi. Yarağımı amından çıkardım, "Beni kalkık yarakla sap gibi ortada bırakmayacaksın değil mi? Dön arkanı, götten sikeceğim!" dedim. Elif, "Tamam ama acıtma!" diyerek arkasını döndü. Bunun götünü yalayıp ıslattım. Götü taş gibi kadının, götüne zorla soktum yarağımı. Bu başladı, "Ay acıyor..." demeye. "Kendini serbest bırak!" dedim ve kökledim. Acıdan buna koltuğun minderini kemirttim. 20 dakika kadar götünü siktim ve götüne boşaldım. Banyoda duş alırken, bana birde saksafon çekti, ağzıyla boşalttı beni. Hemen kurulandık, giyindik ve gizlice evinden çıktım...

Elif'in doğumu olana kadar birkaç kez daha sikiştik. Elif dediği gibi sezeryanla doğum yaptı. Ama Elif'le asıl sikişmeleriz, doğumdan bir ay sonra başladı ve halen devam ediyor!

[yurekferahligi]

bu sabah birinin hikayesinde görünce istanbul’u ne kadar özlediğimi düşünmüştüm kim bilir bir daha ne zaman gideriz dedim içimden, öğleden sonra eşimin arkadaşı eşimle maçı konuşmuşlar eşim dedi böyle böyle diye o beni düşünüyor nasıl yaparız diye ben de böyle bir fırsat her zaman gelmez git diye zorluyorum. ben hemen kafamda plan yapıyorum şuraya giderim buraya giderim dondurucudan börek çıkardım yolda giderken yeriz diye fırına koydum eşim saçını yıkarken ben hazırlanmıştım şimdi o maçta ben de üsküdarda kahve içiyorum buraları inanılmaz özlemişim o kadar iyi geldi ki. geçen haftaki kontrolde ebe artık çantaları arabaya indirin evden çıkarken düşünmeyin demişti onlar da arabada ani bir şey olursa ki 38 haftalık hamileyim burada bir yerde doğururum diye dalga bile geçiyorum.

[muhibbi]

Gebeliğimin son dem'lerindeyim bu 9 aylık süreci kimse ile paylaşmayı mahremiyet açısından doğru bulmadım , en yakın arkadaşlarıma bile ben hamileyim diyemedim , kurs hocalarımın haberi bile yok , bu sene kızım için evimi medrese belleyeceğim ona güzel Anne olmayı öğreneceğim bir 365 gün beni bekliyor..

Bu süreçte mahremiyetime dikkat edip süreci benim için kolaylaştıran kıymetli eşime teşekkür etmeyi kendime borç bilirim..

Anneannem hep derdiki "kızım varacağın yolu varmadan söyleme ", ben vardımmı varirmıyım bilmiyorum ... umarım kızımı sağlıkla kucağıma alabilirim. ,olurda bir aksilik olur diye ona bu dijital günlüğümden bir not bırakmak istiyorum , Olurda hak baki olur ömür nihayete ererse her satırında beni hissetsin istiyorum.. bu yazıyı duygusal hamilelik anlarımda yazdığım için belki uzun diye birçoğunuz okumyacaksınız ama biliyorum kızım okuyacak inşaallah..

"Kıymetli kızım Allah resulunun hadisine binânen bir hadise nisbeten bu isimle adlandırmak istedim seni.

Resulullah onu (hz. Aişe) 'yi çok severdi. Ona 'Hümeyra' lâkabini vermis ve: "Dininizin yarisini bu Hümeyra'dan aliniz" .. buyurmuştur.

Sevgili hümeyram.. Erdemli bir insan olmanı o günlere eriştiğinde senin yanında olmayı Rabbimden niyaz ediyorum.. Dilerimki ilimde çok iyi yerlere gelirsin şayet ilimle meşgul olursan o ilimlede amel edebilirsen inşaallahuteala yari yolda kalmazsın, Büyüklerine ve Babacığına hürmetli olmanı ,haklıykende susmanı, çok konuşmanın çok sikayet etmenin elem getirdiğini bilerek tecrube ettiğim için az ve yerinde konuşmanı tavsiye ediyorum sana.

