#güzelliğin portresi

[serguzest]

Kusur Güzeldir

Alex ve Selim, iki psikologdu. İkisi de, süper şehirlerde yetişmişti. Genetik mühendisliğinin ürünü, kusursuz adamlar...

Bedenleri mükemmeldi. Sporcu bedeni. Beyinleri de, çok iyi çalışıyordu. Deliliğin ve kusurun ne olduğunu bilmeyen bir sitede büyüdüler.

İkisi de psikoloji okudu, oradan tanışıyorlar. Dostluk ve yakın ilişkiler, hayatta kalmak için elzemdi, böyle öğrendiler. Ancak, cahiller gibi çok yakın ilişkiler ve bağlar kuramazlardı. Dostluk, fayda içindi ve bir gün biterdi. Sevgilileri olurdu, ancak onlarla da duygusal anlamda çok yakınlaşmazlardı.

İki genç psikolog olarak, onlara bir görev verildi. Cahillerin arasına karışacaklardı. 'Cahiller', süper şehirlerde yaşamayan herkesi kapsayan yeni bir deyimdi. Yaşadıkları süper şehirden ayrılacak, Anadolu'yu gezeceklerdi. Görevleri, burada karşılaşacakları delileri incelemekti.

Süper şehirlerde deli yoktu, herkes kusursuzdu. Genetik mühendisliği sayesinde. Ama, Anadolu'da hala, deliler, organik ve kusurlu insanlar bulunmaktaydı.

Uçakla Ankara'ya gittiler. Şehir merkezinde biraz tur attıktan sonra, psikiyatri hastanesini ziyaret ettiler.

Kısa boylu, gözlüklü ve kel bir adam karşıladı onları.. Organik bir insan. Bu adamı epey sevimli buldular. Adı Nihat'tı, psikiyatr idi. Heyecanla, Alex ve Selim'in elini sıktı.

-Hoşgeldiniz.

Selim cevapladı:

-Teşekkürler.

-İstanbul'dan gelen arkadaşlarsınız, değil mi?

-Evet. araştırma için geldik..

-Buyurun, ofisime geçelim.

Nihat önde, diğer ikisi arkada, ofise geçtiler. Duvarda bir Van Gogh tablosu vardı. Mobilyalar ahşap ve eskiydi. Nihat masanın ardındaki koltuğuna geçti, genç psikologlar da, karşılıklı koltuklara oturdu..

Nihat'ın ardındaki duvarda, küçük bir Atatürk portresi vardı.

-Demek genç psikologlarımız sizlersiniz.

-Evet.

-Belli, genetik mühendisliği neler yaratıyor. Maşallah..

Alex ve Selim, 'maşallah'ın ne anlama geldiğini anlamadı. Nihat devam etti:

-Burada, psikolojik sorunları olan insanlara şifa vermeye çalışıyoruz. Lüks şehirlerinizde asla göremeyeceğiniz insanlar var burada.. Bipolarlar, şizofrenler, depresifler.. Rengarenk burası.. Açıkçası, genetik mühendisliğine şüpheyle bakarım. Ben kusurun güzelliğine inanırım. Hayat, çeşitlilik sever. Yaşam biçiminize, kusursuz insanlarınıza ve mükemmel şehirlerinize saygı duyuyorum elbette. Ama burada, kusurlu insanlar göreceksiniz. Eh, ben de onlardan biriyim.

-Ne zaman ziyaret edebiliriz hastaları?

-Önce biraz dinlenin. Kaydınızı yapalım. Ben işlemleri yaptıktan sonra, biraz gezeriz hastanede.

-Tamam.

-İsim neydi?

-Ben Selim, bu da Alex.

-Ben de Nihat.

-Memnun oldum...

Nihat bilgisayara döndü, bir şeyler yazdı. Alex ve Selim, odayı inceledi.

Bir süre sonra odadan çıktılar, koridorda yürüdüler.

-Bahçeye çıkalım. Güzeldir bahçemiz..

Bahçede bir sürü deli vardı. Onlarca organik insan. Bir tanesi şarkı söylüyordu. Çoğu, ikişerli gruplar halinde yürüyorlardı. Bir tanesi, hiçbir şey yapmadan, bir ağaca bakıyordu.

Nihat ve iki psikolog, ahşap, tek parça, her iki tarafında oturacak yerler olan masaya oturdu.

-Nasıl buldunuz hastaneyi?

-Gayet güzel.

Az sonra, yirmi yaşlarında, temiz yüzlü bir genç geldi, yanlarına oturdu.

-Naber Ahmet?

-İyiyim hocam.

-İlaçlarını alıyorsun değil mi?

-Evet.

