avugibi1
avugibi1
İsimsiz
50 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
avugibi1 · 17 days ago
Text
Tumblr media
1K notes · View notes
avugibi1 · 17 days ago
Text
Tumblr media
245 notes · View notes
avugibi1 · 17 days ago
Text
Tumblr media
Mia
1K notes · View notes
avugibi1 · 17 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
922 notes · View notes
avugibi1 · 17 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
90 notes · View notes
avugibi1 · 17 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bir içim su ♥️ mükemmel bir parça 🔥
280 notes · View notes
avugibi1 · 17 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Off dolgun bebek gibi hatun bembeyaz dolgun bacaklarını yalamaya doyamam 🔥😍
156 notes · View notes
avugibi1 · 17 days ago
Text
YENGEM İLE BARIŞTIK (2)
Herkese selam. Daha önce küs yengemle ilk sikişmemizi ve barışmamızı anlatmıştım. O olayın üstünden bir hafta falan geçmişti, telefonum çaldı. Baktım gizli numara. Açtım telefonu, bir kadın inlemesi vardı, "Hadi kocacığım, sok yarağını, sik beni, kökle!" diye inliyordu. İniltili olduğu ve kısık sesle konuştuğu için kadını tanıyamadım. O anda iş yerinde olduğum için de konuşamadım ve telefonu kapattım. Aradan iki gün geçmişti yengem aradı, "Ne oldu, abinle barışmayacak mısın?" dedi. "Fırsat bulunca barışacağım yenge!" dedim. Yengem de, "Ya ne fırsatı bekliyorsun? Bir an önce git bul abini ve barış!" dedi. "Tamam yenge!" deyip kapattım.
Aradan bir hafta daha geçti, ben yine ben iş yerindeyken o sapık karı aradı, kısık kısık, "Hadi amımı yala, dilini sok amıma, yerim yarağını, amım yanıyor!" gibi şeyler söyleyerek inliyordu. Bu sefer telefonu kapatmadan dinleyerek tuvalete gittim. Tuvalete girince kim olduğunu falan sordum, ama karı sorularıma cevap vermiyor, "Şu anda amıma salatalık sokuyorum!" diyerek inliyor ve şap şup salatalığın amına giriş çıkış sesini dinletiyor, "Yarağını sok, sik beni!" diyordu. Ben de azmıştım, ben de telefonda ona karşılık veriyor, bir yandan da 31 çekiyordum, adeta telefonda sikişiyorduk. Ben tam boşalamadan karı telefonu kapattı. Kendi kendime lan sırası mıydı kapatmanın amına koduğumun orospusu diye küfür ederek çıktım, işimin başına döndüm. Karı nerdeyse her gün aramaya başladı, birkaç sefer böyle telefon seksi yaptık. Artık ben de zevk almaya başlamış, sabırsızlıkla aramasını bekliyordum. Ama çok kısık sesle konuşuyordu ve sesini bir türlü tanıyamıyordum...
Bir gün yine iş yerimin tuvaletinde o karıyla telefon seksi yaptıktan hemen sonra yengem aradı, "10 dakikadır telefonun meşgulde, kimle konuşuyordun? Ne oldu, abinle barışmadın mı daha?" dedi. Ben de, "Daha abimi göremedim... Herhalde çok azdın, çok mu istiyorsun?" dedim. Yengem de, "Ya abinle barış ta, isteyip istemediğimi görürsün!" dedi. Ben damardan girmeye çalışıyor, yengemle telefonda sevişmek istiyordum, "Nasıl, beğendin mi o gece?" dedim. Yengem de, "Beğenmesem arar mıyım şerefsiz!" dedi. Öyle deyince, "Senin amına korum orospu!" dedim. Yengem de, "Koy, bak amım koymanı bekliyor! Ama anlaşılan sende iş yok!" dedi. "Baksana yenge, telefonda beni boşaltsana!" dedim. Yengem de, "Ya gerçeği varken neden hayali yapıyorsun?" dedi. Ben de, "Yarrağım kazık gibi oldu, şu anda elimde!" dedim. "Sen neredesin?" dedi. "İş yerindeyim!" dedim. "Gel eve!" dedi. "Olmaz, tuvaletteyim, hadi götten ver de hayal ederek boşalayım!" dedim. "Hay senin canına tüküreyim!" dedi. Ben, "Bak amını yalıyorum yenge! Dilimi amının içine sokuyorum, amının suları akıyor!" deyince, yengem inlemeye başladı, "Ben de senin yarağını emiyorum!" dedi. "Hadi domal!" dedim. "Domaldım!" dedi. "Yarağımı götüne sokuyorum!" dedim. Yengem de, "Sooooook, oooohhh!" deyip inleyince sesi tanıdım, o gizli numaradan arayan sapık karı yengemdi. Ama bozuntuya vermedim, devam ettik. Yengem inleyerek, "Sik aşkım, geçir götüme, kökle!" dedikçe, ben 31 çekerek boşaldım. Yengem de amını ovuşturarak orgazm olmuştu. Telefonu kapattık. Yarağımı yıkadım, elimi yüzümü yıkadım çıktım, işimin başına döndüm...
Aradan üç gün geçmişti, akşam ben marketten geliyordum, abimle karşılaştım. Abim az içmişti, beni görmezden gelince, gidip koluna girdim, kendisinden özür diledikten falan sonra abim yumuşamıştı. Abime, "Hadi bize gidelim abi, mangal yakalım!" dedim. Abim, "Yok, olmaz!" falan dediyse de, sonunda razı ettim. Karımı aradım, geleceğimizi bildirdim. Sonra da abime, "Yengemi de çağıralım!" dedim. Abim de, "Onun geleceğini hiç sanmıyorum, yine de telefonla arayıp şansımızı deneyelim." dedi ve yengemi aradı. Yengem de gelmeyeceğini söyleyip telefonu kapayınca, abim, "Neyse, gelmezse gelmesin, biz Rakımızı da alıp gidelim, mangal yakılıp ta Rakı içilmez mi?" dedi ve markete yöneldi. "Ya abi..." dememe kalmadı, "Ne o karından mı korkuyorsun? Tamam ben gelmiyorum!" dedi. Ben de, "Tamam, tamam!" deyip girdik markete, ben bir tane 70'lik Rakı aldım. Abim sigara da alırken, ben yengeme telefon açtım, "Tamam, abimle barıştık, bizim bahçede mangal yakacağız, hadi sen de gel!" dedim. "Gelirim, ama gelince karın mırın kırın yapıp da moralimi bozmasın!" dedi. "Sen onu bana bırak yenge!" dedim kapattım. Rakının ve sigaranın parasını ödedim ve abimle bizim bahçeye geldik...
Karım bizi kapıda karşıladı, "Hoş geldin abi!" deyip, abimin elini öptü ve bunlar barışmış oldu. Karım içeri gidince ben de arkasından gidip, "Yengem de gelecek, gelince sakın ters davranma, yanlış kelime kullanma!" dedim. Karım da, "O kadar cahil miyim, evime gelene ne diye ters davranayım?" dedi. Oooh be, o iş te hallolmuştu. Ben mangalı yakarken, karım da diğer malzemeleri hazırladı. Abim ise Rakıyı açmış, içmeye başlamıştı bile. Ben, "Abi önce birşeyler ye de öyle iç!" dediysem de oralı olmadı. Az sonra yengem bahçe kapısında belirdi. Üzerinde V yaka beyaz tişort, göğüslerinin üstü görünüyordu, altında da kalçadan pileli, diz üstü etek vardı, çorap giymemişti. Ben hemen koştum karşıladım, "Hoş geldin yenge!" deyince, yengem bana öyle sarıldı ki, vücutlarımız bütün oldu. Kulağıma hafifçe, "Ooohhh!" dedi. Ben hemen yengemden ayrıldım. Yengemle masaya gittik. Karım da geldi, yengemle hoş beşten sonra onlar da barışmış oldular. Hep birlikte oturup sohbet ediyor, gelmişten geçmişten konuşuyor, mangalda pişenleri yiyorduk. Abim habire Rakıyı fondip içerken, ben az içiyordum, çünkü ben çabuk sarhoş oluyordum...
Geç saatlere kadar oturduk, yedik içtik, sohbet ettik ve gitme vaktileri gelmişti. Kalktıklarında, ben, "Abi sarhoş oldun, ben sizi götüreyim!" dedim. Abim, "Yok yaa sarhoş değilim..." falan dediyse de, ben evlerine kadar eşlik ettim. Ama abim evine girmedi, ön bahçesindeki sandalyelerden birine oturdu ve bana bira içmek istediğini söyledi. Ben hemen markete gidip dört tane bira alıp geldim. Üçümüz de bahçeye oturduk, abimle biraları içiyorduk. Ben bir ara işemek için tuvaletlerine gittim. Tuvaletten çıkınca yengemi karşımda gördüm, "Amma da işedin ha!" dedi. "Çok sıkışmıştım!" dedim. Yengem hemen, "Abinle barıştığın iyi oldu!" deyip dudağımdan öptü. "Dur ya, ne yapıyorsun yenge?" dedim. Fakat yengem, "Yarağına bir bakayım!" dedi. "Yenge ya, sen deli misin? Olmaz!" dedim. "Bakmak istiyorum, hadi!" dedi. "Ya yenge dur, abime yakalanacağız şimdi!" diyerek çıktım gittim abimin yanına oturdum...
Yengem de elinde iki tabak çerezle gelip karşıma oturdu. Biraz sohbetten sonra, bu sefer abim kalktı tuvalete gitti. Yengem abime bakar gibi yapıp yana eğildi ve bacaklarını yana açarak, bana bacak arasını gösterdi. Yengemin çıplak bacakları beni daha da tahrik ediyordu, amı beyaz külotun içinde yumruk gibi şişmişti. Abim tuvaletten çıkınca, yengem hemen toparlandı. Ama benim yarak iyice kalkmıştı.
Bir müddet sonra abime, "Abi ya şu birayı ne diye içirdin ki, ikide bir tuvalete gitmem gerekiyor!" deyip kalktım. Tuvalete gidip yarağımı çıkardım, kapıyı da aralık bıraktım ve yarağımı sıvazlayarak yengemi beklemeye başladım. Biliyordum, yengem dayanamaz gelirdi. Ve tahmin ettiğim gibi, boş bira şişelerini mutfağa bırakmak bahanesiyle geldi ve bıraktı. Tuvaletin kapısına gelip yarağımı sıvazladığımı görünce, "31 mi çekiyorsun lan?" dedi gülümseyerek. Ben de, "Yok, senin ağzına vereceğim!" deyip, yengemi kolundan tuvalete çektim. Bu sefer yengem, "Ya şimdi olmaz, abin aniden gelir falan!" dedi. Ben de, "Yarrağımı görmek istemiyor muydun orospu?" deyip ensesinden çekip aşağı bastırdım ve ağzına verdim. Yengem ağzını çekip, "Bari dışarıya bak, abini kolla!" dedi ve yarağımı emmeye başladı. Öyle hızlı emiyordu ki, sanki iliğimi kurutacak gibiydi. Birkaç saniye içinde yengemin ağzına patladım. Döllerim ağzından taştı, yengem hemen banyoya koşunca, ben de yarağımı yıkadım, elimi yüzümü yıkayıp abimin yanına gittim...
"Abi ben gideyim artık, geç oldu..." dedim. "Ne o lan, sarhoş mu oldun?" dedi. "Biraz." dedim. Abim yengeme bağırarak, "Kız Fatmaaaa! Kamil gidiyor!" dedi, yengem de geldi. Abimin elini öptüm, yengem de yanaklarımı öptü, ayrıldım ordan. Eve gelince karım da yatmak üzereydi, hemen karımın üzerine atılıp yatağa yatırdım, güzelce siktim, ateşimi söndürdüm...
Beş gün sonra yengem beni aradı, hal hatırdan sonra, "Kamil bu gün gelsene!" dedi. Ben de, "İzin alabilirsem gelirim!" dedim, kapattım. İş yerinden izin aldım, yengemi aradım, "Geliyorum!" dedim. Yengem sevinçle, "Tamam canım, bekliyorum!" deyip kapattı. Ben taksiye binip yengemim evinin biraz uzağında inip, arka taraftan bahçeye atladım, çünkü gören olabilirdi. Antreye girip zile bastım. Yengem kısa zamanda kapıyı açtı. Üzerinde ince gömlek, sütyen takmamış, meme uçları belli oluyordu. Altında da aynı etek vardı. Hemen içeri girdim. Yengem kapıyı kilitler kilitlemez boynuma sarılıp dudaklarıma yapıştı. Birbirimizin dudaklarını kemiriyorduk resmen. Ben elimi götüne götürdüm, okşuyor, sıkıyordum. Eteğinin altına elimi soktuğumda, hazırlık yapmış altına külot giymemişti. Gömleğini yırtarcasına çıkardım, memeleri füze gibi dışarı fırladı. Uçlarını emiyor, ısırıyordum. Yengem de pantolonumun üzerinden yarağımı okşuyor, sıkıp bırakıyordu...
Öpüşerek yatak odasına gittik. Yengem pantolonumu bir çırpıda çıkartıp attı, önümde diz çöküp yarağımı yalamaya emmeye başladı. Ben de tişörtümü çıkarıp attım. Yengemi ayağa kaldırıp eteğini çıkardım ve yengemi yatağa bacakları kenarda sarkık vaziyette yatırdım. Dudaklarından başlayıp tüm vücudnu öpüyor, yalıyor, emiyordum. Amına inince, yengem, "Ooohhh, em aşkım, sikicim benim!" diye inlemeye başladı. Kafasını sağa sola sallıyor, "Dilini sok ne olur!" diye yalvarıyordu. Bacaklarını iki tarafa açıp yukarı kaldırdı, ben de orta parmağımı amına sokup ileri geri yapıyor, dilliyordum. Yengem sarsılmaya başladı, orgazm oluyordu. Amının suyunu emip içtim. Elim am suyuyla ıslanmış, ama ben bırakmıyor yine amını emiyor, dilimi sokuyordum. Yengem, "Ooohhh, çok güzel, çok zevkli!" diye inliyordu. İşaret parmağımı göt deliğine yavaş yavaş sokmaya başladım, parmağım götünde kaybolmuştu, parmağımla götünü sikiyordum. Yengemin inlemesi artmış, "Hadi getir artık şu yarağını, içimde hissetmek istiyorum, kaç gündür onun ��zlemiyle yanıp tutuşuyorum, ne olur sok, sok yarağını!" diye inliyordu.
Ben doğrulup, ayağa kalktım, yengem bacaklarını ayırdı. Yarağımla amını biraz fırçaladıktan sonra, aniden köküne kadar soktum. Yengem, "Ooohhh, işte yarak bu, mideme kadar geldi, ohhhhh, yerim yarağını, sik beni, iyice sok, sert sert sok!" diyordu. Ben de söylediklerine uyuyor, sert sert sokuyor, arada durup yarağımla amının içini karıştırıyordum. Karıştırdıkça inliyor, kalçalarımı tutup daha da içine girmem icin kendine çekiyordu. Bırakınca tekrar pompalıyordum. Bu tempoda 15-20 dakika siktim yengemin amını. Sonunda, "Geliyorum yenge!" deyince, "Gel erkeğim, içime boşal, doldur bellerinle amcığımı, ben de geliyorum!" dedi. Ve ikimiz de aynı anda boşalmaya başladık. Üzerine yığılıp kaldım. Biraz dinlendikten sonra yarağım içinden çıktı, yatağa yan yana uzandık...
Konuşuyorduk. Yengem, "Kamil, biliyor musun, telefondaki bendim!" dedi. "Biliyorum! Neden yapıyordun yenge?" dedim. "Ne yapayım, o günden beri yarağın aklımdan çıkmadı, hayal edip kendimi tatmin ediyordum. Sonra aklıma telefonda yapmak geldi, anlarsa anlasın, sikmedi mi sanki deyip telefonda sesini duyarak kendimi tamin ediyordum!" dedi. "Vay orospu vay!" dedim. Yengem de, "Senin orospunum, sen sikiyorsun!" dedi ve dudağına yumuldu. Biraz öpüştükten sonra 69 olduk. İkimiz de havalarda uçuyor, kuduruyorduk. Sonra beni sırtüstü yatırıp, ata biner gibi yarağımın üstüne oturdu. Bir müddet öyle sikiştik. Sonra kendiliğinden domaldı, ben de arkasına geçip amına soktum, sikmeye devam ettim. Göt deliğini de okşuyordum. "Ooohhh sikicim benim, çok güzel sikiyorsun, kurban olurum yarağına, sok canım!" diye inliyordu...
Yengem orgazm olduktan sonra yarağımı amından çıkarınca, sıranın götüne geldiğini anlamış olacak ki, hemen kalkıp koşarak gitti. Arkasından bağırdım, "Nereye gidiyorsun, gel buraya!" diye. "Bekle!" dedi, mutfağa girdi. Pamuğa zeytinyağı dökmüş geldi. Önce yarağımı ağzına alıp emdi, sonra yarağımı zeytinyağlayıp önümde domaldı, pamuğu bana verdi, "Sen de benim götüme sür!" dedi. Pamuğu alıp göt deliğini yağladım, sonra pamuğu attım. Yengem alttan elini uzatıp yarağımı tuttu, biraz sıvazladıktan sonra göt deliğine götürdü, "Hadi canım, yavaş yavaş itele!" dedi. Ben de itelemeye çalıştım, fakat girmiyordu, göt deliği o kadar küçüktü ki, yarağımın kafasının altında kayboluyordu. Tekrar parmağımı soktum götüne, biraz ileri geri yaptım, "Kendini sıkma, rahat bırak!" dedim. "Tamam!" dedi, kafasını yastığa iyice gömüp, götünü yukarı kaldırınca, ben aniden götüne kökledim. Sonuna kadar girmişti. "Aaaaahhh, yandım anammm!" diye çığlık attı. "Sus kız orospu, duyan olur!" dedim. "Yanıyor götümün ağzı! Kımıldama!" dedi. "Alışır!" dedim, biraz bekledim...
Az sonra, "Hadi, yavaş yavaş sik!" deyince, ben ileri geri yapmaya başladım. Yengem halen kısık kısık bağırıyordu. "Yenge sen abime hiç götten vermedin mi?" dedim. "Abin sanki amımı adam gibi sikti becerdi de, sıra götümü sikmeye mi geldi!" dedi. "Demek ki göt te bana kısmetmiş!" dedim. "Evet sikicim, amım da senin, götüm de senin, istediğin gibi sik!" dedi. Yarım saat kadar pompaladım yengemin göte. Yengem alışmış, götten zevk almaya başlamıştı. Kendi kendine memelerini okşuyor, amını parmaklıyordu. Az sonra, "Hadi hızlan, ben geliyorum! Hadi sen de götümün içine attır!" deyince, son hamleyle götünün içine boşalmaya başladım. İkimiz de bitmiştik :)
Yengesini sikenlere iyi yenge sikişleri dileklerimle.
[Kamil]
97 notes · View notes
avugibi1 · 17 days ago
Text
Karımı İstemeye Geldiler
Bölüm 3 - Kabullenişler
Patron markete yeni 2 eleman almıştı işleri epey öğrettikten sonra normal düzene döndüm, ve uzun aradan sonra ilk defa erken çıkıp eve gidiyordum, saat henüz 5 ti, Leyla genelde 7 gibi geliyordu yemek yapana kadar bende 8-9 arası evde oluyordum. Yüzümü yıkadım, odamıza geçip üstümü değiştirecektim, yatağın üstü dağınıktı Leyla üstünü giyerken epey elbise bakmış galiba, birkaç tane çamaşır gördüm çekmecesinde, bunları hiç görmemiştim tanga modellerden, ne zaman almıştı ki. Son birkaç haftada epey alışveriş yapmıştı, mutfağa girdim balık yapmayı seviyorum, Leyla da seviyordu yemeği ben yapayım diye mutfağa girdim, akşam Leyla geldiğinde harika bir sofra hazırdı, teşekkür ederek öptü beni, yemeğimizi yedikten sonra tangaları sordum, Neriman Hanım hediye etti almazsam kabalık olurdu dedi. Akşama giyde üstünde göreyim bari dedim,o akşam biraz yaramazlık yaptık ama ben baya erken boşalmıştım, gözümün önüne Murat ve Leyla gelince birden zevkle boşaldım, normalde de biraz erken boşalırdım ama bu kadar erken olmamıştı.
Sabah işe geç gidecektim yeni çalışanlar vardı patronda bir süre geç gelip erken çıkmamı istedi dinlenmiş olurum diye. Saat 8 gibi Leyla bana neden gitmediğimi sordu anlattım 10 gibi çıkacağım dedim.
Leyla- iyi ama benim çıkmam lazım Murat gelecek almaya
Ben- benimle ne ilgili var ki hazırlan çık
Leyla- sen evdeyken hazırlanamam ki bi ton laf edersin kesin
Ben- kızım ne alaka ya niye laf edeyim hazırlan işte bırak uyuyayım
Leyla- of peki duşa giriyorum bir saate çıkmam lazım diyerek kalktı yataktan
Bende uzanmaya devam ettim duşun sesi kesilince uyuyor numarası yaptım, odaya gelip kurulandı ve tangalardan siyah olanı giydi, üstüne tek parça yazlık çiçekli mavi renkli bir elbise, başına yazlık bir bone. Çantasını alıp çıktı.
Takip etmek istedim ama hem arabam yok hemde işe gidecektim. Birşeyler atıştırıp bende işe gittim, akşam patron 3 gibi çıkmama izin verdi bende sevinçle eve geldim şortumu alıp denize gideyim diye. Sahile gidip biraz takıldım denize filan girdim, sonra ileride Leyla'yı gördüm
Tam yanına gidecektim ki Neriman Hanım ve Murat'ın da yanında olduğunu gördüm. Çaktırmadan onları izlemeye başladım, normal sohbet edip gülüşüyorlardı, eşimin üzerinde haşema vardı bikini olmamasına sevindim.
Hava kararmaya yakınlaşıyordu sahil boşalmaya başladı bende kalktım şapkamı taktım havluyu sırtıma attım görmesinler diye. Kenar bir yere geçip izlemeye devam ettim 5-10 dakika sonra onlarda toparlanmaya başladılar, Murat elini uzatıp Leylanın elini tutup kaldırdı ve elele tutuşup yürümeye başladılar. İçim bir tuhaf olmuştu öyle görmek. Hemen eve gittim ve beklemeye başladım, evin önünde bir araba durunca Murat olduğunu anladım ve perde arasından bakmaya başladım, Leyla inerken yanaktan öpüştüler öyle indi. Eve geldi beni görünce selamlaşıp öpüştük, üstümde şort görünce hayırdır dedi, erken çıktım sahildeydim dedim, hiç bozulmadı aksine
Leyla- aa bizde ordaydık keşke haber verseydin yanımıza gelirdin
Ben- yok ya huzursuz olurdunuz belki
Leyla-aman ne huzursuz olcaz saçmalama
Ben-yine bikini mi giydin
Leyla- hayır başkalarının yanında giyemem,isterdim ama olmaz zaten Murat'ta öyle istemez
Ben- Murat ne karışıyorki
Leyla- sonuçta birileri bakıp laf atarsa o an Murat yanımda olduğu için o kavga edecek
Ben- yarın yine erken çıkacağım istersen gidelim onlara
Leyla- canım ben sabahtan gıtcem zaten sende işten çıkınca gelirsin ben yanıma sana şort alırım villaya gitçez zaten
Ben- olur tamam sen bana göre şort havlu vs ayarlarsın 3 gibi çıkarım
Ertesi gün 3 gibi işten çıkıp attıkları konuma gittim, selamlaşıp havuz kenarında oturduk Leyla da haşema vardı, akşam Murat bizi evimize bırakınca niye haşema giydin hani bikini sevmiştin dediğimde benden önce bikini varmış ama benim gelmeme yakın değiştirdiğini söyledi
Ben- neden değiştirdin ki
Leyla- canım sen öyle görünce kıskançlık yaparsın diye Murat değiştirmemi istedi normalde kırmızı bikini giymiştim
Ben- peki canım ama değiştirmeseydin sorun yoktu benim için, canım hafta sonu 2 gün boşum ben bir yerlere gidelim mi
Leyla- aa süper ya iyi denk geldi bak
Ben- noldu ki
Leyla- ya biz hafta sonu Muratın ayarlayacağı tekne ile açılmayı düşünüyorduk beraber gideriz ne güzel
Ben- tamam olur tabiki
Leyla- tamam ben Murat'a haber veriyim
Bir süre sonra
Leyla- canım Murat olur dedi gelmene izin verdi ama bak rica ediyorum eski haline dönme huzursuz olma
Ben- tamam merak etme
Leyla- tamam yarın hazırlığı yaparız cumartesi sabahtan gideriz pazar akşam döneriz bir gece teknede yatarız
Yola çıkacağımız cumartesi sabahı geldi çattı
Küçük bir valiz hazırlamıştı Leyla,
Ben- canım bu ne alt tarafı iki gün denize gircez teknede olcaz
Leyla- hazırlıktan erkekler hiç anlamıyor gerçekten canım havlular var diş fırçası bikiniler vs var, Neriman Hanımın istediği şeyler var
Ben- ne istiyor ki
Leyla- görürsün canım hadi çıkalım Murat aşağıda bekliyor
Aşağı indik Murat ile selamlaştık, kapıyı açıp Leyla'nın öne binmesini sağladı, elimdeki valizi bagaja koyup binebilirsin dedi mecburen arkaya oturdum. 20 dakika kadar sonra tekneye bineceğimiz noktaya geldik. Güzel orta ölçekli bir tekneydi, ben valizi aldım Murat ve Leyla önden bende arkalarından girdik tekneye, Neriman Hanım Leyla'yı öpüp hoşgeldin güzel gelinim dediğinde bir bozuldum ama Leyla'nın söyledikleri aklıma geldi ve bozuntuya vermedim. Bana dönüp sende hoşgeldin dedi bende hoşbulduk diyip yerleştik. Murat tekneyi sürmeye başladı, bende şortumu giyip geldim, Neriman Hanım da Leyla'ya kızım hadi sende değiş üstünü böyle olmaz dedi, Leyla kamaramıza geçip üstünü değişecekti. Bende Murat'ın yanına gidip sohbete başladım ortam gerilmesin güzel bir gezi olsun diye. Leyla yanımıza gelince gözlerime inanamadım.
Tanga bikini giymiş üstüne tül kadar ince bir pareo geçirmiş, baka kaldım öylece.
Murat- harika olmuşsun baksana tahir bile şaşkınlık içinde kaldı
Ben- hayır şaşırmadım eşim hep güzel
Leyla-teşekkür ederim Murat diyip gülümsedi bana bakmadı bile
Neriman Hanım- tahir evladım sen yanıma gelir misin biraz
Ben- buyrun efendim
Neriman Hanım- gel yanımda otur biraz sohbet edelim seninle
Ben- peki efendin
Neriman Hanım- anlat bakalım ailen kim nerelisin ne iş yapıyorsun
Aslında bunları Leyla anlatmıştı ama tekrar soruyordu bende cevapladım, bu sırada Leyla ve Murat'ı yalnız bıraktığım aklıma geldi yaklaşık 20 dakikadır yalnızlardı.
Ben- efendim ben müsade isteyip Leyla'nın yanına geçsem
Neriman Hanım- kızcağızı burda rahat bırak ne yapacaksın gidip yanına, bırak konuşuyorlar sohbet ediyorlar rahat bırak onları otur yerine hadi
Mecbur oturdum ama içim içimi yiyordu
1 saat kadar sonra Murat geldi, acıkmadınız mı hadi birşeyler yiyelim dedi. Beraber kalktık sofraya geçtik harika bir sofra kurmuşlar Murat ile Leyla, o süre zarfında hep sohbet edip hemde yemek hazırlamışlar anlaşılan. Harika balık yapmışlar enfesti, yemekten sonra denize atladık epey yüzdük ve çıkında güverte kısmında uzanıp güneşlenelim dediler, ben Murat ve Leyla yanyana uzanmıştık Leyla ortamızdaydı. Bir süre sonra Murat Leyla'dan krem sürmesini istedi, Leyla ikiletmeden sürmeye başladı ama krem sürünce Murat'ın kasları vücudu harika parladı müthiş bir erkekti, ardından Murat Leyla'ya krem sürmeye başladı, vücudunun heryerine sürdü göğüsleri vs hariç. İkiside uzandılar tekrar yerine ama ben baya etkilendim özellikle Leyla'nın Murat'ın kaslarına krem sürerken okşaması beni bitirmişti kıskançlık yoktu bu sefer ama hoşuma gitmişti sanırım. Bir süre sonra Murat Leyla'ya yüz üstü dön sırtına da güneş vursun iyi gelir diyince Leyla yüz üstü döndü pareosunu çıkardı, tangalı kalçaları harika duruyordu. O gün akşama kadar pek birşey olmadı, akşam uyku zamanı gelince iyi geceler diyip uyuduk kamaramızda. Sabah çok erken saatte Leyla beni uyandırdı üstünde mini bir etek ve üstünde bikini sütyeni vardı haline şaşırdım ama denizin ortasında kimse görmez nasılsa diye rahattım.
Leyla- günaydın canım erken saatte uyandırdım ama konuşmamız lazım
Ben- hayır olsun bu saatte uyandırmana sebep ne
Leyla- dün Neriman Hanım ile sohbet ederken sürekli kalkıp yanımıza gelmek istemişsin bunu konuşmuştuk seninle neden huzursuz ediyorsun ortamı
Ben- canım merak ettim ne var bunda bu saatte beni uyandırdın bunun için
Leyla- canım sadece bir kere söyleyeceğim, lütfen beni bunaltma böyle yaparsan senden soğurum, bir daha ben Murat ile sohbet ederken yanımıza gelmek için uğraşma hatta mümkünse yanımızdayken bile yanımızdan ayrıl anladın mı
Ben- öf tamam, anladım
Leyla- bak kıyıya yanaştık Murat kahvaltılık birşeyler alacak gelecek ve beraber kahvaltı hazırlayacağız, sakın ben gelip seni çağırana kadar kamaradan çıkma olur mu
Ben- canım abartma hapis mi kalcam sizi rahatsız etmem denize girer güneşlenirim ben
Leyla- bilemiyorum güvenebilir miyim
Ben- tamam ya gelmicem yanınıza bakmıcam size
Leyla-peki ama unutma tek bir yanlış istemiyorum lütfen beni pişman etme
O sırada Leyla yatağa oturmuştu kalkarken eteğin altında çamaşır olmadığını fark ettim,
Ben- canım altında çamaşır yok sanırım
Leyla- evet yok nolmuş ki, dün tanga vardı ama şu an daha giyinik durumdayım niye rahatsız oldun
Ben- yok rahatsızlık değilde gözüme çarptı
Leyla-bakma fazla sende, ne o sapık gibi dünde gözün üstümdeydi görmemiş gibi, Murat bir kere bile bakmadı sen eşimsin hep gördün beni ama sapık gibi sürekli bakıyorsun bir daha öyle bakma lütfen
Benim cevabımı beklemeden çıktı, birkaç dakika sonra bende şortumu ve tişörtümü giyip yukarı çıktım, teknenin bir tarafında masaya kahvaltı koyuyordu Murat ve Leyla bende rahatsız olmasınlar diye diğer tarafa geçtim.
Beraber vakit geçirirken baya mutluydu Leyla Murat ile, çaktırmadan bakıyordum bazen onlara ama Leyla farketmesin diye çoğu zaman telefonumla takılıyor gibiydim. Bir süre sonra Neriman Hanım geldi yanıma, o gelince hiç bakamadım Leyla'ya söyler diye. Daha sonra Murat kahvaltı hazır gelin diye seslendi masaya geçtik hep beraber, kahvaltı yaparken
Murat, kahvaltıdan sonra kıyıya yanaşcaz tekneden ayrılcaz günü bitiriyoruz dedi sebebini merak etmiştim ama Leyla da sinirliydi biraz.
Eve varana kadar tek kelime etmedi kimse. Eve girince
Leyla- tahir ayrılcam senden haberin olsun
Ben- ne ayrılması ne diyorsun sen ne oldu
Leyla-sabah seni uyarmama rağmen ikide bir bizi gözetledin sen
Ben- hayır yapmadım
Leyla- bari yalan söyleyip küçülme gördük baya baya
Ben- özür dilerim inan meraktan sadece
Leyla- hayır artık yeter devam etmek istemiyorum salonda yat sonra mahkeme kısmını konuşuruz
Odaya gidip kapıyı kitledi, salonda oturdum ne yapacağımı bilemez bir haldeydim ama tek isteğim Leyla'nın benden ayrılmamasıydı.