Yaşıtlarinin ve çağın ötesinde bir genç olmanı , zamanını bereketli ve değerli gecirmenin hâzına varabilecek bir ömür gecirince ebedi alemde rahat edeceğinin garantisini vererek sözlerimi uzatmadan noktalamayı isterim ... sevgili kızım sana hakkı ve sabrı tavsiye ediyorum.. Babanın ve benim seni dört gözle evimize gelmeni beklediğimiz günlerin mesudiyeti ile 9 ay yaşadığımızı bildirmek isterim sana. Sana seni çok sevdiğimi söylemeliyim.. şayet doğum sürecimde hayırla geçer ise Babacığinla seni cok güzel yetistireceğiz lakin aksi takdirde baban hep seninle olacak inşaallah.

Seni Henüz görmedigim inci gözlerinden öpüyorum ...

16 eylül pazartesi

13 Rebi-ül evvel 1446🌿

[dinlegitsin-asikan]

Dolar 35 tl yi geçince ve paramız biraz daha pul olunca, efnlasyonun hızı artıkça bir fıkra aklıma geldi.

Adamın biri, Peugeot (Pejo) marka bir minibüs alır.

Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.

Yolculardan biri:

-Kaptan yavaş... Bir yere çarpacaz! der.

Şoför:

-Sen Pejo'yu biliyon mu? der.

Yolcu:

-Hayır! der.

Şoför:

-O zaman susacan, der ve devam eder.

Minibüs hızlanmaya devam eder.

Bir yolcu daha seslenir:

-Oğlum ben hastayım, biraz yavaş!

Şoför yine sorar:

-Sen Pejo'yu biliyon mu?

Amca ne bilsin...

-Hayır! der.

-O zaman susacan! der, şoför...

Bu kez bir kadın seslenir:

-Hamileyim! Lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürcem!!!

Şoför yine sorar:

-Sen Pejo'yu biliyon mu?

Kadın:

-Yok! der.

Şoför yine aynı cevabı verir.

Arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:

-Yavaş git kardeşim, öldürcen bizi!!!

Şoför yine sorar:

-Sen Pejo'yu biliyon mu?

Genç:

-Biliyorum lan, ne olacak? der.

Şoför:

-O zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?!

*Faiz, Döviz, Enflasyon...

*Frenin yerini bilen de yok...

*Olsa bile frene basmaya niyeti yok...

Yola müzik. 🎶🎵

[asksaldertsel]

reglim 3 hafta gecikti kesin hamileyim

[yasamsallik]

SEN PEJO’YU BİLİYOR MUSUN?

Dolar 30 lirayı geçince bu fıkra hatırlanır.

Adamın biri, Peugeot (Pejo) marka bir minibüs alır.

Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır.

Yolculardan biri:

-Kaptan yavaş... Bir yere çarpacaz! der.

Şoför:

-Sen Pejo'yu biliyon mu? der.

Yolcu:

-Hayır! der.

Şoför:

-O zaman susacan, der ve devam eder.

Minibüs hızlanmaya devam eder.

Bir yolcu daha seslenir:

-Oğlum ben hastayım, biraz yavaş!

Şoför yine sorar:

-Sen Pejo'yu biliyon mu?

Amca ne bilsin...

-Hayır! der.

-O zaman susacan! der, şoför...

Bu kez bir kadın seslenir:

-Hamileyim! Lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürcem!!!

Şoför yine sorar:

-Sen Pejo'yu biliyon mu?

Kadın:

-Yok! der.

Şoför yine aynı cevabı verir.

Arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:

-Yavaş git kardeşim, öldürcen bizi!!!

Şoför yine sorar:

-Sen Pejo'yu biliyon mu?

