Tumgik
#susuzluk ve sağlık
nevzatboyraz44 · 14 hours
Text
Mixed video 📌
Tumblr media
Denize döktüydük ya..!
BİZ ONLARI
TÜRK SANIYORDUK.....
MÜSLÜMAN SANIYORDUK
👉🏻1927 yılında "İki yüz bin" Yahudi,
"Sekiz yüz bin" Ermeni'ye kimsenin ruhu duymadan isim-soyisimleri Türkçe'ye çevrilerek Türk kimliği verildi.
Aslında bu pek önemli bir konu değil.
Bundan daha can alıcı olan konu şu ki;
👉🏻Kripto dediğimiz bu 1 milyon yahudi ve ermeni kitle hiçbir zaman yırtık elbise giymek zorunda kalmadı.
Hiçbir zaman açlık,
susuzluk,
yokluk veya yoksulluk çektirilmedi.
👉🏻Kimisi general yapıldı,
ordu idare etti.
Kimisi müdür yapıldı,
okul idare etti.
Kimisi başhekim yapıldı,
hastane idare etti.
Kimisi diyanet işleri başkanı, hoca yapıldı,
cemaatler idare etti.
Kimisi hâkim-savcı yapıldı,
nice koçyiğitlerin ve mübareklerin canına kıydı... vs. vs.
Hepsine de Anadolu insanının üzerinde idareci sıfatı verildi.
👉🏻Tiyatro,
edebiyat,
müzik,
sinema, basın,
yayın,gazete,
Tv hep onların tekelinde bulunduruldu.
Ve bu kriptolar sürekli şu cümleyi kullandılar;
"Biz bu ülkenin asli unsurlarıyız!"
Onlar zeki,
bilgili,
demokratik
,ilerici ve çağdaştılar.
Onlara köpeklik etmeyenler ise
her zaman gerici,
yobaz,
cahil,
karanlık.
Onlar azınlıktı ama gayet zengin ve şatafatlı bir hayat içinde kendilerini efendi,
bizi ise köle olarak gördüler.
👉🏻Cümle âlem çatır çatır araba,
uçak,
silah fabrikaları kurarken,
Bu kriptolar bizi suni başörtüsü sorununa,
suni Kıbrıs sorununa,
suni Kürt sorununa, alevi sorununa hapsetti.
👉🏻Yiyecek bir dilim ekmek,
bir zeytin dahi bulamaz olduk.
Taa ki,
8 Şubat 2018'e kadar.
👉🏻👉🏽Bu tarih,
her vatandaşın Soyağacını görebildiği,
Devletin,
"Hepinizi tanıyoruz! Ananızı babanızı,
nereden gelip nereye gittiğinizi biliyoruz!" dediği önemli bir günün başlangıcıydı.
👉🏻 Kendilerini bu vatanın aslı unsuru olarak gören, devletin dahi kendilerinden haberdar olmadığını zanneden soysuzların kıçı kabak gibi açılıverdi.
👉🏻Barolar daha özgür olacak dediğimizde, tabibler odası kapatılmalıdır dediğimizde,
mimar ve mühendisler odası haddini bilecek dediğimizde
93 yıldır kurdukları kahpe saltanatı ölümüne savunma derdine düştüler
ve düşmanlıklarını alenen yapmaya başladılar.
👉🏻Siyasette ittifak kuruyorlar...
Sermayede birlik oluyorlar....
Eğitim ve sağlık alanında toplanıp bildiri imzalıyorlar...
Sakın ha,
"bunlar kim?!" diye sormayın vallahi çok gücenirim.
Belgelerle Gerçek Tarih
Özlem Kiraz...
28 notes · View notes
ertan2618 · 1 year
Text
Tumblr media
Bu ülkede Sabetaycılar deşifre edilip tasfiye edilmeden; başarılı olamayız.!
1927 yılında "İki yüz bin" Yahudi, "Sekiz yüz bin" Ermeni'ye kimsenin ruhu duymadan isim, soy isimleri Türkçe'ye çevrilerek Türk kimliği verildi...
Aslında bu pek önemli bir konu değil...
Çok daha önemlisi şu; Bundan daha can alıcı olan konu şu ki; Kripto dediğimiz bu 1 milyon Yahudi ve Ermeni kitle, hiçbir zaman yırtık elbise giymek zorunda kalmadı...
Hiçbir zaman açlık, susuzluk, yokluk veya yoksulluk çektirilmedi...
Kimisi general yapıldı, ordu idare etti...
Kimisi müdür yapıldı, okul idare etti...
Kimisi başhekim yapıldı, hastane idare etti...
Kimisi hoca yapıldı, cemaat ve tarikatlar idare etti...
Kimisi hâkim-savcı yapıldı, nice yiğitlerin ve mübareklerin canına kıydı vs. vs...
Hepsine de Anadolu insanının üzerinde idareci sıfatı verildi...
Tiyatro, edebiyat, müzik, sinema, basın, yayın, gazete, TV hep onların tekelinde bulunduruldu...
Bu kriptolar Anıtkabir yollarında sürekli şu cümleyi kullandılar; "Biz bu ülkenin asli unsurlarıyız..!"
Onlar zeki, bilgili, demokratik, ilerici ve çağdaştılar güya..!
Onlara yandaşlık etmeyenler ise her zaman gerici, yobaz, cahil, karanlık...
Onlar azınlıktı ama gayet zengin ve şatafatlı bir hayat içinde kendilerini efendi, bizi ise köle olarak gördüler....
93 yıldır kurdukları saltanatı ölümüne savunma derdine düştüler ve düşmanlıklarını alenen yapmaya başladılar...
Siyasette ittifak kuruyorlar...
Sermayede birlik oluyorlar....
Eğitim ve sağlık alanında toplanıp bildiri imzalıyorlar...
Sakın "bunlar kim..?" diye sormayın...
VE BUGÜN..!
Yıllar önce çıkarılan e-devlet üzerinden bakılan soyağacı aplikasyonu devletin kim kimdir ve kim kim değildir istihbaratının yapıldığı zekice bir hamledir...
Bu yüzden içimiz rahat olsun devletimizin herkezden ve herşeyden haberi var...
(Alıntı.)
36 notes · View notes
dolunay66 · 2 years
Text
İstanbul Tarihinin En Absürt Vakalarından Biri
Toplu Sinek Avı ( 1959 )
1959 yazında İstanbul’da, şehrin en tuhaf olaylarından biri yaşandı. Halk, devletin talimatıyla toplu sinek avına çıktı.
17 Ağustos günü saat 13.00’da devletin talimatıyla halk ellerine raketlerini alarak sinek avına çıktı. Hem de bu organizasyona katılmak mecburiydi ve katılım göstermeyenler para cezasına çarptırılacaktı.
Sinekten göz gözü görmüyordu
1959 yazında hem yüksek seyreden sıcaklıklar hem yaşanan susuzluk hem de çöplerin bugünkü gibi konteynerlerde toplanmıyor olması, şehri sineklerin istila etmesine yol açmıştı. İlaçlama çabaları da sonuç vermiyor, şehrin içinde bulunan mandıralar ve taşımacılık için kullanılan at arabalarının da katkısıyla İstanbul’da adeta sinekten göz gözü görmüyordu. Durum öyle bir hal almıştı ki gazeteler kara sinek ile mücadele yolları hakkında geniş çaplı haberler dahi yapıyordu.
Sinek raketleri karaborsaya düşmüştü
Sinekler sebebiyle halkın yemek yiyemez, uyuyamaz hatta iş bile yapamaz hale gelmesi, sinek raketlerinin karaborsaya düşmesine sebep olmuştu. Durum o kadar çaresiz bir hal almıştı ki Dönemin İl Sağlık Müdürü, günde 40-50 sinek öldürdüğünü, aynısını halka da tavsiye ettiğini söylüyordu.
Herkes 10 sinek avlasa…
Durumun gittikçe kötüye gitmesi üzerine, İstanbul Belediye Başkanı soruna bir çözüm bulmak amacıyla çalışanlarını toplantıya çağırdı.
Herkes umutsuzdu, bir çift sineğin 40 günde ortalama 40 bin sinek ürettiği düşünülürse bunlardan kurtulmanın bir yolu yok gibiydi.
