عندما نتحدث عن تركيا، تتبادر إلى الذهن صور مدهشة لمدنها الجميلة، وتنوع ثقافاتها وتراثها التاريخي العريق. فهذا البلد الممتد بين أوروبا وآسيا يحتضن العديد من المدن الفريدة، التي تجمع بين التاريخ والحضارة والجمال الطبيعي. إضافة إلى ذلك، تعتبر لوحات السيارات الخاصة بالمركبات المسجلة في تركيا وسيلة مميزة لتعريف هوية السائق والمدينة التي ينتمي إليها.المدن التركية وارقامها وما تشتهر به كل مدينةتحتضن المدن التركية العديد من الأماكن السياحية الشهيرة التي تجذب الزوار من جميع أنحاء العالم. تتميز إسطنبول، عاصمة تركيا الثقافية والتاريخية، بجسر البوسفور المذهل الذي يربط بين القارتين الأوروبية والآسيوية. كما يمكن للزائرين اكتشاف العديد من المعالم الشهيرة في إسطنبول مثل آيا صوفيا والجامع الأزرق والسلطان أحمد، واستكشاف الأسواق القديمة في البازار الكبير.تعتبر أنطاليا، على ساحل البحر الأبيض المتوسط، واحدة من أشهر المدن السياحية في تركيا، حيث يمكن للزائرين الاستمتاع بالشواطئ الرملية الرائعة والمناظر الطبيعية الخلابة. بالإضافة إلى ذلك، تحتضن المدينة القديمة العديد من المواقع التاريخية مثل القلعة الرومانية والميناء القديم.من المستحيل الحديث عن المدن التركية دون ذكر العاصمة التاريخية أنقرة، التي تتميز بالمتاحف والآثار الهامة. يمكن للزوار زيارة ضريح الزعيم التركي الشهير "مصطفى كمال أتاتورك"، واستكشاف قلعة أنقرة القديمة وسوق أوستيم في وسط المدينة.تتميز كل مدينة تركية بمأكولاتها الخاصة والمتنوعة. يُعتبر "الكباب" من أشهر الأطباق التركية، ويتميز بشرائح اللحم المشوية بتوابلها الخاصة. يُعتبر "البوريك" و "الدولما" أيضًا من الأطباق الشهيرة في تركيا. ولا يمكن نسيان حلوى الباكلابا المعروفة، التي تُعد وجبة حلوة لا تقاوم.تلك هي بعض المدن التركية الرائعة وأرقام لوحات السيارات الفريدة والأماكن السياحية المشهورة والأطعمة اللذيذة التي تميز كل مدينة. إذا كنت ترغب في استكشاف تركيا، فإن زيارة هذه المدن ستمنحك فرصة رائعة لاكتشاف تراثها الثقافي الغني والتمتع بضيافتها الاستثنائية.
Şehir
المدينة
Plaka
رقم اللوحة
Meşhur Yerleri
الاماكن المشهورة
Meşhur Yemekler
المأكولات المشهورة
Adana
1
Kebap, Şalgam Suyu, Taş Köprü
Adana Kebabı, Şalgam Suyu, İçli Köfte
Adıyaman
2
Nemrut Dağı, Arsemia Antik Kenti, Cendere Köprüsü
Adıyaman Çiğ Köfte, Yuvarlama, Mumbar Dolması
Afyonkarahisar
3
Afyon Kaymağı, Termal Kaplıcalar, Zafer Anıtı
Kaymaklı Ekmek Kadayıfı, Sucuklu Mantar, Kaymaklı Lokum
Ağrı
4
Ağrı Dağı, İshak Paşa Sarayı, Doğubayazıt
Etli Ekmek, Ağrı Tatlısı, Patila
Amasya
5
Amasya Evleri, Yeşilırmak Nehri, Hazeranlar Konağı
Mıhlama, Elma Kurusu, Çekme Helva
Ankara
6
Anıtkabir, Kızılay, Atatürk Orman Çiftliği
Ankara Tava, Döner, Çubuk Turşusu
Antalya
7
Akdeniz Turizmi, Antik Kentler, Düden Şelalesi
Antalya Piyazı, Kaşık Dökmesi, Hibeş
Artvin
8
Kaçkar Dağları, Karagöl, Şavşat Kalesi
Muhlama, Laz Böreği, Hamsiköy Pidesi
Aydın
9
Didim, Kuşadası, Antik Kentler
İncir Reçeli, Zeytinyağlı Enginar, Nazar Tatlısı
Balıkesir
10
Kaz Dağları, Assos Antik Kenti, Ayvalık
İncir Tatlısı, Zeytinli Ekmek, Mihaliç Peyniri
Bilecik
11
Söğüt, Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Yeri, Orhangazi Türbesi
Su Böreği, İçli Köfte, İncir Hoşafı
Bingöl
12
Karlıova Gölleri, Elazığ Kalesi, Kiğı
Bingöl Köftesi, Karakuş Tatlısı, Tutmaç Çorbası
Bitlis
13
Nemrut Krater Gölü, Ahlat Selçuklu Mezar Taşları, Bitlis Kalesi
Ayran Aşı, Şilebe, Inci Kefali Balığı
Bolu
14
Abant Gölü, Kartalkaya Kayak Merkezi, Gölcük Tabiat Parkı
Abant Kebabı, Mengen Pilavı, Bolu Gözlemesi
Burdur
15
Salda Gölü, Sagalassos Antik Kenti, İnsuyu Mağarası
Keşkek, Gölle, Karakovan Balı
Bursa
16
Uludağ, Tarihi Hanlar Bölgesi, İznik
İskender Kebap, İnegöl Köfte, İrmik Helvası