Genç:

-Biliyorum lan, ne olacak? der.

Şoför:

-O zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?

*Faiz, Döviz, Enflasyon...

*Frenin yerini bilen de yok...

*Olsa bile frene basmaya niyeti yok...

[3391kilometre]

Güzel güzel Bronz okurken Hisar’ın “Ben hamileyim. Karnımda Bronz’un çocuğunu taşıyorum.” Dediği sahnede ben; WTF!

[yaralanma]

özlem öz herkesi hamileyim diye kandırmış tiyatro çevirmişler ya herkes şaka gibi ruh hastaları sizi

[ehilal]

Herkese selamlar.

Bu platformda yaklaşık 10 yıldır çok güldüm, daha çok ağlak yaptım, tüm mutlu ve kötü günlerimi yazdım da yazdım. Kimi zaman uzun süreler sustum, yeri geldi her gün bir şeyler söylesim tuttu. Buralardan pek tatlı dostlarım oldu, kimi zaman sessiz takipçilerim oldu. Velhasıl burası benim için bir günlüğe dönüştü. Yıllar yılları kovaladı böylece. Şimdi hayatımın en heyecanlı, en garip dönemindeyim. Bunu da kendi tarihime bir not olarak yazmadan rahat edemeyeceğim.

Ben hamileyim! Söylerken hala kendime yabancılaşıyorum, her sabah bu gerçek mi içimde bir insan mı büyüyor diye şaşkınlıkla uyanıyorum. Bir yanım mutluluktan havalara uçarken, bir yanım şimdi bizi neler bekliyor diye şaşkınken diğer bir yanım Allahım nolur sağlık diye haykırıyor. Anne olmak ve ben.. Ne olacak nasıl olacak asla kestiremiyorum.

Çok istediğim, çok zaman hayalini kurduğum bir şeyin gerçek olmasının sarhoşluğu içinde gibiyim. Duygularımı ne kadar ifade etsem eksik geliyor. Kendi kaygılarıma çok alışıktım. Ama bana bağlı, benim içimde bir insanın büyümesi, ona sağlıkla kavuşmak için yaşadığım kaygı ve heyecanın hiç bir şeyle kıyaslaması yok.

Süreç heyecanla devam ediyor. Daha uzun bir yolumuz var. Bir yandan zaman su gibi aksın istiyorum, diğer yandan şu anın tadını çıkarmak istiyorum.

Vücudum asla anlayamayacağım şekilde bana oyunlar oynuyor. Hormonlar ve yine hormonlar. Bazen çok iyi, enerjik, coşkuluyken, bir anda duygulanıp, elden ayaktan düşmüş, yorgun bulabiliyorum kendimi. Bir de fil hafızam eskisi gibi değil. (Some folik asitsel problems) Midem ne istediğini bilmeyen, şımarık bir organa dönüştü. Hepsinin normal olduğunu kabul edip ya sabır diyerek devam ediyorum günlerime. Anaların seni 9 ay karnımda taşıdım feryadını hayatımda ilk kez çok haklı buluyorum.

Ve Gökhan.. Hayalimden daha güzel bir insan. Kimi zaman ona kızsam da, bazen problemler yaşamış olsak da olağanüstü durumlardaki haline aşığım. Mutluluğu dolu dizgin yaşamaktan tutun da heyecanı, benim gelgitlerime dayanması, beni her halükarda sakinleştirip dinginleştirmesi, bazen bana bakması, baba olmaya hazır hali.. O olmasa diyemiyorum. Sanki hayatımın en başından beri olması gerekenmiş gibi geliyor.

İlişkimizin yeni sezonuna merhaba. Bu hikaye bizi nerelere götürecek hiç bilmiyorum. Yollar çetin ve engebeli olacak muhakkak. Ama aile dediğimiz iki kişilik kurum şimdi başka bir boyut kazanıyor. Hazırsak başlıyoruz!

