anlayamazdin

[anlayamazdin]

insan sevdiği birini kaybedince omuzlarına tonlarca yük binmiş gibi ayaklarını kaldıramıyor

[anlayamazdin]

saat sabahın beşi ve senin güzelliğin için tüm uykulardan feragat edilir*

[anlayamazdin]

eğer bu gece ölürsem ağlamaya bile hakkın yok, beni bu hâle sen getirdin.

[anlayamazdin]

bir gün mutlaka özle beni. her şey daha berbat bir duruma girmişken özle. bir çıkış yolu olmadığında, benim için artık bir önemi kalmadığında özle beni. sevgimi, şefkatimi, sana kıyamadığımı hatırla ve öyle özle. berbat bir hayat yaşa demiyorum ama bana yaşattığın her şey için bir gün pişman ol istiyorum.

[anlayamazdin]

isteseydin bal gibi de yanımda olabileceğin gerçeğiyle baş edemiyorum

[anlayamazdin]

istesem tek bir lafımla yerle bir edeceğim insanın gözünün içine baka baka sustum. bu bir yenilgi değil, kabulleniş. o saatten sonra da hiç konuşmadım zaten

[anlayamazdin]

sanki yıllar geçse bile beni göğsüne alıp severmişsin gibi hissediyorum ama arasam açmazsın bile

[anlayamazdin]

eğer bu gece ölürsem ağlamaya bile hakkın yok, beni bu hâle sen getirdin

[anlayamazdin]

özlemin yerleştiği yerden sızıyor kelimeler

[anlayamazdin]

çok incitmişler seni, için içini o kadar kemirmiş düşüncelerin seni öyle esir etmiş ki. içine kapanmışsın, beynine gömülmüşsün. aynı şeyleri istemişsin hep, aynı hayalleri kurmuşsun. birer birer kaymışlar ellerinden. birinci gün ağlamışsın buna, uyumamışsın, boğulmuşsun. ikinci gün silmişsin gözlerini, koca bir bardak su içmiş, makyajla bir şeyleri kapatmış çıkmışsın. ben de ayağa kalkabiliyorum demişsin. üçüncü gün sancınla alay etmişsin, uyuşturmuşsun içini, beynini. uyuşturmak, bazen boğuluyor gibi olsan da nefes almaktır sanmışsın. nefes alamamışsın.

[anlayamazdin]

"ben aklına gelirsem, sen de bana gel."