Tumgik
#Boğaziçi’nde
korkutkalkan · 2 years
Text
Danıştay savcısı: Boğaziçi’nde açılan iki yeni fakülte Anayasa’ya aykırı 
Eğitim-Sen’in Boğaziçi Üniversitesi’nde 5 Şubat 2021 tarihli bir cumhurbaşkanı kararıyla açılan Hukuk ve İletişim fakültelerinin anayasaya aykırılığı ve iptali için açtığı davada, Danıştay Savcısı Fikriye Doğru, Danıştay 8. Daire için yazdığı görüşte Boğaziçili hocaların itirazını haklı buldu ve konunun Anayasa Mahkemesi’ne taşınması gerektiğini belirtti.İki fakültenin açılmasıyla ilgili…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aynodndr · 5 months
Text
Tumblr media
İstanbul’da Boğaziçi’nde
Bir garip Orhan Veli’yim
Veli’nin oğluyum
Tarifsiz kederler içindeyim
Rumeli Hisarı’na oturmuşum
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum
İstanbul’un mermer taşları
Başıma da konuyor martı kuşları
Gözlerimden boşanır hicran yaşları
Edalım…
Senin yüzünden bu halim.
İstanbul’un orta yeri sinema
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama
El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne
Sevdalım…
Boynuna vebalim
İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim
Bir garip Orhan Veli’yim
Orhan Veli Kanık
12 notes · View notes
simena · 2 years
Photo
Tumblr media
MIGIRDİÇ GİVANİAN - Boğaziçi’nde Mehtap
100 notes · View notes
kaanozer · 1 year
Text
“Eski İstanbul’un çekiciliğinin büyük bir kısmı, ikisi de artık ortadan yok olan, iki etnik gruptan, Rumlardan ve Beyaz Ruslardan kaynaklanıyordu. Rumlar, kendilerinde çok bol olan yaşama sevincini, sanki boca ediyorlardı İstanbul’un üstüne. Biz Türklerin başlıca kusuru doğuştan hüzünlü olmamızdır bence, onlar ise doğuştan neşelidirler. Türk sarhoş olunca, ya ağlar, ya kavga çıkarır. Rum ise, sarhoş olunca, oynayıp şarkı söyler. Çocukluğumun Büyükadası, mandolin ve gitar sesleriyle, o güzel Rum ezgileriyle sabahlara kadar çınlardı yaz geceleri. Ben meyhaneleri severim. Bu yaşımda bile severim. Ama gerçek meyhaneler, gençliğimin Rum meyhaneleriydi.
İstanbul’un her bir yerinde, Beyoğlu’nda, Tatavla’da, Adalarda, Boğaziçi’nde, Marmara’nın kıyılarında vardı bu Rum meyhaneleri. Gerçek garson, ancak Rum garsonudur, bana sorarsanız.
Hele yaşlı Rum garsonlarının başka bir zarifliği vardı. Sizi masaya öyle bir buyur ederlerdi ki, dakikasında bir prenses sanırdınız kendinizi. Çok sık gittiğimiz Bohem’de, beni karşılamak için, bir çeşit özel marş bile vardı. Yaşlı garsonun bir işareti üzerine “den ehis tipota ma ehis kati” (Hiçbir şeyin yok, ama bir şeyin var) şarkısı başlardı. Şimdiki meyhanelere gerçek meyhane değil, içki içilen lokaller ya da içkili lokantalar diyebilirim ancak.”
Mina Urgan Bir Dinozorun Anıları
5 notes · View notes
pazaryerigundem · 4 months
Text
“Türkiye ile sıradan bir iş birliğinin çok ötesindeyiz” 
https://pazaryerigundem.com/haber/176403/turkiye-ile-siradan-bir-is-birliginin-cok-otesindeyiz/
“Türkiye ile sıradan bir iş birliğinin çok ötesindeyiz” 
Tumblr media
Boğaziçi Üniversitesi, Boğaziçi Lectures programında Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Dr. Khalid Bin Mohamed Al Attiyah ile TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Boğaziçi Fellow in Global Studies Dr. Hulusi Akar’ı ağırladı. Başbakan Yardımcısı Attiyah “Türkiye ile bizim ortaklığımız sıradan bir iş birliğinin çok ötesinde, stratejik bir ortaklık. Biz Katar olarak enerji, ticaret gibi her alanda Türkiye’yi desteklemeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.
