Tumgik
#Burdur Saat Kulesi
berabergezsek · 5 years
Text
PAMUKKALE & SALDA GÖLÜ & LAVANTA TARLALARI TURU
Türkiye’mizin beyaz cenneti ve Harikalar diyarı Pamukkale,  Bembeyaz kumuyla Türkiye'nin Maldivleri olarak adlandırılan Salda gölü ve Lavanta kokusuyla huzur dolu Kuyucak Köyünün güzelliklerini keşfe gidiyoruz.
Gezi Planı:
1. Gün 13.07.2019 Cumartesi Günü
HİERAPOLİS ANTİK KENT
PAMUKKALE TRAVERTENLER
LAODİKEİA ANTİK KENT
ÖĞLEN YEMEK MOLASI-GÜL TOST-YEŞİLOVA
SALDA GÖLÜ- GÖL ETRAFINDA TAM TUR-YÜZME MOLASI
LİSİNA DOĞAL YAŞAM KÖYÜ
BURDUR AKŞAM YEMEĞİ-TOROS-ŞİŞ KÖFTE
2. Gün 14.07.2019 Pazar Günü
BURDUR ARKEOLOJİ MÜZESİ
SAAT KULESİ
ULU CAMİ
BURDUR DOĞA TARİHİ MÜZESİ
İNSUYU MAĞARASI
SAGALASSOS ANTİK KENTİ
BURDUR GÖLÜ
KUYUCAK KÖYÜ LAVANTA TARLALARI
 Hierapolis Antik Kenti
Tumblr media
Derman Aranılan Şehirdir.
Pamukkale Travertenleri’nin hemen arka tarafında bulunan antik bir Frigya kenti. Tam kuruluş tarihi belirsiz olsa da MÖ 2. yüzyılda Bergama Krallığı zamanında 2. Eumenes tarafından kurulduğu, ismininse Yunan Mitolojisi’ne göre Bergama’nın kurucusu sayılan Telephos’un karısı Amazonlar Kraliçesi Hiera’dan geldiği tahmin ediliyor.
Hiera”. “Polis” ise bilindiği üzere şehir demek. Yani Hierapolis: Hiera’nın şehri. Rivayete göre Hiera bir Amazon, yani savaşçı bir kadın. Truva Savaşı esnasında Yunanlı bir savaşçı tarafından öldürülüyor ve eşi Telephus, Hiera’nın ölümüne o kadar kederleniyor ki savaşa devam etmeden önce eşinin cenazesini kaldırmak için ateşkes ilan ediyor ve Hiera’yı unutulmaz kılmak için şehre ismini veriyor.
Hierapolis antik kentinin Arkeoloji literatüründe “Holy City” yani Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen bir çok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanmaktadır.
Hierapolis Antik Kenti, Büyük Konstantin döneminde Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuş. MÖ 133 ve MS 60’ta meydana gelen korkunç depremler, şehri yıkarak Helenistik dokusunu kaybettirse de sonrasında Romalılar tarafından yeniden inşa edilmiş. Pamukkale, Antik dönemde hem şifalı suları hem de Aziz Philip’ten derman arayanların akınına uğruyormuş. O dönemin zenginleri yaşamlarının sonlarına doğru gelip buraya yerleşmiş ve burada ölmüş. Şehrin nekropolü bu yüzden oldukça görkemli anıt mezarlarla dolu.
Hierapolis, Hıristiyanlık inancı için de önemli bir merkez sayılmaktadır. İsa peygamberin havarilerinden olan Aziz Philip, bu şehirde Hz. İsa’ya benzer bir şekilde çarmıha gerilerek öldürülmüştür. Daha sonraları pagan inancı terk edilip Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesiyle burada Aziz Philip için kutsal bir alan ve ortasına da bir mezar yaptırılmıştır.  Bu olaydan sonra şehir Hıristiyanların ziyaret etme yarışına girdikleri yerlerden biri olmuştur.
Tüm şehir 1988 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış.
Hierapolis Bizans Kilisesi
Hierapolis Bizans Kilisesi antik kentin ana caddelerinden olan Sütunlu Cadde ve Erken Bizans Sur Duvarının kuzeyinde yer alıyor.
İlk inşası MS 5. ve 6. yüzyıla ait olan kilise, çeşitli düzenlemelerle MS 10. yüzyıla kadar kullanılmış. Kuzey duvarı üzerinde iki azizin betimlendiği bir fresk var. Azizlerin, sağ elleri göğüslerinde duruyor, baş kısımları korunamamış.
Cehennem Kapısı
Tumblr media
Cehennem Kapısı “Pluto’s Gate” veya “Ploutonion” adıyla tanınan mağara Hierapolis’te yer alıyor. Burası Tanrı Plouton ve eşi Persophone’nin hüküm sürdüğü yeraltı dünyasının giriş kapısı olarak kabul ediliyordu. Mağaradan sızan karbondioksit gazıyla boğulan hayvanlar rahipler tarafından kurban ediliyordu. İçeri girenlerin kısa sürede ölümüne yol açacak kadar yoğun olan bu gazdan korunmak için bu kapı günümüzde kapalı tutulmaktadır.
Rivayetlere göre Hades’in bu ölüm kapısından geçip sağ çıkanların suçlarının affolduğu anlatılıyor.
Apollon Tapınağı
Tumblr media Tumblr media
Cehennem Kapısı Plutonium’un yanında büyük bir kutsal alandır. Tapınak, eski ve dini mağara olarak bilinen Plutonion üzerinde kurulmuş. Mitolojik hikayelerede Apollon’un bölgenin ana Tanrıçası Kybele ile tapınakta buluştuğu geçiyor. Eski kaynaklar, Ana Tanrıca Kybele rahibinin bu mağaraya indiğini ve zehirli gazdan etkilenmediğini bildiriyor.
Mermer giriş basamaklarından tanınan 70 metre uzunluğundaki Tapınak, temenos duvarı ile çevrili kutsal alan içinde yer alıyor. Tapınağın arkasındaki merdivende, Apollon Tapınağından alınan parçalar, sütun gövdeleri, başlıklar, kaideler ile doldurulan bir alan var. Apollon Tapınağı’nda restorasyon çalışmasını sürdüren İtalyan kazı heyeti, tapınaktaki sütunları yerleştirerek tekrar tapınağı ayağa kaldırmayı planlıyor.
Hierapolis Anfitiyatro
Tumblr media
MS 60 yılında meydana gelen büyük depremden sonra MS 62 yılında yapımına başlanan tiyatronun inşası MS 206 yılında tamamlanmış.
Hierapolis Antik Tiyatro’da bulunan sütunların arasında dönemin estetiğini yansıtan heykeller var. Kentin antik tiyatrosunun sahnesinin önemli kısmı hâlâ ayakta. Tiyatro sahnesinde ve çevresinde bulunan kabartma frizlerde ise Apollon ve Artemis’in doğuşundan tutun, tanrılar ve devler arasındaki savaşlara kadar bir çok mitolojik olayın tasviri yer alıyor.
Kleopatra Havuzu
Tumblr media
Romalı komutan Marcus Antonius’un Mısır Kraliçesi Kleopatra için yaptırdığı iddia edilen Kleopatra Havuzu 7. yüzyılda yaşanan depremle harabe haline gelmiş. Deprem sonrası oluşan ve içinde tarihi sütun başlıkları ve mermer parçalarıyla inanılmaz etkileyici bir görünüme sahip. Havuzun içinde yer alan 2 bin yıllık tarihi eserlerin arasında yüzüyorsunuz. Günde yaklaşık 2 bin kişinin girdiği antik havuzun suyu her mevsim 36 derece.
Antik Havuz, suyun sıcaklığı nedeni ile rahatlatıcı bir etkiye sahip, birçok hastalığın tedavisi konusunda da faydalı olduğu söyleniyor. Havuz girişi 50 tl
Hierapolis Antik Kenti’nin Bölümleri
Frontinus Caddesi: Mimari özelliklerinden dolayı, kapı ile birlikte yapıldığı düşünülen 14 metre genişliğindeki bu cadde (plateia), kentin ana caddesini oluşturmaktadır.
Agora: MS 60 yılında meydana gelen depremden sonra Frontinus Caddesi, ile doğudaki tepenin yamaçları arasında geniş bir alanda değişim sonucu Hierapolis Ticaret Agorası olarak düzenlenmiştir.
Kuzey Bizans Kapısı: Hierapolis kentinde yapılan sur sistemine dahil olan Kuzey kapı MS IV. yüzyıl sonuna tarihlenmektedir. Kuzey Kapı, Güney Kapı’ya simetrik olarak Bizans Dönemi’nde kentin anıtsal girişini oluşturur.Devşirme malzeme ile inşa edilen kapı, kare planlı iki kule ile desteklenmiştir.
Güney Bizans Kapısı: MS IV. yy' da inşa edilmiştir. Traverten bloklar ve içinde mermerinde bulunduğu devşirme malzeme ile yapılmıştır.
Gymnasium: Sütun dizisi üzerinde yapının gymnasium olduğuna işaret eden yazıtlı bir arşitrav parçası dikkat çeker.
Tritonlu Çeşme Binası: Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Tapınağı'nın yakınlarındaki çeşme binasıyla beraber şehirdeki iki büyük anıtsal binadan biridir.
İon Sütun Başlıklı Ev: Ev Tiyatro'ya giden ikincil uzun bir yol üzerinde bulunmaktadır. Orijinal yapı MS II. yüzyıl olarak tarihlenmektedir.
Latrina: Deprem de yıkılmış olan bu yapı yıkıntı halinde tüm parçaları ile günümüze ulaşmıştır. Uzun mekânın tabanında lağım sularını caddedeki kanalizasyona taşıyan kanal bulunmaktadır. İç duvar boyunca oturmak için yapılmış, üzerinde delikler bulunan bir seki yer alır, pis suları taşıyan kanalın önüne sıhhi ihtiyaçlar için bir temiz su kanalı yapılmıştır.
Apollon Kutsal Alanı: Anıtsal yapı Hierapolis'in en önemli tanrısına adanmıştır. Podium da işaret edilen iç kısımdaki yapı daha önce tapınak şeklinde tanımlanmıştı ancak daha sonra yapılan çalışmalar neticesinde kehanet merkezi olduğu anlaşılmıştır.
Su Kanalları ve Nympheumlar: Çevredeki tepelere inşa edilmiş kanallardan oluşan iki aquadükt kente içme suyunu sağlamaktadır.
Plutonium: Plutonium'un girişi, tapınağın sağ tarafındadır. Hierapolis Antik Kenti içerisinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda Ploutonium Kutsal Alanı (Cehennem Kapısı) ve antik dünyada“ölüler ülkesine geçiş kapısı” olarak kabul edilen mağaranın girişi gün yüzüne çıkarılmıştır.
Surlar: MS V. yüzyılda, Roma İmparatorluğu'nun diğer kentlerinde de olduğu gibi, Hierapolis de MS. 396'da çıkarılan bir kanuna göre kuzey, güney ve doğu yönlerinde surlarla çevrilmiştir. Büyük kısmı bugün yıkılmış halde olan surlara, 24 adet kare planlı kule yerleştirilmiştir. İki anıtsal kapı ve iki küçük kapı olmak üzere 4 girişi vardır.
Pamukkale Travertenleri
Tumblr media
Türkiye’nin beyaz cenneti
Pamukkale Travertenleri, kaynak sulardan ve traverten teraslı tepelerden meydana geliyor. Çökelez Dağının eteklerinde yer alan ve ovadan 100–150 m. yükseklikte uzanan bu terasta yaklaşık 6 km. uzaklıkta Pamukkale’yi var eden, travertenlerin oluşumunu sağlayan termal kaynaklar yer alıyor.
