Tumgik
Text
Gestapo (Die Geheime Staatpolizei)
Tumblr media
İkinci Dünya Savaşı ve Nazi dönemi filmlerinde, kitaplarında SS'ler ile birlikte en çok boy gösteren örgüttür Gestapo. Genellikle uzun siyah pardösüleri ve fötr şapkaları ile köşe başlarında beklerler ya da bir eve baskın düzenleyip içeridekileri bilinmeyen bir yere götürürler.
Gerçekten de Gestapo'nun filmlere ve kitaplara yansıması hep bu şekildedir. Dolayısıyla algılarımıza da bu şekilde bir yer etmiştir. Karanlık, korkutucu, eli her yere uzanan gizli bir örgüt. Her şeyi bilen, her olaydan haberi olan, insanları arayıp bulan avcılardan kurulu disiplinli bir gizli servis. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar durumun pek de böyle olmadığını gösteriyor. Örgütün çalışma tarzını, resmi yazışmalarını, yöntemlerini inceleyen uzmanlar Gestapo'nun ciddiyetten uzak bir örgütlenme olduğu konusunda hemfikir.          İlk yıllara dönersek, Gestapo SS'in de örgütleyicisi olan Heinrich Himmler'in emri ile kuruldu. Kuruluşunda Prag Kasabı lakaplı Reinhard Heydrich büyük rol oynamıştır. Zaman zaman anti casusluk faaliyetlerinde kullanıldıysa da genellikle iç istihbarat alanında SS ile birlikte çalışmışlardır. Ana görevlerinden bazıları Nazi Partisi ileri gelenlerini korumak ve önemli yerlerde nöbetçilik yapmaktı. Bu kısımlarda genellikle geçiş izinleri ve kimlik kontrolleri yaparlardı.  Tekrar çalışma prensipleri ve yapısına dönersek, ilk dikkat edilmesi gereken personel sayısıdır. Dönem şartları düşünülürse ki teknoloji günümüzden çok gerideydi, dış ülkeleri bırakın Almanya'nın istihbari kontrolü için bile personel sayısının yetersiz olduğu görülür. Gestapo'nun en kalabalık döneminde personel sayısı 45 bindi. Bazı şehirlerde mevcudu 8 ila 10'u geçmiyordu. Çalışma tarzı disiplinsiz, istihbarat toplama yeteneği yetersizdi. Yapılan araştırmalarda, örgütün resmi yazışmalarını ve kayıtlarını inceleyen araştırmacıların ortaya çıkardığı şey, Gestapo'nun ihbar sistemi ile çalışan bir örgüt olduğudur. Gestapo'nun personel mevcudu azdı, çünkü zaten istihbarat toplama işini halk onların yerine yapıyordu. Hatta örgütün neredeyse tamamen sıradan halktan aldığı ihbarlar doğrultusunda çalıştığı söylenebilir. İşleme alınan ihbar mektuplarının neredeyse tamamı yine niteliksiz bilgiler içeriyor. Burada sürekli Nazi dönemini lanetleyen Almanlar ile ilgili bir soru işareti ortaya çıkıyor. Herkesin birbirinin muhbirliğini yaptığı gayet açık çünkü. İhbar mektuplarının içeriğinde, “Alman gibi davranmama”, “Evine sürekli bir kadının girip çıkması dolayısıyla lezbiyen olma ihtimali”, “Yahudilere yardım ederken görülme” gibi ifadeler var ve bunlar işleme alınmış. İşleme alınmış demek insanlar bu gibi ifadelerle evlerinden alınıp toplama kamplarına gönderildi demek oluyor. Yani öldüler. Kanıt yok, bir sürü suçlamalar ve sonu toplama kampı. Peki Gestapo tüm Avrupa'ya korku salmayı nasıl başardı? Nasıl herkes Gestapo'ya yakalanma korkusuyla evine kapanıp Mein Kampf okumak zorunda hissetti? Nazi rejiminin her alanında görülen propaganda başarısı burada da devreye giriyor. Sürekli devam eden propaganda bombardımanı sayesinde insanlar tamamen gözlendiklerine ikna oldular. Herkes bu yapıdan ve rejimden korkarak birbirinin muhbiri haline geldi. Aslında Gestapo, Alman halkının kendisiydi. Savaştan sonra çoğu kaçmayı başarsa da, yakalanan Gestapo üyelerine merhamet gösterilmedi. Tamamı savaş suçlusu olarak kurşuna dizildiler.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
Text
Kursk Muharebesi - 1943
Tumblr media
1942-43 kışında Stalingrad'daki yenilgilerinin ardından Wehrmacht, 4 Temmuz 1943 günü doğuda Hisar Operasyonu olarak bilinen bir taarruz başlattı. Hisar Operasyonu'nun zirvesi olan Kursk Muharebesi'ne, 6.000 tank, 4.000 uçak ve 2 milyon asker katıldı ve doğru mudur yanlış mıdır bilinmez ama bu muharebe, tarihteki en büyük tank muharebesi olarak anılmaktadır. Almanların kendilerini hazır hissetmeleri 4 ay sürdü ve bu arada yeni Panther tanklarından 200 adedini, 90 Ferdinand tank avcısını ve uçabilecek durumdaki 79 Hs 129 yer saldırı uçağını cepheye getirebilmişlerdi. Ayrıca 270 Tiger I, Panzer IV'lerin yeni modelleri ve hatta bir miktar ele geçirilmiş T-34 tankı da hazırlamışlardı. Toplamda 3.000 tank ve Kundağı motorlu top, 2.110 uçak ve 900.000 personel yığmışlardı. Almanların o güne kadar bir araya getirdiği en büyük güçlerden biri haline gelmişti. Buna rağmen Hitler yeterli olup olmadığından şüpheliydi. Kursk tabiri caizse almanların doğu cephesinde ki stalingrad fiyaskosundan sonra son şansıydı. Taarruzun başlangıç tarihi, hazırlıklardaki gecikmeler nedeniyle sürekli erteleniyordu. Nihayet 1 Temmuz'da, saldırının 5 Temmuz'da başlayacağı emri yayınlandı. Ertesi gün, Mareşal Vasilyevski, cephenin komutanları olan Vatutin, Rokossovski ve Konev'i uyararak uzun zamandır beklenen Alman taarruzunun 3-6 Temmuz arasında bir gün başlayacağını haber verdi. Aylardır Sovyetler, Hermann Göring'in Havacılık Bakanlığında bile bağlantıları olduğu iddia edilen Kızıl Orkestra casus organizasyonundan Alman taarruz planları hakkında bilgi alıyorlardı. İlk çarpışmalar 4 Temmuz 1943'te güneyde, 4. Panzer Ordusu 5 Temmuz'daki ana saldırı öncesi Sovyet ileri karakollarını temizlemeye çalışınca başladı. Böylece sürpriz unsurunu feda etmiş oldular. Alman saldırısının başlamakta olduğuna dair raporlar alan Merkez Cephesi Komutanı Rokossovski, 5 Temmuz gecesi sabaha karşı saat 02:20'de Alman mevzilerini bombalamasını emretti. "Yüksek Başkomutan Yardımcısı" olarak Rokossovski'nin karargahında bulunan Mareşal Zhukov da emri onaylamıştır. Hemen ardından Stalin'le yaptığı telefon görüşmesinde, onun da onayını almıştır. Hisar Operasyonu sırasında Almanların asıl hedefi, doğu Cephesinde 112 km kadar batıya uzanan büyük bir istihkam bölgesini sağlama almaktı. Mareşal Günther von Kluge'nin Merkez Ordu Grubu, Dokuzuncu Ordu ile birlikte kuzey kanadından saldıracaktı, 46. (XLVI) Panzer Kolordusu sağ kanattan ve 41. (XLI) Panzer Kolordusu ise soldan destek verecekti. General Joachim Lemelsen'in 47. (XLVII) Panzer Kuvvetleri Kursk'a doğru ilerleyerek Mareşal Erich von Manstein'ın Güney Ordu Grubu, Dördüncü Panzer Ordusu ve Kempf Ordusu ile buluşmayı planlıyordu. General Konstantin K. Rokossovsky tarafından komuta edilen Sovyet Merkez Cephesi ve General Nikolai F. Vatutin tarafından komuta edilen Voronezh Cephesi, Almanlarla karşılaştı. Sağ kanadı On Üçüncü Ordu ve On Yedinci Ordu tarafından güçlendirilen Merkez Cephenin görevi, kuzey bölgesini savunmaktı. Güneyde Voronezh Cephesi, üç ordusu ve iki ihtiyat birliği bulunan Alman Güney Ordu Grubu ile karşılaştı. Altıncı ve Yedinci Muhafız Ordusu, merkezi ve sol kanadı tutuyordu. Kursk'un Doğusu, Generaloberst Ivan S. Konev'in Bozkır Askeri Bölgesi (10 Temmuz 1943'te Bozkır Cephesi olarak yeniden adlandırıldı) Almanların cepheyi yarmasını engelleyerek karşı taarruz başlatacaktı. Stukalar kuzeydeki Sovyet cephe hattında 10 dakika içinde 3 km genişliğinde bir delik oluşturup eve dönerken Alman topçusu bombardımana devam etti. Hoth'un "zırhlı öncü" 'sü 3. Panzer Kolordusu Zavidovka'daki Sovyet pozisyonlarına doğru harekete geçti. Aynı anda, "Großdeutschland" Tümeni sağanak yağmur altında Butovo'ya saldırdı ve 11. Panzer Tümeni Butovo etrafındaki hakim tepeleri ele geçirdi. Butovo'nun batısında çarpışma daha şiddetli oldu ve sert Sovyet savunmasıyla karşılaşan "Grossdeutschland" ve 3. Panzer Tümeni gece yarısına kadar hedeflerine ulaşamadılar. 2. SS Panzer Kolordusu gözetleme noktalarını ele geçirebilmek için saldırıya geçti ve o da, alev püskürtücü ile donatılmış birlikler müstahkem mevzileri temizleyene kadar güçlü bir direnişle karşılaştı. Saat 02:30′da Kızıl Ordu kuzey ve güneyde topçu bombardımanıyla karşılık verdi. 