Tumgik
#pulitzer tarihi
azizhayri · 1 year
Text
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
Önce dilimin döndüğünce usta yazar Ernest Miller Hemingway hakkında bir kaç kelam edeyim. 
Tumblr media
               21 temmuz 1899 doğum tarihi ve vefatı; 2 temmuz 1961 ABD li romancı ve gazetecidir kendisi. 1954 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü almıştır. Eserlerinde erkekçe tavır takınmasıyla bilinir. Yani, içki, silah, macera ve kadınlar ön plandadır. Özellikle macera severliği gözümüze sokar. Bağımsızlığına önem verdiğini söyleyerek liseden sonra üniversite eğitimi almamıştır. Star gazetesinde muhabir olarak işe başladı. Amerikan Kızılhaç Örgütünde ambulans şoförü olarak 1. Dünya savaşına katıldı. Böyle olmasının nedeni gözündeki rahatsızlık nedeniyle askere alınmamasıydı. Avusturya İtalya sınırında yaralandı. Pariste gazetecilik yaptı ve F.S. Fitzgerald, Ezra pound ve Gertrud Stein gibi yazarların desteğiyle gazetecilik dışında faaliyeti dışında edebiyat çalışmalarını da yayınlamaya başladı.
               Savaş sonrasında boğa güreşleri izlemek, Kayak, Balık tutmak gibi aktivitelerde bulunmak için yolculuklar yapmaya başladı ve bunları hem sevdi hem de yazma konusunda kaynak olarak kullandı. 1927 yılında yayınladığı “kadınsız erkekler” özellikle 1933’de yayınlanan “kazanana Ödül Yok”  Hemingway’ın ününü öykü ustası olarak sağlamlaştırdı.  Ve 1929’da yayınlanan “Silahlara Veda” bu iki eserini de gölgede bıraktı. İspanya’ya duyduğu özel ilgi boğa güreşi izleme tutkusuna dönüşmüştü. Bu ilgi sonucu 1932’de “Öğleden Sonra Ölüm” adlı eserini ortaya çıkarttı. Afrika’da katıldığı safariden sonra 1935’de Afrika’nın Yeşil Tepeleri ‘ni kaleme aldı.  Ardından kısmet önemsiz sayabileceğimiz “Ya hep Ya Hiç’i 1937’de yazdı.
               İspanya İç savaşı başlayınca gazeteci kimliğiyle ve ispanyaya olan sevgisiyle yeniden muhabirliğe başladı. Bu dönemdeki deneyimlerini “çanlar Kimin için Çalıyor romanında mükemmel bir şekilde ortaya serdi. Savaşa olan ilgisi 2. Dünya savaşında da devam etti. Londra’da bulunduğu sırada uçuşlara katılacak kadar hatta Normandiya çıkarmasında bizzat bulunacak kadar savaşın içerisindeydi.  Avrupa’daki savaş sona erince Küba’daki evine gitti ve baş yapıtlarından bir olan “Yaşlı Adam ve Deniz’ yazdı. Bu romanıyla Pulitzer ödülünü aldı. Arada yazmış olduğu “Irmaktan öteye ve Ağaçların İçine”  romanı şiddetle eleştirildi. Yine de Yaşlı Adam ve Deniz adlı romanı kendisine Nobel edebiyat Ödülünün gelmesini sağlayan en önemli romanıydı. 1960’da Küba Devriminden sonra Küba’dan ayrılmak zorunda kaldı. İdaho’da çalışmalarını sürdürmek istese de başarmadı ve iki kez tedavi görmek zorunda kaldı. Ketchum’daki evine döndükten iki gün sonra av tüfeğiyle intihar etti. Geride dört evlilik ve üç çocuk ve de sayısız eser bırakmıştı.
Bir kaç gün önce bitirdiğim Kült eseri ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’a gelirsek...
Tumblr media
Amerikan edebiyatının usta kalemlerinden olan Ernest Miller Hemingway’in 1940 yılında yazdığı roman. Edebiyat dünyasının temel taşlarından biridir. Okuduğum kitap, Altın Kitaplar Yayınevi’nin Ocak 1983 Baskısı ve Mete Ergin’in çevirisi olan 464 Sayfalık ciltli örnek.
               Roman, 1936-39 yılların arasında yaşanan İspanya İç Savaşında yaşanan üç veya dört günlük bir kesiti anlatır. Kahramanımız Robert Jordan, Faşistlere karşı direnen Cumhuriyetçilere destek olmak için savaşan bir Amerikalı profesördür. Romanda Sürekli olarak İngles olarak anılır ve hitap edilir. İngles Gerillaların arasında kaldığı mağarada tanıştığı iç savaş kurbanı genç kız Maria’ya aşık olur. Robert Jordan’ın dağlarda yaşayan ve mağarada kalan gerillalarla olan ilişkileri anlatılır roman boyunca. Karşılıklı konuşmalar ve geriye dönüşlerle değişik kesimdeki İspanyol karakterleri çok net bir şekilde ortaya konur. Bu geri dönüşlerde İç savaşın Cumhuriyetçiler yönetimi konusunda bilgilendirmeler ve isimlerinin değiştirildiğini ve gerçek kişiler olduğunu düşündüğüm kişiler hakkında eleştiriler yapılıyor. Ayrıca iç savaşın yol açtığı dramlar hatta trajediler tüm gerçekliğiyle anlatılıyor. Özellikle. Bölümlerden birinde bir kasaba da geçen Faşistlerin ayıklanması olayı da beni çok etkiledi. Anlıyorsunuz ki savaşın kazananı yok ve kuru ve yaş hep birlikte yanıyorlar. Sonuç olarak “Çanlar Kimin için Çalıyor”, okumakta geç kaldığımı düşündüğüm kitaplardan biriydi. Okumalı mıyım derseniz okumalısınız derim.
Goodreads notu:3,98 ve 281 260 değerlendirme sonucu verilen not: 3,98
Bir okuyucu olarak notum: 7/10
               Wikipediden aldığım ve ilginç bulduğum iki notu paylaşayım. Kitap bazı ülkelerde sansürlenmiş. Örneğin  1940'ta Çanlar Kimin İçin Çalıyor ABD Postanesi tarafından postalanamaz ilan edilmiş. Ve 1973'te kitap, "devlet aleyhine propaganda" içerdiği için Türkiye'de yasaklandı.  Aynı yılın 21 Şubat'ında, on bir Türk kitap yayıncısı ve sekiz kitapçı "İstanbul sıkıyönetim komutanlığının emrine aykırı olarak kitap yayınlamak, bulundurmak ve satmaktan İstanbul sıkıyönetim mahkemesinde yargılandı. bir aydan altı aya kadar hapis cezası ve kitaplarına müsadere ile karşı karşıya kaldılar."
1 note · View note
doriangray1789 · 3 years
Text
Bülbülü Öldürmek-Harper Lee
ABD’nin Minnesota eyaleti içinde yer alan Minneapolis şehrinde bir beyaz polis, 25 Mayıs 2020 günü George Floyd isminde bir siyah adamı sokak ortasında boğarak öldürür. Tabii ki bu ABD’deki ilk siyah cinayeti değildir… Ardından tüm ABD’de gösteriler başlar. Özellikle siyah işçi sınıfına karşı yapılan artan ırkçı saldırılar, artan işsizlik, yoksulluk, dışlanmışlık ve Trump’ın dengesizliği ve faşizan söylemleri ABD toplumunu patlama noktasına getirir… ABD’deki bu olaylar da beni çooook eskilere götürür… Trump’un bu dengesizliği, faşizan söylem ve uygulamaları ABD başkanları ve yönetimleri için yeni değildir… ABD’de zencilerin neler yaşadıklarını, nasıl bir süreçlerden geçtiklerini, hassasiyetlerinin neden kaynaklandığını ve neden sürekli ayaklandıkları konusunda bize fikir verebilecek Amerikalı yazarı, Harper Lee (1926-2016)'nin Pulitzer ödüllü güzel bir kitabı var: ‘’Bülbülü Öldürmek’’ (Sel Yayıncılık, 2014) Kitabın orijinal adı ‘’To Kill a Mockingbird’’ ancak ‘’Mockingbird’’ kavramı ülkemizde olmadığı için kitap bu şekilde çevrilmiş. ‘’Bülbülü Öldürmek’’, 1930'ların Büyük Deprseyon’uyla sarsılmış ABD’nin güneyinde yer alan Maycomb denilen kendi halinde bir kasabada büyüyen ufacık bir kız çocuğunun ağzından anlatılan ve kitabın yazıldığı 1957 yılında bile hala ABD’de temel bir sorun olan ırk ayrımcılığı, sosyal hiyerarşi, insani değerler, dürüstlük, alçak gönüllülük, dostluk, sevgi, aşk ve çocuk eğitimi gibi konulara değinen ve ABD’de insan hakları sürecinin gelişimini, ırkçılığı, hukuk sistemini bu kız çocuğunun ağzından çok güzel bir şekilde anlatan bir kitaptır. Romanda yetişkinlerin acımasız dünyasını anlamaya çalışan birbirinden akıllı iki küçük kardeş Scout ve Jem ve gerçek olamayacak kadar muhteşem olan ve çocuklarına adaleti ararken çoğunluğun fikirlerine değil vicdanına kulak vermesi gerektiğini öğreten avukat babaları Atticus Finch... İçinde bu efsanevi üçlüyü (iki küçük kardeş Scout, Jem ve babaları Atticus Finch) barındıran, kelimelerin kifayetsiz kaldığı güzellikte bir romandır ‘’Bülbülü Öldürmek’’. Romanda özetle; bir “zenci”nin haksız yere suçlanması, önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışması anlatılır. Ancak kitabın verdiği mesaj bu küçük ABD kasabasının sınırlarını aşıp, adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşür… Harper Lee, ‘’Mockingbird’’ü romanda masumiyetin simgesi olarak kullanmış. Romanda öldürülen şey ise aslında ‘’masumiyet’’tir. Romandaki birçok karakter ‘’Mockingbird’’ olarak görülebilir aslında… Dünya edebiyatında çocukların dünyasını anlatan ‘’Şeker Portakalı’’, ‘’Pal Sokağı Çocukları’’, ‘’Charlie'nin Çikolata Fabrikası’’ ve ‘’Boyalı Kuş’’ gibi eserler arasında ‘’Bülbülü Öldürmek’’; bir çocuğun dünyasını, hayata bakışını ve hayatı algılayışını en iyi anlatan kitaptır diye düşünüyorum…. “Bülbülü Öldürmek” ilk yayımlandığında ABD’de satış rekorları kırar. Bu romanın böylesine büyük başarı sağlamasının nedeni, anlattığım gibi olayların çocuk ruhuna ve hayal gücüne uygun bir şekilde değerlendirilmesidir. Bu roman aslında Harper Lee’nin otobiyografisidir. Harper Lee, babasından ve küçüklüğünden esinlenerek bu romanı yazar… Bu roman ile Harper Lee, 1961 Pulitzer Edebiyat Ödülü’nü kazanır. Bir yıl sonra kitap, Gregory Peck’in başrolünü oynadığı aynı isimli bir filmde beyazperdeye aktarılır. Robert Mulligan'ın yönettiği 1962 yapımı bu film ABD’de "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek Kongre Kütüphanesi'nin "Ulusal Film Arşivi"nde muhafaza edilir. Ancak filmi daha iyi anlayabilmek için film izlemeden önce kitabı okunmalı diye düşünüyorum… ‘’Bülbülü Öldürmek’’, Harper Lee’nin ilk ve tek kitabı diye biliniyordu. Ancak 2014 yılında yazarın 1950’lerin ortasında yazmış olduğu ‘’Bülbülü Öldürmek’’in