-Aman ihmal etme. Arkadaşlar, bu Ahmet. Çok güzel türkü söyler..

Alex araya girdi:

-Hastalığı ne?

-Şizofreni. Arada zihni uçar kaçar Ahmet'imizin. Ama kafası iyi çalışır. Ahmet, anlat bakalım kendini.

Ahmet heyecanlandı. Daha önce, böyle kusursuz, manken gibi insanlar görmemişti.

-Robot gibiler hocam. Hani süper şeyler oluyo ya, yapay zeka.

-Yok oğlum, bunlar da, senin benim gibi insan.

-Ben korkarım.. Robotlar, insan gibi görünüyo artık. İçinde ne olduğu belli değil.

-Yok oğlum, insan bunlar.. Genetik mühendisliğini duydun mu?

-Evet.

-Hah, kusursuz insanlar yaratıyorlar artık. Alex ve Selim bey öyle. Senin benim gibi yamuk değiller..

Nihat, bunları söyledikten sonra kahkaha attı. Ahmet ayağa kalktı:

-Hocam, bi çay alayım ben.

-İyi madem.

Ahmet gittikten sonra, Nihat açıkladı:

-Ruhhali gelgitlidir Ahmet'in. Bi an, dünyanın en mutlu insanı olur. Sonra, inanılmaz korkulara kapılır. Herkesten şüphelenir. Ama güvenini kazanırsanız, her şeyini anlatır.

-İlk defa bir şizofren görüyorum.

-Sizden korktu. Baksana, robot zannetti sizi.

Nihat bir sigara yaktı. Selim şaşırdı:

-Bir sağlıkçının bunu içmesi ilginç..

Alex ve Selim, patavatsızlığın norm olduğu, dürüst bir ahlakla yetiştirilmişti. Nihat cevap verdi:

-Bırakamıyorum bu meredi.. Valla iyi geliyo bana.

-Çok ilginç.. Nasıl bir haz veriyor acaba?

-Tarif edemiyorum. Epey gevşetiyor beni.

Az sonra, Ahmet, elinde çay bardağıyla geldi. Nihat, sigara paketini çıkardı, Ahmet bir tane sigara aldı, sonra yaktı. Nihat dedi ki:

-Ahmet, hadi bi türkü söyle abilere...

Ahmet, sigarasından bir nefes çekti, dumanı üfledi, gözlerini kapattı, başladı türküsüne.

'Ervah-ı ezelden, levhi kalemden, levhi kalemden

Bu benim bahtımı kara yazmışlar

Bilirim güldürmez devri alemden

Bir günümüzü yüz bin zara yazmışlar..'

Alex ve Selim, daha önce hiç deneyimlemedikleri bir şey hissettiler. Tuhaf bir hüzün. İnsanı dinginleştiren, sinir sistemini yatıştıran bir sakinlik.. Türküyü sonuna kadar dinlediler.

Ahmet, güzel söylediğinin farkındaydı. Türkü bitince bir sigara yaktı, gülümsedi.

[kabuluk]

62

birkaç kitaptan bahsediyim. ilki Harry Potter çünkü fantastige ilk adımım ve ergenligimin bi parçası.. benim safe placeim diyebilirim. konusundan falan bahsetmeme gerek yok herhalde herkes biliyodur dngkfkgkd

ikincisi Dorian Gray'in Portresi. ruh ve bedenin nasıl bir bütün olduğunu her kotulugun bedelinin odendigini ve dış güzelliğin asla ruh güzelliğinin önüne gecemeyecegini benim için tasdikleyen severek ve heyecanla etkilenerek okuduğum bi kitapti

üç, On Bin Kapı.. bu kitabı kimsenin bilmedigini düşünmek beni uzuyo ya.. o kadar saf temiz duygular uyandiriyo ki bende. en sevdiğim kitap diyebilirim. kapilar, mekanlar, insanlar, farklı yasamlar, ve küçük meraklı bi kız çocuğu.. hem cok uzulmus hem de garip bi huzurla okumustum bütün kitabı. gerçekten seviyorum

etkileyicilik anlamında yüreğimi paramparça eden son kitap da bin muhteşem güneş. gerçeklerin vahşeti bu dünyadan nefret etmeme neden oluyo. bazı bedenlerde insanlığın vicdanın merhametin var olamamasi yetmiyomus gibi saf kotuluk ve cahillik dolması beni yerden yere vuruyo(karakterler değil o dönem yapılan şeyleri yapan insanlar)...

aklima gelenler bu kadardi. gerçi biraz kliseler ama okumadiysaniz okuyun derim

[morkedisblog]

