Bedenin ezgisini, temposunu, ritmini duyamayan, arzunun sıçrayışlarını bir balet gibi zirvede yakalayamayan, şefkat ve şehvet akrobasilerine ayak uyduramayan, sessizliklerin sonsuz yararlarını bilmeyen bir erkeğe, hiçbir birincilik ödülü, 'en iyi aşık' madalyası, nişanı ya da diploması, hiçbir okul, yolculuk ya da deneyim yarar sağlayamaz.
Ulan gerçek adamı manken sandım bu sefer. Ama haklıyım, iş elbiseleri satan mağazanın köşesinde dikiliyor. Mankeni dışarda unutmuşlar salaklar, çalarlar lan bunun üstünü diyorum bi de. Güzel elbiseleri vardı.
152
Türkü söyleyerek biri açtı kapıyı, kaldırdım başımı. Elinde iri bi armutla bir adam. Birkaç dakika sonra önümde durdu. Kaldırdım başımı, bi dilim armudun içini boşaltıyor. Aldım. Diğerlerine geçti.
“Şimdi size yalakalık ediyorum ki arabası olan biri beni eve atsın. Yağmur yağıyo.”
Biraz konuştu. Başta söylediği türkünün nakaratını tekrar ediyor arada. Sonra:
“Öyle ruhum daralıyor ki, öyle ruhum daralıyor ki.”
Şemsiye düştü.
Nakarat şu:
“Huyum suyum kurusun
Eskittiğumu giymem”
153
“Ten liradır, ben sana beş liraya veriyorum ha.”
5 lira dediği şemsiyeye arap 4 lira vermek isterken büfecinin tepkisi.
154
“Hastayım ben geberiyorum.” | Otobüs şoförü
Şimdi şöyle:
Kadın dedi ki Kaynarca yazıyor mu ekranda ben Kaynarca'da inicem. Yok dedi şoför 40 dakka gecikmeli, yazacağını sanmam. Kadın dedi o zaman sen söyle. Yok dedi şoför ben hastayım konuşamam seni aklımda tutamam. Yav dedi kadın ben burda durcam. Şoför niye duruyorsun durma burda dedi. Geç arkaya dedi şoför bul Kaynarca'da inecek birini onunla in. Kadın ben herkese tek tek sorayım mı şimdi dedi. O zaman dedi şoför durağı geçersek dedi gelirsin benle son durağa. Dedi ki kadın ben de dedi evine gelirim senle... Kesti cümleyi şoför, benim evimde ne işin var dedi. Gelirim evine karın atar seni evden dedi kadın.
“Söyle Özge'ye çay koysun.” İhtilal çağrılı şifre
Kadın sorarken bir yolcuya, otobüs yazaneleri varmış, Kaynarca durağına var mı daha diye. Şoför sen burada in başımın belası dedi. İnmicem dedi kadın. Allah Allaaaah manyak mısın kadın dedi şoför.
155
“Baban orda mı, fabrikada mı baban? ... Ben, sen Nalan'sın diye konuşuyorum. ... Bende iki tane var da Fanatik, birini ona göndereyim mi diye soracaktım… Tamam oğlum, tamam.”
156
Bir ihtiyar bir ihtiyarın elinden tutup otobüsten inmesine yardım etti. Ak sakallıydılar. Kadından bir parça düşmüş, kağıt. Adam peşinden hanfendi hanfendi diye koşuyordu. Gel bi çay içelim dedi Ali abi. Bu sefer benden ama dedim. İçtik. Çıkardım cüzdanı, geri koydum cebe.
157
Dün akşam “Hocam nasssın?” diye yanaştı biri. Yanlış kişiydim. Bu akşam yarı tebessümle yaklaştım birine tanıdık diye. Yanlış kişi. “Yavv,” dedi dünkü, “bizde bi hoca vardı, gitti, ona benzettim.” “Mücahit naber?” diyecektim, demedim.