Travertenler Kadı Deresi yakınındaki Domuzçukuru adı verilen alandan başlayarak kuzeydeki Nekropol’ün son mezarının yanından akan Çaltık Deresine kadar uzanıyor. 50 metre yüksekliğinde yaklaşık 3 km uzunluğunda ve 250–600 metre genişliğindeki bu travertenlerin oluşumunu termal sular sağlıyor.
Travertenler çeşitli kimyasal reaksiyonların çökelmesi sonucunda oluşuyor. Aslında bir çeşit kayadır. Pamukkale bölgesinde travertenlerin olduğu alanda 17 adet sıcaklığı 35-100 derece arasında değişin sıcak su kaynağı bulunuyor. Bu termal su kaynağından çıktıktan sonra travertenlerin başına geliyor ve travertenlerin katlarında çökelmeye başlıyor. Termal su kaynağından çıkarken 35 derece civarında oluyor. Suyun içerisinde bol miktarda Kalsiyum Hidrokarbonat bulunuyor. Kaynaktan çıktıktan sonra oksijen ile temas ettiğinde Karbondioksit ve Karbon Monoksit uçuyor. Geriye de Kalsiyum Karbonat kalıp çökelmeye başlıyor. Aslında ilk olarak jel halinde oluşuyor. Zaman içinde sertleşerek kaya formuna giriyor.
Kaplıcalar ve mineralli kaynak sularınca zengin olan bölgenin en ikonik doğal oluşumu, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Pamukkale Travertenleri geliyor. 
Açılış-Kapanış Saati: 06:30-19:00
Giriş: 50 tl-Müze kartı geçiyor.
Laodıkeıa Antik Kenti
Tumblr media Tumblr media
MÖ 3. yüzyılın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kuruldu. Helenistik kent, MÖ. 130’da ise bölge tamamen Roma’ya bağlanan ve Hristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine sahip olan kent, Erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline geldi.
UNESCO Dünya Doğal ve Kültürel Mirası Geçici Listesinde yer almaktadır.
Anadolu’nun en büyük stadyumu, 2 tiyatrosu, 4 hamam kompleksi, 5 agorası, 5 nymphaeumu, 2 anıtsal giriş kapısı, Bouleuterionu, tapınakları, Peristylli Evleri, Latrina, kiliseleri ve anıtsal caddeleri yer alıyor. Kentin dört tarafını ise nekropol alanları çeviriyor.
Tel: 0258 265 54 48
Açılış-Kapanış Saati: 08:00-19:00
Giriş: 15 tl-Müze kartı geçiyor.
Yeşilova
Yeşilova’da zaman 1980’lerde durmuş. Hem görsel olarak, hem de insanlık olarak bir zaman kapsülüne girmiş gibi. 80’lerin grafik anlayışının devam ettiği tabelalar, ters çevrilmiş su bardaklarının içine konan kese kağıtları, keza kese kağıdına sarılarak yenen burma kadayıf, üzerine kilim örtülmüş eski tip motorsikletleri ve eski zamanlardaki gibi misafirleri el üstünde tutan sıcakkanlılıkları ile kimilerine göre geri kalmış, kimilerine göre nostaljik bir yer.      
Gül Tost
Süleyman bey-Fadime  Hanım
0248 618 25 85
sade tost 5 tl, yumurtalı  kıymalı 7 tl, yumurtalı kıymalı kaşarlı 8 tl, ayran, gazoz 1,5 tl
Salda Gölü
Tumblr media Tumblr media
Türkiye’ nin Maldivleri
SALDA GÖLÜ’NÜN ÖZELLİKLERİ
Salda Gölü, Burdur’un Yeşilova İlçesi’nde 1.180 metrede bir krater gölü. Kar beyaz kumu, cam gibi turkuaz suyu ile Türkiye’nin Maldivler’i olarak biliniyor. İşte Salda’yı Salda yapan özellikleri:
✔ Öncelikle Salda, Türkiye’nin en temiz dünyanın beşinci en temiz gölü! Suyu o kadar berrak ki rengi Maldivler ile  yarışır turkuazlıkta.
✔ Hatta 184 metreye varan derinliğiyle Türkiye’nin en derin tatlı su gölü.
✔ Kumu da rengi gibi Maldivlerle yarışır beyazlıkta. Zaten burayı böylesine cennet bir yer yapan da aslında bu talk pudrası kıyıları. Ona bu beyaz rengi veren de magnezyum minerali. Hatta gölde uzun süre bir şey bırakıldığında zaman geçtikçe beyaz bir tabaka oluşuyormuş. Bu da gölün hala magnezit ürettiğini gösteriyormuş.
✔ Çevresindeki alan sadece Salda Gölü’ne özgü endemik bitki ve hayvan türlerine sahip. Göl içinde 3 endemik tatlı su balığı, göl çevresinde ise yaban domuzu, tilki, kaplumbağaların değişik cinsleri var. Burası, kışın da soyu tükenmekte olan dikkuyruk ördeklerinin yaşam alanı oluyor.
✔ Sit alanı olduğundan çevresi imara açık değil. Bu nedenle de henüz (!) el değmemiş güzellikte
✔ Tektonik bir krater gölü olduğundan Salda’nın suyu soda, magnezyum açısından oldukça zengin. Zaten o eşsiz beyaz kumsalının sırrı da yine magnezyum. Hepsi cilde saça iyi gelen şeyler.
✔ Kumu da killi yapıda olduğundan cilde çok iyi gelen çamur banyosuna çok müsait.
Salda Gölünün Oluşumu
Salda, aslında volkanik etkilerle oluşan bir krater gölü. Aynı zamanda, suyla buluşan kalkerli (yani kireçtaşlı) doğal yapısı ve oluşumundaki tektonik özellikler nedeniyle karstik göllerin ülkemizdeki bir örneği olarak kabul ediliyor. Salda’nın binlerce yıl önce jeolojik bir çökme sonucu meydana geldiği düşünülüyor; ancak gölün içindeki hareketlenmeler halen durmuş değil. Dip kısmında çökmeler olduğu ve bu çökmelerin devam ettiği söyleniyor.
Salda Gölü Neden Beyaz Salda, son yıllarda Türkiye’nin Maldivleri olarak ünlenmiş durumda. Nedeni ise Salda’nın göllerde pek rastlanmayan özellikteki cam göbeği ve turkuaz tonlarda giden rengi ve şaşırtıcı derecede beyaz olan kumsalı. Kumsalın bu beyaz rengi içindeki tatlı soda suyunda yer alan magnezyumun gölde yaşayan bakteriler tarafından minerale çevrilmesiyle oluşuyormuş.
Mars’ı Görmenin En Kısa Yolu Salda
Mars’ı merak edenin gitmesi gereken yerlerden biri Salda. Yüzey oluşumlarının benzerliği nedeniyle ‘Mars’ta Yaşam’ sorularının cevaplarını arayan bilim adamları için Salda, dünya üzerinde doğal laboratuvar olarak kullanılan iki yerden biri olma özelliği de taşıyor. Diğer yer ise Kanadadır.
Lisinia Doğal Yaşam Köyü
Tumblr media Tumblr media
Burdur gölünün batı sahilinde, Karakent köyü sınırları içinde bulunuyor, Lisinia Doğal Yaşam Köyü. Kurulması ve yaşatılması epey zorluklarla geçmiş. Bir veteriner hekim olan Öztürk Sarıca, kendisine ait bu arazide mesleği ile ilgili olarak, bir yaban hayatı rehabilitasyon merkezi kurmuş. Burdur gölü çevresi RAMSAR uluslararası sözleşmesi kapsamında olduğu için, yapılaşma izni verilmemiş. Daha sonra uygulamaya konulan projelerle, hem Burdur halkının desteğini kazanmış, hem de kamunun Lisinia Doğal Yaşam Köyüne bakışı yavaş yavaş değişmeye başlamış.
Uygulama Yaban Hayatı Rehabilitasyon Projesi. Hasta, sakat, yaralı yaban hayvanlarının tedavisi, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi işbirliği ile yapıldıktan sonra, doğaya salınıyor.
Lisinia; Pisidia döneminde yöredeki antik kentin adı. Anlamı da, ”Doğan ve Batan Güneşin Ay ışığı misali pırıltısı” demekmiş. Antik Lisinia kentinden pek bir şey kalmamış ama, Lisinia Doğal Yaşam Köyü aracılığıyla Lisinia adı yaşatılmaya çalışılıyor.
Lisinia’nın içindeki yaban hayat rehabilitasyon merkezinde, ücretsiz doğa kampları, lavanta bahçeleri, ekolojik tarlalar yer alıyor. Burada doğal ürünler satınalabilirsiniz.
Tel: 0533 359 33 93 Öztürk Sarıca
Açılış-Kapanış Saati: 09:00-20:00
Giriş Ücretsiz
Burdur Arkeoloji Müzesi
Tumblr media Tumblr media
Bu müzede, Burdur ve çevresinde gerçekleştirilen kazılar ve antik kentlerden çıkan kalıntılar sergileniyor. En az 60 bin parçalık bir koleksiyona sahip. Burası Anadolu’nun en gezilmeye değer arkeoloji müzelerinden biri. Müze binası da bir o kadar tarihi. 1956’de, 18. yy’dan kalma bir Osmanlı yapısı olan Bulguroğlu (Pirkulzade) Medresesi’nin sağ kalan tek bölümü olan kütüphane binasının müzeye dönüştürülmesiyle oluşturulmuş ama müzenin halka açılması 1969 yılını bulmuş. Daha sonra müzeye yeni ek binalar da yapılmış. Başta Pisidia Bölgesi olmak üzere, müzedeki koleksiyon M.Ö. 7000’lerden günümüze kadar bir zamanın kültür varlıklarını kapsıyor. 
Tel: 0248 233 10 42
Açılış-Kapanış Saati: 08:30-19:00
Giriş: 6 tl Müze kartı geçiyor
Burdur Saat Kulesi
Tumblr media
Burdur’un orjinal saat kulesi, 19. yüzyılda, aslen Burdurlu olan Konya Valisi Tevfik Paşa tarafından yaptırılmış ama bu kule, 1914 depreminde yerle bir olmuş. 25 metre yüksekliğindeymiş ve üzerinde saat başı çalan analog bir saati varmış. Daha sonra 1936’da tam yerine olmasa da asıl yerine 20 metre mesafede yeniden inşa edilmiş.
Burdur Ulu Cami
Tumblr media
Pazar Mahallesinde bulunan Burdur Ulu Camisi, vakıf kayıtlarına göre Hamitoğullarından Dündar Bey tarafından 1300 yılında yaptırılmıştır. Sonraki yıllarda harap olan bu camiyi Çelik Mehmet Paşa 1749 yılında ikinci kez yaptırmıştır. Ancak bir deprem sonucu yıkılan cami l935 yılında Neo-Klasik üslupta yeniden yapılmıştır.
Burdur Doğa Tarihi Müzesi
Tumblr media Tumblr media
İlimiz Zafer Mahallesi’nde bulunan Rum Ortodoks Kilisesi 19. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Kilisenin dar cepheleri doğu ve batı cephesidir. Doğu cephesinde,  ortasında büyük yanlarda birbirinin aynı iki küçük yarım oval üç apsis vardır. İç kısmı altılı iki sıra ağaç sütun dizisi ile üç nefe bölünmüştür. Orta nef daha geniştir.  Altışar adet ve iki sıra sıva ile kaplı sütunların kaideleri silindirik yivli taştır.
