Tumgik
#elbiselerim
insanogluu · 6 months
Text
Yarın bayram ve ben yine bir umutla çocukluk duygularımın bana geri geleceğini düşünerek uyuyacağım bu akşam.
Bana yeni alınan ayakkabılarım baş ucumda olmayacak,elbiselerim yatağımın yanı başında,benimle uyumayacak ve erken uyursam sabah erken olacak hissi taşımayacak bedenim biliyorum.Sabah olunca kimden ne kadar harçlık alacağım hesabını yapmayacağım.Bize en çok şeker veren komşumuzun kapısını sabah ezanı ile birlikte çalamayacağım biliyorum.
Ama yinede bur umutla bayramı bekliyor içimdeki çocuk ...
VE/FA
Tumblr media
Bayramınız bayram ola
100 notes · View notes
maviruhlu1kelebek · 5 months
Text
Tumblr media
Beni küçük şeylerimden tanımanızı isterim.
Elbiselerime eklettirdiğim o küçük kelebek desenlerinden tanıyın isterim.
O ufak çizgiler orada mı dursun yoksa şurada'mıya 3 hafta ayırışımdan tanıyın isterim.
Gülüşümdeki değişimden, ne zaman "heh işte" diye bakışımdan tanıyın isterim. Beni bakışımdan tanısın biri isterim.
Dalıp gidişimi görün ve beni orada bırakın isterim.
Sonra gönlünüz razı olmasın ve beni güldürecek bir şey bulun isterim.
Ağlamaya başlayayım, o aynı anda bir kahkahaya dönüşsün, hıçkırıklarım birbirine karışsın ve siz o iki hıçkırışı birbirinden ayırabilin isterim.
Küçük şeylere takılır, gereksiz mevzu yaparım.
Gereksiz mevzularıma tahammül edin isterim.
1 kelebek için ne kadar çok yürüdüğüme gülmeyin ama saygı duyun isterim.
Ben, ben olmadan mutlu olamıyorum. Beni bulmamda çoğu kez epey zor oluyor.
Ben sık sık kayboluyorum ama en empatik olduğum zamanlar, en çok kaybolduğum zamanlardır.
O zaman kainatın başka bir boyutuna geçer gibi olur, daha derin bakarım. Kaybolma cesaretime saygı duyun isterim.
Neden o elbiseyi seçtiğimi bilin isterim. Güzel olmak istemediğimi, "BEN" olmak istediğimi ama bir biblo olmak istemediğimi; güzel olunca bir parça kötü hissettiğimi görün isterim.
"Bu ben değilim" derken aynada "niye ama çok güzel oldun" demeyin isterim.
Beni bana bırakın, için için sevin, gözlerimin çizgi gibi oluşuna şahitlik edin isterim.
Ne zaman çizgi çizgi olsa gözlerim, şükredecek bir an' ın içindeyimdir zira..
Elbisemi seçtiğimi bilin isterim...
Kelebeklerim kadar, kalbimde uçuş uçuş,
Eskilerden kalmış ekru bir dantel gibi içim,
İşte öyle..
89 notes · View notes
istiihza · 3 months
Text
beni kanlı elbiselerim paklar Rab.. rızık olarak yolunda şehadeti ver..
43 notes · View notes
bilmece · 4 months
Text
Bir zayıflama motivasyonu olarak yazlık elbiselerime girebilmek! Düğmeler geriliyor arkadaşlar!
10 notes · View notes
sezginer35 · 1 year
Text
BİR ADAM ÖLDÜ ...
Tumblr media
youtube
Öldüğünü fark ettiğinde, Tanrı'nın elinde bir çanta ile kendisine yaklaştığını gördü.
Tanrı ile adam arasında şöyle bir konuşma geçti:
Tanrı: Haydi oğlum gitme zamanı.
Adam: Bu kadar mı erken? Bir sürü planım vardı...
Tanrı: Üzgünüm ama gitme zamanı.
Adam: O çantada ne var?
Tanrı: Sahip oldukların
Adam: Sahip olduklarım mı? Yani eşyalarım mı? Elbiselerim... Param...
Tanrı: Onlar asla sana ait değildi, onlar dünyaya aitti.