Sonra ortaya bir fikir atıldı. “Herkes kendi kapısının önünü süpürse…” fikrinden yola çıkan belediye meclisi, 1,5 milyonluk İstanbul’da herkes 10 sinek avlasa 15 milyon sinekten kurtuluruz diye düşündü ve halka bir çağrı yapmaya karar verdi.
10 milyon sinek avladığı söylendi
Gazeteler ve radyolardan duyurulan sinek avı programına göre, ilk olarak 17 Ağustos 1959 günü, saat 13.00’da halk topluca sinek öldürmeye davet ediliyordu. İstanbulluların 1 saat süren bu operasyon sonrası 10 milyon sinek avladığı açıklandı.
Valilik ve belediye bu konuyu o kadar ciddiye almıştı ki, sinek avına katılmadığı tespit edilenlere ceza bile kesildi. 10 milyon sinek öldürüldüğün açıklanmasına rağmen şehirdeki sinek nüfusunda bir değişiklik olmaması üzerine bunun her pazartesi günü, aynı satte tekrarlanması kararlaştırıldı.
Her hafta biraz daha az insanın katıldığı sinek avından İstanbul halkı olumlu bir sonuç alamadı. Kışın gelişi ile beraber sinek nüfusu kendiliğinden azaldı ve İstanbul’un sinek avı da şehrin geçmişindeki en tuhaf olaylardan biri olarak tarihteki yerini aldı.
**bu yazı çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır.
Dehen Özbek
Tumblr media Tumblr media
30 notes · View notes
name-ihumayun · 2 years
Text
Sevgili dostlar bu yazıyı
iyi okuyun lütfen…
DEĞERLİ ARKADAŞLAR!..
Şimdi size her zaman ve her yerde bulamıyacağınız çok çok önemli bir yazı gönderiyorum.
Bu yazıyı okuduktan sonra iktidardaki
AKP hükümetinin bu ülke için yaptığı köprülere, tünellere ve diğer dev eserlere Muhalefetteki partilerin ve kişilerin neden hiç sevinemediklerini ve sürekli kötülediklerinin sebebini Çok iyi anlayacaksınız!..
1927 yılında Yaklaşık
1 milyon gayrı müslümin adı ve soyadı gizlice değiştirildi ve Türk adı ve soyadı verildi
Maalesef. Ve daha sonra bunların hepsi idareci ve yönetici oldular. Ve bunlar sonraki yıllarda milli ve İslami olan her hareketi engellemeye başladılar.
✅ HERKESİN, HER KESİMİN, VE BİLHASSA YENİ NESLİN ; bilmesi gereken yakın tarih gerçeklerini paylaşmanın zamanı artık geldi!.
BİZ Onları MÜSLÜMAN ve TÜRK SANIYORDUK,
FAKAT YANILMIŞIK!..
GERÇEK ŞUYMUŞ:
👉🏻1927 yılında "İki yüz bin" Yahudi´ye,
ve “Sekiz yüz bin" Ermeni'ye, halkın Haberi olmadan isim-soyisimleri Türkçe'ye çevrilerek Türk kimliği verildi.Bundan daha kötüsü şu ki;
👉🏻Kripto ve DÖNME dediğimiz bu 1 milyon yahudi ve ermeni kitle hiçbir zaman yırtık elbise giymek zorunda kalmadı.
Hiçbir zaman açlık, susuzluk, yokluk veya yoksulluk çektirilmedi.
👉🏻Kimisi general yapıldı, ordu idare etti.Kimisi müdür yapıldı, okul idare etti. Kimisi başhekim yapıldı, hastane idare etti. Kimisi diyanet işleri başkanı, hoca yapıldı, cemaatler idare etti.
Kimisi hâkim-savcı yapıldı, nice koçyiğitlerin ve mübarek İnsanların canına kıydı... vs. vs.
Hepsine de Anadolu insanının üzerinde idareci sıfatı verildi.
👉🏻Tiyatro, edebiyat, müzik, sinema, basın, yayın, gazete, Tv hep onların tekelinde ve emrinde bulunduruldu.
Ve bu kriptolar ANİTKABİR yollarında sürekli şu cümleyi kullandılar;
“Biz bu ülkenin asli Halkıyız!" dediler.
Onlar zeki, bilgili, demokratik, ilerici ve çağdaştılar.Onlara kölelik etmeyenler ise her zaman gerici, yobaz, cahil ve yabancı Sayıldılar...
Onlar azınlıktı ama gayet zengin ve şatafatlı bir hayat içinde kendilerini efendi, bizi ise köle olarak gördüler.
👉🏻Cümle âlem çatır çatır araba, uçak, silah fabrikaları kurarken...Bu kriptolar bizi suni başörtüsü sorununa, suni Kıbrıs sorununa, suni Kürt sorununa, ve alevi sorununa Yönlendirdiler..
👉🏻 Bu isim ve soyisim değiştirme oyunu 8 Şubat 2018’deOrtaya çıktı!..
Bu tarihte AKP hükümeti, eski Arşivleri açtı, oraya bakmayı herkese Serbest Bıraktı ve Herkesin soyağacını Öğrenmeye imkan verdi.
👉🏻👉🏽Bu tarih, her vatandaşın Soyağacını görebildiği...
Devletin,
“Artık hepinizi tanıyoruz! Ananızı babanızı, nereden gelip nereye gittiğinizi biliyoruz!" dediği önemli bir günün başlangıcıydı.
👉🏻KENDİLERİNDEN OLMAYAN Recep Tayyip ERDOĞAN dengelerini öyle bir bozdu ki, şoka girdiler, neye uğradıklarını bilemediler, psikolojileri darmadağın oldu.
Kendilerini bu vatanın gerçek sahibi olarak gören, devletin dahi kendilerinden haberdar olmadığını zanneden bu Dönmelerin Bütün Sırları artık açıldı :
👉🏻Barolar daha özgür olmalı, tabibler odası kapatılmalıdır, mimar ve mühendisler odası haddini bilecek dediğimizde, bir asra yakın kurdukları bu sahte saltanatı ölümüne savunma derdine düştüler ve düşmanlıklarını alenen yapmaya başladılar.
👉🏻Siyasette ittifak kuruyorlar...Sermayede birlik oluyorlar.... Eğitim ve sağlık alanında toplanıp bildiri imzalıyorlar...Ve Sürekli engel çıkartıyorlardı.
😉
Bunlar;
📌 Sokakta sevişiyorlar
📌 Sokakta içki içiyorlar
📌 Sokakta çıplak geziyorlar
📌 Sokakta her türlü ahlaksızlığı yapıyorlar
Ama; bize ise
📌 Namazınızı evde kılın
📌 Orucunuzu evde tutun
📌 Örtünüzü evde örtünün
📌 İslamı evinizde öğrenin diyorlar...
Sokakta yaparsan mahalle baskısı oluyormuş!
Dini İSLAM olan TÜRKİYE'de onların istediği yaşam şekli budur!🤨
Her Fırsatta ülkeyi kurtarmasaydıkYorgo olurduk diyorlar,
AMA;
📌 Yorgo gibi hindi kesiyorlar
📌 Yorgo gibi çam süslüyorlar
📌 Yorgo gibi içki içiyorlar
📌 Yorgo gibi sızıp
📌 Yorgo gibi kendinden geçiyorlar.
Onlar İyi ki Yorgo olmadık! diyorlar! Fakat;
➡️Yunan Lozan antlaşmasını savunuyor
➡️Onlarda savunuyor
➡️Yunan Zülüm 1453'de başladı diyor
➡️Onlarda aynısını söylüyor
➡️Yunan Kanal İstanbulu istemiyor
➡️Onlarda istemiyor
➡️Yunan Libya Tezkeresine karşı çıkıyor
➡️Onlarda karşı çıkıyor
Hani Atatürk Yunanlıları denize dökmüştü? 🤨
Geriye Dönüp;
📌 Camilerimize bakıyoruz
❗Ahıra döndürmüşler.
📌 Ezanımıza bakıyoruz
❗Türkçeye çevirmişler.
📌 Müslümanlara bakıyoruz
❗Her türlü işkence ve zulmü görmüşler.
📌Liderlerimize bakıyoruz
❗Ya zehirlenmiş yada idama götürmüşler.
Ümmetin derdiyle dertlenip;
- Suriyeye gidiyoruz- ❗Esedi destekliyorlar.
- Mısıra gidiyoruz - ❗Sisiyi destekliyorlar
- Libyaya gidiyoruz- ❗Hafteri destekliyorlar.