158
“Allah vere de olay çıkartmaya!” dedim içimden buram buram alkol kokan herif binip önümdeki koltuğa oturunca. Yanına oturduğu çocuğa sarhoş diliyle bir şey söyledi. Aha dedim başlıyor. Yerinden kalkıncaya kadar bir şey yapmadı. Herifin boşalttığı koltuğa bi başkası oturdu. “Otur tamam da bacağıma niye sürtüyorsun ayağını,” dedi herif. Oturan da bir şeyler söyledi sessizce kulağına. “Ben seni duyuyorum,” dedi herif, oturan ne dediyse artık. Girdiler birbirlerine. Oturan vurmamaya çalışıyor, herif uzaklaşsın, büyümesin olay diye. Herif yapıştırıyor. Bir iki de oturan vurdu. Durağa geldi otobüs, açtı kapıyı kaptan. İndirdiler gene bindi herif. Vurmaya yelteniyor. Şişmanca bir herif. “Bana mı gücün yetiyor,” diye bağırmaya başladı. “Senin yüzünü biliyorum ben, yazdım,” dedi en son. Elinde eczane poşeti.
Bana mı gücün yetiyor ne lan. :) Öteki de garibim kibrit çöpü gibi. Hadi kalın kibrit çöpü olsun. Çıkıyor ya arada kibrit kutusundan.
159
Fatih: “Çatışma mı çıkıyor abi orda her gün?” (2.'ye)
1.: “Herkesin içinde bi çatışma var Fatih.”
2.: “Sen kimle çatışıyosun?”
Fatih: “Mevsimle.”
Nefsimle mi dedi la yoksa.
160
Bi poşet ayvayı sağ dizinin üstüne koymuş. Eli ayvaların üstünde. Burnumda ayva kokusu kulağımda adamın parmağıyla poşeti çekiştirip vurarak tuttuğu ritmin sesi.
Müzik, insan hayatının vazgeçilmez bir parçası. Ayrıca hem duygusal hem de bilişsel açıdan pek çok fayda sağladığı bir gerçek. Özellikle çocuklar için müzik eğitimi; çoklu zeka, beyin temelli öğrenme ve işbirlikli çalışma becerilerini geliştirmede önemli bir rol oynuyor.
Bu blog yazısında, müzik eğitiminin çocukların zeka seviyelerine, duygusal zekâlarına ve sosyal becerilerine olan etkilerini…
Ya vücudum ;küçük bi mırıltıda kıvrılıverirdi her yerim ,bi oyana ,bi bu yana ,müziğin akışına bırakırdı ruhumu şu zavallı bedenim.
Yaprağın düşüşü gibi kavislenirdi ellerim ,sonra özgürce savrulurdu saçlarım, sözleri mırıldanırdı kiraz çiçeği dudaklarım, bide her türlü ritme uyan ayaklarım, yorulacağını bilmeden dans eder dururdu. Ha kanatlarım, onlar da var, görünmeyen kanatlarım,onlar ruhumda var uçuruyolardı beni o hayalden bu hayale.bozulacağını bilmediğim bir sürü plan fısıldıyodu kulağıma periler, aslında aklımdaki düşünceler .Umutlarım vardı beni hiç bırakmayan. Savaşçı bi yanımda vardı hayata rağmen, birazda asilik, inatçılık .Nasıl oldu bilmiyorum ama bi şövalye fark etti beni ve yanıma geldi ,bedenimi savurduğum belimden tutuverdi beni .Sonra ellerimi kavradı ve ritmime uymaya başladı .Çokça yakışıklı birazda ukalaca bi şeydi ama güzel dans ediyodu. Gözleri; öyle bi gözleri vardıki sanki dansımızın ritmine şiir oluyodu süzülen gözleri ,kıvrılan kirpikleri. Zaman geçti bana başka şeyler öğretti ,gösterdi ,anlattı hatta alıştırıverdi. öylesine bi kaç adıma ben ayak uydurdum bi baktım artık ellerim ,ayaklarım, kollarım başka şekilde kıvrılıyor ,dedim bana noluyor ?onu kendime uydurduğumu zannederken o beni kendine alıştırıyor .doğrusu alışmıştım perilerim artık onun fikirlerini fısıldıyodu kulağıma .ritimlerim oydu, sözlerim gözlerindeki şiir ,ayaklarım dönüp dolaşıp ona gidiyodu ,sonra etrafıma baktım karıştı herşey aradım aradım bulamadım yoktu hiç bir şey .Fark ettim ki değiştirdi beni halimi, özgürlüğümü bütün ruhumu şimdide yoktu işte alıştırıp gitmişti .Koruyacağını ,ritimlerimi beni sevdiğini zannettiğim şövalye gitmişti .Ama ben ya ben nolacaktım, noldum sonra biliyomusunuz ;yeşil gözlerim soldu, dudaklarım tenim bi yaprak gibi sarardı ,tebessümüm yok oldu, saçlarım tıpkı en başta söylediğim gibi çalı süpürgesine döndü ,sevgi dolu yufka yürekli kalbim bi buzdağı oldu ,perilerim sustu ,dudaklarım hiç kıvrılmadı ,ayaklarım ritimleri unuttu boşa dönmekten yoruldu, kanatlarım koptu düşler ülkesinde uçamadım umutlarım yok oldu ,her şey yandı kül oldu.
