Tumgik
#busrasabah
busrasabah-blog · 12 years
Text
Yılbaşı 2012
Sokakta yürürken magazaların vitrinleri, köşebaşındaki milli piyangocu, parti için hazırlık yapan insanlar ister istemez yılbaşını anımsatıyor. Birde çifler alışveriş heycanıyla nasıl mutlu gözüküyor bir bilsen, onları gordukce aklıma düşmemen elde degil. anılar anılar.. Geçtiğimiz yılbaşını hatırladım da nasılda eğlenmiştik.
Aylardır görmediğim sevdiğimle yine bir macera.. Gecenin bir vakti antalya için bilet alınır ve yola çıkılır.. Sen başka şehirden ben başka şehirden..Yolculuk sırasındaki heyecanı kelimelerle anlatmak ise mümkün değil. O geçmek bilmeyen otobüs yolculuğu sanırım sana kavuşacağım içindi. Ve sonunda sabah oldu otobüsten indim telefonum çaldı ve arayan sendin . Hayatım nerdesin ? Kaç saattir seni arıyorum hadi ama diye devam eden konuşman.. O an yalan söylediğimi o kadar iyi hatırlıyorum ki, kızma hemen sadece lavobaya gidip kendime çeki düzen vermek istemistim malum otobüs yolculuğu insan dağılıyor biraz makyaj yapıp parfüm sıktım.. Biliyorum beni her halimle seviyordun ama yinede sana güzel görünmeliydim. Ve sonunda beklenen buluşma gerçekleşti sanki yıllardır görmemiş gibiydim seni o kadar çok özlemişim ki, kokunu içime çektiğim an .. hep öyle kalabilirdim. Nasılsın, yolculuğun nasıl geçti muhabbetinden sonra yılbaşı için belirlediğimiz mekana gitme vakti gelmişti. Dışarısı çok soğuktu fakat senin varlığın içimi ısıtmaya yetiyordu. Otagardan hemen bir taksiye atlamıştık ve artık evimize gelmiştik sen sırt çantanı bense bavulumu bir kenara atmıştım, bavul diyince 5 gün için yine çok fazla kıyafet getirmişsin hayatım dediğini anımsıyorum.. Bende senin için diyip gülüp geçmiştik. Aslında içinde sana aldığım hediyeler vardı ama o an söylememeliydim. Biraz sohbet ettikten sonra  hava alalım hemde alışveriş yapalım diye evden çıktık.. Dışarısı hala soğuktu ee aralığın sonu tabi gayet normal ama yanımda sen vardın ya soğuk işlemiyordu. Elinden tutmuş o kadar huzurluydum ki yürürken önüme bile bakmıyordum sana bakıyordum resmen. Bu şekilde biraz yürüdükten sonra kendimizi deniz kenarında bulmuştuk. Kumsal ve deniz öyle sakindi ki ona bakarak kurulamayacak hayal yoktu o an. Kumsalında tadını çıkardıktan sonra sıra ev alışverişine gelmişti ne alıcaktık peki biz? ben yemek yapmaktan anlamam ki :) yine yine sana güvenmiştim herseyde olduğu gibi bunu da sen yapıcaktım be sevdiğim bunu da.. Ben yemek çeşitlerine bakarken sen aşkım kinder de alalım mı yada cipsin yanına içecek olarak ne alalım sorularını soruyordun. tabi ben hemen kola cevabını yapıştırmıstım her zamanki gibi ama sen onu sevmemene rağmen tamam hayatım demiştin yine fedakarlık yapan sen olmuştun. Sonunda torbaları doldurmuştuk eve geldiğimizde ekmek almayı unuttuğumuzu farketmiştik nasılda gülüştük herşeyi al ekmeği unut olacak iş mi :) o soğukta bi daha çıkmana izin veremezdim ki sonuç olarak o akşam makarna yemiştik süperdi ya düşündükçe.. 
Ertesi sabah usulca yanıma gelip "hayatım kahvaltı hazır ben ekmek alıp gelicem hadi sende uyan elini yüzünü yıka" diyişin benim biraz dahaaa diye mıkırdanışım senin beni gıdıklayarak uyandırmaya çalışman sonunda tamam ben ekmek alıp gelene kadar biraz daha uyu diye pes etmen benimse zafer kazanmış gibi sevinç kahkahalarım hala gözümün önünde.. 