3.000'den fazla topla yapılan bu bombardıman bütün harekâtın topçu cephanesinin yarısını harcadı. Kuzeyde, Merkez Cephesi topçuları Alman topçu mevkilerine ateş açtı ve 100 Alman top bataryasından 50'sini bastırmayı başarınca taarruzun ilk gününde Almanlar zayıf bir topçu desteği sağlayabildiler. Bu bombardıman Alman birliklerinin organizasyonunu bozarak 5 Temmuz'da farklı zamanlarda saldırıya geçmelerine neden oldu. Güneyde, Kızıl Ordu toplarını Alman piyade ve tanklarının toplanma noktalarına karşı kullandı. Alman saldırısını kısmen geciktirdi ancak az zayiat verdirdi. Wehrmacht ve SS birlikleri 5 Temmuz 1943 günü sabaha karşı saat 05:30’da Kursk’da saldırıya geçtiler. Kuzeyde, general Walter Model komutasındaki yedi zırhlı tümen, iki mekanize tümen ve dokuz piyade tümeni, Oryol yönünden taarruza geçer. Güneyde Von Manstein komutasındaki on zırhlı tümen, bir mekanize tümen ve yedi piyade tümeni ise Belgorod’dan kuzey ve kuzey doğu yönünde harekâta giriştiler. Toplam 17 zırhlı, 3 mekanize ve 16 piyade tümeninden oluşan toplam 36 tümenle taarruza girişmişlerdir. Bir hafta boyunca Almanların birbiri ardına giriştikleri sert saldırılar Rusların inatçı savunmalarını yaramamıştır. Alman kuvvetleri, Sovyet ordularının geride mevzilenmiş ana unsurlarına ulaşamadılar. Alman panzer birlikleri, mayın tarlalarında, yoğun topçu ateşi altında ve Sovyet tanklarının taarruzlarında eridiler. Sonunda geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kursk Muharebesi, Almanlar açısından Doğu Cephesinde artık büyük çaplı bir taarruz umutlarının tümüyle yok olduğu bir dönüm noktasıdır. Gerçek harekât 5 Temmuz 1943'te başladı. Alman taarruzunun kesin başlangıç zamanını bile bilen Kızıl Ordu hava kuvvetlerini kullanarak bölgedeki Luftwaffe hava üslerine yoğun bir saldırı başlattı. Bu, harekatlarının ilk saatlerinde yakın hava desteğini ortadan kaldırmaya çalışan klasik Alman taktiğine karşı yapılmıştı. Sonraki birkaç saat muhtemelen gelmiş geçmiş en büyük hava muharebesine sahne oldu. Kızıl Ordu saldırının koordine edilmesinde çuvalladı : Avcı uçakları çok erken havalanmışlardı ve Alman hava üslerine bombardıman uçaklarından daha önce varınca yakıt yetersizliği yüzünden bombardıman uçakları gelmeden önce geri dönmek zorunda kalmışlardı. Bu erken harekete geçmenin daha da olumsuz bir sonucu oldu. Sovyet uçakları Alman havaalanlarına ulaştığında, Alman uçakları havalanmış bulunuyordu. Sonuçta bu hava akını, Alman uçaklarını yerde imha etmeyi başaramamış oldu. Alman avcı uçaklarının havalanarak yaklaşan saldırganları karşılamasını engelleyecek hiçbir şey yoktu; ve bu hatadan dolayı Kızıl Ordu 120 uçak kaybetti.  Luftwaffe kuzeydeki Sovyet mevzilerine top yekün bir saldırı başlatırken Sovyet konuşlandırma hataları Almanlara başlangıç aşamasında hava üstünlüğü verdi. Bunun ana Alman saldırısı olup olmadığından emin olamayan Korgeneral Rudenko Alman uçak dalgalarını karşılamaları için avcı uçaklarının sadece üçte birini havalandırırken gerisi yerde bekledi. Sayıca ezilen Sovyet uçakları kendi cephe arkalarında çatışmaya girmek zorunda kaldılar ve ağır kayıplar verdiler. Alman avcı uçakları muharebe alanının üzerinde Sovyet önlemesini engellemek için bombardıman uçakları ve Stuka'ların ilerisinde uçtular. Stuka ve Kampfgruppen (bombardıman filosu), onların koruma perdesi gerisinde, Sovyet mevzilerine serbestçe saldırdılar. Sovyetler hava kuvvetlerini parçalar halinde devreye soktu ve ağır kayıplar verdiler. 6 Temmuz'da, kuzey sektöründe devasa hava savaşları yapıldı. Ancak, Sovyetlerin hava-kara koordinasyonunu sağlayacak danışman subayları olmadığından etkinlikleri büyük darbe yedi. Karşı saldırıya geçen Sovyet birlikleri çok çabuk toprak kazanıyordu ama hava kuvvetlerine bilgi vermek için etkili bir haberleşme sistemi olmadığından Sovyet bombardıman uçakları Sovyet birliklerince geri alınmış bölgeleri bombalayarak zayiata neden oluyorlardı. Başlangıçtaki hava muharebeleri Luftawaffe nin hava üstünlüğü sağlayamasa da 47. Panzer Kolordusunun bölgesinde sayısal dengeyi kurabilmesini sağladı. Luftwaffe 1. Hava Kolordusu'nun büyük kısmını bu sektörde görevlendirmişti. Sovyet 17. Muhafız Piyade Kolordusu "20-30 hatta bazen 60-100 uçaklı formasyonlarda beliren düşman hava kuvvetleri muharebede belirleyici rol oynadı" şeklinde rapor vermişti. İlk günde Sovyetler ağır kayıplar verdiler. 16. Hava Ordusu 91 uçak kaybetmişti (22 adet Sturmovik, 9 adet A-20 Havoc ve 60 avcı uçağı). Almanların ordularına verdiği hava desteği çok önemliydi. Sovyet 19. Müstakil Tank Kolordusunun savaş günlüğünde şöyle yazılmıştı: “Saldırıya geçen tanklarımız düşmanın topçusundan ve gizlenmiş ağır tanklarından açılan ateşle ve sayıları 100'e varan uçakların bombalarıyla karşılaştılar. Sonuç olarak, ağır kayıplar da verdiklerinden tugaylarımız çatışmadan çekilerek savunma pozisyonu almaları emredildi." Bununla birlikte Sovyetler 6 Temmuz'da dikkate değer bir başarı da yakaladılar. 16. Hava Ordusu'na bağlı Sturmovikler Alman avcı uçakları üslerine döndükten sonra muharebe alanına geldiler. 47. Panzer Kolordusu mevzilerinden çıkmış 17. Muhafız Piyade Kolordusuna ve 16. Tank Kolordusuna saldırıyordu ve açıkta olduklarından hava saldırısına karşı korumasızlardı. Sovyet saldırısı 47. Panzer Kolordusunun tankları için ölümcül oldu. Altı metreye kadar alçalan Sovyet filosu 20 kadar tankı imha edip 40'ına hasar verirken sadece bir Il-2 kaybettiler. Luftwaffe yakıt sıkıntısıyla da karşı karşıya kalmıştı ve sorti sayıları daha 6 Temmuz'da azalmaya başlamıştı. 5 Temmuz'da Stuka ve bombardıman uçakları sırasıyla 647 ve 582 sorti yapmışken bu rakam 6 Temmuzda 289 ve 164 sortiye düştü. Çoğu Alman sortisi avcı uçaklarınca yapılıyordu; her ne kadar Sovyetlere karşı üstünlüklerini devam ettirseler de Sovyet hava kuvvetlerinin devam eden baskısı Luftwaffe ve Heer'e darbe indirmeye başlamıştı. 7 Temmuz'da Sovyet 16. Hava Ordusu, Alman 1. Fliegerdivisiondan daha az sorti yapmıştı (1.185'e karşı 1.687), ama bazı istisnalar hariç, daha fazla ağır kayıplar vermeden Alman kara kuvvetlerine ciddi hasar verdiler. 16. Hava Ordusu'nun filoları 60 Alman tankı ve 34 motorlu aracı imha ederken hiç kayıp vermediler. Kuzey sektöründe 7 Temmuz'da 6 Alman Fw 190 kayıplarına karşı Sovyet bombardıman ve yer saldırı uçağı kaybı sadece 30 birimdi. Luftwaffe de az kayıpla etkili operasyonlar düzenleyerek 14 Sovyet tankı, 60 motorlu araç, 22 top ve 8 mühimmat deposu imha etmişti. Ayrıca 22 tanka hasar verilmiş ve 25 top imha edilmişti. Kuzey kanadı üzerindeki ilk 3 günlük çarpışmalarda Luftwaffe 39 uçak kaybına karşı 386 Sovyet uçağı düşürmüştü. Kuzeyden saldıran Alman 9. Ordu'su 5 Temmuz'da hedeflerinin gerisinde kalmıştı. Saldırı noktası Kızıl Ordu Merkez Cephesince doğru olarak tespit edilmişti. 45 km genişliğinde bir cephede saldırıya geçen Almanlar kendilerini mayın tarlalarının arasında sıkışmış vaziyette buldular ve ağır topçu ateşi altında istihkamcıların gelip mayınları temizlemesini beklemek zorunda kaldılar. Her ne kadar, mayın tarlasında temiz bir yol açmak için birkaç tane uzaktan kumandalı Goliath ve Borgward mayın temizleme aracı varsa da genelde başarılı olamadılar. Mayınları temizleseler bile takip eden tanklara temiz yolu gösterecek bir işaretleme sistemleri yoktu. Kızıl Ordu birlikleri mayın tarlalarını hafif silahlar ve toplarla ateş altında tutarak Alman istihkamcıların mayınları elle temizlemelerini geciktirdiler; Kızıl Ordunun mayın tarlalarındaki Alman kayıpları ağır oldu. Örneğin, Alman 653. Ağır Panzerjäger (tank avcısı) Taburu saldırıya 49 Ferdinand tank avcısı ile başlamıştı; 37'si 5 Temmuz'da saat 17:00'dan önce kaybedilmişti. Gerçi kaybedilen araçların çoğunluğu imha olmamış hareket kaybı nedeniyle saf dışı kalmıştı, ama yine de tamir edilene kadar çatışmadan uzak kaldılar. Hareketsiz kaldıklarında Alman savaş gücüne hiçbir katkıları olmadığı gibi Kızıl Ordu topçusu için de kolay hedef oluyorlardı. Almanlar ilerleyişte oldukları için tamir edilebilir her araç yeniden savaşa dönebilirdi. Almanlar, özellikle Ferdinand 'larda olmak üzere tank imha edicilerdeki bir eksikliğin farkına vardılar. Sovyet tanklarına karşı orta ve uzun menzilde çok başarılı olmalarına rağmen birliğin geri kalanından ayrı düştüklerinde kendilerini düşman piyadesinden koruyacak ikinci bir silahları yoktu. (Alman tankçılarının buna kendilerince bir çözüm bulduklarına dair ifadeler vardır. Ferdinand mürettebatı yanlarına bir MG 34 alıyorlardı ve düşman piyadesine ateş etmek için bunu kamadan top namlusunun içine sokuyorlardı.). Guderian'ın günlüğünde şöyle yazmaktadır:  “Düşman piyade hatlarına girdiklerinde kelimenin tam anlamıyla topla bıldırcın avlamak zorunda kalıyorlardı. İmha etmek şöyle dursun düşman piyadesini ve makineli tüfeklerini etkisiz hale bile getiremediklerinden piyadelerimiz onları takip edemiyordu. Sovyet top mevzilerine ulaştıklarında tamamen kendi başlarına kalıyorlardı." Ancak bu durumun savaşın gidişatı üzerinde belirleyici bir rol oynamadığı açıktır. Bu silahların, piyade ve zırhlı araçların desteği olmadan ileri hatlarda kullanılması sonucu ortaya çıkan, bölgesel bir komuta hatasıdır. 9. Ordu'nun ilerleyememesinde çeşitli faktörler rol oynadı. Sovyet savunma planlaması ve Almanların kuvvetleri bir noktaya odaklayamaması ana faktörlerdendi. Alman tankları toplu halde kullanılmak yerine parça parça kullanıldı ve çoğu zaman da piyade desteğinden yoksundu. Sovyet savunma hazırlıkları diğer bir önemli faktördü. Mareşal Rokossovski komutasındaki Merkez Cephesi Almanların muhtemel saldırı noktalarını doğru tespit ederek buraları ağır tahkimatlarla güçlendirirken diğer yerleri zayıf bıraktılar. Alman taarruzunun ağırlığını en fazla göğüsleyen Sovyet 13. Ordusu Merkez Cephesi'nin diğer birliklerinden asker ve tanksavar topu sayısı bakımından kat kat üstündü ve bütün çıkıntıdaki en sert savunma hattını tutuyordu. 