Adam: Anılarım mı?
Tanrı: Hayır. Onlar zamana ait.
Adam: Yeteneklerim mi?
Tanrı: Hayır. Onlar koşullara ait
Adam: Arkadaşlarım ve ailem mi?
Tanrı: Hayır oğlum. Onlar yürüdüğün yola ait.
Adam: Karım ve çocuklarım mı?
Tanrı: Hayır. Onlar kalbine ait.
Adam: O zaman bedenim olmalı?
Tanrı: Hayır hayır. O toprağa ait.
Adam: O zaman kesinlikle ruhum olmalı!
Tanrı: Üzücü bir hata yapıyorsun oğlum. Ruhun bana ait.
Adam gözlerinde yaşlar ve kalbinde korkuyla çantayı Tanrı'nın elinden alıp açtı...
BOŞTU...!
Tanrı: Doğru. Asla bir şeye sahip değildin...
Adam: O halde, benim olan ne vardı?
Tanrı: ANLAR. Yaşadığın anlar senindi.
Hayat sadece bir andır...
HER ANI DÜZGÜN YAŞA İYİ İNSAN OL
ÇÜNKÜ BU DÜNYADA KÖTÜLERDEN COK VAR...
BİRGÜN BU DÜNYADAN GÖÇÜP GİTTİĞİNDE
ARDINDAN İYİ İNSANDI DESİNLER ....
Paris Merovingians
14 / Eylül / 2016
53 notes · View notes
kirildiklarim · 1 year
Text
önce aynalar farkedecek yoklugumu sonra elbiselerim sonra pencere sonra yatak..sen farkına vardığın zaman, iş işten geçmiş olacak.
21 notes · View notes
oylenormal · 8 months
Text
Arkadaşlarrrr ben bir sürü güzelll suflelerim ve elbiselerim olsun istiyorumm yaa off çok özeniyorum
7 notes · View notes
okyanusunkiyisinda · 11 days
Text
Sevgili ankaram henüz eylül 15 yeni bitmişken neden bu şimşek yağmur fırtına okyanus nasıl uyusun şu seste ayrıca hemencecik yazı bitirmesen nolurduu ben daha elbiselerime eteklerime veda etmeye hazır değildim 🥹🤧
4 notes · View notes
kalemineiyibak · 1 year
Text
Hakkında
Son ses dinlediğim yaralı şarkıların yara bandı da sensin. Kulaklarımı kabul etmiyorlar, illa ki sen her kimsen ve hangi saatin buçuğundaysan bana ulaşıp onların ezberi olacakmışsın. Ben istemiyorum seni. Şarkılar istiyorlar. Keman, bateri, bas gitar, en tiz sesinden bir solist haykırıyor sana.
Bavulunu alıp yüklen ve bir pijaman olsun sadece yalnızlığında. Onu uyutup benimle sev, ben hiç uyumam çünkü.
Süt var ya, en beyazından. O da seni çağırıyor. Aman dikkat! Ben içmem. Boyum kadar sen dolar buralar, kısayım ama minik minik sevdalar bir gönül evini doldurursa hakkımızda aç olan aşk ne konuşur? Düşün.
Düşüm… Kirinden en paslı özlem geçiyor kapı kolumun, o bile senin elini istiyor. Tutsan. Düşün…
Düşüm… Gözlerim her yere ve herkese siyah bakıyor aslında. Kamufle bir siyah bu. Bir gün yalnız sana yeşil bakacak olan. Orman mı, yosun mu, fıstık mı, yoksa Cezayir menekşesi mi istersin? Düşün.
Düşüm… Elbiselerim… Onlar seni istiyorlar. Giymeyeceksin elbette. Senin gözlerinden bende nasıl göründüklerini merak ediyorlarmış.
‘Mış…’ Birazdan anlık bir haykırışa omuz vereceğim. Çok yalnız kaldı sensiz. “İmdat aşk!” diyerek bağıracak ve darbukasından kalem izi bulaşan yazarlar beni anacak. Hem çalar, hem yazar, hem de seni çok severim.