-Akdenize gidiyoruz- ❗Gitmeyelim diyorlar.
-Ayasofyayı açalım diyoruz- ❗Olmaz, Sultanahmeti de Müzeye çevirelim diyorlar.
📌İha yapıyoruz - Sevinmiyorlar
📌Siha yapıyoruz- Sevinmiyorlar
📌Silah-Tank-Uçak yapıyoruz -Sevinmiyorlar
📌Gemi -Denizaltı yapıyoruz-Sevinmiyorlar
📌Yerli oto yapıyoruz-Sevinmiyorlar
📌Solunum cihazı yapıyoruz-Sevinmiyorlar
📌 Bunlar Yerli ve Milli olan hiç bir şeye SEVİNEMİYORLAR!..
Hatta yapılmasına da karşı çıkıyorlar.
Neden böyle yaptıklarını herhalde şimdi hepiniz anlamışsınızdır!..
Onun için bizim liderimiz Başkan :
TAYYİP ERDOĞAN O hem yerli hem milli
🇹🇷️🇹🇷️🇹🇷🌙🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Yazan : Doç.
Osman AKPIN
6 notes · View notes
medisaglik · 23 days
Text
Sağlıklı Vücut Sinyalleri: İyiliğinizi Gösteren 10 İşaret
Sağlıklı Vücudun Sinyalleri: İyi Yaşamak İçin Dikkat Edilmesi Gereken 10 İşaret
Sağlıklı bir yaşam sürmek, vücudumuzun düzgün çalıştığını gösteren çeşitli sinyalleri tanımakla mümkün. İşte sağlıklı vücudun önemli sinyalleri:
İdrar Rengi: Berrak veya açık sarı idrar, yeterli su alımını ve böbreklerin uyumlu çalıştığını gösterir. Koyu sarı idrar ise dehidrasyon veya sağlık sorunları hakkında uyarı verir.
Bağırsak Hareketleri: Düzenli ve rahat bağırsak hareketleri, sindirim sisteminin sağlıklı çalıştığını ifade eder. Günde bir veya iki günde bir bağırsak hareketi, çoğu insan için idealdir.
Dudak Durumu: Çatlamış dudaklar, susuzluk veya besin eksikliği belirtisi olabilirken, yumuşak dudaklar iyi bir beslenme ve su alımını işaret eder.
Adet Döngüsü: Düzensiz adetler, altta yatan rahatsızlıkların habercisi olabilir. Düzgün bir döngü ise hormonal dengenin sağlandığını gösterir.
Kilo Yönetimi: Sağlıklı takip edilen bir kilo, dengeli bir yaşam tarzını işaret eder. Hızlı kilo kaybı veya artışı, potansiyel sağlık sorunlarının belirtisi olabilir.
Yemekten Sonra Şişkinlik: Minimum şişkinlik, sindirim sisteminin sağlıklı çalıştığını gösterir.
İyileşme Süreci: Yaraların hızlı iyileşmesi, güçlü bir bağışıklık sisteminin göstergesidir. Yavaş iyileşme ise besin eksikliklerine veya dolaşım sorunlarına işaret edebilir.
Uyku Kalitesi: Dinlenmiş bir şekilde uyanmak, yeterli uyku alındığını gösterir. Kötü uyku, sağlık sorunlarını işaret eder.
Saç ve Tırnak Durumu: Sağlıklı saç ve tırnaklar, iyi beslenmenin göstergesidir.
Enfeksiyonlara Direnç: Sık sık hastalanmamak, bağışıklık sisteminin güçlü olduğunun işaretidir.
Bu sinyalleri doğru bir şekilde yorumlamak, sağlığımızı korumak için oldukça önemlidir. Herhangi bir belirtiye dikkat etmeli ve gerekli önlemleri almalıyız. Sağlıklı yaşam için bu sinyalleri göz önünde bulundurmak, sağlıklı bir gelecek için bigiş önem taşır. Tüm bu işaretleri dikkatle izlemek, sağlığımız için aldığımız önlemlerin etkinliğini artırır.
Daha fazla bilgi için medihaber.net adresini ziyaret edebilirsiniz.
Sağlıklı Vücudun 10 Önemli Sinyali: İyi Yaşamak İçin Bilin!
0 notes
pazaryerigundem · 2 months
Text
S��cak havalarda klima tehlikesine dikkat!
https://pazaryerigundem.com/haber/183640/sicak-havalarda-klima-tehlikesine-dikkat/
Sıcak havalarda klima tehlikesine dikkat!
Tumblr media
Yaz aylarının kavurucu sıcakları, insanların serinleme ihtiyacını artırırken, klima kullanımı da bu dönemde zirve yapıyor. Klima kullanımıyla birlikte ortaya çıkan sağlık sorunları, kullanıcıların dikkat etmesi gereken önemli konulardan biri haline geliyor.
Yaz aylarında baş gösteren kavurucu sıcaklarla birlikte vatandaşların serinleme ihtiyacını karşılayan klimalar, aynı zamanda sağlık problemlerine de yol açıyor.
Tumblr media
Konu hakkında Herkes Duysun’a açıklamalarda bulunan Dr. Alper Özkutlu, “Klimaların yanlış kullanımı sonucunda klima çarpması gibi sağlık sorunları meydana gelebilir. Klimayı olması gerekenden daha düşük ısıda çalıştırmak yanlış kullanımlardan birisidir.” dedi. 
Tumblr media
Klima ile fazla soğutulmuş odada kalındığında, vücudun ısı değişikliklerine uyum sağlayabilmek için ekstra bir çaba sarf etmek durumunda kaldığını kaydeden Özkutlu, “Bu durumun sonucu baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi ve vücut ısısında dengesizlikler ortaya çıkabilir. Klimalı odanın ortalama neminin %50 civarında olması gerekir. Klima kullanımına bağlı nem seviyesi düştüğünde ortamın kuruması, gözlerde ve üst solunum yollarında tahrişe neden olabilir. Nem seviyesinin bozulması, vücutta sıvı açığına yol açar. Buna bağlı olarak gözlerde ve ağızda kuruluk, susuzluk hissi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Klimadan gelen havanın doğrudan vücuda yönlendirilmemesi gerekir. Klima karşısında uzun süre durulması şiddetli kas ağrılarına ve halk arasında ‘yel girmesi’ diye tabir edilen, bel ve boyun tutulmalarına neden olabilir.” şeklinde konuştu 
Özkutlu ayrıca, “Klima filtrelerinin düzenli olarak temizlenmesi ve değiştirilmesi gerekir. Aksi halde klima ciddi akciğer enfeksiyonlarına sebebiyet verebilir.” dedi.
Klima çarpmalarına karşı alınabilecek önlemleri de sıralayan Özkutlu, “Ortam sıcaklığını çok düşürmeden çalıştırmak, iki saatte bir odayı havalandırmak, bol sıvı tüketmek, ateş yükselmesi durumunda ateş düşürücü içmek gerekir. Klima çarpması belirtileri üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri ile çok karıştığı için şikayetlerin uzaması durumunda doktora başvurulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
elazigsurmanset · 3 months
Text
Gastroenterit Vakalarında Artış: Aile Hekimleri Uyarıyor!
