1 Mayıs’ın ülkemizde ve dünyada anlamına uygun olarak dostluk, dayanışma ve bayram havası içerisinde kutlanmasını diliyor, sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimizle, en içten sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Yollar bitmiyor dostlar, Nisan başında başlayan yoğun bir koştırmaca, yaklaşık 2 saat önce Antalya dan Akyaka ya doğru yola çıktım, sezon açıldı Kasım sonuna kadar bu şekil git gel... bir yandan diğer işlerin de yorgunluğu ekleniyor bu yolculuklara..( Akyaka da lenovo Kiteextreme sörf okulumuz da ve otelimiz de kayıtlarımız devam ediyor, şeklinde reklamı da yapayım, bir reklam da taahhüt işlerimizle ilgili yapalım, hemen tamamı yurt dışı otel residance ofis taahhüt işleri iç mimari dizayn işleri )
kısa bir aralıkta aklıma şu geldi herkes memleketini anlatsa... tanıtsa... Bunu istiyorum benim ata memleketimi de anlatmak isterim ancak zaman yok
kısa bir anlatım için ise:
Ahmed Arif'in zamanında hasretinden prangalar eskittiği, mektuplarını ulaştırmak uğruna hamallık yaptığı yazar Leyla Erbil, "Sevilmek nasıl bir his?" sorusuna "Bilmem, hiç sevilmedim ki" demiş.
Sesindeki endam ile kalemindeki güç...
Hayat böyledir işte. Ne yaparsan yap olmaz. Suladığın çiçek kurur gider bazen.
Ahmed Arif öyle bir şairdir ki herhangi bir şiirini gösterip en çok bunu seviyorum diyemiyorsunuz... En azından benim için öyledir, memleketlim olmasının etkisi de olabilir tabi....
“Yokluğun cehennemin öbür adıdır, Ayırma gözlerini gözlerimden,kalbini kalbimden.Seni seviyorum bugünüm yarınım her şeyim..üşüyorum kapama gözlerini” diyor şair, bilir misin?
Bir animasyon izlemiştim. Ruhlar dünyada kendisini hatırasında yaşatan son kişi öldüğünde ruhlar şehrinden silinip gidiyordu.
Kalmak için direnen ruhuma ahlar olsun. Bir balta bulup, kaburgamla beraber kırmak isterim bir ormanın beni inciten iniltisini. Ve ölmeye yüz tutmuş kalbimi menengeye sıkmak isterim..
"Bir gün burada ellerimde duran bir kadını öldürecek ve içimde baki olan bir kadın yaratacağım."
Şurada seninle rastlaşmayı öyle isterdim ama sen şiir sevmezdin ki...Şiire olan sevdamızdan değil burda karşılaşmamız, hepimiz birer şiirin cümlesinde asıyoruz kendimizi her kelimesinde avutuyor, her hecesinde tekrar tekrar ölüyoruz:))
Eğer hala yaşıyor olsaydın öncelikle yaşanan her şey için üzülürdün, böyle güzel şiirler yerini böyle kirli bir dünyaya bıraktı.
Hasret bile doğru düzgün yaşanmaz oldu.
Kimse sadık kalamaz oldu sevdiğine.
Yaşıyor olsaydın çok üzülürdün üstad çok.
Şimdi vakit üşüme vakti, vakit gözlerini kapatma vakti, vakit yokluğunun cehenneminde sonsuz yanma vakti
desem şimdilik yeterli olacaktır...
1 Mayıs işçi ve Emekçi bayramınız kutlu olsun, devrimin şanlı yolunda yürüyen halkların bayramı kutlu olsun... özgürlüğün yolu emekten geçer...
“Önceleri emperyalizm ucuz ham madde, emek sömürüsü ve denetlenebilir bir dünya pazarı istiyordu. Bugünse hiçbir değeri olmayan bir insanlık istiyor...”
Amiral Gayrimenkul ailesi olarak, emeğin ve dayanışmanın simgesi olan 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı en içten dileklerimizle kutlarız. 🎉 Her zaman daha iyiye ulaşma çabası içinde olan işçi ve emekçi dostlarımızın, bu özel gününü şerefle anıyoruz. 🙌 Birlik, beraberlik ve huzur dolu bir dünya için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. 💪 Hep birlikte nice bayramlara! 🎊
Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek için 1 Mayıs alanlarında, barıştan, eşitlik ve özgürlükten yana olan tüm halkımızla omuz omuza olacağız.
Yaşasın işçilerin emekçilerin uluslararası birlik dayanışma ve mücadele günü!
Yaşasın 1 Mayıs!
onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
akar suyun
meyve çağında ağacın
serpilip gelişen hayatın düşmanı
bursada havlucu Receb’e
karabük fabrikasında tesviyeci Hasan’a düşman
fakir köylü hatçe kadına
ırgat süleymana düşman
sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman
vatan ki bu insanların evidir, sevgilim onlar vatana düşman..
çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına
çürüyen diş, dökülen et
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler
ve elbette ki sevgilim elbet
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet
Ekmeği için, sevdikleri için, onurunu ve insanlığını bozmadan bileğinin ve alın terinin hakkı ile çalışıp hayatın karşısında dimdik durabilen tüm çalışanların