Tüm gece düşündüm uykusuz kalıp ve sabaha karar verdim, Murat ile olan bu gizli flörtüne yada ilişkisine artık neyse izin verecek kabullenecektim. Sabah güzel bir kahvaltı hazırlayıp kapıya tıkladım, defalarca kez özür diledim son bir şans istedim tek hatamda ben kendim mahkemeye gideceğim dedim söz verdim. Son kez peki dedi, ama gerçekten bu son dedi bende tamam dedim.
Perşembe akşamı Murat'ı aradım Leyla duymasın oturup konuşalım dedim işten çıkınca Murat ile buluştum
Ben- hafta sonu Leyla çok mutluydu ama pazar günü benim bilmeden bir hatam oldu bundan dolayı gününü zehir ettim. Senden isteğim bir organizasyon yapsan Leyla'nın mutlu olması için
Murat- yaparım tabiki ama sen yine günümüzün içine edeceksin, ne anlamı kalıyorki
Ben- hayır etmicem elimden ne geliyorsa yapacağım söz
Murat- peki birşeyler ayarlıcam yarın sabahtan ben Leyla'yı alırım sende iş çıkışında şuraya gelirsin beraber gideriz ama yine aynı şey olmasın
Ayrılıp eve gittim
Leyla- Murat aradı plan yapmış bizi çağırıyor ama gidesim yok benim
Ben-gidelim lütfen bence çok keyifli geçecek
Leyla-sanmıyorum ama neyse hazırlık yapayım
Ben- canım birşey istesem senden
Leyla- söyle dinliyorum
Ben- çantaya teknede giydiğin o mini eteği de koyar mısın
Leyla-merak etme daha neler koyacağım şaşıracaksın
Cuma sabah ben işe gittim, akşamı iple çektim, akşam 5:30 da Murat'ın dediği yere vardım, arabaya bindim arkaya Neriman Hanım'ın yanına ve yola çıktık, epey yol gittik ardından tekneyle Yunan adalarına geçtik bu planı beklemiyordum doğrusu. Güzel harika bir evde konaklayacaktık ama saat gece3 civarıydı sanırım yorgunluktan hemen odalara geçip uyuduk, sabah erken saatte Leyla'nın hazırlık sesiyle uyandım
Ben- günaydın
Leyla- günaydın
Ben- bu saatte hayırdır canım yorgun değil misin
Leyla- hayır zaten iki gün kalcaz tadını çıkarmak istiyorum
Ben- hayatım şu mini eteğinle Murat ile beraber kahvaltı hazırlasanız
Leyla şaşırdı bunu beklemiyordu
Leyla- öyle yapacaktım zaten
Ben- ben bir saat daha uyurum yeterli mi canım
Leyla- yeterli yeterli ☺
Leyla tam çıkacağı zaman yanıma çektim öpecektim ama öpmedim, çamaşır varmı dedim
Leyla-evet var
Ben- çıkarır mısın
Leyla- neden
Ben -geçen öyle giymiştin yakışmıştı çamaşır olmadan
Leyla şaşırarak ve birazda sevinerek tamam diyip çıkardı ve odadan çıktı, merakta kaldım ama görme ihtimallerine karşı özellikle Neriman Hanım cadısı görür korkusuyla çıkmadım
Bir buçuk saat kadar sonra saat 9 gibi çıktım odadan ve mutfağa doğru gittim, kapı örtülüydü bende kapıya tıkladım girmeden. 10-15 saniye kadar sonra girebilirsin diye ses gelince girdim, Leyla kızarmış yüzü ile günaydın dedi bana, Murat'ta önündeki kabarıklık ile çıktı mutfaktan.
Ben- erken gelmemeye çalıştım umarım sorun olmamıştır dedim
Leyla- erken gelmedin sen ama bir dahaki sefere kapalı olan bir kapıyı tıklama, hiç girme olur mu
Ben- anladım olur öyle yaparım
Leyla masayla ilgilenmeye devam ederken mini eteğin arka tarafının yukarıya sıyrıldığını ve poposu nun hafiften göründüğünü gördüm
Ben- canım eteğini düzelt istersen
Leyla panikle düzeltti- kusura bakma eğilip kalkarken oldu sanırım farketmedim
Ben- önemli değil canım.
Kahvaltı hazır olmuştu Neriman Hanım geldi ama Murat yoktu ben tam çağırmaya gidecekken Leyla'ya döndüm
Ben- canım Murat'ı sen çağırır mısın kahvaltıya
Neriman Hanım-evet Leyla çağırsın daha hoş olur dedi sevinçle
Leyla Murat'ı çağırmaya gidince biz kahvaltıya başladık 10 dakika kadar sonra Murat ve Leyla geldiler, onlar gelince Neriman Hanım kalktı afiyet olsun diyip, o sırada bende kalktım eline sağlık canım bende bahçeye geçiyorum diyip çıktım.
Neriman Hanım- aferin evladım bu halin daha güzel
Ben- evet efendim haklısınız
Neriman Hanım- kahvaltıdan sonra yürüyüşe gideceğim ben, sende çık gez biraz olur mu evladım
Ben- tabiki efendim zaten bende burayı gezip görmek istiyorum
Yarım saat kadar sonra Murat ve Leyla yanımıza gelince ne yapalım dedik, Neriman Hanım ben yürüyüşe gideceğim tahir de gezip görmek istiyormuş beraber çıkarız zaten, siz yol yorgunusunuz evde dinlenin dedi Murat ile Leyla'ya
Murat- haklısın ayrıca Leyla'nın bu halde dışarıda gezmesini istemiyorum evde kalalım biz
Leyla- evet dinleniriz hem, canım sen dönerken mutlaka beni ara belki bir isteğimiz olur bol bol gez olur mu
Ben- tamam canım, siz dinlenmenize keyfinize bakın
Neriman Hanım ile beraber çıktık ön dakika kadar sonra o yürüyüş yolundan bende ağaçlıklı yoldan ayrıldık. Neriman Hanım ın gittiğine emin olunca hızla eve doğru gittim ama arka tarafında ağaçların olduğu kısımdan gittim evden çıkalı yarım saat kadar olmuştu. Giriş tarafta görünmüyorlardı üst kata da ben çıkamazdım mecbur bekledim gözetlemeye devam ettim. Bir süre sonra bahçeye çıktılar eşimin eteği filan duruyordu halen, ama Murat'ın şortu yoktu baksırı duruyordu, heybetli ydi gerçekten.
Murat salıncağa oturdu Leyla ise karşısında dans etmeye başladı, sonra Murat'ın kucağına oturup öpüşmeye başladılar. Sonra kucağından indi, baksırını indirip Murat'ınkini yalamaya başladı, harika yalıyordu gerçekten. Sonra Murat kalktı Leyla'nın elinden tutup içeri geçtiler, bu sırada Murat'ınkini gördüm gerçekten erkek kelimesinin tarifi gibiydi. Bende dönüp gezmeye gittim.
Yaklaşık 3 saat kadar sonra eve dönmeye başladım eve 15 dakika kala Leyla'yı aradım, açmadı, eve girmeye bir iki dakika kala dönüş yaptı, eve gelmek üzereyim 2-3 dakikaya evdeyim dedim, birşey isteyip istemediğini sordum yok dedi. Eve gidince Neriman Hanım da ordaydı, Murat ve Leyla yanyana oturuyorlardı salıncakta, eleleydiler ama beni görünce Leyla bıraktı elini. Bende görmemiş gibi yapıp oturdum, yorgun görünüyorlardı, eşim duş almış üstünü değiştirmiş tek parça elbise giymişti.
Saat 1 civarıydı, güzel bir plaj olan yer varmış oraya gidelim birkaç saatliğine dedi Murat, Leyla ona itiraz etmezdi zaten, annesi Neriman Hanım da itiraz etmezdi bende yanlarında olmak için tamam dedim. Leyla odaya gidip bikini ve üst alayım dedi
Murat-hayır onları giyme yolda sana daha güzel birşeyler alırız
Beraber çıktık yürüyerek 20 dakika kadar mesafede bir yerdi, plajın yakınında bikini şort satan bir yerden birkaç birşey aldı Murat, bana da almıştı, sonra kabinler de üstümüzü değiştirdik, Leyla'nın giydiği tanga bikini çok ama çok küçüktü heryeri ortadaydı nerdeyse yutkundum ama birşey diyemedim. Murat siz yürüyün ben geleceğim dedi, Neriman Hanım önde biz arkasında plaja gidiyorduk,
Ben- canım yorgun görünüyorsun duş almışsın
Leyla- evet yol yorgunluğu
Ben- Murat ile keyifli zaman geçirmişsindir umarım bu tatilin sana iyi gelmesini istiyorum
Leyla- emin ol harika zaman geçirdik ☺sohbeti çok güzel mutlu ediyor beni sürekli
Ben-sevindim
Leyla- neyse plaja geldik yanıma Murat uzanacak onun yanına Neriman Hanım en sona sen geç bize bakma lütfen olur mu
Ben- merak etme canım rahatsız olmayacaksınız asla
Geçip yerleştik, plajda bulunan hemen herkes yarı çıplaktı, kadınların üstü çıplaktı göğüsleri ortada hep. Yerleşince Murat geldi, biraz güneşlenelim gel krem süreyim diyerek direk Leyla'ya krem sürmeye başladı, kalçalarıyla baya ilgilendi, ardından bikini üstünü çıkardı burada gerek yok buna dedi ve göğüslerine elini atıp krem sürdü, ben varken bunu yapmasına şaşırdım ama bakmıyormuş gibi yaptım. Ardından yine Leyla Murat'a krem sürdü, biraz güneşin altında durduktan sonra ben denize girdim, denizdeyken Leyla'nın Murat'a uzanıp öptüğünü gördüm ama fazla izlemedim Neriman Hanım da bir yandan bana bakıyordu çünkü. Bir süre sonra Murat'la Leyla denize girdiler onlar girerken Leyla bana gözüyle çık işareti yaptı. Bende çıkıp uzandım, denizde baya samimiydiler belli oluyordu, yarım saat kadar sonra çıktılar tekrar girip çıktık vs. Saat 4 e gelmişti. Acıktık dediler güzel bir yemek yiyelim dediler, Leyla bikini üstünü giymeden öyle çıktık plajın yanındaki restorana geçtik, harika yemekler yedik. Ardından eve dönme zamanı diye ayaklandık, önümüze yürüyordu Murat ve Leyla, Leyla birden Murat'ın elini tuttu ve öyle yürüdüler, Neriman gülümsemeye başladı hoşuna gitmişti, bende bozuntuya vermedim. Eve varınca herkes duşlara girdi, bende Leyla'nın peşinden duşa girecektim ama Leyla kapıyı duşa almadı benden sonra girersin dedi. Birşey demedim mecbur çıkmasını bekledim. Duştan bornoz ile çıkıp bana sen duşa gir beni görmeni istemiyorum dedi. Sessizce duşa girdim duşumu aldığımda odada beni bekliyordu ama bana bakmadı, üstünü giyin konuşalım dedi.
14 notes · View notes
avugibi1 · 2 months ago
Text
(Köyden şehre10)
O hafta rutin bir hayat sürdük nazanla güzel bir ikili olmuştuk yine çocukları parka götürmüştüm kızlar oynuyordu bizde dedikodu yapıyorduk telefonum çaldı doktordu birlikte olduğumuz iş adamının telefonumu istediğini söyledi vereyimmi dedi bilmiyorum dedim zarar gelmez güvenilir dedi ben bir aylıgına yurtdışına panele gideceğim dedi gelince görüşürüz dedi tamam ver dedim kapattım akşam eşimle birlikte oldum yine aynıydı iğreniyorum ama mecbur Dumont gün izin aldıgını köye gidip sattıgı tarla ve evin satışını vermesi gerektiği söyledi ben sadece akşamları çöpleri alsam yetecek miş diğer işleri ben hallettim dedi iki günde bir girişlerin camlarını silsen yeter dedi tamam dedim telefonuma mesaj geldi o iş adamıydı yarın konuşalım müsait değilim yazdım ertesi gün eşim köye gitti camları sildim nazan seslendi kızıda alda gel kahve içelim dedi yukarı çıktım kahve içerken mesaj geldi müsait misin dedi evet yazdım aradı yan odaya geçtim özledim seni dedi bende dedim ne yapalım dedi bilmiyorum dedim alayım seni dedi ayrılamam kızım var hem nazan da var dedim ben seni istiyorum artık seni kimseyle paylaşmak istemiyorum dedi nazanı eklemem dedim nazana bir arkadaşım var onunla tanıştıralım seni aklımdan çıkaramıyorum bunu karşıılıklı konuşmak istiyorum dedi tamam sana haber verecegim dedim kapattım bende gerçekten ona karşı hislerim vardı. İçeri geçtim nazan gözlerime bakıyordu kim dedi eşinin patronu dedim kımırdadı çok güzel sikiyor dedi evet dedim ne yapacaksın dedi siteden ayrılamam dedim ama buraya çagıra bilirim dedim nasıl dedi yöneticinin dairesinin anahtarı bende dedim kız çagırsana dedi bişi var ne dedi grup istemiyor seni isteyen kardeşim kadar yakın birisi varmış o istiyormuş dedim bozulmuştukız saçmalama istiyorsan ikinizi birlikte bırakırım ama arkadaşı gerçekten çok iyiymiş tamam siz ayrılmayın arkadaşıda gelsin dedi tamam dedim aradım siteye gelin dedim konum attım ön dakika sonra aradı o siteyi biliyorum benim bir çalışanım oturuyor dedi sıktığın nazan o elamanının eşiydi dedim üff ya bir yerden tanıyorum diyordum dedi akşam on gibi ordayız dedi kapattım nazana saat onda burdalar dedim nazan kız çocukları anneme bırakalım dedi sonrada bakımlarımızı yaparız dedi güldük kız ben çok azdım sulandım dedi sabret hırsını geceye sakla dedim. Nazan çocukları annesine bıraktı geldi temiz lığımızı yaptık güzel kokular sürdük makyaj yaptı banada yapalım dedi hayır ben istemiyorum dedim saat ona geliyordu yukarı yöneticinin dairesine çıktık ev zaten temiz düzenlendi odaları gezdi iki yatak odası vardı seç birini dedim bu dedi tamam dedim pencereden dışarı bakıyordum lüks bir araba durdu sitenin yanında geldiler dedim telefonum çaldı gördüm dedim diş kapısını açtım üçüncü kat dokuz dedim tamam dedi kapıda bekledim delikten göresiye açtım içeri girdiler hoş geldiniz dedim salona geçtik nazan ayakta bekliyordu tır tir Titriyordu oturdular tanıştırdım nazanınki ahmet miş şenol lan zaten tanışıtorduk ben şenolun yanına oturdum nazan da Ahmet'in yanına oturdu ahmet nazanın alını tutup öptü çok güzelsin dedi ben ayağa kalktım bişi içer misiniz dedim neyiniz var dedi şenol neyiniz var dedi güldüm kahve ve çay dedim çay içelim dedi tamam dedim gittim çay koymaya peşinden nazan geldi çok heyacanlıyım dedi çok yakışıklı dedi bu gece yatağa doyacak çok güçlü birine benziyor dedim evet dedi salona geçtik çay olana kadar sohbet ettik ahmet nazana şimdi hatırladım dedi dü günde görmüştüm seni dedi sen serkanın eşi değilmisin deyince nazan kızardı çok dikkatimi çekmiştim bu çocuk bu kadını mutlu edemez demiştim yanılmam asla dedi başını görsün bastırdı öptü nazan rahatlamıştı şenola sesizce senmi söyledin dedim hayır yemin ederim dedi nazan ��aylar olmuştur dedi mutfağa gitti çayları servis etti ikinci çayları içtik nazan boş bardakları topladı mutfağa geçti peşinden ahmet yardım edeyim deyip oda mutfağa geçti bir süre sonra fingirdeşmeler gülüşme sesleri gelmeye başladı şenol elimden tutup bunları rahat bırakalım dedi. Odayı gösterdim içeri geçince ayakta sevişmeye başladık her dügme çözmem de öpücüklerle boğdum küçük ısırıklar attım
41 notes · View notes
avugibi1 · 2 months ago
Text
Zıpkın Delikanlı Mete
Ben 22 yaşında, uzun boylu, yıllardır spor yapan, taşı sıksa suyunu çıkarır dedikleri, zıpkın gibi bir delikanlı dedikleri bir gencim. Askerlik görevimi komando olarak yapıp eve geleli daha birkaç gün olmuştu.
Ben askerdeyken annemler başka bir semte taşınmış, o semtte de büyük bir sitenin kapıcılık işini almışlardı. Ben de iş bulana kadar onlara yardımcı olacaktım. Pazar sabahı çöpleri toplama işini bitirmiştim ki, önce,
“Mete oğlum, gel kahvaltı hazır!” diye bir ses duydum. Sonra sitenin oyun alanında oynayan beş altı yaşlarındaki küçük bir oğlan çocuğu,
“Geliyorum anne!” diye bağırıp koşmaya başladı. Ama binaya yaklaşınca ayağı takılıp düştü ve ağlamaya başladı.
Hemen yanına koşup kaldırdım. Önemli bir şeyi yoktu, dizi biraz sıyrılmıştı ve kanıyordu. Haline acıdığım için çocuğu kucakladım ve hangi katta oturduklarını sorup evlerine çıkardım.
Dairelerinin kapısına vardığımızda çocuğu zile yaklaştırdım, o da zile basıp,
“Anneeee!” diye bağırdı. Hemen kapı açıldı. Annesi yirmili yaşlarda, uzun kumral saçlı, kahverengi gözleriyle, meraklı, biraz da şaşkın bir halde kapıda dikilmiş bize bakıyordu.
Garip bir durum olmuştu, sanki baba oğul marketten gelmiştik de sevgili karım bizi karşılıyordu. Şaşkınlığını üzerinden atan güzel kadın hemen oğlunu benim kucağımdan kendi kucağına aldı ve
“Mete oğlum dizine ne oldu? Bu abi kim?” dedi bana bakarak… Mete’den önce ben lafa girdim ve
“Ben Erkin, kapıcının oğluyum!” deyip olanları anlattım.
Kadın gülümseyerek teşekkür etti ve oğlunu yere indirdi. Kapının yanındaki portmantoya uzandı, çekmecesinden bir yara bandı kutusu alıp oğlunun önünde diz çöktü. Yumurcak sık sık böyle kazalar yaşatıyordu demek ki, yara bandı hazır duruyormuş.
Gözüm kadının üzerindeki şeffaf geceliğin sergilediği güzelliklere takıldı. Ben çocukla beraber giriverince hazırlıksız yakalanmıştı. Gerçi yakalanmak denemezdi buna, çünkü o şeffaf gecelikle güzelliklerini sergilemekten çekinmiyordu hiç…
Güzellikler diyorum… Poposunun hemen üzerinde biten siyah renkteki şeffaf gecelikle teninin beyazlığı çok güzel bir kontrast oluşturuyordu. Kadın yere çömelip Mete’nin dizine yara bandını yapıştırırken sutyensiz, iri göğüsleri gecelikten taşacak gibiydi.
Sonunda oğlunun iyi olduğuna kanaat getirince ayağa kalktı ve göz göze geldik. O esnada göğüslerine baktığımı da fark etti tabii… Beni tepeden tırnağa alıcı gözle süzüp,
“Ay pardon Erkinciğim, kendimi tanıtmadım, ben Büşra!” dedi ve elini uzattı.
Memnun olduğumu söyleyip tokalaştım. Eli sıcacıktı ve kadın sanki tüm vücudunun ateşini bana aktarıyordu tokalaşırken. Tokalaşmamız bitince Büşra gülümseyerek,
“Telefon numaranı verir misin? Bir şeye ihtiyacım olduğunda direkt seni arayım!” dedi. Verdim, kaydetti. Tam arkamı dönüp gidecekken, oğlu,
“Anneeee, Erkin abi de bizimle kahvaltı etsin miii?” diye annesine sordu.
“Tabi ki oğlum, neden olmasın? Hadi Erkin, gel mutfakta beraber kahvaltı yapalım.” dedi gözlerimin içine bakarak…
Ben bir kaç kere yok mok desem de, Büşra da ısrar edince kabul ettim. Onlar anne oğul şakalaşarak benim önümde mutfağa doğru gidiyorlar, ben de arkalarından takip ediyordum. Şeffaf geceliği içinde Büşra’nın dolgun kalçalarını titreterek çalkalaması beni fena azdırmış, sikim kalkmaya başlamıştı.
Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı Büşra, bir kuş sütü eksikti. Biz masaya geçerken o da üzerine ince saten bir sabahlık geçirdi geldi. Önünü kapatmadan tam karşıma oturdu. Hem kahvaltımızı yapıyor, hem de konuşuyorduk.
Sekiz yıldır evliymiş. Kocasının yurtdışı merkezli bir şirkette üst düzey bir yetkili olduğunu ve sürekli yurt dışı seyahatlerine çıktığını ve bunun aylar sürdüğünü anlatıyordu. Bir türlü aklım almıyordu, hangi sağlıklı bir erkek böyle taş gibi bir kadını bırakıp giderdi ki?
Büşra sıcakkanlı ve samimi bir şekilde bunları anlatırken, benimse aklım o güzel poposu ve tam önümde duran uçları kabarmış büyük göğüslerindeydi. O da durumun farkındaydı ve sinsice gülümsüyor, bu durum onun da hoşuna gidiyor gibiydi.
Ben de ona askerden yeni geldiğimi, komando olarak zor şartlarda askerlik yaptığımı filan anlattım. Çay fincanı dudaklarında gözleri parlayarak, benim üstümde, tişörtümü geren göğüs kaslarımda, pazularımda dolaştı bakışları,
“Komando olduğun belli oluyor zaten, o zor şartlarda harika vücut yapmışsın. Kasların baya gelişmiş.” dedi şuh bir sesle…
Ben de onu süzdüm baştan aşağıya… Dimdik, iri memelerine, şeffaf gecelikten belli olan kabarmış meme uçlarına, dümdüz karnına baktım sırayla…
“Senin bir şey yapmana gerek yokmuş, zaten her şeyinle harikasın…” dedim. Yanımızda oturup kahvaltısını yapan oğlanın bıcırdamalarını duymuyorduk bile… Gözlerimizle sevişiyorduk karşılıklı…
“Öyle mi diyosun? Güzel miyim sence?” Öyle şuh bir sesi vardı ki, insanı eritiyordu sesiyle… Sikimi taş gibi yapmıştı o bakışlar, o ses…
“Güzel de laf mı? Tanrıça gibisin şu anda… Tapmak istiyorum.”
“Arzular karşılıklıymış. O kolların göründüğü kadar sert mi, merak ediyorum şu anda…”
Çocuk annesinden nutella isteyince o seksi bakışmaya ara vermek zorunda kaldık. Sohbet ederek kahvaltımızı yapıyorduk. Büşra bacak bacak üstüne atarken istemsizce ayağı ayağıma çarptı ve
“Ay pardon Erkinciğim!” dedi, ama ayağının temasını da kesmedi. Ayağıyla pantolonumun paçasından tenime temas etmeye ve okşamaya başladı. Kırmızı ojeli ayak parmakları bacağımı okşayarak yavaşça yukarıya çıkıyordu.
Ben de boştaki elimle ayağını yakalayıp kucağıma, tam kalkık sikimin üzerine koydum ve ayağını okşamaya başladım. Ok yaydan çıkmıştı artık ve çocuğun hiçbir şeyden haberi yoktu, güle oynaya kahvaltısına devam ediyordu.
Bir ara Büşra çayları tazelemek için kalktı. Demliği alıp çaylarımızı koydu ve bu sefer karşıma değil, yanıma oturdu. Mete karşımızda kalmıştı şimdi. Aceleyle elimi bacak arasına daldırdım. Külodu sırılsıklamdı, zevk suyundan amcığı göl gibi olmuştu.
“Iıhhh…” diye inledi yavaşça… Oğluna belli etmemek için kendini sıkıyor, dudaklarını ısırıyordu.
“Yapma Erkin… Kocam iki aydır yok. Çok kötü durumdayım. Beni baştan çıkarma…”
“Ben ne yapayım Büşra?” diye fısıldadım. “Aylardır kışlada, dağlardaydım. İnan kadın yüzü görmedim. Ben senden daha kötüyüm.”
Elimi külodunun içine sokup amının dudaklarını ve klitorisini okşuyor onu deli ediyordum. Parmaklarım hareket ettikçe oturduğu yerde kıvranıyor, bacaklarını sıkıştırıp engel olmaya çalışıyordu. Büşra sonunda dayanamadı ve
“Oğlum kahvaltın bittiyse hadi odanda bilgisayarınla oyun oyna! Kulaklığını tak, kapını da kapat!” deyip çocuğu odasına gönderdi. Mete giderken,
“Erkin abi de gelsiiiin, ona da göstereyim oyunlarımı!” dedi.
“Tamam oğlum kahvaltısı bitsin, gösterirsin!” Ben de,
“Gelirim birazdan Meteciğim!” deyip onu odasına uğurladık.
Kapısının kapanma sesini duyar duymaz dudaklarımız birleşti. Dediğim gibi, askerden yeni geldiğim için uzun zamandır sikişmiyordum ve azgınlığım had safhadaydı. Gerçi Büşra’nın da benden kalır yanı yoktu, dudaklarımı kemirircesine ısırıyordu. Zorla aralanan dudaklarıyla,
“Odama gidelim! Kapıyı açar gelir şimdi, rahat edemeyiz burada…” dedi. Sarmaş dolaş odasının yolunu tuttuk. Büşra’nın yatak odası Mete’nin odasının hemen yanındaki odaymış.
Odaya girer girmez soyunmaya başladım. Büşra hemencecik kurtulmuştu hırkasından, geceliğinden ve külodundan. İnanılmaz güzel bir fiziği vardı. Amı kabarmış, kaymak gibiydi, zevk sularıyla ıslak ve pürüzsüzdü.
Ben de çabucak soyundum, bir an evvel Büşra’yı sikmek istiyordum. Yatağa sırt üstü yatırdım. Büşra, çekmecede prezervatif olduğunu söyleyerek kullanmamı istedi. Aceleyle bir tane prezervatif alıp kazık gibi olmuş sikime geçirdim.
Bacaklarını araladım ve amının kapısına dayandım. Amının küçük deliği benim hatırı sayılır büyüklükteki sikimi almakta zorlanıyordu. Yavaş yavaş santim santim ileriyordum içinde… Bir taraftan da o güzel göğüslerini öpüyor, okşuyordum. Büşra ise derin iniltiler çıkarıyor, bazen minik çığlıklar kaçırıyordu ağzından…
“Yavaşş! Yavaş canım… Erkeğim, nolur yavaş biraz… Çok büyük sikin var… Çok kalınsın… Kocamın siki bu kadar değil… İkiye ayrılmak üzereyim… Ohhh…”
“Uhh! Belli oluyor aşkım… Kocan açamamış amcığını… Çok darsın… Sikimi sımsıkı sarıyor vajinan, ateş gibi yanıyorsun.”
Sonunda sikimi dibine kadar soktuğumda ihtiraslı ve uzun öpücük kondurdum dudaklarına, zafer kazanmışım edasıyla… Büşra’nın göğüsleri altımda inip kalkıyordu.
“Çok… Çok irisin! Altında eziliyorum sanki, nefesim kesiliyor.” Dirseklerime dayanıp ağırlığımı azalttım biraz,
“Özür dilerim, kendimi kaybettim azgınlıktan…” Kesik kesik güldü,
“Deli..! Şikayet için söylemedim. Hoşuma gitti. Ağırlığının altında ezilmek çok hoş… Çok zevkli…” Elleri, parmakları kollarımda, pazularımda okşayarak dolanıyor, göğsümü okşuyordu sürekli…
Biraz öyle bekledikten sonra amında yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Büşra ise ellerini ve bacaklarını sırtıma dolamış, bir ahtapot gibi sarılmıştı bana. Ağzından boğuk boğuk inlemeler kaçıyor,
“Ohh… Çok özlemişim bunu… Öyle çok özledim ki sevişmeyi, orgazm olmayı, inan bilemezsin canım… Çok güzelll, durma, durma!” diye histerik halde sayıklıyordu. Ben de ritmimi gittikçe artırıyor, bütün gücümle yükleniyordum. Her köklediğimde kasıklarımız çarpışıyor, alkış sesine benzer bir ses yükseliyordu.
Büşra çok istekliydi, iki eliyle beni kendine bastırıyor, beni içine hapsetmek istiyor gibiydi. Kaymış gözleriyle ve dağılmış saçlarıyla altımda zevkten kıvranıyordu. İniltileri iyiden iyiye yükselmiş, durmaksızın,
“Oohhh, aahhh, ımmmm!” sesleri çıkarıyordu. Sonunda büyük bir çığlık koparıp kasılmaya başladı. Amı bir mengene gibi sikimi sağıyor, kendi de elektriğe çarpılmış gibi titreyerek orgazm oluyordu. Bense dibine kadar geçirmiştim ve küçük bedenini tamamen altıma almış, anın zevkini çıkarıyordum.
Bir süre sonra Büşra duruldu. Sakince dudaklarımız birleşti, uzun uzun öpüştük. Elimden geldiğince sevişmeyi uzatıyor, hemen boşalmak istemiyordum. Sanırım geciktiriciliydi prezervatif, yoksa bu kadar uzun dayanamazdım, hele ki Büşra gibi istekli kadına karşı…
“Neden boşalmadın benimle beraber?” dedi dudaklarımı kemirirken…
“Günde üç posta otuzbir çekiyorum, ondandır belki de… Sanırım prezervatif geciktirmeli, onun da etkisi var.”
Doğrulup amından çıktım ve yatağa sırt üstü uzandım. Biliyordum ki kadınların en çok zevk aldığı pozisyon onların üstte olduğu, kontrolün kendinlerinde olduğu pozisyondu.
Damarları prezervatiften bile belli olan kızarmış sikim bir direk gibi her kadının iştahını kabartacak şekilde duruyordu. Doğrulan Büşra’nın elinden tutup kucağıma çıkmasına yardımcı oldum. Diğer eliyle amına hizaladığı sikimin üzerine kendini yavaş yavaş bırakırken dudaklarını ısırıyordu.
Biraz sonra gururla tamamını aldığı koca sikimin üzerinde dans ediyordu. İleri geri yapıyor, poposunu indirip kaldırıyor ve gönlünce kendini bana siktiriyordu.
Büşra karşı konulmaz bir kadındı, iri portakal büyüklüğündeki beyaz göğüslerini avuçluyor, her yerini öpüyordum. Bir süre sonra onu kendime doğru çekip alttan sertçe pompalamaya başladım. Büşra yine çığlıklar atıyor, kendini bana yapıştırıyor, göğsüme öpücükler konduruyordu.
Birkaç dakika sonra duruldum ve onu da serbest bıraktım. Büşra gözlerini gözlerime dikerek sikimi amından çıkardı. Bir eliyle sikimi tutup diğer eliyle yarıya kadar gelmiş prezervatifin ucundan tutup çekmeye başladı.
Hipnoz olmuş gibiydi. Sonunda başarılı olmuş ve prezervatiften kurtulmuştu. Yeniden amının girişine hizaladığı sikimi büyük bir zevkle içine aldı. Tam o anda benden istemsizce naraya benzeyen derin bir homurtu çıkıverdi.
Amının o tazeliğini, ıslaklığını ve sıcaklığını iliklerime kadar hissediyordum. Amından süzülüp taşaklarıma kadar ulaşan amının suyunu hissediyordum.
Büşra koca sikimin üzerinde ileri geri yaparak adeta kanırta kanırta kendini siktirmeye başladı. Bazen o kadar ucuna kadar çıkarıyordu ki sikimi, birkaç kez tamamen çıkmıştı ve hiç vakit kaybetmeden yeniden ait olduğu yere girmesini sağlamıştı.
Elimi uzatıp dağılmış saçlarını topladım. Sonra o dolgun yumuşak poposuna ellerimi attım. Götünün yanaklarını iki elimle eziyor, yoğuruyordum ve onunla ritim tutuyordum. İkimiz de artık sona yaklaşıyorduk. Dudağıma güçlü bir öpücük kondurup,
“Beni kucağına al, ayakta sik beni!” diyerek sikimin üzerinde zıplamaya devam etti. Onu kucağıma tamamen alıp dibine kadar geçirdim sikimi ve içinden hiç çıkarmadan yataktan inip ayakta amına pompalamaya başladım.
Büşra boynuma sarılmış, ardı arkası kesilmeyen çığlıklar atıyordu. Yine orgazm olmaya yaklaşıyordu ve bu sefer benim de bu davete karşı koyacak gücüm yoktu. Şlap şlap sesleri, benim homurtularım ve onun çığlıkları evin her yerinde yankılanır olmuştu.
