teoridedengelipratiktetutar-blog - Tumblr blog

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

“Kırılan dallar gibiyim ben her bahar dirilirim.” diyen Sezen umuduyla karşılıyorum seni, hoşgeldin bahar 🌱

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

‘insanlar git gide birbirine benziyor. Mutsuzlukları aynı, mutlulukları aynı, dış görünüşleri bile aynı. İlhami Algör’ün Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku kitabında dediği gibi, ‘benzerliği anlayabilirdim ama bu tıpatıp aynılıkta beni tedirgin eden bir şeyler var.’

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

‘Yazmasaydım, yaşamamış olacaktın.’ demiş ya Şükrü Erbaş ölen karısının ardından. Ne büyük laf!

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

“Aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar; tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı.”

Hasan Ali Toptaş

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

“Değişebilirim, yusyuvarlak bir boşluğa sığabilmek için köşelerimi törpüleyebilirim. Tanrım! Umarım kendimi bu şekilde katletmek zorunda kalmam.”

Sylvia Plath

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

Sen, dışarı çıksana bi seni göreyim diyince aynaya bile bakmadan pijamalarımla dışarı çıkıp seninle el ele yürümemde saklıydı özgürlük.

‘İncecik giyinmişsin, üşürsün.’ cümlesinde saklıydı aşk.

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

“Zor zamanlar olur, nasıl çıkarsan içinden omurgan öyle şekillenir."

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

Bazı yaralar o kadar tatlı kaşınıyor ki kanatana kadar kaşıyor insan. Sonra bi daha kabuk bağlıyor sonra yine kaşınıyor. İnsanın bitmek bilmeyen döngüsü bu. Yaralarımız iyileşsin istemiyoruz. Bizi biz yapanın o yaralar olduğuna eminiz.

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

“Fedakarlık kelimesindeki kar hecesinden sanırım, yaptıkça bize artarak geri döneceğine inanıyoruz. Kelimenin başına geri dönelim: Feda, yani; (kendinden alıp) uğruna verme. Kapitalist düzene uygun üretilmiş, alıp-verme şemasından çıkamayan bir tanımlama.”

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

‘Hayatta unutmam.’ dediğim kırgınlıklarım mevcut.

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

Söylenecek sayfalar dolusu şey varken, 'zaten anlamayacaksın' diyip susmak. Bakın bu öğrenilmiş çaresizliktir.

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

Dağınıklık, yaşanmışlıktır. Ruhumun dağınıklığını sevmem de bundan hep.

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

Üstüme sinmişliğin var.

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına. Şarapla, şiirle, erdemle.. Nasıl isterseniz..

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

Otobanlardan ilerleyin siz, ben engebeli yolların kadınıyım. Sizin yollarınız binalara, benim yollarım keşfedilmemiş diyarlara çıkacak.

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

“Doğrusu ben de yadırgarım böyle yazları, her şey sözgelişi yerli yerinde ve rüzgarın hükmü yok”

(Yaz Yadırgaması, Turgut Uyar)

[teoridedengelipratiktetutar-blog]

"İnsanın kendini başkaları yerine koyabilme ve onların duygularını anlayabilme becerisidir. Bunun için açlık, yalnızlık, çaresizlik, sevinç, umut, neşe ve benzerleri duygularla tanışık olmanız, yani repertuvarınızın geniş olması gerekir. Fakat kendinizi bir başkasının yerine nasıl koyabilirsiniz ? "Onun yerinde olsaydım böyle yapmazdım." demek, "Ben 2 sayısının yerinde olsaydım, 3 ile toplandığımda 5 etmezdim." demek gibidir. Onun yerinde yine o vardır ve siz gerçekten 'onun yerinde' olsaydınız, zaten bizzat o olur, bu yüzden de kendiniz gibi ne düşünebilir ne de davranabilirdiniz." diye tanımlamış empatiyi İhsan Oktay Anar. İnsanları eleştirirken ve yargılarken bir de bu açıdan bakmanız dileğiyle. Unutmayın siz 2 değilsiniz, olsaydınız sonucu yine değiştiremezdiniz.