Tumgik
#okuyorsan
korkutkalkan · 2 years
Text
Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Meydan okuyorsan karşıma çık
Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Meydan okuyorsan karşıma çık
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, esnaf ziyaretinde bulunduğu Tokat’ta halka hitap etti. “BEN BEŞLİ ÇETELERE HİZMET EDEN BİRİSİ DEĞİLİM” Halkın adamı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ben esnafın, çiftçinin, emeklinin, işçinin, ev kadının herkesin ama herkesin alın terine değer veren birisiyim. Beni şöyle tanımlayın. ‘Ey Kılıçdaroğlu sen kimin adamısın?’ Ben de diyorum ki, işçinin, esnafın,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cizgi · 2 years
Text
allahim nolr erkeklere özellikle de cishet erkeklere akilver susma orucumu bozdurdular bana sonunda
4 notes · View notes
fanibirisi · 16 days
Text
“Müslüman mısın?” diye bir soru sorulduğunda hepimizin ağzından çıkan ilk söz “Elhamdülillah müslümanız.”
Peki gerçekten müslüman mıyız? Allah'ın yasaklarından ne kadar haberdarız? Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Rabbimiz bizlere gıybeti, dedikoduyu, nemimeyi, haram sevdayı yasaklamıştır. Peki neden hep yapmaya devam ediyoruz?
Sözde müslümanlığımızdan olabilir mi acaba? Sıla-i Rahim yapacakken dedikoduyu ihmal etmiyoruz.. Bir insan hakkında kolayca suizanda bulunabiliyoruz.. Kötü bir haber duyduğumuzda hemen korkup, telaşlanıyoruz.. Hastanede doktora teslimiz, okulda öğretmene, otobüste şoföre ya peki hayatta? Bunca nimetin sahibine neden teslim olamıyoruz?..
Çünkü kardeşlerim bilmiyoruz. Evet bildiğimizi zannediyoruz aslında. Sor kendine kardeşim, onlarca kez hatim ettiğin Kur'an'ın kaç kaç kere mealini açıp baktın? En son ne zaman bir ilmihalden 1 sayfa okudun?.. Cevaplarımız hep hüsran olsada hayatımızda ümitsizliğe asla yer yok! İslam demek ümitvar olmak demektir. Bu cümleleri okuyorsan eğer elhamdülillah hâlâ yaşıyorsun. Haydi kalk al abdestini, ser seccadeni, et tevbeni. Yeniden başla kardeşim. Geçmişte çok büyük hatalar yapıp günahlar işlemiş olabilirsin ama unutma ki Rabbin her zaman seninle. “Ey kendi aleyhlerine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah Bütün günahları affeder. Çünkü o çok bağışlayandır. Çok merhamet edendir.” (Zümer, 53) Nereden başlayacağım, nasıl başlayacağım diye korkma. Bilmelisin ki her daim Allah yeniden başlayacak olanların yardımcısıdır rehberin Kur'an, yolun sırat-ı müstakim olsun Allah'a emanet olasın.
26 notes · View notes
Text
blogu açtığım ilk zamanlarda layığıyla merak etmiş olduğum bir anonim vardı. daha sonrasında ve öncesinde hiçbir anonimimi merak ettiğimi hatırlamıyorum. ama nedense bahsetmiş olduğum anonimi epey merak etmiştim. epey de yazmıştı anonimden. marx'tan perec'e kadar hemen hemen her yazar ve düşünürden dem vurmuştuk. alaylı, iğnemeli, bir o kadar da kendinden emin bir yazı yazma düsturu vardı. ilk defa bir anonimden bana özelden yazması için ısrar etmiştim. o da, o an için yazamayacağını fakat bir gün mutlaka yazacağının sözünü vererek çekip gitmişti. okuyorsan şâyet, sana yazıyorum sevgili anonim. senden sonra şehrin merkezindeki mezarlıktan yaya olarak eve dönmüştüm. yaklaşık 47 dakika sürmüştü. kafamda marx, kalbimde bir gün bana yazacak olmanın sevinciyle. :)
37 notes · View notes
higgssbozonu · 2 months
Text
Gelecekten Bir Not
Sevgili Kendim,
Eğer bu notu okuyorsan, birkaç yıl geçmişe dönmüş olmalısın. Geçmişte yaptığın hataları ve aldığın yanlış kararları biliyorum. Her şeyi bombok ettiğini düşünüyorsun, ama unutma ki bu hatalar seni bugünkü sen yaptı.