“Uuufff.. Erkeğim… Yine geliyorum.. Ooooh… Iımm… Devam et!” diyerek bacaklarını ve kollarını sıkıca bana dolayıp son köklemelerimi karşılamaya çalışıyordu. Beraber yatağa devrildik. Ben altta, o vahşi atını sürmeye çalışan bir jokey gibi üstümde, deli gibi sikişiyorduk.
Sonunda Büşra’nın o titreme ve kasılmaları yine başladı. Hiç olmadığı kadar büyük bir çığlık attı, büyük ihtimalle yan dairelerin bile duyacağı bir çığlıktı. Benim de frenim patlamış, homurtular ve naralar eşliğinde amının derinlerine boşalıyordum.
Tam o anda kapı aralandı ve Mete’nin,
“Anneee, ne yapıyorsunuz?” diyen sesi bizim zevk feryatlarımızın arasından yükseldi.
O kadar kendimizi kaybetmiştik ki, ne olduğunu anlamayan Mete’ye birkaç saniye ikimiz de bir cevap veremedik. İlk kendine gelen ben oldum ve çarşafı Büşra’nın kalçalarına çekip görüntüyü kapatmaya çalıştım.
“Bir şey yok Meteciğim, annenin beli, kalçaları ağrıyormuş da…!” dedim. Mete,
“Niye çıplaksınız?” diyerek şaşkın şaşkın bize bakıyordu.
Büşra’nın sırtı kapıya dönüktü, halen kucağımdaydı ve amının kasılmaları ara ara devam ediyordu. Ben de Büşra’dan farksız değildim, amına son döl damlalarımı boşaltmaya devam ediyordum.
“Şey, masaj… Annenin beli ağrıyormuş Mete, beline masaj yapıyorum, bak…”
Ellerimi annesinin belini kavrayıp parmaklarımı batırırcasına sıktım iki yandan… Bütün gücümle aşağı bastırıp yarrağı köküne kadar gömdüm son spermlerimi de yolladım vajinasına…
“Ayyy…” diye inledi Büşra… Hala bize bakan oğlana seslendi sonra, “Çok ağrıyor annemm… Ama Erkin abin ovalayınca iyi geldi.”
Büşra’nın orgazm kasılmaları, kalçalarının bacak kaslarının haz dolu titreyişleri giderek sönümlenmiş, tamamen olmasa da bitmişti bu arada… Biraz kendine gelince yatağın kenarındaki sabahlığı alıp sırtına geçirdi sikim içindeyken…
Çocuğa çıplaklığını göstermemeye çalışarak kucağımdan indi. İnerken çarşafı çıplak kasıklarıma çekmeyi, hala kalkık duran sikimi örtmeyi de ihmal etmedi bu arada… Yüzünde mutlu bir tebessümle oğlunun yanağını okşadı,
“İyiyim ben anneciğim… Erkin abin masaj yapıyordu annene… Sağ olsun, bütün ağrılarımı geçirdi.” Bana bakıp şeytanca bir göz kırptı, “Ama çok güzel geçirdi Erkin abin… Sen bilgisayarında oyun oynarken kulaklığını takmadın mı bebeğim?” dedi.
“Canım meyve suyu istedi annecim, onun için oyuna ara verdim.”
“Tamam, sen odana geç… Ben Erkin abine teşekkür edip getiriyorum meyve suyunu!” dedi.
Birlikte el sallayarak odasına uğurladık Mete’yi… Yataktan zıpkın gibi fırladım hemen… Dal taşak, odasının kapısını kapattım. Büşra’nın üstündeki sabahlığı omuzlarından sıyırıp yere bıraktım. İkimiz de çırılçıplaktık yine…
Ayakta yeniden birleşti dudaklarımız, dillerimiz birbiriyle dans etti. Biraz daha öpüşüp yiyiştikten sonra zorla ayrıldık birbirimizden… Ben banyoya geçerken Büşra da amından bacaklarına süzülen dölleriyle üzerine geçirdiği gecelikle mutfağa gitti.
Ben daha işememi bitirip suyun altına girdiğimde Büşra meyve suyunu oğluna verip banyonun kapısında belirmişti bile… Sabahlığını sıyırıp duşakabinin kapısını açtı, ince uzun bacaklarıyla küvetin içine daldı. Tepemizden yağmur gibi akan ılık suyun altında sımsıkı sarıldı bana… Yarım saat uzun uzun sevişerek banyomuzu yaptık.
Birer kez de banyoda, duşakabinin içinde sikiştik ses çıkarmamaya çalışarak… Küvetin içinde domaltmış amına köklerken acı acı inliyordu Büşra… Orgazm anında feryadı duyulmasın diye parmağını ısırıyordu bir yandan…
İstemeye istemeye sikişmeye son verdik. Üzerimizi giyinip Mete’nin odasına gittik. Ben birkaç dakika oynadığı oyun hakkında sorular sordum, biraz beraber oynadık. Çocuk çok sevindi. Daire kapısının önünde vedalaşırken, Mete şımarıkça kucağıma tırmandı, boynuma sarıldı.
“Erkin abi akşama yine gelir misin? Oyun oynarız. Hep beraber çizgi film seyrederiz!” dedi. Ben Büşra’ya baktım. Büşra da Mete’ye,
“Tamam bebeğim, ama bu aramızda sır olarak kalmalı… Tamam mı? Eğer babana birşey anlatmazsan… Üçümüzün oyun oynadığını, Erkin abinin bana masaj yapmasını… O zaman akşama da gelebilir. Kapım ona her zaman, arkasına kadar açık!” deyip bana gülümseyerek göz kırptı.
Bunları söylerken oğlunun yanağından öpmek için yaklaştı yanımıza, oğlanı öperken elini önüme atıp pantolonun üstünden sikimi avuçladı.
“Tamam anneciğim, söz… Kimseye söylemem, babama bile… Yeter ki Erkin abi ile çizgi film izleyelim, benimle oyun oynasın. Hem ben uyuduktan sonra sana da masaj yapar yine…”
“Yaparsın değil mi Erkin abisi? Oğluşumla oyun oynarsın, bana da o güzel masajından yaparsın değil mi? Çok iyi geldi valla… Harika masaj yapıyor senin Erkin abin…”
Parmakları sikimin üstünde kasılıp gevşiyor, asıl masajı o yapıyordu bana…
Tabii akşam yine onlardaydım, hep beraber çizgi film izlemek için. Filmden sonra Mete’yi uyutup biz sikişmeye başladık. Ertesi sabah da uğrayıp Büşra’yı siktim. Akşam yine siktim. Sonraki günlerde de siktim.
Büşra ile sikişmelerimiz ardı arkası kesilmeden devam ediyordu. Genelde akşam yemeğinden sonra gidip sabaha kadar onlarda kalıyordum. Sabah da erkenden çıkıp bütün çöpleri topluyor, marketten eksikleri alıp birlikte kahvaltı yapıyorduk. Kahvaltıdan sonra Mete’yi kreşe uğurladıktan sonra ise deliler gibi sikişiyorduk.
Büşra halinden çok memnundu, her fırsatta altıma yatıyor, iliklerimi kurutuyordu. Ben amındayken, ya da boşaldıktan sonra sarmaş dolaş yatarken kocasıyla telefonda konuşuyordu.
Günler haftalar böyle geçerken kocası geleceğini haber ettiğinde ikimiz de bir burukluk yaşadık. Tabii Mete’yi de sıkı sıkı tembihledik, babasına birşey anlatmasın diye…
Kocası gelince Büşra’yla iki gün hiç konuşamadık, mesajlaşmadık. Üçüncü gün Büşra’dan herşeyin yolunda olduğunu, bir aksilik olmadığını ve beni çok özlediği mesajını aldım. İçim kıpır kıpır olmuştu ve biran evvel kocasının gideceği günü bekliyordum.
Aradan bir hafta kadar geçmişti ki, Büşra aradı ve kocasının evde olmadığını söyleyip beni eve çağırdı. Koşarak gittim tabii. Kapıyı açtığında saçı başı dağınıktı, üzerinde kırmızı bir sabahlık vardı, siyah külotlu çorap, abartı bir makyaj da yapmıştı.
Öpülmekten, emilmekten kızarmış dudakları ile çok seksi duruyordu. Yatak odasına geçtiğimizde yatak da dağınıktı. Belli ki kocası sabah gitmeden sikmişti
Büşra’yı.
– “Bu hal ne?” dediğimde,
– “Doymadım, tadı damağımda kaldı!” deyip dudağıma yapıştı.
Günlerdir bu anı bekliyordum, bir çırpıda soyundum. Büşra da sabahlığını çıkardı. O zaman daha net belli oldu kocasıyla biraz önce yaptıkları seksin izleri… Boynu, boğazı ve göğüsleri emilmekten morarmış vaziyetteydi. Amının dudaklarında ve bacaklarında yer yer kurumaya yüz tutmuş döller vardı.
Çok azdırıcı bir manzaraydı. Sikim kazık gibi olmuş, sızlamaya başlamıştı. Çabuk boşalmak istemiyordum, çekmeceden geciktiricili prezervatifi alıp sikime taktım ve Büşra’yı yatırıp üzerine atladım. Dudaklarıma iştahla bir öpücük kondurup,
– “Seni seviyorum aşkım!” dedi. Elini sikime atıp beni üzerine doğru çekti. Bacaklarını katlayıp onu tamamıyla altıma aldım ve sertçe kökledim. Büşra,
– “Aaaaah, yavaasşş!” dedi ama durmaya niyetim yoktu. Hırsla sikiyordum, Büşra altımda debeleniyor, çığlıklar atıyordu, hiç oralı olmuyordum.
Kısa sürede ter içinde kalmıştı, yüzü kıpkırmızı olmuş, amı daha önce hiç görmediğim kadar sulanmıştı. Bu kadın sert sikilmekten zevk alıyordu.
Biraz misyoner pozisyonunda siktikten sonra doğrulup Büşra’yı domalttım. Başını yastığa gömüp poposunu tam dik pozisyona getirip amını sikmeye başladım. Bu pozisyonda daha önce hiç inmediğim kadar derinlerine ulaştığımı hissediyordum.
Büşra’nın sesi soluğu kesilmiş, yarı baygın haldeydi. Amını sikerken gözüm göt deliğine kaydı. Göt deliği de biraz hırpalanmış haldeydi, anlaşılan kocası götten de sikmişti.
Aniden sikimi amından çıkarıp o küçük göt deliğine dayadım ve bütün gücümle yüklendim. Büşra acı bir çığlık attı, ama dibine kadar almıştı bile…
İçinde hareketsiz bekleyip küçük götünün kalın sikime alışmasını bekledim. Sonra yavaş bir tempoyla pompalamaya başladım. Büşra’dan yeniden zevk iniltileri yükselince hızlanmaya başladım.
Götünü sikerken bir elimi de amına atınca Büşra daha fazla dayanamadı ve çığlık çığlığa titreyerek orgazm olmaya başladı. Sikimi götüne taşaklarıma kadar sokup tamamen yüz üstü uzamasına ve rahat rahat kasılıp orgazmın zevkine varmasını sağladım.
İşte tam o esnada kapının aralandığını fark edip kapıya baktım.
Ve kapı aralığından bizi izleyen kocasıyla göz göze geldim.
Korku ve telaşla sikimin götünün içinde küçüldüğünü ve sessizliğimi fark eden Büşra da kapıya baktı ve gülmeye başladı. İçimden (Ne oluyoruz ya?) deyip tam Büşra’nın üstünden kalkacaktım ki, kocası çırılçıplak ve siki kalkmış halde odaya girdi, gülümseyerek,
– “Kolay gelsin ortak. Devam et!” diyerek yanımıza geldi.
O anda benim jeton düştü, herşeyi planlamışlardı. Korkum ve telaşım kaybolmuş, yerini tarifsiz bir heyecan almıştı. Olayın tahrikiyle de inmekte olan sikim Büşra’nın götünde yeniden canlanmıştı.
Sonradan öğrendim, meğerse bizim ufaklık Mete ağzından kaçırmış. Zaten karı koca da uzun zamandır bu konuda konuşuyorlarmış. Karısını bir kaç ay boyunca yalnız bırakan kocası kendini suçlu hissettiğinden kendisi teklif etmiş önce…
Uzun uzun tartışmışlar, olayı pişirmişler. Sonuçta karı koca aralarına kocasının yokluğunu aratmayacak, güvenilir, Büşra’nın beğeneceği bir erkek alma konusunda anlaşmışlar. Büşra benden emin olana kadar ve bana sürpriz yapmak istediği için bu konudan hiç bahsetmemiş.
Baktım, adam karısını aşığıyla basan koca tipi yok. Tam tersine, siki kazık gibi olmuş sıvazlayıp duruyor, gözleri parlayarak bize bakıyor. Bunu görünce,
– “Sağol ortak!” deyip tekrar karısının götünü sikmeye başladım. Kocası iyice yanıma gelmiş, belimi sıvazlayıp,
– “Beline kuvvet ortak!” diyerek beni gazlıyordu. Büşra ise gayet relax bir haldeydi, götüne girip çıkan sikimin keyfini çıkarıyor,
– “Ohhhh! Ahhhh! Immmm! Tam hayalimdeki gibi… Çok güzel!” diye inleyerek başını sağa sola sallıyordu.
Heyecandan dudaklarım kurumuştu. Yutkundum, ağzımın içinde toparlayabildiğim bir iki damla tükürüğü yukarıdan sikimin üstüne bıraktım. Kocası ise belimi sıvazlamayı bırakıp taşaklarıma elini attı. İncitmekten korkar bir şekilde taşaklarımı okşuyordu. Rahatlamamı ve daha çok zevk almamı sağlamak isteyen bir hali vardı.
Doğrulup sikimi Büşra’nın götünden çıkardım. Olayın heyecanı ve kocasının taşaklarımı okşamaları sikimi hiç olmadığı kadar irileştirmişti. Büşra’yı yeniden sırt üstü yatırdım ve amcığına tekrar geçirdim.
Büşra’nın sevdiği gibi sikimi ileri geri sağa sola doğru daire yapa yapa altımda eze eze sikiyordum. Adeta kocasına erkekliğimi kanıtlamak, kadın nasıl sikilir göstermek istiyordum. Kocası pür dikkat izlerken, Büşra darbelerimle,
– “Aaahhhh! Yardın beni! Çok güzel!” diyerek hoşnutluğunu belli ediyordu. Büşra’ya,
– “Off, yordun beni güzel orospum benim!” deyip bacaklarını belime dolayıp sikimi amından çıkarmadan yuvarlandım yatakta. Büşrayı da üstüme çektim.
Büşra kalın sikimin üstünde yaylanmaya başladı. Ellerini geniş göğsüme dayamış vaziyette poposunu yavaş hareketlerle indirip kaldırıyor, kalın sikim amında bir görünüp bir kayboluyor, her kaybolduğunda Büşra’dan bir inleme sesidir yükseliyor,
– “Ohhh! Çok güzellll!” diye mırıldanıyordu arada…
Bu kez Büşra’nın beline sımsıkı sarıldım, boynunu ve memelerini hırsla emip öperken, üstten sabitlediğim Büşra’nın amına alttan hızlı hızlı pompalıyordum şimdi… Büşra’nın gözleri kaydı zevkten, inlemeleri sıklaştı, zevk çığlıkları yükselmeye başladı.
Bunca zamandır siktiğim kadını tanıyordum, iyice yükselmiş, orgazmın eşiğindeydi. Ben de dayanacak noktayı geçmiştim, Büşra’yı yeniden altıma alıp, sikimdeki prezervatifi çıkarıp kenara attım ve misyoner pozisyonunda sikmeye devam ettim.
Büşra, göz kapakları yarıda, dudakları titreyerek, portakal irisi memeleri inip kalkarak nefes almaya çalışıyordu. İki eli iki yanında çarşafı avuçluyor, ben amına kökledikçe bacakları kukla gibi iki yanda istemsizce sallanıp duruyordu.
Zevkimi katlamak için kocasına deminki gibi taşaklarımı okşamasını söyledim. Kocası hemen arkama geçti ve taşaklarımı okşamaya başladı. Bense olanca kuvvetimle sikiyor, karısının zevkini katlamaya çalışıyordum.
Derken sallanan taşaklarımda bir sıcaklık hisettim. Büşra’nın kocası büyük bir iştahla terden sırılsıklam olmuş taşaklarımı sırayla ağzına alıyordu.
O andan itibaren kendimi kaybettim, kulaklarımda uğultular yankılanıyordu. Zaman ve mekan kavramını yitirdim. Büşra’yı yatağa çivilemek istercesine sikiyordum…
Bütün vücudum titremeye, kaslarım kasılmaya başladı. Böyle bir zevk olamazdı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Büşra da yine o bilindik orgazm feryatlarından birini atarak kasılıp, amıyla sikimi bir mengene gibi sarıp sarmaladı ve beni içine hapsetti.
Gözüm kararmaya başladı, homurtular çıkarıp bir nara atarak dibine kadar geçirdiğim Büşra’nın amına döllerimi boşaltmaya başladım. Kocası halen iştahla taşaklarımı somuruyordu. Hiç bu kadar uzun ve çok boşalmamıştım.
Büşra ile durulduğumuzda sevgili kocası halen taşaklarımı yalıyordu. O kadar güzel bir histi ki, hiç bitmesin istedim. Sikim küçülüp kendiliğinden Büşra’nın amından çıkana kadar hiç kimse yerinden kıpırdamadı.
İlk önce ben yana devrildim. Kocasının yüzü sırılsıklamdı, dudaklarının kenarında ve yanaklarında benim ve karısının zevk sıvılarıyla döllerimin karışımı vardı. Kocasıyla anlamsızca birbirimize bakıp kahkahayı koyverdik.
Böyle bir şeyi planladıkları için ikisine de teşekkür ettim. Kocası da bunun daha başlangıç olduğunu söyleyip,
– “Hadi duşunuzu alıp gelin yaramazlar!” diyerek Büşra ile beni banyoya uğurladı 🙂
Büşra ile sıcak suyun altında dakikalarca kaldık. Öpüşüp, birbirimizi okşamalarla yıkanırken vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştık. Sevgili kocası banyo kapısından bize,
“Kahvaltı hazır!” diye seslenince ben bornozu giyip çıktım. Büşra da küçük bir havluyu beline dolayıp arkamdan çıktı ve mutfağa geçtik. Kocasının da üzerinde sadece boxeri vardı. Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. Hep birlikte masaya geçtik.
Büşra oturmak için sandalye yerine benim kucağımı tercih etmişti. Kocası ise hemen yanımızdaki sandalyedeydi. Büşra çikolata sürdüğü kızarmış ekmeği bir kendi ısırıyor bir bana yediriyordu. Kocası ise çaylarımızı dolduruyor, şen şakrak kahvaltı yapıyorduk.
Boştaki elimle Büşra’nın göğüslerini ve amını okşuyor onu yeniden kıvama getirmeye çalışıyordum. Amı yeniden ıslanmaya başlamıştı bile. Üzerindeki fazlalık olan havlusunu bir çırpıda çekip yere bıraktım ve göğüslerini öpüp emmeye başladım. Kocası ise,
“Erkinciğim bir de böyle dene!” diyerek çikolata kavanozunu eline alıp karısının göğüslerine sürmüştü bile…
Göğüslerindeki çikolatayı büyük bir zevkle yalayıp temizledim. Ödül olarak Büşra ağzına bir kaşık bal alıp benim dudaklarıma kapandı. Dilinin üzerindeki balı benim ağzıma aktarırken dillerimiz birbirini okşuyordu. Balın tamamen bittiğinden emin olmak için dilini emerken ben zevkten kendimden geçiyordum.
Sikim eski heybetini kazanmış, Büşra’nın götünün yanakları arasından yükselip ıslanmış amına sürtünüyordu. Ağır ağır bir ritim tutturmuştum ve Büşra’nın amını fırçalıyordum. Kocası,
“Eveeet, yalama sırası Büşra’da!” deyince, Büşra ayağa kalktı ve beni de ellerimden tutup ayağa kaldırdı. Kocası elinde çikolata kavanozuyla duruyordu,
“Sakıncası var mı Erkin?” diyerek kazık gibi olmuş ve karısının şeftalisinin suyuna bulanmış parlayan sikimi gösteriyordu. Ne yapmak istediğini anlamıştım. Sırıtarak,
“Ne sakıncası olacak canım? Seve seve!” diyerek başımı sallayarak onay verdim.
Kocası iki parmağını kavanozun içine daldırıp biraz çikolata aldı. Büşra iki eliyle dibinden sikime sıkıca sarıldı, kocası sikimin kafasından başlayarak her santimine sürdü. Sanki çikolata sürmüyor, sikimi okşuyordu parmaklarıyla. Tekrar tekrar kavanozdan çikolata alıp bolca sürüyordu sikime…
Daha fazla beklemek istemeyen Büşra tuttuğu sikimi bırakıp beni yatak odasına doğru sürükledi. Beni yatağın kenarına oturup çikolatalı sikimi yalamaya, emmeye başladı.
Zevkten gözlerim kaymış, Büşra’nın saçlarını okşuyor, sikimi boğazına kadar sokmaya çalışıyordum. Kocası da hemen yanıbaşımızda yerini almış, benimle beraber karısının çikolatalı sakso servisini zevkle izliyordu.
Büşra dakikalarca yaladı sikimi, çikolatayı yalaya yalaya bitirene kadar, benim zevkten deli gibi kıvranmama rağmen sikimi tertemiz yapana kadar bırakmadı. Büşra’nın yalama işi bittiğinde ise sikim inanılmayacak kadar büyük ve kalın görünüyordu.
Büşra’nın yüzünü, yatakta oturmakta ve bize bakarak sikini sıvazlamakta olan kocasının kucağına doğru çevirip domalttım. Hemen kocasının sikini ağzına aldı Büşra. O kocaman sikimin başını amının dudaklarına değdirdiğim anda Büşra’nın tüm vücudu sarsıldı.
İki elimle Büşra’yı incecik belinden kavramıştım. Sonra sert bir şekilde sikimi amına bastırdım ve Büşra’nın tüm vücudu kocasına kaydı. Bu hareketim kocasının sikinin neredeyse tümüyle ağzına girmesine neden olmuştu.
Sonra ritmik bir şekilde Büşra’yı sikmeye başladım. Sikimi hızla sokuyor, çıkarıyor, tekrar sokuyordum. Her dibine kadar geçirişimde Büşra’nın tüm vücudu kocasına doğru kayıyor ve bu kocasının sikinin biraz daha ağzına girmesine neden
oluyordu.
Zevkten uçmuş gibiydik. Büşra kendini kaybetmişti. Kocasının sikini bazen ağzından çıkararak,
“Ohhhh sikiyor beni sevgilim… Ahhhh çok güzel… Müthiş sevgilim… Siki aklımı başımdan alıyor biliyor musun? Ohhhh, çok güzel… Ohhhhh!” diye inliyordu.
Üçümüz de kendimizden geçmiş gibiydik. Ağzımdan hırıltılar ve homurtular eksik olmuyordu. Yandaki elbise dolabının aynasından kendime baktığımda yüzümde hayvani bir ifade vardı.
Her kökleyişimde Büşra’nın vücudu ileri doğru kayıyor, memeleri sallanıyordu. Yüzü, her kökleyişimle kocasının bacak arasına daha bir gömülüyordu. Deli edici bir manzaraydı.
Köklemelerimi gittikçe sertleştiriyor, bütün gücümle Büşra’nın amına yükleniyor, adeta onu kocasının bacak arasına çivilemek istiyordum. Bu köklemelerim, daha fazla dayanamayan Büşra’yı çılgına çevirmiş gibiydi. Tüm vücudu titriyor, dalga dalga sarsılıyordu. Ağzı bir mengene gibi kocasının sikine yapışmış halde orgazm oluyordu.
Kocası da kendini daha fazla tutamadı ve küçük bir inilti kaçırdı ağzından, o da boşalıyordu. Ben de bir daha dipleyip sikimin ucunda can çekişen Büşra’yı izledim durulana kadar…
Kasılmaları bittikten sonra Büşra’nın yatağa sırt üstü uzamasını sağlayıp altıma aldım. Kocasının mahmur bir yüzle bizi izlediğini gördüm. Kocasına bakarken Büşra’nın bacaklarını iki elimle dizlerinin arka kısımlarından kavrayıp kaldırdım. Büşra’yı adeta ikiye katlamıştım.
Yeniden amına geçirip inanılmaz bir hırsla tekrar sikmeye başladım. Koskocaman, kıllı azman sikim bir piston gibi girip çıkıyordu Büşra’nın amına… Küçük amı kocaman bir ağız gibi açılmıştı şimdi…
Sikimin çevresini sımsıkı yapışan şişmiş am dudaklarının görüntüsü müthişti. Kocaman sikimin am suları ile ıslandığı için pırıl pırıl parlayan görüntüsü de müthişti doğrusu…
Ama beni belki de en çok etkileyen, Büşra’nın yüzüydü. Zevkten çarpılmış, gözleri kaymış, duakları aralanmıştı. İnanılmaz tahrik edici bir manzaraydı bu… Sikimi büyük bir hırsla her kökleyişimde ağzından küçük inlemeler kaçıyor,
“Ahhhhh… Immmmhhh… Ohhhhhh… Sik beni… Ohhhh sik beni… Sik beni…” diyordu. Zaten sikiyordum. Kocasının yanında altıma almış, gaddarca sikiyordum.
Bakışlarım sonsuzda sabitleşmiş gibiydi. Sikim Büşra’nın artık bir göle dönmüş, vıcık vıcık amına girip çıkarken şakırtılı sesler çıkarıyordu. Üstelik giderek daha hızlı sikmeye, sikimi daha büyük bir hırsla köklemeye başlamıştım.
Büşra yine peşpeşe kasılmaya başlamıştı. Vücudu iki büklüm altımda, dalga dalga, kıpır kıpırdı. Götünün yanakları kıvrılıp bükülüyor, sağa sola, yukarı aşağı oynuyordu. Sanki dans ediyor gibiydi altımda…
İnlemeleri artık küçük çığlıklara dönüşmüştü. Zevkten çırpınıyordu. Gözüm yeniden kocasına takıldı, yeni yeni sertleşen sikiyle oynuyor, parlayan hayran gözlerle altımdaki karısına bakıyordu.
O anda aklıma müthiş birşey geldi. Kafamla kocasına Büşra’nın yanını işaret ettim. Kocası hemen sevinçle uzandı. Yarı baygın haldeki Büşra da durulmuş, kedi gibi mırıltılar çıkarıyordu.
Doğruldum, sikimi amından usulca çekip çıkardım. Sikilmekten kızarmış am dudakları gerilmiş, amı, içi gözüken sulu bir hal almıştı. Yavaşça kapandı o açıklık. Terden su içindeydik.
Büşra, amından çıkan o kocaman, kapkalın ve kıllı sikimi yine büyük bir hayranlıkla seyrediyordu. Bakışları sikime odaklanmış, içinden çıkmamdan pek memnun olmamıştı.
Ben ise gerçekten iyi dayanmıştım, biraz evvel boşaldığım için… Ama kendimi kastığım için taşaklarım da ağrımaya başlamıştı, artık boşalıp rahatlamam gerekiyordu.
Büşra’nın ellerinden tutup arkası dönük bir şekilde kocasının üzerine doğru ittim. Ne yapmak istediğimi anlamıştı Büşra. Bir elini bacaklarının arasına sokup kocasının sikini tutmuştu bu arada. Götünün deliğine hizaladı kocasının sikinin başını…
Terlerimizden ve am sularıyla vıcık vıcık ıslanmıştı göt deliği. Sikin başı değdiği anda birden açılıverdi göt deliği ve adeta içine çekti kocasının sikini. Büşra kendini kocasının kucağına bırakıverdi birden… Yağ gibi kayarak girdi sik Büşra’nın götüne…
Kocasının taşaklarının amının dudaklarına yapıştığını hissettiği anda da irkildi. Susamış bir ağız gibi am dudakları titriyordu. Am dudakları sanki spazma tutulmuş gibi bir sıkışıyor, bir gevşiyor, manzara beni mahvediyordu.
Bu davete daha fazla karşı koyacak gücüm yoktu. Ki Büşra elini uzatıp beni çağırdı. Yavaş yavaş Büşra’ya sokulurken, sikimin her geçen an biraz daha kalktığını görebiliyordum.
Büşra elini uzatıp sikimden yakaladı bir anda. Parmakları bir pençe gibi kavramıştı sikimi. Sonra iyice çekerek, daha da çok sokulmamı sağladı. Biraz öne eğildi ve sikimi ağzına aldı. Poposu da hareketlenmişti şimdi. Küçük hareketlerle kocasının sikinin üstüne oturup kalkıyor, götünü siktiriyordu ona da…
Zevkten uçmak üzereydim. Hiç birşey yapmadan öylece duruyordum ve güzel ağzının sikime yaptıklarının zevkini çıkarıyordum yalnızca. Fazla uzun yalamasına izin vermedim, çünkü amına boşalmak, o sıcaklığı hissetmek ve gerilen kaslarının verdiği hazzı yeniden yaşamak istiyordum.
Geri çekildim, oyuncağı elinden alınan bir çocuk gibi olmuştu.
“Hadi Büşra, o amına koymak istiyorum. Kocan götünü sikerken amına geçirmek istiyorum!” dedim.
Benden aldığı emirle ilk önce sırtını kocasının göğsüne yaslayarak, vücudunun üst kısmını geriye verdi. Peşinden de dizlerinden büktüğü bacaklarını karnına çekip, ayaklarını, kocasının bacaklarının iki yanından, yatağa bastı.
Gözlerimin önündeki manzara müthişti kocasının götündeki siki ıslanmış, taşaklarının hemen üstündeyse benim eserim olan sikilmekten kızarmış ve zevk sıvılarıyla parlayan istekle açıp kapanan am vardı. Sikmeden önce amını yalamak istedim. Eğilip dudaklarımı o kaymak gibi amına gömdüm.
“Immmm!” diye inledi Büşra, “Çok güzelll!”
Dilim klitorisinde çalışıyor, arada aşağılara kadar iniyor, sonra amının dudaklarını içlerini yalayarak tekrar yukarıya çıkıyordum. Elimden geldiğince bu faslı uzatıp onlarla birlikte boşalmak istiyordum. Büşra fazla dayanamadı ve
“Gel hadi, sen de sok bana.. Amıma sok sen de… Hadi!” diye mırıldandı.
Vücudumdaki tüm sinirler, tel tel gerilmişti. Sonunda, her şeyin tepe noktası olan o müthiş an gelip çatmıştı işte. Hiç acele etmeden sokuldum. Dizlerimi kocasının iki yanında sağlamca basmıştım yatağa…
Biraz daha sokuldum ve bir elimle dibinden kavradığım sikimi aşağı büküp, o kocaman bir mantara benzeyen başını, Büşra’nın amının susamış bir ağız gibi açık duran dudaklarının arasına soktum.
Bu temas, Büşra’nın tüm vücudunun titremesine neden olmuştu. Sonra birden ve tek bir harekette, dibine kadar geçiriverdim. Yine aynısı olmuş, kendimi kaybetmiştim, sanki beynim uyuşmuştu.
Kocasının dibine kadar karısının götüne gömülü olan sikinin benim altımda ezildiğini hissediyordum. Tanrım, müthiş bir şeydi bu. Taşaklarımız birbirine yapışmıştı. Büşra ise tümüyle delirmiş gibiydi. Titriyor, sarsılıyor, çırpınıyor, çığlıklar atıyordu.
Dakikalarca sürdü bu. Sonra Büşra’yı sikmeye, sikimi amına sokup çıkarmaya başladım. O kadar çok şiddetli sikiyordum ki, kocası kıpırdayamıyordu bile. Kocasının siki öylece, köküne kadar gömülü duruyordu karısının götünün içinde…
Ben sokup çıkardıkça, sikim, onunla beni birbirimizden ayıran incecik et duvarın üstünden sikine sürtünüyor ve aklımı başımdan alıyordu. Büşra ise çıldırmış gibi çırpınıyordu aramızda…
“Ohhhhh sevgilim…” diye bağırdı birden, “Ohhhh, zevkten deliriyorum sevgilim… Müthiş bir şey bu… İçim sik doldu sevgilim… Ohhhh sikin beni!” diye devam etti.
Ben de giderek artan bir hırsla sürdürüyordum onu sikmeyi. O koskocaman sikim, yine akıl almaz bir hızla girip çıkıyordu karısının amına. Her geri çekilişimde, en ucuna kadar çıkarıyor, sonra da tek ve uzun bir hareketle dibine kadar geçiriyordum.