İSTANBUL (İGFA) – Boğaziçi Üniversitesi, çeşitli alanlarda küresel anlamda etkili olmuş isimleri Boğaziçi Lectures kapsamında ağırladığı programını sürdürüyor. Dünyanın ve Türkiye’nin karşılaştığı zorlukları ele almak, yeni bakış açıları sunmak ve yenilikçi çözümlere ilham vermeyi hedefleyen Boğaziçi Lectures programına TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Boğaziçi Fellow in Global Studies Dr. Hulusi Akar ile Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Dr. Khalid Bin Mohamed Al Attiyah konuk oldu.
AL ATTİYAH’I DAVET EDEN DR. HULUSİ AKAR’A TEŞEKKÜR ETTİ
Söyleşinin açılışında konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, Boğaziçi Lectures’ın uluslararası güvenlik ve diplomasi de dâhil olmak üzere akademik, bilimsel, kültürel ve önemli konuların derinlemesine incelenmesine öncelik verdiğini ifade etti:
“Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma İşleri Devlet Bakanı Dr. Khalid Bin Mohamed Al Attiyah’ı büyük bir şükran ve onurla karşılıyoruz. Dr. Al Attiyah, uluslararası güvenlik ve politikada önemli bir figür. Küresel ve bölgesel zorlukları ele almadaki derin katkıları ve liderliğiyle tanınıyor. Kendisinin deneyimi ve bakış açısı şüphesiz anlayışımızı zenginleştirecek ve Orta Doğu’daki küresel ve bölgesel zorluklar konusunda bizi bilgilendirecek. Dr. Akar ise Boğaziçi Üniversitesi’nde doktora derecesini tamamladı ve askeri ve siyasi kariyeri boyunca çok önemli roller oynadı. Dr. Akar’a üniversitemize olan desteği ve üniversitemiz adına Sayın Al Attiyah’ı davet ettiği için en derin şükranlarımızı sunuyoruz. Gurur verici bir tarihe sahip Boğaziçi Üniversitesi, akademik mükemmelliğin ön saflarında yer almaya devam edecek.”
  “TÜRKİYE İLE ORTAKLIĞIMIZI STRATEJİK BİR ORTAKLIK OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”
Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Dr. Khalid Bin Mohamed Al Attiyah da Gazze’de Filistinlilere yönelik devam eden katliama dikkat çekti. Türkiye ve Katar’ın iki devletli çözümü birçok platformda birlikte savunduğunu vurgulayan Bakan Al Attiyah, iki devletin stratejik ortak olduğunun altını çizdi:
“Gazze’de yaşanan katliamın bir an önce durması ve Filistin’de iki devletli çözümün hayata geçmesi için Türkiye ve Katar olarak çalışıyoruz. Birçok platformda bunu dile getirirken, diplomatik girişimler de durmadan devam ediyor. Biz Türkiye ile ortaklığımızı sıradan bir iş birliğinin çok ötesinde, stratejik bir ortaklık olarak değerlendiriyoruz. Katar olarak enerji, ticaret gibi her alanda Türkiye’yi ve Türkiye’nin girişimlerini desteklemeyi sürdüreceğiz.”