Üşüşen bayram şekerlerine de bak. Yanağından bir bitterli, kalbinden bir sütlü, gülüşünden de lokumlu bir mutluluk getirmişler bana. Asıl şimdi bayram…
Düştün, düşüm… Kalbimden kaldırmak zor olur şimdi seni. Önce ben kalkmalıyım ayağa, sensiz… Düştüm… Bir kalp veren, bir de çok seven sen yine sana kalınca…
Dilara AKSOY
26 notes · View notes
sadrusseria · 9 months
Text
‏صلاح المرأة وفسادها يؤثران في الزوج
ﻗﺎﻝ ﺍﻟﺤﺴﻦ ﺍﻟﺒﺼﺮﻱ ﺭﺣﻤﻪ ﺍﻟﻠﻪ :
ﻭﻗﻔﺖُ ﻋﻠﻰ ﺑﺰّﺍﺯ بائع الثياب ﺑﻤﻜﺔ ﺃﺷﺘﺮﻱ ﻣﻨﻪ ﺛﻮﺑﺎً، ﻓﺠﻌﻞ ﻳﻤﺪﺡ ﻭﻳﺤﻠﻒ، ﻓ��ﺮﻛﺘﻪ ﻭﻗﻠﺖُ: ﻻ‏ﻳﻨﺒﻐﻲﺍﻟﺸﺮﺍﺀ ﻣﻦ ﻣﺜﻠﻪ، ﻭﺍﺷﺘﺮﻳﺖُ ﻣﻦ ﻏﻴﺮﻩ.
ﺛﻢ ﺣﺠﺠﺖُ ﺑﻌﺪ ﺫﻟﻚ ﺑﺴﻨﺘﻴﻦ، ﻓﻮﻗﻔﺖُ ﻋﻠﻴﻪ، ﻓﻠﻢ ﺃﺳﻤﻌﻪ ﻳﻤﺪﺡ ﻭﻻ ﻳﺤﻠﻒ، ﻓﻘﻠﺖُ ﻟﻪ: ﺃﻟﺴﺖَ ﺍﻟﺮﺟﻞ ﺍﻟﺬﻱ ﻭﻗﻔﺖُ ﻋﻠﻴﻪ ﻣﻨﺬ ﺳﻨﻮﺍﺕ؟
ﻗﺎﻝ: ﻧﻌﻢ.‏ﻗﻠﺖُ ﻟﻪ: ﻭﺃﻱّ ﺷﻲﺀٍ ﺃﺧﺮﺟﻚ ﺇﻟﻰ ﻣﺎ ﺃﺭﻯ؟ ﻣﺎ ﺃﺭﺍﻙ ﺗﻤﺪﺡ ﻭﻻ ﺗﺤﻠﻒ!
ﻗﺎﻝ: ﻛﺎﻧﺖ ﻟﻲ ﺍﻣﺮﺃﺓ؛ ﺇﻥ ﺟﺌﺘﻬﺎ ﺑﻘﻠﻴﻞ ﻧَﺰَﺭَﺗﻪ (احتقرته)، ﻭﺇﻥ ﺟﺌﺘﻬﺎ ﺑﻜﺜﻴﺮ ﻗﻠّﻠﺘﻪ، ﺛﻢ ﺃﻣﺎﺗﻬﺎ ﺍﻟﻠﻪ،‏ﻓﺘﺰﻭّﺟﺖُ ﺍﻣﺮﺃﺓً ﺑﻌﺪﻫﺎ، ﻓﺈﺫﺍ ﺃﺭﺩﺕُ ﺍﻟﻐُﺪُﻭَّ ﺇﻟﻰ ﺍﻟﺴﻮﻕ، ﺃﺧﺬﺕ ﺑﻤﺠﺎﻣﻊ ﺛﻴﺎﺑﻲ ﺛﻢ ﻗﺎﻟﺖ: ﻳﺎ ﻓﻼﻥ !‏ﺍﺗَّﻖِ ﺍﻟﻠﻪ ﻭﻻﺗﻄﻌﻤﻨﺎ ﺇﻻّ ﻃﻴّﺒﺎً، ﺇﻥ ﺟﺌﺘﻨﺎ ﺑﻘﻠﻴﻞٍ ﻛﺜّﺮﻧﺎﻩ، ﻭﺇﻥ ﻟﻢ ﺗﺄﺗﻨﺎ ﺑﺸﻲﺀٍ ﺃﻋﻨّﺎﻙ ﺑﻤﻐﺰﻟﻨﺎ
ﺍﻟﻤﺠﺎﻟﺴﺔ ﻭﺟﻮﺍﻫﺮ ﺍﻟﻌﻠﻢ ( ٢٥١/٥ ) ﻟﻠﺪﻳﻨﻮﺭﻱ
Hanımın iyi ve kötü olması kocaya tesir eder.