Kilise, restore edilerek Doğa Tarihi Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Güney Fili (Mammuthus Meridionalis)
Dünyada nadir bulunan, 10 milyon yıllık bir dev Güney filinin 3.30 metre uzunluğundaki savunma dişi ve kürek kemikleri Kemer ilçesi Elmacık köyünde gün yüzüne çıkarılmıştır. Doğa Tarihi Müzesi'nde sergilenmektedir. 
Tel: (0248) 234 22 21
Açılış-Kapanış Saati: 08:30-17:30
Giriş: 6 tl Müze kartı geçiyor.
İnsuyu Mağarası
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Torosların arasında kalan içerisinde küçük gölcüklerin yer aldığı bir mağaradır. İnsuyu, ülkemizde turizme açılan ilk mağara olma özelliğinin yanı sıra şeker ve mide rahatsızlıkları olanlar için ziyaret etmeleri gereken bir yer olarak tavsiye edilmektedir. Burdur’un gerekli su ihtiyacını karşılamak açısından içerisinden su çekilmiş, etraftaki patates tarlalarını sulamak için bilinçsizce artezyen kuyuları açılmıştır. Bu iki sebep yüzünden mağara içerisindeki 9 adet göl zamanla kurumuştur; fakat ne hikmettir ki yağan aşırı yağmur sonucunda mağara içinde tekrar sular birikmiştir.
Mağaranın İçerisinde sarkık ve dikitler mevcuttur. Bunlar karstik arazi şekillerinden dolayı damlataş oluşumu şeklindedir. Oluşumları belki 10.000 belki 15.000 yılı almıştır.
597 metre uzunluğunda olan mağara yaz ve kış mevsimlerinde 14 santigrat derecede kendini sabitler. İçinde serin bir hava akımı vardır.
Tel: 0248 232 22 10
Açılış-Kapanış Saati: 08:30-17:30
Giriş: Tam 5 tl Öğr.3 tl Müze kartı GEÇMİYOR
Sagalassos Antik Kenti
Tumblr media Tumblr media
Aşkların ve imparatorların şehri
Sagalassos Antik Kenti, antik dönemde Pisidia olarak bilinen bölgede yer almaktadır. Dağlık bir alanın bitişiğinde yer alan kentte ilk yerleşim izleri günümüzden 12.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Sagalassos Antik Kenti, orijinal yapı taşlarının neredeyse tamamının bulunabildiği anıtsal yapıları ile son derece iyi korunmuş durumdadır. Diğer yandan, kentin planı, üzerinde kurulmuş olduğu teraslı yapı düşünüldüğünde oldukça çarpıcıdır ve bu yapı ile uyumlu ve etkileyici bir anıtsal merkez yaratılmıştır. Ayrıca, en az bin yıllık seramik üretimi ile Sagalassos antik dönemlerdeki en uzun seramik üretimi merkezi olarak biliniyor.
·         Büyük İskender'in almakla zorlandığı önemli kentlerden biri olarak bilinen Sagalassos, Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini yansıtıyor.
Döneminin 5 büyük seramik üretim merkezinden biri oluşuyla da öne çıkan antik kentteki kazı çalışmaları, Leuven Katolik Üniversitesinden Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens başkanlığında 1989 yılında başladı.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne 2009'da girmiştir.
Tel: 0248 233 10 42
Açılış-Kapanış Saati: 08:30-19:00
Giriş: 12 tl Müze kartı geçiyor
Burdur Gölü
Tumblr media
Burdur Gölü Söğüt Dağı ile Sulu dere Yayla dağ kütleleri arasında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşmuştur. Gölün batı kesimi boyunca uzanan fay hattı nedeniyle bu kısımda kıyı çizgisi çok dardır. Bu dar bölgelerde göl birden derinleşir. Gölün güney ve kuzeyinde ise alüvyonların birikmesi ile sazlarla kaplı ve delta oluşumu başlamıştır. Kapalı bir havzada yer alan gölün akıntısı yoktur. Göl suyu oldukça tuzlu olup ülkemizin en derin göllerinden birisidir. Derinlik bazı bölgelerde 100 metreyi bulur. Göl su seviyesinin son yıllardaki aşırı düşüşüne gölü besleyen dere ve çaylar üzerinde yapılan barajlar ve son yıllardaki bölgede yaşanan aşırı kuraklığın neden olduğu sanılmaktadır. Göl üzerinde yapılan araştırmalara göre besin maddeleri yönünden çok zengin olmadığı belirtilmektedir. Buna karşılık gölün yüze yakın kuş türüne ve yaklaşık olarak 300 bine yakın su kuşuna ve özellikle Dünyada nesli tükenmekte olan "dikkuyruk" ördeklerinin % 70'ine ev sahipliği yapmaktadır. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. 85 kuş türü yaşamaktadır.
Kuyucak Köyü-Lavanta Tarlaları
Tumblr media Tumblr media
Türkiye’nin Mor Cenneti Lavanta Diyarı
Temmuz’da Mor Rüya: Lavanta Kokulu Köy
Lavanta tarlaları. Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak Köyü, her sene Temmuz ayındaki hasat öncesi adeta kozasından çıkan bir kelebek misali morlara bürünüyor ve mis kokulu bir yere dönüşüyor. LAVANTA’NIN HİKAYESİ Isparta’da gül ticaretiyle uğraşan Zeki Konur, 1975 yılında Fransa’nın Provence bölgesine bir ziyaret düzenlemiş ve ziyaret sonrasında bölgeye lavantalar getirilmiş. Lavanta ilk olarak 1975 yılında Kuyucak Köyü’ne getirilmiş ve 30 aileye 15’er kök dağıtılarak üretime başlanmıştır. İlk olarak gül bahçelerinin yanına ve evlerin bahçelerine dikilen lavantalar 1990’dan sonra ticari olarak üretilmeye başlamış ve günümüzde Isparta Keçiborlu ilçesinin Kuyucak Köyü başta olmak üzere birçok köyde lavanta üretimi yapılıyor.  
Kuyucak Köyünde Ne Yapmadan Dönme?
Lavanta Kokulu Köyde lavanta yağı almadan dönme.
Lavanta Dondurmasının tadına bakmadan dönme
Lavantalı Türk Kahvesi içmeden dönme.
Lavantalı Çayı içmeden dönme. 
Lavanta Yastığı almadan dönme… 
Lavantalı Lokum almadan dönme…  
Lavanta parfümü almadan dönme… 
Lavantalar arasında fotoğraf çekmeden dönme…
Ne Yenir?
Şiş Köfte, Ceviz ezmesi, Gölhisar’ın kavurması, Yeşilova’nın kıymalı tostu meşhur!!!
2 notes · View notes
Text
Bir Miktar Kitap Daha
Tumblr media
İslam klasikleri arasında sayılan bu eser din kitabı olmasının yanında Müslümanlar için bir günlük yaşam kılavuzu. İnsanın neyi nasıl yemesinden, kaç saat uyumasına, hangi zamanlarda hangi şekillerde cima yapmasına pek çok konuya değinerek Allah’ı bulmayı, esasında mutluluğu vaad ediyor. Bunlarla da sınırlı kalmayıp anatomiden, kozmolojiye bilimle de pek bir haşır neşir. Yazıldığı dönemdeki bilimsel gelişmeleri araştırmadım, üzerine çalışsam daha kesin bir yargıya varabilirim, ama sezgisel olarak o dönem itibariyle düşündüğümde bile bilimsellikten uzak olduğunu, hatta gerici olduğunu görüyorum. Üzücü olan içerisindeki hurafelere günümüzde itibar ediliyor olduğunu bilmek, bu kitabın dini boyutuna söylediğim bir laf değil yanlış anlaşılmasın. İnançla ilgili bir konuda olumsuz bir yorum yapmam mümkün değil, benim itirazım daha çok kitabın bilim yapmaya çalıştığı kısımlara. Kitap için şöyle bir özet yapmak yanlış olmaz gibi geliyor: Kişisel gelişim denen safsatalarla dolu türün, o dönemdeki İslam referanslarına dayandığını iddia eden örneği, ha bu arada okuması eğlenceli ve keyifli, hepten de reddetmeyelim kitabı, meraklısı buyursun.
Tumblr media
Bir köy için bakkal ne demektir, o bakkalın çocuğun dünyasındaki anlamı nedir, bir çocuğun ağzından öyle tatlı ve komik anlatılıyor ki; bir yandan eskileri yaad edip ”Hey gidi günler!” diyor, bir yandan da çocuklarla olan iletişiminizi sorguluyorsunuz. En az yetişkinler kadar çocukların da okumaktan keyif alacağı bir kitap, alıp aile boyu okuyun.
Tumblr media
Kitabı büyük bir arzuyla istedim, heyecanla aldım ve bekledim; amma velakin bir miktar hayal kırıklığı yaşadım. Ciltli, kuşe kağıt, kocaman bir kitap, içerisindeki fotoğrafların da aynı kalite ve güzellikte olmasını bekledim ama fotoğrafların pek çoğu kaliteden de güzellikten de uzaklar ne yazık ki. Evet belki İnstagram için iyi olabilir hepsi ama böyle bir kitaba seçilmek için yeterince iyi değiller. Zaten kocamın yorumu beni benden aldı, “Fotoğraf bakmak için niye kitaba para veriyorsun ki? Gir NTV’nin foto galarisine, bak oradan.” düşününce haksız da sayılmaz sanki, ha, siz ne dersiniz?
Konseptten bahsedeyim, kitap adından da anlaşılacağı üzere Türkiye’nin cennet gibi denilen köşelerini, aynı güzellikle okuyucuya sunmak, kısa notlarla da bu yerleri tanıtmak, işte burada blogumun takipçisine dev hizmet sunuyorum, bu kitaptaki yerlerin listesini ekleyerek kendimin ve sizi hayatınıza yeni bir liste daha ekliyorum. 