Geçmişteki acılar, pişmanlıklar ve boşluklar seni güçlendirdi. Şimdi, bu anın değerini bil ve geleceğe umutla bak. Geçmişin gölgeleri seni takip etse de, geleceğin ışığına doğru yürümeye devam et. Her şeyin daha iyi olacağına inan ve kendine güven.
21 notes · View notes
Text
Ne çok şey oldu değil mi hayatında? Ne çok şey atlattın? "Şey" diyorum çünkü şuan bu satırları okuyan güzel ruha sahip bedenin yaşadığı olayları bilmiyorum ya da neler atlattığını. Bugüne kadar her şeyi atlatıp şuan şu dakika şu saniye buradaysan bu satırları okuyorsan ayağa kalk. Evet evet ayaga kalk. Sence de fazla oturmadın mı ateşin üzerinde? Sence de fazla yanmadı mı zaten canın? Peki sence de artık bir teşekkürü hak etmedin mi? Ettin. Ve bunu kimse sana vermez. Veremez. Kimse neyi hak edip neyi hak etmediğini umursamaz. Kendini sev veya sevme günün sonunda sadece kendinle birlikte olacaksın. Bu yüzden kalk ayağa geç aynanın karşısına. Ya da aç telefonunun kamerasını. Ve kendine bak. Bir daha bak. Derin bir nefes al. Tut bırakma. Bekle... Bekle... Şimdi gözünü kapat ve bırak nefesini. Kendini hayal et gözün kapalıyken, ruhunu. Ne kadar iyi biri olduğunu. Karanlığının aydınlığının güzelliğini hayal et. Ve teşekkür et. Kimsenin etmeyeceği şekilde, kimsenin demeyeceği şekilde kendine teşekkür et. Bunu hak ediyorsan kendin güzel ruhuna ve bedenine gözlerini açıp teşekkür et. Ve son olarak sana teşekkür ederim. İyi ki varsın:)
Çok uzattım biliyorum ama kendine iyi bak çünkü kimse sana senin kadar iyi bakamaz...
17 notes · View notes
se-a-ser · 3 days
Text
Tumblr media
zavallı emicem "al sen okursun" diyerek nah! bu kalınlıktaki kitabı verdi
naapsın adamcağız o da çoğu insanın sandığı gibi beni çok okuyan biri sanıyormuş
sevvmiiiiyooorum... sevmiyorum kardeşim kitap okumayı. hatta sevmemekten öte bilgi depolamanın insanı mallaştırdığını düşünüyorum
film seyretmek gibi, oyun oynamak gibi, top oynamak gibi hoş zaman geçirmek için okuyorsan eyvallah
ama Da Vinci Şifresi'ni okuyup havasını atıyorsan sana da yazık, harcadığın zamana da yazık, verdiğin paraya da yazık, kesilen ağaca da yazık vs.
8 notes · View notes
suskunavare · 10 days
Text
Eğer bunu şuan okuyorsan sana bir sorum var.
Nasıl hissediyorsun?
8 notes · View notes
bunudaburayayazdim · 10 months
Text
İyi Olmanın Formülü ve Maskeli Balo
Bu yazıyı nerede paylaşırım ya da paylaşır mıyım bilmiyorum. Biraz rastgele bir karalama olacak çünkü. Selamsız sabahsız girdiğim, kendime dahi yabancı bir yazı olacak biraz. Palyaço şiirinde de dediği gibi;
Biraz birazdım her şeyden dün biraz sinirlenmiştim mesela yarın bir kadını seveceğim biraz biraz biraz kör oldum bugünlerde
Nasılsın sorusuna en içten gelmeyen "iyiyim"leri sıraladığım zaman dilimindeyim sanırım 25 yıllık sürecin bilincinde olduğum kısmını düşündüğümde. İyiyim ama ne anlamda iyiyim, kime göre iyiyim, nedir iyi olmanın gereklilikleri, var mıdır bir formülü?