Hasan Basrî rahimehullah dedi ki :
Ben Mekkede iken kumaş satın almak için bir kumaş satıcısının önünde durdurdum. Bir de baktım ki kumaşları övmeye ve yemin etmeye başladı. Bundan dolayı ben de ondan ayrılıp şöyle dedim: “Bunun gibilerinden satın almam doğru değildir.” Ve gidip başka birinden satın aldım.
Bundan iki sene sonra hacca gitmiştim. Yine o kişinin önünde durdum. Ama ondan ne övgü ne de yemin ettiğini duydum. Ona, “Sen, seneler önce önünde durduğum adam değil misin?” dedim.
O, “Evet, o benim” dedi.
Ona, “ Seni daha önce gördüğüm durumdan değiştiren şey nedir, seni överken ve yemin ederken görmüyorum!
Adam, “Benim bir zevcem vardı; Ona az para götürdüğümde küçümserdi. Çok götürdüğüm zaman da az görürdü. Sonra vefât etti. Ben de ondan sonra başka bir kadınla evlendim. İşime çıkacağım vakit bütün elbiselerime sarılıp şöyle diyor: “Ey Filân! Allah’tan kork. Ve bize ancak temiz rızık yedir. Eğer bize az getirirsen onu çoğaltırız, hiçbir şey getirmezsen de sana örgümüzle yardım ederiz.”
7 notes · View notes
yildizlarimayisigim · 3 months
Text
Ben, çiçekli elbiselerim ve lotus tokalarım birlikte çok mutluyuz.
4 notes · View notes
cahiliyedoktoru · 11 months
Text
Tumblr media
Merhaba, benim adım Haya ve şimdi vasiyetimi yazıyorum.
1) Param: 45 anneme, 5 Zeina'ya, 5 Hashem'e, 5 buyukannem'e, 5 Heba Teyzeme, 5 Meryem teyzeme, 5 Abdo amcam ve Sarah yengeme.
2) Oyuncaklarım ve eşyalarım: Arkadaşlarım ve kız kardeşim Zeina'ya
3) Elbiselerim: Amcamın kızlarına (kalanları bağışlayın)
4) Ayakkabılarım: Fakir ve yoksullara bağışlayın. (Temizledikten sonra tabii ki <3)
🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺🥺
Çocukların vasiyet yazdığı bir çağın şahitleriyiz. Muhakkak ki hesabımız çok çetin olacak.
#KIDS ARE WRITING THEIR WILLS IN GAZA!!! SHAME ON US!!
#filistin #palestine #gaza #freepalestine #filistindesoykırımvar
8 notes · View notes
hicligimdekaybolmusum · 6 months
Text
Bir zamanlar sabah kalktığımda para alacağım akrabalarım, birlikte şeker toplayacağım kuzenlerim ve arkadaşlarım,yiyecek bir ton şekerim,hevesle giyeceğim elbiselerim için heyecanım vardı. Şimdiyse evimden uzakta,dini İslam olmayan bir ülkede, bayramı kendi evimizden uzağa taşıyamıyoruz...