Çanakkale
17
Truva Antik Kenti, Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Şehitleri
Çanakkale Ezmesi, Mıhlama, Zeytinli Pilav
Çankırı
18
Çankırı Kalesi, Atatürk Evi Müzesi, Ilgaz Dağları
Çankırı Leblebisi, Çerkez Tavuğu, İskilip Dolması
Çorum
19
Hitit Şehri Hattuşa, Alaca Höyük, Boğazköy
Çorum Leblebisi, Mısır Ekmeği, İskilip Cevizi
Denizli
20
Pamukkale, Hierapolis Antik Kenti, Laodikeia
Denizli Kebabı, Keşkek, Tavas Tava
Diyarbakır
21
Diyarbakır Surları, Hevsel Bahçeleri, Hasan Paşa Hanı
Çiğ Köfte, Meftune, Kaburga Dolması
Edirne
22
Selimiye Camii, Edirne Kalesi, Tunca Nehri
Edirne Tava Ciğeri, Peynir Helvası, Pehlivan Tatlısı
Elazığ
23
Harput Kalesi, Hazar Gölü, Fırat Nehri
Cağırtlak, Harput Köftesi, Çortiği
Erzincan
24
Munzur Vadisi, Kemaliye, Çağlayan Köyü
Pestil, Kömbe, Tulum Peyniri
Erzurum
25
Palandöken Kayak Merkezi, Çifte Minareli Medrese, Tortum Şelalesi
Cağ Kebabı, Piti, Ayran Aşı
Eskişehir
26
Porsuk Çayı, Odunpazarı Evleri, Eskişehir Atçılık
İncir Lokumu, Bici Bici, Eskişehir Şekerlemesi
Gaziantep
27
Baklava, Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep Kalesi
Antep Lahmacunu, Baklava, Şıllık Tatlısı
Giresun
28
Giresun Adası, Kümbet Evleri, Ordu Boztepe
Laz Böreği, Alabalık, Hamsiköy Pidesi
Gümüşhane
29
Zigana Dağları, Torul Kalesi, Karaca Mağarası
Pestil, Kömbe, Kuymak
Hakkari
30
Cilo Sat Dağları, Esendere Sınır Kapısı, Merga Bütan Köyü
Hakkari Tava, Sütlü Mıhle, Karanfil Tatlısı
Hatay
31
Antakya, St. Pierre Kilisesi, Harbiye Şelalesi
Antakya Künefe, İçli Köfte, Humus
Isparta
32
Eğirdir Gölü, Lavanta Tarlaları, Yalvaç
Isparta Şiş, Pırasa Çorbası, Gülbahçe Salatası
Mersin
33
Anamur, Tarsus, Silifke
Tantuni, Çağ Kebabı, İçli Köfte
İstanbul
34
Ayasofya Camii, Kapalıçarşı, Boğaz Köprüsü,Topkapı Sarayı Müzesi,Yerebatan Sarnıcı, Sultan Ahmet Camii, Dolmabahçe Sarayı, Galata Kulesi, İstanbul Boğazı, Kız Kulesi, Eminönü, Mısır Çarşısı, Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi, Süleymaniye Camii, Gülhane Parkı, Ortaköy Camii, Yıldız Sarayı, Fatih Camii
İstanbul Pilavı, Balık Ekmek, İskender Kebap
İzmir
35
Efes Antik Kenti, İzmir Kordonu, Kadifekale
İzmir Köfte, Boyoz, Gevrek
Kars
36
Ani Harabeleri, Kars Kalesi, Sarıkamış Kayak Merkezi
Kars Gravyeri, Kaşarlı Pide, Kars Baklavası
Kastamonu
37
İnebolu, Ilgaz Dağları, Valla Kanyonu
Etli Ekmek, Tirit, Cide Mantısı
Kayseri
38
Erciyes Kayak Merkezi, Kayseri Kalesi, Sultan Marshes
Mantı, Pastırma, Kayseri Yağlaması
Kırklareli
39
Vize Kalesi, Pınarhisar Kalesi, Kıyıköy
Kırklareli Köftesi, Mıhlama, Arnavut Ciğeri
Kırşehir
40
Kaman Kalehöyük, Mucur, Delice Irmağı
Kırşehir Tava, Cızlama, Döş Dolması
Kocaeli
41
İzmit Körfezi, Gebze, Darıca Zoo
Pişmaniye, İzmit Köftesi, Gevrek Kurabiye
Konya
42
Mevlana Müzesi, Alaeddin Camii, Selçuklu Tarihi
Etli Ekmek, Mevlana Şekeri, Fırın Kebabı
Kütahya
43
Kütahya Çinileri, Emet Kaplıcaları, Aizanoi Antik Kenti
Kütahya Döneri, Porsuk Çorbası, İncesu Tatlısı
Malatya
44
Malatya Kayısısı, Nemrut Dağı, Aslantepe
Malatya Kayısı Pastası, Kuluncak Çorbası, Kayısı Dolması
Manisa
45
Sardes Antik Kenti, Spil Dağı, Muradiye Şelalesi
Manisa Tava, Mesir Macunu, Kabak Tatlısı
Kahramanmaraş
46
Kahramanmaraş Kalesi, Ekinözü Mağarası, Göksun Gölü
Maraş Dondurması, Kebap, Aşlama
Mardin
47
Midyat, Deyrulzafaran Manastırı, Mardin Kalesi
Mezopotamya Mutfağı, Kaburga Dolması, Mardin Baklavası
Muğla
48
Bodrum, Marmaris, Ölüdeniz
Muğla Köfte, Göcek Pidesi, Söğüş
Muş
49