Bu çağa listeler çağı demek hiçte yersiz olmaz bence, erişim alanımız öyle geniş, öyle sonsuz ki bunların bir yerde ayıklanması gerekiyor, bunun için de uzman kişilerin veya bilgisine görgüsüne inandığımız insanların tavsiyeleri altın değerinde oluyor, hal böyle olunca da okunacaklar, izlenecekler, yenilecekler, gidilecekler her biri çarşaf çarşaf listeler olarak hayatımızı işgal ediyor. Bu düzen iyi midir kötü müdür, uzun uzun tartışılır, yine de her bir maddenin yanına attığım çentik benim dopamin seviyemi yükseltiyor, atamadıklarım da bir hayatıma bir amaç katıyor; bu mantık size de uyuyorsa işte size “Türkiye’de Görmeniz Gereken Cennet Yerler Listesi”
Salda Gölü
Köroğlu Dağı
Gerede
Büyük Menderes Deltası (Bafa)
Tuz Gölü
Kocaçay Deltası
Tatlıca Şelaleleri
Karasu Yaylası
Tortum Şelalesi
Fırat Nehri (Birecik)
Pamukkale
Sarıyar Barajı
Meke Gölü
Eğirdir Gölü
Çıldır Gölü
Kızılırmak
Keban Barajı
Girlevik Şelalesi
Ağrı Dağı
Hasandağı
Sal Platosu (Çamlıhemşin)
Beydağları
Nallıhan
Narman
Şebinkarahisar
Sivas (Avrasya Vaşağı)
Aladağlar
Artvin
Karagöl (Aladağlar)
Beydağları
Elmalı Platosu
Tortum Gölü
Yedigöller (İspir)
Gidengelmez Dağları
Erfelek
Küre Ormanı
Kayabaşı Kanyonu (Azdavay)
Yenice Ormanı
Köyceğiz
Çubuk
Belgrad Ormanı
Gelidonya Deniz Feneri
Kabak Koyu
İztuzu Sahili
Amasra
Yassıca Adası
Asar Noktası
Doğanyurt
Alaçatı
Ölüdeniz
Kıdrak Sahili
Trabzon (Hamsi Balıkçılığı)
Karacaören Köyü
Yeşilova (Burdur)
Trakya
Çaldıran Ovası
Babadağ (Fethiye)
Kabak Köyü
Hafik
Bitlis
Sarıkamış
Sırt Yayla (Artvin)
Çengelli Köy (Kars)
Haymana
Akdamar Kilisesi
İshak Paşa Sarayı
Hasankeyf
Nemrut Dağı
Hattuşa
Uçhisar Kalesi
Harpy Mezarı
Mar Gabriel Manastırı
İstanbul
Öşk Kilisesi
Amasya
Teimussa Antik Kenti
Mardin
Efes Antik Kenti
Bergama Antik Kenti
Heraklia Antik Kenti
Aizanoi Antik Kenti
Ahlat
Hoşab Kalesi
Sümela Manastırı
Kız Kulesi
1 note · View note
traveltourstrips · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/uzun-yol-gezginlerini-dinlendiren-gol.html
Uzun yol gezginlerini dinlendiren göl
Tumblr media
Uzun yolda geçen zamanı kayıp olarak görmeyenlerden misiniz? Yol boyunca tercih edilen mekânların, verilen molaların insanın üzerinde şüphesiz yatıştırıcı bir etkisi var. Zaten her tatil bir yol hikâyesiyle başlamıyor mu? Bayram sonrası İstanbul-Antalya yoluna da biz böyle çıkıyoruz; yollarda geçen zamanı tatil saymak için. 750 kilometre güneye gidiyoruz ve maalesef bu defa çekme karavanımız da yok. Bol kamyonlu Marmara trafiğini Pamukova’da noktaladıktan sonra Afyonkarahisar çıkışındaki popüler dinlenme tesislerini bir bir geçip daha sakin bir rotaya giriyoruz. Nefes alınabilir yer arayışına başlayınca da Manyas Gölü gibi bir kuş cennetinin patikasına çıkıyor yolumuz. Daha önce önünden defalarca geçsek de bu göle hiç uğrayamamıştık.
Keçiborlu’ya doğru ilerlerken kıyısında yerimizi aldığımız masalsı gölün adı Karakuyu… Ancak ismi mutasyona uğramış. Köyden dolayı Eldere deniyor, Karakuyu Sazlığı ya da Karakuyu Göleti de. Eldere Gölü’nü sevdik, öyle demeyi tercih ediyoruz…
Burdur, Acıgöl, Eğirdir ve Işıklı göllerinin tam ortasındaki Eldere; dört şehrin, onlarca da köyün suyunu kullandığı verimli bir kaynağa dönüşmüş. Denizli ve Aydın’ı sulayıp Ege’ye dökülen Büyük Menderes Nehri de bu noktadan doğuyor.
Sulama amaçlı 7 ayrı gölete de komşu Eldere için ‘turistik açıdan en dikkat çekeni’ deniyor. Gölün kıyısındayken neden böyle söylenmiş, anlıyorsunuz. İstanbul’u 5 saat geride bırakmışken yemek molasını gölün estetiğine uyum sağlayan salaş bir balık lokantasında veriyoruz. Fiyatlar ‘suüstü’ restoranlarına göre fazlasıyla makul… Menüde ağırlıklı balık ve ızgara köfte var. Kiremitte alabalık 60 lira, mezeler 10 ile 30 lira arasında. Üç kişilik aile bir ziyafetle masadan 250 liralık hesapla kalkabiliyor.
Herkesin uzattığı molada en dikkatimizi çeken şey kuşların çeşitliliği. Uzmanlara göre Eldere Gölü’nde tam 173 kuş türü mevcut.
Dikkuyruk, küçük balaban, saz delicesi, yalıçapkını, ördek ve turna bunlardan sadece birkaçı… Sukuşlarını ihtiyatlı iyimserlikle izliyoruz. Çünkü aralarında nesli tükenmekte olanlar var.
Tumblr media
Yabankazları
Kuş gözlem kulesi var
Bu tatlı su gölü, göç yolları üzerinde olduğu için leylek, balıkçıl, söğüt bülbülü ve flamingolara ev sahipliği yapıyor. Söğüt ve Karakuş Dağları’nın yamaçlarında başlayan kuş trafiği daha güneydeki Keçiborlu’ya doğru akıyor. Mevsimi gelince kuş gözlem kulesinden bu canlı trafiği takip etmek mümkün…
Tatilciler soluğu ördeklerin yanında alırken bazı gruplar patika üzerinden gölün ahşap teknelerini görüntülüyor. Uzun yol gezginlerinin fotoğrafladığı gölde hasırotları, kamışlar, sazlıklar ve nilüferler karelere renk katıyor. Karakoç Yaylası’nın hızla döndürdüğü rüzgâr türbinlerini izlerken yaban hayatın neden bu denli büyüleyici olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Bölgede karavan kamp alanı yok ancak birkaç saat geçirilecekse karavanınızı göl kıyısında park edebileceğiniz yerler var. Daha önceki bir seyahatimde Sivas’ın Hafik Gölü’nde tanık olduğum büyüleyici sessizliği burada da yaşayıp Antalya yoluna çıkıyoruz. Şimdi ne gam var ne yol stresi…
Tumblr media
En büyük derdi sulama
Eldere 1. Dereceden Doğal Sit Alanı statüsüne sahip. Bu koruma kalkanı, köy dışı yerleşimin önüne geçmiş. 
Kaynak sularının fazlalığı nedeniyle kışın donmayan göl, kuşları kendine çektiği için çevresinde avlanmaya müsaade edilmiyor. 300 metrelik koruma şeridi avcıları bölgeden uzaklaştırıyor.
Ancak çevre köylerin tarım için gölden su çekmesinin önüne tamamen geçilebilmiş değil. 
Valilik, orman müdürlükleri, bölge üniversiteleri, DSİ, doğa dernekleri ve kuş gözlem toplulukları alanı takibe almış durumda.
Nasıl gidilir?
Eldere (Karakuyu) Gölü, Afyonkarahisar’la Isparta arasında, Afyon merkeze 114 kilometre, Antalya’ya da 180 kilometre mesafede. Sandıklı-Keçiborlu (D-650) karayolunu tercih ederseniz, hem Eldere hem de Kuyucak’taki lavanta tarlalarının içinde güzel bir gün geçirebilirsiniz. “Eğirdir Gölü’nü de görsek mi” diyenlerin de doğuya doğru 1 saat ilerlemesi gerek.
0 notes
turkeytraveltours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/uzun-yol-gezginlerini-dinlendiren-gol.html
Uzun yol gezginlerini dinlendiren göl
Tumblr media
Uzun yolda geçen zamanı kayıp olarak görmeyenlerden misiniz? Yol boyunca tercih edilen mekânların, verilen molaların insanın üzerinde şüphesiz yatıştırıcı bir etkisi var. Zaten her tatil bir yol hikâyesiyle başlamıyor mu? Bayram sonrası İstanbul-Antalya yoluna da biz böyle çıkıyoruz; yollarda geçen zamanı tatil saymak için. 750 kilometre güneye gidiyoruz ve maalesef bu defa çekme karavanımız da yok. Bol kamyonlu Marmara trafiğini Pamukova’da noktaladıktan sonra Afyonkarahisar çıkışındaki popüler dinlenme tesislerini bir bir geçip daha sakin bir rotaya giriyoruz. Nefes alınabilir yer arayışına başlayınca da Manyas Gölü gibi bir kuş cennetinin patikasına çıkıyor yolumuz. Daha önce önünden defalarca geçsek de bu göle hiç uğrayamamıştık.
Keçiborlu’ya doğru ilerlerken kıyısında yerimizi aldığımız masalsı gölün adı Karakuyu… Ancak ismi mutasyona uğramış. Köyden dolayı Eldere deniyor, Karakuyu Sazlığı ya da Karakuyu Göleti de. Eldere Gölü’nü sevdik, öyle demeyi tercih ediyoruz…
Burdur, Acıgöl, Eğirdir ve Işıklı göllerinin tam ortasındaki Eldere; dört şehrin, onlarca da köyün suyunu kullandığı verimli bir kaynağa dönüşmüş. Denizli ve Aydın’ı sulayıp Ege’ye dökülen Büyük Menderes Nehri de bu noktadan doğuyor.
Sulama amaçlı 7 ayrı gölete de komşu Eldere için ‘turistik açıdan en dikkat çekeni’ deniyor. Gölün kıyısındayken neden böyle söylenmiş, anlıyorsunuz. İstanbul’u 5 saat geride bırakmışken yemek molasını gölün estetiğine uyum sağlayan salaş bir balık lokantasında veriyoruz. Fiyatlar ‘suüstü’ restoranlarına göre fazlasıyla makul… Menüde ağırlıklı balık ve ızgara köfte var. Kiremitte alabalık 60 lira, mezeler 10 ile 30 lira arasında. Üç kişilik aile bir ziyafetle masadan 250 liralık hesapla kalkabiliyor.
Herkesin uzattığı molada en dikkatimizi çeken şey kuşların çeşitliliği. Uzmanlara göre Eldere Gölü’nde tam 173 kuş türü mevcut.
Dikkuyruk, küçük balaban, saz delicesi, yalıçapkını, ördek ve turna bunlardan sadece birkaçı… Sukuşlarını ihtiyatlı iyimserlikle izliyoruz. Çünkü aralarında nesli tükenmekte olanlar var.
Tumblr media
Yabankazları
Kuş gözlem kulesi var
Bu tatlı su gölü, göç yolları üzerinde olduğu için leylek, balıkçıl, söğüt bülbülü ve flamingolara ev sahipliği yapıyor. Söğüt ve Karakuş Dağları’nın yamaçlarında başlayan kuş trafiği daha güneydeki Keçiborlu’ya doğru akıyor. Mevsimi gelince kuş gözlem kulesinden bu canlı trafiği takip etmek mümkün…
Tatilciler soluğu ördeklerin yanında alırken bazı gruplar patika üzerinden gölün ahşap teknelerini görüntülüyor. Uzun yol gezginlerinin fotoğrafladığı gölde hasırotları, kamışlar, sazlıklar ve nilüferler karelere renk katıyor. Karakoç Yaylası’nın hızla döndürdüğü rüzgâr türbinlerini izlerken yaban hayatın neden bu denli büyüleyici olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Bölgede karavan kamp alanı yok ancak birkaç saat geçirilecekse karavanınızı göl kıyısında park edebileceğiniz yerler var. Daha önceki bir seyahatimde Sivas’ın Hafik Gölü’nde tanık olduğum büyüleyici sessizliği burada da yaşayıp Antalya yoluna çıkıyoruz. Şimdi ne gam var ne yol stresi…
Tumblr media
En büyük derdi sulama
Eldere 1. Dereceden Doğal Sit Alanı statüsüne sahip. Bu koruma kalkanı, köy dışı yerleşimin önüne geçmiş. 
Kaynak sularının fazlalığı nedeniyle kışın donmayan göl, kuşları kendine çektiği için çevresinde avlanmaya müsaade edilmiyor. 300 metrelik koruma şeridi avcıları bölgeden uzaklaştırıyor.
Ancak çevre köylerin tarım için gölden su çekmesinin önüne tamamen geçilebilmiş değil. 
