"Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip…
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının…
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni."
Kırılmış bir kadın çok güzel susar, her şeyine hasret kalırsın...
Bir şansım daha olsaydı,
Zamanı geri alıp doya daya gülerdim seninle. Her şeyi unutup sadece o zamanın kıymetini bilmek isterdim. Ama çok da geriye gitmeyelim olur mu? Geçmişin bazı bölümleri çok karanlık. Bir gün her şeye geç kalmaktan korkuyorum. Ama elbet unuturum değil mi? Ben hep unuturum zaten, yavaş yavaş silinir hafızamdan... Hatırlayacağım bir şey bırak bana, bu hayatı yaşadığıma dair gerçek olduğuma dair bir şey. Çok mu şey istiyorum. Sus artık! Zaten hep sustun şimdi de sus. Hem bu hayat hatırlanacak kadar güzel değil ki.