Murat Nehri, Malazgirt Savaşı Alanı, Hazarbaba Kayak Merkezi
Muş Pilavı, Ciğer Sote, Haşhaşlı Çörek
Nevşehir
50
Kapadokya, Peribacaları, Göreme Açık Hava Müzesi
Testi Kebabı, Mantı, Nevşehir Pidesi
Niğde
51
Aladağlar Milli Parkı, Bor, Gümüşler Manastırı
Niğde Tatlısı, Niğde Mantısı, Leblebi
Ordu
52
Boztepe, Perşembe Yaylası, Çambaşı Yaylası
Fındık, Karadeniz Pidesi, Mısır Ekmeği
Rize
53
Ayder Yaylası, Çamlıhemşin, Zilkale
Rize Pidesi, Hamsi Tava, Laz Böreği
Sakarya
54
Sapanca Gölü, Akyazı, Taraklı
Taraklı Pilavı, Pancar Ekmeği, Mahmudiye
Samsun
55
Atatürk Anıtı, Bandırma Vapuru, Amisos Tepesi
Mıhlama, Ladik Şekeri, İçli Köfte
Siirt
56
Siirt Kalesi, Uludere, Botan Çayı
Siirt Böreği, Pervari Kabak Tatlısı, Mardin Çöreği
Sinop
57
Sinop Kalesi, Boyabat Kalesi, İnceburun Feneri
Sinop Mantısı, Sinop Turşusu, Sinop Kurabiyesi
Sivas
58
Divriği Ulu Camii, Zara, Kangal Balıklı Kaplıcaları
Sivas Kesme Çorbası, Cızlama, Kelecos
Tekirdağ
59
Erikli Sahili, Şarköy, Rakoczi Müzesi
Tekirdağ Köftesi, Şarköy Tava, Saray Helvası
Tokat
60
Tokat Kalesi, Niksar, Ballıca Mağarası
Tokat Kebabı, Tokat Pidesi, Keşkek
Trabzon
61
Uzungöl, Sümela Manastırı, Trabzon Kalesi
Trabzon Hurması, Akçaabat Köfte, Karadeniz Pidesi
Tunceli
62
Munzur Vadisi Milli Parkı, Pertek Kalesi, Çemişgezek
Tunceli Bükmesi, Bulamacı, Kabak Tatlısı
Şanlıurfa
63
Göbekli Tepe, Balıklıgöl, Harran
Şanlıurfa Kebabı, Ciğer Pilavı, Şıllık Tatlısı
Uşak
64
Karun Hazineleri, Uşak Kalesi, Banaz
Uşak Pidesi, Keşkek, İncir Uyutması
Van
65
Van Gölü, Akdamar Adası, Van Kedisi
Van Kahvaltısı, Murtuğa, Otlu Peşkır
Yozgat
66
Bozok Yaylası, Yozgat Kalesi, Şahzade Konağı
Yozgat Çöreği, Testi Kebabı, Toyga Çorbası
Zonguldak
67
Ereğli, Filyos Koyu, Karadeniz Ereğli
Ereğli Köftesi, Pide, İnebolu Pişmaniyesi
Aksaray
68
Aksaray Kalesi, Ihlara Vadisi, Ağzıkarahan Caravanserai
Aksaray Şiş, Testi Kebabı, Cızlama
Bayburt
69
Aydıntepe, Bayburt Kalesi, Demirözü Yaylası
Çorti, Bayburt Köftesi, Karakuş Tatlısı
Karaman
70
Larende Antik Kenti, Binbirkilise, Ermenek
Karaman Kebabı, Cıvıklı, Karaman Helvası
Kırıkkale
71
Delice, Balışeyh, Keskin
Kırıkkale Kebabı, Hasandağ Talaş Böreği, Çerkeş Tavuğu
Batman
72
Hasankeyf, Mor Kiryakus Kilisesi, Kral Mezartları
Batman Çorbası, Cevizli Katmer, Hariri
Şırnak
73
Cudi Dağı, Beytüşşebap, Uludere
Mırra, Haşıl, Şırnak Pilavı
Bartın
74
Amasra, Safranbolu, Kurucaşile
Hamsi Tava, Amasra Pidesi, Safranbolu Lokumu
Ardahan
75
Ardahan Kalesi, Yalnızçam Kayak Merkezi, Şeytan Kalesi
Ardahan Çorbası, Çıldır Mıhlaması, Patila
Iğdır
76
Aras Nehri, Karakoyunlu Türbesi, Iğdır Kalesi
Iğdır Köftesi, Iğdır Pidesi, Hıngel
Yalova
77
Termal Kaplıcaları, Sudüşen Şelalesi, Yürüyen Köşk
Yalova Çınarı, Termal Kebabı, Kabaklı Pide
Karabük
78
Safranbolu Evleri, Karabük Demir-Çelik Fabrikaları, Bulak Mağarası
Safranbolu Lokumu, Bulak Tatlısı, Karabük Pidesi
Kilis
79
Kilis Kalesi, Elbeyli, Musabeyli
Kilis Tava, Zahter Salatası, Kilis Biberi
Osmaniye
80
Karatepe Aslantaş, Kastabala Antik Kenti, Toprakkale
Osmaniye Kebabı, Tirit, Gülabiye
Düzce
81
Düzce Yedigöller, Konuralp Antik Kenti, Akçakoca
Akçakoca Hamsisi, İğne Oyası, Aydınpaşa Kavunu
http://www.turkish-learn.com/2023/06/blog-post.html
1 note
·
View note
PAMUKKALE & SALDA GÖLÜ & LAVANTA TARLALARI TURU
Türkiye’mizin beyaz cenneti ve Harikalar diyarı Pamukkale, Bembeyaz kumuyla Türkiye'nin Maldivleri olarak adlandırılan Salda gölü ve Lavanta kokusuyla huzur dolu Kuyucak Köyünün güzelliklerini keşfe gidiyoruz.