devamı olduğu söylenen başka bir romanı daha keşfedilir: ‘’Go Set a Watchman’’ Türkiye’de ‘’Tespih Ağacının Gölgesinde’’ (Sel Yayıncılık, 2015) diye yayınlanır… Kitaptan seçtiğim bazı bölümler: "Aklı başında kişiler yeteneklerinden gurur duymazlar." "Atticus bana, sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler kalır demişti." "Yakından tanıdığında bütün insanlar iyidir Scout." "İnsanların çoğu iyidir, Scout, yeter ki sen onları bir gün gör." "İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır... Zararsız olanları öldürmenin günah olduğunu aklından çıkarma.” ''Mimozalarımın kokusunu alıyor musun? Bu akşam meleklerin soluğu gibi güzel kokuyorlar.'' "Bir nedene sığınmak insanlara iyi geliyor." "Atticus bana insanlarla konuşurken kendimle ilgili konulardan söz etmek yerine onlarla ilgili konulardan söz etmenin daha kibar bir davranış olacağını söylemişti." "Sonunda insanların garip yaratıklar olduğuna, zorunlu olmadıkça uzun uzun onları düşünmemeye karar verdim." "Daha başlamadan yüz yıl önce davayı kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağız anlamına gelmez." ''Sonunda ben de öyle düşünmüştüm,'' dedi. ''senin yaşındayken. Bir tür insan varsa niçin birbirleriyle geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin birbirlerini kırmak için bu kadar çaba harcıyorlar? Scout, öyle sanıyorum ki, bir şeyi anlamak üzereyim, Boo Radley'in bunca yıl niçin evine kapandığını anlıyor gibiyim... Çünkü evinde kalmak istiyor...'' ‘’Atticus: Bizim mahkemelerimizde, beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası karşı karşıya geldiğinde, her zaman beyaz adam kazanır. Bu ne kadar çirkin olursa olsun hayatın bir gerçeği. Jem: Gerçek olması doğru olduğu anlamına gelmez.’’ '' Galiba ben büyüyünce soytarı olacağım, '' dedi Dill. Jem'le ikimiz yürümeyi bıraktık. '' Evet, efendim, bir soytarı, '' dedi. ''Dünyada başka insanlar için yapabileceğim hiçbir şey yok, gülmekten başka, işte ben de bu yüzden bir sirke katılıp gülmekten öleceğim.'' ''Ters söylüyorsun, Dill'' dedi Jem. ''Soytarılar kederlidir, insanlar onlara gülerler.'' “Demokrasi” dedi. “Bu kelimenin anlamını bilen var mı?” Elimi kaldırdım. Atticus’un bir sözü aklıma gelmişti. ‘’Ne demek Jean Louise?” “Herkese eşit haklar tanımak, hiç kimseye ayrıcalıklı davranmamak” dedim. "Tutuklanmaktan mı korktun, yaptığın şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan mı?" "Hayır efendim, yapmadığım şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan." "Atticus, yanılıyor olmalısın... " "Nasıl?" "E, pek çok kişi kendilerinin haklı olduğunu, senin yanıldığını düşünüyor." "Tabii bunu düşünmeye hakları var, düşüncelerine saygı gösterilmesini istemekte de haklılar," dedi Atticus, "Ama başkalarının yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır." ''Cesaretin eli tabancalı bir adam olduğunu sanmanı istemem. Mertlik baştan bitik olduğunu bilip de çabalamak, olacakları göğüsleyebilmektir. Binde bir kazanırsın ama kazandığında olur.'' "Basit bir kuralı öğrenirsen, herkesle daha iyi geçinirsin Scout. Bir insanı, sorunu onun açısından düşünmeye alışmadıkça anlaman olanaksızdır." "Efendim?" "Derisinin içine girip gezineceksin." ‘’Bir kibrit çakıp kaplumbağanın altına tutmanın iğrenç olduğunu söyledi Dill.’’ "İğrenç falan değil, sırf dışarı çıkarmak için, ateşin içine atmak gibi bir şey değil," diye gürledi Jem. "Kibritin ona zarar vermeyeceğini nereden biliyorsun?" "Kaplumbağalar hissetmez, aptal," dedi Jem. "Hiç kaplumbağa oldun mu?" "Başınızı dik tutun, yumruklarınızı da indirin. Kim size ne derse desin, sinirlerinize hâkim olun. Değişiklik olsun diye, kafanızla mücadele edin. Öğrenmeye dirense de kafa denen şey iyi bir şeydir." "Bana kalırsa tek bir tür insan var. İnsanların hepsi insan." "Bazı adamlar vardır, o adamlar öbür dünyayla o kadar meşguldürler ki bu dünyada yaşamayı hiç bilmezler." "Ne var ki bir İncil, birinin elinde babanın elindeki viski şişesinden daha kötü olabilir." Bir hukuk öğretisi olarak Bülbülü Öldürmek Yine kitapta şöyle bir bölüm geçer: "Hepimiz biliyoruz ki, bazı insanların bizi inandırmaya çalıştıkları gibi insanlar eşit yaratılmamıştır… Bazıları ötekilere göre daha zekidir, bazı insanlar doğuştan kazanılmış daha fazla olanağa sahiptir, bazı insanlar ötekilere göre daha fazla para kazanır, bazı kadınlar başka kadınlara göre daha iyi kek yapar… Bazı insanlar pek çok başka insanın normal kapsama alanı içine girmeyen yeteneklere sahiptir. İnsanlar ancak tek bir durumda eşit yaratılmış kişiler haline gelirler – bir yoksulu Rockefeller Ailesi’nin bir ferdiyle, bir budalayı Einstein ile, cahil bir kişiyi bir kolej müdürüyle eşit gören bir tek kurum vardır. Bu kurum da baylar, hukuk kurumudur." Aslında roman, günümüzde ülkemizde pek uygulanmayan hukukun ve mahkemelerin temel ilkeleri olan; ‘’adalet ile kanunlar arasında bir çelişki varsa adaletten yana saf tutulması gerektiği’’, ‘’mahkemelerin ‘kanun uygulamaya’ indirgenemeyeceği, mahkemelerin görevinin adaleti tecelli ettirmek olduğu’’, ‘’asla niyet okunmayacağı, mahkemeleri somut olguların bağladığı...’’ ve ‘’ ‘geciken adaletin’ adalet olmadığı, bazen bir günlük tutukluluğun bile ‘’adaletsizlik’’ anlamına geldiği’’ öğretisini vurgular… Keşke! Bu kitabın, ülkemizde hukuk fakültelerinde tüm öğrencilere ve ülkemizdeki tüm hukukçulara zorunlu bir ders olarak okutulması gerek diye düşünüyorum. Tabii anlarlarsa! Bülbülü Öldürmek’’; ayrımcılığa, ötekileştirmeye, ırkçılığa karşı toplumsal yargıların oluşmadığı o çocuk kalbimizin daha merhametli ve daha adil olduğunu anlatan bir romandır. Değil hukuk fakültelerinde keşke ortaokul ve liselerde zorunlu okutulması ve içselleştirilmesi gereken bir kitap olsa!…
7 notes · View notes
albay34-blog · 2 years
Text
Tarihten Alınacak Dersler
PULİTZER ÖDÜLLÜ DURANT ÇİFTİNİN 40 YILLIK ÇALIŞMALARINI DERLEDİĞİ TARİHTEN ALINACAK DERSLER RAFLARDA!  Epsilon, Pulitzer ödüllü tarihçiler Will ve Ariel Durant’ın, insanlık tarihi üzerine 40 yıllık çalışmalarını damıttığı Tarihten Alınacak Dersler adlı kitabını Türkiye’deki okurlarla buluşturuyor. Tarihten Alınacak Dersler, 5.000 yıllık dünya tarihinde gözlemlenen konu ve dersleri coğrafya,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mgavsar-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
#WritersOfinstagram #AmericanWriter #JohnKennedyToole John Kennedy Toole (17 Aralık 1937 – 26 Mart 1969) Amerikalı yazar. Alıklar Birliği (A Confederacy of Dunces) adlı romanı yayınlanamadan intihar eden Toole, ölümünden sonra, 1981 yılında Pulitzer Ödülü'nü kazandı. Kitabın yayıncılar tarafından geri çevrilmesi, yazarın kötü durumda olan ruh sağlığını daha da olumsuz etkilemiş, artan alkol ve ilaç kullanımı ve ağırlaşan depresyonu intiharla sonuçlanmıştı. Ancak 1980 yılında yayınlanabilen Alıklar Birliği Türkçe dahil 18 dile çevrildi. #JohnKennedyTooleSeria Amerikalı yazar. Alıklar Birliği adlı romanı yayınlanamadan intihar eden Toole, ölümünden sonra, 1981 yılında Pulitzer Ödülü'nü kazandı. Doğum tarihi ve yeri: 17 Aralık 1937, New Orleans, Louisiana, ABD Ölüm tarihi ve yeri: 26 Mart 1969 (31 yaşında), Biloxi Ebeveynleri: #JohnDeweyToole, Jr., #ThelmaToole Born #17DecemberSeria #17December1937Seria #17DecemberBornsSeria #1937DiedsSeria #DecemberBornsSeria #NewOrelansBornsSeria #LouisianaBornsSeria #UsaBornsSeria Died 26MarchSeria #26March1969Seria #25MarchDiedsSeria #1969DiedsSeria #MarchDiedsSeria #BiloxiDiedsSeria #AmericanWritersSeria #WritersSeria #24March2018Seria #24MarchSeria #2018MarchSeria #2018saturdaySeria #SaturayMarchSeria #SaturdaySeria (American Writers Museum)
2 notes · View notes
e-pifiz · 7 years
Text
Kitaplık:
Tumblr media
Kozmos Evrenin ve Yaşamın Sırları - Carl Sagan
İnsanoğlu Uzay Okyanusuna Açılıyor Canlıların ve Evrenin Yapısı Doğa Yasaları Tüm Evrende Geçerlidir Cennet ve Cehennem Başka Gezegenlerde Yaşam Var mı? Keşif Yolculuklarının Öyküsü Samanyolu: Gecenin Belkemiği Zaman ve Mekân İçinde Yolculuk Başka Evrenlerin Kapısı Kara Delikler Sonsuzluğun Kıyısı: Dördüncü Boyut Aklın Evrimi Galaktik Uygarlık Yaşamak ya da Yok Olmak Konusunda Kim Karar Verecek? 
Tumblr media
Küçük Prens- Antoine de Saint-Exupéry,
“Hoşça git,” dedi tilki. “Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.” Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: “Gerçeğin mayası gözle görülmez.”
Tumblr media
Zamanın Kısa Tarihi -  Stephen Hawking
Zamanın Kısa Tarihi 1988 yılındaki ilk basımından bu yana geçen yıllar içerisinde bilimsel yazın alanında bir başyapıt konumu kazandı. Kırk dile çevrildi ve dokuz milyonun üzerinde baskı yaparak dev bir uluslararası ün kazandı. Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking’in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoğunu doğrulayan nitelikteydi. Bu gözlemlere, evrenin başlangıcından 300.000 yıl sonrasını araştıran ve Hawking’in varlığını ileri sürdüğü uzayzaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan Kâşifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir.