Bazen de böyle şeyler takılır işte aklıma. Hoş, bunu okuyorsan biliyorsundur zaten, eğer okuyorsan ya da. Bazen de gidip bir geyiğin neden boynuzlu bir şekilde evrildiğine kafa yormaya çalışabilirim. Şimdi bu aklıma gelince yazıya ara verip gidip araştırdım biraz. 17 milyon yıl öncesine ait bir fosilde bu boynuz yapısının bir örneği bulunmuş. Bulunmuş en eski örneğiymiş daha doğrusu. Ufak ve iki daldan ibaretmiş. Yani bir çift keçi boynuzu gibi bir yerde düşününce. Zaman içinde boyutunun büyümesi ve boynuzların dallanıp budaklanması ortaya çıkmış. Neyse ne anlatıyordum ben? Heh, iyi olmanın gereklilikleri, eğer varsa formülü.. Her şeyi ülkeye yıktığımız bu süreçte tek sorun orada mı emin değilim. Kabul çok sebebi ülkeden kaynaklı. Ekonomi başta olmak üzere bir çok konuda darlanmamızın, rahatsız, huzursuz, uzak hissetmemizin, kendimizden uzaklaşmamızın sebebi bu ülke ve bu konuda bir şey yapmamakta ısrarcı uyuşmuş bir halk ama sadece bunu suçlu göstererek, kendimizi aklayarak iyi olabilsek çoktan olmuştuk diye düşünüyorum. Ben artık sıkıldım bahanelerin arkasına sığınıp farklı maskelerle etrafta gezmekten. Saçma sosyal oyunları oynamak adına olmadığım bir ruh halini yansıtmaya çalışmak çok yorucu bir şey. Bunu belki sen de yapıyorsun, yaptığının ne kadar saçma olduğunu ve karşındakinin de muhtemelen senin gibi hissettiğini bilmene rağmen. Çünkü toplum böyle bir şey, birbirine iyi olduğunu kanıtlamaya çalışan, kanıtlamak istemeyeni öteleyen insan topluluğu. Neticede kim toplumdan soyutlanmak ister, di mi? Özellikle de beraber mutlu görünen bir topluluk olarak bir imaj yansıtıyorken. Sorun içine girip irdelemeye başladığında ortaya çıkıyor ve fark ediyorsun ki toplu bir maskeli balo gibi toplumla bütünleşmek. Bak bu benzetme başlığı bulmama da yardımcı oldu. İyi olmadığını söylemek ayıp bir şeymiş gibi bize çocukluktan beri dayatan ne kadar insan varsa karşıma alıp uzun uzun anlatmak istiyorum bunun ne kadar sorunlu ve toksik bir davranış, düşünce biçimi olduğunu. İyi olmamak da en az iyi olmak kadar normal ve hayatın parçası olarak kabul edilmesi gereken bir şey. İnsanlar iyi olmamanın sonsuz bir olay olduğunu düşünüyor sanırım, o yüzden bu maskeler, bu gerçeği öteleme isteği. Onu kabullendikten sonra karanlığın onu çekip alacağını düşünüyor olsa gerek. İyi olan her şey bu evrenden sökülüp alınacakmış ve asla gelmeyecekmiş gibi. Güzel haber, böyle bir şey yok. Hayatın boyunca iyi olacaksın, kötü olacaksın, bazen hissiz olacaksın ve bunlar hayatının belirli dönemlerinde tekrarlayacak farklı sürelerle. Önemli olan bunların varlığını reddetmeyip, kabul ederek altında yatan sebepleri keşfedebilmek ve gelişebilmek. "Bazen iyi olmamak da iyidir." dediğim zaman salak bir kült lideri gibi görünüyor olabilirim. Belki de salakça bir cümledir bilmiyorum ama şunu biliyorum. İyi olmamayı lanetlemek, gizlemek mutluluğu getirmiyor. O yüzden üstteki cümleyi bir kez daha okumanı istiyorum. Üstüne düşündüğümde biraz da zihnim Mark Manson'ın Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı kitabındaki şu kısımdan arakladı sanırım bu cümleyi özetlemeye çalışırken:
Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve paradoksal olarak, insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir.