Gezi Planı:
1. Gün 13.07.2019 Cumartesi Günü
HİERAPOLİS ANTİK KENT
PAMUKKALE TRAVERTENLER
LAODİKEİA ANTİK KENT
ÖĞLEN YEMEK MOLASI-GÜL TOST-YEŞİLOVA
SALDA GÖLÜ- GÖL ETRAFINDA TAM TUR-YÜZME MOLASI
LİSİNA DOĞAL YAŞAM KÖYÜ
BURDUR AKŞAM YEMEĞİ-TOROS-ŞİŞ KÖFTE
2. Gün 14.07.2019 Pazar Günü
BURDUR ARKEOLOJİ MÜZESİ
SAAT KULESİ
ULU CAMİ
BURDUR DOĞA TARİHİ MÜZESİ
İNSUYU MAĞARASI
SAGALASSOS ANTİK KENTİ
BURDUR GÖLÜ
KUYUCAK KÖYÜ LAVANTA TARLALARI
Hierapolis Antik Kenti
Derman Aranılan Şehirdir.
Pamukkale Travertenleri’nin hemen arka tarafında bulunan antik bir Frigya kenti. Tam kuruluş tarihi belirsiz olsa da MÖ 2. yüzyılda Bergama Krallığı zamanında 2. Eumenes tarafından kurulduğu, ismininse Yunan Mitolojisi’ne göre Bergama’nın kurucusu sayılan Telephos’un karısı Amazonlar Kraliçesi Hiera’dan geldiği tahmin ediliyor.
Hiera”. “Polis” ise bilindiği üzere şehir demek. Yani Hierapolis: Hiera’nın şehri. Rivayete göre Hiera bir Amazon, yani savaşçı bir kadın. Truva Savaşı esnasında Yunanlı bir savaşçı tarafından öldürülüyor ve eşi Telephus, Hiera’nın ölümüne o kadar kederleniyor ki savaşa devam etmeden önce eşinin cenazesini kaldırmak için ateşkes ilan ediyor ve Hiera’yı unutulmaz kılmak için şehre ismini veriyor.
Hierapolis antik kentinin Arkeoloji literatüründe “Holy City” yani Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen bir çok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanmaktadır.
Hierapolis Antik Kenti, Büyük Konstantin döneminde Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuş. MÖ 133 ve MS 60’ta meydana gelen korkunç depremler, şehri yıkarak Helenistik dokusunu kaybettirse de sonrasında Romalılar tarafından yeniden inşa edilmiş. Pamukkale, Antik dönemde hem şifalı suları hem de Aziz Philip’ten derman arayanların akınına uğruyormuş. O dönemin zenginleri yaşamlarının sonlarına doğru gelip buraya yerleşmiş ve burada ölmüş. Şehrin nekropolü bu yüzden oldukça görkemli anıt mezarlarla dolu.
Hierapolis, Hıristiyanlık inancı için de önemli bir merkez sayılmaktadır. İsa peygamberin havarilerinden olan Aziz Philip, bu şehirde Hz. İsa’ya benzer bir şekilde çarmıha gerilerek öldürülmüştür. Daha sonraları pagan inancı terk edilip Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesiyle burada Aziz Philip için kutsal bir alan ve ortasına da bir mezar yaptırılmıştır. Bu olaydan sonra şehir Hıristiyanların ziyaret etme yarışına girdikleri yerlerden biri olmuştur.
Tüm şehir 1988 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış.
Hierapolis Bizans Kilisesi
Hierapolis Bizans Kilisesi antik kentin ana caddelerinden olan Sütunlu Cadde ve Erken Bizans Sur Duvarının kuzeyinde yer alıyor.
İlk inşası MS 5. ve 6. yüzyıla ait olan kilise, çeşitli düzenlemelerle MS 10. yüzyıla kadar kullanılmış. Kuzey duvarı üzerinde iki azizin betimlendiği bir fresk var. Azizlerin, sağ elleri göğüslerinde duruyor, baş kısımları korunamamış.
Cehennem Kapısı
Cehennem Kapısı “Pluto’s Gate” veya “Ploutonion” adıyla tanınan mağara Hierapolis’te yer alıyor. Burası Tanrı Plouton ve eşi Persophone’nin hüküm sürdüğü yeraltı dünyasının giriş kapısı olarak kabul ediliyordu. Mağaradan sızan karbondioksit gazıyla boğulan hayvanlar rahipler tarafından kurban ediliyordu. İçeri girenlerin kısa sürede ölümüne yol açacak kadar yoğun olan bu gazdan korunmak için bu kapı günümüzde kapalı tutulmaktadır.
Rivayetlere göre Hades’in bu ölüm kapısından geçip sağ çıkanların suçlarının affolduğu anlatılıyor.
Apollon Tapınağı
Cehennem Kapısı Plutonium’un yanında büyük bir kutsal alandır. Tapınak, eski ve dini mağara olarak bilinen Plutonion üzerinde kurulmuş. Mitolojik hikayelerede Apollon’un bölgenin ana Tanrıçası Kybele ile tapınakta buluştuğu geçiyor. Eski kaynaklar, Ana Tanrıca Kybele rahibinin bu mağaraya indiğini ve zehirli gazdan etkilenmediğini bildiriyor.
Mermer giriş basamaklarından tanınan 70 metre uzunluğundaki Tapınak, temenos duvarı ile çevrili kutsal alan içinde yer alıyor. Tapınağın arkasındaki merdivende, Apollon Tapınağından alınan parçalar, sütun gövdeleri, başlıklar, kaideler ile doldurulan bir alan var. Apollon Tapınağı’nda restorasyon çalışmasını sürdüren İtalyan kazı heyeti, tapınaktaki sütunları yerleştirerek tekrar tapınağı ayağa kaldırmayı planlıyor.
Hierapolis Anfitiyatro
MS 60 yılında meydana gelen büyük depremden sonra MS 62 yılında yapımına başlanan tiyatronun inşası MS 206 yılında tamamlanmış.