9. Ordu'nun bir başka şanssızlığı ise Sovyet Yüksek Komutasının planlama hatası yaparak, Alman ana saldırısının kuzeyden Merkez Cephesi'ne yapılacağını düşünmeleri ve bu bölgeye daha fazla kuvvet yığmaları oldu. Merkez Cephesi de taktik derinlikte (20 km derinlikte) savunmayı tercih etti ve cephe hattın hemen gerisinde daha az bir kuvvet bıraktılar. Bunun sonucunda Alman birlikleri mayınlarda ve topçu ateşi altında hırpalanırken, önemli ölçüde Sovyet gücünü imha etme olanağına sahip olamadı. Walter Model'in ordusunda Mainstein'ın emrindekinden daha az tank vardı. Bunun nedeni Manstein'in, kendi kuvvetlerinin kuzeyinde konuşlanmış olan Bryansk Cephesi'nden, bir karşı taarruza girişebilecekleri nedeniyle çekiniyor olmasıydı. Bunun üzerine General Model, Bryansk Cephesi'nin olası bir karşı taarruzunu önlemek için elindeki en güçlü kolordu grubu olan (2. Panzer Tümeni ve 1. Mekanize Tümen) Korpsgruppe Esbecki, cephe hattı gerisine yerleştirmeye karar verdi. General Model'in kendi zırhlı güçlerini taarruzda toplamamış olmasının, Kursk çıkıntısına yönelen Alman kuzey kıskacını zayıtlattığı söylenebilir. Son olarak da 9. Ordu serbest birlikler yerine zaten Sovyetlerle karşı karşıya olan piyade birlikleriyle saldırıya geçmek zorunda kalmıştı. Saldırının cephe genişliği ve Alman ilerleyişinin derinliği incelendiğinde Sovyet savunmasının başarılı olduğu görülmekteydi. 5 Temmuz'da 45 km. genişliğinde bir cephede başlayan taarruz ertesi gün 40 km. genişliğe düşmüştü. Bu, 7 Temmuz'da 15 km.'ye, 8 - 9 Temmuz'da ise sadece 2 km.'ye gerilemişti. Her gün Alman ilerleyişinin derinliği de azaldı : İlk gün 5 km. ilerleyen Almanlar, ikinci gün 4 km. sonraki her gün ise en fazla 2 km. ilerleyebildiler. 10 Temmuz itibariyle 9. Ordu'nun ilerleyişi tamamen durmuştu. Sovyet savunmasının başarısı büyük oranda Almanların Pakfront (tanksavar cephesi) dediği ateş kontrol düzenine bağlıydı. On veya daha fazla tanksavar topu bir komutana bağlıydı ve aynı anda hepsi tek bir hedefe ateş ediyordu. Bu mevziler yalnız Alman piyadesine ateş açmak için emir almış yoğun havan ve makineli tüfek yuvalarıyla korunuyordu. 12 Temmuz'da Mareşal Zhukov, Kutuzov Harekâtı'nın emrini verdi. 3. Tank Ordusu ve 11. Muhafız Ordusu'nun oluşturduğu güçlü Sovyet birlikleri Oryol Çıkıntısı'nın kuzeyindeki zayıf Alman savunmasını yarmayı başardı. Alman 9. Ordusu ve 2. Panzer Ordusu'nun kanatları artık tehdit altındaydı.   Bir haftalık sert çarpışmalardan sonra Wehrmacht sadece 12 km ilerleyebilmişti. 12 Temmuz'daki Sovyet karşı saldırısı, Kutuzov Harekâtı Almanları zorda bırakmıştı : Sovyet 11. Muhafız Ordusu Alman 9. Ordusu ve 2. Panzer Ordusu'nu soyutlayabilirdi. Sovyet taarruzunu durdurması için Luftwaffe görevlendirildi ve bu karar iki Alman ordusunu çembere alınmaktan kurtardı. Tehlikeyi bertaraf etmek için Luftwaffe büyük bir taarruz düzenledi. 16 Temmuz'da, önceki günlerdekinin iki katı, 1.595 sorti düzenlediler. Gündüz saatlerinde Alman pike bombardıman ve yer saldırı filoları Kızıl Ordu zırhlılarına saldırırken Kampfgruppen (Muharebe Grubu) ikmal hatlarını hedef aldı. 17 Temmuz'da muharebe alanını temizlemek için yapılan denemeler devasa bir Sovyet hava biriminin gelmesiyle sekteye uğradı. Bunun sonucu olarak Alman bombardıman uçakları daha yüksekten bomba bırakmaya başladılar ve isabet oranı azaldı. Sovyet 16. Hava Ordusu organizasyonunu ve yer irtibatını büyük oranda geliştirmişti ve pilotlar da giderek taktik tecrübelerini artırıyorlardı. Sayısal üstünlüklerini kullanan Sovyetler Alman pozisyonlarına 350 uçağa varan büyük hava akınları düzenlediler. Taarruz büyük çaplı hava savaşlarının yaşanmasına neden oldu. Alman bombardıman ve yer saldırı uçaklarının sınırlı operasyonları o gün yalnızca 24 Sovyet tankını ve 31 kamyonu imha edebildi. Ama Alman avcı uçakları aynı gün 12 kayıp vererek 90 Sovyet uçağı düşürdüler. Alman 1. Hava Tümeni o gün 1.693 sorti yaptı. Diğer 1.100 sorti 18 Temmuz’da yapıldı ve Junkers Ju 87’ler Kızıl Ordu tank birliklerine ağır kayıplar verdirildi; en az 50 tank. Luftwaffe 19 Temmuz’da, Kızıl Ordu’nun Khotynets’deki karşı taarruzunu durdurmak için bir hava operasyonu başlattı. Kızıl Ordu’nun bu saldırısı, yaşamsal önemdeki Oryol - Briansk demiryolu hattını ve iki Alman ordusu arasındaki teması kesecekti. Bazı Stuka pilotları gün içinde altı çıkış yaptılar. Fw 190 filoları 250 kg.lık bombalarla harekâta katılmışlardır. Hs 129 ve Ju 87 hafif bombardıman uçaklarından oluşan filolar, üç gün boyunca 1. Tank Kolordusu’nun ve 70. Tank Tugayı’nın tanklarına saldırdı. Sovyet kayıpları öyle ağırdı ki geri çekilmek zorunda kaldılar. Alman mevzilerine ulaşmak için gönderilen tanklar hızla geri çekilmiş oldu. Filonun 19 Temmuz’da 66 kayıpla 135 tankı imha ettiği bildirildi. Sovyet 1. Tank Kolordusu’nun 20 Temmuz’da sadece 33 tankı kalmıştı. Alman orduları tuzaktan kurtuldu ve Stavka, 3. Tank Ordusu’na çevirme harekâtını sürdürme, en azından 35. Kolordu’yu imha etme emri verdi. Luftwaffe bir kez daha kararlılıkla devreye girdi. Bölgedeki Sovyet avcı filolarının, Luftwaffe’nin cephe boyunca ısrarlı atakları nedeniyle düzenleri bozuldu ve gün boyu süren saldırılarda yenilgiye uğradılar. Luftwaffe’nin 1.500 çıkışında, 38 Sovyet tankı, 85 araç, 8 tank çekici ve on dubalı köprü imha edilirken 13 uçak kaybedildi. General Walter Model, Ritter von Greim’e gönderdiği teşekkür mesajında “Luftwaffe’nin müdahalesi, ikinci bir Stalingrad faciasını önlemekte kesinlikle belirleyici olmuştur.” demektedir. 9. Ordu, Luftwaffe tarafından oluşturulan bu elverişli durumu kullanarak geri çekilmeliydi. Saldırıdaki görevleri bitmişti. Panzerler bir siklet merkezi oluşturamadığı ve Güney’deki kadar yoğun kullanılmadığı için, kayıplar Güney’e göre daha hafifti, 5 Temmuz – 14 Temmuz arasında toplam zırhlı araç kayıpları 143 olmuştu. Yine de bu, yeni asker ve silah akışı ile, Kızıl Ordu açısından beklenen sonuç değildi. Düzenli çekilen Kızıl Ordu birliklerinden birkaç top ele geçirildi. Sovyet karşı taarruzu Model’i, iki Alman ordusunun yok edilmesi riski ya da çekilmek ikilemi içinde bıraktı. Taarruz, Kuzey Cephesi’ndeki gibi geniş çaplı hava harekâtlarıyla başladı. Alman hava saldırıları Sovyet 57. ve 67 Muhafız Tümenlerini kötü hırpaladı. Luftwaffe dikkatini Sovyet 6. Tank Kolordusu üzerine çevirerek 4. Panzer Ordusu’nu, hava korumasından mahrum bıraktı. Havada Sovyet üstünlüğünün sonucunda Sovyet savunması güçlenmiş oldu ve bunun yanı sıra hava desteğinin eksikliği, Großdeutschland Tümeni’nin 350 tankından 270’ini savaş dışı bıraktı. Tümen, 80 tankla savaşı sürdürüyordu. Daha sonra Sovyet 2. Tank Kolordusu, 1. SS Panzer Tümeni "Leibstandarte SS Adolf Hitler"'nin kanadına taarruz başlattı. Çaresizlik içinde iki Alman hava filosu, saldırıyı durdurmak için harekete geçti. Hava filolarından biri Fw 190 serisi avcı uçakları filosu, diğer ise Hs 129 yer bombardıman uçaklarından oluşan filodur. Uçaklar SD-2 anti-personel bombalarını kullanarak sovyet hafif zırhlı araçlarına ve askerlerine ağır kayıplar verdirttiler. Luftwaffe’nin Sovyet 2. Tank Kolordusu üzerine saldırıları şafaktan akşam karanlığına kadar sürdü. Alman hava filosunda görev yapan Yüzbaşı Bruno Meyer kitabında, “Kaç tank vurduğumuzu saymak olanaksızdı.” diye yazmıştır. 2. Tank Kolordusu ağır kayıplar verdiği için onun yerine 5. Tank Kolordusu 2. SS Panzer Tümeni'ne taarruz başlattıysa da başaralı olamadı ve ağır kayıplar verdi.  Günü sonunda sovyet kayıpları ağırdı 90 araç ve 82 uçak kaybetmişlerdi, Luftwaffe ise 11 uçak kaybetmişti. Sovyetler gece olunca Alman cephe gerisine yeni bir hava saldırı başlattılar. 