O yüzden eğer iyi değilsen, bunu söylemekten çekinmemelisin ve sana dediğimi önce ben yapmalıyım sanırım. Uzun bir süredir taşıdığım bu iyiyim maskesi ağırlık yapıyor çünkü, fazla büküldü sırtımız tüm bu sahtelikte. Biraz yüklerimizi atalım. Bizi yoran insanlarla iletişimi kesmek, kesemiyorsak da mümkün mertebe mesafeli kalarak kendimizi koruyalım ya. Herkesin canı kendine tatlı olmalı biraz, onu koruyup kollamadıktan sonra neden yaşıyoruz neticede? Ortalama 60-70 yıl yaşadığımız bu hayatta, o kadar zamanımıza değmeyecek şeyleri önemseyip, dert edinip kendimize eziyet ediyoruz ki.. Biraz da yapı meselesi sanırım bu, insan bir anda bırakamıyor her şeyi. Daha doğrusu bırakmıyor, bir bağımlılık gibi çünkü bunlar artık insanın vücudunda ve her bağımlılık gibi bırakmaya çalışma süreci acılı, sancılı oluyor. İyi olmanın formülü demiştik yazının başında, epey konuştum yine biliyorum, üzgünüm. Epeydir yazamamıştım böyle, onun karışıklığı sanırım. Merak etme bir şarkı bırakacağım sana yine başlangıca. Sadece bunu sen şu an öğreniyor olacaksın ama şşhh, aramızda. Neyse neyse. İyi olmanın formülü..
İyi olmanın formülü sanırım iyi olmadığını kabul etmek, bunu değiştirmek için ne yapabileceğini düşünmek ve bu doğrultuda hareket etmekten ibaret. Çok kısa bir formül gibi duruyor ama çok sabır isteyen adımlar maalesef ki. Kendine hak ettiğin değeri göstereceğine ve bunu korumak için elinden geleni yapacağına söz vermeni istiyorum tam şu an, burada. Bana değil, kendine vermelisin bu sözü. Unutma, önemli olan sensin! Seni çok tuttum biliyorum. Teşekkür ederim vaktini ayırdığın ve benim gibi bir delinin saçmalarını okuduğun, düşüncelerini benimle paylaştığın için. İyi olduğumuz kadar, iyi olamadığımız günlerin de uğruna, kendine çok dikkat et!
37 notes · View notes
terapistcagatay · 2 months
Note
Selam çağatay umarım iyisindir, sana soru atıp atmamayı çok düşündüm ne demeni bekliyorum bilmiyorum ama sanırım içimi dökmem gerekti, uzun zamandır hayal kuramıyor gelecek hakkında plan yapamıyorum yıllar süren mental hastalığımın artık sonuna geldiğimi hissediyorum bu sorunu ben başlatmadım ama en yakın zamanda ben sonlandırmak istiyorum, evet biraz veda eder gibi oldu ki öyle sanırım, bir hafta önce bir video çektim arkada kalanlara not diye, bunuda kimseye söylemedim şimdi sana söylüyorum, günlerdir belki aylardır bir palyaçoyum, son dönemlerde yaptığım her şeyi aslında veda etmek için yapıyorum bugün mesela deniz görücem belki de son defa bilmiyorum, şimdi bana tıbbi yardım almalısın ya da terapi dersen söyleyeyim alıyorum zaten, neyse öyle işte, sanırım insan tanımadığı birine daha açık konuşabiliyor, belki bir daha anonim olmam bilmiyorum ama iyi bir insana benziyorsun, iyi geliyorsun gibi gözüküyor sana soru atanlara bu sana iyi geliyorsa devam et bence neyse kaçtım ben, kendine iyi bak,
Şöyle söyleyeyim tamam zor dönemlerden geçiyoruz hepimiz için zor dönemler elbette olacaktır ama bunu yaşama son vererek atlatamayız, bu durumu yaşarken de sollandırabiliri, ölmek hiçbir şeyin çözümü değildir. Ölüm kurtuluş değildir, öncelikle aklından çıkar bu gibi düşünceleri. Ben psikoloji okudum mesleğimi yapamıyorum evet kaygı var bütçem yetmediği için klinik dahi açamadım. Ne yapayım öleyim mi? Hayır elbette yaşayacağız, elbette bu durumun üstesinden geleceğiz. Gelecek kaygın hiç olmasın, bugün kötü giden günler yarın aydınlığa dönebilir. Bugün iyi giden şeyler yarın tökezletebilir. Okul okuyorsan çok çalış gülüm, güzel bi mesleğinle geleceğine şekil vereceğine inanıyorum. Yine aşamazsan, ileti atmanı öneririm.