Hierapolis Antik Tiyatro’da bulunan sütunların arasında dönemin estetiğini yansıtan heykeller var. Kentin antik tiyatrosunun sahnesinin önemli kısmı hâlâ ayakta. Tiyatro sahnesinde ve çevresinde bulunan kabartma frizlerde ise Apollon ve Artemis’in doğuşundan tutun, tanrılar ve devler arasındaki savaşlara kadar bir çok mitolojik olayın tasviri yer alıyor.
Kleopatra Havuzu
Romalı komutan Marcus Antonius’un Mısır Kraliçesi Kleopatra için yaptırdığı iddia edilen Kleopatra Havuzu 7. yüzyılda yaşanan depremle harabe haline gelmiş. Deprem sonrası oluşan ve içinde tarihi sütun başlıkları ve mermer parçalarıyla inanılmaz etkileyici bir görünüme sahip. Havuzun içinde yer alan 2 bin yıllık tarihi eserlerin arasında yüzüyorsunuz. Günde yaklaşık 2 bin kişinin girdiği antik havuzun suyu her mevsim 36 derece.
Antik Havuz, suyun sıcaklığı nedeni ile rahatlatıcı bir etkiye sahip, birçok hastalığın tedavisi konusunda da faydalı olduğu söyleniyor. Havuz girişi 50 tl
Hierapolis Antik Kenti’nin Bölümleri
Frontinus Caddesi: Mimari özelliklerinden dolayı, kapı ile birlikte yapıldığı düşünülen 14 metre genişliğindeki bu cadde (plateia), kentin ana caddesini oluşturmaktadır.
Agora: MS 60 yılında meydana gelen depremden sonra Frontinus Caddesi, ile doğudaki tepenin yamaçları arasında geniş bir alanda değişim sonucu Hierapolis Ticaret Agorası olarak düzenlenmiştir.
Kuzey Bizans Kapısı: Hierapolis kentinde yapılan sur sistemine dahil olan Kuzey kapı MS IV. yüzyıl sonuna tarihlenmektedir. Kuzey Kapı, Güney Kapı’ya simetrik olarak Bizans Dönemi’nde kentin anıtsal girişini oluşturur.Devşirme malzeme ile inşa edilen kapı, kare planlı iki kule ile desteklenmiştir.
Güney Bizans Kapısı: MS IV. yy' da inşa edilmiştir. Traverten bloklar ve içinde mermerinde bulunduğu devşirme malzeme ile yapılmıştır.
Gymnasium: Sütun dizisi üzerinde yapının gymnasium olduğuna işaret eden yazıtlı bir arşitrav parçası dikkat çeker.
Tritonlu Çeşme Binası: Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Tapınağı'nın yakınlarındaki çeşme binasıyla beraber şehirdeki iki büyük anıtsal binadan biridir.
İon Sütun Başlıklı Ev: Ev Tiyatro'ya giden ikincil uzun bir yol üzerinde bulunmaktadır. Orijinal yapı MS II. yüzyıl olarak tarihlenmektedir.
Latrina: Deprem de yıkılmış olan bu yapı yıkıntı halinde tüm parçaları ile günümüze ulaşmıştır. Uzun mekânın tabanında lağım sularını caddedeki kanalizasyona taşıyan kanal bulunmaktadır. İç duvar boyunca oturmak için yapılmış, üzerinde delikler bulunan bir seki yer alır, pis suları taşıyan kanalın önüne sıhhi ihtiyaçlar için bir temiz su kanalı yapılmıştır.
Apollon Kutsal Alanı: Anıtsal yapı Hierapolis'in en önemli tanrısına adanmıştır. Podium da işaret edilen iç kısımdaki yapı daha önce tapınak şeklinde tanımlanmıştı ancak daha sonra yapılan çalışmalar neticesinde kehanet merkezi olduğu anlaşılmıştır.
Su Kanalları ve Nympheumlar: Çevredeki tepelere inşa edilmiş kanallardan oluşan iki aquadükt kente içme suyunu sağlamaktadır.
Plutonium: Plutonium'un girişi, tapınağın sağ tarafındadır. Hierapolis Antik Kenti içerisinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda Ploutonium Kutsal Alanı (Cehennem Kapısı) ve antik dünyada“ölüler ülkesine geçiş kapısı” olarak kabul edilen mağaranın girişi gün yüzüne çıkarılmıştır.
Surlar: MS V. yüzyılda, Roma İmparatorluğu'nun diğer kentlerinde de olduğu gibi, Hierapolis de MS. 396'da çıkarılan bir kanuna göre kuzey, güney ve doğu yönlerinde surlarla çevrilmiştir. Büyük kısmı bugün yıkılmış halde olan surlara, 24 adet kare planlı kule yerleştirilmiştir. İki anıtsal kapı ve iki küçük kapı olmak üzere 4 girişi vardır.
Pamukkale Travertenleri
Türkiye’nin beyaz cenneti
Pamukkale Travertenleri, kaynak sulardan ve traverten teraslı tepelerden meydana geliyor. Çökelez Dağının eteklerinde yer alan ve ovadan 100–150 m. yükseklikte uzanan bu terasta yaklaşık 6 km. uzaklıkta Pamukkale’yi var eden, travertenlerin oluşumunu sağlayan termal kaynaklar yer alıyor.
Travertenler Kadı Deresi yakınındaki Domuzçukuru adı verilen alandan başlayarak kuzeydeki Nekropol’ün son mezarının yanından akan Çaltık Deresine kadar uzanıyor. 50 metre yüksekliğinde yaklaşık 3 km uzunluğunda ve 250–600 metre genişliğindeki bu travertenlerin oluşumunu termal sular sağlıyor.