2. ve 17. Hava Ordusu izleyen 24 saatte 269 çıkış gerçekleştirdi. Güneyde, Sovyet Voronej Cephesi, 52. Kolordu, 48. Panzer Kolordusu ve 2. SS Panzer Kolordusu ile oluşturulan Alman 4. Panzer Ordusu karşısında, Kuzey Cephesi’ne oranla daha az başarılı oldu. 2. SS Panzer Kolordusu daha dar cephede iki Kızıl Ordu piyade alayına saldırdı. General Hoth komutasındaki 4. Panzer Ordusu’nun öncü zırhlı birlikleri savunma hatlarını ileri doğru zorladılar ve 6 Temmuz’da yer yer 15 km. ilerleme sağladılar. Voronej Cephesi'nin savunma planı, daha sonra eleştirilere konu olmuştur. Eleştirilerin bir bölümü, 1965 yılında Moskova'da yayımlanan tek ciltlik "Sovyetler Birliği'nin Büyük Yurtseverlik Savaşı 1941-1945" -Velikaya Otechstvennaya Voina Sovetskogo Soyuza 1941-1945- adlı çalışmaya dayandırılmaktadır. Bu eleştirilere göre: Kızıl Ordu, güneyde Alman taarruz hatlarını öngörememişti, bu durum onları savunmalarını daha yaygın bir biçimde düzenlemeye yöneltmişti. Örneğin Voronej Cephesi’ndeki dört ordudan üçünün cephesinde, her kilometreye on tanksavar topu düşmektedir. Oysa Merkez Cephe’nin –kuzey- 13. Ordu cephesinde kilometreye 23,7 tanksavar topu düşüyordu. Bu durum Merkez Cephe’deki top dağılımıyla keskin bir zıtlık oluşturuyordu, iki katından fazla. Diğer anlatımla Merkez Cephe’de sadece 13. Ordu cephesinde kilometre başına 23,7 tanksavar topu varken, Voronej Cephesi’nin tümünde kilometre başına 10 tanksavar topu düşmekteydi. Ayrıca Voronej Cephesi, asıl savunmayı yapmaya karar verdiği derinliği, çok daha ince bir taktik derinlikte belirlemişti ve birliklerin daha büyük orandaki kısmını Merkez Cephe’ye göre daha geride konuşlandırmıştı. Sonunda Voronej Cephesi Merkez Cephesi'ne göre zayıf olmasına rağmen daha güçlü Alman kuvvetler ile karşı karşıya geldi. Alman kuvvetleri düzenli ilerlemeyi gerçekleştirmişti, fakat kuzeyde olduğu gibi, saldırı devam ettikçe taarruz cephesi genişliği ve yarma derinliği düşme eğilimindeydi. Yine de bu eğilim kuzeydeki kadar belirgin değildi. Başlangıçta, 5 Temmuz’da taarruz cephesi 30 km idi, 7 Temmuz’da 20 km.ye, 9 Temmuz’da ise 15 km.ye düştü. Benzer şekilde girme derinliği 5 Temmuz’daki 9 km.den 8 Temmuz’da 5 km.ye düştü ve taarruz iptal edilene kadarki günlerde 2–3 km. olarak gerçekleşti. Kızıl Ordu mayın tarlası ve topçuları yine Alman saldırısı geciktirmeyi başardı ve kayıp verdirdi. Ateş hattındaki Kızıl Ordu birliklerinin Alman saldırılarını yavaşlatma becerisi, ellerindeki ihtiyat kuvvetlerini tehdit altındaki bölgelerde kaydırmalarına olanak verdi. Harekât sırasında dahi Kızıl Ordu istihkâm askerlerden oluşan küçük mobile grupları geceleri çalışarak, Alman saldırısının muhtemel olduğu bölgelerin hemen ilerisine, 90.000'den fazla ek mayını döşedi. Sovyet birlikleri, Almanlara çok sayıda asker ve top kaptırmadan, düzenli olarak geri çekildi. Alman kayıpları örnek olarak "Großdeutschland" Tümeni'nde görülebilir. Tümenin, muharebeye başladığında 118 tankı vardı. Muharebelerin beşinci günü olan 10 Temmuz’da tümen raporu, 3 Tiger I, 6 Panther, 11 Pzkw-III ve Pzkw-IV olmak üzere 20 tank faal durumda olduğunu bildirmektedir. 5 Temmuz'da 200 panzer ile harekât başlattığı 48. Panzer Kolordusu'nda ise toplam 38 Panther 'in kullanıma hazır olduğu ve 131 panzer onarım bekliyordu. Yine de Güney'de bir Alman yarma tehdidinin hesaba katılması gerektiği açıktı. Böyle bir olasılığa karşı, aylar öncesinden merkezi bir ihtiyat unsuru olarak Step Cephesi kurulmuştu. Step Cephesi'nin birimleri 9 Temmuz gibi erken dönemde güneye kaydırılmaya başlandılar. Buna 5. Muhafız Tank Ordusu ve diğer karma silahlı güçler dahil edildi. Kızıl Ordu’nun 7. Muhafız Ordusu, Kempf Ordu Müfrezesi’ni Donets Nehri‘ni geçtikten sonra, sağanak yağışın da yardımıyla durdurunca Alman sağ kanadı korumasız kaldı. İki tank kolordusuyla takviye edilen 5, Muhafız Tank Ordusu, Prohorovka’nın güneyine hareket etti ve 2. SS Panzer Kolordusu bölgeye ulaştığında taarruz etmek üzere hazırlığa girişti. Şiddetli bir çatışmanın ardından Kızıl Ordu, 2. SS Panzer Kolordusu’nu, o an için durdurmayı başardı. Şu anda 4. Panzer Ordusu’nun cephesinde, bir Alman taarruzuyla Kızıl Ordu cephesinin yarılması kuvvetle muhtemel görünüyordu. Stavka bu yüzden 5. Muhafız Tank Ordusu’nun mevzi alarak hazır beklemesine karar verdi. Bu savaşın muhasebesi, tartışma ve uyuşmazlıkların karanlığında kaldı. Alman ağır tanklarına Sovyetlerin başarılı kitlesel taarruzu, özgün Sovyet değerlendirmesinde pervasız bir cesaret olarak görülüyorsa da bu açıklama, şimdilerde genellikle hafife alınmaktadır. En son düzeltilmiş açıklamalar tam bir Sovyet fiyaskosuna işaret etmektedir, Alman zırhlılarına yönelen Sovyet hücumları, Alman tankları tarafından değil, esasen birçok Sovyet tankının tank engellerine düşmesi nedeniyle dağıldı. 12 Temmuz sabahı, General Hermann Hoth, 4. Panzer Ordusu’nu, kullanılabilir yedekleriyle birlikte Sovyet cephesini yarmayı kararlaştırdı ve Prohorovka’ya ilerledi. Bu sırada 5. Muhafız Tank Ordusu, 12 Temmuz için planladığı geniş bir cephede girişilecek taarruzlarına başlamıştı.  Sıcak bir havada, sekiz saatlik savaş başladı. Alman birliklerinin 494 tank ve kundağı motorlu topunun % 90’ı operasyona katılmıştır. 5. Muhafız Tank Ordusu’nun personeli, henüz savaşa katılmadıklarından taze kuvvetlerdi. Alman kuvvetleri kendilerini sayıca üstün bir kuvvetin karşısında buldular. Savaş sona erdiğinde 5. Muhafız Tank Ordusu araziye hakimdi ve hasar görmüş tanklarla yaralıları güven altına aldılar. Savaş, çok yüksek bedelli bir taktik kayıp olarak görülebilir, fakat Kızıl Ordu için operatif bir beraberliktir. Ne 5. Muhafız Tank Ordusu, ne de 2. Panzer Kolordusu, gün boyu başkaca bir harekata girişmedi. Hava savaşları da aynı derecede şiddetliydi. Erich von Manstein bu hava akınını, Oboyan ve Kursk’ta bir Sovyet yarmasını önleyecek kesin sonuçlu bir darbe olarak tasarlamıştı. 5. Muhafız Tank Ordusu, gece boyu, 593 tankı ve 37 kundağı motorlu topuyla Stari Oskol’daki mevzilere çekildi. Sovyetlerin kayıpları fazlaydı ve 2. Hava Ordusu sadece 96 İlyuşin, 266 avcı uçağı ve 140 bombardıman uçağını bu bölgeye tahsis edebildi. 17. Hava Ordusu, 300’ün üzerinde silahı bir araya toplayabilmiştir. Cephenin bu bölümünde Alman VIII. Fliegerkorps 654 çıkış yaparken Sovyet 17. Hava Ordusu 893 sorti yapmıştır. İlyuşin’ler, gün boyu 2. SS Panzer Tümeni "Das Reich"’ne saldırdılar ve Alman zırhlı birliklerine ciddi hasar verdiler. Aynı anda Luftwaffe’nin akınları, 69. Ordu ve 5. Muhafız Ordusu'nda kayıplara neden oldu. Sovyet tank kayıpları bilinmiyorsa da, 29. Tank Kolordusu'nun bir raporunda; “...düşman uçak ve toplarının yol açtığı ciddi tank kayıpları...” rapor edilmektedir. Söz konusu kayıplar öylesine ağırdı ki ileri hareket durdu ve savunma düzenine geçildi. Sovyet Sovyet hava unsurlarının 4. Panzer Ordusu'nun kanatlarına yüklenmesi nedeniyle Luftwaffe, Prohorovka üzerinde hava hakimiyetini sağladı. Buna karşılık, 31. Muhafız Tank Kolordusu ve 33. Muhafız Kolordusu, 3. SS Panzer Tümeni "Totenkopf" ile girdiği çatışmada Tiger I tanklara zayıf yanlarından saldırma ve Alman zırhlılarını yakına alma taktiklerini uyguladı. Bunun üzerine 2. SS Panzer Tümeni, savunma düzenine geçti. Zırhlılarının yarısın yitiren Alman kuvvetleri yine de durumlarını korudular. Almanların tek kazanımı, 11-12 Temmuz gecesinde Donets Nehri üzerinde Rzavets’de bir köprübaşını ele geçirmeleriydi. Bu da, Alman kayıplarının ağırlığını göstermektedir. 1. SS Panzer Tümeni "Leibstandarte SS Adolf Hitler", Sovyet 18 Tank Kolordusu tarafından durduruldu; 3. Panzer Kolordusu ve 2. SS Panzer Tümeni "Das Reich" de 2. Muhafız Tank Kolordusu ve diğer iki Sovyet ihtiyat kolordusu tarafından dizginlendi. Tank kayıpları, o zamandan beri tartışma konusu oldu. Kızıl Ordu tank kayıpları en düşük 200, en yüksek 822 olarak açıklandı, fakat şimdiki kayıp tutanaklarında kayıplar 300 dolayında ve bir o kadar da hasar gösterilmektedir. Benzer şekilde Alman kayıpları en az 80 ya da düzinelercesi Tiger I olmak üzere yüzlerce olarak rapor edildi. Bu sayıyı, Alman tank kayıp kavramı nedeniyle kanıtlamak olanaklı değildir. Alman toplam tank kayıplarının 60-70 kadar olduğu düşünülüyor. Ayrıca toplam kayıplara ek olarak, tamir atölyelerinde terk edilen tanklar da vardır. Çatışmalarda hasar gören tanklar, -ki bunların da sayısı bilinmemektedir- tamir atölyelerine çekilmişti. Sonradan, Kızıl Ordu’nun Polkovodets Rumyantsev Harekâtı sırasında, tamir atölyelerindeki tankların çoğu terk edilmiştir. Nipe, tüm kolordularda muharebe dışı kalan tankların sayısının 70-80 olduğunu bildirir. Fakat kaçının kısa süreli ya da uzun süreli tamirde olduğu açık değildir. Ne olursa olsun, hem 2. SS Panzer Kolordusu, hem de 5. Muhafız Tank Ordusu'nun kayıpları, gelmiş geçmiş en büyük tank savaşı”na zaman zaman abartılarak atfedilen kadar yüksek değildir. Operasyonun başlarında, Alman birliklerinin saldırısı, savunmacılar tarafından, ilerledikçe daralan bir cephe alanına belirgin bir biçimde sıkıştırıldı. Seçkin Kızıl Ordu hava unsurları, iyice daralan Alman ileri hareketinin kanatlarını güçlü bir şekilde baskı altında tuttular. Almanlar bu dar cephe alanı içine birliklerini sığdıramadığı gibi alanı genişletecek muharebe güçleri de olmadı. Böylece, kanatlarındaki baskıyı önleme gereğinin sonucu olarak, ileri harekette sürekli olarak güç kaybettiler. Kuzeyde 10 Temmuz’da Alman taarruzu durduğunda, güneyde genel durumları hala dengedeydi ve bu durum 12 Temmuz’da bile böyleydi. Güneydeki yorgun ve oldukça yıpranmış Alman kuvvetleri, ilk iki tahrip (savunma) kuşağında yine de bir gedik oluşturmuştu ve son savunma kuşağının da neredeyse yarılacağına inanıldı. Bu yanlış bir değerlendirmeydi. Gerçekte onları bekleyen en azından beş savunma kuşağı vardı. Gerçi, en güçlüsü ilkiydi ve bazılarında piyade birlikleri yer almıyordu. Kızıl Ordu savunmacıları zayıflatılmıştı ve yedek kuvvetlerin büyük bölümü