  “KRİZLERİN ÇÖZÜMÜ İÇİN ORTAK ÇALIŞIYORUZ”
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Boğaziçi Fellow in Global Studies Dr. Hulusi Akar da Milli Savunma Bakanlığı yaptığı dönemde Al Attiyah ile yakın ve etkili çalıştıklarını ifade etti. Kendisinin de doktora çalışmalarını Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü bünyesinde tamamladığını hatırlatan Akar, Boğaziçi Üniversitesi’nin Türkiye’nin en iyi yükseköğretim kurumu olduğunu söyledi:
“Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde doktora çalışmalarımı tamamladım. Dostum Dr. Attiyah’ı da Türkiye’nin bir numaralı üniversitesi olan Boğaziçi’nde ağırladığımız için ayrıca mutluyum. Bakanlığım döneminde birçok önemli çalışmayı birlikte yürüttük ve şimdi de bu iş birliğimiz mevcut görevimde de devam ediyor. Gazze’de Filistinlilere yönelik sürdürülen katliamın bir an önce durdurulması için girişimlerimiz devam ederken, Orta Doğu’nun Suriye ve Yemen gibi diğer bölgelerindeki krizlerin çözümü için de ortak çalışıyoruz” diye konuştu.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
apsny-news · 2 years
Text
Boğaziçi’nde hayvanlar zorla taşındı, gönüllülere ‘görüş yasağı’ - Tuğçe Yılmaz
* Fotoğraflar: BU Paws. Boğaziçi Üniversitesi Hayvan Barınma Merkezi’ne (BU Paws) 15 Mart’ta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Rumeli Hisarı Fethi Şehitlik Dergâhı’na yakın olduğu ve başka bir “alana” dönüştürüleceği gerekçesiyle üniversite yönetimi tarafından el konuldu. Dün (26 Mart) ise polisler, hayvan barınma merkezine yıkım için iş makineleriyle gitti.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ggoodbyefall · 2 years
Text
Galip Tahiroğlu,8
Şimdi Çeçen Kızının şuh nağmeleri Boğaziçi’nde kadife yumuşaklığındaki esintiye ve çay kaşıklarının hafif şıkırtılarına karışıyordu.
Evet, şimdi lapa lapa kar yağıyor ve gramofonda Şedaraban Saz Semaisi çalıyor olsaydı, kendimi nerede hissederdim acaba? Herhalde Devran’ın yanında…
Kalktım, gramofona Şedaraban
Saz Semaisi'ni koyduktan sonra Yahya Kemal defterimi açtım.
Asım Bey'in üstada yazdırdığı "Kar Musikileri" şiirinin:
Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,
Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plakta
Mısralarını okurken gözlerimin kapandığını hissettim.
0 notes
pdfsayar · 2 years
Text
Sedad Hakkı Eldem Yapı
Sedad Hakkı Eldem Yapı
10 sonuç Boyut Önizleme İndirme View Metadata, Citation And Similar Papers At Core.ac.uk Sedad …sürekli mücadele veren Sedad Hakkı Eldem’in buna en güzel tavrı olarak Boğaziçi’nde gerçekleştirdiği eşsiz yalılar gösterilebilir. Kıyılarımızı süsleyen 15’i aşkın yalısı çevreyle uyumu bozmadan en güzel yapı örneğini teşkil ederken kamuya ait birçok eseri de Türk mimarisinin görkemli yapıları olarak…
View On WordPress
0 notes
alperenlive · 2 years
Text
Tumblr media
BÜYÜK MECİDİYE CAMİİ (Ortaköy Camii)
Büyük Mecidiye Camii ya da halk arasında bilinen adı ile Ortaköy Camii, İstanbul Boğaziçi’nde Beşiktaş ilçesinin, Ortaköy semtinde sahilde bulunan Neo Barok tarzında bir camiidir.
Cami, Sultan Abdülmecid tarafından Ermeni asıllı Mimar Nigoğos Balyan’a 1853 yılında yaptırılmıştır. Oldukça zarif bir yapı olan cami Barok üslubundadır. Boğaziçi’nde eşsiz bir konuma yerleştirilmiştir. Bütün selatin camilerinde olduğu gibi harim ve hünkar bölümü olmak üzere iki kısımdan oluşur. Geniş ve yüksek pencereler Boğaz’ın değişken ışıklarını caminin içine taşıyacak biçimde düzenlenmiştir.
Merdivenle çıkılan yapının tek şerefeli iki minaresi vardır. Duvarları beyaz kesme taştan yapılmıştır. Tek kubbenin duvarları pembe mozaiktendir. Mihrap mozaik ve mermerden, minber ise somaki kaplı mermerden yapılmıştır ve ince bir işçiliğin ürünüdür.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2011 ile 2014 arasında yaklaşık üç yıl süren restorasyon çalışmaları 06 Haziran 2014 tarihinde tamamlanmış ve cami zamanın başbakanı şu anki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı tören ile yeniden ibadet ve ziyarete açılmıştır.