Travertenler çeşitli kimyasal reaksiyonların çökelmesi sonucunda oluşuyor. Aslında bir çeşit kayadır. Pamukkale bölgesinde travertenlerin olduğu alanda 17 adet sıcaklığı 35-100 derece arasında değişin sıcak su kaynağı bulunuyor. Bu termal su kaynağından çıktıktan sonra travertenlerin başına geliyor ve travertenlerin katlarında çökelmeye başlıyor. Termal su kaynağından çıkarken 35 derece civarında oluyor. Suyun içerisinde bol miktarda Kalsiyum Hidrokarbonat bulunuyor. Kaynaktan çıktıktan sonra oksijen ile temas ettiğinde Karbondioksit ve Karbon Monoksit uçuyor. Geriye de Kalsiyum Karbonat kalıp çökelmeye başlıyor. Aslında ilk olarak jel halinde oluşuyor. Zaman içinde sertleşerek kaya formuna giriyor.
Kaplıcalar ve mineralli kaynak sularınca zengin olan bölgenin en ikonik doğal oluşumu, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Pamukkale Travertenleri geliyor.
Açılış-Kapanış Saati: 06:30-19:00
Giriş: 50 tl-Müze kartı geçiyor.
Laodıkeıa Antik Kenti
MÖ 3. yüzyılın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kuruldu. Helenistik kent, MÖ. 130’da ise bölge tamamen Roma’ya bağlanan ve Hristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine sahip olan kent, Erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline geldi.
UNESCO Dünya Doğal ve Kültürel Mirası Geçici Listesinde yer almaktadır.
Anadolu’nun en büyük stadyumu, 2 tiyatrosu, 4 hamam kompleksi, 5 agorası, 5 nymphaeumu, 2 anıtsal giriş kapısı, Bouleuterionu, tapınakları, Peristylli Evleri, Latrina, kiliseleri ve anıtsal caddeleri yer alıyor. Kentin dört tarafını ise nekropol alanları çeviriyor.
Tel: 0258 265 54 48
Açılış-Kapanış Saati: 08:00-19:00
Giriş: 15 tl-Müze kartı geçiyor.
Yeşilova
Yeşilova’da zaman 1980’lerde durmuş. Hem görsel olarak, hem de insanlık olarak bir zaman kapsülüne girmiş gibi. 80’lerin grafik anlayışının devam ettiği tabelalar, ters çevrilmiş su bardaklarının içine konan kese kağıtları, keza kese kağıdına sarılarak yenen burma kadayıf, üzerine kilim örtülmüş eski tip motorsikletleri ve eski zamanlardaki gibi misafirleri el üstünde tutan sıcakkanlılıkları ile kimilerine göre geri kalmış, kimilerine göre nostaljik bir yer.
Gül Tost
Süleyman bey-Fadime Hanım
0248 618 25 85
sade tost 5 tl, yumurtalı kıymalı 7 tl, yumurtalı kıymalı kaşarlı 8 tl, ayran, gazoz 1,5 tl
Salda Gölü
Türkiye’ nin Maldivleri
SALDA GÖLÜ’NÜN ÖZELLİKLERİ
Salda Gölü, Burdur’un Yeşilova İlçesi’nde 1.180 metrede bir krater gölü. Kar beyaz kumu, cam gibi turkuaz suyu ile Türkiye’nin Maldivler’i olarak biliniyor. İşte Salda’yı Salda yapan özellikleri:
✔ Öncelikle Salda, Türkiye’nin en temiz dünyanın beşinci en temiz gölü! Suyu o kadar berrak ki rengi Maldivler ile yarışır turkuazlıkta.
✔ Hatta 184 metreye varan derinliğiyle Türkiye’nin en derin tatlı su gölü.
✔ Kumu da rengi gibi Maldivlerle yarışır beyazlıkta. Zaten burayı böylesine cennet bir yer yapan da aslında bu talk pudrası kıyıları. Ona bu beyaz rengi veren de magnezyum minerali. Hatta gölde uzun süre bir şey bırakıldığında zaman geçtikçe beyaz bir tabaka oluşuyormuş. Bu da gölün hala magnezit ürettiğini gösteriyormuş.
✔ Çevresindeki alan sadece Salda Gölü’ne özgü endemik bitki ve hayvan türlerine sahip. Göl içinde 3 endemik tatlı su balığı, göl çevresinde ise yaban domuzu, tilki, kaplumbağaların değişik cinsleri var. Burası, kışın da soyu tükenmekte olan dikkuyruk ördeklerinin yaşam alanı oluyor.
✔ Sit alanı olduğundan çevresi imara açık değil. Bu nedenle de henüz (!) el değmemiş güzellikte
✔ Tektonik bir krater gölü olduğundan Salda’nın suyu soda, magnezyum açısından oldukça zengin. Zaten o eşsiz beyaz kumsalının sırrı da yine magnezyum. Hepsi cilde saça iyi gelen şeyler.
✔ Kumu da killi yapıda olduğundan cilde çok iyi gelen çamur banyosuna çok müsait.
Salda Gölünün Oluşumu
Salda, aslında volkanik etkilerle oluşan bir krater gölü. Aynı zamanda, suyla buluşan kalkerli (yani kireçtaşlı) doğal yapısı ve oluşumundaki tektonik özellikler nedeniyle karstik göllerin ülkemizdeki bir örneği olarak kabul ediliyor. Salda’nın binlerce yıl önce jeolojik bir çökme sonucu meydana geldiği düşünülüyor; ancak gölün içindeki hareketlenmeler halen durmuş değil. Dip kısmında çökmeler olduğu ve bu çökmelerin devam ettiği söyleniyor.
Salda Gölü Neden Beyaz Salda, son yıllarda Türkiye’nin Maldivleri olarak ünlenmiş durumda. Nedeni ise Salda’nın göllerde pek rastlanmayan özellikteki cam göbeği ve turkuaz tonlarda giden rengi ve şaşırtıcı derecede beyaz olan kumsalı. Kumsalın bu beyaz rengi içindeki tatlı soda suyunda yer alan magnezyumun gölde yaşayan bakteriler tarafından minerale çevrilmesiyle oluşuyormuş.