Kocası da daha fazla hareketsiz kalmaya dayanamadı ve elinden geldiğince sikmeye başladı Büşra’nın götünü. Pozisyonumuz fazla hareket etmesine izin vermediği için benim kadar hareketli değildi. Siklerimiz sanki birbirine karışmış gibiydi…
Boşalmaya yakın olduğumu hissediyor ve tüm gücümle kendimi tutup, kocasını beklemeye çalışıyordum. Ama bu sefer iyi dayanıyordu kocası. Sikiş uzadıkça da ben hayvani bir hisle daha da hızlanıyordum, daha da sertleşiyordu hareketlerim…
Artık öyle bir hırsla sokuyordum ki sikimi Büşra’nın amına, her seferinde ikisini birden yatağa çiviliyordum sanki…
Sonra müthiş bir şekilde bütün kaslarım kasılmaya, vücudum karıncalanmaya başladı. Sanki her hücrem uyuşmuş, kendini kaybetmişti. İstemsizce, sokaktan geçenlerin bile duyacağı bir homurtu yükseldi benden…
Son bir kez dibine kadar geçirdim sikimi Büşra’nın amına. Kocasının siki de taşaklarına kadar girmişti Büşra’nın götüne. Sikimin birden kabardığını hissettim. Boşalıyordum. Sikim bir nabız gibi atıyor, Büşra’nın amının içine döllerimi
dolduruyordum.
Birden kocasının siki de bir nabız gibi atmaya başladı. O da patlayıvermişti. Benimse halen hiç bitmeyecekmiş gibi döllerim çıkıyordu sikimden. Büşra zaten tümüyle çıldırmıştı. O kadar yüksek çığlık atıyordu ki, susması için dudaklarına yapıştım.
Sonra dünya karardı. Büyük bir zevk denizinin içinde yüzüyordum adeta. Birbirine yapışık vücutlarımız zevkten kasılıyordu. Üçümüz de yüklerimizi son damlasına kadar boşaltmakla meşguldük.
Kocasının küçülen sikini ince et duvara rağmen hissedebiliyordum. Büşra’nın bir mengene gibi açılıp kapanan delikleri ise son döl damlalarımızı bile sağıyor
du…
Birkaç dakika sonra doğrulacak gücü kendimde anca bulabildim. Üçümüz de zevk sarhoşuyduk resmen. Gözüm direkt Büşra’nın amına kaydı, amının etrafı bir göl olmuştu resmen. Sertliğini yitirmiş sikimi usulca çekip çıkardım amından.
Kadının amı benim döllerim ve amının suyuyla beyaza bürünmüş vaziyetteydi. Doldurup taşırmıştım resmen amını. Sadece sikim değil, taşaklarım bile köpüklü beyaz sıvıya bulanmıştı. Büşra’nın hali ise daha da beterdi, amından süzülen döllerim önce kocasının sikine akıyor, ordan da taşaklarına süzülüyordu.
Aptal aptal bu manzarayı seyrettim uzunca bir süre, hipnoz ediciydi resmen. Bir süre sonra onlar da kendine geldi. Büşra kocasının üzerinden kalkıp, zevkle gerinerek,
“Oooffff bee, ne siktiniz beni!” diyerek kocasıyla bana öpücükler verdi. Kocası da sebebsiz sebebsiz sırıtıyor, halen kendine gelmeye çalışıyordu, ki,
“Ne dersiniz gençler, bu sikişin ödülü olarak hep birlikte bir tatili hak ettik mi?” diyerek mutluluğunu belirtti.
Kocası bunu söylerken Büşra çoktan boynuma atlamış, birlikte banyonun yolunu tutmuştuk bile 🙂
111 notes · View notes
avugibi1 · 4 months ago
Text
HEP BENİM YÜZÜMDEN (2)
Eve vardığımda kendimi yatağa atıp uyumaya çalıştım, ama yaşanan olayları düşünmekten saatlerce kıvrandıktan sonra anca uyuyabildim. Ertesi gün öğlene doğru uyandığımda karım halen gelmemişti. Kendime kahvaltı hazırlarken karım geldi. Mutfağa girdiğinde, dün gözlerimin önünde sikilen karımı gülümseyerek karşılayıp, "Selam!" dedim. Karım da, "Selam!" dedi, ama yüzünde biraz utanç vardı. Boyun bölgelerinde kızarıklıklar ve morluklar vardı, emilmekten kan tutmuştu.
Karım sanki dün gece hiçbir şey yaşanmamış gibi, "Ben de çok açıktım valla, yumurta kırayım mı?" dedi. "Olur!" dedim. Karım dolaptan tavayı çıkarmak için arkasını döndüğünde elbisesinin arkasındaki yırtığı gördüm, beline kadar açılmıştı. Sırtında da beline kadar kızarıklıklar vardı. Karımı öyle görünce dünkü yaşananlar gözümün önüne geldi. İçim ürperdi ve sikim kalkmaya başladı, karımın başkaları tarafından sikilmesi beni resmen azdırıyordu.
Yumurtayı pişirip tavayla masaya koydu, ama kendisi ayakta yemeye başladı. "Otursana!" dedim. "Yok biraz yeyip hemen yatacağım, çok yorgunum, uykusuzum!" dedi. Aslında dün karımın götünü fena şekilde sikmişlerdi, ilk seferiydi bir de, hem de tost yapmışlardı. "Götün acıdığı için oturamıyorsun, değil mi?" dedim. Karım utandı, yumurta yemeyi bıraktı ve "Ben en iyisi üstümü değiştirip uyuyayım!" dedi ve yatak odamıza yöneldi. Ben de arkasından gittim.
Karım, "Eğer başıma kakacaksan dün niye izin verdin?" dedi. "Böyle olacağını bilmiyordum!" dedim. "Nasıl bilmiyordun ya, resmen orada beni sikmelerine onay vermedin mi?" dedi. Ben, "Evet, onay verdim, ama senin bu kadar istekli olacağını düşünemedim. Hakan'a resmen yapıştın, neydi o cilveler, yoksa aşık mısın ona?" der demez karım suratıma tokatı yapıştırdı. Ağlamaya başladı, "Aptal! Aptalsın!" diye diye. Sonra ağlak sesle, "Senin de hoşuna gider sandım. Melis bana anlattı herşeyi, ondan yardımcı olmasını istemişsin!" dedi. (Artık o orospu Melis ne anlattıysa!).
Karımın bu haline üzülmüştüm, zaten içten içe de zaten karımın öyle sikişmesinden memnundum, "Özür dilerim!" dedim. Bana sarıldı. Ben de ona sarıldım. Gözlerindeki yaşı silip dudağına öpücük kondurdum ve "Dün gece için teşekkür ederim aşkım!" dedim. Gülümsedi ve "Asıl ben teşekkür ederim aşkım!" dedi. Birbirimize baktık ve gülümsedik. Karıma, "Duş alacağım, birlikte alalım mı?" dedim. Karım, "Gelmeden önce aldım, ama istersen girerim tekrar!" dedi.
Banyoya girdik. Karım elbisesini çıkartınca altında ne sütyeni ne de külotu vardı. Götünün yanaklarında morluklar vardı ve dün geceye göre kıpkırmızıydı. Karıma götünü göstererek, "Dün ben giderken bu kadar değildi, benden sonra da devam ettiniz mi?" dedim. Utanarak, "Evet!" dedi. Ben de gülerek, "Hakan'a bak ya, bir gecede kaç posta attı, hem sana, hem Seda'ya!" dedim. Bunu hem gerçek anlamda hem de karımı biraz daha rahatlatmak için söylemiştim.
Karım, "Hakan değil!" dedi. Ben şaşırarak, "Onur mu? Ama ben giderken Onur Melis'le ilgileniyordu!" deyince, "Yok Onur da değil, sen gittikten sonra birkaç kişi daha geldi!" dedi. "Nasıl ya, kimler geldi?" dedim. "Hakan'ın arkadaşları, ama ben onlarla takılmadım!" dedi. "Kim ya onlar, kaç kişiler, grup mu yaptınız yoksa?" dedim. "Yok hayır, ben zaten biliyorsun çok yorgundum, diğer odada yatakta uzanırken içlerinden sadece biri geldi yanıma, onunlayken oldu!" dedi.
Sessiz kalmam karımı biraz korkutmuştu, "Kızmadın değil mi?" dedi. Gülümseyerek, "Yok kızmadım, iyi yapmışsın!" dedim. Bunu söylemem karımı rahatlattı. Ama ben içten içe kudurmuştum, tanımadığım bir adam karımı sikmişti! Hem de perişan olduğu bir gecede, yani karım bir gecede üç kişi tarafından sikilmişti!
Birlikte duş alarak karımı güzelce yıkadım. Götünü avuçlayarak kulağına eğilip, "Orospu karım benim!" dedim. Böyle dememe bozulmuştu, beni ittirdi. "Niye bozuldun? Kötü birşey söylemedim ki, dün beni çok memnun ettin yaptığın orospuluklarla!" dedim. Karım, "Öyle mi?" diyerek yere çömeldi ve "Bak ne öğrettiler orospu karına!" deyip sikimi ağzına aldı. Biraz sikimi emip, "Senin sikemediğin karını dün nasıl siktiler, gördün mü, gavat piç!" dedi. Anlaşılan karımı iyi sinirlendirmiştim.
Az önce birbirimize sarılıp birbirimizi sevdiğimizi söylerken şimdi bunları söylüyorduk, ikimiz de şaka gibiydik. Ama biz bunu aramızda bir tür fantaziye çevirmiştik, yani birbirimize bunları söylerken gülümsüyorduk. İkimiz de artık evliliğimizde yeni bir döneme girmiştik.
Karımın bana çektiği sakso sonrası karımın yüzüne boşaldım ve "Bu ilk deneyimin de benden olsun!" dedim. Hakan karımın ağzının içine boşalmıştı, ben yüzüne akıtmıştım döllerimi. Karım gülerek, "İlk değil!" dedi. "Nasıl değil?" dedim. Karım sadece güldü, ben de ses çıkaramadım.
Duştan çıkınca, karım, "Bundan sonra nasıl olacak?" dedi. Ben, "Ne nasıl olacak?" diye sorduğumda, "İşte bunu nasıl ilerleteceğiz? Melis anlattı bana herşeyi, senin onunla olan konuşmalarını yani, Hakan bundan sonra benim sikicim olsun istemişsin, ama dün Onur da vardı, bana da sürpriz oldu. Bu arada dün Seda'yla aşağıda yaptıklarını öğrendim. Seda iyi kızdır!" diyerek göz kırptı bana.
(Melis orospusu kendi kafasına göre birşeyler anlatmış benim adıma. İşte ben karımı tatmin edemiyormuşum, yeterli olamıyormuşum, bu yüzden ve karımı çok sevdiğimden, karımı düşündüğümden Hakan'ın artık karımın sikicisi olmasını istiyormuşum. Yani bunları Melis böyle anlatmış karıma. Ben de oyunu devam ettirdim, zaten dün karımın bana çektiği yoklamalar Melis'in anlattığı şeylerin doğru olup olmadığını anlamak içindi.)
Karım çok mutluydu. Yani uzun süredir karımı bu kadar mutlu görmemiştim. Karıma, "İlk defa iki erkekle aynı anda sikiştin, nasıl bir şeydi?" dedim. (Böyle söylemlerim onun yaptığı şeyi onayladığımın göstergeleriydi. Hem gerçekten karımın ne cevap vereceğini merak ediyordum).
"Çok iyi idi, ilk sefer diye canım acıdı, ama sonradan aldığım zevk mükemmeldi. Bir de, gece senden sonra olanlar falan, yaa kızmadın değil mi? Gerçekten benim de sonrasından haberim yoktu!" dedi. (Karımın seks tecrübesi benimle aynıydı, bir yıl önce evlendiğimiz gün gerdek gecesinde ilk kez benimle sikişmişti, dün yaşananlar onun için devrim olmuştu).
Ben, "Yok hiç kızmadım. Gerçi ben de Melis'i sikmek istedim, ama o oralı olmadı!" dedim. Karım, "Dün cezalıydın, o yüzdendir!" dedi gülerek. Sonra bana sarılıp, "Dün gece için tekrar teşekkür ederim aşkım, kadın olduğumu hissetmeme ve gerçek orgazmın nasıl birşey olduğunu yaşamama izin verdin!" dedi. Resmen artık karımla aramızdaki konuşmalar bu şekildeydi. Karım, "Ben yatıyorum, uykusuzluktan ölüyorum, akşama kadar uyurum herhalde!" diyerek yatağa geçti. Ben de, "Tamam sen uyu dinlen aşkım!" dedim.
Mutfağa geçip masayı topladım. O sırada telefonuma mesaj geldi. Hakan bir video atmıştı. Videoyu açtığımda gördüklerim karşısında şok oldum. Karımın bahsettiği üçüncü kişiyle sikişirken çekilmişti. Kim olduğunu bilmediğim adam karımı domaltmış götünden sikiyordu. Ama ne sikme! Odanın ışığı azdı ve belki karım videoya çekildiğinin de farkında değildi. Sadece arkadan çekilmiş bir video idi, karımın yüzü belli değildi, ama ben karım olduğunu hemen tanımıştım tabii. Güzel karım yine götü sikilirken çok fena inliyordu.
Karım uyanmasın diye balkona çıkıp Hakan'ı aradım ve kızarak, "Kim bu adam? Nasıl video çekersin?" dedim. Hakan, "Relax ol, bizim ekipten biri, merak etme!" dedi. "Ekip derken?" diye sordum. "O kadar salak değilsin herhalde, dün bulunduğun ortamın farkındasın değil mi?" dedi. O sıra hesabıma para geldi ve ardından Hakan, "Bu İrem'in dünkü performansı için, videodaki kişi gönderdi. Haftaya ekiple tekrar toplanacağız. Eğer irem gelirse bu paranın kat kat fazlasını alırsın, borçlarını rahatça kapatırsın. İremciğim beni de şaşırttı, bu gidişle sana çok fazla para kazandıracak!" dedi.
Anladığım kadarıyla bu bahsettiği şey grup seks partisi falandı. Bana, "Sen bunu bir düşün!" dedi. Ben de, "Tamam düşüneceğim!" dedim. (Hakan aslında istediğini elde etmişti, yani karımı sikmişti, karıma aşık falan değildi, karım çok güzel sexy biridir evet, ama Hakan gibi zengin ve yakışıklı piçin çevresinde de en az karım kadar çok güzel hatunlar vardı, hepsi de Hakan'ın peşindeydi. Hakan karımı sadece orospu niyetine eskort gibi kullanmak istiyordu, yani ben öyle tahmin ediyordum).
Hakan karımı sorunca, "Uyuyor!" dedim. Hakan anlattı, Melis kendince bir takım planlar yapmış, onu da karıma anlatmış. Hakan, "Sen de ayak uydur!" dedi. Ben de, "Karım bahsetti, artık karımın sikicisi olacakmışsın. Ama tek şartla bu şekil devam ederiz, karıma benim kumar borcu için senden aldığım paradan bahsetmeyeceksiniz ve para vermeye de devam edeceksin. Onun dışında da siz nasıl ilerlersiniz ben size ayak uyduracağım!" dedim.
Hakan, "Bakıyorum da iyice gavat olmuşsun, karını ne güzel pazarlıyorsun! Güzel, güzel, aferin, benim de tam istediğim bu. Böyle devam et, istediğin kadar para alırsın. Ama benim de şartım var, bundan sonra ben ne dersem o olacak!" dedi. Ben de, "Tamam kabul!" dedim. Hakan, "İyi o halde, karına uyandığında söyle, akşam onu yemeğe çıkaracağım!" dedi. Ben, "Ama karım çok yorgun!" dedim. Hakan, "Sikeceğim demedim gavat, yemeğe çıkaracağım dedim!" dedi. Ben de, "Tamam!" dedim.
Akşam karım uyanınca, "Hazırlan, Hakan seni yemeğe götürecekmiş!" dedim. Karım heyecanla, "Tamam!" dedi. Duşunu alıp yeni elbiselerden birini giydi. Sonra Hakan arayınca da çıktı gitti.
Bir yarım saat sonra Hakan'dan bir fotoğraf geldi, restoranda eli karımın bacağındaydı. Piç resmen beni kudurtmaya çalışıyordu kendince, ama bilmiyordu ki aslında artık hoşuma gidiyordu. Akşam boyunca Hakan'dan yeni bir fotoğraf veya video gelmesini bekler oldum. Sürekli telefonuma bakıyordum.
Birkaç saat geçmişti. Ve sonunda beklediğim video geldi. Karım arabanın içerisinde Hakan'a sakso çekiyordu. Hakan karımın saçlarından tutmuş, "Çok güzel yalıyorsun aşkım, çok çabuk öğrendin, bir tanem, bebeğim, boşaldığımda hepsini yut, araba kirlenmesin, tamam mı?" diyordu. Karım yine videoya çekildiğinin farkında değildi sanırım. Videoda arabayı park ettikleri sokak bizim evin aşağısıydı. Tam inip bakmak istedim, ama o sırada karım eve geldi. Biraz içmişti, kafası güzeldi.
Karıma, "Yemek nasıldı? Ne yaptınız?" dedim. "Beni çok lüks bir yere götürdü. İçerde ünlüler vardı, yani herkesin gidebildiği bir yer değildi. Bir de bak bana bunu almış!" diyerek boynundaki kolyeyi gösterdi. Pahalı bir kolyeydi. "Başka birşey yapmadınız mı, bu kadar mı?" dedim. "Bu kadar!" dedi, az önce bizim evin aşağısında arabada Hakan'a çektiği saksodan bahsetmedi. Karımın dudaklarındaki ruj bozulmuştu, "Dudakların öyle demiyor ama!" dedim. "Yani biraz öpüştük, o kadar!" dedi. Ben de, "İyi peki tamam!" dedim.
Karım yatak odamızda üstünü değiştirirken yanına gittim. Karımın yaptığı orospuluklar beni kudurtmuştu, atladım üstüne, uzun süredir karımla sikişmemiştim, bunun acısını çıkartırcasına öpüyordum, karım da bana karşılık veriyordu. Karımı öperken az önce ağzında olan Hakan'ın yarağının tadını alıyordum resmen. Midem bulanması gerekiyorken aksine daha da sert öpmeye başladım. Karımın ağzına akıttığı döllerden belki ben de nasipleniyordum...
Karımı bir güzel soydum. Saçlarından tutup aşağı çekip, "Bir de benim sikimi yala şimdi orospu!" dedim ve ağzına verdim. Karıma ilk defa hoyratça davranıyordum. Karım ağzından sikimi çıkartıp, "Bana orospu deme!" dedi. "Niye, orospu değil misin? Bak sana ne izleteceğim!" diyerek Hakan'ın öğlen attığı (Dün gece üçüncü kişinin karımı götten siktiği) videoyu gösterdim. Karım görünce şok oldu. Karıma, "Biraz önce arabada Hakan'a çektiğin saksoyu da bilmiyorum!" dedim.
Karımın yüzünde tam bir orospu gülümsemesi olunca, ben de, "Hah şöyle!" dedim ve domaltıp donunu indirip götüne parmak attım. "Seni hak ettiğin yerden, götünden sikeceğim!" dedim. Karım bana dönüp gülünce, "Niye güldün?" dedim. Karım, "Sikmeyi becerebilecek misin acaba?" dedi. Ben, "Ne diyorsun lan orospu?" deyince, "O videodaki erkek var ya tam bir erkek, dün yarım saat boyunca boşalmadan götümü sikti, parçaladı kanattı götümü, halen acıyor, bak deliğime kıpkırmızı, sen bunu bile fark etmedin, sen onun kadar erkek değilsin. Hakan'la Onur'u saymıyorum bile, gördün nasıl siktiler beni, sen daha sikini zor kaldırıyorsun!" dedi.
Saçlarından tutup çektim ve "Bir de bana orospu deme diyorsun ha, orospunun önde gidenisin!" dedim ve götüne sikimi soktum. İlk anal deneyimimdi ve harbiden beceremiyordum. Karım da buna gülüp duruyordu. En son baktım olmuyor, geri çekildim. Karım kendini yatağa atıp gülmeye başladı. Çok bozulmuştum, karıma rezil olmuştum yine, sikim bile inmişti.
Karım, "Hadi gel aşkım, amımdan sik bari!" dedi ama sikimin indiğini görünce gülme krizine girdi. Ben daha da bozulunca, "Ay kıyamam!" deyip bana sarıldı. Gerçekten de yatakta çok kötüydüm. Sanırım evlenmeden önce hiç tecrübemin olmamasından kaynaklıydı. Karım bana sarılmış halde beni teselli ederek, "Sana iyi bir haberim var aşkım. Pazartesi gününden itibaren Hakan'ların yanında işe başlayacağım, onun asistanı olarak. Çok da iyi maaş verecekler!" dedi.
Ben de, "Yani onların yanında maaşlı orospu olacaksın ha?" dedim. Karım, "Öyle deme ya!" dedi tripli halde ve "Ama sen istemiyorsan..." deyince, ben, "Yok sorun değil. Hem Hakan'la daha sık görüşürsünüz, sonuçta senin yeni sikicin!" dedim. Karım, "Hem kendi ellerinle beni onun kucağına atıyorsun, hem de bana orospu diyorsun. Ben orospuysam sen de benim pezevengimsin!" dedi. Ben de, "Eğer sen orospu olduğunu kabul ediyorsan, ben de pezevenk olduğumu kabul ederim!" dedim.
(Karım üstüme çıkıp amını sikime sürterek) "Eğer pezevenkliği kabul edersen ben de orospuluğumun hakkını veririm ve pezevengimden bana daha çok yarak bulmasını isterim!" dedi. Ben de, "Buldum bile!" dedim. Karım şaşkın şaşkın, "Yok artık, ciddi misin?" dedi. Ben de öğlen Hakan'ın bahsettiği teklifi söyledim, ekipten bahsettim, "Haftaya pazar günü toplanacaklarmış. Dün seni götünden siken adam da orada olacakmış. Biliyor musun, o adam bugün para gönderdi, eğer pazar günü oraya gidersen daha da çok göndereceklermiş!" dedim.
Karım, "Yok artık, sen de kabul ettin mi parayı?" dedi. "Niye kabul etmeyim, sen kolyeyi kabul etmedin mi?" dedim. Karım, "Saçmalama, o hediyeydi!" dedi. Ben de, "Ne fark eder ki, aynı şey, sen de kolye karşılığı sakso çektin!" dedim. Karım, "İnanamıyorum Ahmet sana. Bu kadar ileri gidebileceğini düşünememiştim, fantazi diye konuşuyordum ben. Harbi harbi para aldın pezevenkler gibi!" dedi.
Karım şok geçirmiş gibiydi, "Sen beni gerçekten orospu mu yapacaksın? Dünkü olay aniden gelişti diyorum, tanımadığım biriyle nasıl sikişirim?" dedi. Karımın saçlarından tutup, "Sen yarak istiyor musun, istemiyor musun, onu söyle!" dedim. Karım arzu dolu bakışlarla, "İstiyorum!" dedi. Ben de, "Tamam o zaman, gerisini bana bırak!" dedim. Karımın gözlerinde mutluluk vardı, "Bak gözlerinin içi güldü, azgın orospu seni yaa!" dedim.
Karım gülüp, "Hakan'dan da o videoların hesabını soracağım, ne demek ya beni kaydetmek!" deyince, "Video çekmesini ben istedim!" dedim. (Yalan söyledim, çünkü karım Hakan'a kızarsa Hakan bir daha bana video göndermezdi). Karım, "Gerçekten mi?" dedi. Ben de, "Evet, yani merak ediyorum neler yaptığınızı. Melis bahsetmedi mi sana durumdan?" dedim. Karım, "Bahsetti de, Ahmet yıllardır birlikteyiz, böyle bir şeyi niye sakladın ki benden? Gerçekten senin durumunu nasıl fark edememişim? Demek yıllardır erkeklerin bana olan bakışları ve beni arzulamaları senin hoşuna gidiyordu? Ee, madem böyleydin niye kıskanıyordun ki? Sosyal medyada bana yürüyen erkekler için kopardığın kıyametler falan neydi?" dedi.
Ben de, "Kendimi kabullenmem zaman aldı. Yabancı adamlarla olmanı istemedim, Hakan güvenebileceğimiz biri!" dedim. Karım, "Pazar günü parti var dedin, oraya gelecek adamlar yabancı olmayacak mı?" diye sordu. Ben de, "Sonuçta onlar da Hakan'ın arkadaşları, sorun olmayacak benim için!" dedim.
(İki günde ne halden ne hale gelmiştik. Kumar borcu için para aldığımı karım öğrenmesin diye erkeklik şerefimi kaybetmiştim. Ve işin kötüsü gerçekten de karıma yeterli bir erkek değilmişim. Şimdi bunu karıma açıklayamıyor ve Melis'in planlara ayak uyduruyordum. İşin şaşırtıcı tarafı ise, bu planlar artık hoşuma gidiyor, hatta daha fazlasını istiyordum. Olan olmuştu, karımı yatakta kaybetmiştim evet, ama birbirimize olan sevgimiz halen devam ediyordu. O yüzden benden nefret etmesin diye, benden ayrılmasın diye, kumar borcumu ve aslında her şeyin bu yüzden başladığını bilmesini istemiyordum.)
Pazartesi günü karım eski işinden istifa edip Hakan'ların şirketinde çalışmaya başladı. Tüm gün Hakan'dan fotoğraf veya video gelmesini bekledim. Belki karımı bir köşede sıkıştırır siker diye, ama gelmedi...
Akşam eve geldiğimde karım yeni gelmişti işten. Yüzünde mutluluk vardı. Karıma, "Nasıldı ilk iş günü aşkım?" dedim. "Normal!" dedi. "Bu kadar mı? Hakan'la görüşmediniz mi?" diye sorunca, "Görüştük, hatta alışverişe bile çıktık, bana bir sürü yeni kıyafet aldı!" dedi. Aldığı kıyafetler hep markaydı ve çoğunlukla minicik kısacık kıyafetlerdi. Sekreterlerin giyebileceği tarzda. Karım mimardı, ama sanırım Hakan karımı özel sekreteri gibi, özel eskortu gibi kullanacaktı.
Karım, "Bu arada, pazar günü iptal!" dedi. Ben anlamamış gibi bakınca, "Hani parti vardı ya Hakan'ın evde!" dedi. Ben de, "Evet ama gideceğiz diye konuşmamıştık zaten, yani sen bir şey dememiştin!" dedim. Karım, "Hakan öyle demedi ama, sana bahsetmiş sen de tamam demişsin. Neyse, zaten bu hafta olmayacak, biz Dubai'ye gideceğiz!" dedi. "Dubai mi? Dubai de nereden çıktı şimdi?" dediğimde, "Hakan'ın iş görüşmesi varmış, onla birlikte gideceğim, hafta sonuna eğer vizem yetişirse!" dedi.
Tahmin ettiğim üzere Hakan resmen karımı özel eskortu gibi kullanacaktı. Yüzüm düştü ister istemez. Karım, "Ne oldu, bir sıkıntı mı var?" dedi. Ben de toparlamak için, "Yok, pazar günü için heyecanlanmıştım, böyle olunca üzüldüm!" dedim. Karım, "Ya o konuya gelirsek, Hakan bana ekip falan toplanacak demişti, ama sana detaylardan bahsetti mi?" diye sordu. Ben de, "Detayları ben de bilmiyorum, ama sanırım grup seks partisi gibi olacaktı!" dedim. Karım, "Ohaaa! Cidden mi? Neyse, iyi ki iptal oldu, ben henüz öyle şeye hazır değilim!" dedi.
Ben de, "Geçen geceden ne farkı var ki?" dedim. Karım, "Ahmet gerçekten seni tanımakta zorlanıyorum. Resmen beni grup seks partisine sokup, oradaki bütün erkeklere siktireceksin yani, inanamıyorum sana!" dedi. Ben, "Geçen de aynısı olmadı mı? Hatta benden sonra olanları bilmiyorum bile, bana detayları anlatmadın, sadede o gece çok zevk aldığını söyledin!" dedim.
Kafasında o geceyi tekrar yaşadığını anlayabiliyordum. Karım, "Neyse tekrar konuşuruz bunu. Ben yemek yedim, sana bir şey hazırlayayım mı, yoksa dışardan mı söylersin?" dedi. "Ben kendim hallederim!" diyerek karımı yeni kıyafetleriyle başbaşa bıraktım, hepsini tek tek tekrar deniyordu...
Ertesi gün karım yeni kıyafetlerden birini giyip çıktı. Öğleden sonra Hakan'dan mesaj geldi, karımı odasında iken fotoğrafını çekmiş. Fotoğrafın altına da, "İrem bu kıyafetle çok sexy duruyor, beni de özlemiş, ofis kalabalık olmasa domaltıp sikeceğim, zor tutuyorum kendimi. İrem'i akşama bekleme!" yazmış.
Belli ki bu akşam karım Hakan'ın koynunda kalacaktı. Zaten karım da iş çıkışına doğru beni arayıp akşam Hakan'da kalacağını söyledi. Gece de Hakan yatakta karımın kendisine sarılırken fotosunu attı, birlikte poz vermişlerdi...
Hafta sonunda karımla birlikte Dubai'ye gittiler. Ne yaptılar, nasıl sikiştiler hiç bilmiyordum. Hakan'dan ne mesaj geldi, ne bir foto, ne de bir video.
Pazartesi günü karım geldiğinde yüzünde soru işaretleri vardı, ne olduğunu anlayamamıştım. "Nasıl geçti?" diye sordum. "İyi geçti. Dubai çok güzeldi, bak sana hakiki Dubai çikolatası bile getirdim. Hakan sık sık gideriz diyor!" dedi. Bunları anlatırken birşeyden rahatsız olmuş gibiydi, ne olduğunu söylemedi bir türlü. Hakan'ın halen Dubai'de olduğunu, birkaç gün daha kalacağını söyledi. Ben ilkin karımın buna üzüldüğünü sanmıştım, ama galiba mesele başkaydı.
Hakan'ın birkaç gün olmaması karımla daha çok zaman geçirmemi sağlamıştı. Bir gün karımı iş çıkışı ofisinden aldım, yemeğe götürecektim. Restorana doğru giderken Hakan karımı aradı ve İstanbul'a geldiğini, onu özlediğini söyleyip evine sikişe çağırdı. Karım benimle birlikte olduğunu söyleyince, Hakan, "Siktir et o ibneyi, gel bekliyorum!" dedi. Karımla kol kola yürüdüğümüzden duymuştum bunu. Karım da, "Yarın gelirim, kaçmıyorum ya!" dedi. Hakan da, "Kocana ver telefonu!" dedi.
Karım bana uzattı telefonu ve Hakan bana direkt, "İrem'i benim eve getir!" dedi. Hakan ile ne isterse yapacağım konusunda anlaşmıştık. Hem karımı Hakan'a götürünce karımı gözlerimin önünde siker diye düşündüm, çok istiyordum karımın sikilirken aldığı zevki görmeyi. Gavatlığım üzerimdeydi, "Tamam!" dedim hemen. Karım da sevindi benim tamam dememe. Karım telefonu elimden alıp, Hakan'a, "Hangi eve gelelim?" dedi. Hakan da söyledi.
Hakan'ın sırf böyle sikiş için kullandığı evlerden birine gittik. Oraya vardığımızda Hakan henüz gelmemişti, ama karımda o evin anahtarı vardı. Karımı evin önünde indirip ben arabaya park yeri aradım. O sırada Hakan beni aradı, eve kendi de gelmiş. Benim boşuna beklememi, eve gitmemi, karımla bütün gece birlikte olacağını söyledi. O an (Ben de kalıp izlemek istiyorum!) demek istedim, ama diyemedim. Hakan galiba sessizliğimden beklentimi anladı ve "Merak etme, video atarım sana!" dedi.
Çaresizce eve gittim ve Hakan'dan mesaj gelmesini bekledim. Çok geçmeden ilk videoyu attı. Karımın dans videosuydu. Salonun ortasında karıma oryantal dans yaptırıyordu. Karım da telefonun kamerasına bakarak sexy sexy dans ediyordu. Sonra uzun bir süre mesaj gelmedi. Acaba devamını gönderecek mi diye bütün akşam bekledim. Tam ümidimi kesecektim ki, arka arkaya mesajlar geldi. Meğer karımla işi bitene kadar beklemiş ve videoları tek seferde atmıştı.
İki adet video vardı. Ben aynı porno izleyecek ergenler gibi heyecanla açtım videoyu, elimi de sikime attım. İlk videoda karıma sakso çektiriyordu ve yüzünü saklıyordu saçlarıyla. Karım acaba video çekildiğini biliyor muydu anlamadım. Normalde böyle birşeye izin vermezdi, ama sesinden anladığım kadarıyla kafası çok iyiydi. Acaba sarhoş mu diye düşünürken videoda gözüken sehpada duran kredi kartını ve beyaz tozları (!) görünce bende jeton düştü...