194 notes · View notes
korkutkalkan · 1 year
Link
Hayatı güzelleştirme sanatı Oyuncu Meryem Uzerli ile önce konakladığı Çırağan’dA sabah kahvesine buluştuk. Ralph Radtke yönetimindeki otel, Serdar Gülgün’ün danışmanlığında baştan aşağı yenilenmiş. Osmanlı çizgilerinin Akdeniz ruhuyla buluştuğu modern ama halen saray ihtişamını yansıtan bir tasarıma kavuşmuş. Meryem Uzerli ile sabah kahvesinden hemen sonra Fairmont Otelleri’nin dünya başkanı Yiğit Sezgin’in düzenlediği teknede brunch etkinliğine katıldık. 76. Cannes Film Festivali’ne katılan Uzerli, etkinliğin verimli geçtiğini söyledi: “Cannes’da ve Los Angeles’taki festivallerde her geçen gün global film network’üne daha çok entegre olduğumu görüyorum. Chopard’ın butik davetleri, amfAR gala, sinema dünyasındaki kadın işçilerin haklarını koruyan Eva Longoria ve Maria Bravo’nun düzenlediği Global Gift Derneği bağış gecesi oldukça verimliydi. Ödül törenleri de çok anlamlıydı. Merve Dizdar’ın ödül alışından ayrı bir gurur duydum. Sıra dışı bir başarı. Kısacası networking yapmayı ve hikâyeleri olan kişilerle tanışmayı seviyorum. Bence networking hayatı birbirimiz için güzelleştirme sanatı.”Meryem zeytinlikte Boğaziçi’nin muhteşem manzarasını seyrederken Uzerli ile İstanbul’a dair de sohbet ettik. Şehri ikinci evi olarak tanımlayan Uzerli, “Berlin ve İstanbul benim için ev demek. Diğer tüm şehirler sadece seyahat ettiğim yerler. Tüm yabancı arkadaşlarım İstanbul’u konuşuyor. UEFA final maçının burada oynanması büyük başarı. Türkiye’nin daima bir sürprizi var. Şartlar ne olursa olsun Türkiye şapkasından bir sürpriz çıkarmayı ve dünyayı şaşırtarak hayran bırakmayı beceriyor” diye konuştu. Ağustos ayında doğum gününü İstanbul’da kutlama ihtimali olduğunu söyleyen güzel oyuncuya yeni yaşından ne dilediğini sordum. Her zamanki manevi duruşuyla cevabı “Ailemin sağlığı ve huzuru” oldu. Kısacası gördüm ki Meryem’in en büyük aşkı her zamanki gibi yine işi ve çocukları. Yeni projelerine dair de sohbet ettiğimiz oyuncu, bir dijital platform için geçen sene İzmir’de çektikleri dizinin bu yaz yayınlanacağını söyleyerek “Urla ve Çeşme köylerinde çektiğimiz dizimiz yayına hazır. Doğa içinde çalışmaya bayılıyorum. Huzur buluyorum” dedi.İşin aslı Son günlerde Nusret Gökçe’nin New York’taki restoranlarından birinin kapandığı haberi ortalıkta dolaşıyor. Gökçe’nin iletişim ekibiyle konuştum. Meğer restoranın bulunduğu binanın önüne kurulan tadilat iskeleleri belediyeye yapılan tüm başvurulara rağmen aylardır kaldırılmıyor ve restoranın önünü kapatıyormuş. Bu sebeple yeni bir mekâna taşınmaya karar verilmiş. Hatta restoranın dışına “Taşınıyoruz” ibaresi dahi asılmış. Bunun apaçık görülüyor olmasına rağmen yapılan karalama kampanyasını kasıtlı bir Türkiye ve Türk markası kıskançlığı olarak yorumluyorum. Kısacası meyve veren ağaç yine taşlanıyor. Ağaç Türkiye’nin, taş ise yabancıların.Dünyanın en pahalı balı Gastronomi demişken... İstanbul’da UEFA final maçı partilerinde dolaşırken girişimci Peri Karabulut ile tanıştım ve Türk gastronomisi adına gurur verici bir haber aldım. Karabulut, Artvin’in dağlarında dünyanın en butik arıcılık işletmelerinden biri olan Elvish’i kurmuş. O kadar yerleşimden uzak bir bölgede kurmuş ki, peteklerin kurulumunda ve balların toplanmasında helikoptere ihtiyaç duyuyorlarmış. Elvish ballarından her dönem sadece 100 kavanoz satışa çıkarıyorlarmış. Özellikle ABD ve İngiltere’den zenginler, ufacık bir şişeye 1100 dolar vererek Türk balı tercih ediyormuş. Kültürümüzün mirası balların böylesine bir içerik, markalaşma ve şişe tasarımıyla dünyayla buluşması, ülkemizin gastronomisi adına heyecan verici bir gelişme.  