O değilde bilgisayar başında oynadığımız şu uçuş oyununu hala çözemedim bi türlü beceremiyorum napıyım bu konularda senin kadar kabiliyetli değilim ben, eksiklerimi tamamladığın için belkide sendin hayatımın anlamı. O gün saatlerce o oyunun başından kalkmadık ya çocuk gibiydik resmen ama mutluyduk, huzurluyduk.. Seni zorla kaldırıp gezmeye ikna etme çabalarım sonunda sonuç vermişti. Hazırlanıp çıkmıştık yine şelalere gitmeyi istemiştim daha önce gitmeme rağmen.. Çünkü herşey seninle anlamlı oluyordu bir kezde senin gözünden görmek istemiştim. Orda sana trip attığım anları hatırlıyor musun ben hiç unutmadım da.. Fotoğrafçı tutup resim çektirmiştik bak hatıra olarak onlar var elimizde o günlerimizi kanıtlayacak.. O günün dönüşü ise off nasıl anlatılır ki muhteşemdi şu an bunları hatırladıkça gözlerimden yaşlar akıyor, üzülme mutluluktan.. O an yaşadıklarımız o kadar güzeldiki hatırlasana karnımız acıkmıştı dönüşte evde yiyelim diye anlaşıp paket yaptırmaya karar vermiştik hemen bi restauranta girmiştik aa pardon tam içeride girmemiştik bahçesinde oturmayı tercih etmiştik bu kadarını bile okuman yüzünde gülümse uyandırmıştır devamını hatırladığından şüphem yok. Garson dışarısı soğuk beklerken çay veriyim size demişti ya yazamıcam galiba..... Tamam tamam sen bana pes etmemeyi öğretmiştin bitiricem bu yazıyı saatler sürsede.. 
Ama o kısmı anlatamıcam sen biliyorsun zaten he birde ordan dönüşte paketleri arabada açıp yediğimiz kısmıda var ama onu da anlatmıcam çok güzeldi ve ben anımsadıkça batıyorum..
Herneyse hergünümüz böyle kahkahalarla geçmişti.. Taaa ki yılbaşı akşamı ufak tartışmamıza kadar şu an sebebini bile hatırlamıyorum ama kesin ikimizden birinin yaptığı kıskançlıktır bunun üzerine benim yaptığım triptir başka birşey olamaz zaten.Ben sana küsmüş uzanmıştım, barışmak için gelmeni bekliyordum ama senden bir tepki yoktu sinir olmuştum gelip gönlümü alman lazımdı ama senden yana ses yoktu diğer odadaydın bende inatçıyım ölsem gelip birşey demem.. Böyle beklerken elektrikler gitmişti of o an ki korkumu anlatamam sana ama inat ya bendeki ölüyorum ama gelmiyorum yanına ama sen öylemiydin.. Koşarak yanıma gelmiştin elinde bir mumla korkma dercesine.. Dışarıya çıkmıştın hatta neden beni bu karanlıkta yanlız bırakıyorsun diye kızmıştım senin amacın farklıymış o an nerden bilebilirdim ki. Akşam için alışverişe gitmişsin candın sen ya.. Ben içerde senin tv izledigini yada bilgisayarda oyun oynadığını düşünürken sen ise romantik bir akşam yemeği hazırlamışsın. Ah salak kafam içimden onca laf söylemiştim sana her zamanki gibi.. Bu kezde senin bir hatan yokmuş sadece beni sevindirmek adına uğraşıyormuşsun içerde... 
Yanıma gelip "hayatım hadi gel bak yemeğimiz hazır az önce yaşanılanları unutup yemeğimizi yiyelim olur mu " senin gözlerine bakıpta nasıl hayır diyebilirim ki gözlerimi kapatarak içeriye götürmüştün benii.. Aman Allahım hayatım boyunca gördüğüm en güzel akşam yemeği sevdiğimin ellerinden.. Mum koymayı bile unutmamışsın, sana bir sır veriyim mi o mumlar hala duruyor.. 