Sıçanlar Ritimlere Ayak Uydurabilirler
Bu araştırma, beyinlerin ritmi algılamak için nasıl evrimleştiğine ışık tutmaya yardımcı olabilir.
O farenin ritmi var. Renkli noktalar, Mozart’ın çalan müziğine yanıt olarak kameraların bir farenin hareketlerini işaretlemesine yardımcı olur. Y. ITO VE DİĞERLERİ/SCİ. AV . 2022 – Sıçanlar Ritimlere Ayak Uydurabilirler
Bir müzik ritmine göre hareket ettiği…
El Drago’dan Yaza Ritim Katan Şarkı! "Elmas" isimli şarkısı On Air Music markasıyla yayımlandı.
On Air Music ile ikinci, müzik kariyerinde ise beşinci single çalışmasına imza atan El Drago’nun yeni şarkısı “Elmas”, tam bir yaz şarkısı.
Mahmut Tuncer’den Eğlenceli Şarkısı "Deli" Klibiyle
Dinleyicilerini ritimle dans ettirip, zihinlerini dağıtan ve yaz sezonunda eğlendiren şarkılarından olma amaçlı yayımlanan “Elmas”, Apple ve Fizy gibi önemli dijital platformların çeşitli editör listelerine alındı. Söz ve müziği El Drago’ya ait “Elmas”, özellikle rap ve popüler müzikleri takip eden müzikseverlerin özel listelerinde de yer almaya başladı.
Okan Oganer’den Yeni Şarkı:“İyi Bak Kendine”
“Elmas”ı tüm dijital müzik servislerinden dinleyebilirsiniz:
Spotify I Fizy I Apple Music I Deezer I Muud I YouTube Music
https://youtu.be/Mzcn_uH0tVs
El Drago Sosyal Medya:Instagram
Read the full article
Eskişehir'de 70 yaşındaki bayan hasta, Kent Hastanesinde sıhhatine kavuştu
Eskişehir’de 70 yaşındaki bayan hasta, Kent Hastanesinde sıhhatine kavuştu
Eskişehir‘de kalbindeki ritim bozukluğu nedeniyle Kent Hastanesine başvuran 70 yaşındaki Esma Can, 3 boyutlu haritalama olarak da bilinen ablasyon tekniğiyle sıhhatine kavuştu.
Eskişehir Kent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Özgeyik, gazetecilere yaptığı açıklamada, Kent Hastanesi’nde birinci sefer uygulanan prosedür sayesinde hastanın kalp yetmezliğinin düzelmeye başladığının…
Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ablasyon ve elektrofizyolojik süreci gerçekleştirildi
Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, kalp ritim bozukluklarının teşhis ve tedavisinde kullanılan “elektrofizyolojik çalışma (EPS) ve ablasyon” süreci birinci defa gerçekleştirildi.
İşlem, kardiyoloji uzmanları Dr. Öğr. Üyesi Alkame Akgümüş ve Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Balun tarafından 14 hastaya muvaffakiyet ile uygulandı.
Halk ortasında “yakma işlemi” olarak da bilinen, kalpte oluşan ritim…