Hakan sikini karımın genzine kadar sokup sokup çıkartırken, "Öğren, bunları da öğren, benim sikim arabın sikine benzemez!" dedi. Karım da, "Evet, arabın siki kücüçüktü, seninki daha büyük, daha kalın ve tadı çok daha güzel!" dedi. (Arabın siki?!?)
Sonraki videoda karım Hakan'ın kucağında zıplıyordu. Halen koltuktalardı yatağa bile geçmemişlerdi. Karım zevk inlemeleri ile Hakan'ın kucağında zıplarken, Hakan, "Arap da benim gibi iyi sikiyor muydu seni?" dedi. Karım, "Hayır!" deyince, Hakan, "Kocan gibiydi yani?" dedi. Karım gülerek, "Evet, aynı Ahmet gibiydi, iki dakikada boşaldı!" dedi. Hakan, "Nerene boşaldı arap, içine mi akıttı?" dedi. Karım, "Evet, içime boşalmak istedi, sen de ona izin verdin ya zaten, unuttun mu?" dedi. Karım bunları, kendinden geçmiş, zevkten kudurmuş halde sik üstünde zıplarken söylüyordu.
Hakan, "Aferin orospuma. Ben ne dersem yapacaksın, değil mi?" dedi. Karım, "Evet!" dedi. Hakan, "Bak kocan olacak ibneye, karını evime bırak sonra siktir git dedim, paşa paşa gitti. Şimdi de karısını kucağımda sikerken video çekiyorum. Kocan ben ne dersem onu yapıyor, sen de yapacak mısın?" diye sordu. Karım da inleyerek, "Evet, ne dersen yapacağım. Yeter ki daha hızlı sik!" diye yalvarıyordu.
Ben bunları izleyip dinlerken kendimden geçmiş ve boşalmıştım. Diğer gönderilerinde karımın yatakta çıplak ve amının üstüne boşaldığı birkaç fotosu vardı. Mesajda, "İşini halettiysen hepsini siliyorum, İrem'in güvenliği için!" diyordu. Haklıydı, bu fotoları ve videoları birileri görse rezil olurduk ve Hakan'ın bunu düşünüyor olması çok iyiydi. "Tamam sil!" dediğimde gönderdiği herşeyi sildi. Ama benim telefonun belleğine çoktan kaydolmuştu bile gönderdikleri.
Sonraki gün sabah erkenden karım eve geldiğinde, Hakan'ın bana gönderdiği kayıtlardan haberi olup olmadığını bilmediğimden, karıma (Arap kim?) diye soramadım. Arabın karımın içine boşaldığını bildiğimden, karıma sadece, Hakan'la sikişirken korunup korunmadığını sordum. Karım, "Merak etme!" diyerek çantasından ertesi gün hapını gösterdi, devamı da vardı. "Hakan bunlara bir ton para harcıyor!" dedi gülerek. Karıma, "Sen yine de dikkat et, bu hapı sürekli kullanamazsın, sonuçta zararlı. Kondom kullanmayacaksa en azından dışarı boşalsın Hakan!" dedim. (Amacım sadece Hakan değil, o arap piçi her kimse onun için de geçerliydi).
Karım, "Ayy Hakan'dan çocuğum olacak diye mi korkuyorsun?" dedi orospu bir tavırla, sonra da, "Hadi hazırlanıp çıkacağım ben, sen git arabada bekle beni!" dedi. Orospuya bak ya, bana neler diyor! "Şöförün değilim ben senin. Hakan'a söyle o alsın seni!" dedim ve o sinirle çıktım evden...
Hakan birkaç hafta boyunca karımı akşamları kendi evine götürdü. Karım bazen geç vakitte de olsa eve geliyordu. Bazen hiç gelmiyordu. Belki ofiste bile sikişiyorlardı. Hafta sonları özellikle hiç gelmiyordu. Yine Onur, Seda ve Melis'in olduğu ortama girdiğinden emindim, ama ben çağrılmıyordum, çünkü Hakan ne derse onu yapıyordum. Hakan bana sadece, "İrem bu gece bende kalacak!" diyordu, ben de, "Tamam!" diyordum...
Böyle böyle bir ayı devirdik. Bu sürede karımla sadece üç kez sikiştim. Karımın göt deliğinin ne kadar genişlediğini fark ediyordum artık. Hatta amcığı bile eskisi kadar dar değildi. Karıma (Seni nasıl sikiyorlar, veya Hakan ve Onur dışında da seni siken var mı?) diye sormak istiyordum, ama soramıyordum. Hakan'ın videoda dediği aklımdaydı, Hakan istedi diye karım arapla sikişmişti. Acaba Hakan karımı başkalarına da siktiriyor muydu? Hatta o ekip dediği elamanlarla birlikte karıma Gangbang mı yapıyorlardı? O yüzden mi karımın amı götü bu kadar genişledi diye düşünüyordum. Karımı sikerken aklıma bunlar geliyor, fena tahrik olup hemen boşalıyordum.
Karım da zaten alışmıştı benim durumuma. İlk başlarda karım bana Melis'i ayarlamaya çalıştı, ama olmadı. Ben zaten biliyordum Melis'in böyle bir düşüncesi olmadığın��, planlıydı herşey. O yüzden karım arada sırada sanki karılık göreviymiş gibi altıma yatıyordu. Karım benimle sikişirken bir an önce bitsin de yatıp uyuyayım derdindeydi. Artık nasıl yaraklar yemeye alışmışsa!
Bu bir aylık süre zarfında Hakan'dan bana hiç yeni görsel de gelmedi. Ne yeni foto, ne de yeni video, hiç birşey göndermedi. Hayal gücüm ve eski gönderdiği kayıtlar dışında birşeyim yoktu. Artık Hakan'ın karımı benim elimden tamamen almasından korkar olmuştum.
(Ahmet)
148 notes · View notes
avugibi1 · 4 months ago
Text
Hesap bak
Kocamın Karşısında Kalkmış Yaraga Oturdum
Zonguldak ta eşimle birlikte 3 lü seksherkese slm aşağıda anlatacağım öykü başımızdan geçmiş gerçek bir sex hikayesidir. Adım Metin, eşimin adı Elif, hikayenin geçtiği tarihte ben 45 eşim 34 yaşında idi. Eşim, 1.71 boyunda 67 kg 90 70 100 vücut ölçülerin de sexsi seven güzel bir kadındır. O tarihlerde eşimin memuriyeti sebebi ile Zonguldak ta yaşıyorduk. Daha doğrusu eşim Zonguldak ta yaşıyordu, ben de bazen hafta sonları kimi zaman de hafta içi eşimin yanına gidiyordum. Eski mynette Mynet şehirler diye bir oda vardı ve mynet şehirler Zonguldak ta chat yapıyordum. Rumuzum F34 M45 di. Bana ileti atan gençlerle söyleşi ediyordum. Rumuzu tam olarak neydi şimdi hatırlamıyorum. Bir gençle epey söyleşi ettik. İsmi Halil olan genç, Ankara da oturduğunu evli bulunduğunu bir çocuğu bulunduğunu, bir kamu kurumunda uzman olduğunu , geçici görevle Zonguldağa geldiğini ve şimdilik burada yaşamış olduğunı açıkladı. Konuşmalarından eğitimli ve kültürlü bir genç olduğu anlaşılıyordu. Bana nikimin anlamını sordu, bende evli olduğumu eşimin 34 benim ise 45 yaşında olduğumu ifade ettiğini söyledim. Birkaç kez chatte görüşdükten sonra genç bana cep telefonunun numarasını verdi. Bende eşimle değişik fantazilerimizin olduğunu, belki bir düşlem anında onu arayabileceğimizi söyledim ve chatten ayrıldık. Uzun süre chatte karşılaşmadık. Bir gece eşimle sex yapıyorduk, yatakta eşime bu gençten bahsettim. Zonguldak ta yalnız yaşamış olduğunı söyledim. Hadi onu arayalım dedim. Ya şimdi boş ver elin adamını falan dedi. Hadi hadi eğleniriz dedim. Tamam dedi. Mevzuşurken eşim altımda çırılçıplaktı ve ben onun içindeydim, hafifçe doğrularak telefonu elime aldım ve Halil i aradım. Halil telefonu açtı saat gece 22.30 civarıydı. İyi geceler Halil, ben mynetten Metin dedim. Ooo slm dedi, slm iyi geceler dedim. Ne yapıyorsun dedim. Hala işyerinde bir dosya üzerinde çalışyorum dedi. Sen ne yapıyorsun dedi. Ben evdeyim dedim, eşimle birlikte yataktayız dedim, yatakta ne yapıyorsunuz diye sordu, bizler mi dur bu soruya eşim yanıt versin dedim ve telefonu Elif hanım a uzattım, teldeki dostum ne meydana getirdiğimızı soruyor cevap verirmisin? Dedim, eşim telefonu aldı, Halilciğim kocam beni sikyor şu an yarağının altındayım dedi ve ben eşimi sikmeye devam ettim, oda inlemeye başladı, ohhh, ohhh kocacığım ohhhh sok altına kadar diyerek inlemeye başladı, eşim Halile, Halil sen ne yapıyorsun? Sikin kalktı mı ? Diye sordu, oda dimdik ayakta dedi, şimdi burada olmalıydı onu ağzıma almalıydım başını gövdesini ve taşaklarını yalamalıydım ki bak iyi mi kalkıyor, kemik gibi oluyor dedi. Oda ohhhh ne kadar keyifli şu an sikim elimde 31 çekiyorum dedi. Ve 5 dk kadar konuşmalar devam etti ve hepimiz boşaldık, telefonu kapattık, ilerleyen günlerde Halil ile birkaç kez daha telefonda Halil i deli ettik. Halil artık adresi verin geleyim sizinle yüz yüze tanışmak isterim sizin yanınızda olmak istiyorum demeye başladı, eşimde telefonda ona belki sana bir gece sürpriz yaparız diye yanıt veriyordu. Bir gece eşim gene altımdaydı ve Halil ile telefonla konuşuyordu, Halil de ona yalvarıyordu, ne olur bende yanınıza geleyim diyerek, eşim telefonu kulağından uzaklaştırarak bana döndü, canım dedi, Halil yanımıza gelmek istiyor ne dersin dedi, sen istiyorsan gelsin dedi, bende sen istiyorsan çağırabilirsin adresi verebilirsin dedim. Oda hayır sen istiyorsan çağır dedi ve telefonu bana uzattı. Bende telefonda, Halil e adresi verdim ve telefonu kapattım. Arkasından bizler sexe devam ettik ve ben eşimin içine boşaldım. Beraber kalktık ben şort ve atlet giydim eşimde gecelik giydi. Artk sexsi duygular yerini normal hayata bırakmıştı. Şimdi eşim çok tedirgin görünüyordu. Odada birazcık sessizlik oldu, sessizliği eşim bozdu, ya elin adamına adresi de verdin, açmayalım bari kapıyı, lambaları da kapatmış olalım, telefonu da kapat dedi. Bende ya çok ayıp olur dedim, İçeri davet ederiz tanışırız, sonrasında da bu bizim fantazimizdi, buraya kadar deriz, göndeririz dedim. Tamam o vakit dedi, tedirginliği birazcık yatışmıştı, birazcık sonra Halil yeniden aradı, yolu biraz daha tarif ettim, apartmanın önüne geldi ve aracını park etti ve beni aradı, alt kapıyı açıyorum iki kat yukarı çık dedim ve kapıyı açarak Halil i beklemeye başladım. Biraz sonra Halil merdivenlerde belirdi, açık kapıdan Halil i içeri buyur ettim ve salona geçerek oturduk. Biraz sonrasında eşim içeri girdi ve Halil e hoş geldin diyerek benim yanıma oturdu. Halil 30 yaşlarında 1.90 boylarında yağız bir delikanlıydı. çoğumuz birazcık tedirgindik ve nerdeyse konuşmuyorduk. Eşim bir sigara aldı, Halil e de sigara içermişiniz? Diyerek sordu, Halil de sadece başını salladı, eşim ona da sigara ikram etti ve ardından onun sigarasını da kendi sigarasını da yaktı ve tekrar benim yanıma oturdu. Kimse mevzuşmuyordu. Ben Halil nasılsınız? Diye sormuş oldum, iyiyim dedi, işteydim bu saate kadar bir teşvik dosyası hazırlıyordum dosyanın bitmesi gerekiyordu da ona takılmıştım siz telefon edene kadar, dedi. Sizden telefon gelince de dosyanın kapağını kapadım ve buraya geldim dedi. Bende sefalar getirdin yeniden dedim, oda hoş bulduk dedi. Buzdolabında vişne şarabım vardı onu getirdim ve bir kadeh içmek isteyip istemediğini sormuş oldum, oda içerim dedi ve üçümüze de birer kadeh şarap koydum. Yavaş yavaş şarapları içiyorduk ama kimse gene mevzuşmuyordu. Bu arada eşim yerinden kalktı ve mutfağa geçti, bende Halil birazcık müsaade diyerek onu salonda yalnız bıraktım ve salonun yanındaki mutfağa geçtim. Eşim hala çok tedirgindi ve hafifçe titriyordu, ne oldu dedim? Ya tedirginim işte dedi, biraz rahat ol, istemediğin aslabir şeyi yapmak zorunda değilsin dedim. İstersen şarabı sonlandığinde göndeririz dedim. Sen göndermek mi istiyorsun? Dedi. Yoo hayır dedim, sen göndermek istiyorsan gönderebiliriz dedim. Göndermek istiyorsan gönder dedi. Ben de sen nasıl buldun Halil i dedim. Yakışıklı çocuk dedi, üstelik eli ayağı da temiz ve pak dedi, kısaca dedim, yanisi beğendim dedi. O zaman gel salonun ışığını kapatalım yerimize oturalım antreden gelen loş ışık hafifçe salonu aydınlatır, hepimiz oturduğumuz yerde öpüşmeye ve hafif hafifçe yiyişmeye başlarsak gerisi gelir dedim. Hayır hayır asla yapamam dedi. İstiyormusun Halil i dedim. Sen istiyormusun dedi. Ben de sen istiyorsan istiyorum onunla sex yapmanı dedim, oda bana sen istiyorsan yaparım dedi. Tamam o zaman salona gidelim dedim. Hayır gidemem dedi. Hadi birlikte yatak odasına geçelim dedim, tamam dedi. Eşimle birlikte yatak odasına geçtik. Orada eşimin dudaklarına yapıştım ve bir çırpıda geceliğini çıkardım, altında kilot ve sütyen yoktu şimdi çırılçıplak kalmıştı, onu sırtüstü yatağa yatırdım kendimde soyundum yanına yattım. Yine öpüşmeye başladık bu arada göğüslerini ve kalçalarını sıkıyor, okşuyordum. Oda sikimi eline almış okşuyordu ve benimki gene kazık olmuştu. Bir çırpıda üstüne çıktım ve yarağımı amcığının içine soktum ve gidip gelmeye başladım. Orospu gene amcığın vıcık vıcık su içinde çok mu kaşınıyor? Yoksa? Dedim, oda iyice azdı bu gece dedi. İstiyormusun içerideki yarağı da dedim, evet dedi, çağır o vakit dedim, sen çağır ben çağıramam dedi. Bende içeriye seslendim. Halilllll, Halillll içerideyiz gelirmisn diye bağırdım, Halilin benim sesimi duyması ile yatak odasına gelmesi bir oldu. Ayrıca antrenin ışığı yanıyor, hafifçeçe yatak odasını aydınlatıyordu. Halil in içeriye girmesi ile soyunması 10 sn sürmedi ve çırılçıplak bir şekilde yatağın yanına geldi. Eşim benim altımdan hafif sola kaydı ve Halil in yarağını önce avuçladı, parmakları ile okşadı ve başını ağzına alarak taşakları eli ile okşamaya başladı. Benim yarak 17 cm düzgüsel kalınlıkta bir yaraktır, Halil inki en az 20-21 santimetre uzunlukta ve bir rakı bardağı genişliğinde vardı ve bu yarak eşimi son derece mutlu ettiği her halinden belliydi. Eşim Halil in yarağını ve taşaklarını uzun uzun yaladı, ben de eşimin içine bu gece ikinci kez boşalarak yana çekildim ve eşim Halil in altına yattı bende arkalarına geçtim, manzarayı izliyordum. Eşim bacaklarını havaya kaldırıdı, Halil amcığına bir kökledi, eşimin amcığı iyice gerilerek Halil in yarağının tamamını içine aldı. Halil yaklaşık bir on dakika eşimi bu pozisyonda sikti, Müthiş kolları ile sarılıyor ve dudaktanda uzun uzun öpüşüyorlardı, sonra Halil alta yattı eşim onun kucağına oturdu ben gene arkadan canlı hard pornoyu, yarağın amcığı pompalayışını izliyordum ve Halil en son eşimi domalttı kalçalarına şaplak vura vura sikmeye başladı, bende eşimin ağzına verdim. Halil en sonunda böğüre böğüre amcığa boşaldı, ardından eşim benim kalkmış yarağa oturdu, Halil de yanına geldi göğüslerini kalçalarını okşadı ve eşimde bağlarıra bağıra boşaldı ve gece de böylece son buldu. Bu anlattığım hikaye tamamen gerçek ve yaşanmış hikayedir, sadece bizim isimlerimiz değişik verilmiştir. Halil ismi de gerçektir. Beline kuvvet Halil, çok iyi bir sikicisin ve karımı da çok güzel siktin,tşklr.
361 notes · View notes
avugibi1 · 4 months ago
Text
Ögretmenim(2)
Yaklaşık bir ay falan bizim evde annemle ögretmenimin sikişmelerini izledim hergün daha aşkla şevkle sikişiyorlardı bir gün nasıl olduysa babam çıka geldi sabah gelmişti annemin suratı düşmüştü annem hiç yanaşmıyor uzak duruyordu akşama kadar bu böyle devam etti yatma vakti gelince anne odasına gitmedi benle yatmıştı gecenin bir yarısı annemle babamın kavgasıyla uyandım.
Annem babama ay hali olduğunu söylüyordu yanaşmak istemiyordu kavga çok kötü sonuçlandı babam annemi tokatladı hatta tecavüze kalktı annem nasıl vurduysa bacak arasını tutarak babam yıgıldı kaldı kavga bitmişti sabah biz uyanmadan babam gitmişti.
Bir kaç gün sonraydı kasbanın pazarı vardı komşuların arabasıyla pazara gitmiştim pazardan ne gerekiyorsa aldım köyün yolunda köye giden bir araba denk gelir diye bekliyordum yanımda bir araba durdu baktıgımda ögretmenimdi arabadan indi başımı okşadı köye mi dedi bagajı açtı eşyalarımı koyduk arabaya binince gözün aysın baban gelmiş dedi bende ağlayarak olanları anlattım bişi dıyecem dedim söyle dedi annemle olan herşeyinizi biliyorum dedim şaşırdı yüzü kızardı ne söyleyecegini bilemez haldeydi ben annem senle mutlu sende onla mutlusun benden gizleme buna gerek yok gizli gizli gelmeni istemiyorum dedim şaşırmıştı.
Anneme söyledin mi bunu dedi hayır önce senle konuşmak istedim dedim iyi etmişsin dedi eve gidince annenlede konuşalımmı bunları dedi iyi olur dedim.
Köye yaklaşmıştık ne istiyorum biliyormusun dedim
Bana acilen kardeş yapmanı öyle güldüki nerdeyse kaza yapıyordu. annenede söyle bunu dedi. Evin önüne vardıgımızda eşyaları almamamıza annemde yardım etti sanki ögretmenimle hiç bişeyi yokmuş gibi uzak duruyordu. Anneme ögretmenim akşam bizde kalacak yemeği bizle yiyecek dedim annem gülümsedi içeri buyur etti bana ögretmenim oğlum annenle bize az müsade edermisin dedi.
Ben odama geçtim kapıdanda izliyordum anneme saklayacak gizleyecek bişi kalmadı hakan herşeyi biliyor senle olmamı o istedi dedi artık seni bagırta bagırta sikebilirim dudaklarımızı ısırmaktan bıkmıştım dedi öpüştüler ve beni yanlarına çagırdılar kırk yıllık sevgili gibi oturdular. Banada bu konuyu kimsenin yanında konuşmamı söylediler.
Sadece ben bişi sordum nezaman birlikte olmaya başladıklarını sordum onların anlatışıyla galiba ben üçüncü sikişmelerini izlemişim ilk olarak. Ögretmenim arabasını okulun önüne park edip geldi dikkat çekmemek için büyümüş hissediyordum kendimi anneme ben odama gidiyorum siz rahat olun sıkılacak bişi yok dedim ögretmenime dönerek o dediğimi unutma dedim annem şaşırmıştı ne dedıkı diye sordu hakan kardeş istiyormuş dedi annemi hiç öyle güzel gülerken görmemiştim utanmayı bile bırakım dudak dudağa öpüştüler.
Kendilerini güvende hissetmeleri için biraz bekledim kapılarının yanında yerimi aldım her hareketlerini görüyor duyuyordum birbirlerini öpmüyor sanki yiyorlardı annemin vucudu parlıyordu ögretmenim ın kaslı vücudu tam bir erkekti iki azgın birbirlerini bulmuştular bilek gibi siki onu öyle heybetli gösteriyordu ki bundan sonra bagırtacagım oğlun yan odadan anasını nasıl sikildigini duyacak anasının nasıl bir azgın orospu olduğunu bilecek birbirlerini çırılçıplak bırakmışlardı çıplaklık ikisinede öyle yakışıyorduki önceki akşamlar gibi değildiler daha hırslı daha müstehcen konuşuyorlardı artık çekinecekleri bişi yok biri am yalıyor biri sık yalıyordu. Çıglıklar atıyor argo şeyler söylüyordular.
Annemin bacaklarına omzuna aldı bir seferde köküne kadar oturttu sikini annem çıglık çıglıgaydı anneme götünüde aynı anda sikeceğim dedi amından çıkıp götüne geçirdi annemin gözlerinden hem zevk hemde acının yaşları vardı.
Annem kaç defa titredi bilmiyorum bögürerek annemin amının diplerine döllerini boşalttı yanyana devrildiler sohbet etmeye başladılar senden bişi isteyeceğim dedi ögretmenim ilk ve tek sefer olacak bu benim en büyük fantazim olacak annem ben senin olacagın herşeye varım dedi.
Kızma nolur hep seveceğim seni tainimi istedim hakanıda alıp gideceğiz burdan dedi annem sevinç çıglıkları atıyodu ama son bişi yapacaz neymiş o dedi annem seninde hoşuna gidecek bunu biliyorum dedi annem merak içindeydi. Bir süre hiç konuşmadılar annemin tepkisinden korkuyordu.
Hem amından hem götünden sikmek istiyorum seni dedi annem sıkıyorsun ya daha nasıl olur dedi.
Öyle değil dedi.
Nasıl dedi.
İki sikle olacak birimiz amından birimiz götünden yer degiştirerek saatlerce sikeceğiz kimse bilmeyecek sonraki günlerde burayı terk edip evleneceğiz nasılsa senin boşanma gibi bir sorunun yok imam nikahlısın hemen evleniriz hakana kardeşler veririz biliyorsun benim 16 yaşında bir oğlum var Annemlerle yaşıyor onada annelik yaparsın bende hakana babalık yaparım dedi.
Annem şaşkınlıkla dinliyordu nasıl olacak kimle sikeceksin beni diye sordu.
Bir meslektaşım var kardeş gibiyiz güvenilir biri dedi.
Annem ben utanırım yapamam dedi.
O zaman şöyle yapalım bu yapacaklarımızı iki üç güne yayalım birbirimize alışalım kaynaşalım dedi.
Annem ben seni seviyorum sen ne istersen sen yanımdaysan seni asla kırmam dedi.
Annemle öpüşmeye başladılar annem hadi bir daha sık beni sonra banyo muzu yapıp uyuyalım ben bugün çok yoruldum dedi. Bacaklarını açtı hadi geçir sikini amım bu sikedoymuyor merak etme seni öyle doyuracagızki sen bunu unutmayacaksın dedi ama bak şunu deyim sakın gelen arkadaşa evlikten bahsetme kocan gurbetçi azgın bir karısın arada gelip ben sıkıyorum dersin tamam dedi tekrar bagırta bagırta sıkmeye başladı iki vücudun bir birine vuruşu odanın içinde yankılanıyordu ikiside tekrar boşalmıştılar annemin amında döller geri çıkıyordu annem başını erkeğini omzuna koydu gözleri kapanıyordu doygunluga ulaşmışlardı.
(3) bölüm
Öğretmenim 3 gündür yoktu tain işini halletmek için Ankara'ya gitmişti sabah kahvaltıdan sonra arkadaşlarla buluşmuştuk oynamaya dalmıştım karnım açıkmış yorulmuştum eve geldiğimde içerden inlemeler çıglıklar geliyordu içerde annem sıkılıyordu ama kim sıkıyordu öfkelenmiştim kapı içerden sürgülenmişti ama benim odamın penceresi açılıyordu koşarak pencereye tırmandım içeri girmiştim annemin odasının kapısına geldiğimde kapı aralıktı baktıgımda ögretmenimdi gelmişti birden sinirim geçmiş yumuşamıştım.
Ögretmenim annemi arkasından kucaklamış sert sert vuruyordu özledim kız seni diye tekrarlıyordu annemde boğuk boğuk ne dediği anlaşılmıyordu ne oldu bilmiyorum annem çıglık attı zannederim götüne girmişti annem yere kapaklanmış çıglık çıglıga bagırıyordu. Ögretmenin annemin kalçalarının üzerine oturmuş habire hızlıca giriyordu annem çırpınmaya başladı ama hareketleri kısıtlı olduğu için sadece çıglık atıyordu ögretmenim son bir vuruşla üzerine kapaklandı annemin amına döllerini boşaltıyordu bir süre öyle kaldılar
Annem canım ezildim altında soluk alamıyorum lütfen kalk dedi amını tutarak kalktı yan tarafta duran eteğini alarak amını sildi ama ögretmenin dölleri bacaklarına aşagı akmıştı.
Tatlım kalk oğlum şimdi gelir banyomuzu yapalım dedi yan tarafta duran legeni aldı tahminim sikilmeye başlamadan şu ısıtıcısını bakraca koymuş suyu ısıtmıştı ögretmenime gel otur leğene dedi leğene oturan ögretmenimin elleri durmuyor kah amına kah gögüslerini mıncıklıyordu annem şaka yollu kafasına tası vurdu azgın teke doymadınmı ögretmenim sana doymuyorum amcıgından çıkasım gelmiyor dedi.
Ögretmenin banyosu bitti havluyu omuzlarına koydu kurulandı üzerini giydi bu arada bende su döküneyim hakan acıkmıştır gelir dedi ögretmenim giyinirken annem de yıkanmıştı ben odama geçmiştim giriş kapısının sürgüsünü açtı dışarı doğru baktı ben yoktum içeri girip hakan yok dedi ögretmenim merak etme aslan gibi delikanlı oldu dedi
Öyle dediğini duyunca kendi kendime gururlandım odamdan çıktım ben evdeyım dedim yanlarına gittim annem utanmıştı ne zaman geldin nasıl içeri girdin diye sorular sormaya basladı. Bende mutluluğunuzu bölmek istemedim onun için odamın penceresinden girdim dedim
Sizi öyle görmek hoşuma gidiyor dedim. Annem neyle görmek diye tekrarladı anla işte öyle dedim.
Ögretmenim başımı okşadı oğlum büyüdü artık annesiyle babasının mutlu olmasını istiyor dedi.
(3.BÖLÜM)
Ögretmenim yemekten sonra sohbet ederken yarın misafirimiz gelecek dedi kasabadan alacagım ögleye gelirim dedi annem kaç gün kalacak dedi 3_4 gün kalır dedi annem nerde yatıracagız iki odamız var dedi annemle göz göze geldiler ben sohbete katıldım anne benim odamda yatsın ben mustafalarda kalırım dedim birden gözleri parladı benim Oğlım çözüm üretir ya dedi.
Gelirken et falan alayım mangal yaparız bahçede yer içeriz sonra içeri geçeriz dedi
Ertesi gün ögleye kadar anneme yardım ettim Ögleden sonra ögretmenim ve arkadaşı geldi tanıştık arkadaşı daha iriyarı ve çok yakışıklıydı mangalı yaktık yemekler yendi ögretmenim ve arkadaşı az içki içildi ama gözleri annem deydi hava kararmaya başlayınca ögretmenime ben gidiyorum size iyi eğlenceler dedim anneme de söyledim evin arkasından kendi odamın penceresinden içeri girdim onların oturduğu yer giriş kapısına yakındı kapıda aralıktı gözler annem deydi ögretmenim otur yanımıza tatlım dedi annem ögretmenimin yanına oturmak istedi ama elinden tuttu ikisinin arasına oturttu
Ögretmenim anneme bakarak arkadaşımı beğendinmi dedi annem sessizce evet dedi arkadaşı çok şanslısın çok güzelmiş dedi elinin tersiyle annemin yüzünü okşadı.
Ögretmenim bilmediğin öyle güzel yerleri varki doymacaksın dedi nasıl yapacagız dedi ögretmenime önce alışalım elif ilkte utanır tek tek sikeriz am göt birer sefer sonra tost takılırız isteyen istediği gibi davranır arkadaşı anneme bakarak yapmam dediğin bişi varmı annemden önce ögretmenim herşey serbest dedi anneme odayı hazırladınmı dedi annem dediğin gibi yaptım dedi.
Ne yapmışlardı merak etmiştim odada ne varsa dışarı çıkartmış yer yataklarını sermiş odanın her tarafı yatak olmuş bu gece bana uyku yoktu ayak sesleri gelince odama girdim. Benim yatagımı bile almışlardı. Dış kapanınca kafamı uzattımodaya girdiklerini görünce kapının önüne geldim ama kapıyı kapatmamışlardı saklanacak yer yapmalıydımiki çuvalı üst üste koydum kendime sıgınak yaptım önümden geçseler görmezlerdi. Annem ayakta duruyordu. Ögretmenim yanımıza gelsene elif misafirimizdi bir hoş geldin desen dedi. Annem hoş geldin diye elini uzatınca ögretmenimin arkadaşı ismi aliymiş ali elini çekince Ali'nin kucagına duştu aşık olunacak kadın dedi öpmeye başladı annem de karşılık veriyordu. Bir süre öpüştüler annemi ayağa kaldırdı. Ögretmenim de kalktı annemin üzerinde ne varsa çıkardılar ortada çırılçıplak kaldı. Ögretmenim haydi elif ali misafir öncelik onun mutlu olun ben birazdan size katılırım dedi annem Ali'nin gömleginin Dügmelerini çözerken vücudunu öpücüklerle boğuyor hafif ısırıklar atıyordu üst tarafını çıkarınca yer çömeldi kemerini çözdü önündeki Düğmeyide açınca pantolonu yla pilotunu aşagı indirdi alinin yaragı annemin yüzüne çarptı Ali'nin yaragı morarmış yumruk
Gibi kafası vardı damarları ortaya çıkmıştı ögretmenimden daha kalın ve uzundu annemyaragın başına öpücük kondurdu çok güzelmiş dedi yalıyor emiyor aç bebenin memeye saldırması gibiydi bir ara agzına alınca annemin agzına kökledi gırtlagına kadar soktu annemin burnunu sıkınca hava alamayan annem agzını açınca yarak gırtlagından aşagı indi köküne kadar sokmaya çalışıyordu yaragını geri çekince annem ögürüyor gözlerinden yaş geldi ali annemin gözlerine bakarak bu yaragı gecenin sonunda agzında kaybedeceksin bu gece tam tecrübeli bir orospu olacaksın dedi. Annem orospu denmesine kızmıştı ögretmenime baktı ögretmenim kızma tatlım sıkişlerde böyle şeyler söylenir dedi.
Ali annemin koltuk altlarından tutup kaldırdı mis gibi kokuyorsun dedi tekrar kaldırıp kucagına aldı annemin amı Ali'nin yaragının hizasına gelince annem ellerini boynuna dolamıştı bacaklarıda beline sarmıştı. Yaragını eliyle ayarlayıp yaragın üzerine oturtup bir sefer dibini buldu kazıga oturmuş gibiydi çıglıgı köyden duyulmuştur annemı yaragı üzerinde oynatıyordu bir süre sıktı bu şekilde yorulmuştu dizlerinin üzerine çöktü annemi ikiye katlamıştı annem çıglık çıglıgaydı.