2011 Fransız yapımı film bence sinema okullarında okutulmalı" KORKUTMAYAN KORKU FİLMİ NASIL ÇEKİLİR"başlığıyla🎬Üstelik korkutmak için gereksiz şiddet vahşet sahneleri kullanılmış ama insanı ürpertmiyor bile TÜRK yapımı"Güzelliğin Portresi"gibi bunda da tüm kült korku filmlerine selâm çakıp o filmlerden sahneler esinlenilmiş de olmamış korkutmak için onca kanlı görüntüye gerek yoktu karanlıkta duyulan bir ses bile iyi işlenirse insanı sarsar yani beni yabana atmayın çocukluğumdan beri severim korku-bilimkurgu zamazingolarını😉

View this post on Instagram

A post shared by unutmabenikedisitekrar (@unutmabenikedisitekrar)

[tadicikarilmayankahveler]

Kimdin sen? Neydin sen?

Her insan yağmurda eğer kafasını, bense kaldırırdım.

Rahatsız olmazdım yağmurdan, severdim ıslanmayı...

Kim bilir, belki de yağmurumdun.

Herkesin kendisi ıslandı diye sinirlenirken benim güzelliğinin içinde gezdiğim...

[washm]

[kardelen-arslan]

[kubycelik]

Türk sinemasında korku türünde cesur bir adım olduğunu düşündüğüm, Feridun Düzağaç reyizin oyunculuğa adım attığını izlediğim korku/gerilim filmi. Adam belki de daha önceden adım atmıştır da ben ilk kez görüyorum. Ayrıca abi sen romantik aşk şarkıları yazan adamsın ne işin var töbe est işlerde. Neyse spoiler vermiyorum. Devam edelim.

Burçin ve Birkan gerçekten çok yakışan bir ikili olmuşlar. Fakat film bana ordan burdan toplana sahnelerle yapılmış bir film izlenimi yarattı. Özellikle Shining filminden bazı çağrışımlar yaptırdı. Onun haricinde yaptırdığı ters köşeler hoşuma gitti. Sonunda dini öğeler barındırmayan bir korku filmi izlemiş olduk.

Yine de çok fazla mantık hatasının olduğu ve malesef pek de orijinal bulmadığım bir film olmuş.

[hediyekentim]

Kişiye Özel Portre Çizim Hediyeleri

Kişiye özel portre çizim hediyeleri sayesinde sevdiklerinizi mutlu edecek çözümler üretmek ister misiniz? Hediye alma anlayışını baştan yaratan hediyekentim.com sevdiklerinizle yaşayacağınız en özel anları taçlandıracak hediyelerle sizi önemsediğini hissettiriyor. Birbirinden özel tasarım ve ürünleri sizlerin beğenisine sunan hediyekentim.com sayesinde hediye almak artık çok eğlenceli bir aktiviteye dönüşüyor.

Hediye seçimi; sevdiklerinizin en özel günleri olan doğum günü, evlilik yıl dönümü, anneler günü, babalar günü veya sevgililer günü gibi zamanlarda karşılaşılan oldukça zorlu bir süreçtir. Bu süreçte sadece doğru hediyeyi seçmek değil anlamı ile sevdiklerinizi mutlu edecek bir hediye tercihinde bulunmak önemlidir. Nitekim binlerce lira harcayarak satın aldığınız bir hediyenin arzu ettiğiniz etkiyi yaratmaması sizin adınıza tam bir hayal kırıklığı olabilir. Peki, bu hayal kırıklığını yaşamamak adına nasıl bir hediye seçmelisiniz?

Kişiye Özel Portre Çizimi ve Hediye Seçimi

İnsanların önemli bir kısmı hediye alırken değeri yüksek ve gösterişli seçenekler arasında değerlendirme yapar. Ancak bu tamamen yanlış ve sevdiğinizin hoşuna gitmeyecek seçimler yapılmasına neden olur. Böylesi bir tercihte bulunmak yerine manevi açıdan değeri yüksek hediyeler satın alarak sevdiklerinizin sevinç göz yaşları dökmesini sağlayabilirsiniz. Peki, bu noktada ne tür hediyeler seçilmelidir?

Hediyekentim.com ayrıcalıkları ile sizlere sunulan kişiye özel portre çizimi seçeneklerinden yararlanarak hem uygun fiyatlı hem de görselliği ile göz kamaştıran bir hediye satın alabilirsiniz. Farklı sayıda kişinin yer aldığı portreleri sizlerden gelen talebe uygun bir şekilde hazırlayan tasarımcılarımız karakalem çalışmanın anlam dolu niteliklerini fazlası ile hissetmenize yardımcı oluyor. Şimdi gelin hep birlikte karakalem portre çizimi hediyelerin nasıl bir süreç ile hazırlandığına göz atalım!