Tumblr media
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte gastroenterit vakalarında da artış gözlemleniyor. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir, bu durumun halk sağlığını tehdit ettiğini ve sağlık hizmetleri üzerinde yük oluşturduğunu belirterek, uyarıda bulundu. Gastroenterit nedir? Gastroenterit, mide ve bağırsakları etkileyen, genellikle ishal, kusma, mide krampları ve ateş gibi belirtilerle seyreden bir enfeksiyondur. Sıcak havalarda gıdaların daha hızlı bozulması ve mikroorganizmaların hızla çoğalması, bu enfeksiyonun yayılmasını kolaylaştırır. Gastroenteritten korunmak için: Hijyen kurallarına dikkat edin: Yemeklerden önce ve sonra, tuvalete gittikten sonra sabunla ellerinizi yıkayın. Güvenilir restoranları tercih edin: Yiyeceklerin yeterince temizlendiğinden, pişirildiğinden ve uygun sıcaklıkta saklandığından emin olun. Dışarıda çok sık yemek yemeyin: Evde de yiyeceklerin doğru şekilde saklanması önemlidir. Piknikte yiyecekleri açıkta bekletmeyin: Özellikle süt ürünleri, et ve deniz ürünlerinde hijyene dikkat edin. Taze ve iyi pişmiş gıdalar tüketin: Ağır yiyeceklerden kaçının, pirinç, muz, elma, şeftali püresi gibi hafif ve sindirimi kolay yiyecekler tercih edin. Bol sıvı tüketin: Kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için bol su veya elektrolit içecekleri tüketin. Dinlenin: Vücudunuzun toparlanması için bol bol dinlenin. Doktora başvurmanız gereken durumlar: Sürekli ağız kuruluğu Aşırı susuzluk Kusmaya bağlı beslenememe Azalmış idrar çıkışı Gözlerde çökme Ciltte kuruluk İshalde kan görülmesi 38.5°C'nin üzerinde ateş Karın bölgesinde şiddetli ağrı veya hassasiyet Unutmayın: Basit önlemlerle gastroenterit riskini azaltabilir ve sağlıklı bir yaz geçirebilirsiniz! Read the full article
0 notes
songsforsinglepillows · 3 months
Text
Çocuklarda Yaz İshali Neden Olur? Yaz İshali Tedavisi İshal çocuklarda çok sık görülebilir. Özellikle çocuklarda yaz ishali neden olur? Yaz ishali nasıl tedavi edilir? İshal vücudun su kaybetmesine neden olabileceği ihmal edilmemelidir. Ciddi sağlık sorunlarına sebep olabileceği için kesinlikle tedavi edilmelidir. Çocuklarda yaz ishali neden olur? Yaz ishali tedavisi İshal dışkının sıvı olmasıdır. İshal ile mikroplar kişiden kişiye ve özellikl... https://www.begonya.com/cocuklarda-yaz-ishali-neden-olur/?feed_id=193405&_unique_id=666c7cd7183f4
0 notes
diyetisyentugba · 9 months
Text
Gizli Şeker Diyeti
Tumblr media
Gizli Şeker Nedir?
Tıpta pre-diyabet olarak adlandırılan ve halk arasında gizli şeker olarak bilinen bu rahatsızlık, kan şekerinin olması gereken seviyeden daha yüksek olması ancak bu seviyenin diyabet tanısı koymaya yeterli olmamasını ifade eder. Genellikle insülin direnci olan kişilerde gizli şekere rastlanır ve kişiler diyabet hastası olarak değil diyabet hasta adayı olarak adlandırılır.
Gizli Şeker Nedenleri Nelerdir?
Obezite
Fiziksel aktivite eksikliği
Karın ve bel çevresinde görülen aşırı yağlanma
Sağlıksız yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları gizli şeker nedenleri arasında gösterilebilir.
Gizli Şeker Belirtileri Nelerdir?
Çok sık acıkma, açlığa tahammül edememe, çok hızlı yemek yeme
Vücut ağırlığında artış, kilo alma, obezite
Yüksek kan basıncı
Ani sinir ve öfke patlamaları
Su tüketiminin normalin üstüne çıkması
Uyku problemleri
Bulanık görme, odakta zorlanma
Halsizlik, yorgunluk
Ciltte meydana gelen renk değişiklikleri
Susuzluk, ağızda kuruma hissi
Kolesterolün artması
Gizli Şeker Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavide ilk adım insülin direncini azaltmaktır. Hastaya sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırılır.
Beslenme alışkanlıklarının yanı sıra düzenli spor ve egzersiz konusunda hasta teşvik edilir.
Herhangi bir gelişme kaydedilememişse insülin hormonunu dengelemek amacıyla ilaçla tedavi yöntemine başvurulabilir.
Uygulanan bu tedavi yöntemleri hastayı diyabetten koruyarak daha ciddi sağlık problemlerinin oluşmasına engel olur.
Gizli Şekeri Düşürmek İçin Ne Yapmalı?
Gizli şeker veya pre-diyabeti önlemek için aşağıdakiler faydalı olabilir:
Sağlıklı Beslenme
Fiziksel Aktivite
Kilo Kontrolü
Stres Yönetimi
Doktor Takibi
Gizli Şekeri Olanlar Beslenmede Hangi Önlemleri Almalıdır?
Herhangi bir diyabetik diyetin temeli bol miktarda sebze (yüksek kaliteli yağlarla hazırlanmış) ve az şekerli meyvelerden oluşmalıdır. Lif açısından zengin garnitürler seçin: kepekli ekmek, kepekli makarna, kepekli pirinç.
Yağsız et, balık, yumurta, süt ürünleri, kuruyemiş ve bakliyat gibi protein kaynakları tokluk sağlar ve kan şekerinin yükselmesini engeller. Önemli: Doğru protein dozajına dikkat edin.
Şeker, içecekler de dahil olmak üzere birçok hazır gıdada gizlidir. Fruktoz sağlıklı bir alternatif değildir. Tatlandırıcılar da tereddüt edilmeden tüketilmemelidir. Damak tadınızı yavaş yavaş daha az tatlılığa alıştırmak daha iyidir. Taze malzemelerin (otlar, meyveler) doğal tatlarını kullanın.
Kan şekerini nötralize eden atıştırmalıklar için örnek: Çiğ sebze, haşlanmış yumurta, yemek kaşığı fındık.
Gizli Şeker Diyeti (Pre-Diyabet) Nasıl Yapılır?
Baklagiller: Nohut, mercimek veya fasulye – bakliyatlar kompleks karbonhidratlar, doyurucu protein ve diyet lifi dengesi sunar. Diyet lifleri kilo kaybını destekleyebilir çünkü yiyecekleri midede daha uzun süre tutarlar ve böylece daha uzun bir tokluk hissi sağlarlar. Buna ek olarak, bakliyatlardaki diyet lifleri sindirim sırasında fermantasyon süreci yoluyla bağırsak bakterilerinin oluşumunu teşvik eder ve bu da kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabilir.
Yağsız protein: Ekmek veya kahvaltılık gevrekler gibi karbonhidrat açısından zengin gıdaların aksine, protein açısından zengin gıdalar, vücuda tok olduğu sinyalini veren bağırsak hormonlarını harekete geçirerek daha hızlı tok hissetmenizi sağlar. Farklı protein kaynaklarının besin bileşimleri açısından farklılık gösterdiğine dikkat etmek önemlidir. Bazı kırmızı etlerde (örneğin biftek) doymuş yağ oranı yüksektir ve bu da kardiyovasküler sistem üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Yağsız protein kaynakları ve/veya sağlıklı yağ içerenler tavuk, balık, yumurta, tofu ve baklagillerdir.
Tam tahıl ürünleri: Kepekli un, yulaf ezmesi, esmer pirinç, arpa – getirin! İsveç’te yapılan büyük bir çalışmada, günde en az 60 g tam tahıl ürünü yiyen deneklerin 10 yıllık bir süre içinde prediyabet veya tip 2 diyabet geliştirme olasılığı, günde 30 g’dan az tam tahıl ürünü yiyenlere göre %34 daha azdı. İlginç bir şekilde, daha yüksek tam tahıl grubundaki denekler, muhtemelen diyet lifi, magnezyum ve selenyum ile tahıldaki çok sayıda antioksidanın ortak etkisi nedeniyle, kilo kaybından bağımsız olarak daha iyi insülin duyarlılığına sahipti.
Pre Diyabet Örnek Diyet Listesi
Çeşitli ve çok enerji yoğun olmayan beslenin.
Tuzu ve şekeri azaltın.
Araştırmalara göre, bitki temelli diyetler tip 2 diyabete karşı önleyici bir etkiye sahiptir.
Özellikle diyet lifi, bozulmuş şeker ve yağ metabolizmasıyla mücadeleye yardımcı olur ve birçok organ sisteminde insülinin etkisini artırır.
Günde 15 gram diyet lifi ve 1000 kalori (yani yaklaşık 30 g) önerilmektedir. Bu nedenle, diyetiniz bol miktarda sebze ve meyvenin yanı sıra tam tahıllı ürünler içermelidir.
Bakliyatlar (örneğin fasulye, bezelye, mercimek) da lif dengesini artırır. Diyetinizin bir parçası olarak kendinizi Akdeniz diyetine yönlendirin.
Gizli Şekerde Neler Yenmez?
Hayvanlardan elde edilen et ve deri
Derin yağda kızartılmış yiyecekler
Cips
Yağlı peynir
Tereyağı/margarin
Hazır salata sosu
Krem
Unlu mamuller
Ancak zeytinyağı, fındık, tohum ve avokado gibi “sağlıklı” yağlar da vardır.