kullanılmıştı. Buna rağmen henüz muharebeye sokulmamış Kızıl Ordu yedekleri, kullanılabilir durumdaki birkaç Alman yedek kuvvetinden çok daha uzaktaydı.Alman kuvvetleri 16 Temmuz’da taarruz çıkış hatlarına geri çekildiler. Ciddi tükenmiş durumda olan Alman kuvvetleri, ardından Polkovodets Rumyantsev Harekâtı ile karşılaşmak zorunda kaldılar. Belgorod – Harkov bölgesinde 3 ağustos’ta, Alman kuvvetlerini dağıtmaya yönelik bir saldırı başladı. Alman kuvvetleri, şiddetli bir direnç göstermelerine karşın Belgorod’tan 5 ağustos’ta, Harkov’dan ise 23 Ağustos’ta çekildiler. Harkov’u alınmasıyla Sovyetler için Kursk Savaşı sona ermiş oldu. Batılı Müttefikler, 9 – 10 Temmuz 1943 gecesi Sicilya’nın istilası için, Husky Harekâtı olarak bilinen bir çıkartma yaptılar. Üç gün sonra Hitler,  von Kluge’u ve von Manstein’i, Doğu Polonya’daki karargahına (Kurt ini) çağırdı ve Zitadelle Harekâtı’nı “geçici olarak” iptal etme niyetini bildirdi. Von Manstein onu vazgeçirme girişiminde bulundu ve Zitadelle Harekâtı’nın zaferin kenarında olduğunu ileri sürdü. Şunları söyledi, “Düşmanın getirdiği yedek kuvvetlerin, kesin bir biçimde yenilgiye uğratılmasından önce çekilmesine hiçbir şekilde izin vermemeliyiz.” Roller alışılmadık bir biçimde tersine döndü ve Hitler von Manstein’e saldırıyı sürdürmesi için birkaç gün daha süre tanıdı, fakat 17 Temmuz’da bir geri çekilme emri verdi ve operasyonu iptal etti. Ardından Hitler, tüm SS panzer tümenlerinin (2. SS Panzer Kolordusu) İtalya’ya sevk edilmesi emrini verdi. Ancak Sovyet saldırısı başladığında bu karar kısmen iptal edildi. İtalya Harekâtı için yalnızca bir zırhlı tümen, 1. SS Panzer Tümeni "Leibstandarte SS Adolf Hitler", 17 Temmuz'da bölgeden ağır teczihatını almadan ayrıldı. Diğerleri başarısız Alman taarruzunun bitiminde başlayan Kızıl Ordu karşı taarruzunu durdurabilmek için geride kaldılar. Hitler’in taktik savaşın doruk noktasında operasyonu sonlandırma kararlılığı, Alman generallerinin günlüklerinde ve bazı tarihçiler tarafından bugüne kadar şiddetle eleştirilmiştir. Örneğin, SS panzer tümenlerinin, Kursk Muharebesi'ndeki katkıları yaşamsal olacakken, Sicilya’ya ulaşmalarının üç ayı bulmuş olması nedeniyle zamanında müdahale edememelerine işaret edilmektedir. Oryol’u hedefleyen Kızıl Ordu karşı taarruzu olan Kutuzov Harekâtı, durumu kesin biçimde değiştirdi. Alman 9. Ordu birliklerinin, devam eden kendi saldırılarını sürdürmek yerine bu saldırıya karşı koymak için yeniden mevzilenmeleri gerekiyordu. Güney’deki birliklere, 15 Temmuz’da, 4 Temmuz’da tutuyor oldukları başlangıç hatlarına geri çekilme ön emri verildi. Çekilmenin amacı cepheyi kısaltmak, böylece yedek kuvvet oluşturabilmekti. Güney’de, Kızıl Ordu’nun, Temmuz’daki kayıplar sonrasında yeniden gruplanmak için daha fazla zaman ihtiyacı vardı, bu yüzden Polkovodets Rumyantsev Harekâtı’nı 3 Ağustos’a kadar başlatamadılar. General von Manstein’in büyük gayretle almış olduğu Belgorod, Kızıl Ordu tarafından daha güneydeki Mius Nehri'ndeki yanıltıcı taarruzların da desteğiyle geri alındı. Belgorod ve Oryol’in geri alınması, Moskova’da havai fişek gösterisiyle kutlandı ve geri alınan her Sovyet kentinin Moskova’da bu şekilde kutlanması bundan böyle genel uygulama halini aldı. Kızıl Ordu, 11 ağustos’ta, Hitler’in ne pahasına olursa olsun savunmaya kararlı olduğu Harkov’u aldı. Alman birlikleri sayıca azalmışlardı ve techizat sıkıntısı içindeydiler. Feld Mareşal Von Manstein, Kursk salırıdısı soncunun siyah ve beyazdan çok, gri olacağına inamaktaydı. Almanlar, çekilmek zorunda kalmalarına karşın düşman yedeklerinin seyyar unsurlarının en azından bir kısmını imha etmeyi başardılar. Bununla birlikte, Sovyetler Kursk Operasyonu’nun savunma aşamasında uğranılan kayıplara karşın, çok başarılı bir şekilde karşı saldırıya geçiş yapmayı başardılar, iki hafta içinde Alman kuvvetlerini Dinyeper’in karşısına, batı Ukrayna’ya doğru sürdüler. Ve Mainstein, harekâtın sonuçta tüm Alman kuvvetleri için bir yıkım olacağını gördü. Aşırı bitkinlik, 22 ağustos’ta her iki tarafı da etkiledi ve Kursk Operasyonu sona erdi. 1943 yılının bahar aylarında, Dinyeper’in batı kıyılarına yönelen bir dizi başarılı Kızıl Ordu operasyonu birbirini izledi ve Kiev geri alındı. Kursk savaşından sonra almanlar tamamiyle savunmaya geçmek zorunda kalmıştır.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
Text
Stalingrad Muharebesi
Tumblr media
1942 yazında barbarossa harekatının başarızlığına rağmen, sovyetler için işler gitgide kötüleşiyordu. almanlar için savaş muazzam derecede iyi gidiyordu. atlantik oknanundaki u-boat saldırıları başarılı olmuştu ve rommel tobruk'ta zafer kazanmıştı. Doğuda, sovyet saldırıları almanları moskova'dan uzaklaştırıyordu ama bu önemli bir sorun değildi. 1941'de stalin " geriye bir adım bile atılmayacak " emrini verdiğinde, kızıl ordu mevcudiyetinin % 59'unu kaybetmişti. ana saldırıların yine moskova üzerine olacağı tahmin ediliyordu. doğu cephesinde almanlar 2 şey için saldırıyordu; zaman ve hammadde. hitler amerika savaşa girmeden, rus saldırısını bitirmek istiyordu ve kafkaslar'daki petrol bölgeleri almanların işini görecekti. güney ordu grubu, yaz aylarında güney rus steplerinden, kafkaslardaki rus petrollerini ele geçirmek için seçilmişti. güney ordu grubunda 6.ordusunu,17.4.ve 1. panzer ordularını kapsıyordu. hitler kararını değiştirerek güney ordu grubu'nun 2'ye ayrılmasını emretti. 1.güney ordu grubu wilhelm list komutasında 17.ordu ve 1.panzer ordusuyla beraber kafkaslara doğru ilerlemeye devam edecekti. 2.ordu grubu, friedrich paulus'un 5.ordusu ve hermann hoth'un 4.panzer ordusu doğuya giderek stalingrad'a girecekti. planın başlangıç tarihi olarak 1942 mayısının sonları seçilmişti. ama planın içindeki bazı alman orduları sivastopol'u kuşatmıştı. bu yüzden plan geriye atıldı. plan 28 haziran 1942'de başlatıldı. alman saldırısı iyi başladı, sovyet askerleri steplerde ufak direniş göstermeye çalıştı ve güney'de gruplanmaya başladı. yeniden grup olma çalışmaları almanların onları kuşatmasıyla düştü. stratejik öneme sahip olan voronezh 5 temmuz'da ele geçirildi. 6.ordu'nun ilerleyişi gayet başarılıydı.bunun üzerine hitler 4.panzer ordusu'nun 1.güney ordu grubu'na katılmasını emretti.ama 6.ve 4. ordunun ilerleyişi aynı yoldan geçiyordu.ilerleyiş yavaşlamıştı.bunun üzerine hitler fikrini değiştirerek yeniden 6.ordu'ya katılmasını emretti. temmuz'un sonunda almanlar rusları don nehri'nin karşısına attı.almanlar bundan sonra italyan,macar ve romen ordularını ordu kanatlarını koruma amacıyla kullanmaya başladı. aslında bu orduların moralleri çok düşüktü ve silah bakımından da zayıftılar. 6.ordu'nun stalingrad'a çok az bir yolu kalmıştı.1.güney ordu grubunun ise kafkaslarda ilerleyişi yavaşlamıştı.ikmal bölgelerinden çok fazla uzaklaşmışlardı.1.güney ordu grubu ile 2.güney ordu grubu arasındaki uzaklık çok fazlaydı ve herhangi bir tehlikede birbirlerine yardıma gelemeyeceklerdi. almanların niyetlerinin anlaşılmasından sonra, stalin andrey yeryomenko'yu güneybatı cephesine tayin etti.nikita khrushchev ile stalingrad'ın savunmasına yardım edeceklerdi. rus birlikleri volga nehrinin doğusunda mevzilendiler. yeni birlikler gelince, gelen yeni birlikler teğmen vasiliy chuikov'in komutasına verilerek 11 eylül 1942'de 62.ordu oluşturuldu. durum berbattı chuikov ne yapacağını sorunca, " ya bu şehri savunacağız, ya öleceğiz " cevabını almıştı. 1942 yazında ve sonbahar'ında luftwaffe şehre akınlar düzenlemeye başladı.düzenlenen akınlar, dünyanın gördüğü en büyük hava saldırısıydı.şehir kısa sürede harabeye döndü. 369.hırvat birliği stalingrad'a giren ve alman olmayan tek birlikti ve 100.nişancı bölüğünün altındaydı. stalin mümkün tüm orduları volga'nın doğusuna yolladı.luftwaffe feribotları imha etti ve birçok sivil volga'nın doğusuna tahliye edildi. ama stalin sivillerin şehir savunmasına yardım edeceğini söyleyerek daha fazla sivilin gitmesini önledi. 23 ve 26 ağustos'ta gelen raporlar 955 kişinin öldüğünü ve 1,181 kişinin bombardımanlarda yaralandığını gösteriyordu, hasar 40 bin'i geçmişti. sovyet hava kuvvetleri luftwaffe tarafından yok edilmişti. sovyetler eylül'de 100 uçak getirdiyse'de kayıplar devam etti. sovyet uçak üretimi 1942'nin 2.yarısında 15.800'dü. ağustos'un sonunda 2.güney ordu grubu volga'nın kuzeyine vardı. sonra güneye, şehre doğru girdiler. 1 eylül'de sovyetler ikmal malzemelerini ve destek birimleri luftwaffe ve topçu bombardımanı altında getirdiler. 5 eylül'de sovyet 24. ve 66 orduları almanlara bir saldırı düzenledi. luftwaffe ve topçu birliklerinin yardımıyla saldırı 1-2 saat içinde püskürtüldü. saldırıya katılan 120 tanktan 30'u yok edildi. 18 eylül'de sovyet 1. ve 24. ordusunun düzenlediği başka bir saldırı stuka pilotlarının sovyetler üzerine dalga dalga saldırmasıyla püskürtüldü. 