Mars’ı Görmenin En Kısa Yolu Salda
Mars’ı merak edenin gitmesi gereken yerlerden biri Salda. Yüzey oluşumlarının benzerliği nedeniyle ‘Mars’ta Yaşam’ sorularının cevaplarını arayan bilim adamları için Salda, dünya üzerinde doğal laboratuvar olarak kullanılan iki yerden biri olma özelliği de taşıyor. Diğer yer ise Kanadadır.
Lisinia Doğal Yaşam Köyü
Burdur gölünün batı sahilinde, Karakent köyü sınırları içinde bulunuyor, Lisinia Doğal Yaşam Köyü. Kurulması ve yaşatılması epey zorluklarla geçmiş. Bir veteriner hekim olan Öztürk Sarıca, kendisine ait bu arazide mesleği ile ilgili olarak, bir yaban hayatı rehabilitasyon merkezi kurmuş. Burdur gölü çevresi RAMSAR uluslararası sözleşmesi kapsamında olduğu için, yapılaşma izni verilmemiş. Daha sonra uygulamaya konulan projelerle, hem Burdur halkının desteğini kazanmış, hem de kamunun Lisinia Doğal Yaşam Köyüne bakışı yavaş yavaş değişmeye başlamış.
Uygulama Yaban Hayatı Rehabilitasyon Projesi. Hasta, sakat, yaralı yaban hayvanlarının tedavisi, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi işbirliği ile yapıldıktan sonra, doğaya salınıyor.
Lisinia; Pisidia döneminde yöredeki antik kentin adı. Anlamı da, ”Doğan ve Batan Güneşin Ay ışığı misali pırıltısı” demekmiş. Antik Lisinia kentinden pek bir şey kalmamış ama, Lisinia Doğal Yaşam Köyü aracılığıyla Lisinia adı yaşatılmaya çalışılıyor.
Lisinia’nın içindeki yaban hayat rehabilitasyon merkezinde, ücretsiz doğa kampları, lavanta bahçeleri, ekolojik tarlalar yer alıyor. Burada doğal ürünler satınalabilirsiniz.
Tel: 0533 359 33 93 Öztürk Sarıca
Açılış-Kapanış Saati: 09:00-20:00
Giriş Ücretsiz
Burdur Arkeoloji Müzesi
Bu müzede, Burdur ve çevresinde gerçekleştirilen kazılar ve antik kentlerden çıkan kalıntılar sergileniyor. En az 60 bin parçalık bir koleksiyona sahip. Burası Anadolu’nun en gezilmeye değer arkeoloji müzelerinden biri. Müze binası da bir o kadar tarihi. 1956’de, 18. yy’dan kalma bir Osmanlı yapısı olan Bulguroğlu (Pirkulzade) Medresesi’nin sağ kalan tek bölümü olan kütüphane binasının müzeye dönüştürülmesiyle oluşturulmuş ama müzenin halka açılması 1969 yılını bulmuş. Daha sonra müzeye yeni ek binalar da yapılmış. Başta Pisidia Bölgesi olmak üzere, müzedeki koleksiyon M.Ö. 7000’lerden günümüze kadar bir zamanın kültür varlıklarını kapsıyor.
Tel: 0248 233 10 42
Açılış-Kapanış Saati: 08:30-19:00
Giriş: 6 tl Müze kartı geçiyor
Burdur Saat Kulesi
Burdur’un orjinal saat kulesi, 19. yüzyılda, aslen Burdurlu olan Konya Valisi Tevfik Paşa tarafından yaptırılmış ama bu kule, 1914 depreminde yerle bir olmuş. 25 metre yüksekliğindeymiş ve üzerinde saat başı çalan analog bir saati varmış. Daha sonra 1936’da tam yerine olmasa da asıl yerine 20 metre mesafede yeniden inşa edilmiş.
Burdur Ulu Cami
Pazar Mahallesinde bulunan Burdur Ulu Camisi, vakıf kayıtlarına göre Hamitoğullarından Dündar Bey tarafından 1300 yılında yaptırılmıştır. Sonraki yıllarda harap olan bu camiyi Çelik Mehmet Paşa 1749 yılında ikinci kez yaptırmıştır. Ancak bir deprem sonucu yıkılan cami l935 yılında Neo-Klasik üslupta yeniden yapılmıştır.
Burdur Doğa Tarihi Müzesi
İlimiz Zafer Mahallesi’nde bulunan Rum Ortodoks Kilisesi 19. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Kilisenin dar cepheleri doğu ve batı cephesidir. Doğu cephesinde, ortasında büyük yanlarda birbirinin aynı iki küçük yarım oval üç apsis vardır. İç kısmı altılı iki sıra ağaç sütun dizisi ile üç nefe bölünmüştür. Orta nef daha geniştir. Altışar adet ve iki sıra sıva ile kaplı sütunların kaideleri silindirik yivli taştır.
Kilise, restore edilerek Doğa Tarihi Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Güney Fili (Mammuthus Meridionalis)
Dünyada nadir bulunan, 10 milyon yıllık bir dev Güney filinin 3.30 metre uzunluğundaki savunma dişi ve kürek kemikleri Kemer ilçesi Elmacık köyünde gün yüzüne çıkarılmıştır. Doğa Tarihi Müzesi'nde sergilenmektedir.
Tel: (0248) 234 22 21
Açılış-Kapanış Saati: 08:30-17:30
Giriş: 6 tl Müze kartı geçiyor.