#gizlişeker #gizlişekerdiyeti #şeker #diyabet
0 notes
Text
Diyare
Tumblr media
Diyare, genellikle enfeksiyonlar, stres, gıda intoleransı ve sindirim sistemi hastalıkları sonucu ortaya çıkan bir durumdur. İnsanları fiziksel ve duygusal olarak rahatsız eden bu durum, genellikle sık, gevşek veya sulu dışkı ile karakterize edilir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, diyare konusunda kapsamlı bir anlayışa sahip, deneyimli bir ekiple hastalarımıza yardımcı olmaktayız. Bu hastalık, genellikle sindirim sisteminin viral veya bakteriyel enfeksiyonlarından kaynaklanır. Ancak, stres, bazı ilaçlar, gıda intoleransları ve sindirim sistemi bozuklukları da neden olabilir. Hastalık, genellikle birkaç gün içinde geçer, ancak bir haftadan fazla sürerse, tıbbi yardım gerekebilir. Ayrıca, hastalık çoğunlukla su ve elektrolit kaybına neden olur, bu da dehidrasyonun bir sonucu olarak baş dönmesi, halsizlik ve diğer ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Hastalığın tedavisi genellikle semptomları hafifletmeye ve vücudun su ve elektrolit kaybını dengelemeye yöneliktir. Hastalar genellikle bol sıvı almalı ve hafif yiyecekler tüketmelidirler. Şiddetli veya sürekli diyare durumunda, tıbbi tedavi gerekebilir. Bu durumda, hastaların bir sağlık profesyoneli ile görüşmeleri ve uygun tedavi seçeneklerini tartışmaları önemlidir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, diyare belirtileri ve tedavi seçenekleri konusunda deneyimli ve uzman ekibimizle hizmetinizdeyiz. Hastalığa neden olan altta yatan durumları teşhis etme ve uygun tedavi planını oluşturma konusunda geniş bir bilgi birikimine ve deneyime sahibiz. Herhangi bir belirti veya endişeniz olduğunda, kliniğimizle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Diyarenin Belirtileri
Diyare, sık sık ve genellikle acil bir şekilde sulu veya gevşek dışkıya neden olan bir durumdur. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, diyarenin belirtilerini anlamak ve hızlı bir şekilde müdahale etmek bizim önceliğimizdir. Hastalığın belirtileri genellikle oldukça belirgindir. İlk ve en yaygın belirti, normalden çok daha sık ve genellikle gevşek veya sulu dışkıdır. Ancak, diyare bazen de karın ağrısı, mide krampları, şişkinlik, gaz ve hatta bazen bulantı ve kusma ile birlikte gelebilir. Kişi, yemeklerden sonra hızla tuvalete gitme ihtiyacı hissedebilir ve bazı durumlarda belirli yiyeceklerin diyareyi daha da kötüleştirdiğini gözlemleyebilir. Hastalık, ciddi bir dehidrasyon durumuna yol açabilir ve bu durumda daha ağır belirtiler ortaya çıkar. Dehidrasyon belirtileri, halsizlik, aşırı susuzluk, kafa karışıklığı, koyu renkli idrar veya idrarda azalma ve hızlı kalp atışıdır. Özellikle çocuklar ve yaşlılar, dehidrasyon komplikasyonlarına karşı daha savunmasızdır ve bu belirtilerle karşılaştıklarında hemen tıbbi yardım almalıdırlar. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, bizler diyare belirtilerini tanımakta ve etkili bir tedavi planı oluşturmada hastalarımıza yardımcı olmaktayız. Hastalık, birçok farklı durumun belirtisi olabilir, bu nedenle doğru tanı ve tedavi son derece önemlidir. Eğer diyare belirtilerinden herhangi birini yaşıyorsanız, lütfen hemen bizimle iletişime geçin. Bizim için öncelik, sizin sağlığınız ve rahatınızdır.
Diyarenin Tedavisi
Diyare, birçok insanın yaşamının belirli bir noktasında karşılaştığı yaygın bir sağlık sorunudur. Ancak bu durumun sıkça görülmesi, onun ciddiye alınmaması gerektiği anlamına gelmez. Tedavi edilmeyen diyare, özellikle çocuklar ve yaşlılar olmak üzere hassas popülasyonlarda ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açabilir. İşte bu nedenle, Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, bu konuda bireylere güvenilir ve etkili tedavi çözümleri sunma misyonumuzla hareket ediyoruz. Hastalığın tedavisi, altta yatan nedenlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Hastalık genellikle viral bir enfeksiyon, gıda zehirlenmesi veya stres gibi geçici durumlar sonucu ortaya çıkar. Bu tür durumlarda, tedavi genellikle belirtilerin hafifletilmesine ve vücutta kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin yerine konmasına odaklanır. Ancak, diyare daha ciddi bir sağlık sorununun belirtisi ise, tedavi genellikle altta yatan durumun tedavisini içerir. Bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkan diyare durumlarında, antibiyotikler genellikle etkili bir tedavi seçeneğidir. Eğer hastalığı bir gıda intoleransı veya alerji tetikliyorsa, bu yiyeceklerin veya alerjenlerin tüketiminin azaltılması veya tamamen diyetten çıkarılması gerekebilir. Ayrıca, bazı kronik gastrointestinal hastalıklar da diyareye neden olabilir ve bu durumlar için ilaç tedavisi veya diyet değişiklikleri gerekebilir. Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği olarak, biz diyare tedavisinde bireye özel bir yaklaşım benimseriz. Her hastanın durumu, hastalığın nedenlerini ve belirtilerini anlamak için kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulur. Bu bilgilere dayanarak, tedavi planı bireyin belirli ihtiyaçları ve durumuna uygun olarak düzenlenir. Her zaman dediğimiz gibi, önemli olan sizin sağlığınız ve rahatınızdır. Hastalık ile mücadele ediyorsanız ve profesyonel yardıma ihtiyaç duyuyorsanız, biz her zaman buradayız. Kapsamlı ve etkili tedavi çözümlerimizle, yaşam kalitenizi artırmayı ve diyare belirtilerinizin üzerinden gelmenizi sağlamayı hedefliyoruz. Diyare hakkında detaylı bilgi almak için Doç. Dr. Muharrem Taşkoparan Gastroenteroloji Kliniği resmî web sitesi adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Read the full article
0 notes
sagliksihhat · 1 year
Text
Bol Su İçmenin Faydaları Nelerdir - Günde Ne Kadar Su İçilmeli
Su hayattır deriz ama günlük olarak vücudun ne kadar suya ihtiyacı olduğunu pek bilmeyiz. Bunu merak eden ingiliz uzmanlar su ile metabolizma ilişkisini bir güzel araştırmışlar ve günlük ne kadar su içilirse sağlığa faydaları olduğunu tespit etmişler. Sonuçlar şahsen beni çok şaşırttı. Sizleri de şaşırtacağını düşünüyorum.
Tumblr media
BBC ve Daily Mail’in internet sitelerindeki habere göre araştırmacılar, sağlık için günde sekiz bardak (ortalama iki litre) suya ihtiyaç bulunduğu yönündeki inancın “bir mit” olduğunu açıkladı.
Yeni bir araştırma, çok su içmenin sağlığa daha faydalı olduğu yönünde hiçbir kanıt bulunmadığını ortaya koydu. Özellikle 1990’larda yaygınlaşan bu görüşe göre “Günde iki litre su içmek cilde iyi geliyor, kilo verilmesine ve vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor. Yeterli su içmeyenler sağlık problemleriyle karşılaşabiliyor.” deniliyordu. Bu mitin yaygınlaşması insanların susadıkça su içmek yerine gün boyunca ellerinde su şişeleriyle dolaşmasına neden oluyordu. Ancak Amerika’daki Pennsylvania Üniversitesi’nden Dr. Dan Negoianu ile Dr. Stanley Goldfarb’ın klinik çalışmaları bu kadar çok su içmenin saptanmış herhangi bir yararı bulunmadığını gösterdi.