Valilik, orman müdürlükleri, bölge üniversiteleri, DSİ, doğa dernekleri ve kuş gözlem toplulukları alanı takibe almış durumda.
Nasıl gidilir?
Eldere (Karakuyu) Gölü, Afyonkarahisar’la Isparta arasında, Afyon merkeze 114 kilometre, Antalya’ya da 180 kilometre mesafede. Sandıklı-Keçiborlu (D-650) karayolunu tercih ederseniz, hem Eldere hem de Kuyucak’taki lavanta tarlalarının içinde güzel bir gün geçirebilirsiniz. “Eğirdir Gölü’nü de görsek mi” diyenlerin de doğuya doğru 1 saat ilerlemesi gerek.
0 notes
gallipoliguide · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/uzun-yol-gezginlerini-dinlendiren-gol.html
Uzun yol gezginlerini dinlendiren göl
Tumblr media
Uzun yolda geçen zamanı kayıp olarak görmeyenlerden misiniz? Yol boyunca tercih edilen mekânların, verilen molaların insanın üzerinde şüphesiz yatıştırıcı bir etkisi var. Zaten her tatil bir yol hikâyesiyle başlamıyor mu? Bayram sonrası İstanbul-Antalya yoluna da biz böyle çıkıyoruz; yollarda geçen zamanı tatil saymak için. 750 kilometre güneye gidiyoruz ve maalesef bu defa çekme karavanımız da yok. Bol kamyonlu Marmara trafiğini Pamukova’da noktaladıktan sonra Afyonkarahisar çıkışındaki popüler dinlenme tesislerini bir bir geçip daha sakin bir rotaya giriyoruz. Nefes alınabilir yer arayışına başlayınca da Manyas Gölü gibi bir kuş cennetinin patikasına çıkıyor yolumuz. Daha önce önünden defalarca geçsek de bu göle hiç uğrayamamıştık.
Keçiborlu’ya doğru ilerlerken kıyısında yerimizi aldığımız masalsı gölün adı Karakuyu… Ancak ismi mutasyona uğramış. Köyden dolayı Eldere deniyor, Karakuyu Sazlığı ya da Karakuyu Göleti de. Eldere Gölü’nü sevdik, öyle demeyi tercih ediyoruz…
Burdur, Acıgöl, Eğirdir ve Işıklı göllerinin tam ortasındaki Eldere; dört şehrin, onlarca da köyün suyunu kullandığı verimli bir kaynağa dönüşmüş. Denizli ve Aydın’ı sulayıp Ege’ye dökülen Büyük Menderes Nehri de bu noktadan doğuyor.
Sulama amaçlı 7 ayrı gölete de komşu Eldere için ‘turistik açıdan en dikkat çekeni’ deniyor. Gölün kıyısındayken neden böyle söylenmiş, anlıyorsunuz. İstanbul’u 5 saat geride bırakmışken yemek molasını gölün estetiğine uyum sağlayan salaş bir balık lokantasında veriyoruz. Fiyatlar ‘suüstü’ restoranlarına göre fazlasıyla makul… Menüde ağırlıklı balık ve ızgara köfte var. Kiremitte alabalık 60 lira, mezeler 10 ile 30 lira arasında. Üç kişilik aile bir ziyafetle masadan 250 liralık hesapla kalkabiliyor.
Herkesin uzattığı molada en dikkatimizi çeken şey kuşların çeşitliliği. Uzmanlara göre Eldere Gölü’nde tam 173 kuş türü mevcut.
Dikkuyruk, küçük balaban, saz delicesi, yalıçapkını, ördek ve turna bunlardan sadece birkaçı… Sukuşlarını ihtiyatlı iyimserlikle izliyoruz. Çünkü aralarında nesli tükenmekte olanlar var.
Tumblr media
Yabankazları
Kuş gözlem kulesi var
Bu tatlı su gölü, göç yolları üzerinde olduğu için leylek, balıkçıl, söğüt bülbülü ve flamingolara ev sahipliği yapıyor. Söğüt ve Karakuş Dağları’nın yamaçlarında başlayan kuş trafiği daha güneydeki Keçiborlu’ya doğru akıyor. Mevsimi gelince kuş gözlem kulesinden bu canlı trafiği takip etmek mümkün…
Tatilciler soluğu ördeklerin yanında alırken bazı gruplar patika üzerinden gölün ahşap teknelerini görüntülüyor. Uzun yol gezginlerinin fotoğrafladığı gölde hasırotları, kamışlar, sazlıklar ve nilüferler karelere renk katıyor. Karakoç Yaylası’nın hızla döndürdüğü rüzgâr türbinlerini izlerken yaban hayatın neden bu denli büyüleyici olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Bölgede karavan kamp alanı yok ancak birkaç saat geçirilecekse karavanınızı göl kıyısında park edebileceğiniz yerler var. Daha önceki bir seyahatimde Sivas’ın Hafik Gölü’nde tanık olduğum büyüleyici sessizliği burada da yaşayıp Antalya yoluna çıkıyoruz. Şimdi ne gam var ne yol stresi…
Tumblr media
En büyük derdi sulama
Eldere 1. Dereceden Doğal Sit Alanı statüsüne sahip. Bu koruma kalkanı, köy dışı yerleşimin önüne geçmiş. 
Kaynak sularının fazlalığı nedeniyle kışın donmayan göl, kuşları kendine çektiği için çevresinde avlanmaya müsaade edilmiyor. 300 metrelik koruma şeridi avcıları bölgeden uzaklaştırıyor.
Ancak çevre köylerin tarım için gölden su çekmesinin önüne tamamen geçilebilmiş değil. 
Valilik, orman müdürlükleri, bölge üniversiteleri, DSİ, doğa dernekleri ve kuş gözlem toplulukları alanı takibe almış durumda.
Nasıl gidilir?
Eldere (Karakuyu) Gölü, Afyonkarahisar’la Isparta arasında, Afyon merkeze 114 kilometre, Antalya’ya da 180 kilometre mesafede. Sandıklı-Keçiborlu (D-650) karayolunu tercih ederseniz, hem Eldere hem de Kuyucak’taki lavanta tarlalarının içinde güzel bir gün geçirebilirsiniz. “Eğirdir Gölü’nü de görsek mi” diyenlerin de doğuya doğru 1 saat ilerlemesi gerek.
0 notes
anzacdaygallipoli · 2 years
Text
Uzun yol gezginlerini dinlendiren göl - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/uzun-yol-gezginlerini-dinlendiren-gol.html
Uzun yol gezginlerini dinlendiren göl
Tumblr media
Uzun yolda geçen zamanı kayıp olarak görmeyenlerden misiniz? Yol boyunca tercih edilen mekânların, verilen molaların insanın üzerinde şüphesiz yatıştırıcı bir etkisi var. Zaten her tatil bir yol hikâyesiyle başlamıyor mu? Bayram sonrası İstanbul-Antalya yoluna da biz böyle çıkıyoruz; yollarda geçen zamanı tatil saymak için. 750 kilometre güneye gidiyoruz ve maalesef bu defa çekme karavanımız da yok. Bol kamyonlu Marmara trafiğini Pamukova’da noktaladıktan sonra Afyonkarahisar çıkışındaki popüler dinlenme tesislerini bir bir geçip daha sakin bir rotaya giriyoruz. Nefes alınabilir yer arayışına başlayınca da Manyas Gölü gibi bir kuş cennetinin patikasına çıkıyor yolumuz. Daha önce önünden defalarca geçsek de bu göle hiç uğrayamamıştık.
Keçiborlu’ya doğru ilerlerken kıyısında yerimizi aldığımız masalsı gölün adı Karakuyu… Ancak ismi mutasyona uğramış. Köyden dolayı Eldere deniyor, Karakuyu Sazlığı ya da Karakuyu Göleti de. Eldere Gölü’nü sevdik, öyle demeyi tercih ediyoruz…
Burdur, Acıgöl, Eğirdir ve Işıklı göllerinin tam ortasındaki Eldere; dört şehrin, onlarca da köyün suyunu kullandığı verimli bir kaynağa dönüşmüş. Denizli ve Aydın’ı sulayıp Ege’ye dökülen Büyük Menderes Nehri de bu noktadan doğuyor.
Sulama amaçlı 7 ayrı gölete de komşu Eldere için ‘turistik açıdan en dikkat çekeni’ deniyor. Gölün kıyısındayken neden böyle söylenmiş, anlıyorsunuz. İstanbul’u 5 saat geride bırakmışken yemek molasını gölün estetiğine uyum sağlayan salaş bir balık lokantasında veriyoruz. Fiyatlar ‘suüstü’ restoranlarına göre fazlasıyla makul… Menüde ağırlıklı balık ve ızgara köfte var. Kiremitte alabalık 60 lira, mezeler 10 ile 30 lira arasında. Üç kişilik aile bir ziyafetle masadan 250 liralık hesapla kalkabiliyor.
Herkesin uzattığı molada en dikkatimizi çeken şey kuşların çeşitliliği. Uzmanlara göre Eldere Gölü’nde tam 173 kuş türü mevcut.
Dikkuyruk, küçük balaban, saz delicesi, yalıçapkını, ördek ve turna bunlardan sadece birkaçı… Sukuşlarını ihtiyatlı iyimserlikle izliyoruz. Çünkü aralarında nesli tükenmekte olanlar var.
Tumblr media
Yabankazları
Kuş gözlem kulesi var
Bu tatlı su gölü, göç yolları üzerinde olduğu için leylek, balıkçıl, söğüt bülbülü ve flamingolara ev sahipliği yapıyor. Söğüt ve Karakuş Dağları’nın yamaçlarında başlayan kuş trafiği daha güneydeki Keçiborlu’ya doğru akıyor. Mevsimi gelince kuş gözlem kulesinden bu canlı trafiği takip etmek mümkün…
Tatilciler soluğu ördeklerin yanında alırken bazı gruplar patika üzerinden gölün ahşap teknelerini görüntülüyor. Uzun yol gezginlerinin fotoğrafladığı gölde hasırotları, kamışlar, sazlıklar ve nilüferler karelere renk katıyor. Karakoç Yaylası’nın hızla döndürdüğü rüzgâr türbinlerini izlerken yaban hayatın neden bu denli büyüleyici olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Bölgede karavan kamp alanı yok ancak birkaç saat geçirilecekse karavanınızı göl kıyısında park edebileceğiniz yerler var. Daha önceki bir seyahatimde Sivas’ın Hafik Gölü’nde tanık olduğum büyüleyici sessizliği burada da yaşayıp Antalya yoluna çıkıyoruz. Şimdi ne gam var ne yol stresi…
Tumblr media
En büyük derdi sulama
Eldere 1. Dereceden Doğal Sit Alanı statüsüne sahip. Bu koruma kalkanı, köy dışı yerleşimin önüne geçmiş. 
Kaynak sularının fazlalığı nedeniyle kışın donmayan göl, kuşları kendine çektiği için çevresinde avlanmaya müsaade edilmiyor. 300 metrelik koruma şeridi avcıları bölgeden uzaklaştırıyor.
Ancak çevre köylerin tarım için gölden su çekmesinin önüne tamamen geçilebilmiş değil. 
Valilik, orman müdürlükleri, bölge üniversiteleri, DSİ, doğa dernekleri ve kuş gözlem toplulukları alanı takibe almış durumda.
Nasıl gidilir?