Birden ters dönerek annemi üstüne çıkardı. Annem orgazm üstüne orgazm oluyordu ali hocam ne duruyon bu orospuyu tek kişi sikemez geç arkasına dedi annemle ögretmenim gözgöze geldiler annem kafasıyla gel dedi ögretmenim arkasına yanaştı annemi ali iyice ggögüsüne çekince arkası ortaya çıktı bir eliyle annemın agzını kapadı bir seferde götüne geçirdi biraz bekledi annemin gözlerinden yaşlar akıyordu bir tempo tutturdular biri girerken biri çıkıyordu annemin amıda götüde zevk almaya başladı sikin beni orospu yapın beni gibi sözler çıkmaya başladı alttan ali hoca amını döllüyorum dedi Birden girerek amını dölleri bir süre sonra ögretmenim de birden girerek götüne boşaldı yarakları küçülene kadar çıkmadılar yanyana uzanıp kaldılar ilk oturan annem oldu annem ögretmenime bakarak ya hamile kalırsam ne yaparız dedi ögretmenim ali kısır bebek olursa benimdir dedi. Bir süre annemi ortalarına alarak öpme koklama ile geçti annemin arkasında ali ögretmenimde yüz kısmındaydı ali ögretmenime ortak ben bu amcıga doyamadın müsaden olursa sikeyim dedi ögretmenim elif ne derse öyle yap kıza eziyet etme dinlensin dedi anneme baktı annem sorun değil aklında kalmasın ben hazırım siksin dedi ögretmenim tamam devam edin bende katılırım siz başlayın dedi annem Ali'den tarafa döndü hem öpüşüyorlar hemde sohbet ediyorlar seni mutlu edebildikmi diye sordu annem evet çok mutlu oldum sizi tanıdıgıma dedi ali ben senle görüşmek istiyorum dedi annen hocayla konuşun bunu dedi annem Ali'nin üstüne çıkarak öpüşmeye başladı. Ali'nin her yerini yalıyor küçük ısırıklar atıyordu. Tekrar dirilmişlerdi annem yaragını alabildiği kadar agzına alıyor ali homurdanıyordu kafasını ögretmenime dönerek hoca bu kız bizi perte çıkaracak bunu on kişi sikse doymaz böyle bir karım olsun dünya karşımda olsun dedi. Ögretmenim ali ben elifle evleneceğim nikah dairesinden gün aldım dedi şaşırmıştım ilk defa duyuyordum annemde şaşırmıştı annem ciddimisin dedi ögretmenim bu hafta gidiyoruz burdan dedi ali ben aşık oldum bu kadına ben nolacagım dedi ögretmenim elif eğer isterse özledikçe gelirsin dedi ali nereye gitmeyi düşünüyorsun tain işini hallettim kendi kasabama gidiyorum evi falan dayadım döşedim kiracı vardı çıkardım ev hazır çocuk nolacak dedi ögretmenim çocuk artık benimde oğlum oldu çocuk olunca rahat olmazki dedi ögretmenim güldü çocuk şimdi annesini siktiğinizi bilmiyormu sanki eminimki o bizi ya izliyor yada takip ediyordur. Nasılda tanıyordu beni!! Annesinin mutlugu onun için önemli mutlu olacagını bilsin senin yaragını eliyle yerleştirir dedi. Annem şaşkınlıkla dinliyordu. Peki ne zaman gidiyorsunuz dedi yarından sonra sabah erkenden çıkarız dedi burdaki eşya falan deyince burdan çorap dahi gitmeyecek elife burayı unutturacagım dedi hakanın kaydını yaptırdım orda çok iyi bir okul peki senin 15-16 yaşlarında bir oğlun vardı o nerde aynı yerde olacagız ama o babaannesiyle yaşamak istiyor evde onunda hakanında bir odası olacak dedi sevinçten uçuyordum çocuk istiyorum annem kafasını kaldırıp belkide gebeyim dedi günlerim geçti dedi ögretmenim agzı açık kalmıştı annem ne bekliyorsunuz ikinizide istiyorum dedi sarıldı. Bende çuvalların arkasında uyuya kalmışım odaya baktıgımda üçüde çırıl çıplak serilmiş yatıyorlardı bayada vakit olmıştu dışarda hava güzel di odamın penceresinden dışarı çıktım rahatsız etmek istemiyordum biraz dolaştım
Saat biraz ilerleyince eve geldim.
(4BÖLÜM)
Kapı açılmıştı anne diye seslendim gel oğlum kahvaltı hazırlıyoruz dedi bahçede yapalımmı kahvaltıyı dedi güzel olur dedim ögretmenim nerde gittiler mi dedim yok oğlum içerde bana yardım ediyorlar dediler girdim günaydın dedim ali abiyle ikisi birden günaydin dediler.
Herkes bişiler alıp kahvaltı için bahçeye çıktık annem masanın başında karşısınada ben oturdum karşılıklı ögretmenim ile ali abi oturdular. Sohbetler ediliyordu ögretmenim bana dönerek hakan senden bişi istesem yaparmısın dedi yaparım ögretmenim dedim bana bundan sonra baba dersen sevinirim tabi sende istersen derim tabi seni çok seviyorum ali abiye ne diyeceğim cici babamı hepsi yüzüme baktı ali abide annemin kocası değilmi deyince masadaki herkes gülmekten kırılıyordu annem oğlum dedi. Kıpkırmızı olmuştu. Babam oğlum bugün senle kasabaya gideceğiz sana bazı şeyleri yolda konuşalımmı olur dedim. Ali biz kasabaya gideceğiz sen ne zaman gideceksin istersen bizi bekle geri döndügümüz de bizde yola çıkacagız giderken seni bırakırız biz gelene kadar elifle güzelce vedalaş yanlış anlama sen bizim bir parçamızsın özledigimde her zaman kapımız açık öyle değilmi elif dedi annem her zaman dedi ekledi biz aliyle detaylı konuşuruz siz gidince dedi.
Kahvaltı bitince annem siz beklemeyin gidin biz aliyle toplarız masayı dedi.
Babamla arabaya bindik babamın ilk sözü bak hakan beni bilirsin tanıyorsun dört yıldır ögretmeninim senden tek isteğim var bana ne olursa olsun yalan söylemeyeceksin tamammı tamam dedim senin eğitimini en iyi şekilde yapmanı saglacagım şimdi sana ve annene kıyafetler alacagız güzel bir yemek yeriz sonra köye döneriz akşamda yola çıkarız dedi ali abi şimdi annemi sikiyordur dedim evet bilerek bıraktım onları bir süre ali gelemeyecek iyice doysunlar birbirlerine annemi neden ali abiye siktiriyorsun dedim anneni tek sıkıcı doyurmaz çok istekli bir kadın dedi annem senle tanışmadan geceleri aglıyordu senle tanışınca aglaması geçti biliyorum anlattı bana dedi annemi ilk nerde siktin diye sordum sizin mısır tarlasında siktim dedi omu çagırdı seni dedim hayır o çagırmadı ben annene yaklaştıkça o kaçtı ama istediğini biliyordum her bahçeye gidişinde gözleri beni arıyordu bende yalnız yakalayamıyordum her zaman sen oluyordun yanında bir cumartesi okulun önünde dikiliyordum annen yalnız gitti bahçeye bende peşinden gittim konuşmak istedim ama çekiniyordu ama yinede yanaştım ilk dokunmamda teslim oldu mısırların içinde o gün akşama kadar siktim evet o günü hatırlıyorum dedim ben gitmek istememiştim bahçeye arkadaşlarla oynamıştım eve geldiğimde perişandı yatmıştı zor kaldırmıştım yataktan bana biraz hastayım demişti hatta banyo yapacam ama halim yok bana suyu ısıtıver demişti legeni falan ben getirivermiştim iki gün yatmıştı hastayım diye evet biliyorum sen yoktun size geldim ben annenle konuştum annen benimle birlikte olmayı kabul etti o günden beri birlikteyiz.
Geç vakte kadar kıyafet falan aldık eve döndüğümüzde aliyle sikişiyorlardı sen odana geç istersen dedi ortak ben geldim yardım edeyim mi dedi gizlenme gereği bile duymadan kapıda dıkıldım izledim. Annemi tost yaptılar annem titreyerek boşaldı babamla ali abide boşaldı annem siz suyu ısıtın ben evi bir toplayım böyle bırakıp gidilmez dedi babam tamam dedi onlar banyo yaptı annem evi topladı anneme işin bittiyse gel şu ısındı banyonu yap dediler.
Annem banyosunu yaptı babam aldıgımız kıyafetleri getirdi giymesini istedi hatta kendi eliyle giydirdi annem şehirli kadınlardan bile güzel olmuştu babamla ali abi annemi içten bir şekilde öptüler bende bana alınan kıyafetleri giymiştim banada çok yakışıklı oldun dediler annem yanaklarımdan öptü kapıyı çekip çıktık arabamıza bindik yeni yerler yeni bir yaşama doğru yol aldık.
Şalvar ve paçalı dondan sonra anneme kot çok yakıişmıştı üstünde ince bir kazak türü bişi vardı harika görünüyordu ben babamın yanına ön koltuğa oturmuştum ali abiyle annem arka koltukta yanyana oturmuştu köyden çıktık ana yola girince bir ara annemin inlemesini duydum ali abi hoca iç çamaşırı giymemiş dedi evet ortak iç çamaşırı almayı unutmuşuz annem ya bişi deyim kotun orası orama dokundukça bi hoş oluyom ben sevmedim bunu dedi ali abi bakayım dedi fermuar sesi duydum ooo hoca bu sel suya karışmış yanıyor bu amcık dedi annem yapma çocuk var dedi ben hemen atıldım ben çocuk değilim ne yaparsanız yapın dedim ali abi hakan anasını sikmek için izin verdi hoca sen ne diyırsun dedi olur ali sık istiyorsan içine boşalmada bende sikeyim arabayı sen kullanırsın dedi bir süre öpüşme sesleri duyuldu sonra bedenleri birbirine çarpma sesi arabanın içini çınlattıbir süre sonra sesler kesildi ama soluk alış verimleri dinmemişti ortak bu ama doymuyorum ben oraya gidince elifi güzellik merkezine götür baştan yaratsınlar bütün masraflar benden hemen hesabına elli bin lira atıyorum dedi.
Ali yer degiştirelim benimki zonkluyor elife sokmam lazım ortak bişi diyimmi galiba ben bu kıza aşık oldum doymuyorum ya gel istifa et şirketi birlikte yönetelim bizim oraya taşınalım biliyorsun koskoca villa babam bunu düşünelim ali ama biraz annemle ve oğlumla ilgileneyim bir kaç ay sonra konuşuruz bunu dedi ama biliyorsun sermaye sorunu var ne sermayesi arıyon bizim en büyük ortak sermayemiz elif elif bizim birleştiriçimiz olur annem ben anlamam sizin işlerimizden dedi babam sen işlerden değil evimizin yöneticisi olacaksın dedi.
Babam ortak otobana girince ben arkaya geçeyim dedi bir süre sonra büyük bir yola girdik yolun kenarında durduk babam arkaya geçti ali abi şöför koltuğuna oturdu biz devam ettik arkada inlemeler homurtular içinde yol aldık bir ara arkaya baktıgımda çırıl çıplak sarılıp uyumuşlardı. Bende uyumuşum
Ne kadar gittik bilmiyorum ali abinin sesiyle uyandım ortak bizim oraya geldik uyanın üzerinizi giyinin dedi yemyeşil yüksek duvarlı bir yerde durduk ali abi isterseniz geceyi burda geçirin sabah gidersiniz dedi.
Babam ali gidelim bizi bekliyorlar biliyorsun işlerimiz var dedi annem ali özletme kendini seni seviyoruz ali abi elif merak etme sizi buraya alacagım bundan sonra birlikte yaşayacagız hocayla konuştum bu konuyu dedi öpüştüler başımı okşadı kulagıma eğildi çok güzel bir annen var sana emanet ediyorum seni oğlum olarak nüfüsüma alacagım Oğlum olacaksın dedi. Teşekkür ettim. Babama annemi yanına almak istemezmisin dedim ben arkaya geçeyim dedim. Arabayı kenera çekti ben arkaya annem babamın yanına geçti aralarında sohbet ediyorlardı ben uyumuşum uyandıgımda sabah olmuştu kalabalık bir yerdi büyük bir binanın önünde durduk evimize geldik dedi babam arabadan indik binaya girdik ben merdivenlere doğru giderken babam gel hakan asansöre bineceğiz dedi. Ben korkmadım desem yalan olur bir dakikada dördüncü kata çıktık daireyi gezdik annemlerin odası benim odam başka bir odaya girdik burasıda abinin odası dedi abimin oodasındabilgisayar bile vardı benim odam boştu bana bugün hep beraber mobilyacıdan sana oda takım seçeceğiz dedi ama şimdi bir yerde kahvaltıya gidelim sonra senin oda takımını seçeceğiz sonrada babaanne ve abinle tanıştıracagım dedi.
Evimize yakın bir yerde kahvaltı yaptık babaannemin evi çok yakınmış oraya gittik babamın kardeşleri eşleri ve abimle tanıştım yakışıklı bir çocuktu sevmiştim aynı okula gidecektik servis varmış birlikte gidip gelecektim annemlerin nikahından sonra bir ay falan bizim evdeki odasında kalacaktı bana etrafı tanıtacak büyük şehirde yaşamayı ögrerecekti abimle sohbet ederken babam geldi yanımıza nasıl anlaştınızmı diye sordu ben çok mutluyum dedim hep kardeşim olsun istemiştim dedim babamda merak etme başka kardeşlerinden olacak dedi abim sevindi buna o arada telefon geldi babama babam haydi gidiyoruz mobilyalar gelmiş dedi annemi aldık abimde bende geliyorum dedi. Hızla eve geçtik mobilyaları hızlıca kurdular odam çok güzel olmuştu böyle bir odam olmasını hayal bile edemezdim şimdiden bir çok elbisem de olmuştu bir süre ailecek sohbet ettik annemle babam odalarına geçtiler bizde abimle konuştuk genelde ben konuştum o dinledi bir süre sonra babam geldi haydi çocuklar herkes odasına artık uyku saatları belli bunlara uyacaksınız dedi odama gittim uyuyamıyordum merak heyacandan sesizce annemlerin odasının kapısına gittim ses yoktu kapıyı araladım ikiside çırıl çıplak sarılmış uyuyorlardı demekki sikişmişlerdi zaten yol yorgunluğu da vardı tekrar odama dönerken abimin odasına baktım oda yatmıştı sadece kilotu vardı üzerinde biz köyde mutlaka pijama giyerdik burda herkes çıplak yatıyordu. Uyumuşum sabah annemin sesiyle uyandım annem elimden tuttu banyoya götürdü banyo köydeki odamdan büyüktü anneme küvete girmek istediğimi söyledim annem oğlum bende bilmiyorum nasıl doldurulur dedi babama soralım dedi babama seslendi bizim bu halimize güldü bizede gösterek küvetin dolmasını sagladı ikiside beni yıkadılar beni kurulayıp annem oğlum çamaşırlarını yatagının üzerine koydum giyince mutfağa geç bizde geliyoruz dediler tahminim sikişeceklerdir üzerimi giydim banyonun önünden geçerken annemin çıglıklarını duydum.abimi uyandırmak için odasına gittim uyuyordu uyandırdım neşeyle baktı kahvaltı abi dedim geliyorum dedi mutfağa gittim peşinden babam ve annem geldi. Çok güzel bir aile olmuştuk babam size bir süprizimiz var dedi abim ne süpriziymiş dedi. Bu gün nikahımız var dedi. Abim mutluluklar diledi bende teşekkür ettim ikisinide öptüm babam hakan sen abinle takıl saat dörtte sizi ben alacagım dedi. Dörde kadar gezdik dolaştık öyle güzeldi ki herşey köyden çok farklıydı. Saat dört gibi baba annemlerdeydik babam geldi iki takım elbise vardı biri bana biri abimeydi takımları giydik annemi sordum şimdi alacagız onu dedi bir güzellik merkezinin önünde durduk annem çıktı tanıyamadım melekler gibiydi çok güzeldi. Babama keşke ali abide görseydi dedim babam bakarız dedi dördünüz arabaya bindik nikah dairesin gittik çok kalabalıktı nikah töreni başlarken nikah şehitlerini çagırdılar şahit lerden biri ali abiydi sevinçten uçtum annem de şaşırmıştı gözleri parlıyordu tören bitti abim bizle gelmedi galiba abimden gizliyorlardı durumu üçümüz evimize gittik içeri girdiğimizde ali abi özledim seni dedi annemi öptü ali abi hakan anneni bu gece dünyanın en mutlu kadını yapacagız sabah bizi uyandırma olurmu tamam dedim eğildi kulagıma anneni sikerken izlemek isteyeceğini biliyorum kapıyı kapatmayacagım dedi babamda duymuştu bana bakıp göz kırptı annem utanmıştı anneciğim çok güzelsin kocalarınla mutlu olmanı istiyorum dedim odama gittim kapıyı açık bıraktım sabaha kadar biri bindi biri indi bagırta bagırta siktiler annemi ali abi bir kaç gün bizde kaldı. Bir sabah kahvaltıda annem size bişi diyeceğim dedi babam yüzüne baktı annemin annem galiba hamileyim dedi herkes sevinçten uçtu çok güzel bir haberdi.
Okullar açılmış dersler yoğundu abimle gelip gidiyordum bazen bizde kalıyor bazen babaannede kalıyordu . Derslerimde çok yardımcı oluyordu. Dersler yorucu sınavlar yoğundu bir sabah uyandıgımda kilotum çıkmıştı arkamda farklı bir ıslaklık vardı. Nolduğunu anlamamıştım birkaç gün sonra doğum günüm vardı doğum günümü ailecek birlikte kutladık annemler odasına çekilince bizde abimle onun odasına gittik kızlardan falan konuştuk seninle film izleyelim dedi önce annemlerin yaptıgı gibi filmleri abim sikini çıkardı onlara bakarak okşamaya başladı bir süre sonra ucundan bişiler aktı süt gibi beyazdı ama koyu idi döl olduğunu söyledi banada nasıl yapacagımı ögretti ilk orgamzım çok farklıydı dizlerim tutmuyor kendimden geçmiş gibiydim elime sürülen döllerin kokusu ve bulaşıklıgı bir kaç gün önce arkamdaki ıslaklıgın kokusuna benziyordu. Ama nasıl olurdu hadi kendim boşaldıysam arkama nasıl bulaşmıştı. Şaşkındım bir süre sonra odama geçtim tam uyumak üzereydim odamın kapısının aralandıgını gördüm abimdi ama ben uyuyormuş gibi yaptım bir iki defa seslendi ses çıkarmadım vücuduma dokunmaya başladı bir süre devam etti kilotumu çıkarmaya başladı hatta çıkarırken istem dışıymış gibi yardımcı bile oldum üzerime çıktı sikini arkama sürmeye başladı arada tükürügüyle arkamı ıslatıyor arkam iyice kayganlaştı öyle güzeldi ki içime girmesi için belimi kaldırıyordum birden keskin bir acıyla içime girdi uyumadıgını biliyorum dedi biraz bekledi benimde acım geçmiş götüm alışmıştı girip çıkarken zevkten çıldıracak gibiydim birden titremeye başladım boşalmıştım abimde boşaldı sabaha kadar iki defa daha sıktı fırsat buldukça sikiyordu. Bir sabah okula gitmeye hazırlanıyordum kapı çaldı annem açtı birileriyle konuştu kapıya geldiğimde iki polis vardı. Köydeki babamın bir iş kazası sonucu ölmüştü üzülmüştüm babamı çagırdık durumu anlattık köye gitmemiz gerekli hiç olmazsa son defa bir sefer görmelisin dediler.
184 notes · View notes
avugibi1 · 4 months ago
Text
Ben Uyurken(!)
Ben Cemil, büyük bir şirkette orta düzey yönetici olarak çalışmaktayım. Otuzlu yaşlarımın ortasına kadar evlenemedim. Hayatımda çok çeşitli kadınlar oldu ancak hiç biri ölene kadar birlikte uyanmak isteyeceğim türden değildi.
Ama sonunda iki yıl kadar önce bir arkadaş toplantısında Suzan’la tanıştım. Daha ilk görüşte aşık oldum ve çıkmaya başladık. O da bana aşık olmuştu. Çıkmaya başlamamızdan çok kısa bir süre sonra da evlendik.
Tam bir taş bebekti. Boyu bir elli civarındaydı ama muhteşem iri göğüsleri vardı. Kalçaları yuvarlak ve biçimliydi. Dolgun dudakları, bembeyaz dişleri ve afacan bir gülüşü vardı. Oval  iri yeşil gözleri beni ve tahmin ediyorum ona bakan her erkeği hipnotize ediyordu.  Uzun dalgalı siyah saçları pırıl pırıldı. Daha yirmi sekizde, benden altı yaş daha gençti.
Suzan benden önce liseyi bitirir bitirmez okul aşkıyla evlenmiş. Ancak adam tam bir kazmaymış. Tek düşüncesi eteğinin altı ve iki bacak arasıymış. Oysa Suzan bağımsızlığına düşkün zeki bir kadındı. Adamdan kısa sürede ayrılmış.
Suzan bir iki kadeh itçi mi, yatakta çok atak ve agresif olur. Alkol onun tüm çekingenliği ve sakin halini yok eder. Dans etmek için gece kulübüne gitmekten çok hoşlanır. Az veya çok fark etmez, azıcık içki içmişse eve döndüğümüzde adeta bana saldırır.
Seks hayatımıza gelince, bir erkeğin sikini ağzına almaktan hoşlanmaz, fakat beni mutlu ettiğini bildiği için sikimi emer, yalar ama ağzındaki spermlerimi gider lavaboya tükürür ve mutlaka dişlerini fırçalar.
Bir tavşan gibi sikişir, bir kovboy gibi üstüme biner ve beni boşaltana kadar üzerimde tepinir. Neredeyse her gece sevişmemizden ve benim 17 santimlik aletimden mutlu görünüyor.
Metin’le ben nerdeyse on yıldır yakın arkadaşız. Evlenmeden önce onunla ayrılmaz bir ikiliydik. Etrafımızda bir sürü kadın vardı ve günümüzü gün ederdik. Ben Suzan’la tanışmadan önce iş değiştirerek Adana’ya yerleşmişti.
Metin tam kadınların beğendiği bir tipe sahipti. Benden biraz uzun ve yakışıklı bir adamdı. Kadınlar sürekli onun peşinde koşar, o da hiç birini nasipsiz bırakmazdı.
Arkadaşlığımızın ilk dönemlerinde bir süre aynı evde de kalmıştık. Yatak odasından gelen şehvet çığlıklarına bakılırsa kadınları memnun ettiği de aşikardı. Bir gün bilmeden odasına girdiğimde, üst tarafı tamamen çıplak, güzel genç bir piliç, ağzına Metin’in siki almış yalıyor olduğunu gördüm. Kız beni duyunca telaşlanıp siki ağzından bıraktı. Ortaya neredeyse bir atın siki büyüklüğünde bir sik çıktı. En az yirmi beş santim vardı ve kafası neredeyse bir tenis topu büyüklüğündeydi.
Kız utangaç bir edayla gülümseyerek bana döndü. Ne yerinden kalktı, ne üstünü örtmeye çalıştı ne de Metin’in aletini külotuna sokmayı denedi. Sadece biraz mahcup “Selam!” deyip işine döndü. Koca sikin sallanmasından adeta hipnotize olmuştu. Önce güldüm ardından özür dileyip odadan çıktım. Odasına kadın attığında neden bu kadar çok inleme ve çığlıklar geldiğini anlamıştım. İkimize de yetecek büyüklükte siki vardı. Kendimi biraz yetersiz hissetmiştim.
Metin’i neredeyse iki yıldır görmüyordum. Bir gün beni aradı ve yeniden İstanbul’da iş bulduğunu ve beni ve beni eve bağlayan kadını görmek istediğini söyledi. Ertesi akşam bize gelmesini, yeniden buraya geldiğine çok memnun olduğumu söyledim.
Ertesi akşam bize geldi. Çok memnun olmuştum. Suzan’dan hoşlanmış görünüyordu. Aynı şekilde Suzan da ondan hoşlanmıştı. Aslında her arkadaşımdan hoşlandığı gibi hoşlanmıştı.
Bir çak içkiden sonra Metin’i karımın kalçalarını izlerken yakalamıştım. Hak vermemek elde değildi, zira muhteşem kalçaları vardır.
Metin, muhteşem bir kızla tanıştığını, eğer bizim içinde uygun olursa birlikte bir yerlere gidebileceğimizi söyledi. Suzan hemen kabul etmiş onaylamıştı. Metin de dans etmekten hoşlanırdı. Bu nedenle cumartesi gecesi için iki çift dans da edebileceğimiz bir yere gitmek için sözleştik.
Cumartesi günü Metin, akşamüzeri saat altı buçuk gibi bizim eve geldi. Yanında tam bir sarışın bir afet vardı, adı Hülya. Uzun bacaklı biçimli göğüslere sahip bir hatundu. Sürekli gülümseyen güzel bir yüz vardı. Gülümsemesinin sıcaklığı bir buz dağını eritebilirdi.
Metin bizce sorun yoksa kendi arabasıyla tek araba olarak gitmemizi önerdi kabul ettik.
Her iki kadında, bacaklarını ve memelereni sergileyen kısa ve derin dekolte elbiseler giymişlerdi. Önce bir yere yemeğe gittik ve orada içmeye şarapla başladık. Yemek bittiğinde çakır keyif olmuştuk. Benim gözlerim Hülya’nın göğüslerine takılmış sürekli onlara bakıyordum. O kadar iriydi ki memeleri sutyene zor sığıyorlardı. Hülya da adeta sergilemek ister gibi sürekli öne eğiliyor, o eğildikçe memeleri zaten açık olan elbisesinden dışarı taşıyordu.
Ben onu sevgilisinin memelerine odaklanmışken Metin de gözlerini karımın iri memelerinden alamıyor, sürekli onlara bakıyordu.
Metin’le biraz eskilerden konuştuktan sonra istiklalde dans da edebileceğimiz ekiden beri gittiğimiz bir bara gitmeye karar verdik.
Suzan’la arka koltuğa oturduk. Suzan elini kucağıma koyup pantolonumun üzerinden sikimi okşamaya başladı. Sanırım benim Hülya’nın memelerine baktığımı fark etmişti.  Gözlerinden gecenin bundan sonraki bölümünde muhteşem vakit geçireceğimizi anlıyordum. Alkol onun arzularını kamçılıyordu.
Saat on civarı bara vardık. Dans pistine yakın bir duvarın dibindeki masaya oturduk. Arada dans ettik, içtik, gene dans ettik; ortam muhteşemdi.
Hülya seyrediliyor olmaktan hoşlandığını gizlemiyor, Metin ise karımın cazibesine kapılmış sürekli onu izlediğini görüyordum. Sonra ben Hülya’yla, Metin de karım Suzan’la dansa kalktık. Hızlı bir parça çalıyordu. Müziğin ritmiyle dans eden Hülyanın memeleri müziğin ritmiyle zıplıyorlardı. Suzan da beklediğimden daha iyi dans ediyor, müziğin ritmiyle salladığı kalçaları sanırım Metin’i baştan çıkarıyordu.
O anda Metin’in yüzene yerleşmiş hain bir ifadeyle karımın vücudunu seyrettiğini gördüm. Nedenini anlamıştım. Minyon vücutta koca göğüsler oldukça göz alıcı görünüyordu. Bu iki özellik her kadında bir arada bulunmazdı. Suzan’ın ince belini tek elinle kavrayıp vücudunu kolayca sikinin üzerine bastırabilirdin.
Derken müzik bitti ve slov bir parça başladı. Biz de birbirimizin kadınıyla dans etmeye devam ettik. Hülya’nın teması en az bakışı ve gülümsemesi kadar muhteşemdi. O harika göğüslerini bana sürttürerek dans ediyorduk. Suzan da başını Metinin göğsüne dayamış, kendini iyice adama bastırarak dans ediyordu. İçerisi loştu ama ben Metinin elinin biriyle karımın kalçalarını okşadığını görüyordum. Bu bana sanırım alkolün bir oyunuydu. Bunu bana yapamazdı, zaten öyle bir şey yapsa karım onu tokatlar yanından uzaklaşırdı.
Metin de ben de yavaş yavaş sarhoş oluyorduk. Kızların da bizden pek farkı yoktu. Saat bir buçuk civarı dönmeye karar verdik. Kendimizi arabaya atınca Metin onlara gidip son içkilerimiz de orada içmemizi teklif etti.
Metinin evine varınca Suzan banyoya gitti. Orada biraz uzu kalınca, merak edip bakmaya gittim. Kapıyı tıklattım, açıp hemen beni içeri çekti. Ateş parçasına dönmüş kızışmış bir haldeydi. Kalçalarımdan yakalayıp beni kendi üzerine çekti. Ateşli şekilde öperken, amını da hızla sertleşmeye başlayan sikime doğru sıkıca bastırıyordu. Ben de öpüşmeyi sürdürerek kalçalarından yakalayıp banyodaki lavabonun üstüne taşıyıp oturttum.
Ona istediğini vermeye karar vermiştim. Yere diz çöküp külotunu bacaklarından aşağı sıyırdım Dilim klitorisini anında buldu ve yalamaya başladım. Bu durumda boşalması çok vakit almamış, müthiş bir orgazm yaşamıştı. Ona eve gittiğimizde bu muamelenin devamını daha detaylı yapacağımı söyledim. Sonra külotunu ceketimin cebine koyup Metin ile Hülyanın olduğu salona döndüm. Bana Suzan’ın durumunu sordular, bir şeyi yok dedim. Zaten ardımdan da yüzünde büyük bir memnuniyet gülümsemesiyle o da geldi.
Bir iki kadeh de orada içtikten sonra, Hülya kendini kötü hissetmeye başladı. Metin bizi eve bırakırken onu da kendi evine bırakacağı söyledi. Birlikte yola çıktık. Biz arabada beklerken Metin Hülyayı dairesine bırakıp döndü. Hayal kırıklığına uğradığı apaçık görünüyordu. Ona bu gece sikecek amcık yoktu.
Ardından bize devam ettik. Evimizin önüne geldiğimizde bu defa Suzan Metin’e son bir içki teklif etti. Metin asla içkiyi reddedecek biri değildi; kabul etti. Aslında benim durum da pek iyi değildi ama Metinle ne zamandır görüşmüyorduk, o içmeye devam edecekse ben de etmeliydim.
Salona girince eski günlerdeki gibi sesini kısıp televizyonu açtık ama bununla birlikte de cd-çalardan müzik açtık. Televizyonun ışığı yeterli olduğundan salonun ışıklarını da söndürdük. Zira parlak ışık bu ortamda bizi rahatsız ederdi. Suzan bize içki getirmek için içeri gitti.
Ortasında büyük bir sehpa olan iki tane kanepemiz vardır. Birine ben uzandım, televizyona yakın olan diğerine de Metin oturdu. Suzan biraz sonra elinde içkilerle gelip bize ikram etti ve ben kanepeyi tamamen işgal ettiğimden Metin’in yanına oturdu. İçkilerimizi içerken  yarım saat kadar sohbet ettik. Çok geç olmuştu ve ben yavaş yavaş dalmaya başlamıştım ve nihayetinde sızdım kaldım.
Ne kadar uyuduğumu bilemiyorum ama biraz süre geçtiği belli oluyordu. Uyandığım da karımı arkadaşım Metin’e iyice yaklaşmış sohbet ederken buldum. Çok sessiz sohbet ediyorlardı. Ben de uyandığımı onlara hissettirmeden dinlemeye karar verdim. Metin karıma çok hoş bir kadın olduğumu, ona sahip olduğum için benim çok şanslı bir erkek olduğumu söylüyordu. Karım gözlerini arkadaşımın gözlerini içine dikmiş, dili dolaşarak ona teşekkür ediyordu. Metin elinin birini karımın arkasına kanepenin arkalığının üstüne koydu ve ona onun görüntüsü ve güzelliği ile ilgili iltifatlar yapmaya devam etti.
Karım ilk aşkından iltifat alan liseli kızlar gibi neşe dolmuştu. Adamın yakışlılığına kendini kaptırmış görünüyordu. Karım da onun iltifatlarına kendisinin de çok seksi olduğunu söyleyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Metin kanepenin üzerindeki kolunu karımın omuzlarına indirerek karımı kendine doğru çekti ve dudaklarından öptü. Suzan önce durakladı tereddüt etti ama ardından yavaşça onun öpücüğüne karşılık verdi. Sonra Metin’in elini tutup göğüslerini üzerine koydu ve ateşli bir şekilde öpmeye başladı.
Sonunda nefes almak için ara verdiler, ardında karım kendini adama doğru bastırdı ve öpüşmeye devam ettiler. Ortamın ateşine dayanamamıştı karım. Bir süre sonra Metin diğer elini de karımın omzuna koydu. Ardından elini yavaş yavaş karımın göğüslerine doğru  indirerek memelerini etrafını dairesel şekilde okşamaya başladı.  Karım adamı engellemek için hiç hareket etmediği gibi yavaş yavaş inlemeye de başlamıştı.