Tumblr media
Mesaj - Carl Sagan 
Ellie daha önce yüz kere yaptığı gibi uçağın penceresinden aşağı bakıp Dünya’nın böyle 14 kilometre yüksekten uçan ve bizim gibi gözlere sahip bir dünya dışı yaratıkta nasıl bir izlenim yaratacağını düşünmeye başladı. Ortabatı’nın göz alabildiğine uzanan geniş arazisi, tarımsal ya da kentsel yerleşime göre kareler, dikdörtgenler ve dairelerle kesik kesikti; Güneybatı’nın şimdi üzerinde uçtukları bölgesinde ise yaşamın tek belirtisi dağların ve çöllerin arasından uzanan dümdüz bir çizgi. Daha ileri uygarlıklara sahip dünyaların sakinleri tarafından mı inşa edilmişlerdi acaba? Yoksa gerçekten ileri bir uygarlık tek bir iz bile bırakmaz mıydı yaşadığı yerde? Bir bakışta bizim akıllı varlıklar olarak evrimsel gelişmemizin neresinde olduğumuzu söyleyebilirler miydi? Kendini uzaydan gelen radyo frekanslarını dinlemeye adayan Dr. Ellie Arroway yıllar süren araştırmalarının sonunda, tam vazgeçeceği sırada gizemli bir mesaj almaya başlar. Mesaj, Carl Sagan’ın anlatım gücü ile bilimsel hayallerini birleştirdiği muhteşem bir roman.
Tumblr media
Gen Bencildir -  Richard Dawkins
“Gen Bencildir” ilk yayımlandığı 1976 yılında biyologlar ve halk arasında büyük bir heyecan dalgasına yol açmıştı. Genin gözünden hayata bakışı parlak bir şekilde ve sade bir yazımla sunuşu, doğal seçilimin doğasıyla ilgili düşünce dizileri ile birleşerek evrimi anlayışımızla ilgili geniş kapsamlı imalarda bulunmuştu. Zaman, kitaptaki fikirlerin önemini onayladı. Kuvvetli entelektüelliğe sahip olmasına rağmen teknik bir dille yazılmamış olan “Gen Bencildir” birçoklarınca bilim yazıtının başyapıtı olarak görülür ve kitaptaki öngörüler günümüzde bile ilk yayımlandığı gündeki kadar güncelliğini korur.
Tumblr media
Kara Delikler ve Bebek Evrenler - Stephen Hawking
Olay yaratan çok satan kitabı Zamanın Kısa Tarihi’nde, Stephen Hawking, kelimenin tam anlamıyla, fiziğe, evrene, gerçekliğin kendisine bakışımızı değiştirdi. Kara Delikler ve Bebek Evrenler’de Stephen Hawking’in 1976 ile 1992 yılları arasında yazdığı bazı yazılar yer alıyor. Yaygın olarak Einstein’dan beri en parlak teorik fizikçi sayılan Hawking, bu on üç yazı ve bir söyleşide, evrenimizi anlamamıza yarayan şaşırtıcı bir olanaklar dizisini ortaya çıkarıyor.
(Ne yazık ki bu noktadan sonra kitapların kapağını paylaşamayacağım zira Tumblr, daha fazla görsel ile gönderimi yayınlamama olanak tanımıyor :( )
Din Bu Serisi - Turan  Dursun
Elinizdeki kitap, daha güzel bir dünya için açılmış bir çığırın kitabıdır. Daha güzel bir dünyanın, daha özgürlüklü dünya olmadan gerçekleşemeyeceği açık. Daha özgürlüklü bir dünyanın kurulabilmesi için de 'tabu'ların yıkılması gerekli. Her türlü tabu yıkılmalı. En başta da 'din'lerden, 'inanç'lardan kaynağını alan tabular.. Özgürlükleri bağlayan her türlü zincir kırılmalı. En baştanda kafalardaki 'iman zinciri'... Bu zincirlerin geçerli olduğu toplumlardaki insanlar, gerçekte 'insanlar'dan daha başka şeydirler. İnsanın 'düşünme' özelliğine tam yaraşır biçimde düşünemezler. 'İman' kalıpları içindedir düşünceleri. Doğanın yapısına, yasalarına ters doğrultudaki 'değişmezlikler' içinde...
Suç ve Ceza - Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Dostoyevski'nin edebi hayatının olgunluk dönemlerinde yazdığı ve ahlâkın anlamını sorgulayan Suç ve Ceza, içine saplandığı yoksulluk çıkmazında toplum kurallarının bağından kurtulduğuna inanan bir gencin hikâyesini anlatır. Raskolnikov adını taşıyan bu gencin vicdan muhasebesi ve ahlâki hesaplaşması üzerinde yoğunlaşan roman da sarsıcı sorularla yüzleşilir; Raskolnikov, öldürdüğü tefeciden aldığı parayı hayırlı bir amaç için kullanırsa, işlediği suçun doğasını kalıcı biçimde değiştirebilir mi? Cinayet ve hırsızlık gibi suçlar, "yüce" amaçlar için gerçekleştirilmişse vicdanın yükünden ve cezadan muaf olabilir mi? Dostoyevski'nin en çok okunan romanı olan Suç ve Ceza, ilk defa yayımlandığı 1866 yılından bu yana insan ideallerini ahlâki ve felsefi sorularla sınamaya devam ediyor.
Sokrates'in Savunması - Platon
Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili filozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir. Sokrates’in ölümünden kısa bir süre sonra kaleme alınan Sokrates’in Savunması, dinsizlik suçu işlediği gerekçesiyle mahkemeye verilmesi etrafında dönen Euthyphron ve hakkında verilen ölüm kararının gerçekleşmesine dek geçen zamanı içeren Kriton’la birlikte Sokrates’i ölüme götüren olaylar dizisinin en önemli noktalarından birisidir. Tarihin en önemli savunmalarından birisi olan bu Savunma’yı konu edinen başka eserler olsa da Platon’un kaleme aldığı Savunma pek çok yönden tarihsel gerçeklere en uygun eser olarak kabul edilir. Platon’un, mahkemede fiili olarak bulunduğuna dair yaptığı göndermeler de Savunma’daki aktarımların birinci elden olduğuna dair düşüncemizi pekiştirir. Sokrates’in Savunması ile Sokrates felsefesinin misyonu ve temellendirilmesi hakkında bilgi edinmenin yanı sıra, Antik Yunan’da mahkemelerin yapısı ve işleyişi hakkında da önemli bilgilere ulaşabiliyoruz.
Tanrı Yanılgısı - Richard Dawkins
“Yaratılışçılar ile Tanrı’ya inanlar, Dawkins’i kendilerinin bas düşmanı olarak görmekte haklılar. The God Delusion’da kendinin ne müthiş bir hasım olduğunu göstermektedir. Coşkuyla ve heyecanla okunan bir yapıt… Tam da Papa ile İslam’ın birbirinden uzaklaştığı bir ortama denk geldi.”
Hayvan Çiftliği - George Orwell 
İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok 1984 adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki 'reel sosyalizm'in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında 'yergi' türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında yer albilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.
Sefiller - Victor Hugo
Hayatın içinde yoksulluk ve çaresizlikle savrulanların, toplumun en alt kesimlerinde yaşayanların romanı... Victor Hugo’nun 1862 tarihli başyapıtı Sefiller, ailesine ekmek götürebilmek için hırsızlık yapan ve bu yüzden kürek mahkûmiyetine çarptırılan bir adamın hikâyesi. Aldığı ağır cezanın bedelini ömrü boyunca ödeyen Jean Valjean’ı merkezine alan roman, yoksulluğu, toplumsal adaleti ve dayanışmayı anlatıyor. Tarihsel bir tuvalin ardına gömülen Sefiller, bir kaçak hayatı süren Jean Valjean’ın yaşamı çevresinde 19. yüzyıl Fransası’nın toplumsal ve politik kargaşasını gözler önüne sererek mücadelenin, hayatta kalmanın romanı olarak çıkıyor karşımıza.
Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı - Carl Sagan
Pek az sayıda bilim adamı, bilimin merak, heyecan ve coşkusunu geniş kitlelere aktarmada Carl Sagan kadar başarılı olabilmiştir. Pulitzer ödülüne sahip Sagan'ın milyonların düş gücünü yakalama ve zor kavramları anlaşılır bir biçimde aktarabilme yetisi okurlar açısından gerçek bir kazanımdır. Akıldışılığın ve batıl inançların egemen olacağı yeni bir Karanlık Çağ'ın eşiğinde olup olmadığımız sorusu Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı'nın çıkış noktası. Kitapta bir yandan bilimsel çalışmalara neden kara çalındığı sorgulanırken, bir yandan da uzaylılarca kaçırılma, "bağlantı kurma" ve şifacılık gibi konuların içyüzü gözler önüne seriliyor. Karanlık Bir Dünya'da Bilimin Mum Işığı, Sagan'ın bilimle bir ömür boyu süren gönül ilişkisinin bir bildirgesi sayılabilir.
Satranç - Stefan Zweig
Stefan Zweig, çok geniş bir psikoloji birikimini eserlerinde bütünüyle kullanmış ender yazarlardandır. Onun dünya edebiyatında bir biyografi yazarı olarak kazandığı haklı ünün temelinde de bu özelliği, yani yazarlığının yanı sıra çok usta bir psikolog olması yatar. Satranç, Zweig’ın psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür ve bu öykünün baş kişileri, tamamen yazarın biyografilerinde ele aldığı kişileri işleyiş biçimiyle sergilenmiştir. Zweig ölümünden hemen önce tamamladığı birkaç düzyazı metinden biri olan Satranç’ı kaleme aldığı sırada, karısı Lotte Zweig ile birlikte göç ettiği Brezilya’da yaşamaktaydı. Satranç’ta da, olay yeri olarak New York’dan Buenos Aires’e gitmekte olan bir yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide tamamen rastlantı sonucu karşılaşan üç kişi: yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve bir zamanlar çok usta bir satranç oyuncusu olan, ama hayli zamandır satrançtan uzak kalmış bulunan Dr. B., öykünün aktörleridir.
Kur'an İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni - Muazzez İlmiye Çığ
Yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda bilimsel kitabı, makalesi yayımlandı. Muazzez İlmiye Çığ, Sumer kültürü üzerindeki çalışmalarını bugün de sürdürüyor. Yazar, bu kitapta, Sumer dini ve edebiyatından Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığa; bu dinlerin kutsal kitaplarına ulaşan etkileri ve konuları, belgeleriyle ve karşılaştırmalı olarak sunmaktadır.
Kör Saatçi - Richard Dawkins 
Canlıların mükemmelliği ve karmaşıklığı hem saygıyı hem de "derin" bir soruyu hak ediyor: Mükemmel ve karmaşık canlılar nasıl var oldu? Kimileri her şeyi tasarlayan bir Yaratıcının olduğuna inanıyor, kimileri de karmaşık canlıların rastlantı eseri ortaya çıkabilecek kadar basir olan canlılardan evrimleşerek oluştuğunu savunuyor... Gen Bencildir kitabıyla tanıdığımız zooloji profesörü Richard Davvkins, doğal seçilim yoluyla gerçekleşen evrimin yaşamın karmaşık tasarımını açıklayan tek kuram olduğunu düşünüyor. Kör Saatçi bu düşüncenin kuvvetli ışığında yazılmış, söylemek istediğini berrak bir biçimde söyleyen, anlatan, öğreten bir kitap; ama hepsinden de öte, bütün iyi kitapların j'aptığını yapıp kafa karıştıran, soru sorduran bir kitap...
Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig
Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesidir. Sıradan bir Pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak “suç” işler. Böylece yeniden “hissetmeye” başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece âleminin son atıklarının arasına, “hayatın en dibindeki lağımlara” sürükleyecek, varış noktası ise ruhani bir uyanış olacaktır.
1984 - George Orwell
Parti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu. George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.
Evrim Kuramı ve Mekanizmaları - Çağrı Mert Bakırcı
“Türkiye’de popüler bilim sahasında, evrimin tüm mekanizmalarını bir arada ele alan ilk kitaptır. Dolayısıyla bugüne kadar okuduğunuz evrim kitaplarında aklınıza yatmayan bazı noktalar olduysa, bu kitap muhtemelen bu soru işaretlerini çözmenizi sağlayacaktır. Evrim Ağacı’nın kurucusu ve bilim konuşmacısı olan Çağrı Mert Bakırcı tarafından yazılan bu kitap, evrime yeni giriş yapacaklar ve bilgilerini genişletmek isteyenler için çok faydalı bir derleme olacaktır. Bilimin ağır dilini kırmak adına her bölüm başına eklenmiş ve bölüm içeriğini özetleyen kısa hikâyeler sayesinde kitabı bir solukta okuyacak ve her zaman yardımcı bir kaynak olarak kullanabileceksiniz. Kitabın Türkiye’deki evrimsel”  
Benim Gözümden Dünya - Albert Einstein 
20. yüzyılın en önemli fizikçisi Albert Einstein’ın Siyasi ve Felsefi Yazıları: Özgürlük, İyi ve Kötü, İnsanın Gerçek Değeri, Toplum ve Birey, Ölüm, Zenginlik, Eğitim, Din ve Bilim, Savaş ve Barış, Silahsızlanma, Dünya Ekonomik Krizi, Kültür ve Refah, Üretim ve Alım Gücü, Azınlıklar, Avrupa’nın Mevcut Durumu… Benim Gözümden Dünya'da, Albert Einstein'ın hayata, yaşadığı dünyaya ve bilimsel çalışmalarına dair görüşlerini bulacaksınız. Büyüleyici, esprili ve zekice gözlemler, büyük bir kalbi ve az rastlanır bir aklı açığa vuran samimi itiraflar...Benim Gözümden Dünya, bu özel kişiliği, kendi yazdığı ya da başkası tarafından kaleme alınan hiçbir kitapla kıyaslanmayacak bir açıklıkta gözler önüne seriyor. Einstein insanlığa, yardımlaşmanın hakim olduğu barış dolu bir dünyaya ve bilimin yüce amaçlarına inanıyordu. "İyi ve Kötü", "Din ve Bilim", "Aktif Pasifizm", "Hıristiyanlık ve Yahudilik" , "Azınlıklar" ve "Bir Arap'a Mektup" gibi farklı konu başlıklarının ele alındığı Benim Gözümden Dünya, işte bu inançların savunması niteliğindedir.
Hayvanlardan Tanrılara Sapiens - Yuval Noah Harari
- Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü? - Para neden herkesin güvendiği tek şey? - Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen? - Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar? - Geleceğin dini bilim mi? - İnsanların miadı çoktan doldu mu? 100 bin yıl önce Yeryüzü’nde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak? Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim’le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor. Harari ayrıca geleceğe bakmaya da zorluyor okuru. Yakın zamanda insanlar, dört milyar yıldır yaşama hükmeden doğal seçilim yasalarını esnetmeye başladılar. Artık sadece dünyayı değil, kendimizi ve diğer canlıları tasarlama becerisi de kazandık. Peki bu bizi nereye götürüyor, bizi neye dönüştürebilir? 30’dan fazla dile çevrilmiş bu kışkırtıcı çalışma özellikle Jared Diamond, James Gleick, Matt Ridley ve Robert Wright’ın eserlerine aşina okurlar için muhteşem bir kaynak. “Sapiens, tarihin ve modern dünyanın en büyük sorularını gayet yalın bir dille ele alıyor. Çok seveceksiniz!” Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik’in yazarı “Harari’nin eseri kabul görmüş doktrinlerin karşısında duran fikirler ve şaşırtıcı gerçeklerle bezeli.” 
- John Gray, Financial Times
İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog - Galileo Galilei
Üzerinde on altı yıl çalıştığı İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog nedeniyle engizisyonda yargılandı, ev hapsine mahkûm edildi. Mahkûmiyeti sırasında ikinci başyapıtı İki Yeni Bilim Üzerine Diyalog’u tamamladı. Her iki yapıt da kısa sürede pek çok dile çevrildi ve modern bilimin başlangıcı olarak tarihe geçti. Diyaloglar ne yalnızca astronomi ne de fizik kitabıdır. Otoriteyi temsil eden Aristoteles düşüncesiyle sıkı bir polemik yürütürken, aynı zamanda gözlemsel, deneysel, kuramsal birikimiyle Galileo, “doğanın yazıldığı dili” yeniden keşfederek, matematiği temel alan kendi yeni fiziğini kurar. Galileo’nun hakim sınıfa değil, sıradan okura sunduğu diyaloglar anlaşılması kaygısıyla Latince yerine İtalyanca kaleme alınmıştır.
(Bilgi asla tükenmez, ilerledikçe ne kadar geride olduğunuzu anlarsınız. Bilginin bitmeyeceği gibi bu listede bitmeyecek, aklıma ilk gelenleri ve meşhur olan kitapları sizlerle paylaştım devamı mutlaka gelecek... İyi okumalar ^^)
190 notes · View notes
yayagecidiofficial · 5 years
Text
Dünyadaki En Prestijli 7 Ödül
Tumblr media
Dünya'nın en önemli ve kazanılması en zor ödülleri nelerdir? Dünyanın en prestijli ödülü ve ödülleri nelerdir? Kategorize edilmiş bir şekilde gelin beraber inceleyelim.
Sinema - Oscar
Tumblr media
Oscar, Akademi tarafından, Amerikan sinemasının bir diğer deyişle Hollywood’ın o yıl içerisinde sinemada yer alan filmlere ve oyunculara, yılın en iyisi olduklarını tescillemek amacıyla verdikleri bir ödül denebilir. İlk olarak 1929 yılında verilmeye başlanan bu ödülün ilk ismi 'Academy Award of Merit' yani; (Akademi Liyakat Ödülleri)dir. Akademi 24 farklı dalda ödül veriyor. Bu dallar; EN İYİ KOSTÜMEN İYİ SAÇ VE MAKYAJEN İYİ YABANCI DİLDE FİLMEN İYİ BELGESELEN İYİ KISA BELGESELEN İYİ KISA ANİMASYON FİLMEN İYİ KISA FİLMEN İYİ ANİMASYON FİLMEN İYİ KURGUEN İYİ SİNEMATOGRAFİ (GÖRÜNTÜ YÖNETMENLİĞİ)EN İYİ PRODÜKSİYON DİZAYNIEN İYİ SES EFEKTİEN İYİ SES KURGUSUEN İYİ GÖRSEL EFEKTEN İYİ FİLM ŞARKISIEN İYİ FİLM MÜZİKLERİ (OST) EN İYİ FİLMEN İYİ YÖNETMENEN İYİ ERKEK OYUNCUEN İYİ KADIN OYUNCUEN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCUEN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCUEN İYİ ORİJİNAL SENARYOEN İYİ UYARLAMA SENARYO
Gazete ve Fotoğrafçılık - Pulitzer
Tumblr media
Pulitzer ödülü, her yıl Amerika'nın New York şehrinde gerçekleştirilen oldukça prestijli bir ödüldür. Columbia Ünivesitesi tarafından gazetecilik, edebiyat ve müzik gibi alanlarda ödüller verilir. Gazetecilikle sınırlandırmak yanlış olur zira Pulitzer fotoğrafçılık da dahil olmak üzere pek çok önemli alanın en prestijli ödül denebilir. Pulitzer ödülü, 21 kategoride verilmektedir. İşte bu kategoriler; Kamu hizmeti (Public Service)Son dakika haberciliği (Breaking News Reporting)Araştırmacı gazetecilik (Investigative Reporting) Uluslararası habercilik (International Reporting)Yazı (Feature Writing)Yorum (Commentary) Son dakika haber fotoğrafçılığı (Breaking News Photography)Fotoğrafçılık (Feature Photography)Kurgu (Fiction) Şiir (Poetry)Kurgusal olmayan genel eser (General Non-Fiction)Müzik (Music) Açıklayıcı habercilik (Explanatory Reporting)Yerel habercilik (Local Reporting)Ulusal habercilik (National Reporting) Eleştiri (Criticism)Başmakale (Editorial Writing)Karikatürcülük (Editorial Cartooning) Drama (Drama)Tarih (History)Biyografi veya otobiyografi (Biography or Autobiography)
Motor Sporları - Formula 1 Ödül
Tumblr media
Kısaltması F1 olan, asıl adıyla Grand Prix Yarışları yani Formula 1; tek kişilik, açık tekerlekli otomobil yarışlarının en yüksek seviyesini oluşturan yarışlar dizisidir. F1; bir yıl boyunca, her birine Grand Prix adı verilen ve farklı ülkelerde özel yollarda koşulan yarışlar bütününden oluşur. Yıl sonunda toplanan puanlara göre Pilotlar Şampiyonluğu ile Takımlar Şampiyonası (Otomobil Yapımcıları Birinciliği) ödül ve ödülleri sahiplerini bulur. Dünya üzerinde merakla beklenen ve milyonlarca tutkunu olan bir yarıştır.
Spor - Olimpiyatlar
Tumblr media
Olimpiyatlar, her dört yılda bir kere yapılan, dünyanın en önemli spor karşılaşmaları. Pek çok ülkeden amatör ve profesyonel atletler, her defasında farklı bir devlette yapılan yaz ve kış olimpiyatlarında birbirleriyle mücadele ederler. Olimpiyatların tarihi 2700 yıldan daha eskiye dayanıyor. Eski Yunan'dan süregelen bu gelenek, 1896'da modernize edilip tekrar canlandırılmasından bu yana kesintisiz devam etmektedir. Olimpiyat kategorilerine ve federasyonlara buradan ulaşabilirsiniz.
Müzik - MTV Ödül - Ödülleri
Tumblr media
MTV Avrupa Müzik Ödülleri, çok eski olmamakla beraber, 24 Kasım 1994 tarihinden bu yana her sene sahiplerine verilen en prestijli ödüllerden birisidir. Grammy'den (1957) tam 37 sene sonra düzenlenmeye başlanan bir organizasyondur. 1994 yılının ödül töreni Berlin Duvarı’nın yıkılışından tam beş yıl sonra Berlin’de bulunan ve şehrin simgelerinden biri haline gelen Brandenburg Kapısı’nda düzenlendi. Ülkemizde Ceza, MTV ödülü kazanan ilk Türkçe Rap sanatçısıdır. Ödül en çok; Justin Bieber(16) ve ünlü rapper Eminem(14) tarafından kazanılmıştır.