0 notes
aynodndr · 1 year
Text
Tumblr media
İstanbul’da Boğaziçi’nde
Bir garip Orhan Veli’yim
Veli’nin oğluyum
Tarifsiz kederler içindeyim
Rumeli Hisarı’na oturmuşum
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum
İstanbul’un mermer taşları
Başıma da konuyor martı kuşları
Gözlerimden boşanır hicran yaşları
Edalım…
Senin yüzünden bu halim.
İstanbul’un orta yeri sinema
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama
El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne
Sevdalım…
Boynuna vebalim
İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim
Bir garip Orhan Veli’yim
#OrhanVeliKanık
5 notes · View notes
simena · 2 years
Photo
Tumblr media
MIGIRDİÇ GİVANİAN - Boğaziçi’nde Mehtap
93 notes · View notes
paradoksadam · 2 years
Text
Tumblr media
Çabuk büyü çabuk yetiş tez oğul
Boğaziçi’nde öğrenimi gör oğul
95 notes · View notes
direnisimizherseye · 4 years
Text
BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİ TERÖRİST MİDİR?
Son zamanlarda medyada dilden düşmeyen terörizm ve terörist ifadelerini sizlere anlatmak bilmedikleriniz varsa göstermek istiyoruz. Terörizm neydi? Var olan ülkenin var olan ekonomisine,dinine yada siyasi sistemine karşı, düzen bozmak amaçlı; bir takım baskıcı ve yıldırıcı davranışlar bütünlüğüydü kısaca. Günümüzde ise yürürlükte olan Terörle Mücadele Kanunu'nda "anayasada belirtilen nitelikleri ve siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmeye yönelik her türlü eylem" olarak ifade edilmiştir. Boğaziçi’nde tutuklanıp yargılanan 528 kişi bu tür bir davranışta bulunmamıştır fakat yöneticilerimiz var olan bu öğrenci grubuna ‘’terörist’’ demiştir. Yöneticilerimiz bunu dediği için doğal olarak halkımızda da bu şekilde hitab eden vatandaşlarımız olmuştur.
 Bu tutuklanan öğrenciler gökten zembille bir gecede gelen veya dağdan inen kişiler değillerdi. O okula ait olan, o okulun kartını kullanarak okula giriş ve çıkışlarını sağlıyorlardı. Madem bu öğrenci grubu bir teröristti veya yandaşçısıydı; neden daha önce tutuklanmadılar? Akıllarda bu soruyu kendinize sormanızı istiyoruz çünkü sistemimiz maalesef çöküyor ve tek yaptıkları bunu daha da hızlandırmak. Ait olduğumuz bu toplumda artık her şey eskisi kadar rahatça konuşulamıyor. Bu suskunluktan önceki yazılarımızda bahsetmiştik.