Eldere (Karakuyu) Gölü, Afyonkarahisar’la Isparta arasında, Afyon merkeze 114 kilometre, Antalya’ya da 180 kilometre mesafede. Sandıklı-Keçiborlu (D-650) karayolunu tercih ederseniz, hem Eldere hem de Kuyucak’taki lavanta tarlalarının içinde güzel bir gün geçirebilirsiniz. “Eğirdir Gölü’nü de görsek mi” diyenlerin de doğuya doğru 1 saat ilerlemesi gerek.
0 notes
gallipolidaytours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/uzun-yol-gezginlerini-dinlendiren-gol.html
Uzun yol gezginlerini dinlendiren göl
Tumblr media
Uzun yolda geçen zamanı kayıp olarak görmeyenlerden misiniz? Yol boyunca tercih edilen mekânların, verilen molaların insanın üzerinde şüphesiz yatıştırıcı bir etkisi var. Zaten her tatil bir yol hikâyesiyle başlamıyor mu? Bayram sonrası İstanbul-Antalya yoluna da biz böyle çıkıyoruz; yollarda geçen zamanı tatil saymak için. 750 kilometre güneye gidiyoruz ve maalesef bu defa çekme karavanımız da yok. Bol kamyonlu Marmara trafiğini Pamukova’da noktaladıktan sonra Afyonkarahisar çıkışındaki popüler dinlenme tesislerini bir bir geçip daha sakin bir rotaya giriyoruz. Nefes alınabilir yer arayışına başlayınca da Manyas Gölü gibi bir kuş cennetinin patikasına çıkıyor yolumuz. Daha önce önünden defalarca geçsek de bu göle hiç uğrayamamıştık.
Keçiborlu’ya doğru ilerlerken kıyısında yerimizi aldığımız masalsı gölün adı Karakuyu… Ancak ismi mutasyona uğramış. Köyden dolayı Eldere deniyor, Karakuyu Sazlığı ya da Karakuyu Göleti de. Eldere Gölü’nü sevdik, öyle demeyi tercih ediyoruz…
Burdur, Acıgöl, Eğirdir ve Işıklı göllerinin tam ortasındaki Eldere; dört şehrin, onlarca da köyün suyunu kullandığı verimli bir kaynağa dönüşmüş. Denizli ve Aydın’ı sulayıp Ege’ye dökülen Büyük Menderes Nehri de bu noktadan doğuyor.
Sulama amaçlı 7 ayrı gölete de komşu Eldere için ‘turistik açıdan en dikkat çekeni’ deniyor. Gölün kıyısındayken neden böyle söylenmiş, anlıyorsunuz. İstanbul’u 5 saat geride bırakmışken yemek molasını gölün estetiğine uyum sağlayan salaş bir balık lokantasında veriyoruz. Fiyatlar ‘suüstü’ restoranlarına göre fazlasıyla makul… Menüde ağırlıklı balık ve ızgara köfte var. Kiremitte alabalık 60 lira, mezeler 10 ile 30 lira arasında. Üç kişilik aile bir ziyafetle masadan 250 liralık hesapla kalkabiliyor.
Herkesin uzattığı molada en dikkatimizi çeken şey kuşların çeşitliliği. Uzmanlara göre Eldere Gölü’nde tam 173 kuş türü mevcut.
Dikkuyruk, küçük balaban, saz delicesi, yalıçapkını, ördek ve turna bunlardan sadece birkaçı… Sukuşlarını ihtiyatlı iyimserlikle izliyoruz. Çünkü aralarında nesli tükenmekte olanlar var.
Tumblr media
Yabankazları
Kuş gözlem kulesi var
Bu tatlı su gölü, göç yolları üzerinde olduğu için leylek, balıkçıl, söğüt bülbülü ve flamingolara ev sahipliği yapıyor. Söğüt ve Karakuş Dağları’nın yamaçlarında başlayan kuş trafiği daha güneydeki Keçiborlu’ya doğru akıyor. Mevsimi gelince kuş gözlem kulesinden bu canlı trafiği takip etmek mümkün…
Tatilciler soluğu ördeklerin yanında alırken bazı gruplar patika üzerinden gölün ahşap teknelerini görüntülüyor. Uzun yol gezginlerinin fotoğrafladığı gölde hasırotları, kamışlar, sazlıklar ve nilüferler karelere renk katıyor. Karakoç Yaylası’nın hızla döndürdüğü rüzgâr türbinlerini izlerken yaban hayatın neden bu denli büyüleyici olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Bölgede karavan kamp alanı yok ancak birkaç saat geçirilecekse karavanınızı göl kıyısında park edebileceğiniz yerler var. Daha önceki bir seyahatimde Sivas’ın Hafik Gölü’nde tanık olduğum büyüleyici sessizliği burada da yaşayıp Antalya yoluna çıkıyoruz. Şimdi ne gam var ne yol stresi…
Tumblr media
En büyük derdi sulama
Eldere 1. Dereceden Doğal Sit Alanı statüsüne sahip. Bu koruma kalkanı, köy dışı yerleşimin önüne geçmiş. 
Kaynak sularının fazlalığı nedeniyle kışın donmayan göl, kuşları kendine çektiği için çevresinde avlanmaya müsaade edilmiyor. 300 metrelik koruma şeridi avcıları bölgeden uzaklaştırıyor.
Ancak çevre köylerin tarım için gölden su çekmesinin önüne tamamen geçilebilmiş değil. 
Valilik, orman müdürlükleri, bölge üniversiteleri, DSİ, doğa dernekleri ve kuş gözlem toplulukları alanı takibe almış durumda.
Nasıl gidilir?
Eldere (Karakuyu) Gölü, Afyonkarahisar’la Isparta arasında, Afyon merkeze 114 kilometre, Antalya’ya da 180 kilometre mesafede. Sandıklı-Keçiborlu (D-650) karayolunu tercih ederseniz, hem Eldere hem de Kuyucak’taki lavanta tarlalarının içinde güzel bir gün geçirebilirsiniz. “Eğirdir Gölü’nü de görsek mi” diyenlerin de doğuya doğru 1 saat ilerlemesi gerek.
0 notes
sondakikadunyacom · 4 years
Text
Burdur Saat Kulesi, 83 yıldır zamanı gösteriyor
Burdur Saat Kulesi, 83 yıldır zamanı gösteriyor
Burdur Saat Kulesi, 83 yıldır zamanı gösteriyor
BURDUR’da 1914 depreminde yıkılan Saat Kulesi’nin yerine yapılan ve kentin simgesi haline gelen Saat Kulesi, 83 yıldır zamanı gösteriyor. Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “Burdur’un simgesi olan saat kulesi önemli bir yapıt. Biz de buna sahip çıkmaya çalışıyoruz” dedi.
Burdur Ulu Camii’nin kuzeyinde, ‘Yukarı Pazar’ olarak bilinen…
View On WordPress
0 notes
havahaber · 5 years
Text
Türkiye'yi yasa boğan kazanın üzerinden 12 yıl geçti
Atlasjet Havayolları’nın İstanbul-Isparta seferini yapan ve içinde 50 yolcu ile 7 mürettebatın bulunduğu World Focus Havayolları’na ait  McDonnell Douglas MD83 tipi yolcu uçağı Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Çukurca bölgesi yakınlarında düştü. Kazada kurtulan olmadı. Uçakta bulunan ve hayatını kaybeden  yolcular arasında Süleyman Demirel Üniversitesi’nin davetlisi olarak, “fizik” konusunda konferans vermek üzere Boğaziçi ve Doğuş üniversitesinden gelen bilimadamları da bulunuyordu: Bilim adamlarının isimleri: Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Engin Arık, araştırma görevlisi Özgen Berkol Doğan, yüksek lisans öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve araştırma görevlisi Mustafa Fidan. Olayın gelişimi Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne göre; – Ankara’daki radar istasyonu, saat 23.23’te uçuş prosedürlerini alması için uçağın Isparta Hava Meydanı Kulesi ile temasını sağladı. – Son yaklaşma anına kadar uygulanacak prosedürler bu temasla pilotlara iletildi. – Havalanan uçak, iniş için pisti soluna alarak alçalmaya başladığı saat 01.45’te radardan kayboldu. – Isparta Süleyman Demirel Havaalanı kulesi pilotlara “yaklaşmaya devam edin” uyarısı yaptı. Bu sırada uçakla bağlantı kesildi. Bağlantının kesilmesinden önce uçaktan acil durumlar için gönderilen sinyal gelmedi. Acil durum sinyalinin Antalya ve Ankara’daki radar istasyonlarının yanı sıra Isparta Süleyman Demirel Havaalanı kulesinden ve bölgede uçuşunu sürdüren uçaklardan da alınabileceği, bu sinyal sayesinde düşen uçağın yerinin çok daha kısa sürede tespit edilebileceği ifade edildi. – Uçak radardan kaybolduğu sırada, bölgeden transit geçiş yapan çok sayıda uçaktan da bilgi istenmesine karşın, herhangi bir olay ihbarı yapılmadı. – Uçağın önce Burdur Gölü’ne düştüğü zannedildi. Askeri radarlardan alınan yardımla uçağın koordinatları belirlendi, ardından bölgeye gönderilen bir uçak ve bir helikopter uçağın enkazını saat 06.55’te buldu. Pilot ile kulenin son konuşması Uçak ve kule arasındaki son telsiz konuşmaları: Saat 01.18: Kaptan Pilot: Isparta Kule, iyi geceler. Isparta Kule: İyi geceler, devam edin. Kaptan Pilot: Atlasjet KK 4203, Isparta VOR üzeri. Isparta Kule: Anlaşıldı. In-bound oluş ikaz. Pilot, uçağı VOR olarak adlandırılan, Isparta Süleyman Demirel Havalimanı’ndaki sinyal vericinin üzerine geldiğini bildiriyor. Bir sonraki noktası olan, ‘pisti karşılama pozisyonu’ olarak adlandırılan ‘in-bound’ noktasını rapor etmek üzere hareket ediyor. Saat 01.36: Kaptan Pilot: Isparta Kule, in-bound olduk. Isparta Kule: Anlaşıldı Atlasjet. Yaklaşmaya devam edin. Uçakla yapılan son konuşmada pilotlar ‘in-bound’ olduklarını, yani pisti karşıladıklarını kuleye bildirdi. Bu noktada uçağın pist başından uzaklığı yaklaşık 18 kilometre. MD-83 tipi uçağın bundan sonra alçalma yaparak piste iniş yapması gerekiyordu. Son sinyal göl üzerinden Kazanın ardından uçağın enkazı üzerinde helikopterle uçan Isparta Valisi Şemsettin Uzun, “O bölge, uçağın geçiş noktası değil” dedi. Vali Uzun, “Uçak oraya nasıl indi anlamak mümkün değil. Sırtın öbür tarafına düşmüş. Ağaçlık ve biraz kayalık bir bölge. Uçak perişan vaziyette. Üzüntülüyüz. O bölge uçağın geçiş alanında değil. Uçakla irtibatın kesildiğini 03.00’te haber verdiler. Uçağı kuleden görmüşler. Hatta hava raporlarını vermişler. İniş için müsait denilmiş. Burdur üzerinden dönüş yapacaktı. Orada bir irtibatsızlık oldu” diye konuştu. Vali, “Gövde var, kanatlar pek yok. Yarım gövde. Gövdenin ön tarafı var. Sağa sola serpilmiş parçalar var. Ben böyle bir şey görmedim” ifadesini kullandı. Cesetlerden kan örnekleri alınıyor Enkazın bulunmasının ardından bölgeye onlarca ambulans, jandarma, sivil savunma ve arama kurtarma ekibi gönderildi. Bölgede çalışmalarını sürdüren sağlık ekipleri, bir yandan cesetleri torbalara koyarken, diğer yandan da çok geniş bir alana yayılan ceset parçalarını, kimliklerin teşhis ve tespit edilebilmesi amacıyla DNA testi yapılmak üzere toplayıp kan örnekleri aldı. Valilik ve kaymakamlık yetkilileriyle uçakta yakınları bulunan vatandaşlar ve çevredeki köylerden de çok sayıda kişi de otomobilleriyle bölgeye geldi. Dar bir orman yoluyla ulaşılan bölgeye ulaşımın rahat sağlanabilmesi amacıyla resmi kurumların iş makineleri yolu genişletme çalışmaları yaptı. Uçağın Mürettebatı : Mürettebat: Kaptan pilot Serhat Özdemir 2’nci pilot Tahir Aksoy Kabin Amiri Çağatay Şirin Hostesler Mana Topçu, Sinem Hatice Vurbul, Mümine Bulut Teknisyen Alaattin Çelik Gürtürk kaynak: goklerdeyiz.net Read the full article
0 notes
birgaripfotografcik · 7 years
Photo
Tumblr media
Bir tatilin, renkli günleri neşeli zamanlarıydı. Haritanın içinde yuvarlak çizmiştik:) #Sakarya dan başladığımız gezi de #İzmir'e ulaştık oradan geze geze #Fethiye yaptık. Daha sonra #Burdur #salda derken #Çanakkale de soluk almıştık:)) (Çanakkale Saat Kulesi)
0 notes
hibritteknoloji · 7 years
Text
Yeni bir gönderi var Burak ALTIPARMAK
New Post has been published on https://burakaltiparmak.com.tr/yozgatta-burs-veren-kurum-kuruluslar/
Yozgat'ta Burs Veren Kurum ve Kuruluşlar
Yozgat’ta burs veren kurum ve kuruluşların detaylı listesini ve adreslerini aşağıdaki listede bulabilirsiniz. Yozgat’ta burs veren vakıflar Yozgat’ta öğrencilik yapan veya Yozgat’ta öğrenci olup farklı şehirlerde öğrenim gören öğrencilere yönelik burs verme hizmeti bulunmaktadır. Yozgat’ta burs veren vakıf ve dernekler genellikle, transkript ya da öğrenci belgesi ile bizzat başvuru yapanların başvurularını kabul etmektedir. Bunun haricinde diğer illerdeki burs veren vakıflara sitemiz üzerinden arama yaparak ulaşabilirsiniz.