17 notes · View notes
kurtarici0 · 29 days
Text
Boğün birisi postuna yorum atmıştı yanıt vermeyince silmiş.. la çok üzüldüm vallaha tam cevap vermek için girmiştim baktım silmişsin.. bunu okuyorsan sorry lspspspdpfpgp
10 notes · View notes
llusionnocturne · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
theodore, kokun burnumda tütüyor.
ama yine de sen dönme çünkü bunları söylemek İstediğim için söylüyorum ve beni yanlış anlamanı istemiyorum.
hem, belki de birbirimizi görmememiz şu an için en doğrusu.
umarım mektuplarıma geri dönersin, neden bilmiyorum ama anlayamadığım bir biçimde sana yazma ihtiyacı hissediyorum ve yazarken ilginç bir biçimde daha rahat hissediyorum. Aslında tam karşına geçip söylemem gereken şeyler bunlar ama, talihsizliktir ki, yapamadım.
onca olaydan sonra, neden şimdi? diye sorabilirsin; hala geç olmadığını hissediyorum sana uzanmak için. Ama bilmiyorum, geç kalmış olsam bile söyleme ihtiyacı hissettim. Özür dilerim. Umarım bir şeyleri bozmuyorumdur.
diğer mektubumda daha açık olacağıma inanıyorum. Cevap verirsen sevinirim ve beklerim de ama... istersen boşver. Bunun için de seni yormamın bir anlamı yok. Belki öfkeden ya da üzüntüden hiç okumamış bile olabilirsin bu mektubu. Ben şansımı deniyorum, belki de zorluyorum.
eğer okumuyorsan, yapabileceğim bir şey yok.
ama eğer okuyorsan; Ben de seni özledim, seni görmek istiyorum. Söz geleceğim ama sana görünmeyeceğim eğer istemiyorsan.
seni seviyorum, Theodore.
yazmak daha kolay olsa dahi, bu iki kelimeyi yazarken ağırlığından ötürü, üç dakika otuz altı saniye boyunca duraksayıp dinlenme hissettim. Sadece yazmak bile bu kadar ağırlık veriyorsa yüreğime, dillendirmek imkansız olurdu herhalde. Ama buradan anladım ki, gerçek.
'sen aşktan, sevgiden ne anlarsın ki?' diyebilirsin ama bu konuda hiç bahtı olmayan biri olarak bence en iyi anlayacaklardan biri benim. Sen Tanrı'ya emanet ol, bırak yüreğin benim avuçlarımda kalsın.
ölü kalbim ve kara ruhumla, Jerome Jeon.
68 notes · View notes
furkanlion · 2 months
Text
Eskiden dünyadaki en tuhaf insan olduğumu düşünürdüm ama sonra düşündüm ki dünyada çok fazla insan var, bu yüzden benim gibi bazı açılardan tuhaf hisseden defolu olan birileri olmalı. Onu hayal edebilirdim ve aynı şekilde onun da beni hayal ettiğini. Eh, umarım oralarda bir yerdeysen ve bunu okuyorsan bil ki, evet, doğru, ben buradayım ve senin kadar tuhafım.