Şimdi ufak bir bilgi vereceğiz ve sonrasında rektör nedir, kayyum ataması nedir bundan bahsedeceğiz. Ufak bilgimiz; örnek vereceğimiz iki ülkeden oluşmaktadır ve Boğaziçi kültürü ile örtüşmektedir. Fransa’da Rektör; Öğretmen, Öğrenci ve Akademik Personelden oluşan kişilerce seçilir. İtalya’da  Rektör; Okul İdaresi, Akademik Kadro ve Öğrenci Temsilcileri katılması ile seçilmektedir. Bir üniversiteyi yasalar uyarınca yöneten, öğretimin düzenli yürütülmesinden sorumlu kimsedir. Bu kişi aynı zamanda sorumlu olduğu üniversiteye hakim de olmalı ve yıkıcı bir kişiden çok yapıcı olmalıdır. Fakat Melih Bulu gelişiyle hakim olmadığı bu üniversitede rektörlük yapmaya gelmiştir. Sözü geçen mevzumuzda (mevzumuz diyoruz çünkü biz gençler bir bütün olarak bu ülkenin geleceğiyiz), öğrencilerimiz, haklı olarak, rektörü protesto etmişlerdir. Rektör, üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında sorumlu kimsedir fakat Melih Bulu atanmasıyla birlikte yanlızca yıkım ve kaos getirmiştir. Şimdi açıklayalım, üniversitelere rektör atanması, (Kayyum atanması) 12 Eylül 1980 darbesinden sonra kurulan Yükseköğretim Kurumu'yla (YÖK) başladı. Böylece 1981'de, 35 yıldır uygulanan rektörlük seçimleri kaldırıldı. 1946'da kabul edilen kanunda, rektörlerin seçimle görev başına gelmesi öngörülüyordu. Daha sonra bir takım değişiklikler sonucu seçim ile atama iptal edildi fakat 1992'de rektörlerin belirlenme sürecini düzenleyen kanun maddesi değişti ve seçimler geri getirildi. Kanuna göre, devlet üniversitelerinde rektör adayları, profesör unvanına sahip akademisyenler arasından önce öğretim üyeleri tarafından seçiliyor, daha sonra YÖK adayların üçünü Cumhurbaşkanının onayına sunuyor, en son da Cumhurbaşkanı rektörü atıyordu.  Rektörler 4 yıllığına görev alıyor ve en fazla iki dönem bu görevi yürütebiliyordu. Burda dikkat edilmesi gerekilen nokta şudur ki, 2016'da AKP milletvekilleri TBMM'ye Cumhurbaşkanına doğrudan rektör atama yetkisi veren bir kanun tasarısı getirdi, tasarı muhalefetin itirazları üzerine geri çekildi. 2016 yılında Boğaziçi Üniversitesine atanan ilk isim Mehmed Özkandı. Şu an yerine atanan kişi ise Melih Bulu. 2016’da gösterilen tepkilerin büyümemesinin sebebi Mehmed Özkan’ın Boğaziçi Üniversitesinde bir öğretim üyesi olmasıydı. Bu yıl içerisinde olduğu gibi 2016 yılında da haklı eylemlerini Boğaziçi öğrencileri sürdürmüşlerdi. 2021 yılında atanan Melih Bulu ise Boğaziçi kültürüne tamamen uzak birisi. Öğrenciler kendi kültürlerini savunmakta haklılardır. Kaybetmek istemedikleri bir kültüre sahiplerdir.  Boğaziçi öğrencileri yalnız değildir. Boğaziçi öğrencileriyle her daim omuz omuzayız. Her daim yanlarındayız. HER YER BOĞAZİÇİ HER YER DİRENİŞ.
Tumblr media
18 notes · View notes
perge · 4 years
Text
selahattin demirtaş teröristtir aksini iddia eden destek ve sempati duyanda teröristtir. hdp bir daha açılmamak üzere kapatılsın da chp yi ne yapacağız! fikir zikir hdp nin kopyası İstanbul, Ankara, İzmir belediyeleri hdpli teröristlerle dolu chp il başkanı hdp den daha çok hdp’li pkklı! dün kemal yalandaroğlu video attı şehitler için üzgün olduğunu geveleyip durdu pkk’yı tek bir cümle kınamadan lanetlemeden. sanki o yapmamış gibi. işte bu teröre destek acılı türk halkına hakarettir. böylesi bi zihniyetle karşı karşıyayız, iktidar düşsün de makam mevkilerimizi koruyalım da ne olursa olsun yansın Türkiye bize ne diyen bir hain kitle var. Boğaziçi’nde katil polis diyenlere bakın bi Twitter a pkk katildir demişler mi?
13 notes · View notes
study-van · 4 years
Note
sen de militan çıktın
Olayı çarpıtan insanlardan çok sıkılmaya başladım. Boğaziçi’nde eğitmenlik bile yapmamış bir adamın niye yukarıdan atandığını anlayamadığım için kesin militanım! Türkiye’de derece yapıp en iyi üniversiteyi kazanan arkadaşım haksız yere tutuklanırken sessiz kalmadığım için kesin militanım! Lütfen biraz vicdanınızı dinleyin, ortada büyük bir haksızlık var
9 notes · View notes