Yozgat’ta Üniversite Öğrencilerine Burs Veren Kurum ve Kuruluşlar
Yozgat’ta Üniversitelerin açılmasıyla yeni bir eğitim öğretim yılı olan 2017 2018 yılı için burs veren vakıf ve dernekler de verecekleri burs miktarlarını ve koşullarını açıklamaya başladı.
Maddi durumu iyi olmayan öğrenciler vakıfların vermiş olduğu karşılıksız burs imkanından yararlanmak isteyebilir. Yozgat’ta bulunan burs veren vakıflar, ortalama 150 TL, 400 TL arasında burs vermektedir. Aşağıda yer alan tablo Vakıflar Genel Müdürlüğü sitesinden alınmış olup, Burs Veren Vakıflar adı altında listelenmektedir. Eğer bir yanlışlık olduğunu düşünüyorsanız lütfen bize ulaşarak yanlışlığın giderilmesi talebinde bulununuz. Önemli bir not olarak da bu listede yer alan vakıflar güncel bir liste olmayabilir. Bu yüzden 15 Temmuz Darbe girişiminde bulunan hain fetullah gülen’in etkisinde olan,vakıflar varsa bu listeden http://www.vgm.gov.tr/ sitesi çıkarmadıysa, bize bildirirseniz, bizde listemizden kaldırmak isteriz. 15 Temmuz şehitlerimizin Ruhu Şad olsun. 23 Temmuz 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 81 ildeki tam 1125 yasaklı vakıf listesine buradan ulaşabilirsiniz.
VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2017 – 2018 EĞİTİM DÖNEMİ BURS BAŞVURULARI
  2017 – 2018 EĞİTİM DÖNEMİ BURS BAŞVURU TARİHLERİ ? ? Başlangıç Bitiş Ortaöğrenim Bursu 18 Eylül 2017 18 Ekim 2017 Yükseköğrenim Bursu 15 Eylül 2017 30 Ekim 2017 Yabancı Uyruklu Yükseköğrenim Bursu 15 Eylül 2017 30 Ekim 2017
  Burs başvurunuzu aşağıdaki linklere tıklayarak yapabilirsiniz.
Başvurunuzu yapmadan önce Burs Başvuru Kılavuzlarını ve burslarımız ile ilgili sıkça sorulan soruları okumanız burs başvurunuzu doğru ve sorunsuz yapmanızda size yardımcı olacaktır.
Ortaöğrenim Bursu Başvuru Kılavuzu için tıklayınız.
Yükseköğrenim Bursu Başvuru Kılavuzu için tıklayınız.
Yabancı Uyruklu Yükseköğrenim Bursu Başvuru Kılavuzu için tıklayınız.
İllere Göre Burs Veren Vakıflar İli(TÜMÜ)ADANAADIYAMANANTALYAAĞRIAKSARAYAMASYAANKARAANTALYAARDAHANARTVİNAYDINBALIKESİRBARTINBATMANBAYBURTBİLECİKBİNGÖLBİTLİSBOLUBURDURBURSAÇANAKKALEÇANKIRIÇORUMDENİZLİDİYARBAKIRDÜZCEEDİRNEELAZIĞERZİNCANERZURUMESKİŞEHİRGAZİANTEPGenel MüdürlükGİRESUNGÜMÜŞHANEHAKKARİHATAYIĞDIRISPARTAİSTANBULİZMİRKAHRAMANMARAŞKARABÜKKARAMANKARSKASTAMONUKAYSERİKİLİSKIRIKKALEKIRKLARELIKIRŞEHİRKOCAELİKONYAKÜTAHYAMALATYAMANİSAMARDİNMERSİNMUĞLAMUŞNEVŞEHİRNİĞDEORDUOSMANİYERİZESAKARYASAMSUNŞANLIURFASİİRTSİNOPŞIRNAKSİVASTEKİRDAĞTOKATTRABZONTUNCELİUŞAKVANYALOVAYOZGATZONGULDAK
Sıra Vakıf Adı Adresi İl İlçe 1 AHMET ŞEVKİ ERGİN KÜLTÜR VE HİZMET VAKFI (A.Ş.K.HİZMET VAKFI) ŞEYHZADE CAD. YOZGAT MERKEZ 2 ANADOLU KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI YENİ BELEDİYE CAD ALTAN APT.D BLOK YOZGAT SORGUN 3 BOZOK ÜNİVERSİTESİ VAKFI SAKARYA CADDESİ ÖZEL İDARE ALTI YOZGAT MERKEZ 4 ÇAYIRALAN KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI TEKKE CAD.ÇAYIRALAN/YOZGAT YOZGATÇAYIRALAN 5 ERDOĞAN MUSTAFA AKDAĞ EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ESER İŞ HANI SAAT KULESİ KARŞISI 5.KAT YOZGAT MERKEZ 6 YİMPAŞ VAKFI YİMPAŞ AVM YOZGAT MERKEZ 7 YOZGAT EĞİTİM VAKFI LİSE CADDESİ BİRLİK AP KAT 6 YOZGAT MERKEZ 8 YOZGAT HİZMET VAKFI DOĞUŞ SOKAK YOZGAT MERKEZ 9 YOZGAT İMAM HATİP LİSELERİ MEZUNLARI VAKFI BÜYÜK CAMİİ KARŞISI NUR DOĞDU APT. A BLK.
0 notes
burdur-haberleri · 7 years
Photo
Tumblr media
Burdur Turizm’de niye sınıfta kalıyor?: Teke Yöresi’nin dolayısı ile Teke Kültürü’nün Başkenti Burdur, aynı zamanda, Sagalassos, Kibrya, Kremna Antik Kentleri, Hacılar Höyüğü’nde ortaya çıkarılan kalıntılar, Kuruçay Höyüğü’nde ortaya koyulanlar, Boubon, Milas, Sia, Balboura antik Kentleri, Lisinia, Olbasa, Keraitate, Kodrula Antik Yerleşim yerleri, Susuz Han, İncir Han, Saat Kulesi, Derviş... https://goo.gl/2gyvgy
0 notes
traveltourstrips · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/uzun-yol-gezginlerini-dinlendiren-gol.html
Uzun yol gezginlerini dinlendiren göl
Tumblr media
Uzun yolda geçen zamanı kayıp olarak görmeyenlerden misiniz? Yol boyunca tercih edilen mekânların, verilen molaların insanın üzerinde şüphesiz yatıştırıcı bir etkisi var. Zaten her tatil bir yol hikâyesiyle başlamıyor mu? Bayram sonrası İstanbul-Antalya yoluna da biz böyle çıkıyoruz; yollarda geçen zamanı tatil saymak için. 750 kilometre güneye gidiyoruz ve maalesef bu defa çekme karavanımız da yok. Bol kamyonlu Marmara trafiğini Pamukova’da noktaladıktan sonra Afyonkarahisar çıkışındaki popüler dinlenme tesislerini bir bir geçip daha sakin bir rotaya giriyoruz. Nefes alınabilir yer arayışına başlayınca da Manyas Gölü gibi bir kuş cennetinin patikasına çıkıyor yolumuz. Daha önce önünden defalarca geçsek de bu göle hiç uğrayamamıştık.
Keçiborlu’ya doğru ilerlerken kıyısında yerimizi aldığımız masalsı gölün adı Karakuyu… Ancak ismi mutasyona uğramış. Köyden dolayı Eldere deniyor, Karakuyu Sazlığı ya da Karakuyu Göleti de. Eldere Gölü’nü sevdik, öyle demeyi tercih ediyoruz…
Burdur, Acıgöl, Eğirdir ve Işıklı göllerinin tam ortasındaki Eldere; dört şehrin, onlarca da köyün suyunu kullandığı verimli bir kaynağa dönüşmüş. Denizli ve Aydın’ı sulayıp Ege’ye dökülen Büyük Menderes Nehri de bu noktadan doğuyor.
Sulama amaçlı 7 ayrı gölete de komşu Eldere için ‘turistik açıdan en dikkat çekeni’ deniyor. Gölün kıyısındayken neden böyle söylenmiş, anlıyorsunuz. İstanbul’u 5 saat geride bırakmışken yemek molasını gölün estetiğine uyum sağlayan salaş bir balık lokantasında veriyoruz. Fiyatlar ‘suüstü’ restoranlarına göre fazlasıyla makul… Menüde ağırlıklı balık ve ızgara köfte var. Kiremitte alabalık 60 lira, mezeler 10 ile 30 lira arasında. Üç kişilik aile bir ziyafetle masadan 250 liralık hesapla kalkabiliyor.
Herkesin uzattığı molada en dikkatimizi çeken şey kuşların çeşitliliği. Uzmanlara göre Eldere Gölü’nde tam 173 kuş türü mevcut.
Dikkuyruk, küçük balaban, saz delicesi, yalıçapkını, ördek ve turna bunlardan sadece birkaçı… Sukuşlarını ihtiyatlı iyimserlikle izliyoruz. Çünkü aralarında nesli tükenmekte olanlar var.