[terapistcagatay]

Bir gün canıma kiymazsam eğer yaşayıp güçlü bir kadin olacağım ama bir anne olamayacağım sanirim, ben hamileyim diye düşündüğüm zamanlarda o fikirden çok uzaklaştım, çocukları sevmeyi biraktim.

Teşekkür ederim Çağatay, uzun zamandır içimi döküp ağlamamıştım iyi gibi davranmak çok zordu. Sana sarıldım ruhumla. Bu dünyayı terk edersem iyi bir insan tanımadım demeyeceğim sayende. :)

Hem ağlattın son yazdığında güldürdün ama ne bileyim karmaşık duygular içerisine girdim. Beni affet sana daha güzel bi dünya sunamadığımız için Birgün olurda ileti atarsan belki daha güzel olabilir hem senin açından hem de benim açımdan. İyi ki varsın güzel çiçeğim. Hayatı elden bırakma hep bi amaç uğruna yaşa ve kendine destek ol.

[sevenhepkaybeder]

merhabalarr

Yıllaaarr sonra aaa evet tumblr hesabım vardı bir bakayım diye giriş yaptım.

Buraya yazı yazmak için pek bir vaktim yok aslında. Kocam birazdan işten gelecek ve yemek hazırlamam lazım :))) hahayt

Hayatımda biraz değişiklikler oldu. Evlendim, hamileyim ve doğurmama çok az kaldı.

Hem iş hayatı , Hem ev hanımı olmak Hem de hamilelik. Bu 3lü beni zorluyor :)

neyse..

Mart ayını çok seviyorum

Annem mart doğumlu, kocamla mart ayında sevgili olduk, mart ayında işe başladım ve kızım mart ayında doğacak :)

Mucizelerle gel Martttt💕

[anksiyetelibiri]

Gün aydın mı bilmiyorum. 3 gündür 6.45 dediği zaman uyaniyorum. Uyuyamiyorum bir defa uyaninca. Ekşi sözlükte okumuştum ilaçların etkisi bir süre sonra azalıyor diye. Sanırım bana da öyle oluyor. Ögleden sonra özellikle akşamlar zor geçiyor. Dün akşam sırf yalniz kalmamak için şehrin bir ucundan bir ucuna tranvayla gittim. Üstelik ayağımda spor ayakkabı vardi üşüdüm. Böyle bir soğuk yok. Zamanı öldürmek için sağa sola kosturuyorum işte. Ama dün fark ettim ki hayat çalışılan kadınlar için her halde daha zor. Evde olup sağa sola devrilmek istiyorum bazen. Özellikle benim gibi işi yeni nesil çocuklarla çalışmak derviş sabrı istiyor. Çoğunlukla dişlerimi sıkıyorum. Günler geçiyor derken ömür de geçiyor. 38 yaşımdan 39'a doğru yol alırken hayat sürprizlerle cikti karşıma. Bunca hengamede bir de hamileyim... Ne olacak nasil olacak ben de bilmiyorum. Yıllardır öteledigim sey en olmadık zamanda birden kucağıma düştü. Ne hissedeceğimi de bilmiyorum. Süreç uzun, ben hasta ve yorgun...

[musfika-hanim]