Pennsylvania Üniversitesi’nde yapılan bu araştırmada önemli noktalar açığa çıkarıldı; • Sıcak ve kuru havalarda su ihtiyacının arttığı, bazı hastalıklardan şikayetçi olanların fazla sıvıya ihtiyaç duyabileceği, ancak ortalama sağlıklı insanlar için böyle bir ihtiyaç bulunmadığı belirtildi. • Yeni araştırmaya göre susuzluk derinin görünümünü değiştirebiliyor ancak çok su içmenin deriyi güzelleştirdiğine dair klinik bir bulgu bulunmuyor. • Bazı araştırmalar fazla suyun böbreğin tuz ve üreyi vücuttan atmasına yardımcı olduğunu gösterse de bunun sağlığa ne gibi yararı olduğunu göstermekte başarısız kaldığı belirtiliyor. • Daha çok su içmenin tokluk hissi yaratıp kilo vermeye yardımcı olduğu iddiasını da araştıran bilim adamları bu konudaki araştırmaların da somut sonuca varmada başarısız olduğunu belirttiler.
Önceki içeriğimiz için: Beyaz Tenli Olmanın Yolları - Cilt Beyazlatma Yöntemleri
0 notes
sektorellfirmalar · 1 year
Link
0 notes
hamilelikte · 1 year
Text
Hamilelikte aşerilen en garip şeyler neler hiç duydunuz mu? Hamilelikte aşerme, hamile kadınların belirli yiyecekleri ya da içecekleri çok istemesi, hatta bazen gereğinden fazla tüketmesi durumudur. Peki, hamileyken aşerilen en garip şeyler nelerdir? Hangi yiyecekler veya içecekler sıklıkla aşerilir? Eşinizin yardımıyla aşerme krizlerini yönetmek mümkün müdür? Aşerme belirtileri nasıl azaltılabilir? Tüm bu soruların cevaplarını bu yazımızda bulabileceksiniz. Hamileyken Aşerilen En Garip Şeyler Neler? Hamilelik süreci, bir kadın için oldukça özel bir dönemdir. Ancak, bu dönemde kadınlar çeşitli hormonal değişimler yaşarlar ve birçok değişiklik ortaya çıkar. Bu değişikliklerden biri de aşerme krizleri yaşanmasıdır. Peki, hamilelikte aşerilen en garip şeyler nelerdir? Toprak: Görünüşe göre, hamile kadınların birçoğu toprak aşerisi yaşamaktadır. Hamilelikte toprak yemek oldukça tuhaf görünebilir, ancak bu oldukça sık rastlanan bir durumdur. Deterjanlar: Bu da oldukça sayılmayacak kadar az rastlanan bir aşeridir. Hangi marka olursa olsun, birçoğu gebeler için oldukça cazibelidir. Buz: Hamilelikte buz yeme ihtiyacı oldukça yaygındır. Buz yeme nedenleri arasında susuzluk hissi, anemi ve yetersiz beslenme sayılabilir. Bu bilgilere dayanarak, hamileyken aşerilen ilginç şeylerin bir sınırı olmadığını söyleyebiliriz. Her kadının aşerme krizleri yaşaması ve tatmin edici bir şeyler yeme ihtiyacı duyması normaldir. Hamilelikte Aşerme Nedir ve Neden Olur? Hamile olmanın getirdiği birçok farklı semptom vardır, ancak aşerme krizleri birçok kadın için tamamen beklenmedik bir durumdur. Aşerme krizleri, gebelik sırasında artan hormon seviyelerinin yanı sıra, fiziksel ve psikolojik değişikliklerle doğrudan ilişkilidir. Peki, hamilelikte aşerme tam olarak nedir ve neden olur? Bu yazımızda bu sorulara cevap vermeye çalışacağız. Aşerme, hamile kadınların belirli yiyecek veya içecekleri aşırı şekilde isteme durumudur. Bu durum, gebeliğin başlangıcında yaşanabileceği gibi son aşamalara kadar sürebilir. Hamilelikte aşerme sıklıkla, yüksek hormon seviyelerinin neden olduğu birçok değişiklikten kaynaklanır. Özellikle, progesteron hormonu ve hCG hormonu, beyindeki açlık ve tokluk kontrol merkezlerine sinyal göndererek, kadının besin ihtiyacını artırır. Aşerme krizleri, sadece hormonal değişikliklerle ilişkili değildir. Gebelik sırasında kadınların vücutları, bebeklerinin ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir değişim sürecinden geçer. Bu süreçte, birçok kadın, fiziksel açıdan kendilerini kötü hissetmeye başlarlar, bu nedenle aşerme krizleri onların vücutlarının ihtiyaçlarını karşılamak için bir yoldur. Hangi Yiyecekler ve İçecekler Sıklıkla Aşerilir? Hamilelikte Aserilen En Garip Seyler Neler Hamilelikte aşerme, sadece patates cipsi ve turta gibi tipik yiyeceklerle sınırlı değildir. Genellikle, hamile kadınlar, diğer yiyecekleri de aşırı şekilde tüketmek isteyebilirler. Bazı kadınlar gebelik sırasında gül yaprakları, toprak, beyaz çamaşır peçeteleri gibi garip şeyler de aşırı miktarda tüketebilirler. Hamilelikte aşerilen en garip şeyler arasında, doğrudan yenemeyen yabani otlar, kuru toprak, tuğla tozu ve kil de yer almaktadır. Aşerme, anne adaylarının özellikle belirli gıda ve içecekleri aşırı şekilde tüketme isteğidir. Peki hangi yiyecekler ve içecekler sıklıkla aşerilir? Çikolata: Hamilelikte aşerilen en yaygın yiyeceklerin başında gelen çikolata, içindeki şeker ve kafein nedeniyle kadınların vazgeçilmezleri arasında yer alır. Ancak aşırı şeker ve kafein tüketimi sağlık açısından zararlı olabilir. Bu nedenle hamileler, çikolata tüketimine dikkat etmelidirler. Tuzlu Yiyecekler: Patates kızartması, cips gibi tuzlu yiyecekler de hamilelerin sıklıkla aşerdiği gıdalar arasındadır. Ancak tuzlu yiyecekler de aşırı tüketildiğinde yüksek tansiyon ve ödem gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Turşu: Turşu, hamilelerin hem sağlıklı hem de lezzetli bir atıştırmalık tercihi
olarak görülür. Ancak turşu da sodyum içeriği nedeniyle aşırı tüketilmemeli ve dikkatli bir şekilde tüketilmelidir. Hamilelikte aşerilen en garip şeyler normal kabul edilir ancak aşırıya kaçılmaması önemlidir. Eşinizin Yardımıyla Nasıl Aşerme Krizlerini Yönetebilirsiniz? Hamilelikte aşerilen en garip şeylerde kadınlar beklenmedik bir şekilde bazı yiyecekleri ya da içecekleri tüketme isteği duyarlar. Genellikle aşerme krizleri, bebeğin ihtiyaçlarına göre şekillenir ve her kadında farklıdır. Hamilelikte aşerilen en garip şeyler ile ilgili farklı hikayeler duymak mümkündür. Aşerme sırasında eşinizin yardımıyla bu krizleri yönetebilirsiniz. Eşinizin size olan desteği çok önemlidir. Onun da buna hazırlıklı olması ve bu konuda sakin kalmaya çalışması gerekiyor. Eşinizle birlikte, önceden liste hazırlayarak hangi yiyeceklerin hazırda bulundurulacağına karar verebilirsiniz. Bu sayede kriz anında panik yaşanmaz ve istenen yiyecek hemen temin edilebilir. Ayrıca, eşinizin kriz anında sizi dinlemesi ve istediğiniz şeyleri temin etmeye çalışması da oldukça faydalı olacaktır. Ayrıca, hamilelikte aşerilen en garip şeyler konusunda eşinizle birlikte sağlıklı alternatifler de düşünebilirsiniz. Örneğin meyve, yoğurt gibi alternatifler de tercih edilebilir. Ayrıca, kriz anında stresle başa çıkmak için uygulayabileceğiniz yöntemler de mevcut. Hamileyken aşerilen ilginç şeyler bebeğin ihtiyaçlarına göre değişebilir. Önemli olan bu krizleri doğru yönetebilmektir. Eşinizin yardımıyla, panik yaşamadan ve doğru alternatiflerle bu krizleri atlatmak mümkündür. Neye ve Neden Aşerilir? Aşerme kelime anlamı olarak; gebelik döneminde anne adaylarının belirli bir yiyeceğe karşı aşırı istek ve dürtü hissetmesidir. Hamilelikte aşerilen ilginç şeyler arasında çikolata, turşu, limon ve mandalina gibi seçenekler yer alır. Ancak, bazı anneler bu dönemde tuhaf yiyecekleri de tüketmek isteyebilirler. Aşerilen Yiyecek veya İçecekNeden Aşerilir?ÇikolataDüşük kan şekeri ve dopamin ihtiyacıTurşuSodyum eksikliğiLimonC vitamini ihtiyacı ya da mide bulantısı için faydalıMandalinaC vitamini ihtiyacı ve tatlı bir alternatifHamilelikte Aşerilen En Garip Şeyler Eşler, anne adaylarına bu dönemde destek olabilir. En önemli şey, bebeğin ve anneye sağlıklı beslenme seçenekleri sunmaktır. Bunun yanı sıra, gebelik dönemlerinde fiziksel aktivitenin de önemi büyüktür. Hamilelikte aşerme belirtileri azaltılamaz ancak kontrol altına alınabilir. Önemli olan, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve egzersiz yaparak, anneyi rahatlatacak bir ortam oluşturabilmektir.