Bu sevişme başlamadan onlarlı durdurmalıydım. Ancak hiçbir şey yapmadan onları izleminin bana heyecan verdiği fark ettim birden. Sikim hiç olmadığı kadar taş gibi sertleşmişti. Karımın ne kadar ileri gidebileceğini, arkadaşım karıma ne kadar ney yapabileceğini merak ediyordum. Kısılı gözlerimin arasından, Metinin bir elinin aşağıya kayıp, bacaklarına indiğini görürken, karımın bir lise öğrencisi gibi heyecanlandığını fark ediyordum.Aşağıya inen elin karımın kucağına kadar geldiğini ve hemen bacaklarının arasına keşfe çıktığını gördüm. Suzan hala onu durdurmak için bir  şey yapmıyordu.
Metin hedefine ulaşana kadar, okşamalarını sürdürdü. Karımın elbisesi beyaz külotu görünecek şekilde yukarı toplanmıştı ama birden külotunu çıkarıp cebime koyduğumu ve karımın elbisesinin içinde tamamen çıplak olduğunu hatırladım. Suzan onun okşamalarına uyum sağlamak için yavaşça bacaklarını ayırınca Metin de kolayca çıplak amına ulaşmıştı. Demek alkol benimle olmadığı zamanda da karımda aynı etkiyi yapıyormuş. Metin külot giymediğini anlayınca gözlerini şaşkınlıkla açmış, sürprize sevinmişti.
Bu yakınlaşmadan birkaç dakika sonra karım Suzan elini aşağıya doğru itip bacak arasındaki adamın ellerini iterek “bunu yapmamalıyız. Ben… ben evliyim…” dedi. Metin yanıt vermek yerine dudaklarını yeniden karımın dudaklarına bastırarak ateşli bir şekilde öpmeye başladı. Bunun üzerine karım gözlerini yumup dili bir yılan gibi adamın ağzına soktu. Ben tam artık her şey biter derken Metin hiç tahmin etmediğim bir şey yaptı; Yavaşça pantolonunun fermuarını açınca yarı sertleşmiş kocaman siki sıçrayıp dışarı fırladı. O aleti daha önce gördüğüm zamandan biraz daha büyük görünüyordu.
Suzan öpüşmeye konsantre olduğundan onu henüz görmemişti. Metin yeniden elini karımın bacakları arasına sokup amına doğru kaydırırken, Suzan bir kez daha elini uzatıp ona engel olmaya çalıştı. Metin hemen karımın minik elini yakalayıp erkekliğinin üzerine doğru çekti. Suzan’ın eli koca alete dokununca, panikle hemen geri çekti ve upuzun sallanan sike gözlerini dikip şaşkın şaşkın bakmaya başladı. Önünde gerçekleşen bu durum, karımın isteksizliğini tamamen yok etmişti. Bakışlarından bu yarı sert tek gözlü kobradan büyülendiği açıkça belli oluyordu.
Karım Suzan “müthiş… bu kadar büyüğünü hiç görmedim..” diye mırıldandı.
Metin “dokun, bak bakalım daha ne kadar büyüteceksin onu..” diye cesaretlendirmeye çalıştı karımı.
Suzan adamın organına bakmaya devam ederek “bunu yapmamalıyız, lütfen onu içeri sok” dedi. Ancak ses tonunda hiç de kararlılık yoktu.
Metin karımı “beni öyle bir azdırdın ki, bütün gece gözlerimi senden alamadım…” diye ikna etmeye çalışıyordu.
Suzan, gözleri hala koca sike kilitlenmiş, hızla soluk alarak “gerçekten durmalıyız, daha ileri gidemeyiz…” diyordu.
Metin elini sikene götürüp sıvazlamaya başladı, sikin başı iyice kabarmıştı “durmak zorunda değiliz..” diye onu sıkıştırmayı sürdürdü.
Karım tereddüt ederek “bilemiyorum… ya o ne olacak?” diye sordu kanepede uzanan bendenizi çenesiyle göstererek.
Metin “dut gibi sarhoş o, eğer böyle sessiz olmaya devam edersek uyanacağını hiç sanmıyorum”  dedi ikna etmeye çalışarak. “bir dokun bak nasıl büyücek? Eğer istemezsen seni zorlayacak değilim ama sadece bir dokun” dedi kandırmaya çalışarak.
Suzan “yapmamalıyız…” dedi kekeleyerek. Adeta transa geçmişti. Etkileyici aletine baktıkça iradesi zayıflıyordu Suzan’ın
Suzan uzun süre kendini ikna etmeye çalışarak adamın sikine gözü takılı kaldı. Benim uyanıp onları yakalamayacağı umarak Metin’in istediğini yapmak istiyordu. Gözünü muhteşem aletten alamıyordu. Bütün gece çok içmiş, alkol onu azdırmıştı ve eminim ki banyoda yaşadığımız olayın tahriki de hala devam ediyordu.
“İnsanın başına ne gelirse meraktanmış” deyip adamın göğsüne yasladı ve minik elini yavaşça koca alete doğru uzattı. Yavaş yavaş parlak başını okşamaya başlayınca adamın sikini başı titredi. Sonra elini aşağıya kaydırıp sikin iri başının altında gövdesini kavradı. Eli koca sikin üstünde o kadar ince görünüyordu ki anlatamam. Parmakları ancak sikin gövdesinin yarısına kadar kavraya bilmişti. Ama yine de yavaş yavaş siki aşağı yukarı sıvazlamaya başladı.
Suzan “ne kadar büyür?” diye fısıldadı.
“Bunu yapmaya devam et görürsün…” dedi Metin.
Ben bu aletin daha fazla büyüyüp daha fazla sertleşeceğini hiç sanmıyordu ama karımın çabaları onu büyütmeye başlamıştı bile. Bu sırada Suzan adamın siki sıvazlarken o da uzanıp eteğinin altından çıplak amını okşamaya başladı. Suzan bu defa itiraz etmedi. Adam amı parmaklarken, kılları ve dudakları iyice görünmeye başlamıştı. Adam orta parmağını karımın amına sokunca, karım adamı yeniden öpmeye başladı. Metin ikinci parmağını da amının deliğine sokunca Suzan daha rahat hareket etsin diye bacaklarını iyice ayırdı.
Metin amın içine soktuğu koca parmaklarıyla karımı çıldırtıyordu. Metin geri çekilip elini sulu amından çıkarmasaydı, Suzan orgazm olacaktı neredeyse. Metin öpüşmeyi kesip, amının ne kadar güzel ve sıcak olduğu konusunda ona övgüler düzdü ve sonra amından yeni çıkardığı parmaklarını ağzına götürüp yaladı. Suzan’a “tadı da en az kendisi kadar harika “ dedi. Sonra dönüp “çok fena arzuluyorum seni” dedi. Adamın bu adeta sözleri karımın arzularını kırbaçlamıştı. Şehvetle yanmaya başlamıştı. Yüzü al al olmuştu. Eğer Metin biraz daha bir şeyler yapmazsa Suzan istediğini yapması için ona yalvaracak gibi geliyordu bana.
Suzan elinde tuttuğu koca sike bakıyordu. Yeniden adamın göğsüne yatıp heyecanla siki sıvazlamaya başladı. Büyülenmiş gibiydi ve tatlı yüzüne şehvet yerleşmişti. Alet en az 25-26 santim vardı. Sanki ilk gördüğümden daha büyük görünüyordu gözüme. Suzan bu koca aletin çok etkilenmiş görünüyordu.
Metin sol elini karımın saçlarının arasına sokup, bastıra bastıra okşamaya başladı ki; aslında karımın yapmak istediği şey için onu yönlendiriyordu. Zaten aynen düşündüğüm gibi, biraz sonra teşvik edici bir şekilde karımın başını koca sikinin başına doğru bastırdı. Karımın tatlı dudaklarının onu sikinin başını kavraması olasılığı Metine heyecanlandırdığı açıkça görülüyordu. Anlaşılacağı üzere karımın başı yavaşça tam hedefe, okşamayı sürdürdüğü sikin başına doğru yaklaştı. Dudakları, deliğinden kayganlaştırıcı sıvı çıkan sikin başına sadece 2 santim kadar uzaktaydı. Suzan inlemeye başlamıştı. Pembe dudakları arasından uzanan dili siki başındaki bu damlacıklara doğru yöneldi.
Metin bunu, onu beselemenin vaktinin geldiği işareti olarak algıladı. Karımın düşündüğüm şeyi yapacağını ve bu noktaya gelebileceğini sanmıyordum. Tamamen kontrolünü kaybetmişti. Metin karımın başını arkadan kavrayıp, dudaklarını sikinin başını tamamen içine alacak şekilde nazikçe aşağıya doğru bastırdı. Ancak Suzan’ın dudakları parıldayan sikin başını öpmek için duraklamıştı. Yeniden, titreyerek inlemeye başlamıştı. Daha ona hiç kimse dokunmadan bir orgazm yaşamaya başlamıştı. Adamın sikinin başını öpmek bile onu orgazm etmeye yeterli olmuştu. Metin alaycı ve küçümser bir gülümsemeyle yattığım yerde bana baktı. Siki karımın ağzındaydı ve sadece iki metre ötede aynı odadaydık.  Karımı bu pozisyonda izlerken bu kadar heyecanlanıp tahrik olacağım asla aklımın ucundan bile geçmezdi.
Suzan öpücükler kondurarak sikin gövdesinden aşağıya doğru kayıp taşaklarına kadar ulaştı. Elleriyle onları yukarı kaldırıp öptü. Sonra yumurtaları nazikçe ağzına alıp emdi. Suzan’ı daha önce böyle yaparken hiç görmemiştim. Benimle sevişirken hiç böyle bir coşku gösterdiğine şahit olmamıştım. Taşakları öyle öpüp, emip ve yalıyordu ki, adeta onları yutacak gibi görünüyordu.
Sonra yeniden aşağıdan yukarıya doğru dudaklarını kaydırarak sikin başına kadar geldi ve kafasının kenarını diliyle yaladı. Bu aradan yeniden ortaya çıkan kayganlaştırıcı sıvıyı da yalayıp yutmuştu. Karım bunu yapınca, Metin de kıvranıp hafiften inlemeye başlamıştı.  Çevik ve hızla çalışan diliyle adamın sikini yukarı aşağı adeta yıkıyordu. Sonra koca sikin şişmiş başının her yerini diliyle defalarca yalıyordu. Bu hareket Metin’in bir kez daha titremesine neden olmuştu. Adam sikini karımın ağzına sokmak için sabırsızlanıyordu.
Sonunda karım Suzan iyice sertleşmiş aleti kökünden kavrayıp, ağzının içine almaya başladı. Metin sonunda gayesine ulaşmıştı. Karım Suzan şimdi ağzında patlatacaktı onu. Metin gözlerini kapadı başını arkaya attı. Kalçaları istemsizce yukarı doğru sıçramaya sarsılmaya başladı. Suzan yavaş yavaş siki ağzının içine doğru çekiyordu. Yavaş yavaş gırtlağına doğru inen siki profesyonel bir fahişe gibi emiyordu.
Sikin, benim tahmin ettiğimden daha fazlasını ağzına sığdırması beni gerçekten şaşırtmıştı. Sikin hemen hemen yarısı ağzında kaybolmuştu. Sonra birazını daha ağzının içine çekti. Sanırım gırtlağına kadar gitmişti ama hiç öğürmedi. Acaba Suzan bunu nereden öğrenmişti. Odamın koca siki onu çok azdırmıştı. Bu bir doğaçlama öğrenme miydi yoksa?
Suzan, adamın aleti hala ağzında olduğu halde dizleri üzerine kayıp, Metin’in bacakları arasına yerleşti. Şehvetli bakışlarını adamın gözlerine dikti. Cidden adama vermeye hazırdı. Bu koca aletin üzerinde çalışmaya kararlıydı. Sik yalamaya can atan bir kadın olmuştu. İnanamıyordum. Karım gözlerimin önünde en yakın arkadaşıma saksafon çekiyordu.
Metin, ellerini karımın saçları arasına sokup, tükürüğünden ıslanmış sikinin üzerinde hareket etmesine yardım ediyordu. Koca siki karım tarafından ağzına alınıp emilen arkadaşımın yüzündeki coşku ve hazzı görebiliyordum. Karım ise kendinden geçmiş ve her şeyi umursamaz bir halde hem elleri ile gövdesini sıvazlayıp hem de aynı anda ağzında emiyordu arkadaşımın sikini. Suzan aniden, siki üst üste ağzına sokup çıkarmaya devam ederken yavaş yavaş inlemeye de başlamıştı.
Metin arkaya yaslanıp gözlerini yumdu. Siki emerken, Suzan’ın kalçaları arada sırada titriyor, ürperiyor üst üste orgazmlar yaşıyordu. Metin ise eli hala karımın saçları arasında onun başının ritmine göre aşağı yukarı bastırıyordu.
Koca sikin, karımın ağzından dışarı tamamen çımasını görmeyi bekliyordum. Her an patlayacaktı sanki. Ancak metin çok deneyimli olmalıydı ki patlamadan kendisini bu kadar tutabiliyordu. Karım yaklaşık on dakikadan beri nefes bile almadan sikinin üzerinde çalışıyor bana mısın demiyordu. Ben bunu yarısı kadar bile dayanamazdım.
Karımın işi sonunda bitmeye başlıyordu. Metin beni uyandırmamaya gayret ederek nerdeyse nefes alır gibi inlemeye başladı. Karımın uzun saçlarını ellerine dolayıp sikini ağzının içinde daha derine doğru bastırmaya başladı. Karımsa sadece koca sikin başı ağzının içinde kalacak şekilde kendini geriye doğru çekti. Sikin başını hızlı hızlı dilemeye başlad��. Metin kontrolü kaybetmişti. Yüksek sele “ ooohhhhhh” diye bağırdı ve spermlerini karımın ağzına pompalamaya başladı.
Suzan bana spermin tadını sevmediğini söylediğinden beri, oral seks sırasından tam boşalırken kendimi geri çekip ağzının içine akıtmadım hiç. Şimdi gene beni şaşırtmıştı karım. Zira Metin’in bütün spermleri büyük bir açgözlülükle yutuyordu.  Yuttuğu bütün bu spermlerden aldığı protein nedeniyle yarın sabah kahvaltıya ihtiyaç duymayacaktı (!)
Hala kocam olan sikin içindeki bütün spermler boşalana kadar Suzan tembel bir şekilde siki sıvazlamaya, yalamaya ve emmeye devam etti. Metin gülümseyerek, hala umursamaz şekilde sikini okşayan karıma baktı. Suzan adamın sikine aşık olmuştu. Benimse sikim taş gibi sertleşmiş, boşalıp onlara yakalanmamak için taşaklarımla oynaya devam ediyordum. Sikim sızım sızım sızlıyordu.
Suzan memnun ve mutlu bir şekilde Metin’e bakıp “Muhteşemdi,  daha önce hiç böyle hissetmemiştim. İlk defa bana dokunulmadan boşaldım. Gitmeden önce bunu içime almak istiyorum” dedi. Ve uzun sikin üzerinde yeniden sertleştirmek üzere çalışmaya başladı. Duyduklarıma inanamıyordum. Karım emerek adamı iliğini boşaltmıştı, şimdi de onunla sikişmek istiyordu. Ancak karımın minik daracık amının bu koca aleti alabileceğine inanmıyordum.
Metin “Oooo sen böyle tembel davranırsan bu biraz zaman alacak…” diye azarladı. Siki karımın onu boşlatmış olmasına rağmen benimkinin en az üç katıydı. Karımın itinalı bakımıyla yeniden büyümeye başlamıştı bile.
Metin, “daha özel bir yere gitmemiz gerek, çünkü ben seni sikerken senin sessiz durman mümkün olmayacak…” dedi karıma. Suzan kafasını sikten kaldırım onu onayladı ve arkada bir misafir odası olduğunu, çok uygun bir mekan olduğunu söyledi. Sonra hemen kalkıp adamın elinden tutup doru arka taraftaki odaya doğru götürdü ve odaya girip rahat etmesini, kendisinin banyoya girip biraz tazeleneceğini söyledi. Ardından banyodan su sesleri geldi. Duşunu bitirince salona dönüp uyanıp yanmayacağımı kontrol etmek için beni biraz sarstı.
Tabi ki uyanmadım. Çok derin uyuyormuş gibi mırıldandım. Sahte uykuma devam ettim. Uyuduğumu teyit edince hızla adamın beklediği odaya döndü. Dönerken, kendi seslerini bastırmak için CD çaların sesini biraz daha açmıştı. Adama hemen geleceğim dediği için acele ediyordu. Karımın üzerinde bornozu vardı.  İnanamıyordum, benim tatlı karım gözlerimin önünde en yakın arkadaşıma saksafon çekmişti ve biraz sonra da ben evdeyken onunla sikişecekti. Metinin karıma sahip olmayı istemesinin nedenini kesinlikle anlıyordum, Suzan bir hazine erkekler için bir ödüldü. Sikim az sonra olacakların beklentisiyle sızlamaya başlamıştı.
Odada misafirler için büyük bir yatak ve çekyat vardı. yatağın karşısında duvarı tamamen kaplayan dekoratif bir ayna asılıydı. Bunun dışında küçük bir televizyon ve birkaç parça küçük mobilya vardı. Koridordan baktığında duvardaki aynadan yatakta neler olup bittiğini tamamen görebilirdin.
Karımın odaya girip yerleşmesi ve benim kalktığımı duymaması için biraz bekledim. Koridorun ucuna gelince, aynen düşündüğüm gibi yatakta olmadıklarını fark ettim. Metin kanepede çırılçıplak oturuyordu. Mutfak kapısının gölgesine çömelerek oturduğumdan beni görmesi imkansızdı. Üstelik hoş bir ortam hazırlamak için karım odayı mum yakarak aydınlatmıştı.
Mum ışığı benim onları yeterince görmemi sağlıyor, onların beni görmesini engelliyordu. Metin soyununca siki daha da büyümüş görünüyordu. Karım adamın önüne dinelmiş, üzerinde hala bornozu olduğu halde yarı kalkık koca siki izleyerek gözlerine bayram ettiriyordu. Derken bornozunun kemerini çözüp, omuzlarının minik bir hareketiyle aşağı yere kaymasına izin verdi.  Metin sert kalçalı, incecik beli, iri ve biçimli göğüsleriyle minyon harika vücuda baktı ve gülümsedi. Suzan hala çırılçıplak dikiliyor ve sertleşmeye başlayan sike bakıyordu.
Metin elini karımın eline doğru uzatarak “harika bir vücudun var, bir melek gibisin” diye iltifatlar etti.
Karım Suzan adamın uzanan elini tutup bacaklarının arasına diz çöktü ve gözlerine bakarak sikini nazikçe sikini kavradı. Sonra kökünden başına kadar sikini yalamaya başladı. Sık sık sikin parlayan başının kenarlarını yalamak için ara vererek bu kökten uca yama işini defalarca yaptı. Sikin başının etrafını her dilediğinde Metin inliyordu. Suzan adeta tapınır gibi yalıyordu bu tanrısal siki. Karım yaladıkça sikin damarları bir saat gibi atıyordu. Suzan adamın gözlerinin içine gözlerini dikmiş, yaramaz bir çocuk bakışıyla bakıyordu. Koca sik iyice şişmişti. Karım bu sike aşık olmuştu. Artık onu geri kazanabilir miydim, bilmiyordum.
Sonra Suzan kalkıp yatağa oturdu. Metin’e işaret ederek yanına çağırdı. Metin karıma doğru hareket edince ben de onları seyredebilmek için daha uygun bir açıya geçtim. Metin karımın yanına oturup, tutkulu bir şekilde öptü. Karım sikinden elini çekemiyordu. Adeta ona kara sevdalanmıştı. Derken Metin karımı itip yatağa yatırdı ve dudaklarını biçimli iri memelerine doğru kaydırdı. Metin memeleri öpüp yalarken meme uçları da heyecandan dikleşmişleri. Suzan inledi.
Metin dudaklarını daha da aşağıya kaydırıp, göbeğine ve ardından amının kıllı tepesine geldi. Sonra karımın uzatmış olduğu bacaklarının arasına yerleşti ve uyluklarının iç tarafını öpüp yalamaya başladı. Amına dokunmayarak karımla dalga geçiyor, bu da karımı daha da heyecanlandırıyordu. Derken bu tutumundan hemen vazgeçip dili karımın deliğine ulaştı. Karım yeniden inleyip, adamın kafasını sıkıca tutup amının üzerinden gitmesin diye bastırdı. Karımın verdiği tepkiden, Metin’in am yalamayı iyi bildiği anlaşılıyordu. Diliyle klitorisini yalarken, parmağını da içeri sokmuş ileri geri hareket ettiriyordu. Bu işlem istenen etkiyi doğurmuştu. Derken önce iki ardından da üç parmağını iyice gevşeyip yumuşamış amına soktu. Suzan inliyor, kalçalarını yatağın üzerinde değirmen taşı gibi bir sağa bir sola çeviriyordu.
Ben de sonunda sikimi hücresinden dışarı çıkardım. Ona dokunmaya korkuyordum, zira değer değmez boşalacaktım. Suzan yatakta, inliyor, hızlı hızlı soluyor ve gittikçe çıldırıyordu. Sanırım en az beş kez orgazma ulaştırmıştı karımı. Sonunda elini çekip, karımı, sikini ağzına sokabilecek pozisyona getirdi.
Metin sikini karımın ağzına doğru uzatırken “Yala, em, iyice ıslat, senin için en iyi durumda olmasını istiyorum” dedi.
Suzan onu ikiletmeden, koca siki şapırdatarak ağzına aldı. Biraz sonra siki ağzından çıkarıp, yılan gibi karımın ayrık bacaklarının arasına geçti. Sikini iyice kabarmış amının kıllarının üzerine dayadı. Metin dileri üzerine çökünce, Suzan da bacaklarını ayırarak karnına doğru çekti. Am memnun edici aletini tutup karımın ıslak amına yukarı aşağı sürttü. Bu durumu, seyretmekten başka bir şey gelmiyordu elimden. Bu izlediğim en muhteşem porno filmden bile daha seksi bir durumdu.
Karım “lütfen yavaş…” dedi koca sikin acıtacağını düşünerek.
Metin “yavaş olacağım ve bu çok hoşuna gidecek” diye yanıtladı.
Suzan “aman Allahım!… çok büyük!… kocamın asla yapamadığı gibi içimi tamamen dolduruyorsun… “ diye inledi.
Metin, “daha yarısı girdi… Hepsini sokana kadar bekle hele…” diye karşılık verdi.
Sonra karımın daracık amına koca sikini yerleştirmek için ufuk darbelerle açmaya başladı. Ben karımın o koca sikin hepsini içine alabileceğini pek sanmıyordum ama Metin hala sokmaya, daracık amını doldurmaya devam ediyordu. Sonunda taşakları karımın göt deliğine değerek kadar geldi. Adam dev gibi sikiyle karımın amını tamamen doldurmuştu. Karım bundan çok hoşlanmıştı.
Sik amı tamamen doldurunca biraz bekledi ve sonra kısa ve yavaş vuruşlarla karımı sikmeye başladı. Suzan, Metin’in koca siki ıslak amının içinde ileri geri gittikçe, hızlı hızlı soluyor, inliyor, arada bir nefesi kesiliyor, sonra yeniden inliyordu. Metin hızını ve sokuş uzunluğunu artırdıkça Suzan’ın görü büzüşüyor, kalçaları kıvranıyordu. Ellerini adamın kalçalarına yerleştirmiş daha hızlı sikmesi için teşvik ediyordu.
Bu durumda durmadan sanırım yarım saat kadar karımı sikti. Karım soluk soluğa “Tanrım inanamıyorum,  beni öyle güzel sikiyorsun ki… Bunu sonsuza kadar yapabilirim… hiç bitmesin… Ohhhhh!” diye inliyordu.
Bunu duyunca Metin, karımın daracık amına boşalmaya başladı. Hareketleri düzensizleşti ve sikini karımın amının mümkün olan en derin yerine kadar bastırıp sıcak spermleriyle rahmini dolduruyordu. Suzan da bacaklarını adamın beline sıkıca sarmış kendine bastırıyor ve adamla aynı anda orgazm yaşıyordu. Karım kaçıncı kez boşalıyordu artık sayamıyordum.  Metin titreme ve sarsıntılarını sürdürerek tamamen boşladı ve sonra kendini karımın üzerine boş bir çuval gibi bıraktı. Suzan ona tutkulu bir öpücük vermeye başlayınca adam da aynı tutkuyla onu yanıtladı.  Uzun o şekilde kaldılar. Koca aleti hala karımın amın içindeydi ve bir göbek bağı gibi ikisini birbirine bağlıyordu. Bir süre sonra karım adamı üzerinden iterek yanına sırtüstü yatırdı. Bu hareketi yapınca Metin’in siki, sperm ve amcık suyu karışımının damladığı amından çıktı Amının dudakları şişmiş, deliği ise hala koca sikin kalınlığı kadar açıktı.  Suzan hemen doğrulup yeniden adamın sikine sarılıp ağzına aldı.
Murat sırıtarak “ne yapıyorsun, bu yaptığınla ne olacak sanıyorsun?” dedi
Karım Suzan “ayrılmadan önce bir kaz daha sikeceksin beni…” dedi biraz mahcup biraz buyurgan bir ses tonuyla.
Sonra “sikine aşık oldum, neredeyse son yarım saatten beri sürekli orgazm oldum ve ben yeniden istiyorum” diye devam etti.
Metin “Sürtük seni… eğer o sihirli ağzını sikimin üzerinde kullanırsan bir kez daha sikebilirim seni. Sen dünyanın en iyi saksofon çalan kadınısın!” dedi.
Bu söylenenler karımın kulağına müzik gibi gelmişti sanırım. Zira daha önce hiç görmediğim bir kudurmuşlukla adamın sikinin üzerinde çalışmaya başlamıştı bile. Zaten biraz sonrada dev sik iyice sertleşmiş ve karımın kullanımına hazır hale gelmişti bile. Emekleyerek adamın üstüne çıktı ve kendini koca organın üzerine yerleştirdi. Yavaş ama tek bir hareketle koca sikin üzerine oturup hepsini amının içine aldı. Metin memelerini yakalayıp okşamaya başladığında karım da koca sikin üzerinde yavaş yavaş zıplamaya başlamıştı. Benimle seks yaparken de üste çıktığında aynen böyle sikişiyordu ama bu defa sik onun amının daha derinliklerine kadar ulaşıyordu. Karım şimdi adeta bir orgazmik zevk dalgası üzerinde yüzüyordu. Bir orgazm bitiyor diğeri başlıyordu. Yaklaşık on dakika sonra adam bir kez daha boşaldı. Karım adamın içinden çıkmasına izin vermeden bir süre üzerine yattı.
Metin az sonra onu üzerinden kaldırarak, eve gitmesi gerektiğini söyledi. Karıma dönüp “muhteşem sevişiyorsun” dedi, karım da “sen de” diye karşılık verdi.
Ben hemen salona geçip kanepedeki yerimi aldım ve son gördüğü pozisyonda uyuma numarasına devam ettim. Adamı salondan geçirerek dış kapıya kadar uğurladı ve kapıda tutkulu ve ıslak bir öpücük verdi.
Suzan “gene görüşeceğiz..” dedi
Metin “kesinlikle diye sırıtarak karşılık verdi.
Suzan yanıma gelip üzerime bir battaniye örttü.  Sonra banyoya gidip yıkanmaya başladı. Suyun sesini sinlerken ben de sikime ilk dokunuşta boşaldım.
Bundan sonra arkadaşım Metini daha çok göreceğim ve sanırım karım Suzan da..
Sonra sikin başı ile birkaç okşayışın ardından içine girmeye başladı. Sabır ve sebatla işini görüyordu. Yavaşça sokuyor, sonra gene yavaşça geri çekiyordu. Her sokuşunda biraz daha hızlanıyor ve biraz daha derine giriyordu.  Suzan gittikçe çıldırıyor, onun her sokuşunda dha da derine girsin diye kalçalarını yukarıya, adama doğru kaldırıyordu.
501 notes · View notes
avugibi1 · 4 months ago
Text
Ögretmenim(2-3-4-5-6 7-8) bölümler
Yaklaşık bir ay falan bizim evde annemle ögretmenimin sikişmelerini izledim hergün daha aşkla şevkle sikişiyorlardı bir gün nasıl olduysa babam çıka geldi sabah gelmişti annemin suratı düşmüştü annem hiç yanaşmıyor uzak duruyordu akşama kadar bu böyle devam etti yatma vakti gelince anne odasına gitmedi benle yatmıştı gecenin bir yarısı annemle babamın kavgasıyla uyandım.
Annem babama ay hali olduğunu söylüyordu yanaşmak istemiyordu kavga çok kötü sonuçlandı babam annemi tokatladı hatta tecavüze kalktı annem nasıl vurduysa bacak arasını tutarak babam yıgıldı kaldı kavga bitmişti sabah biz uyanmadan babam gitmişti.
Bir kaç gün sonraydı kasabanın pazarı vardı komşuların arabasıyla pazara gitmiştim pazardan ne gerekiyorsa aldım köyün yolunda köye giden bir araba denk gelir diye bekliyordum yanımda bir araba durdu baktıgımda ögretmenimdi arabadan indi başımı okşadı köye mi dedi bagajı açtı eşyalarımı koyduk arabaya binince gözün aysın baban gelmiş dedi bende ağlayarak olanları anlattım bişi dıyecem dedim söyle dedi annemle olan herşeyinizi biliyorum dedim şaşırdı yüzü kızardı ne söyleyecegini bilemez haldeydi ben annem senle mutlu sende onla mutlusun benden gizleme buna gerek yok gizli gizli gelmeni istemiyorum dedim şaşırmıştı.
Anneme söyledin mi bunu dedi hayır önce senle konuşmak istedim dedim iyi etmişsin dedi eve gidince annenlede konuşalımmı bunları dedi iyi olur dedim.
Köye yaklaşmıştık ne istiyorum biliyormusun dedim
Bana acilen kardeş yapmanı öyle güldüki nerdeyse kaza yapıyordu. annenede söyle bunu dedi. Evin önüne vardıgımızda eşyaları almamamıza annemde yardım etti sanki ögretmenimle hiç bişeyi yokmuş gibi uzak duruyordu. Anneme ögretmenim akşam bizde kalacak yemeği bizle yiyecek dedim annem gülümsedi içeri buyur etti bana ögretmenim oğlum annenle bize az müsade edermisin dedi.
Ben odama geçtim kapıdanda izliyordum anneme saklayacak gizleyecek bişi kalmadı hakan herşeyi biliyor senle olmamı o istedi dedi artık seni bagırta bagırta sikebilirim dudaklarımızı ısırmaktan bıkmıştım dedi öpüştüler ve beni yanlarına çagırdılar kırk yıllık sevgili gibi oturdular. Banada bu konuyu kimsenin yanında konuşmamı söylediler.
Sadece ben bişi sordum nezaman birlikte olmaya başladıklarını sordum onların anlatışıyla galiba ben üçüncü sikişmelerini izlemişim ilk olarak. Ögretmenim arabasını okulun önüne park edip geldi dikkat çekmemek için büyümüş hissediyordum kendimi anneme ben odama gidiyorum siz rahat olun sıkılacak bişi yok dedim ögretmenime dönerek o dediğimi unutma dedim annem şaşırmıştı ne dedıkı diye sordu hakan kardeş istiyormuş dedi annemi hiç öyle güzel gülerken görmemiştim utanmayı bile bırakıp dudak dudağa öpüştüler.
Kendilerini güvende hissetmeleri için biraz bekledim kapılarının yanında yerimi aldım her hareketlerini görüyor duyuyordum birbirlerini öpmüyor sanki yiyorlardı annemin vucudu parlıyordu ögretmenimin kaslı vücudu tam bir erkekti iki azgın birbirlerini bulmuştular bilek gibi siki onu öyle heybetli gösteriyordu ki bundan sonra bagırtacagım oğlun yan odadan anasını nasıl sikildigini duyacak anasının nasıl bir azgın orospu olduğunu bilecek birbirlerini çırılçıplak bırakmışlardı çıplaklık ikisinede öyle yakışıyorduki önceki akşamlar gibi değildiler daha hırslı daha müstehcen konuşuyorlardı artık çekinecekleri bişi yok biri am yalıyor biri sık yalıyordu. Çıglıklar atıyor argo şeyler söylüyordular.
Annemin bacaklarına omzuna aldı bir seferde köküne kadar oturttu sikini annem çıglık çıglıgaydı anneme götünüde aynı anda sikeceğim dedi amından çıkıp götüne geçirdi annemin gözlerinden hem zevk hemde acının yaşları vardı.