77 sovyet uçağıyla beraber saldırıya katılan 106 tanktan 41'i yok edildi ve sovyet 62.13.ve 64. orduları şehri savunmak üzere şehirde mevzilendi. yıkılan şehirde savaş acımasızca ve umutsuzdu. 27 temmuz'da stalin'in " geriye bir adım bile atılmayacak " ve "önümüzde düşman var, ama volga'nın gerisinde hiç toprak yok " emirleriyle geri çekilme yasaklandı. almanlar stalingrad'ın içlerine ağır kayıplarla ilerlediler. luftwaffe feribotları imha etti. birçok sivil volga'nın doğusuna tahliye edildi. stalin sivillerin şehir savunmasına yardım edeceğini söyleyerek daha fazla sivilin gitmesini önledi. 23 ve 26 ağustos'ta gelen raporlar 955 kişinin öldüğünü ve 1,181 kişinin bombardımanlarda yaralandığını gösteriyordu.hasar 40 bin'i geçmişti. 25 ağustos'tan sonra, sovyetler hava akınları sırasında ölen sivil ve askerlerin kayıtlarını tutmadı. alman savaş taktiği mühendis,asker,tank,topçu birlikleri ve hava gücünün bir arada koordineli bir biçimde kullanılmasıydı. buna karşılık olarak chuikov askerlerine almanlara yaklaşabildikleri kadar yaklaşmalarını emretti. chuikov buna " kucaklama " diyordu.bu alman askerlerini tek başlarına savaşmaya zorluyordu.alman topçusunun ve luftwaffe'nin saldırması için kendi askerini'de gözden çıkarması gerekiyordu. sovyet askerleri her binada, önemli caddelerde savunma yapıyordu.bazı binalar kaleye dönüştürülüyordu.bunun için mayınlar,anti tank silahları,dikenli teller,nişancılar,5-10 kişilik makineli tüfek takımları kuruldu. almanlar, bunu " fare savaşı " olarak adlandırmıştı. mamayev kurgan'da yapılan savaşlarda, tepe bir çok kez el değiştirdi.12 eylül'de 62.ordu 20 bin asker,90 tank ve 700 havan topuna düştü. 13.ordu, mamayev kurgan ve tren yolu'nu almak için görevlendirildi. 13 eylülde ağır kayıplar alındı. ilk 24 saatte askerin %30'u öldürüldü. savaştan sonra 10 bin asker hayatta kaldı ama görevler geçici olarak alındı. 6 saatte trenyolu istasyonu 14 kez el değiştirildi. tahıl ambarındaki savaştan sonra bölge ele geçirildi ama sadedce 40 ölü bulundu. daha sonra sovyetler geri çekilmeden tüm tahıl ambarlarını yaktı. şehrin başka bir bölgesinde, bir müfreze komutanı olan pavlov bir binayı bir kaleye döndürdü. pavlov'un evi olarak adlandırıldı ve askerler evin çevresini mayın tarlasıyla çevirdi.pencerelere makineli tüfekler yerleştirildi. 2 ay dayandılar ve chuikov bunu duyunca " pavlovun evinde öldürülen alman askelerinin, paris'i ele geçiren alman ölülerinden daha fazla olduğunu söyledi. pavlov sovyetler birliği kahramanı ödülüyle ödüllendirildi.ev,alman haritalarında kale olarak işaretlendi. bunların üzerine almanlar bölgeye ağır topçu birlikleri transfer etti. 2 tarafın nişancıları yıkıntıları kullanıyordu. 5 ekim'de traktör fabrikasındaki direnişi kırmak amacıyla luftwaffe bir saldırı düzenledi ve bazı sovyet birlikleri yok edildi. ekimin ortalarında, batı bölgesindeki rus mevzilerini bombalamaya başladı.14 ekim'de 600 ton bomba,3 fabrikaya atıldı. doğu bölgesindeki rus topçularının çoğu,luftwaffe tarafından yok edildi.62.ordu 2'ye bölünmüştü. volga nehrinden geçen destek kuvvetlerine luftwaffe saldırı düzenliyordu. durum berbat denebilecek cinstendi. volga'nın batısında sovyetlerin 910m alanı vardı. luftwaffe burayı yok etmekle görevlendirildi ve sovyet 62.ordusu'nun volga'nın karşısına geçmesi önlendi. bölgeye gelen yeni sovyet uçakları durumu değiştirdi, rus uçakları alman uçaklarının kat kat fazlasıydı. ve luftwaffe için durum kötüye gidiyordu. 3 aylık yavaş ilerlemeden sonra, almanlar sonunda şehrin yüzde 90'ını ele geçirmiş ve volga kıyılarına ulaşmış ve bunu genel merkez'e bildirmişlerdi. artık stalingrad harabelerinde gamalı haç dalgalanıyordu. hitler 1942'de münih birahanesinde yaptığı konuşmada stalingrad'ın ele geçirildiğini ve sadece tek tük rus kuvvetlerinin direndiğini ve artık volga'dan gemi geçmediğini söylemişti. ama kuşatma sırasında, almanya ve müttefikleri alman 2.ordusunun kanatlarını koruyordu. macar 2.ordusu silah bakımından çok yetersizdi ve iyi eğitilmemişlerdi. bu orduya 200km'lik bir alanı koruma görevi verilmişti ve ordu'nun güneybatısı'nı romenler koruyordu. ama hitler şehre odaklanmıştı ve kanatların güçlendirilmesine yönelik önerileri ve uyarıları dinlemedi.kanatlar güçlü değildi ve kanatlara yapılan bir saldırı 6.orduya mal olabilirdi. sonbaharda rus generalleri georgy zhukov ve aleksandr vasilevsky almanlara yeni bir saldırı planlıyordu.almanların kuzey kanadı saldırı için gayet uygundu.kanatların zayıf olduğunu ruslar biliyordu. moral,silah ve liderlik bakımından yetersizlerdi, plan almanların şehre kıstırılmasıydı. kanatlar stalingrad'dan oldukça uzaktı ve bu sayede,6.ordu kanatlara destek gönderemeyecekti. 19 ekim 1942'de kızıl ordu uranüs operasyonunu başlattı. nikolay vatutin komutasındaki 3 ordu saldırıya geçti.18 birlik,8 tank bölüğü,2 motorize alay, 6 atlı birlik, ve 1 tane anti tank bölüğü vardı. saldırı romenler tarafından duyuldu ve destek istediler.ama bu istek reddedildi. 20 ekim'de sovyet saldırısı stalingrad'ın güneyinde başladı. romen kuvvetleri direnemeden yok edildi. sovyet birlikleri bundan sonra şehri kuşatmaya başladı. 265.bin alman,romen ve italyan ve 40 bin civarında almanlar için savaşan rus askeri kuşatıldı. almanlar için savaşan ruslar son ana kadar almanlara sadık kaldı. çünkü rusların eline geçerlerse öldürüleceklerini biliyorlardı. 6.ordu'nun 50 bin askeri kuşatmanın dışında kalmıştı. kızıl ordu hemen savunma durumuna geçti. bir ordu iç tarafa doğru,diğer ordu herhangi bir saldırıya karşı dış tarafa doğru mevzi aldı. mareşal erich von manstein, führer'e 6.ordu'nun bir yarma harekatı ile kuşatmadan kurtarılabileceğini söyledi. göring 6.ordu'nun hava yoluyla ikmal gönderilebileceği sözünü vermişti, fakat bu da göring'in içi boş vaatlerinin en büyüklerinden biriydi. vemanstein, " wintergewitter (kış fırtınası operasyonu) " adıyla bilinen operasyonun başına getirildi. führer, 30 ekim 1942'de halka konuşurken alman ordusu'nun stalingrad'ı asla terk etmeyeceğini söyledi. hava gücü günde sadece 106.6 ton ikmal edebiliyordu. ama ordunun ihtiyacı 800 tondu. ikmaller junkers ju 52 ile yapılıyordu. sonradan bombardıman uçağı olan heinkel he 111'ler kullanılmaya başlandı ve bombardıman uçakları f junkers ju 52'ya göre daha hızlıydı ve daha çok şey taşıyabiliyordu. ama sovyet anti uçak silahlarının ateşleriyle 400'den fazla uçak düşmüştü. 6.ordu'nun havadan ikmali imkansızlaşıyordu. en fazla ikmal 19 aralık'ta yapılmıştı.262 ton destek gelmişti.ikmaller genellikle kullanışsızdı. votka,yazlık giysiler,karabiber geldiği zamanlar vardı. ikmaller tatsinskaya'ya yapılıyordu.ama bu hava alanı ruslar tarafından ele geçirildi.koruyan hiç bir asker yoktu.ağır topçı ateşi altında çekilmişlerdi. almanlar şehrin içine çekilmişti.ikmal için kullanılan 2 hava alanı'da kaybedilmişti.artık almanlara havadan ikmal gelmiyordu ve yaralılar taşınamayacaktı.23 ocak'ta ikmaller sona erdi. almanlar sadece açlık çekmiyorlardı.cephaneleri'de bitiyordu.bunlara rağmen direnmeye devam ettiler.çünkü teslim olanların sovyetler tarafından öldürüleceğini biliyordu. onları kuşatan ruslar,kuşattıkları alman ordusu'nun daha büyük olduğunu öğrenince destek birlik istedi ve tekrar şehirde savunma başladı, ama bu sefer almanlar volga'ya sürülüyordu. 22 ocak'ta paulus, führer'e teslim olmayı düşündüğünü bildirdi ve bunun önüne geçmek isteyen führer 23 ocak'da paulus' generalfeldmarschall rütbesine getirdi, daha önce hiçbir generalfeldmarschall teslim olmamıştı. führer paulus'a son mermi ve son askere kadar direneceklerini söyledi ve onların bu davranışı tarih'te bir yer alacaktı. führer goebbels'e 6.ordu'nun "alman tarihinin kahramanlık dramı "olduğunu söyledi. 30 ocak 1943'te 6.ordu'nun teslim olduğu haberi geldi, paulus esir alınmıştı. führer paulus'un hayatı pahasına savunacağını ya da intihar edeceğini düşünüyordu. ruslar kuşatmayı daha da daraltmıştı ve sonunda paulus'un orduyu komuta ettiği merkeze gelmişti. 2 şubatta şehirdeki almanlar teslim oldu. 91.bin insan yorgun,hasta ve açtı. 22 tane general esir alınmıştı. ama şehirde kalıp teslim olmayan alman güçleri'de vardı. onlar,nasyonal sosyalizme inanıyorlardı veailelerine yolladıkları son mektuplarında " führer için öldüklerinden gurur duyduklarını " yazmışlardı. ama onlar da mart 1943'te teslim oldular ve kanalizasyonlarda kalıyorlardı. stalingrad'da esir alınan 110 bin esirden yalnızca 6 bin'i evlerine dönebildi. orada açlık,hastalık,aşırı çalışma,sağlık durumları ve yaralardan dolayı öldü. esir kamplarında çalıştırılmışardı ve uzun ölüm yürüyüşleri yapılmıştı. general paulus savaş sonrası nürnberg'de komutanları aleyhinde tanıklık yapsa da 1953 yılına kadar cezaevinde kaldı. ve wehrmacht stalingrad fiyaskosundan sonra bir daha tam anlamıyla belini doğrultamamıştır.