Futbol - Dünya Kupası
Tumblr media
FIFA şirketinin düzenlediği ve organize ettiği Dünya Kupası, 4 senede bir düzenlenen dev bir futbol organizasyonudur. 1930 yılında yapılmaya başlanan turnuva 1942 ve 1946 yılında İkinci Dünya Savaşı nedeniyle yapılamadı. Fifa Dünya Kupası'na Dünya üzerindeki 199 milli takım Dünya Kupası'na gitmek için 2 sene boyunca karşılaşmalara çıkarlar ve mücadele ederler. Bugüne kadar yapılan 20 şampiyonadaki en fazla başarıya sahip olan takım kupayı 5 kez kazanan Brezilya'dır. Euro 2020 ile ilgili makalemizi incelemek için tıklayın. Read the full article
0 notes
Photo
Tumblr media
To Kill a Mockingbird (1962) BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK IMDb Address: http://www.imdb.com/title/tt0056592/?ref_=nv_sr_1 Yapımı : 1962 - ABD Tür : Suç * Dram Süre : 129 Dakika. Yönetmen : Robert Mulligan Oyuncular : Gregory Peck * John Megna * Frank Overton... Film Özeti ABD'nin güney eyaletlerinden Alabama'da bir kasabada, büyük ekonomik bunalımın yaşandığı 1930'larda ırkçılığın en doruk noktasında olduğu bir zamanda, beyaz bir kadının ırzına geçtiği iddiası ile tutuklanan siyahi gencin savunmasını, avukat Atticus Finch (Gregory Peck) üstlenir. Irkçı ve önyargılı kasaba halkı davadan çekilmesi için avukata baskı yapar, ancak ilkeli ve idealist bir avukat olan Atticus savunmayı sürdürmeye kararlıdır. Bülbülü Öldürmek 1962 ABD yapımı dramatik filmdir. Özgün adı "To Kill a Mockingbird" olan filmin Türkiye'de Uğursuz Kuş adıyla da gösterildiğine dair kayıtlar vardır. Harper Lee'nin 1960'ta yazdığı, Pulitzer ödüllü aynı adlı çok satan otobiyografik romanından senaryosunu Horton Foote'un uyarlayıp yazdığı filmi Robert Mulligan yönetmiş, önemli rollerinde Gregory Peck, John Megna ve Frank Overton oynamışlardır. Müzikleri Elmer Bernstein'e ait olan filmin yapımcısı Alan J. Pakula'dır. Film özgün müziği ile Altın Küre ödülü kazanmıştı. Büyük Ekonomik Buhran yılları olan 1930'larda ABD'nin güney eyaletlerinden Alabama'da, ırza geçme suçundan tutuklu siyah bir adamın savunmasını üstlenen, onu savunurken de önyargılı ve hoşgörüsüz kasaba halkına karşı duran ilkeli ve cesur bir avukatın öyküsünün anlatıldığı bu siyah beyaz film uyarlandığı roman kadar ses getirmişti. Film sekiz dalda birden aday gösterildiği Akademi Ödülleri'nden "en iyi erkek oyuncu", "en iyi sanat yönetimi" ve "en iyi uyarlama senaryo" dallarında olmak üzere üçünü kazanmıştı. Ayrıca Cannes Film Festivali'nde Robert Mulligan'a "Gary Cooper Ödülü" verilmişti. "Bülbülü Öldürmek" ABD'de "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilmiş ve Kongre Kütüphanesi'nin "Ulusal Film Arşivi"nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir. "Bülbülü Öldürmek", "Amerikan Barolar Birliği Dergisi" nin Ağustos 2008 sayısında yayımladığı "En İyi 25 Mahkeme Filmi" anketinde birinci sırada yer almıştır. Onu 12 Kızgın Adam (1957) ve Kuzenim Vinny (1992) filmleri izlemektedir. "Amerikan Film Enstitüsü" 2007'de filmi "Tüm zamanların en önemli filmleri" listesinde 25. sırada ilan etmiştir.
0 notes
sizekitap · 5 years
Text
Nickel Çocukları
Nickel Çocukları Colson Whitehead Siren Yayınları
Çağdaş edebiyatın parlak yıldızı Colson Whitehead’den fırsatlar ülkesinin karanlık yüzüne bakan iddialı bir roman: Nickel Çocukları. Whitehead, yakın zamana değin faal olan bir okuldaki gerçek olaylardan yola çıkan bu sürükleyici metinde siyaha ve beyaza, geçmişe ve bugüne dair bir öykü anlatıyor; gelecek hayalleri kuran genç bir oğlanın peşi sıra altmışlı yıllara, bir zamanlar Amerika’ya uzanıyor. Nickel Çocukları, büyük düzensizliklerle damgalanmış bir çağda büyüyen Elwood Curtis’in izini sürüyor ve onun, idealizmle dolu düşlerinden acımasız hakikatlere uyanışını izliyor. Yakın geçmişe ayna tutan bu sürprizli roman, Yeraltı Demiryolu’nun koyduğu noktanın ardından yeni bir sayfa açıyor ve Pulitzer ödüllü Colson Whitehead’i gündeş edebiyatın en kayda değer isimleri arasına taşıyor. Colson Whitehead, Amerikan rüyasını sorgulamayı sürdüren Nickel Çocukları’nda herkese eşit şartlar sunmayan zalim bir dünyada sağ kalmanın bedelini ortaya koyuyor. Kirkus Prize 2019 En İyi Roman Ödülü “Nickel Çocukları, bu yılın en çok beklenen kitabı olabilir.” – Los Angeles Times “Whitehead geçmişte korku ve kıyamet romanları yazmıştı ama burada anlattığı gerçek öyküler, onlardan daha dehşetli.” – New York Times “Nickel Çocukları, ustalığa erişmiş yazarın maharetini sergiliyor ve ele aldığı her konunun altından kalkabileceğini gösteriyor. Colson Whitehead, Amerika’nın en iyi romancılarından biri olarak kendini kanıtlıyor.” – Wall Street Journal
Kitabın Adı:Nickel Çocukları Kitabın Yazarı: Colson Whitehead Yayınevi: Siren Yayınları Kodu: 9786055903800 Sayfa Sayısı: 216 Basım Tarihi: 2019-10
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
0
devamı burada => https://sizekitap.com/kitaplar/edebiyat/nickel-cocuklari/
0 notes
captain-hasan-kaya · 5 years
Text
Ekonomi politik üzerine | Şaban İba
Ekonomi politik üzerine | Şaban İba YAZDI
Facebook’tan bir arkadaşım “Önceden ne güzel ekonomi politik yazıları olurdu, şimdi paso geyik” diyerek özelden bir mesaj atmış. Bu eski dostumun dediği doğrudur. Eskiden felsefe ve ekonomi temelli Marksist eğitim çalışmaları yapılırdı. Marksist felsefe, daha doğrusu Diyalektik ve Tarihi Materyalizm’di. Bu konunun temel kitabı,  Ekim 1966’da Sol Yayınları tarafından yayınlanan Joseph Pulitzer’in “
View On WordPress
0 notes
keremulusoy · 5 years
Text
ERNEST HEMINGWAY, İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA KÜBA’YA GİDEREK HAVANA’DA BİR OTELE YERLEŞTİ. RUHSAL AÇIDAN EN YARATICI DEDİĞİ YILLARINI BURADA GEÇİRDİĞİNİ HER FIRSATTA DİLE GETİRDİ.
Amerikalı romancı ve gazeteci Ernest Hemingway, kıyıya ilk adım attığı anda Küba’ya aşık oldu. Hayallerindeki evini orada inşa etti, balık avlamaktan zevk aldığını orada keşfetti, adada en ünlü romanlarından bazılarını yazdı ve Küba halkıyla sonsuz bir bağ kurdu. Hemingway, ölümünden sonra bu coğrafyada çok miras bıraktı. İhtiyar Balıkçı ile duyduğu büyük aşkını “Besleniyorum buradan” diye dile getirerek ölümsüzleştirdi.
Sonradan kendini keşfedenlerden değildi, o kendini iyi tanıyordu. Ne istediğini biliyordu. Chicago 1899 doğumlu olan Hemingway aslında yazım dünyasına lise yıllarında başladı. Okul gazetesinde minik makaleleri düzenli olarak basılıyordu. Yazılarında “Ring Lardner Jr.” takma adını kullanıyordu. Lise bittiğinde ailesinin tüm baskısına rağmen üniversiteye gitmek yerine gazete muhabiri olmaya karar verdi. Birinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği o yıllarda Kızılhaç’ta ambulans şoförü olarak çalışmaya başladı. Yazarlık hayatının en verimli dönemini 1925-29 yılları arasında yaşadı, dünyanın en başarılı yazarları arasında adı anıldı. En önemli eserlerinden Zamanımız, Güneş de Doğar, Kadınsız Erkekler, Silahlara Veda’yı bu dönemde yazdı. Sonrasında, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Küba’ya giderek Havana’da bir otele yerleşti. Ruhsal açıdan en yaratıcı dediği yıllarını burada geçirdiğini her fırsatta dile getirdi.
Tehlike, sevgi ve macera tutkunu idi Hemingway. Yazılarının yanı sıra bu yönleriyle de dünyaya damgasını vurdu. Yaptığı dört evlilik, katıldığı ve izlediği iki dünya savaşı, İspanya İç Savaşı, her yöne yaptığı dünya seyahatleri, Afrika’da katıldığı safariler ve sıralamaya şu an dâhil edilmeyen türlü maceralar onun belgelemeye değer bulunan bir hayat tarzına sahip olmasına katkı sundu. Tüm bunları kaleme alması aslında kendi deneyimlerinden esinti oldu. Kaleminin kuvveti de mutlak başarıyı getirdi. Yaşadığı her şey, her zaman gerçekçi, özellikli ve derin bir bakış açısına sahip bu erkeğin karakterini daha da güçlendirdi. Bu özellikleri kendi deyimiyle onun gittikçe Küba’ya daha çok benzemesine sebep oldu. 22 yıl Küba’da yaşadı. İspanya gezisinin bir parçası olarak 1928 yılında ilk kez bu topraklara maaile geldiklerinde o kadar büyülendi ki gemilerinin kaçmasına göz yumarak üç gün daha burada kalmak istedi. Kendisini buralara kök salmış ve özel bağı varmış gibi hissettiğini defalarca kere dostlarıyla paylaştı. Bir mektubunda “Hayatımın geri kalanında sadece Küba’yı anlamaya çalışacağım.” diyordu.
Küba sularında avladığı Marlin kılıç balığı için 1932’de bu topraklara geri döndü, ilk kronik tarih yazılarını yazmaya başladı ve bir daha asla bu adadan ayrılmadı. Ne zaman bu konu sorulsa “Bu ��lkeyi çok seviyorum, kendimi evimde gibi hissediyorum. Bir insan doğduğu yerin dışında neresini evi gibi hissediyorsa, gerçek evi orasıdır.” diye bağlılığından bahsetti. 1933 yılında Küba sularında gezinmek için balıkçı teknesi Pilar’ı satın aldı. Philadelphia Akademi’nin yöneticisi olan arkadaşı Charles Cadwalader ile Küba’da, nadir bulunan kılıç balığı Marlin türlerinin taksonomisini araştırdılar. Bu gezi, bilim dünyası için önemli bir bilimsel etkinlik oldu.