Senin o special'n yok mu hani şu sosunu senin hazırladığın tavuk o gün ilk kez yapmıştın bana yemin ederim hayatım boyunca yediğim en güzel tavuktu.. Onun yanına birşeyler daha vardı kabakla dolma gibi bişide yapmıştın sanırım ama o an atladığın birşey vardıki sevgilim ben kabak sevmiyorum ama nasıl uğraşmışsın internetten tarifine bakıp yaptıgın bir yemekti..
Öyle işte sevdiğim.. Son olarak veda vaktinden de biraz bahsedip yazımı bitiriyim artık. Otobüs biletlerimizi alıp otogara gitmiştik elimden sımsıkı tutmuştun yine .. nasıl bırakırdım o elleri gitmek istemiyorum işte yanından anlasan. İkimizinde otobus saatleri aynıydı ama sen beni bindirmeden bavulumu bagaja koymadan gitmezsin ki huyun işte.. Hemen beni oturtmuştum bak beni habersiz bırakma molarlarda ve en önemlisi vardığında ara..peki hayatım sende..seni çok seviyorum..bende seni çok seviyorum.. Ve otobüs hareket eder o an ki hüzünü şimdide yaşıyorum..
O da ne otobüs ıspartada mola verdi seni aradım 2 dk içinde bende ordayım sözünle titredim ve 2 dk sonra yanımdaydın nasılda sarılmıştık herkes bize bakıyordu bir 10 dk kadar yine beraberdik hediyeydi sanki.. Sonra herkesin beklediği gibi ben şehrime sen şehrine..
Böyleydi işte bizim aşkımız, sevdamız.. Şu an kilometrecelerce uzakta ne yaptı hakkında en ufak bir fikrim bile yok ama kalbimden hala söküp atamadım. Olmayacağını da biliyorum sadece içimi dökmek istedim..
4 notes · View notes
busrasabah-blog · 12 years
Text
İlk konusmalarımızdaki o tatlı heyecanı yeniden istiyorum
“Yeniden denesek ne kaybederiz ki” cümlesinden korkmamanı istiyorum. Denemeni istiyorum. Tek bi’ sanş. Her şeyin yeniden rüya da gibi olması için tek bi şans sadece. Seni üzmem ki. Sana güzel sözler vermek yerinde “hep yanındayım” ı çok güzel hissettirebilirim. Sen de beni üzmezsin dimi? Hiç üzmeyelim birbirimizi olur mu? Ayrı geçirdiğimiz bir günü, ertesi gün iki günlük yaşayalım olur mu? Yeniden birbirimizde huzur bulalım. Yanlış insanlara kaçmayalım hissettiğimiz o öfkeyle. “Neden aramıyor ya?” cümlesi yerine “Aramıyorsa elbet işi vardır arar beni” cümlesi hayatımızda olsun. Birbirimize duyduğumuz bu güvenle bile mutlu olalım. Çünkü sensiz başaramadım. Yapamadım. Olduramadım. İçtim. Çok konuştum. Çok sustum. Müzik dinledim. Defalarca belkide. O şarkının tam da ‘o’ kısmı gelince çok düşündüm. Çok yanlış yaptım. Evet çok yanlış yaptım. Defalarca tekrarladım belkide. Sırf bu yüzden çok kaybettim. Bekledim. Seni bekledim işte. Hayatımın yeniden çok güzel olacağı o mükemmel günü bekledim. Gel istedim. Yeniden sarılmak istedim. Anlamıyor musun çok kötüyüm. ‘Defalarca ölmek’ sözünü, seni özlediğimde; sana dokunamadığım, sana sarılamadığım, seni yeniden öpemediğimde hissettim. İlk konuşmalarımızdaki o tatlı heyecanı yeniden istiyorum. Olur ya şarkılar artık canını çok acıttığında aklına gelmek istiyorum. Artık insanlar canını yakmaya başladığında da olabilir. Yeniden bana ihtiyaç duymanı bekliyorum. Belkide istiyorum. Bensiz yapamayacağını anlamanı istiyorum. “O yanımdayken kimse bana bişey yapamazdı ki” cümlesini içinden söyle mesela. “Onunlayken hep daha iyi hissettim” de. “Daha mutlu, daha huzurluydum” diye defalarca düşün.Çok başka aşık olalım yeniden birbirimize. Diğer aşıklardan, bambaşka işte.Gel hadi.
4 notes · View notes