3 notes · View notes
dolunay66 · 2 years
Text
BİR SABAH KALKTIĞINDA
Bir sabah kalktığında ben olmayacağım,
Başıboş dolaşırken göreceksin köpeğimi sahilde,
İçin titreyecek,
Beni arayacaksın kaç akşama değin,
Sormadığın ne sahil meyhaneleri kalacak,
Ne bir balıkçı,
Neden diyeceksin, neden kimsede çıt yok,
Bu denize ne oldu, neden bu kadar durgun,
Ya şimal rüzgârlarının bu anlamsız uğultusu,
Ne oldu da sandalların tümü çekik kıyıya,
Gece serini kumlara çökeceksin,
Demek boşuna değilmiş diyeceksin sol gözümün
Son günlerde sık, sık seğirtmesi,
Neden bu köpek bile kaçıyor benden,
Sen söyle Sinoplu nedir bu sessizlik,
Ya sen Karaköseli neden avuçlarına aldın yüzünü,
Kime sorarsan sor beni,
Dönüp sırtını gidecek
Öldüğümü sana uzatmalı çavuş söyleyecek,
Dün gece sahilde bulduk,
Cebinden bir mektup çıktı
Size yazılmış karakolda öyle dediler,
Gidip alacakmışsınız,
Zor teskin edecekler seni,
Yalnızlığın başlayacak, yalnızlığıma hiç alışamayacaksın,
Alıp götürdüklerinde beni çocuklarım, ardımdan öylece bakacaksın,
Bir yabancı gibi,
Sadece ağlayacaksın, sadece ağlayacaksın.
Ev bark dar gelecek, bu kasaba dar gelecek,
Bir daha hiç inmeyeceksin sahile,
Aklına evini satmak gelecek, çekip gitmek
Vazgeçeceksin,
Sahil, köpeğim, balıkçı arkadaşlarım, elbiselerim,
Arada bir gün batımlarına tıngırdattığım udum
Bir oraya koşacak aklın bir buraya,
Hele anılar bir başlamaya görsün,
Sandalyem, yukarıda açık bıraktığım pencerem,
Arasına işaret koyduğum okumakta olduğum son roman,
İlaç, iğne öylece geçen bu üçüncü gün,
Hıçkırarak uyanacaksın
Sat istersen evi,
Çek git buralardan.
Bir karaağaç dibine gömeceksiniz beni,
Dalgalar dinleyeceğim,
Rüzgârlara anlatacağım seni,
Şilepler geçecek, balıkçı tekneleri,
Uzaktan,
Sen, sen yeni dönmüş olacaksın,
Bu günkü ağlamaktan
Mehmet Çetin
22 notes · View notes
mnsrykt · 2 years
Text
"Zeynep Gazali'nin Zindan Hatıralarının Bir Bölümünü Anlattığı 'Eyyamün Min Hayati' İsimli Kitabından Alıntılar - 3
Hücrenin koyu karanlığı yuttu beni. Tanık olduğum tuhaflık ve vahşet karşısında: "Bismillah, es selamu aleykum." deyip girdim. Kapı kilitlendi ve eziyet vermek için yüksek voltajlı lambalar yakaldı. Ansızın, 24 nolu hücrenin köpeklerle dolu olduğunu gördüm. Sayısını hatırlayamadığım bir sürü köpek.
Korkudan gözlerimi yumdum. Ellerimi gögsüme bastırdım. Dışarıdan hücre kapısına asma kilit ve zincir takıldığının belirtisi olan sesler geliyordu. Köpekler beni görür görmez üzerime üşüştü. Her tarafımdan asılmaya ve bedenimi kemirmeye başladılar. Başıma, ellerime, göğsüme, sırtıma, her biri bir yandan saldırıyordu. Isırdıkları yerlerimin, yaralarımın acısını duyabiliyordum yalnızca.
Korkunun şiddetinden bir an olsun gözlerimi açtım, gördüğüm manzaranın ürkütücülüğünden hemen kapattım. Ellerimi koltuk altlarıma gizledim. "Bismillah ya Allah!" diye başlayarak, Allah'ın tüm güzel isimlerini bir bir okumaya başladım. Bitirince bir kez daha tekrarladım. Köpekler bedenimin her yanını aralıksız tırmalıyor, dişliyor, üzerime yükleniyorlardı. Azı dişlerini kafamın derisinde, kolumda, sırtmda, bacaklarımda hissediyordum. Bu korkunç ortamda Rabbime seslenmeye, yakarmaya başladım.