Tumblr media
Yabankazları
Kuş gözlem kulesi var
Bu tatlı su gölü, göç yolları üzerinde olduğu için leylek, balıkçıl, söğüt bülbülü ve flamingolara ev sahipliği yapıyor. Söğüt ve Karakuş Dağları’nın yamaçlarında başlayan kuş trafiği daha güneydeki Keçiborlu’ya doğru akıyor. Mevsimi gelince kuş gözlem kulesinden bu canlı trafiği takip etmek mümkün…
Tatilciler soluğu ördeklerin yanında alırken bazı gruplar patika üzerinden gölün ahşap teknelerini görüntülüyor. Uzun yol gezginlerinin fotoğrafladığı gölde hasırotları, kamışlar, sazlıklar ve nilüferler karelere renk katıyor. Karakoç Yaylası’nın hızla döndürdüğü rüzgâr türbinlerini izlerken yaban hayatın neden bu denli büyüleyici olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Bölgede karavan kamp alanı yok ancak birkaç saat geçirilecekse karavanınızı göl kıyısında park edebileceğiniz yerler var. Daha önceki bir seyahatimde Sivas’ın Hafik Gölü’nde tanık olduğum büyüleyici sessizliği burada da yaşayıp Antalya yoluna çıkıyoruz. Şimdi ne gam var ne yol stresi…
Tumblr media
En büyük derdi sulama
Eldere 1. Dereceden Doğal Sit Alanı statüsüne sahip. Bu koruma kalkanı, köy dışı yerleşimin önüne geçmiş. 
Kaynak sularının fazlalığı nedeniyle kışın donmayan göl, kuşları kendine çektiği için çevresinde avlanmaya müsaade edilmiyor. 300 metrelik koruma şeridi avcıları bölgeden uzaklaştırıyor.
Ancak çevre köylerin tarım için gölden su çekmesinin önüne tamamen geçilebilmiş değil. 
Valilik, orman müdürlükleri, bölge üniversiteleri, DSİ, doğa dernekleri ve kuş gözlem toplulukları alanı takibe almış durumda.
Nasıl gidilir?
Eldere (Karakuyu) Gölü, Afyonkarahisar’la Isparta arasında, Afyon merkeze 114 kilometre, Antalya’ya da 180 kilometre mesafede. Sandıklı-Keçiborlu (D-650) karayolunu tercih ederseniz, hem Eldere hem de Kuyucak’taki lavanta tarlalarının içinde güzel bir gün geçirebilirsiniz. “Eğirdir Gölü’nü de görsek mi” diyenlerin de doğuya doğru 1 saat ilerlemesi gerek.
0 notes
gallipoliguide · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/uzun-yol-gezginlerini-dinlendiren-gol.html
Uzun yol gezginlerini dinlendiren göl
Tumblr media
Uzun yolda geçen zamanı kayıp olarak görmeyenlerden misiniz? Yol boyunca tercih edilen mekânların, verilen molaların insanın üzerinde şüphesiz yatıştırıcı bir etkisi var. Zaten her tatil bir yol hikâyesiyle başlamıyor mu? Bayram sonrası İstanbul-Antalya yoluna da biz böyle çıkıyoruz; yollarda geçen zamanı tatil saymak için. 750 kilometre güneye gidiyoruz ve maalesef bu defa çekme karavanımız da yok. Bol kamyonlu Marmara trafiğini Pamukova’da noktaladıktan sonra Afyonkarahisar çıkışındaki popüler dinlenme tesislerini bir bir geçip daha sakin bir rotaya giriyoruz. Nefes alınabilir yer arayışına başlayınca da Manyas Gölü gibi bir kuş cennetinin patikasına çıkıyor yolumuz. Daha önce önünden defalarca geçsek de bu göle hiç uğrayamamıştık.
Keçiborlu’ya doğru ilerlerken kıyısında yerimizi aldığımız masalsı gölün adı Karakuyu… Ancak ismi mutasyona uğramış. Köyden dolayı Eldere deniyor, Karakuyu Sazlığı ya da Karakuyu Göleti de. Eldere Gölü’nü sevdik, öyle demeyi tercih ediyoruz…
Burdur, Acıgöl, Eğirdir ve Işıklı göllerinin tam ortasındaki Eldere; dört şehrin, onlarca da köyün suyunu kullandığı verimli bir kaynağa dönüşmüş. Denizli ve Aydın’ı sulayıp Ege’ye dökülen Büyük Menderes Nehri de bu noktadan doğuyor.
Sulama amaçlı 7 ayrı gölete de komşu Eldere için ‘turistik açıdan en dikkat çekeni’ deniyor. Gölün kıyısındayken neden böyle söylenmiş, anlıyorsunuz. İstanbul’u 5 saat geride bırakmışken yemek molasını gölün estetiğine uyum sağlayan salaş bir balık lokantasında veriyoruz. Fiyatlar ‘suüstü’ restoranlarına göre fazlasıyla makul… Menüde ağırlıklı balık ve ızgara köfte var. Kiremitte alabalık 60 lira, mezeler 10 ile 30 lira arasında. Üç kişilik aile bir ziyafetle masadan 250 liralık hesapla kalkabiliyor.
Herkesin uzattığı molada en dikkatimizi çeken şey kuşların çeşitliliği. Uzmanlara göre Eldere Gölü’nde tam 173 kuş türü mevcut.
Dikkuyruk, küçük balaban, saz delicesi, yalıçapkını, ördek ve turna bunlardan sadece birkaçı… Sukuşlarını ihtiyatlı iyimserlikle izliyoruz. Çünkü aralarında nesli tükenmekte olanlar var.
Tumblr media
Yabankazları
Kuş gözlem kulesi var
Bu tatlı su gölü, göç yolları üzerinde olduğu için leylek, balıkçıl, söğüt bülbülü ve flamingolara ev sahipliği yapıyor. Söğüt ve Karakuş Dağları’nın yamaçlarında başlayan kuş trafiği daha güneydeki Keçiborlu’ya doğru akıyor. Mevsimi gelince kuş gözlem kulesinden bu canlı trafiği takip etmek mümkün…
Tatilciler soluğu ördeklerin yanında alırken bazı gruplar patika üzerinden gölün ahşap teknelerini görüntülüyor. Uzun yol gezginlerinin fotoğrafladığı gölde hasırotları, kamışlar, sazlıklar ve nilüferler karelere renk katıyor. Karakoç Yaylası’nın hızla döndürdüğü rüzgâr türbinlerini izlerken yaban hayatın neden bu denli büyüleyici olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Bölgede karavan kamp alanı yok ancak birkaç saat geçirilecekse karavanınızı göl kıyısında park edebileceğiniz yerler var. Daha önceki bir seyahatimde Sivas’ın Hafik Gölü’nde tanık olduğum büyüleyici sessizliği burada da yaşayıp Antalya yoluna çıkıyoruz. Şimdi ne gam var ne yol stresi…
Tumblr media
En büyük derdi sulama
Eldere 1. Dereceden Doğal Sit Alanı statüsüne sahip. Bu koruma kalkanı, köy dışı yerleşimin önüne geçmiş. 
Kaynak sularının fazlalığı nedeniyle kışın donmayan göl, kuşları kendine çektiği için çevresinde avlanmaya müsaade edilmiyor. 300 metrelik koruma şeridi avcıları bölgeden uzaklaştırıyor.
Ancak çevre köylerin tarım için gölden su çekmesinin önüne tamamen geçilebilmiş değil. 
Valilik, orman müdürlükleri, bölge üniversiteleri, DSİ, doğa dernekleri ve kuş gözlem toplulukları alanı takibe almış durumda.
Nasıl gidilir?
Eldere (Karakuyu) Gölü, Afyonkarahisar’la Isparta arasında, Afyon merkeze 114 kilometre, Antalya’ya da 180 kilometre mesafede. Sandıklı-Keçiborlu (D-650) karayolunu tercih ederseniz, hem Eldere hem de Kuyucak’taki lavanta tarlalarının içinde güzel bir gün geçirebilirsiniz. “Eğirdir Gölü’nü de görsek mi” diyenlerin de doğuya doğru 1 saat ilerlemesi gerek.
0 notes
hibritteknoloji · 7 years
Text
Yeni bir gönderi var Burak ALTIPARMAK
New Post has been published on https://burakaltiparmak.com.tr/bayburtda-burs-veren-kurum-ve-vakiflar/
Bayburt'da Burs veren Kurum ve Vakıflar
Bayburt’da burs verem kurum ve kuruluşların detaylı listesini ve adreslerini aşağıdaki listede bulabilirsiniz. Bayburt’da burs veren vakıflar Bayburt’da öğrencilik yapan veya Bayburt’da öğrenci olup farklı şehirlerde öğrenim gören öğrencilere yönelik burs verme hizmeti bulunmaktadır. Bayburt’da burs veren vakıf ve dernekler genellikle, transkript ya da öğrenci belgesi ile bizzat başvuru yapanların başvurularını kabul etmektedir. Bunun haricinde diğer illerdeki burs veren vakıflara sitemiz üzerinden arama yaparak ulaşabilirsiniz.
Bayburt’da Üniversite Öğrencilerine Burs Veren Kurum ve Kuruluşlar
Bayburt’da Üniversitelerin açılmasıyla yeni bir eğitim öğretim yılı olan 2017 2018 yılı için burs veren vakıf ve dernekler de verecekleri burs miktarlarını ve koşullarını açıklamaya başladı. Maddi durumu iyi olmayan öğrenciler vakıfların vermiş olduğu karşılıksız burs imkanından yararlanmak isteyebilir. Bayburt’da bulunan burs veren vakıflar, ortalama 150 TL, 400 TL arasında burs vermektedir. Aşağıda yer alan tablo Vakıflar Genel Müdürlüğü sitesinden alınmış olup, Burs Veren Vakıflar adı altında listelenmektedir. Eğer bir yanlışlık olduğunu düşünüyorsanız lütfen bize ulaşarak yanlışlığın giderilmesi talebinde bulununuz.
Burs Veren Yeni Vakıf Arama Formu Vakıf Adı İli(TÜMÜ)ADANAADIYAMANANTALYAAĞRIAKSARAYAMASYAANKARAANTALYAARDAHANARTVİNAYDINBALIKESİRBARTINBATMANBAYBURTBİLECİKBİNGÖLBİTLİSBOLUBURDURBURSAÇANAKKALEÇANKIRIÇORUMDENİZLİDİYARBAKIRDÜZCEEDİRNEELAZIĞERZİNCANERZURUMESKİŞEHİRGAZİANTEPGenel MüdürlükGİRESUNGÜMÜŞHANEHAKKARİHATAYIĞDIRISPARTAİSTANBULİZMİRKAHRAMANMARAŞKARABÜKKARAMANKARSKASTAMONUKAYSERİKİLİSKIRIKKALEKIRKLARELIKIRŞEHİRKOCAELİKONYAKÜTAHYAMALATYAMANİSAMARDİNMERSİNMUĞLAMUŞNEVŞEHİRNİĞDEORDUOSMANİYERİZESAKARYASAMSUNŞANLIURFASİİRTSİNOPŞIRNAKSİVASTEKİRDAĞTOKATTRABZONTUNCELİUŞAKVANYALOVAYOZGATZONGULDAK
Sıra Vakıf Adı Adresi İl İlçe   1 BAKSI KÜLTÜR SANAT VAKFI ÇAYIRLAR MEVKİİ BAYBURT MERKEZ 2 BAYBURT HİZMET VE EĞİTİM VAKFI SAAT KULESİ KARŞISI YILDIZ GARAJI BAYBURT MERKEZ 3 BAYBURT İLİNE HİZMET VAKFI (BAYVAK) CUMHURİYET CAD. BAYBURT BAYBURT MERKEZ 4 DEDEPAŞA VAKFI KÖY İÇİ BAYBURT DEMİRÖZÜ
0 notes