Hemingway’in zevkleri çok netti. En başta Havana kenti, balık, boks, kadınlar ve puro… Marlin balığı mevsiminde yerleşik turist olarak geldiği Havana’daki sığınağı, limanın çok yakınındaki Ambos Mundos Oteli idi. Sayısız vesilelerle kaldığı beşinci kattaki 511 numaralı oda, tekrar onun istediği gibi düzenlenerek bir ev haline dönüştürüldü. Şu an müze olarak hizmet veren bu oda ziyaretçilerin akınına uğruyor. Kitaplarının, daktilosunun, gözlüğünün ve sayısız şahsi eşyalarının sergilendiği bu odada dolaşırken yazarın kendini buraya ne kadar ait hissettiğini kolayca anlayabiliyorsunuz. Belli ki Havana’nın tüm güzelliklerine sahip bir noktadan kenti seyretmek onun için tarifsiz bir zevkti. Gazeteye tarih kroniklerini yazarken molalarında otel odasının Havana’ya açılan geniş penceresinden liman girişine, okyanustan gelen tuzların tadını alarak, katedralin çan kulesine, bina çatılarına, El Morro’da çırpınan Küba bayrağına dalıp gittiğini hayal edebiliyoruz. Rüzgârın nereden estiği belli olmayan kalabalık şehir bölgesinde teknesini korumak için kullandığı limana çok yakın bir konumda kalıyordu. “Silahlara Veda” ve “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” romanlarını burada yazmış, romanlardan kazandığı parayla ileride hayatının geri kalanını geçireceği çiftliğini almıştı. 1940’ların başında bir hayli insan kalabalığına maruz kalan bölge, onu yormaya başladı ve 1961 yılına dek San Francisco de Paula’da yaşamaya başladı. Şu an bu ev müze olarak kullanılmaktadır. Mimarisi, iç dekorasyonu, peyzajı ve dekorasyon malzemeleri ile bölge için tam bir etnografik müze özelliği taşıyor. Sadece burayı sindirerek gezenler bile bölgenin tarihi ve kültürel yapısı hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirler. Dışarıdan gezmeye izin verilen müze evin girişinde “Pilar” adındaki teknesi de sergileniyor. Kedilerinin ve köpeklerinin kendi bahçesinde özel bir mezarlıkta gömülmüş olması, bu dostlarına ne kadar önem verdiğinin de işareti… Havana’ya ait “Yaşlı Adam ve Deniz” romanını bu evde yazmış, ona ait taslaklar ve notlar olduğu gibi muhafaza ediliyor.
Hemingway, Havana’nın her noktasının kendine ait olduğunu hissediyor, geçmişinde bu kente dair izler olduğuna inanıyordu. Her mekân onun için farklı bir anlam taşıyordu. Yazarın La Bodeguita Restoranı’nın duvarlarına yazdığı cümlede bu hayranlığına rastlayabilirsiniz. “La Bodeguita’da Mojito’m, El Floridita’da Daiquiri’m”
Diğer bir uğrak noktası olan Terramar Restoran şu an Hemingway anıları ile dolu. Tüm boş vaktini Cojimar Koyu’nda güneşlenip dinlenerek geçiren Ernest Hemingway ve kılıç balığı resmini buradaki askeri kışlanın duvarında görmek mümkün. Tüm Küba’da bir kamu kuruluşunun duvarlarında kendilerinden olmayan tek yabancı resim Ernest Hemingway’e ait olma ayrıcalığına sahiptir. 1954 yılında Pulitzer Ödülü’nü hak eden “Yaşlı Adam ve Deniz” gerçek bir karaktere dayanan o toprakların duygusunu aktardığı bir Küba kroniğidir. Eserin her bölümünde Havana’dan izlere rastlamak mümkündür. Anselmo Hernandez adında bir Cojimar balıkçısı ile seksen dört gündür hiç balık tutamadığı bir sürecin günlüğü tadında… Romanın ona ithaf edilmiş bu anekdotu çok iyi bilinir. “İnsan yenilgi için yaratılmadı, bir insan tahrip edilebilir ama asla mağlup edilemez.” Aslında kendi savaşını yazdığı bu roman deniz ve yaşlı adamın sabırla hayata karşı savaşıdır. “Gerçek bir yaşlı adam, gerçek bir genç, gerçek bir deniz, gerçek bir balık ve gerçek köpekbalıkları yazmaya çalıştım. Onları yeterince iyi inşa ettiysem, bunun anlamı çok fazla olabilir. Bir şey hakkında iyi ve içtenlikle yazdığınızda, daha sonra bunun bir sürü başka şey olduğunu fark ediyorsunuz.” diyor Hemingway bu kitabı için. Ernest Hemingway sevgisi bugün de Küba’da aynı yoğunlukta yaşanıyor. Devlet büyüklerinden birine duydukları saygıdan bahseder gibi bahsediyorlar ve “Papa” adı onlar için büyülü geliyor. Fidel Castro’nun yazarın ölümünden sonra Havana’da bir anıt yaptırması bunu açıklıyor. Dolu dolu geçen ömrüne, “Hayata kendimizden ne katıyorsak, hayattan da onu alırız.” diyerek 2 Temmuz 1961 yılında Idoha’da bir av tüfeği ile son veriyor Ernest Hemingway.
NOT:
Ernest Hemigway Toronto Daily News Gazetesi’nde çalışırken 1922’de savaş muhabiri olarak İstanbul’a gönderilir. Ülkemizde geçirdiği bir ay boyunca İzmir Yangını, Mudanya, Lozan, Edirne ve İstanbul ile ilgili haberleri kendi gazetesine haber yapar.
Hemingway, Nobel Ödülü’nü kazandığını öğrendikten hemen sonra, gazetecilerle yapılan röportajda “Benim aldığım bu ödülün sahibinin Küba halkı olduğunu ifade etmeliyim, bu ödülü hak eden tüm çalışmalarımın detayları Küba’da düşünülmüş, yaşanmış ve Cojimar’dan gelen balıkçı arkadaşlarım ile birlikte yazılmıştır. Benim için bu eserimle burası daima vatan olarak benimsenmiştir.” diyerek ödülün sevincini Cojimar balıkçıları ile birlikte kutlamıştır. Cojimar halkı Hemingway’e hayran kalmış ve ona “Papa” (Baba) demişlerdir.
Günlük hayatında Havana’da kaldığı dönemler El Floridita’ya uğramadan günü tamamlamazdı. Bu restoran-bar, yazarın dünyanın her yerinden gelen insanlarla konuşma fırsatı bulduğu, denizcilerin, diplomatların, yazarların, doktorların, sporcuların, FBI ajanlarının, banka yöneticilerinin uğrak yeriydi. Yazılarının kahramanlarını hep burada tanıdı aslında. Floridita’da dirseklerini maun bar tezgâhın üzerine yaslanmış bronz bir Hemingway heykeli görmenizin nedeni bu olacaktır.
“Ahlak konusunda inandığım ilke şudur; bir şeyi yaptıktan sonra kendini iyi hissediyorsan o ahlakidir, eğer kendini kötü hissediyorsan o gayriahlakidir.”
Ernest Hemingway
Yazan: Dilek Alp
*Bu yazı Marmara Life 2019 / Mart-Nisan sayısında yayımlanmıştır.
Havana’da Esrik Bir Rüzgâr Esti Ernest Hemingway ERNEST HEMINGWAY, İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA KÜBA’YA GİDEREK HAVANA’DA BİR OTELE YERLEŞTİ. RUHSAL AÇIDAN EN YARATICI DEDİĞİ YILLARINI BURADA GEÇİRDİĞİNİ HER FIRSATTA DİLE GETİRDİ.
0 notes
kitapindiroku · 7 years
Text
İnsanın Ölçüsü Olarak Makina Kitabı pdf indir pdf indir
İnsanın Ölçüsü Olarak Makina İnsanın Ölçüsü Olarak Makine, sömürgeciliğin tarihini ele alıyor. Ancak kuru bir tarih değil bu. Önemli tezleri barındıran, bununla da kalmayıp ele alınan uzun bir tarih dilimine ait literatüre hakimiyetiyle en ufak bir değişimi bile yakalamamızı sağlayan bir anlatıma sahip. Hakim tez ise, kitabın adından da belli olduğu üzere, makineĞinsan ilişkisi. İnsanı hemen saran bir anlatım yumuşaklığına sadece bilimsel literatürden değil edebiyattan ve genel anlamda sanattan getirilen örnekler de eklenince, insan, zengin bir malzemeyle karşı karşıya olduğunu ilk bakışta kavrıyor. Yazarına Pulitzer (19…) ve National Book (19…) gibi önemli ödüller de kazandıran bu çalışma, bir tarihi ele almasına rağmen içinde bulunduğumuz zamana da ışık tutuyor. En önemlisi de, kitapta, Batı’nın “öteki”ni, kendi dışındakini nasıl kavradığına dair felsefi mülahazalara, ilginç, somut, bazen ironik, bazen de trajik örnekler bulmak. Dinden bilime, hayat tarzından geçmişe bakışa kadar çeşitli alanlardan örneklerle renklendirilmiş İnsanın Ölçüsü Olarak Makine, insanın makinalaştırılmaya çalışıldığı bir dönemde, hem geçmişe önemli bir açılım ve hem de bu konudaki seyahatnamelerden denemelere, romanlardan küçük risalelere kadar geniş nir literatüre kapı aralıyor.
İnsanın Ölçüsü Olarak Makina Kitabı pdf indir pdf indir oku
0 notes
sosyalmedyablog · 8 years
Text
New Post has been published on Edebiyat Kulübü
New Post has been published on http://edebiyatkulup.com/okuduktan-sonra-ufkunuzu-iki-kat-degil-28-kat-acacak-28-enfes-kitap/
Okuduktan Sonra Ufkunuzu İki Kat Değil 28 Kat Açacak 28 Enfes Kitap
Ekşi Sözlük yazarlarından telaki’nin öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler başlığı aşağıda ele aldığı bu entrysini sizler için derledik.
Not: Bu yazı, yazarının izniyle yayımlanmaktadır.
Ufkunuzu açacağına inandığım önemli kitaplarla devam etmek istediğim bilgilerdir. Ilk yazıyı okuyup genel bir perspektif edindiğinizi varsayarak yüzlerce eser arasında seçtiklerimi paylaşıyorum. Sosyoloji, edebiyat ve birkaç karışık alandan (tarih, ekonomi, siyaset, spor, din, vs.) müteşekkil bir liste bu. İçinde felsefe kitapları ve Türkçe kitaplar değil.
Kaynak: https://eksisozluk.com/entry/45350060
1. Savaş ve Barışma (Tolstoy)
Sırf orjinalinden okumak için Rusça anlamak isteyeceğim şaheserdir. Tolstoy binden fazla kişilik yapı edip nasıl tanesine “müstesna” özellikler verebilmiş hala çözemedim.
2. Great Expectations
Dickens’ın (kendimce) en güzel romanı. İnsan ilişkileri, ikiyüzlülük, vefasızlık, sevgi gibi kavramları ete kemiğe büründürmüş Dickens. Harika bir alışılmış…
3. Moby Dick (H. Melville)
Basıldığı yıllarda kıymeti bilinemeyen; ama içindeki varlıklı imge ve sembollerin sonra anlaşılmasıyla “vay be” dedirten bir başyapıt.
4. Atlas Shrugged (Ayn Rand)
Bazılarına kadar gelmiş geçmiş en iyi roman. Bin küsür sayfalık çok doymuş bir eser.
5. Catch-22 (J. Heller)
ingilizce’ye catch-22 deyimini sokan kitaptır. şahsi favorilerimin başında gelir. İroni, paradoks, iğneleme. hepsi tekmili ansızın burada.
6. The Catcher In the Rye (J. D. Salinger)
Yukarıdakilere tarafından daha eksik aşina; fakat epey “anlaşmazlığa neden olan” ve meşhur bir romandır. Ergen isyanı diyeyim özet olarak belki ilginizi çeker.
7. Twelve Years a Slave
Filmi bu yıl Oscar bölge ve hür bir adamın (Solomon Northup) esir olarak satılmasını anlatan hazin bir öykü.
8. Kabahat ve Suç Oluşturan, Hamlet, Anna Karenina, Karamazov Kardeşler, The Great Gatsby ve Mark Twain’in kitaplarını duymayan kaldı mı?