0 notes
antalyamemurlarcom · 2 years
Text
11 Ayın Sultanı Ramazan ayı ne zaman başlıyor? Kimler oruç tutabilir? Oruç tutmasında sakınca olan kriterler nelerdir?
Tumblr media
11 Ayın Sultanı Ramazan ne zaman başlıyor? Bin aydan daha hayırlı olarak görülen Kadir Gecesi'ni de içinde bulunduran en mübarek vakitlerin ayı Ramazan’ın ilk günü yaklaştı. Tüm İslam aleminin merakla beklediği ve 2023 yılı içinde ne zaman başlayacağı merak konusu olan Ramazan ayı, her yıl olduğu gibi bu yıl da heyecanla karşılanmaya hazır. Bereketi, neşesi ve huzuru ile gönüllerde bambaşka bir yerde olan Ramazan ayı, oruç tutmanın verdiği o ilahi dinginlikle kavuşmayı bekleyen herkes için büyük bir anlam ifade etmekte. “Peki, 2023 Ramazan ayı ne zaman başlıyor?” Soruları da akıllarda yer etmeye başladı diyebiliriz. İlk orucun tutulacağı gece merakı içerisinde olan herkesin ortak sorusu olan “Ramazan ayı ne zaman?” sorusu 23 Mart 2023 itibari ile start verecek ve 21 Nisan 2023’te de her birimize bayram sevinci yaşatacak. Kimler oruç tutabilir? Türk İslam aleminde orucun yeri başka. İdeal yaşa gelinmesi ile tutulmaya başlanan orucun sağlık ve ömür elverdiğince tutulmak istemesi, oruca ve Ramazan ayına olan büyük bir saygıdan ileri gelmekte. Herkes oruç tutmak istiyor ama ana soru kimleri oruç tutabileceği yönünde. İşte yanıtlar! İslam'a göre bireyin sorumlu olmasının temel şartları Müslüman olmak, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmaktan geçiyor ama bazı nüanslara kulak kabartmakta fayda var. Kronik ve sürekli kontrol isteyen bir hastalığa müdahil kişilerin doktor onayı alarak oruç tutmaları önerilir. Öte yandan genel vücûb şartları çerçevesinde de kişilerin oruç tutmaya elverişli olması beklenmekte. Oruç tutmak için hem fikren hem de bedenen yeterli güce sahip kişiler rahatlıkla Ramazan ayında oruç tutabilirler. Oruç tutmasında sakınca olan kriterler nelerdir? İslam dini, ilke olarak kişileri güçleri çerçevesinde sorumlu tutmakta. Güçlerini aşan veya var olan statüleri neticesinde kişileri sıkıntıya sokacak herhangi bir durumda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir. Kur’an-ı Kerimde birçok ayette de orucun önemine değinilmiştir ve apaçık olarak orucun kişilere farz kılındığını ancak hasta ve seferi olan kimseleri muaf kılarak tutamadıkları gün kadar fidye vermelerini vurgulamıştır ancak listede sadece hasta ve seferi olan kimseler dışında da kriterler söz konusu. Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kişilerin oruç tutmayarak yine fidye vermeleri uygun görülmüştür.; Bakara suresinin 184. âyetinde de bu şekilde olup da oruca güç getiremeyen kişiler ile hiçbir şekilde iyileşme umudu olmayan kimseler için geçerliliğini korumaktadır. İleri derecede açlık ve susuzluk hali yaşayan kişilerin oruç tutması oruçlarını sakatlayabileceği düşünüldüğünden hem bedenen hem de fikren olası bir zarar görülmesi hali gözetilerek tutan kişilerin oruçlarını bozmasında sakınca görülmediği gibi, hiç tutmamalarında da mâni görülmemiştir. Çok zor ve meşakkatli işlerde çalışma hali de listedeki yerini koruyor. Heves ve heyecanla Ramazan ayını bekleyen büyük bir kesim ağır iş şartlarında çalışıyor. İslam dini burada da kolaylık sağlamıştır. Ağır işlerde çalıştığı halde oruç tutmak isteyen kimseler niyetleri çerçevesinde değerlendirilir çünkü bedenlerine gelebilecek bir zarar olma korkusu yaşandığında oruç tutmayarak sadece izinli günlerinde tutarak kaza edebilirler.   Ve annelerimiz! Gebe, emzikli anne adayları da oruç tuttuğu vakit hem kendinde hem de bebekte olası bir zararın doğabilme ihtimaline karşın sağlık durumu oruca elverişli olmayanlar kategorisinde değerlendirilmiş, durumları normale döndükten sonra tutmaları esas kılınmıştır. Bebeği veya kendi canını riske atarak oruç tutma hamlesi gösterilmesi kesinlikle kabul görmemekte. Kadınların regl hali de her ay döngü içerisinde oldukları bir süreç olduğundan kadınlar Ramazan ayı içerisinde oruca denk gelen gün/günlerde kanama yaşarsa kişi oruçtan tamamen muaftır. Regl dönemi içerisinde 10 gün temizlenme izinleri olan kadınların, kanamaları bitip Ramazan ayı içerisine yetişebilirlerse tutmaları önemlidir ancak yetişemeyerek kanama halinde olan kadınların, oruç farzlarını regl süreçleri tamamen sona erdikten sonra yerine getirmeleri farz kılınmıştır. Her birimizin de bildiği gibi İslam inancına göre Ramazan ayının önemi tam manası ile Kur’an-ı Kerim’in yeryüzüne indirilmeye başladığı ay olması itibari ile kutsal sayılmasından ileri gelmekte. İnanarak ve bilerek oruç ayını ihya eden her bir Müslümana sağlık ve hayati kriterleri el verdiği sürece geçmişteki tüm günahlarının silinerek mükâfatlandırılacağı biliniyor. Temel hedefin insanları takva ’ya erdirmek olduğu bilinen Ramazan ayındaki oruç tutma eylemi, akıl baliğ olup tüm muaf kılınan kriterlerin haricinde kalan her bir Müslümana farz kılınmakta. Bilinmesi gereken en tabi detay orucun sadece kişilerin kendini aç bırakması ile değil kalbini, hitabını ve sesini dahi kontrol ederek kırmadan, gücendirmeden ve güzel ahlak çerçevesinde iyi işler yaparak tamamlaması gerektiğidir. Read the full article
0 notes
scarletmediaa · 2 years
Text
Yardım Kuruluşlarının Toplumdaki Önemi
Yardım kuruluşları, toplumda yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmek amacıyla faaliyet gösteren kuruluşlardır. İnsanların ihtiyaç duyduğu her türlü yardımı sağlayan bu kuruluşlar, toplumdaki önemli bir yere sahiptir.
Yardım kuruluşlarının toplumdaki önemi, ihtiyaç sahibi olan insan yaşam kalitesini yükseltmesidir. Yardım kuruluşları, açlık, susuzluk, barınma, eğitim, sağlık ve diğer temel ihtiyaçların karşılanmasında yardımcı olurlar. Bu sayede ihtiyaç sahipleri, daha sağlıklı, daha güvenli ve daha refah içinde bir hayat sürdürebilirler.
Felaketlerde, afetlerde ve kriz zamanlarında toplumun en savunmasız kesimlerine yardım etmektedir. Deprem, sel, yangın, salgın hastalıklar ve diğer doğal afetlerde, yardım kuruluşları hayatta kalmakta zorlanan insanlara, evsizlere, yaralılara ve diğer mağdurlara yardım ederler. Bu yardımlar, hayat kurtaran önemli bir rol oynamaktadır.