uyandım saat kaç bakayım dedim elime telefonu aldım gece şarja takmadan uyuyakalmışım şarjıı bitmiş ve kapanmış. şarja takıp açtım sonra da lavaboya gittim döndüğümde uyanıp telefonumu elime aldığımda manzaram buydu. hem tebessüm ettim hem kalbim acıdı zaten hep böyle şeyler olur. bugün gibi hatırlıyorum o günü, annemlerin kapısının önü bizi uğurluyorlar sol tarafımızda arabamız var, izmir'den buraya evimize döneceğiz. sadece iki büyük kızçem var biri dokuz biri sekiz yaşında ve küçük kızçeme bir buçuk aylık hamileyim. çok güzel bir dönüş yolculuğu olmuştu unutmak imkansız. konya'yı, urfa'yı gezmiştik fotoğraflarımız var. her durduğumuz yerde meşhur ne ise onu yemiştik. kızlarla bağıra bağıra şarkılar, türküler, ilahiler söyleye söyleye bitirdiğimiz bir yolculuktu. çok güzeldi. her sene onunla beraber gidemiyorduk görevinden dolayı o sene gitmiştik ve sonra bir kere daha çıkabildik arabımızla yolculuğa ve bir dahası olmadı.. şu fotoğraflar 2009, küçük kızçem 2010 doğumlu ve biz 2011 'de yine böyle güzel bir yolculuk yaptık bu sefer karadeniz'e onun memleketine gittik, giderken özellikle görelim diye yaylalara çıktık, yaylanın tepesinde durup bana bir dolu çiçek toplayıp kucağıma vermişti onun da fotoğrafı var. unutmamak nimetine sarılıyorum hep, Allah'ım iyi ki aklımı muhafaza ettin, yaşadığım bu ciğer delen acıya rağmen aklımı korudun. bunun için çok şükrediyorum, merhametini öyle hissediyorum ki San'a sığınmasam ben insan kalamazdım, beni sen yücelttin, insan olarak, beni insan bırakarak, sabr yollarını öğreterek, bana bu yolları göstererek insan kalabilmemi sağladın. çünkü acılar bazen insanları insanlıktan çıkarabiliyor sen bana kıymet verdin ve ben bu kıymeti verdiğin imtihanınla bile farkettim. daha da fazlasına talibim Allah'ım, daha fazlasına..

hamd rabbim

[hiddetoloji]

günaydı 3.5 saatlik uykuylayım.. bi doğum günü bi düğün atlatmalıyım ve karnım aşırı şiş uyandım halbuki gluten yememiştim(sanmak) ve kalem elbise giyicem. başka bişe giyemem çünkü tam üstüme olsun mükemmel dursun diye elbisenin fiyatından daha fazlasını terziye verdim dün. hamileyim mi desem (4aylk) yerler çünkü

[ziyapasa-01]

____/// DOLAR 30 lirayı geçince bu fıkra hatırlanır.... 😲

Adamın biri, Peugeot (Pejo) marka bir minibüs alır.

Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe HIZLANIR.

Yolculardan biri:

-Kaptan yavaş... Bir yere çarpacaz! der.

Şoför:

-SEN PEJO'YU BİLİYON MU ? der.

Yolcu:

-Hayır! der.

Şoför:

-O zaman susacan, der ve devam eder.

Minibüs hızlanmaya devam eder.

Bir yolcu daha seslenir:

-Oğlum ben hastayım, biraz yavaş!

Şoför yine sorar:

-SEN PEJO'YU BİLİYON MU ?

Amca ne bilsin...

-Hayır! der.

-O zaman susacan! der, şoför...

Bu kez bir kadın seslenir:

-Hamileyim! Lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürcem!!!

Şoför yine sorar:

-SEN PEJO'YU BİLİYON MU?

Kadın:

-Yok! der.

Şoför yine aynı cevabı verir.

Arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir:

-Yavaş git kardeşim, öldürcen bizi!!!

Şoför yine sorar:

-SEN PEJO'YU BİLİYON MU?

Genç:

-Biliyorum lan, ne olacak? der.

Şoför:

-O zaman çabuk söyle, bunun FRENİ NERDE...?

*Faiz, Döviz, Enflasyon...

*Frenin yerini bilen de yok...

*Olsa bile frene basmaya niyeti yok...

....Rabbim TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN AKIBETİNİ HAYIRLI KILSIN..

....FREN SİZSİNİZ....

[neyinolayim]

Pişt sanırım hamileyim. Bu göbeğin başka bir açıklaması olamaz 😂

Nasıııllllllll ne yaptın seeennnn😳😳😜😜