Kişiye Özel Portre Çizimleri

Kişiye özel hediyeler daima memnuniyet veren ve sevdiklerinizi mutlu etmeyi sağlayan ürünler arasındadır. Kişiye kendini özel hissettiren enfes hediyelerden bir tanesi olan kişiye özel portre seçeneklerinde izlemeniz gereken adımları kusursuz bir şekilde gerçekleştirdiğinizde harika bir hediyeye kavuşma şansı yakalayabileceksiniz.

Portre çizdirme arzusu ile Hediyekentim.com’da geziniyorsanız öncelikle çizdirmek isteyeceğiniz portrede kaç kişinin bulunmasını istediğinizi belirlemelisiniz. Çünkü çizilecek olan portrede kişi sayısı arttıkça ödemeniz gereken hediye ücretlerinde de değişkenlik olur. Kişi sayısı sadece fiyatlara etki ederken ürün kalitesinde herhangi bir değişiklik kesinlikle söz konusu olmaz. Kararınızı verip portresini çizilmesini istediğiniz fotoğrafları sisteme yükledikten sonra maksimum 7 gün içinde hazırlana el emeği portreler sizlere ulaştırılıyor.

[omrfrkmzlm]

Yıkamadan almayın 😂😂

[artmusicchannel]

Sinema: Güzelliğin Portresi - Modellerine İşkence Yaparak Tabloları Resmeden Bir Ressam ve Ardında Bıraktığı Hayatların Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler

https://www.artmusicchannel.com/2020/05/sinema-guzelligin-portresi-modellerine.html

[teknobeyin]

Türk Gerilim Filmi Güzelliğin Portresi için Fragman Geldi

Pınar Bulut ve Onur Koralp tarafından kaleme alınan ve yönetmenlik koltuğunda Umur Turagay'ın oturduğu, yerli gerilim filmi Güzelliğin Portresi için fragman geldi.

Devamı: http://www.teknobeyin.com/turk-gerilim-filmi-guzelligin-portresi-icin-fragman-geldi.html

[maidurak]

Benimkisi bir cyberpunk kafası. Bir pixel art. Bir inat. Bir öfke... Bir var olma çabası ama aynı zamanda var olamama halitavrı. Kendimi severken narsist, kendimden nefret ederken pesimist. Bir sürü kelimenin anlamı altında ezilen bir benlik hali. Bir beğeni ile değerlenen, bin görmezden gelinme ile diplere inen sanal bir veri.

Asosyal medyada bir yazıya sıkıştırılmış insan portresi. Çalmayan telefona yüklenmeye bile gerek duyulmayan değersiz bir türk lirası. Hayatım yön duygusunu kaybetmiş bir gezginin rotasız dolanma güdüsü gibi. Hala yola devam edecek bir içsel güdüyü taşıyabiliyor. Rota olmasa bile deviniyor. Kendi belirsizliğinde bir sanat.

Yağmurun yağması gibi. Belki bir kar tanesinin tüm güzelliğine rağmen erimesi gibi. Hayatın kendi oluşundaki gibi. Anlamı koyan ben. Yıkan yine ben. Benlerin içinde bir surf hali. Dalgaların içinde bile rotasız. Dağınık. Biraz narsist, birazda pesimist.

[cinfilmleri2]

Güzelliğin Portresi Full HD (2019)

İZLE; https://www.filmkorku.net/guzelligin-portresi-izle-2019/

#film #sinema #movies #horror #korku #gerilim #filmizle #korkufilmi #korkufilmleri #fullhdfilm #filmtavsiyeleri #filmtavsiyesi #filmönerileri #filmkeyfi #sinemakeyfi #vizyonfilmleri #filmkorku

[anlatbanaguzelim]

Film önerileri;

Amelie

Leon: The Professional

Ayla

Aykut Enişte

Forrest Gump

İnception

Fight Club

Se7en

Split

The Curious Case of Benjamin Button

The Green Mile

Türk İşi Dondurma

Düğün Dernek 1,2

Deliha

The Little Prince

Ghajini

Barfi

Jagga Jasos

Peekay

Ailecek Şaşkınız

Cinayet Süsü

Eltilerin Savaşı

Güzelliğin Portresi

Don’t Breathe

Bird Box

Şansımı Seveyim

Ek Villain

Aashiqui 2

Fractured

Organize İşler

Fury

Dağ 1,2

Can Feda

Kelebeğin Rüyası

Ekşi Elmalar

7. Koğuştaki Mucize

The Platform

Nerve

The Invısıble Quest

Lucy

Mirage

The Game

Transcendence

How It Ends