Yardım kuruluşları toplumdaki eşitsizlikleri azaltmaya yardımcı olur. Toplumda, farklı sebeplerle dezavantajlı konumda olan insanlar bulunmaktadır. Bu insanlar, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi nedenlerle dezavantajlı durumdadırlar. Yardım kuruluşları, bu insanların haklarını koruyarak, yaşamlarını iyileştirerek ve fırsat eşitliği sağlayarak, toplumdaki eşitsizlikleri azaltmaya çalışırlar.
Toplumda dayanışma duygusunu güçlendirirler. Yardım kuruluşları, insanların birbirine yardım etme, birbirlerine destek olma ve birbirleriyle paylaşma duygularını artırarak, toplumdaki dayanışma duygusunu güçlendirirler. Bu sayede toplumun birbirine bağlılığı artar ve insanlar arasındaki ilişkiler daha güçlü hale gelir.
INSAN International Neden Güvenilir Bağış Kurumları Arasındadır?
INSAN International, yürüttüğü projeleriyle güvenilir bağış kurumları arasında yerini almıştır. Şeffaf, etik ve eğitim odaklı bir bağış kuruluşu olarak, bağışlarınızın doğru yerlere ulaşmasını sağlamak için elinden gelenin en iyisini yapar. Kuruluşun, toplumun ihtiyaçlarına uygun hizmetler sunması, güvenilir bir bağış kuruluşu olarak adını öne çıkarmaktadır.
Şeffaflık konusunda, INSAN International, diğer bağış kuruluşlarından ayrılan bir özellik sunar. Online olarak yayınlanan ve aylık olarak güncellenen finansal tablosu, ne kazandıkları ve nereye harcadıkları konularında tam bir şeffaflık sağlamaktadır. Derneğe gönderilen tüm bağışlar online olarak sitelerinde yer almaktadır. Sistem haftalık olarak güncellenmekte olup yeni bağışlar ilgili kişilerin hesap bilgilerinde yer alan isimleriyle birlikte kaydedilip yayınlanır. Bağışta bulunanlar en geç 10 gün içinde web sitesindeki "Destekçilerimiz" sayfasından ismini kontrol edebilirler. Kuruluşun kazançlarının tamamı, eğitim projeleri ve hizmetlerine ayrılmaktadır. İlişkili olduğu herhangi bir siyasi yardım kuruluşu veya platform bulunmamaktadır, bu da kuruluşun bağımsızlığı ve etik ilkelerine olan bağlılığını ortaya koymaktadır.
INSAN International, eğitimli bir grup insanlardan oluşmaktadır. Kuruluş, yardımlaşmanın ajitasyon ve istismarın aksine eğitim ve bilinçle paylaşım ve farkındalık yaratan bir artı değer oluşturacağına inanmaktadır. Kuruluşun amacı, doğru yetişen çocukların gelecekte olumlu değişiklikler yaratacağına inanmaktadır. Bağışların etkisini göstermek için ödeme dekontlarını, bağışların çocukların hayatındaki gelişmelere nasıl yardımcı olduğunu gösteren bilgileri düzenli olarak paylaşmaktadır. Bağışlar, bireysel çocuklar ve topluluklar için özel olarak kullanılmaktadır.
Son olarak, INSAN International, modern ve kullanımı kolay bir altyapıya sahiptir. Bağış yapmak isteyenler, birkaç tıkla kimin neye ihtiyacı olduğunu ve çocukların hikayelerini öğrenebilirler. Ayrıca, bağışlarınızın ilerleyişini kolayca takip edebilirsiniz.
INSAN International Vizyonu
INSAN International, eğitimli bir ekibin gönüllülük esasına dayalı olarak çalıştığı, tüm dünya çocuklarının eşit eğitim olanaklarına sahip olmalarını hedefleyen bir yardım platformudur. Vizyonu, projeleri ve şeffaflık anlayışıyla en güvenilir yardım kuruluşları arasına girmeyi başarmıştır.
2015 yılından beri Türkiye'de birçok proje gerçekleştiren INSAN International, tamamen şeffaf ve online Gelir-Gider Tablosu'na sahip Türkiye'deki ilk ve tek yardım kuruluşudur. Bu sayede, yapılan tüm bağışlar ve harcamalar canlı olarak takip edilebilmektedir. Veritabanı sistemi kullanarak, destekçilerinin bağışlarının nasıl kullanıldığını gösteren Finansal Tablolar ve Destekçilerimiz sayfalarını sıklıkla güncellemektedir. Türkiye'nin 7 bölgesinde güvenilir bağış kuruluşları ağı oluşturma hedefiyle yola çıkmıştır. Çekirdek kadrosu ve gönüllüleri ile birlikte bu hedefe doğru emin adımlarla ilerlemektedir.
INSAN International, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde milyonlarca çocuğun hayatını değiştirmek için çalışmaktadır. Eğitimli nesillerin geleceğimizi şekillendireceğini bilen INSAN International, bu amaç doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir.
Yardım Dernekleri ile Desteğinizi Nasıl Gösterebilirsiniz?
Yardım dernekleri, toplumda ihtiyacı olan insanlara destek olmak ve hayatlarını iyileştirmek için çaba gösterirler. Bu derneklerin faaliyetleri, genellikle hayırsever bağışlar ve gönüllülerin yardımları sayesinde gerçekleşir. Eğer siz de topluma yardım etmek istiyor ancak nasıl başlayacağınızı bilmiyorsanız, yardım dernekleri aracılığıyla yardımda bulunabilirsiniz. İşte bazı öneriler:
Araştırma yapın: Yardım etmek istediğiniz konuda faaliyet gösteren dernekleri araştırın. Hangi alanda ihtiyaç olduğuna karar verin ve o alanda çalışan dernekleri öğrenin.
İletişim kurun: Seçtiğiniz yardım derneği ile iletişime geçin. Derneğin web sitesinde veya sosyal medya hesaplarında iletişim bilgileri yer alır. Bu bilgileri kullanarak dernekle iletişime geçip nasıl yardım edebileceğinizi öğrenin.
Gönüllü olun: Derneklere gönüllü olarak yardımcı olabilirsiniz. Gönüllü olarak, faaliyetlerinde yer alabilir, toplumda bilinç oluşturma çalışmalarına katılabilirsiniz.
Bağış yapın: Eğer maddi olarak yardımda bulunmak istiyorsanız, derneklere bağış yapabilirsiniz. Derneklerin web sitelerinde genellikle nasıl bağış yapabileceğinizi anlatan bölümler yer alır.
Kampanyalara katılın: Yardım dernekleri, belirli dönemlerde kampanyalar düzenlerler. Bu kampanyalara katılarak yardımda bulunabilirsiniz. Örneğin, eğitim kampanyalarına katılarak okul malzemeleri bağışlayabilirsiniz.
İhtiyaç listelerine bakın: Bazı dernekler, web sitelerinde ihtiyaç listeleri yayınlarlar. Bu listede yer alan malzemeleri temin ederek yardımda bulunabilirsiniz.
Yardım dernekleri aracılığıyla, topluma yardım etmenin birçok farklı yolu vardır. Hangi alanda yardım etmek istediğinize karar vererek, seçtiğiniz derneklerle iletişim kurabilir ve yardımda bulunabilirsiniz.
Düzenli destek olmak için bütçesi olmayan ama yardım elini yine de uzatmak isteyenler için ise çözüm fon toplama projelerine katılmak olabilir. Projeleri takip ederek bütçenize uygun bir destekte bulunabilirsiniz. Çocuklarımız için güzel yarınlar yaratmak, isteyen herkesin elindedir.
0 notes
sifabul · 6 years
Photo
Tumblr media
SUSUZLUK CİLDİ YAŞLANDIRIR VE BOZAR! #şifabul -YETERİNCE SU İÇMEZSENİZ CİLDİNİZE NELER OLUR?-
SU İÇMEDİĞİNDE CİLT: - Sivilce - Gözde kuruma ve kızarıklık - Göz altında torbalar - Kuru ve kızarık burun - Ciltte kırışma - Yorgun ve donuk görünüm
SU İÇTİĞİNDE CİLT: - Sağlıklı kafa derisi - Canlı ve parlak görünüm - Kırışıksız cilt - Parlak gözler - Pürüzsüz ve lekesiz cilt - Şişlik olmayan göz altları
2 notes · View notes