Tumblr media Tumblr media
0 notes
Text
Barbarossa Harekatı - 1941
Tumblr media
Führer, harekatın planını daha 1940 yılında yaparken stratejisi şuydu; sovyetlerin geri çekilerek wehrmacht'ı maymun etmesine fırsat vermeden zırhlı ve motorize kuvvetlerle hızlı bir şekilde hareket edip düşman kuvvetlerini geniş kuşatmalarla yok etmek. hitler bu stratejisinde yerden göğe kadar da haklıydı, zira napolyon'un*1812 seferi "burada yapılmışı var" dercesine önemli bir emsal olarak hitler'in önünde duruyordu. hitler de akıl küpü olmasa da salak da değildi,  hitler de savaşın sonuna doğru salaklaşmıştı ama harekat öncesindeki düşünceleri geçerliydi. hitler'e göre napolyon'un rusya üzerine yürüyen ordusuyla kendi ordusu arasında dağlar kadar fark vardı. o dönemde napolyon'un günde 40-50 km ilerleyen zırhlı ve motorize birlikleri yoktu. rusya'nın geniş düzlükleri bu anlamda hitler'in gözünü korkutmuyordu. ayrıca hitler biliyordu ki, o döneme nazaran çok daha gelişmiş haberleşme kaynakları vardı. napolyon'un uçağı da yoktu. oysa hitler'in elinde avrupa’yı kısa sürede cehenneme çevirmiş bir savaş makinesi vardı. hem nasıl olsa harekat yılbaşından önce bitecekti führerine göre. naziler, harekat hazırlıkları için hummalı bir çalışmanın içine girmiş, tank, denizaltı ve uçak yapımına hız vermişti. ayrıca panzer, motorize ve piyade tümenlerinin de sayısını artırmıştı. öte yandan hitler’i cesaretlendiren en büyük etkenlerden biri de askerlerinin savaşa ve savaşmaya avrupa'daki cephelerden aşina oluşu idi. ordunun genelinin morali yüksekti ve erinden generaline tüm askerler führerlerine karşı büyük bir güven besliyorlardı. führer ve kurmayları büyük saldırı için alman askerlerinin rusya üzerine üç koldan hücum edeceği bir plan hazırlarmışlardı, buna göre; kuzeyden von leeb'in* kuzey ordular grubu saldıracak ve leningrad'ı ele geçriecekti. ortada von bock'un* merkez ordular grubu minsk-smolensk-moskova doğrultusunda ilerleyerek düşmanın ana kuvvetlerini çekilmelerine fırsat vermeden yok edecekti. güneyden ise von rundstedt'in*güney ordular grubu ukrayna'yı işgal edecekti. ve planların işleme sokulmaya başladığı an, 22 haziran 1941 günü saat 04.00 sularında alman istihkamerleri kıyametin ilk ateşini sovyet sınır birliklerini vurarak açıyordu. dünya tarihinin dönüm noktalarından birisi bu ateşle başlamıştı. harekatın başlamasıyla birlikte alman hava kuvvetleri luftwaffe, rus havaalanlarına pearl harbour baskınına ilham verecek anilikte bombalamış, rus uçakları daha havalanamadan imha edilmişti, alman uçakları rus kara birliklerini de boş geçmiyordu elbette. alman zırhlı birlikleri de avrupa'nın batısında olduğu gibi yine büyük bir Blietzkrieg ile sınırı geçerek rus topraklarında paletleri üzerinde ilerliyordu. kuzeyde von leeb ordular grubu leningrad istikametine günde ortalama 50 km ilerlerken merkez ordular grubu, önüne geleni ezerek rus ovalarına yayılmıştı. daha harekatın üçüncü gününde 200 km yol almışlardı ve minsk'teki rus birliklerini çoktan kuşatmıştı. güney ordular grubu için aynı sözleri etmek mümkün değildir. ruslar burada da ani bir baskın yemişler ancak toparlanıp saldırılarıları göğüsleyebilmişlerdir. rusların bu bölgeye daha fazla kuvvet ayırdığı anlaşılmıştır. bunu yanında alman panzerleri o güne dek hiç bilmedikleri bir tankla karşılaşmışlardır; t-34 ve hatırlatmadan edemeyeceğim ki t-34 alman tanklarına göre her bakımdan daha üstün bir silahtır ve savaşın seyrinin değişmesinde bir unsur olarak göze çarpar. harekatın yirminci gününde almanlar kuzey ve merkez ordularının cephelerinde 300 bin dolayında esir, 1800 kadar top ve 3000 küsür tank ve zırhlı araç ele geçirildiğini duyuruyordu. bu almanlar için muhteşem dünya için şok edici bir sonuçtu. peki bunlar olurken rus ordusu ne yapıyordu? hemen söyleyelim, bu yıldırım hızındaki baskınla birlikte kelimenin tam anlamıyla apışıp kalmışlardı. aslına bakılırsa Wehrmacht gibi bir ordunun karşısında her ordunun düşeceği bir duruma düşmüşlerdi. ruslara gelelim; hızla ilerleyen alman birlikleri rusların birlikler arası irtibatını koparma noktasına getirmişti. ne ikmal ne de takviye mümkün değildi, emir komuta zinciri alman zırhlı birliklerinin ezip geçtiği yerlerle komuta merkezi arasında işlemez hale gelmişti. rus komuta kademesi de bu baskın gibi harekat sonrası şoktan ancak 11 gün sonra kurtulmuşlardı. halka seslenen elbette ki stalin’den başkası değildi. ağır gürcü aksanıyla olası bir çekilme durumunda taşınabilen tüm malların taşınmasını, götürülemeyen her malzemenin imha edilmesini, düşmanın işine yarayabilecek tek bir çivinin bile kullanılacak bir halde bırakılmamasını ve düşman tehdidi altındaki kentlerde milis gruplarının kurulmasını tembihliyordu. rus halkı da bu direktif doğrultusunda işgale gelen almanlara ne yiyecek erzak, ne barınacak barınak bıramkayarak düşmanı aç ve açıkta bırakarak düşmanın üstesinden gelmek istiyordu, tıpkı 129 yıl önce 1812 seferi'nde napolyon ve ordusuna yaptıkları gibi. ruslar saldırının ilk şokunu atlattıktan sonra toparlanmaya başlıyor ve komuta kademesinde sert tedbirler alıyordu. başarısız komutanlar ya değiştiriliyor ya da kurşuna diziliyordu. ordu savunma tertibini almaya başlamıştı fakat wehrmacht piyadeleri müthiş bir hızla ilerlemişti bile. kuzeyden üst üste bindirmelerle sovyetlerin kuzey kanadını hallaç pamuğu gibi atan kuzey ordular grubunun zırhlı birlikleri hızlarını alamayıp piyade birliklerinin iki haftalık bir mesafe ilerisine ulaşıyordu. hatta zırhlı birliklerinin başındaki hoeppner 200 km ötedeki leningrad'a yürümek istiyordu. kuzey ordular grubu komutanı von leeb bu riski almak istemiyor ama başkomutanlık "emir emirdir." dediği için birkaç gün yağan sağanak yağmurun ardından panzerler soluğu leningrad yakınlarında alıyor. ruslar bu telaşla askeri lise öğrencilerini dahi eline silah verip cepheye sürerken alman piyadesi düşman ölüleri arasında kadın askerlere rastlıyordu. güneyde ise güney ordular grubu ilk duraklamanın ardından ilerlemesini hızlandırıyor ve dinyester nehrini geçiyordu. merkezde de işler almanlar için iyi gidiyordu. hoth ve guderian'ın*zırhlı birlikleri iki kola ayrılıp hoth kuzeyden, guderian ise güneyden ilerleyerek doğu istikametinde fırtına gibi esiyordu. ancak guderian'ın işi hoth'a nazaran daha zordu çünkü aşması gereken brezina ve dinyeper nehirleri vardı. guderian komutasındaki zırhlı birliği dinyeper'in yakınlarına kadar gelir ve üstü olan mareşal von kluge, geride kalan piyade birlikleri arkadan yetişmediği müddetçe guderian'ın nehri geçmesine izin vermez. çünkü nehrin ötesinde bir düşman taarruzuna maruz kalınabileceğini düşünmektedir. ancak guderian komutanını bile kafakola alıp nehri bir çırpıda önemsiz bir kayıpla geçer. guderian koca panzerlerle nehri geçerken nehrin öteki tarafında mal mal seyreden mareşal timoşenko ihtiyat birlikleriyle taarruza geçer ama altında panzeri olan guderian, timoşenko'yu ve yaya birliklerini siklemeden doğu istikametinde gaza basmıştır bile. nasıl olsa geriden gelen piyade birlikleri timoşenko ile çarpışacaklardır. bu şafaktan sonra guderian mı uğraşsın piyadeyle? guderian Blietzkrieg savaşının hakkını vererek 16 temmuz'da moskova'dan bir önceki durak olan smolensk'e ulaşır. aynı tarihlerde kuzeyden ataklarını sıklaştıran hoth'un zırhlı birlikleri de smolensk'e yakınlarına ulaşır. bu zırhlı grubunun arasında kalan timoşenko'nun smolensk'i savunmak için çırpınışları da para etmez. bundan zaferle birlikte tüm gözler moskova'ya çevrilir ancak hitler moskova yerine güneye, kiev'e yönelinmesi gerketiğini ve moskova'nın sadece sembolik bi isim olduğunu savunur. adolf hitler'e göre leningrad ideolojik, kiev ekonomik, moskova ise sembolik hedeflerdir. hitler'in bu çıkışına ileride guderian bir askerin anıları adlı kitabında ‘’ kesinliklikle delilik ‘’ olarak bahsetmişti. bunun üzerine guderian'ın tankları güneye çark eder ve avrupa'nın en büyük nehri olan dinyeper'i zor zahmet aşarak güneyden kuzeye yönelmiş olan kleist'in tanklarıyla kiev'in 250 km doğusunda buluşurlar. o saatten sonra kiev'i kurtaracak hiçbir kuvvet kalmamıştır ve güneydeki 6. ordu ile birlikte büyük bir kuşatma sonucu 19 eylül'de de kiev düşer. elde edilen esir sayısı akıl alacak gibi değildir; 700 bin esir, bunun yanında tank, top ve ural dağlarına kaçırılmaya hazır halde trenlerde bekleyen fabrika malzemeleri. artık ukrayna'nın yeraltı ve yerüstü tüm zenginlikleri hitler'in elindeydi.stalin, moskova'yı savunayım derken çöken güney cephesi için komutanlarına kızarken hitler de berlin'de tebrikleri kabul ediyordu. tam da bu günlerde zamansız bir yağmur ( Rasputitzsa) başlar ve günlerce devam eder. yazın tozu ve toprağıyla dolan tüm araçlar balçık deryası gibidir. çamura bata çıka yol almak neredeyse işkencedir.  hitler, kiev'in de ele geçirilmesiyle dikkatini iyiden iyiye moskova'ya verir. kuzeydeki ordulara leningrad kuşatmasını tamamlanmasını ve artan kuvvetlerin merkeze, yine aynı şekilde güneydeki ordulardan da bir miktar kuvveti merkez ordular grubuna tahsis edilmesi emrini verir. merkezdeki ordular grubunun başındaki von bock'un emrinde artık 1,5 milyon asker vardır. bu muazzam bi sayı takdir edersiniz ki. hedef düşmanın ana gücünü yok etmek ve moskova'yı ele geçirmektir. hitler'in emriyle 2 ekim 1941'de büyük moskova taaruzu başlar ve kısa süreli çarpışmalar sonucunda moskova yolu üzerindeki vyazma şehri ele geçirirlir. artık wehrmacht ile moskova arasında sadece 40 km vardır. bu arada barbarossa harekatı'nın daha dördüncü ayı bile bitmeden oluşan bilançoya bakarsak; minsk, somlensk, kiev ve vyazma gibi dört meydan muharebesi yapılmış ve wehrmacht dört parlak zafer elde etmiştir. ele geçirilen esir, araç, gereç de had safhadadır. şu ana kadar her şey hitler'in planladığı gibi gitmektedir. neyse, çok uzattık. devam edelim şu moskova taarruzuna. 