Yukarıdaki kitapların çoğunun (belki hepsinin) Türkçe tercümesi mevcut.
9. Guns, Germs and Steel (Jared Diamond)
“Sömürüyü niçin avrupa yaptı?” sorusuna alışılagelmişin dıştan cevaplar veren 1997 Pulitzer ödüllü bir kitap. Tarih, coğrafya, insanbilim, sosyoloji hepsi bir arada neredeyse.
10. The Next 100 Years (George Friedman)
Bu da başka bir Friedman; fakat uzmanlık alanı “gelecek”. Bu tür kitaplarda yanılma payı yüksek olsa da, Friedman az da olsa Türkiye’nin gururunu okşuyor bu kitapta.
11. Unbroken: A World War II Story of Survival, Resilience, and Redemption (Laura Hillenbrand)
İkinci Dünya Savaşı’ndan muhteşem bir hikaye. Yakında filmi çekilecek. Biyografi sevenler için.
12. A Short History of Nearly Everything (Bill Bryson)
“Her şey”den bahseden, üslubu akıcı ve komik; fakat verdiği bilgiler ciddi ve de bilimi bizim gibi “millet”ın seviyesine indirmeyi ustaca başarmış kalın ama çabuk biten bir kitap.
13. The First Days of School
ABD’de her öğretmenin okuduğu bir başucu kitabı.
14. Outliers (Malcolm Gladwell)
En başarılılar nasıl başarılı oluyor?
15. Eat Pray Love
Fazlasıyla ünlü olmuş bir anı kitabı. Migros’ta görürseniz almayın, gidin orijinalinden okumaya çalışın.
16. Freakonomics (S. Levitt & S. Dubner)
Sonra belgeseli de çekilen ve ele alınan bazı ekonomik meselelere sıra dışı görüntü açılarından bakan, pop kültürüyle ekonomiyi zekice birleştiren bir kitap. Birkaç milyon satıldı. Akabinde yazarları Superfreakonomics ve Think Like a Freak kitaplarını yazdı.
17. Zealot the Life and Times of Jesus of Nazareth (Reza Aslan)
Hz. İsa’ya tarihi bir kişilik perspektifinden bakan Reza Aslan’ın kitabı.
18. Nickel and Dimed (Barbara Ehrenreich)
Yazan, düşük ücretli birisi gibi geçiriyor hayatının yaklaşık iki senesini. Hayret Verici bir eser.
19. Bossypants (Tina Fey)
Gülünç otobiyografi okumak isteyenler kaçırmasın.
20. The Promise of A Pencil (Adam Braun)
Dünya çapında gönüllülük esasına dayalı faaliyetlerde bulunan bir sürü kişi ve kuruluş var; fakat çok azı adam Braun’un kurucusu olduğu “Pencils of Promise” isimli sivil toplum örgütünün hikayesi dek hoş kaleme dargın ve kuruluş hikayesi orijinallik talep ediyor.
21. The Hitchhiker’s Guide to The Galaxy
Sözlükte gayet popüler olan bir bilim kurgu kitabı.
22. What’s My Name, Fool? Sports and Resistance in the United States (Dave Zirin)
Zirin’in kitaplarından birini seçmem lazımdı; çünkü spor üstüne fazla hoş kitapları var.
23. The Fix: Soccer and Organized Crime (Declan Hill)
Hile nasıl yapılıyor…
24. Soccernomics (Kuper & Szymanski)
Ayrıca sayıları hem futbolu seviyorsanız bu kitabı da sevebilirsiniz.
25. The Everything Store (Brad Stone)
Bu kadar amazon linki verip de amazon’un nasıl olup da internetin en başarılı alışveriş sitesi olduğunu kendi alanında “yılın kitabı” ödülü almış bir kitaptan dinlememek olmazdı. Ama ilginçtir amazon’un kurucu Jeff Bezos’un eşi bu kitabı beğenmemiş.
26. Going Clear: Scientology, Hollywood, and the Prison of Belief (Lawrance Wright)
Çok merak edilen Scientology tarikatıyla alakalı olur ya de en iyi kitap. Yan ancak, Tom Cruise ve John Travolta’nın bunlarla olan bağlantısı… Kitap yayınlandıktan sonra birçok ünlünün avukatı yazarı dava açmakla korkutma etti.
27. The Varieties of Religious Experience (W. James)
Felsefe olmayacak dedim ama din felsefesi alanındaki bu kitabı eklemezsem çatlarım.
28. The Elementary Forms of Religious Life
Durkheim’siz sosyoloji düşünülebilir mi?
Onedio IQ’yu Facebook’tan peşine düşüp takip etmeyi unutmayın!
0 notes
albay34-blog · 3 years
Text
Wallace Stegner’den Doyma Ânı
Wallace Stegner’den Doyma Ânı ABD’li yazar Wallace Stegner’ın Pulitzer ödüllü romanı Doyma Ânı, Kafka Kitap logosuyla raflarda yerini aldı! Doyma Ânı, ailesinin olağanüstü hikâyesini yazmaya koyulan, tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuş emekli bir tarihçinin gözünden kişisel, tarihi ve coğrafi bir keşif hikâyesi sunuyor.
WALLACE STEGNER’IN PULITZER ÖDÜLLÜ ROMANI DOYMA ÂNI, KAFKA KİTAP’TAN ÇIKTI! ABD’li yazar Wallace Stegner’ın Pulitzer ödüllü romanı Doyma Ânı, Kafka Kitap logosuyla raflarda yerini aldı! Doyma Ânı, ailesinin olağanüstü hikâyesini yazmaya koyulan, tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuş emekli bir tarihçinin gözünden kişisel, tarihi ve coğrafi bir keşif hikâyesi sunuyor. Bir Amerikan ailesinin dört…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yayagecidiofficial · 5 years
Text
Dünyadaki En Prestijli 7 Ödül
Tumblr media
Dünya'nın en önemli ve kazanılması en zor ödülleri nelerdir? Dünyanın en prestijli ödülü ve ödülleri nelerdir? Kategorize edilmiş bir şekilde gelin beraber inceleyelim.
Sinema - Oscar
Tumblr media
Oscar, Akademi tarafından, Amerikan sinemasının bir diğer deyişle Hollywood’ın o yıl içerisinde sinemada yer alan filmlere ve oyunculara, yılın en iyisi olduklarını tescillemek amacıyla verdikleri bir ödül denebilir. İlk olarak 1929 yılında verilmeye başlanan bu ödülün ilk ismi 'Academy Award of Merit' yani; (Akademi Liyakat Ödülleri)dir. Akademi 24 farklı dalda ödül veriyor. Bu dallar; EN İYİ KOSTÜMEN İYİ SAÇ VE MAKYAJEN İYİ YABANCI DİLDE FİLMEN İYİ BELGESELEN İYİ KISA BELGESELEN İYİ KISA ANİMASYON FİLMEN İYİ KISA FİLMEN İYİ ANİMASYON FİLMEN İYİ KURGUEN İYİ SİNEMATOGRAFİ (GÖRÜNTÜ YÖNETMENLİĞİ)EN İYİ PRODÜKSİYON DİZAYNIEN İYİ SES EFEKTİEN İYİ SES KURGUSUEN İYİ GÖRSEL EFEKTEN İYİ FİLM ŞARKISIEN İYİ FİLM MÜZİKLERİ (OST) EN İYİ FİLMEN İYİ YÖNETMENEN İYİ ERKEK OYUNCUEN İYİ KADIN OYUNCUEN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCUEN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCUEN İYİ ORİJİNAL SENARYOEN İYİ UYARLAMA SENARYO
Gazete ve Fotoğrafçılık - Pulitzer
Tumblr media
Pulitzer ödülü, her yıl Amerika'nın New York şehrinde gerçekleştirilen oldukça prestijli bir ödüldür. Columbia Ünivesitesi tarafından gazetecilik, edebiyat ve müzik gibi alanlarda ödüller verilir. Gazetecilikle sınırlandırmak yanlış olur zira Pulitzer fotoğrafçılık da dahil olmak üzere pek çok önemli alanın en prestijli ödül denebilir. Pulitzer ödülü, 21 kategoride verilmektedir. İşte bu kategoriler; Kamu hizmeti (Public Service)Son dakika haberciliği (Breaking News Reporting)Araştırmacı gazetecilik (Investigative Reporting) Uluslararası habercilik (International Reporting)Yazı (Feature Writing)Yorum (Commentary) Son dakika haber fotoğrafçılığı (Breaking News Photography)Fotoğrafçılık (Feature Photography)Kurgu (Fiction) Şiir (Poetry)Kurgusal olmayan genel eser (General Non-Fiction)Müzik (Music) Açıklayıcı habercilik (Explanatory Reporting)Yerel habercilik (Local Reporting)Ulusal habercilik (National Reporting) Eleştiri (Criticism)Başmakale (Editorial Writing)Karikatürcülük (Editorial Cartooning) Drama (Drama)Tarih (History)Biyografi veya otobiyografi (Biography or Autobiography)
Motor Sporları - Formula 1 Ödül
Tumblr media
Kısaltması F1 olan, asıl adıyla Grand Prix Yarışları yani Formula 1; tek kişilik, açık tekerlekli otomobil yarışlarının en yüksek seviyesini oluşturan yarışlar dizisidir. F1; bir yıl boyunca, her birine Grand Prix adı verilen ve farklı ülkelerde özel yollarda koşulan yarışlar bütününden oluşur. Yıl sonunda toplanan puanlara göre Pilotlar Şampiyonluğu ile Takımlar Şampiyonası (Otomobil Yapımcıları Birinciliği) ödül ve ödülleri sahiplerini bulur. Dünya üzerinde merakla beklenen ve milyonlarca tutkunu olan bir yarıştır.
Spor - Olimpiyatlar
Tumblr media
Olimpiyatlar, her dört yılda bir kere yapılan, dünyanın en önemli spor karşılaşmaları. Pek çok ülkeden amatör ve profesyonel atletler, her defasında farklı bir devlette yapılan yaz ve kış olimpiyatlarında birbirleriyle mücadele ederler. Olimpiyatların tarihi 2700 yıldan daha eskiye dayanıyor. Eski Yunan'dan süregelen bu gelenek, 1896'da modernize edilip tekrar canlandırılmasından bu yana kesintisiz devam etmektedir. Olimpiyat kategorilerine ve federasyonlara buradan ulaşabilirsiniz.
Müzik - MTV Ödül - Ödülleri
Tumblr media
MTV Avrupa Müzik Ödülleri, çok eski olmamakla beraber, 24 Kasım 1994 tarihinden bu yana her sene sahiplerine verilen en prestijli ödüllerden birisidir. Grammy'den (1957) tam 37 sene sonra düzenlenmeye başlanan bir organizasyondur. 1994 yılının ödül töreni Berlin Duvarı’nın yıkılışından tam beş yıl sonra Berlin’de bulunan ve şehrin simgelerinden biri haline gelen Brandenburg Kapısı’nda düzenlendi. Ülkemizde Ceza, MTV ödülü kazanan ilk Türkçe Rap sanatçısıdır. Ödül en çok; Justin Bieber(16) ve ünlü rapper Eminem(14) tarafından kazanılmıştır.