7 notes · View notes
intiharlarda · 10 months
Note
Ses tonunu, gülünce bürünen yüz şeklini, gözlerinin güneşte hangi renge çaldığını, saçlarının arasındaki renklerin ahenkli dansını kısacası seni tanımasamda seni tanıyorum. Evet tanıyorum çünkü ben seni değil kelimelerini tanıyorum, ben yüzünü değil, düşüncelerinin ortaya çıkardığı satırları tanıyorum bu notu okursun okumazsın bilemiyorum ama eğer okuyorsan ve evet şu an hala okumaya devam edip bu satıra geldiysen halâ umut var demektir. Çünkü bu satırlara geçmen bunları okuyor olman bile bir umuttur ne umudu diye soracak olursan da kendini bulma umudu, kaybettiğin ruhunu, ilelebet karanlığa bıraktığın ama istemsizce o karanlığa bıraktığın için korktuğun o ruhun. O yüzden şimdi derin bir nefes al, bir nefes daha, şimdi bir nefes daha evet şimdi düşün o kaybettiğin ruhu geri almaya odaklan ve kendini bul umarım bu satırlar sana umut olur kendine çok iyi bak olur mu?
.
19 notes · View notes
sahipsisblog · 9 months
Text
Nazlı askim eğer bunu okuyorsan burdan duy istedim
Haftaya İstanbula geliyorum BULUŞUCAZ
10 notes · View notes
kuyununenkaranlikyeri · 8 months
Text
Yıldızlar kadar öpücük sevgilim.
Biliyorum uzunca bir süre farketmeyeceksin bu mektubu ama bir dakika dur ve anla istiyorum. Her şeyin yoğun bir karmaşa içinde olduğu bu dünyada seni sevmek bilmediğim o cennet huzuruna en yakın şeydi. Her şeyin mümkün olduğu bu dünyada umudumu koruyacak gücü bulamadığım için üzgünüm fakat hissettiğim yetersizlik duygusuyla başa çıkamıyorum. Bütün değer verdiğim insanlar, kırıldığım ve hatta nefret dolu olduğum insanlarla, şeytanlarımla dahi barıştım. Yüzleştim. Herkese bir hoşçakal borcum var fakat buna ayıracak vaktim artık yok.
Biliyorum sevginin tonlarca çeşidi var ve bazen tarif edecek doğru kelimeleri bulamazsın ve biliyorum ki sana karşı hissettiğim bu sonsuz sevgi gittiğimde bile içini ısıtacak. Bir gün sen öyle usulca huzur dolu uyurken sana yaklaşıp sessizce kalbimi açmıştım ve eğer bunu okuyorsan sana orda verdiğim sözü tutamadım demektir. "Senin için dünyayla savaşırım, ne olursa olsun senin yanında bütün zorluklara göğüs gerip yürüyeceğim."
Üzgünüm sevgilim ben bu savaşı kazanamadım. Lütfen beni kalbinde yaşatma, gittiğimde seni ısıtacak olan sevgimi sadece kötü hissettiğinde üzerine al. Fotoğrafları yak, anıları sil benide unut.
Seni hiç suçlamıyorum diyemem, fakat şimdi düşününce ne kadarda karınca kadarmış değil mi aşılmaz sandığımız o problemler? Dağlar sandığımız acılar, ne kadarda acınası sevgimin bize yeteceğini sanan o küçük aptal kalbim. Hayatımı kurtarabileceğimi ve acılarımı bir gün dindirebileceğimi sandığım o aciz aklım. Ufacık tefecik acı dolu bir kadın, güzel yarınların hayalini kurmak ne haddime. Bilmeliydim.
Her zaman gitmek isteyen birine duvar örerek engel olmaya çalışmak, yüreğini ortaya koyup savaşmak ama bunun sonucunda her zaman benliğini yitirmek. Asla gidecek olana engel olamazsın. Bu kaybedişlerini kabullenmeni gerektirecek bir savaşmış işte. Ne kadar hasar aldığını kimse umursamayacak. Akıllanmalıydım, yapamadım. Üzgünüm. Güçlü olmalıydım, olamadım. Düştüm, düştüm.. ve birleştiremiyorum artık ayağa kalkacak bir parçam kalmadı. Özür dilerim sonsuz kez özür dilerim. Yaptığım ve yapamadığım her şey için.
14 notes · View notes