9 ekim'de mevsimin ilk karı toprağa düşüyor ve von bock komutasındaki merkez orduları moskova'ya hareket için marşa basarken ruslar da boş durmuyordu elbette. moskova'da eli silah ve hatta kazma, kürek tutan herkes göreve çağırılıyordu. kadını,erkeği, çoluğu çocuğu yarım milyon moskovalının kar-kış demeden ortaya çıkardığı çalışmaları hayranlık vericiydi; yaklaşık 100 uzunluğunda tank hendeği, 8000 km avcı siperi ve 300 km'lik dikenli tel döşeyerek şehrini, vatanını savunuyordu. rusların komuta kademesinde de değişikliğe gidilmişti. budyenni'nin yerine timoşenko, timoşenko'dan boşalan yere de sibirya'dan mareşal jukov çağrılmıştı. jukov, görevin başına geçer geçmez sert tedbirler almış, karışıklık yapan kim varsa sotede kurşuna dizdirtiyordu. bu arada von bock orduları birkaç yönden moskova'ya ilerliyordu, şehre yaklaşılmasına rağmen o yıl erken yağan kar ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmur günlerce sürüyor ve almanların bir metre bile ileri gitmesine mani oluyordu. koca wehrmacht, askerinden, aracının dingiline kadar çamura batmış bir halde debelenip duruyordu. silahların içine dek dolan çamur ayrıca dertti alman askerleri için. tanrım ne rezillik! askerlerin çamura sağlanan araçları kurtarmak için ayrıca çaba sarf etmesi büyük yorgunluğa ve yılgınlığa sebep olurken moraller yavaş yavaş düşmeye başlıyordu. moskova cephesinde bunlar olurken güneyde ise rundstedt orduları 16 ekim'de odesa'yı, 24 ekim'de harkov'u alıyor ve rostov'a dayanıyor. ancak rostov amansızca direniyordu. rus gerillaları almanlara göz açtırmayan saldırılar gerçekleştiriyor. diğer yandan buz tutmuş don nehri üstünden dalga dalga rus taarruzları başlıyor. rındstedt, yeni birliklerin de bölgeye intikal ettiğini öğrenip birliklerin bir kısmını geri çekmeye karar veriyor. bu şimdiye dek alman ordusunun ilk geri çekilmesi ve hitler haberi aldığında kulaklarına inanamıyor. faturayı da elbette fransa ve polonya zaferlerinin öncülerinden feldmareşal rundstedt'e kesiyordu. -mikrofonlarımız tekrar moskova cephesinde- çamura batan, yan yatan wehrmacht, don olayıyla birlikte çamurun kurumasıyla ilerleme açısından toparlıyor ancak rusya ayazı hiç de almanya'nınkine benzemiyor. Rus kışını en iyi bilenlerdenim 2 senedir okul okuyorum ve  alman askerlerinin rus ayazında neler çektiğini hayal edemiyor ama anlatmaya çalışıyorum işte. hitler savaşın kıştan önce biteceğini düşündüğü için askerleri yazlık elbiselerle rusya üzerine göndediği ve almanya'dan gelen kışlık malzemenin de gecikmesiyle asker bu kez de soğukla cebelleşiyordu. henüz kasım ayının başı olmasına rağmen soğuk dayanılmaz bi hal almıştı. ayrıca moskova'ya yaklaştıkça rus direnişi güçleniyordu. general kış almanları sekteye uğratırken ruslara bahar ayı gibi gelmişti. artık ilerlemenin ne tadı ne de tuzu kalmamıştı. buna rağmen hitler mevsimin alman savaş maknesine engel olamayacağını bas bas bağırıyordu. Askerler arasında huzursuz bir hava hakim olmaya başlamıştı. buna rağmen almanlar moskova'yı artık askeri bir hedeften ziyade savaşın sonu ve hayatlarını soğuktan kurtaracak sıcak bir yuva olarak görmeye başlamış ve gayrete gelmişti. Askeri ayakta tutan tek motivasyon kaynağı moskova'nın düşmesi ve içecekleri bir tas sıcak çorbaydı. 17 kasım sabahı wehrmacht topçusu moskova meydan muharebesini başlatıyor. zırhlı birlikler artık son kozlarını oynuyor ve moskova üzerine atılıyor. rus mukavemeti bir şekilde kırılacak! ne fayda, 4-5 gün sonra ısı -30'a düşüyor. mekanizmalar çalışmıyor, motorlar, yağlar donuyor, asker açıkta artık tir tir tiremeye başlıyor. yaralananlar gerideki ilk yardım bölgesine taşınamadan donarak ölüyordu. wehrmacht piyadesi yol kenarında "moskova 22 kilometre" yazısını okuyor. (bu almanların moskova'ya en yakın olduğu andır. ) dürbünle bakılsa belki kremlin bile görünecek ancak rus direnci gittikçe kuvvetleniyor. hatta zaman zaman rus karşı taarruzları bile oluyor. bunun üzerine merkez ordular grubu komutanı von bock, taarruzun artık fayda getirmeyeceğini gözlemleyerek bunu başkomutanlığa bildiriyor ancak hitler  "moskova'yı istiyorum" diyor başka bir şey demiyor ve komutanlarını ‘’beceriksizlik’’ ile suçluyordu. bunun üzerine harekata devam ediliyor. bu sırada karargâha ulaşan haberlere göre kış mevsimine göre hazırlanmış sibirya tümenleri moskova bölgesine kaydırıldığı bildiriliyor. bu taze kuvet rus saflarına katılırken almanlarda artık taarruz edecek takat kalmamış, aralık soğuğunda eller tuttuğu demire yapışıyor, dürbünler ve nişan tertibatları buz tutuyor. benzin zaten donmuş. sargı bezi donduğundan açılıp yaralara sarılamıyor, hareketsiz kalan 5 dk içinde ölüyor, ele geçirilen ölü rus askerlerinin kışlık elbiseleri için alman askerleri birbirini öldürecek bir hal alıyordu neredeyse! almanlar artık ruslarla değil general kışla savaşıyordu. soğuktan işlemez hale gelen tanksavarlar rus t-34'leri karşısında çaresiz kalıp t-34'leri almanlara bela ediyordu. bir taraf performansını kaybederken diğer taraf güçlendikçe güçleniyordu. rus askerleri başında kürk kalpak, sırtında yün elbisesi, keçeli botlarıyla alışkın olduğu rus soğuğunda savaşırken teçhizatları da mevsime uygun olarak donatılmış, donmayan motor yağları, antifiriz, kar zincirleri, kar paletleri ve bir de rus atları. bu şartlar altında wehrmacht için çekilme başlıyor. rus taarruzlarıyla birlikte ani çekilme taktikleriyle olası bir imhadan sıyırtan almanlar nereye giderlerse gitsinler soğuktan kaçamıyorlar. von bock, daha da geri çekilerek cepheyi daraltmayı ve geriden gelen takviyeye daha hızlı ulaşmayı planlıyor ve kış ayını en az zararlar atlatmayı ve baharda moskovayı ele geçirmeyi düşümeye başlıyordu. bu düşüncelere rağmen zaferden zafere koşan wehrmacht'ın yine zafere bu kadar yaklaşmışken geri çekilmek zorunda kalması son derece moral bozukluğuna neden oluyordu elbette. başında da belirttiğim gibi hitler, savaşın sonlarına doğru sersemliyor ve geri çekilmemeleri direktifini veriyor ordularına. bunun üzerine guderian uçağa atlayıp soluğu führerinin karşısında alıp durumu kendisine izah ediyor ancak dinleyen kim? hitler hem guderian'ı sallamıyor bir de üstüne cephedeki komutanlardan bazılarını görevden alıyor. aynı akıbete görevinin başına geçtiğinde yıldırım savaşı doktrininin yartıcısı ve alman zırhlı birlikler kurcusu guderian da uğruyor. von bock'u da görevinin başından alan hitler kara kuvvetlerini de doğrudan kendisine bağlıyordu. komuta kademesindeki bu değişiklikler ve atamalar bir işe yarayacak mıydı, tabii ki hayır. taarruzlar karşısında geri çekilme kaçınılmaz sürmektedir. bu kaçış hiç şüphesiz 129 yıl önceki napolyon'un 1812 seferi'ni hatırlatıyordu, ancak napolyon en azından moskova'yı alabilmişti, ve malesef; wehrmacht askerleri ise moskova'yı sadece dürbünlerle görebilmişti. sonuç olarak; bu hezimetle alman savaş makinesinin yenilmezlik unvanına son verilmiş tıpkı napolyon gibi hitler de şahsi akıbetine dair geri dönüşü olmayan bir yola girmişti.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
Text
12. SS Hitlerjugend tümeni 1944 - Caen
Tumblr media
0 notes
Text
Waffen SS flag
Tumblr media
W
0 notes
Text
8.8′lik PaK 43 - Smolensk
Tumblr media
0 notes
Text
Totenkopf tümeni 1944 - Varşova
Tumblr media
0 notes
Text
Joachim Peiper 1940
Tumblr media
0 notes
Text
Leibstandarte 1944 - Ardenler taarruzu esnasında.
Tumblr media
0 notes
Text
Bulge Muharebesi
İkinci dünya savaşı’nın sonuna doğru, Normandiya sonrası savunmaya geçen Wehrmacht ve Waffen ss birlikleri son savunma hattı olarak Fransa ve Almanya arasında ki dağlık ‘’ Ardennes ‘’ bölgesinde yaklaşık 100 km bir cephe oluşturdu. Nazi Almanya’sı Normandiya’dan sonra sürekli savunma savaşı vermeye zorlanmış, iki cepheden sıkıştırılmış, ikmal yolları sürekli kesilen, üretim tesisleri yerlebir edilen bir haldedir. Buna rağmen ilginç şekilde neredeyse 3 cephede aynı güçle direnmektedir. Eisenhower, Monthgomery dahil kimse Almanya’nın bir karşı saldırıyı yapacak güçte olmadığını düşünür. ancak durum düşündükleri gibi değildir. Zira son büyük bir karşı saldırı için 250 bin asker, 1000 tank, 2500 top son hazırlıklarını tamamlamaktadır. 16 aralık 1944 sabahı ne zaman Berlin’de olacakları üzerine iddialara giren, savaş görmemiş laçka amerikan birliklerinin üzerine 3 koldan saldıran Wehrmacht ve Waffen SS birlikleri tabiri caiz ise önüne gelen herşeyi paçavra gibi atar. Amerikan birliklerindeki şok o kadar büyüktür ki korkudan birbirlerini alman sanıp sorgusuz öldürdükleri dahi olmuştur. Bahsedilenin aksine en büyük başarısızlık taaruzun yavaş ilerlemesi değil tahmin edilenden hızlı ilerlemesi ve panzer birliklerin ikmalsiz kilitlenip kalmasıdır. Leibstandarte tümeni komutanı Joachim Peiper, elindeki hasarsız Tiger II tanklarını yakıtı bitti diye bırakıp kendi hatlarına dönmek zorunda kalır. Amerika’lılar ne ile karşı karşıya olduklarını anlayana kadar cephe hatları 3 yerden 70km kadar yarılmıştır bile. Fakat Eisenhower olay yerinde olmamasına rağmen duruma uyanır. Toprak kaz ve diren talimatı verir. Tüm amerikan güçleri mevzi alır ve yıpratma savaşına girer. Fakat rus cephesinden tecrübeli ss birlikleri cephe gerisine sarkarak amerikalılara çok önemli zayiat verdirir. Eisenhower’in tek amacı 3 gün içinde açılacak olan havadır. hava açılacak ve müttefik hava kuvvetleri Wehrmacht üstüne kabus gibi çökecektir. Müttefikleri çember içine alma şansını ele geçiren Almanlar, bu başarı karşısında kendinden geçen Adolf Hitler'in Paris'e yürüyüş emri vermesiyle mevkilerini terk etmişlerdir. Oysa Alman ordusunun Paris'e gidecek yakıtı mevcut değildir. Bu hattı koruyarak Müttefikleri tamamen imha etme şansını böylece ellerinden kaçırmışlardır. Luftwaffe’nin kolu kanadı kırılmıştır ve böyle bir saldırıyı göğüsleyecek durumu yoktur. Nitekim tahmin edildiği gibi hava açılır ve müttefik hava kuvvetleri devreye girer. Tecrübeli Wehrmacht birlikleri avlanır. Savaş müttefiklerin Alman sınırını geçmesiyle sonuçlanır.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
Text
Stalingrad 1944 Stuka bombardımanı sonrası
Tumblr media
1 note · View note
Text
Joachim Peiper 1943 Kharkov.
Tumblr media Tumblr media
29 notes · View notes
Text
Issah, Bulge muharebesinde. 1944 Ardenler.
Tumblr media
0 notes
Text
Temmuz 1943 Kursk. Das reich tümeni ‘’ Zitadelle ‘’ Operasyonu sırasında.
Tumblr media
0 notes
Text
SS Gruppenführer Walter Krüger, Das reich tümeninde ki askerlerine Demir haç takarken.
Tumblr media
0 notes
Text
"Sadakat, onurumdur" Waffen-SS propaganda afişi
Tumblr media
4 notes · View notes