Futbol - Dünya Kupası
FIFA şirketinin düzenlediği ve organize ettiği Dünya Kupası, 4 senede bir düzenlenen dev bir futbol organizasyonudur. 1930 yılında yapılmaya başlanan turnuva 1942 ve 1946 yılında İkinci Dünya Savaşı nedeniyle yapılamadı. Fifa Dünya Kupası'na Dünya üzerindeki 199 milli takım Dünya Kupası'na gitmek için 2 sene boyunca karşılaşmalara çıkarlar ve mücadele ederler. Bugüne kadar yapılan 20 şampiyonadaki en fazla başarıya sahip olan takım kupayı 5 kez kazanan Brezilya'dır. Euro 2020 ile ilgili makalemizi incelemek için tıklayın. Read the full article
0 notes
Photo
Tumblr media
Gone with the Wind (1939) RÜZGÂR GİBİ GEÇTİ IMDb Address: http://www.imdb.com/title/tt0031381/?ref_=nv_sr_1 Yapımı : 1939 - ABD Tür : Dram * Tarih * Romantizm * Savaş Süre : 238 Dakika. Yönetmenler : Victor Fleming * George Cukor * Sam Wood Oyuncular : Clark Gable, Vivien Leigh, Thomas Mitchell... Film Özeti İrlanda asıllı Scarlett O'Hara (Vivien Leigh) Tara isimli çiftlikte yaşamaktadır. 12 Meşeler Çiftliği'nin varisi Ashley Wilkes'e (Leslie Howard) aşık olduğunu düşünmektedir. Ashley'nin, kuzeni Melanie (Olivia de Havilland) ile evlenme kararı aldığını öğrenir. Scarlett, Ashley'nin evinde Rhett Butler (Clark Gable) ile tanışır. Ashley ve Melanie'nin evlenmesine engel olamayan Scarlett, Rhett ile acele bir evlilik yapar. Bu sırada Amerikan Sivil Savaşı (Kuzey-Güney) başlamıştır. Scarlett ve sevdikleri için zor günler kapıdadır. Rüzgâr Gibi Geçti, orijinal adıyla Gone with the Wind, Margaret Mitchell'ın Pulitzer Ödüllü aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış 1939 ABD yapımı bir filmdir. Film 14 dalda Oscar'a aday olmuş ve 10 dalda bu ödülü kazanmıştır. Zamanında Türkiye sinemalarında da gösterime girmiş, defalarca televizyonlarda oynamıştır. Amerikan Film Enstitüsü'nün hazırladığı tüm zamanların En İyi Filmleri listesinde (AFI's 100 Years... 100 Movies) dördüncü sıradadır. Zamanında tüm dünyada toplam 400,176,459 $ hasılat yapmış olup[1] enflasyona göre düzenlenen tabloya göre film tüm zamanların en çok gişe hasılatı yapan filmidir. 1993 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir.
0 notes
sizekitap · 6 years
Text
Kirli Savaşlar Ciltli
0
Kirli Savaşlar Ciltli Jeremy Scahill Pegasus Yayınları
ABD’nin Dünya çapında işlediği suçların Belgesi
Jeremy Scahill, ABD’nin gizli savaşlarını anlatıyor. Bu savaşların neferleri küresel çapta operasyonlar yapıyor ve Beyaz Saray’ın düşman olarak gördüğü herkesi yakalamak veya öldürmek için hareket ediyor. 
Deniz komandolarından, Delta Force’tan, eski Blackwater taşeronlarından özel güçler, CIA’in Özel Harekât Bölümü’ne veya Ortak Özel Harekât Komutanlığı’na seçiliyor. Bu elit askerlerin binlercesi yüzden fazla ülkede gizli komandolar olarak çalışıyor. Gizli bütçelerle desteklenen Özel Kuvvetler, yasaklı bölgelerde operasyonlar, hedefli öldürme, adam kaçırma, dron ve füze saldırıları operasyonlarında bulunuyor. 
Kirli Savaşlar, “Dünya bir savaş alanıdır,” açıklamasının sonuçlarını izliyor. Scahill, Afganistan’dan Yemen’e, Somali’ye ve ötesine ABD’nin öldürme makinesinin izlerini tarıyor. Gölgelerde, basından habersiz, Amerikan Kongresi’nden onay alınmadan yürütülen gizli operasyonların derinlerine iniyor. 
ABD liderleri, ülkelerini dünya çapında daha büyük bir savaş bataklığına sokarken dünyayı daha büyük bir istikrarsızlığa itiyor. Scahill gölgede savaşanların yüzlerindeki maskeyi indiriyor ve gece baskınlarında, gizli hapishanelerde, füze ve dron saldırılarında ölen şüphelilerin aslında kim olduklarını açıklıyor. Cesur gazeteci Scahill ABD’nin gizli tutmak istediği kirli savaşların gerçek doğasını gözler önüne seriyor. 
Washington Post çoksatanı
2013 Nieman Reports en önemli araştırmacı gazetecilik kitabı
2013 Publishers Weekly yılın en önemli on kitabından biri
“Araştırmacı gazeteciliğin müthiş bir örneği.” 
– Noam Chomsky
“Kirli Savaşlar, ABD’nin 11 Eylül sonrasında dünya çapında gerçekleştirdiği savaşların sebeplerini ve sonuçlarını anlatan muhteşem bir kitap. Bu kitabı yazabilecek başka bir gazeteci tanımıyorum. On yıldan fazla bir süredir Scahill gizli ve açık cepheleri dolaştı; askerlerle, suçlularla, cihatçılarla ve kurbanlarla konuştu; ABD’nin savaş ateşinin yaktıklarını kendi gözleriyle gördü. Bu kitabı yazabilmek için defalarca hayatını tehlikeye attı ve sonunda bir şaheser ortaya çıktı.”
– Barry Eisler
“ABD’de hükümetin militarizmi hakkındaki gerçekleri Jeremy Scahill’den daha cesurca gözler önüne seren başka bir gazeteci yoktur. Kirli Savaşlar, son derece sürükleyici, dramatik ve Batı dünyası adına gerçekleştirilen yıkımı anlatma açısından eşsiz bir eser.” 
– Glenn Greenwald, Guardian
“ABD’nin terörle mücadelesinde gizli harekâtların –suikastlar, örtülü harekâtlar ve diğer suçların– ana strateji olduğunu gösteren cesur bir inceleme.” 
– Teju Cole, The New Yorker, 2013’ün en iyi kitapları
“Kirli Savaşlar, bugün bile devam eden ABD’nin başarısız olmuş dış işleri stratejisini anlatan en önemli kitap olarak tarihe geçecek. Aynı zamanda ABD’nin gizli operasyonları hakkında yazılmış en ayakları yere basan ve detaylıca araştırılmış kitap. ABD ve onun izlediği yolu önemseyen herkesin kesinlikle okuması gereken bir eser.” 
– Brandon Webb, emekli deniz komandosu SEAL Team 3 üyesi 
“Scahill, sorgulamada işkence kullanılmasına pasif bir şekilde izin veren, bir Amerikan vatandaşını yargılamadan ölüme gönderen, bir askerî birime kendi yöntemlerine göre savaşma yetkisi tanıyarak en az dört ülkeyi savaş alanına çeviren hükümetleri teşhir ederken hiçbir ayrım yapmıyor. ABD ordusu albayları, eski CIA subayları, Somali savaş ağaları ve Yemenli bir şeyhle yapılan görüşmeler, Scahill’in anlatısının sadece bir parçası.” 
– Publishers Weekly 
“Jeremy Scahill’in yeni kitabı Kirli Savaşlar, yaşlı bir ağacın karanlık kovuğuna yaklaşmak gibi bir şey. Birçoğumuz, ‘Orada ne tür iğrenç şeyler vardır, hiç görmesem daha iyi,’ diyecektir. Ancak şansımıza Scahill bakmış ve incelemiş. Fenerini o karanlığa tutmuş ve orada yaşayan şeylerin, gerçeklerin, hayal ettiğimizden daha da kötü olduğunu bize şimdi gösteriyor.” 
– Kelley Vlahos, antiwar.com 
“Scahill, JSOC’un Irak’ta yaptıklarının kapsamlı ve somut bir raporunu sunuyor ve Bağdat yakınlarındaki tesislerde mahkûmlara işkence edildiğinin de kanıtlarını gösteriyor. Scahill aynı zamanda Enver Evlaki’nin bugüne kadarki en geniş biyografisini de kitabına işliyor. Sürükleyici.”
– Steve Coll
“Scahill’e göre, George W. Bush yönetiminden bu yana ABD, terörizme karşı savaş bahanesiyle, tüm denetim ve kanunları hiçe sayarak, sınırlarının ötesinde bir sürekli savaş durumuna girmiştir. Yazar, Başkan tarafından belirlenen düşmanları yakalamak ya da öldürmek için operasyonlar düzenleyen, askerî ve özel güvenlik taşeronları dâhil gizli güçlere rahatsız edici bir bakış sunuyor. Gizli savaşlar ve iki ABD vatandaşının suikast için hedeflenmesi ve aynı zamanda gizli küresel suikast ve adam kaçırma operasyonlarını anlatıyor. Donanma SEAL güçleri, Delta Gücü, CIA, Birleşik Özel Operasyonlar Komutanlığı, hayalet milisler ve dron saldırıları, hepsi de Afganistan, Yemen, Somali, Irak ve Pakistan’daki korkunç operasyonlar içinde rol alıyor. Scahill, paralı askerler, CIA ajanları ve elit kuvvetlerdeki savaşçılar ve aynı zamanda arada kalanlarla yapılan röportajlardan yararlanarak, kirli savaşların karanlık tarafını inceliyor.”
– Vanessa Bush
“Scahill’inki gibi mücadeleci bir ses vazgeçilmezdir.”
– London Review of Books
“Scahill, Kirli Savaşlar kitabında bilmediklerimizin bize ve tanımadığımız birçok insana nasıl zarar verdiğini anlatıyor.”
– Los Angeles Review of Books
“Teröre karşı savaşın Obama yönetimi altında gerçekten neye benzediğini Scahill’den daha iyi anlatan hiçbir gazeteci yoktur. Bu kitap inanılmaz bir başarıdır. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, bu kitabı okumalısınız. Bu kitabın yaptığı, görmediğimiz, sonu gelmeyen savaşların gizli yanını göstermektir.”
– Chris Hayes
“Kirli Savaşlar politik doğrucu değil. Beyaz Saray’ın içinden ya da New York Times ve Washington Post sayfalarından göründüğü biçimiyle son on yılın tarihi değil. Scahill’in kitabı bizi Dick Cheney’nin ünlü karanlık yüzüne götürüyor ve 11 Eylül’den bu yana ABD adına yapılmış olanları, inandırıcı detaylar ve yeni bilgilerle bize anlatıyor.”
– Seymour Hersh, Pulitzer Ödülü sahibi gazeteci
“Gezegendeki en iyi istihbarat muhabirlerinden biri olan Scahill, JSOC görev güçlerinin yıllarca dünya çapında girip çıktığı yerleri ve kesişim noktalarını yazıyor ve onların 11 Eylül sonrasında genişletilmiş görev alanlarını daha derinlemesine inceliyor. Olağanüstü kaynakları var…”
– Marc Ambinder
“Blackwater hayranları için sağlam bir kaynak ve ilgi uyandıran, arada sırada suçlayan materyallerle süslenmiş.”
– Kirkus Reviews
“Heyecanlı, sürükleyici ve kesinlikle inandırıcı.”
– John Le Carré
  Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
Bu kitap ve daha fazlası hakkında haber alın!
[email-subscribers namefield = “YES” desc = “” group = “Public”]
Bu kitabı kitap listenize ekleyin!
devamı burada => https://sizekitap.com/politika/kirli-savaslar-ciltli/
0 notes