İnsuyu Mağarası
Torosların arasında kalan içerisinde küçük gölcüklerin yer aldığı bir mağaradır. İnsuyu, ülkemizde turizme açılan ilk mağara olma özelliğinin yanı sıra şeker ve mide rahatsızlıkları olanlar için ziyaret etmeleri gereken bir yer olarak tavsiye edilmektedir. Burdur’un gerekli su ihtiyacını karşılamak açısından içerisinden su çekilmiş, etraftaki patates tarlalarını sulamak için bilinçsizce artezyen kuyuları açılmıştır. Bu iki sebep yüzünden mağara içerisindeki 9 adet göl zamanla kurumuştur; fakat ne hikmettir ki yağan aşırı yağmur sonucunda mağara içinde tekrar sular birikmiştir.
Mağaranın İçerisinde sarkık ve dikitler mevcuttur. Bunlar karstik arazi şekillerinden dolayı damlataş oluşumu şeklindedir. Oluşumları belki 10.000 belki 15.000 yılı almıştır.
597 metre uzunluğunda olan mağara yaz ve kış mevsimlerinde 14 santigrat derecede kendini sabitler. İçinde serin bir hava akımı vardır.
Tel: 0248 232 22 10
Açılış-Kapanış Saati: 08:30-17:30
Giriş: Tam 5 tl Öğr.3 tl Müze kartı GEÇMİYOR
Sagalassos Antik Kenti
Aşkların ve imparatorların şehri
Sagalassos Antik Kenti, antik dönemde Pisidia olarak bilinen bölgede yer almaktadır. Dağlık bir alanın bitişiğinde yer alan kentte ilk yerleşim izleri günümüzden 12.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Sagalassos Antik Kenti, orijinal yapı taşlarının neredeyse tamamının bulunabildiği anıtsal yapıları ile son derece iyi korunmuş durumdadır. Diğer yandan, kentin planı, üzerinde kurulmuş olduğu teraslı yapı düşünüldüğünde oldukça çarpıcıdır ve bu yapı ile uyumlu ve etkileyici bir anıtsal merkez yaratılmıştır. Ayrıca, en az bin yıllık seramik üretimi ile Sagalassos antik dönemlerdeki en uzun seramik üretimi merkezi olarak biliniyor.
· Büyük İskender'in almakla zorlandığı önemli kentlerden biri olarak bilinen Sagalassos, Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini yansıtıyor.
Döneminin 5 büyük seramik üretim merkezinden biri oluşuyla da öne çıkan antik kentteki kazı çalışmaları, Leuven Katolik Üniversitesinden Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens başkanlığında 1989 yılında başladı.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne 2009'da girmiştir.
Tel: 0248 233 10 42
Açılış-Kapanış Saati: 08:30-19:00
Giriş: 12 tl Müze kartı geçiyor
Burdur Gölü
Burdur Gölü Söğüt Dağı ile Sulu dere Yayla dağ kütleleri arasında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması ile oluşmuştur. Gölün batı kesimi boyunca uzanan fay hattı nedeniyle bu kısımda kıyı çizgisi çok dardır. Bu dar bölgelerde göl birden derinleşir. Gölün güney ve kuzeyinde ise alüvyonların birikmesi ile sazlarla kaplı ve delta oluşumu başlamıştır. Kapalı bir havzada yer alan gölün akıntısı yoktur. Göl suyu oldukça tuzlu olup ülkemizin en derin göllerinden birisidir. Derinlik bazı bölgelerde 100 metreyi bulur. Göl su seviyesinin son yıllardaki aşırı düşüşüne gölü besleyen dere ve çaylar üzerinde yapılan barajlar ve son yıllardaki bölgede yaşanan aşırı kuraklığın neden olduğu sanılmaktadır. Göl üzerinde yapılan araştırmalara göre besin maddeleri yönünden çok zengin olmadığı belirtilmektedir. Buna karşılık gölün yüze yakın kuş türüne ve yaklaşık olarak 300 bine yakın su kuşuna ve özellikle Dünyada nesli tükenmekte olan "dikkuyruk" ördeklerinin % 70'ine ev sahipliği yapmaktadır. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. 85 kuş türü yaşamaktadır.
Kuyucak Köyü-Lavanta Tarlaları
Türkiye’nin Mor Cenneti Lavanta Diyarı
Temmuz’da Mor Rüya: Lavanta Kokulu Köy
Lavanta tarlaları. Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak Köyü, her sene Temmuz ayındaki hasat öncesi adeta kozasından çıkan bir kelebek misali morlara bürünüyor ve mis kokulu bir yere dönüşüyor. LAVANTA’NIN HİKAYESİ Isparta’da gül ticaretiyle uğraşan Zeki Konur, 1975 yılında Fransa’nın Provence bölgesine bir ziyaret düzenlemiş ve ziyaret sonrasında bölgeye lavantalar getirilmiş. Lavanta ilk olarak 1975 yılında Kuyucak Köyü’ne getirilmiş ve 30 aileye 15’er kök dağıtılarak üretime başlanmıştır. İlk olarak gül bahçelerinin yanına ve evlerin bahçelerine dikilen lavantalar 1990’dan sonra ticari olarak üretilmeye başlamış ve günümüzde Isparta Keçiborlu ilçesinin Kuyucak Köyü başta olmak üzere birçok köyde lavanta üretimi yapılıyor.
Kuyucak Köyünde Ne Yapmadan Dönme?
Lavanta Kokulu Köyde lavanta yağı almadan dönme.
Lavanta Dondurmasının tadına bakmadan dönme
Lavantalı Türk Kahvesi içmeden dönme.
Lavantalı Çayı içmeden dönme.
Lavanta Yastığı almadan dönme…
Lavantalı Lokum almadan dönme…
Lavanta parfümü almadan dönme…
Lavantalar arasında fotoğraf çekmeden dönme…
Ne Yenir?
Şiş Köfte, Ceviz ezmesi, Gölhisar’ın kavurması, Yeşilova’nın kıymalı tostu meşhur!!!
2 notes
·
View notes