"Allah'ım, kendinle meşgul et ki başkalarıyla uğraşmayayım. Ey tek olan, Ehad ve Samed olan Rabbim, sen beni meşgul et ki yalnız seninle olayım. Senden başkalarıyla meşgul olmaktan kurtar beni. Kendinle meşgul et. Vereceğin huzur ve güvenle kuşat. Senin yolunda, senin sevginle, senin hoşnutluğunla, senin muhabbetinle şehadeti bana nasip et. Ey Alah'ım! Müminlerle birlikte benim de ayaklarımı sabit tut. Bizlere güven ve sabır ver."
Tüm bunları kalbimden okuyordum. Köpekler sürekli vücuduma dalıyorr, ısırıp kemiriyorlardı. Saatler geçti. Kapı açıldı ve hücreden çıkardılar beni. Öyle sanıyordum ki üstümdeki beyaz elbiselerim tümden kana batmıştı. Köpeklerin vücudumu ve elbiselerimi delik deşik ettiğini düşünüyordum. Bir de ne göreyim, elbiselerime sanki kimse dokunmamış. Bedenime de bir tek dış batmamıştı. Şaştım kaldım.
"Allah'ım; her şeyden münezzehsin. Benimle birliktesin. Senin keremine layık mıyım ki! Rabbim, hamd yalnız sanadır." Bunların tümünü içimden söyledim. Çünkü şeytani herif, kolumu sıkıca tutmuş, durmadan soru yağmuruna tutuyordu beni.
'Köpekler seni nasıl paramparça etmemişler? Üstünü başını niçin parçalamamışlar?' Bir eliyle kolumdan tutuyor, diğer eliyle kamçı sallıyordu. Arkadaki biri daha kamçı sallayarak izliyordu bizi.
Yedinci günün sabahında hücrenin kapısı açıldı. Kara şeytan, elinde insan pisliğine bulaştırılmış bir parça ekmek, biraz su ve bir dilim peynirle içeri girdi. Elindekileri yere bırakarak: "...kızı! Yaşadığım sürece senin yiyeceğin budur!" deyip çıktı. Ne ekmeğe ne de peynire el sürdüm.. Sadece suyu aldım. Kabın pisliğini görünce gözümü yumdum, burnumu sıkap şu duayı okuyarak ağzıma götürdüm:
"Ne yerde, ne gökte yanında hiçbir şeyin zarar veremediği yüce Allah'ın adıyla. O her şeyi bilen ve her şeyi işitendir. Allah'ım; onu gıda kıl. Onunla susuzluğumu gider, cihat kıl, ilim ve marifet kıl, sabır ve hoşnutluk kıl."
Çanaktan içtim. Hemen hücre kilitlendi. Güneşin batımına kadar bu şekilde kaldım. Güneş battıktan sonra hücre yine açıldı ve kara şeytan girdi. Elindeki kamçıyı duvara ve yere vurarak: "Kalk... kızı! Tuvalete git!" dedi.
Çıkınca aşırı hırpalanmaktan yere yığılyordum. Kolumu tuttu ve tuvaletin kapısına kadar götürdü. Tuvaletin kapısını kapatmak istediğim zaman "Kapatmak yasak!" dedi. Bunun üzerine tuvaletten çıktım ve bir şey istemiyorum, beni hücreye götür.' dedim. Herif canavarca ve cahili bir davranışla: "Gir diyorum... kızı! Biz sizi bekliyoruz."
Bu görüntüyü ve acıklı sahneyi okuyucu benimle beraber düşünsün. Hangi cahiliyet, hangi materyalizm bunu hoş görebilir?"
35 notes · View notes
crescentli · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
@constantinlevine
Sevdiceğimmm…🫶🏿🤍🫶🏿 anlarım , anılarım.🤍🫶🏿🤍
Ben uzaklardan beklerdim,
Sayarak günlerimi.
Bu gece penceremden düşen ay ışığında,
Birden yanı başımda buldum
Bir ağaç gibi çiçeklenmiş
Anladım almış yürümüş
Sarmış bu sevda içimi
Gece yarısı elbiselerim,
Ayakkabılarım üstüne
Düşen ay ışığı,
İnsan böyle mi olur
Sevdaya tutuldu mu?
8 notes · View notes