Annem kaç defa titredi bilmiyorum bögürerek annemin amının diplerine döllerini boşalttı yanyana devrildiler sohbet etmeye başladılar senden bişi isteyeceğim dedi ögretmenim ilk ve tek sefer olacak bu benim en büyük fantazim olacak annem ben senin olacagın herşeye varım dedi.
Kızma nolur hep seveceğim seni tainimi istedim hakanıda alıp gideceğiz burdan dedi annem sevinç çıglıkları atıyodu ama son bişi yapacaz neymiş o dedi annem seninde hoşuna gidecek bunu biliyorum dedi annem merak içindeydi. Bir süre hiç konuşmadılar annemin tepkisinden korkuyordu.
Hem amından hem götünden sikmek istiyorum seni dedi annem sıkıyorsun ya daha nasıl olur dedi.
Öyle değil dedi.
Nasıl dedi.
İki sikle olacak birimiz amından birimiz götünden yer degiştirerek saatlerce sikeceğiz kimse bilmeyecek sonraki günlerde burayı terk edip evleneceğiz nasılsa senin boşanma gibi bir sorunun yok imam nikahlısın hemen evleniriz hakana kardeşler veririz biliyorsun benim 16 yaşında bir oğlum var Annemlerle yaşıyor onada annelik yaparsın bende hakana babalık yaparım dedi.
Annem şaşkınlıkla dinliyordu nasıl olacak kimle sikeceksin beni diye sordu.
Bir meslektaşım var kardeş gibiyiz güvenilir biri dedi.
Annem ben utanırım yapamam dedi.
O zaman şöyle yapalım bu yapacaklarımızı iki üç güne yayalım birbirimize alışalım kaynaşalım dedi.
Annem ben seni seviyorum sen ne istersen sen yanımdaysan seni asla kırmam dedi.
Annemle öpüşmeye başladılar annem hadi bir daha sık beni sonra banyomuzu yapıp uyuyalım ben bugün çok yoruldum dedi. Bacaklarını açtı hadi geçir sikini amım bu sike doymuyor merak etme seni öyle doyuracagızki sen bunu unutmayacaksın dedi ama bak şunu deyim sakın gelen arkadaşa evlikten bahsetme kocan gurbetçi azgın bir karısın arada gelip ben sıkıyorum dersin tamam dedi tekrar bagırta bagırta sıkmeye başladı iki vücudun bir birine vuruşu odanın içinde yankılanıyordu ikiside tekrar boşalmıştılar annemin amında döller geri çıkıyordu annem başını erkeğini omzuna koydu gözleri kapanıyordu doygunluga ulaşmışlardı.
(3) bölüm
Öğretmenim 3 gündür yoktu tain işini halletmek için Ankara'ya gitmişti sabah kahvaltıdan sonra arkadaşlarla buluşmuştuk oynamaya dalmıştım karnım açıkmış yorulmuştum eve geldiğimde içerden inlemeler çıglıklar geliyordu içerde annem sıkılıyordu ama kim sıkıyordu öfkelenmiştim kapı içerden sürgülenmişti ama benim odamın penceresi açılıyordu koşarak pencereye tırmandım içeri girmiştim annemin odasının kapısına geldiğimde kapı aralıktı baktıgımda ögretmenimdi gelmişti birden sinirim geçmiş yumuşamıştım.
Ögretmenim annemi arkasından kucaklamış sert sert vuruyordu özledim kız seni diye tekrarlıyordu annemde boğuk boğuk ne dediği anlaşılmıyordu ne oldu bilmiyorum annem çıglık attı zannederim götüne girmişti annem yere kapaklanmış çıglık çıglıga bagırıyordu. Ögretmenin annemin kalçalarının üzerine oturmuş habire hızlıca giriyordu annem çırpınmaya başladı ama hareketleri kısıtlı olduğu için sadece çıglık atıyordu ögretmenim son bir vuruşla üzerine kapaklandı annemin amına döllerini boşaltıyordu bir süre öyle kaldılar
Annem canım ezildim altında soluk alamıyorum lütfen kalk dedi amını tutarak kalktı yan tarafta duran eteğini alarak amını sildi ama ögretmenin dölleri bacaklarına aşagı akmıştı.
Tatlım kalk oğlum şimdi gelir banyomuzu yapalım dedi yan tarafta duran legeni aldı tahminim sikilmeye başlamadan şu ısıtıcısını bakraca koymuş suyu ısıtmıştı ögretmenime gel otur leğene dedi leğene oturan ögretmenimin elleri durmuyor kah amına kah gögüslerini mıncıklıyordu annem şaka yollu kafasına tası vurdu azgın teke doymadınmı ögretmenim sana doymuyorum amcıgından çıkasım gelmiyor dedi.
Ögretmenin banyosu bitti havluyu omuzlarına koydu kurulandı üzerini giydi bu arada bende su döküneyim hakan acıkmıştır gelir dedi ögretmenim giyinirken annem de yıkanmıştı ben odama geçmiştim giriş kapısının sürgüsünü açtı dışarı doğru baktı ben yoktum içeri girip hakan yok dedi ögretmenim merak etme aslan gibi delikanlı oldu dedi
Öyle dediğini duyunca kendi kendime gururlandım odamdan çıktım ben evdeyım dedim yanlarına gittim annem utanmıştı ne zaman geldin nasıl içeri girdin diye sorular sormaya basladı. Bende mutluluğunuzu bölmek istemedim onun için odamın penceresinden girdim dedim
Sizi öyle görmek hoşuma gidiyor dedim. Annem neyle görmek diye tekrarladı anla işte öyle dedim.
Ögretmenim başımı okşadı oğlum büyüdü artık annesiyle babasının mutlu olmasını istiyor dedi.
(4.BÖLÜM)
Ögretmenim yemekten sonra sohbet ederken yarın misafirimiz gelecek dedi kasabadan alacagım ögleye gelirim dedi annem kaç gün kalacak dedi 3_4 gün kalır dedi annem nerde yatıracagız iki odamız var dedi annemle göz göze geldiler ben sohbete katıldım anne benim odamda yatsın ben mustafalarda kalırım dedim birden gözleri parladı benim Oğlım çözüm üretir ya dedi.
Gelirken et falan alayım mangal yaparız bahçede yer içeriz sonra içeri geçeriz dedi
Ertesi gün ögleye kadar anneme yardım ettim Ögleden sonra ögretmenim ve arkadaşı geldi tanıştık arkadaşı daha iriyarı ve çok yakışıklıydı mangalı yaktık yemekler yendi ögretmenim ve arkadaşı az içki içildi ama gözleri annem deydi hava kararmaya başlayınca ögretmenime ben gidiyorum size iyi eğlenceler dedim anneme de söyledim evin arkasından kendi odamın penceresinden içeri girdim onların oturduğu yer giriş kapısına yakındı kapıda aralıktı gözler annem deydi ögretmenim otur yanımıza tatlım dedi annem ögretmenimin yanına oturmak istedi ama elinden tuttu ikisinin arasına oturttu
Ögretmenim anneme bakarak arkadaşımı beğendinmi dedi annem sessizce evet dedi arkadaşı çok şanslısın çok güzelmiş dedi elinin tersiyle annemin yüzünü okşadı.
Ögretmenim bilmediğin öyle güzel yerleri varki doymacaksın dedi nasıl yapacagız dedi ögretmenime önce alışalım elif ilkte utanır tek tek sikeriz am göt birer sefer sonra tost takılırız isteyen istediği gibi davranır arkadaşı anneme bakarak yapmam dediğin bişi varmı annemden önce ögretmenim herşey serbest dedi anneme odayı hazırladınmı dedi annem dediğin gibi yaptım dedi.
Ne yapmışlardı merak etmiştim odada ne varsa dışarı çıkartmış yer yataklarını sermiş odanın her tarafı yatak olmuş bu gece bana uyku yoktu ayak sesleri gelince odama girdim. Benim yatagımı bile almışlardı. Dış kapanınca kafamı uzattımodaya girdiklerini görünce kapının önüne geldim ama kapıyı kapatmamışlardı saklanacak yer yapmalıydımiki çuvalı üst üste koydum kendime sıgınak yaptım önümden geçseler görmezlerdi. Annem ayakta duruyordu. Ögretmenim yanımıza gelsene elif misafirimizdi bir hoş geldin desen dedi. Annem hoş geldin diye elini uzatınca ögretmenimin arkadaşı ismi aliymiş ali elini çekince Ali'nin kucagına duştu aşık olunacak kadın dedi öpmeye başladı annem de karşılık veriyordu. Bir süre öpüştüler annemi ayağa kaldırdı. Ögretmenim de kalktı annemin üzerinde ne varsa çıkardılar ortada çırılçıplak kaldı. Ögretmenim haydi elif ali misafir öncelik onun mutlu olun ben birazdan size katılırım dedi annem Ali'nin gömleginin Dügmelerini çözerken vücudunu öpücüklerle boğuyor hafif ısırıklar atıyordu üst tarafını çıkarınca yer çömeldi kemerini çözdü önündeki Düğmeyide açınca pantolonu yla pilotunu aşagı indirdi alinin yaragı annemin yüzüne çarptı Ali'nin yaragı morarmış yumruk
Gibi kafası vardı damarları ortaya çıkmıştı ögretmenimden daha kalın ve uzundu annemyaragın başına öpücük kondurdu çok güzelmiş dedi yalıyor emiyor aç bebenin memeye saldırması gibiydi bir ara agzına alınca annemin agzına kökledi gırtlagına kadar soktu annemin burnunu sıkınca hava alamayan annem agzını açınca yarak gırtlagından aşagı indi köküne kadar sokmaya çalışıyordu yaragını geri çekince annem ögürüyor gözlerinden yaş geldi ali annemin gözlerine bakarak bu yaragı gecenin sonunda agzında kaybedeceksin bu gece tam tecrübeli bir orospu olacaksın dedi. Annem orospu denmesine kızmıştı ögretmenime baktı ögretmenim kızma tatlım sıkişlerde böyle şeyler söylenir dedi.
Ali annemin koltuk altlarından tutup kaldırdı mis gibi kokuyorsun dedi tekrar kaldırıp kucagına aldı annemin amı Ali'nin yaragının hizasına gelince annem ellerini boynuna dolamıştı bacaklarıda beline sarmıştı. Yaragını eliyle ayarlayıp yaragın üzerine oturtup bir sefer dibini buldu kazıga oturmuş gibiydi çıglıgı köyden duyulmuştur annemı yaragı üzerinde oynatıyordu bir süre sıktı bu şekilde yorulmuştu dizlerinin üzerine çöktü annemi ikiye katlamıştı annem çıglık çıglıgaydı.
Birden ters dönerek annemi üstüne çıkardı. Annem orgazm üstüne orgazm oluyordu ali hocam ne duruyon bu orospuyu tek kişi sikemez geç arkasına dedi annemle ögretmenim gözgöze geldiler annem kafasıyla gel dedi ögretmenim arkasına yanaştı annemi ali iyice ggögüsüne çekince arkası ortaya çıktı bir eliyle annemın agzını kapadı bir seferde götüne geçirdi biraz bekledi annemin gözlerinden yaşlar akıyordu bir tempo tutturdular biri girerken biri çıkıyordu annemin amıda götüde zevk almaya başladı sikin beni orospu yapın beni gibi sözler çıkmaya başladı alttan ali hoca amını döllüyorum dedi Birden girerek amını dölleri bir süre sonra ögretmenim de birden girerek götüne boşaldı yarakları küçülene kadar çıkmadılar yanyana uzanıp kaldılar ilk oturan annem oldu annem ögretmenime bakarak ya hamile kalırsam ne yaparız dedi ögretmenim ali kısır bebek olursa benimdir dedi. Bir süre annemi ortalarına alarak öpme koklama ile geçti annemin arkasında ali ögretmenimde yüz kısmındaydı ali ögretmenime ortak ben bu amcıga doyamadın müsaden olursa sikeyim dedi ögretmenim elif ne derse öyle yap kıza eziyet etme dinlensin dedi anneme baktı annem sorun değil aklında kalmasın ben hazırım siksin dedi ögretmenim tamam devam edin bende katılırım siz başlayın dedi annem Ali'den tarafa döndü hem öpüşüyorlar hemde sohbet ediyorlar seni mutlu edebildikmi diye sordu annem evet çok mutlu oldum sizi tanıdıgıma dedi ali ben senle görüşmek istiyorum dedi annen hocayla konuşun bunu dedi annem Ali'nin üstüne çıkarak öpüşmeye başladı. Ali'nin her yerini yalıyor küçük ısırıklar atıyordu. Tekrar dirilmişlerdi annem yaragını alabildiği kadar agzına alıyor ali homurdanıyordu kafasını ögretmenime dönerek hoca bu kız bizi perte çıkaracak bunu on kişi sikse doymaz böyle bir karım olsun dünya karşımda olsun dedi. Ögretmenim ali ben elifle evleneceğim nikah dairesinden gün aldım dedi şaşırmıştım ilk defa duyuyordum annemde şaşırmıştı annem ciddimisin dedi ögretmenim bu hafta gidiyoruz burdan dedi ali ben aşık oldum bu kadına ben nolacagım dedi ögretmenim elif eğer isterse özledikçe gelirsin dedi ali nereye gitmeyi düşünüyorsun tain işini hallettim kendi kasabama gidiyorum evi falan dayadım döşedim kiracı vardı çıkardım ev hazır çocuk nolacak dedi ögretmenim çocuk artık benimde oğlum oldu çocuk olunca rahat olmazki dedi ögretmenim güldü çocuk şimdi annesini siktiğinizi bilmiyormu sanki eminimki o bizi ya izliyor yada takip ediyordur. Nasılda tanıyordu beni!! Annesinin mutlugu onun için önemli mutlu olacagını bilsin senin yaragını eliyle yerleştirir dedi. Annem şaşkınlıkla dinliyordu. Peki ne zaman gidiyorsunuz dedi yarından sonra sabah erkenden çıkarız dedi burdaki eşya falan deyince burdan çorap dahi gitmeyecek elife burayı unutturacagım dedi hakanın kaydını yaptırdım orda çok iyi bir okul peki senin 15-16 yaşlarında bir oğlun vardı o nerde aynı yerde olacagız ama o babaannesiyle yaşamak istiyor evde onunda hakanında bir odası olacak dedi sevinçten uçuyordum çocuk istiyorum annem kafasını kaldırıp belkide gebeyim dedi günlerim geçti dedi ögretmenim agzı açık kalmıştı annem ne bekliyorsunuz ikinizide istiyorum dedi sarıldı. Bende çuvalların arkasında uyuya kalmışım odaya baktıgımda üçüde çırıl çıplak serilmiş yatıyorlardı bayada vakit olmıştu dışarda hava güzel di odamın penceresinden dışarı çıktım rahatsız etmek istemiyordum biraz dolaştım
Saat biraz ilerleyince eve geldim.
(5BÖLÜM)
Kapı açılmıştı anne diye seslendim gel oğlum kahvaltı hazırlıyoruz dedi bahçede yapalımmı kahvaltıyı dedi güzel olur dedim ögretmenim nerde gittiler mi dedim yok oğlum içerde bana yardım ediyorlar dediler girdim günaydın dedim ali abiyle ikisi birden günaydin dediler.
Herkes bişiler alıp kahvaltı için bahçeye çıktık annem masanın başında karşısınada ben oturdum karşılıklı ögretmenim ile ali abi oturdular. Sohbetler ediliyordu ögretmenim bana dönerek hakan senden bişi istesem yaparmısın dedi yaparım ögretmenim dedim bana bundan sonra baba dersen sevinirim tabi sende istersen derim tabi seni çok seviyorum ali abiye ne diyeceğim cici babamı hepsi yüzüme baktı ali abide annemin kocası değilmi deyince masadaki herkes gülmekten kırılıyordu annem oğlum dedi. Kıpkırmızı olmuştu. Babam oğlum bugün senle kasabaya gideceğiz sana bazı şeyleri yolda konuşalımmı olur dedim. Ali biz kasabaya gideceğiz sen ne zaman gideceksin istersen bizi bekle geri döndügümüz de bizde yola çıkacagız giderken seni bırakırız biz gelene kadar elifle güzelce vedalaş yanlış anlama sen bizim bir parçamızsın özledigimde her zaman kapımız açık öyle değilmi elif dedi annem her zaman dedi ekledi biz aliyle detaylı konuşuruz siz gidince dedi.
Kahvaltı bitince annem siz beklemeyin gidin biz aliyle toplarız masayı dedi.
Babamla arabaya bindik babamın ilk sözü bak hakan beni bilirsin tanıyorsun dört yıldır ögretmeninim senden tek isteğim var bana ne olursa olsun yalan söylemeyeceksin tamammı tamam dedim senin eğitimini en iyi şekilde yapmanı saglacagım şimdi sana ve annene kıyafetler alacagız güzel bir yemek yeriz sonra köye döneriz akşamda yola çıkarız dedi ali abi şimdi annemi sikiyordur dedim evet bilerek bıraktım onları bir süre ali gelemeyecek iyice doysunlar birbirlerine annemi neden ali abiye siktiriyorsun dedim anneni tek sıkıcı doyurmaz çok istekli bir kadın dedi annem senle tanışmadan geceleri aglıyordu senle tanışınca aglaması geçti biliyorum anlattı bana dedi annemi ilk nerde siktin diye sordum sizin mısır tarlasında siktim dedi omu çagırdı seni dedim hayır o çagırmadı ben annene yaklaştıkça o kaçtı ama istediğini biliyordum her bahçeye gidişinde gözleri beni arıyordu bende yalnız yakalayamıyordum her zaman sen oluyordun yanında bir cumartesi okulun önünde dikiliyordum annen yalnız gitti bahçeye bende peşinden gittim konuşmak istedim ama çekiniyordu ama yinede yanaştım ilk dokunmamda teslim oldu mısırların içinde o gün akşama kadar siktim evet o günü hatırlıyorum dedim ben gitmek istememiştim bahçeye arkadaşlarla oynamıştım eve geldiğimde perişandı yatmıştı zor kaldırmıştım yataktan bana biraz hastayım demişti hatta banyo yapacam ama halim yok bana suyu ısıtıver demişti legeni falan ben getirivermiştim iki gün yatmıştı hastayım diye evet biliyorum sen yoktun size geldim ben annenle konuştum annen benimle birlikte olmayı kabul etti o günden beri birlikteyiz.
Geç vakte kadar kıyafet falan aldık eve döndüğümüzde aliyle sikişiyorlardı sen odana geç istersen dedi ortak ben geldim yardım edeyim mi dedi gizlenme gereği bile duymadan kapıda dıkıldım izledim. Annemi tost yaptılar annem titreyerek boşaldı babamla ali abide boşaldı annem siz suyu ısıtın ben evi bir toplayım böyle bırakıp gidilmez dedi babam tamam dedi onlar banyo yaptı annem evi topladı anneme işin bittiyse gel şu ısındı banyonu yap dediler.
Annem banyosunu yaptı babam aldıgımız kıyafetleri getirdi giymesini istedi hatta kendi eliyle giydirdi annem şehirli kadınlardan bile güzel olmuştu babamla ali abi annemi içten bir şekilde öptüler bende bana alınan kıyafetleri giymiştim banada çok yakışıklı oldun dediler annem yanaklarımdan öptü kapıyı çekip çıktık arabamıza bindik yeni yerler yeni bir yaşama doğru yol aldık.
Şalvar ve paçalı dondan sonra anneme kot çok yakıişmıştı üstünde ince bir kazak türü bişi vardı harika görünüyordu ben babamın yanına ön koltuğa oturmuştum ali abiyle annem arka koltukta yanyana oturmuştu köyden çıktık ana yola girince bir ara annemin inlemesini duydum ali abi hoca iç çamaşırı giymemiş dedi evet ortak iç çamaşırı almayı unutmuşuz annem ya bişi deyim kotun orası orama dokundukça bi hoş oluyom ben sevmedim bunu dedi ali abi bakayım dedi fermuar sesi duydum ooo hoca bu sel suya karışmış yanıyor bu amcık dedi annem yapma çocuk var dedi ben hemen atıldım ben çocuk değilim ne yaparsanız yapın dedim ali abi hakan anasını sikmek için izin verdi hoca sen ne diyırsun dedi olur ali sık istiyorsan içine boşalmada bende sikeyim arabayı sen kullanırsın dedi bir süre öpüşme sesleri duyuldu sonra bedenleri birbirine çarpma sesi arabanın içini çınlattıbir süre sonra sesler kesildi ama soluk alış verimleri dinmemişti ortak bu ama doymuyorum ben oraya gidince elifi güzellik merkezine götür baştan yaratsınlar bütün masraflar benden hemen hesabına elli bin lira atıyorum dedi.
Ali yer degiştirelim benimki zonkluyor elife sokmam lazım ortak bişi diyimmi galiba ben bu kıza aşık oldum doymuyorum ya gel istifa et şirketi birlikte yönetelim bizim oraya taşınalım biliyorsun koskoca villa babam bunu düşünelim ali ama biraz annemle ve oğlumla ilgileneyim bir kaç ay sonra konuşuruz bunu dedi ama biliyorsun sermaye sorunu var ne sermayesi arıyon bizim en büyük ortak sermayemiz elif elif bizim birleştiriçimiz olur annem ben anlamam sizin işlerimizden dedi babam sen işlerden değil evimizin yöneticisi olacaksın dedi.
Babam ortak otobana girince ben arkaya geçeyim dedi bir süre sonra büyük bir yola girdik yolun kenarında durduk babam arkaya geçti ali abi şöför koltuğuna oturdu biz devam ettik arkada inlemeler homurtular içinde yol aldık bir ara arkaya baktıgımda çırıl çıplak sarılıp uyumuşlardı. Bende uyumuşum
Ne kadar gittik bilmiyorum ali abinin sesiyle uyandım ortak bizim oraya geldik uyanın üzerinizi giyinin dedi yemyeşil yüksek duvarlı bir yerde durduk ali abi isterseniz geceyi burda geçirin sabah gidersiniz dedi.
Babam ali gidelim bizi bekliyorlar biliyorsun işlerimiz var dedi annem ali özletme kendini seni seviyoruz ali abi elif merak etme sizi buraya alacagım bundan sonra birlikte yaşayacagız hocayla konuştum bu konuyu dedi öpüştüler başımı okşadı kulagıma eğildi çok güzel bir annen var sana emanet ediyorum seni oğlum olarak nüfüsüma alacagım Oğlum olacaksın dedi. Teşekkür ettim. Babama annemi yanına almak istemezmisin dedim ben arkaya geçeyim dedim. Arabayı kenera çekti ben arkaya annem babamın yanına geçti aralarında sohbet ediyorlardı ben uyumuşum uyandıgımda sabah olmuştu kalabalık bir yerdi büyük bir binanın önünde durduk evimize geldik dedi babam arabadan indik binaya girdik ben merdivenlere doğru giderken babam gel hakan asansöre bineceğiz dedi. Ben korkmadım desem yalan olur bir dakikada dördüncü kata çıktık daireyi gezdik annemlerin odası benim odam başka bir odaya girdik burasıda abinin odası dedi abimin oodasındabilgisayar bile vardı benim odam boştu bana bugün hep beraber mobilyacıdan sana oda takım seçeceğiz dedi ama şimdi bir yerde kahvaltıya gidelim sonra senin oda takımını seçeceğiz sonrada babaanne ve abinle tanıştıracagım dedi.
Evimize yakın bir yerde kahvaltı yaptık babaannemin evi çok yakınmış oraya gittik babamın kardeşleri eşleri ve abimle tanıştım yakışıklı bir çocuktu sevmiştim aynı okula gidecektik servis varmış birlikte gidip gelecektim annemlerin nikahından sonra bir ay falan bizim evdeki odasında kalacaktı bana etrafı tanıtacak büyük şehirde yaşamayı ögrerecekti abimle sohbet ederken babam geldi yanımıza nasıl anlaştınızmı diye sordu ben çok mutluyum dedim hep kardeşim olsun istemiştim dedim babamda merak etme başka kardeşlerinden olacak dedi abim sevindi buna o arada telefon geldi babama babam haydi gidiyoruz mobilyalar gelmiş dedi annemi aldık abimde bende geliyorum dedi. Hızla eve geçtik mobilyaları hızlıca kurdular odam çok güzel olmuştu böyle bir odam olmasını hayal bile edemezdim şimdiden bir çok elbisem de olmuştu bir süre ailecek sohbet ettik annemle babam odalarına geçtiler bizde abimle konuştuk genelde ben konuştum o dinledi bir süre sonra babam geldi haydi çocuklar herkes odasına artık uyku saatları belli bunlara uyacaksınız dedi odama gittim uyuyamıyordum merak heyacandan sesizce annemlerin odasının kapısına gittim ses yoktu kapıyı araladım ikiside çırıl çıplak sarılmış uyuyorlardı demekki sikişmişlerdi zaten yol yorgunluğu da vardı tekrar odama dönerken abimin odasına baktım oda yatmıştı sadece kilotu vardı üzerinde biz köyde mutlaka pijama giyerdik burda herkes çıplak yatıyordu. Uyumuşum sabah annemin sesiyle uyandım annem elimden tuttu banyoya götürdü banyo köydeki odamdan büyüktü anneme küvete girmek istediğimi söyledim annem oğlum bende bilmiyorum nasıl doldurulur dedi babama soralım dedi babama seslendi bizim bu halimize güldü bizede gösterek küvetin dolmasını sagladı ikiside beni yıkadılar beni kurulayıp annem oğlum çamaşırlarını yatagının üzerine koydum giyince mutfağa geç bizde geliyoruz dediler tahminim sikişeceklerdir üzerimi giydim banyonun önünden geçerken annemin çıglıklarını duydum.abimi uyandırmak için odasına gittim uyuyordu uyandırdım neşeyle baktı kahvaltı abi dedim geliyorum dedi mutfağa gittim peşinden babam ve annem geldi. Çok güzel bir aile olmuştuk babam size bir süprizimiz var dedi abim ne süpriziymiş dedi. Bu gün nikahımız var dedi. Abim mutluluklar diledi bende teşekkür ettim ikisinide öptüm babam hakan sen abinle takıl saat dörtte sizi ben alacagım dedi. Dörde kadar gezdik dolaştık öyle güzeldi ki herşey köyden çok farklıydı. Saat dört gibi baba annemlerdeydik babam geldi iki takım elbise vardı biri bana biri abimeydi takımları giydik annemi sordum şimdi alacagız onu dedi bir güzellik merkezinin önünde durduk annem çıktı tanıyamadım melekler gibiydi çok güzeldi. Babama keşke ali abide görseydi dedim babam bakarız dedi dördünüz arabaya bindik nikah dairesin gittik çok kalabalıktı nikah töreni başlarken nikah şehitlerini çagırdılar şahit lerden biri ali abiydi sevinçten uçtum annem de şaşırmıştı gözleri parlıyordu tören bitti abim bizle gelmedi galiba abimden gizliyorlardı durumu üçümüz evimize gittik içeri girdiğimizde ali abi özledim seni dedi annemi öptü ali abi hakan anneni bu gece dünyanın en mutlu kadını yapacagız sabah bizi uyandırma olurmu tamam dedim eğildi kulagıma anneni sikerken izlemek isteyeceğini biliyorum kapıyı kapatmayacagım dedi babamda duymuştu bana bakıp göz kırptı annem utanmıştı anneciğim çok güzelsin kocalarınla mutlu olmanı istiyorum dedim odama gittim kapıyı açık bıraktım sabaha kadar biri bindi biri indi bagırta bagırta siktiler annemi ali abi bir kaç gün bizde kaldı. Bir sabah kahvaltıda annem size bişi diyeceğim dedi babam yüzüne baktı annemin annem galiba hamileyim dedi herkes sevinçten uçtu çok güzel bir haberdi.
Okullar açılmış dersler yoğundu abimle gelip gidiyordum bazen bizde kalıyor bazen babaannede kalıyordu . Derslerimde çok yardımcı oluyordu. Dersler yorucu sınavlar yoğundu bir sabah uyandıgımda kilotum çıkmıştı arkamda farklı bir ıslaklık vardı. Nolduğunu anlamamıştım birkaç gün sonra doğum günüm vardı doğum günümü ailecek birlikte kutladık annemler odasına çekilince bizde abimle onun odasına gittik kızlardan falan konuştuk seninle film izleyelim dedi önce annemlerin yaptıgı gibi filmleri abim sikini çıkardı onlara bakarak okşamaya başladı bir süre sonra ucundan bişiler aktı süt gibi beyazdı ama koyu idi döl olduğunu söyledi banada nasıl yapacagımı ögretti ilk orgamzım çok farklıydı dizlerim tutmuyor kendimden geçmiş gibiydim elime sürülen döllerin kokusu ve bulaşıklıgı bir kaç gün önce arkamdaki ıslaklıgın kokusuna benziyordu. Ama nasıl olurdu hadi kendim boşaldıysam arkama nasıl bulaşmıştı. Şaşkındım bir süre sonra odama geçtim tam uyumak üzereydim odamın kapısının aralandıgını gördüm abimdi ama ben uyuyormuş gibi yaptım bir iki defa seslendi ses çıkarmadım vücuduma dokunmaya başladı bir süre devam etti kilotumu çıkarmaya başladı hatta çıkarırken istem dışıymış gibi yardımcı bile oldum üzerime çıktı sikini arkama sürmeye başladı arada tükürügüyle arkamı ıslatıyor arkam iyice kayganlaştı öyle güzeldi ki içime girmesi için belimi kaldırıyordum birden keskin bir acıyla içime girdi uyumadıgını biliyorum dedi biraz bekledi benimde acım geçmiş götüm alışmıştı girip çıkarken zevkten çıldıracak gibiydim birden titremeye başladım boşalmıştım abimde boşaldı sabaha kadar iki defa daha sıktı fırsat buldukça sikiyordu. Bir sabah okula gitmeye hazırlanıyordum kapı çaldı annem açtı birileriyle konuştu kapıya geldiğimde iki polis vardı. Köydeki babamın bir iş kazası sonucu ölmüştü üzülmüştüm babamı çagırdık durumu anlattık köye gitmemiz gerekli hiç olmazsa son defa bir sefer görmelisin dediler.
(6.BÖLÜM)
Annem babama telefon etti babam geliyorum dedi kısa bir sürede geldi hemen yola çıkalım dedi aceleyle çıktık yola o arada babamın telefonu çalıyordu, araç kullandıgı için anneme açsana elif dedi annem sadece kısa cevaplar veriyordu evet hayır gibi annem babama dönerek ali bende geleyim diyor dedi babam ali köyde acılı insanlar var bişi diyen olabilir sıkıntı yaşamaktan korkuyorum dedi sesi oporlere vermişti annem bende onun için geleyim diyorum dedi ne yapalım elif dedi baba annem bir sorun çıkacagını sanmıyorum iki kız kardeşi vardı rahmetlinin başka köyde evlilerdi dedi aile ilişkileri sıcak değildi dedi tamam ali istersen geçerken seni alslım iki araçla gitmenin anlamı yok dedi ali abi tamam yaklaşınca arayın dedi hoca paraya falan ihtiyaç olurmu dedi babam ben aceleyle çıktım bişi almadım dedi tama ben alırım yanıma dedi. Çok hızlı gidiyordu annem uyardı yavaş'la acelemiz yok sabah gömerler dedi. Annem elini bana uzattı özür dilerim Oğlım dedi anneme baktım neden özür diliyorsun ki dedim. Annem seni babandan ayırdım dedi anne biz babamla aile değildikki yüzünü bile hatırlamıyorum başımı okşadıgını görmedim yabancı gibiydi arada gelir bir kaç gün gelir seni döver giderdi ben babalıgı ögretmenim de gördüm benim babam sizlersiniz dedim babam elini uzattı seni seviyorum oğlum dedi. Bir süre sonra ali abiyi aradı annem canım biz gelmek üzereyiz dedi kısa bir süre sonra ali abinin evinin önündeydik. Ben anneme arkaya geç ben babamla oturacam dedim babam kahkaha attı ali abi anlamadı neden güldüğünü annemle ali abi arkaya oturdular ben öne geçtim ortak neye güldün dedi babam hakan ali abi annemi özlemiştir ikisi otursun deyince oda kahkaha attı oğlum çok anlayışlıdır dedi annemi içten özlemle öptü hoca yeter artık ben çok özlüyorum sizi gelin artık dedi babam tamam ali köyden dönerken herşeyi konuşalım bir plan yapalım dedi tamam dedi annem ben ayrı yaşamak istemiyorum artık bir arada olalım dedi ali abi annemin karnına elini koydu ne kadar kaldı doğuma dedi iki ay gibi dedi ve güldü ali abi yüzünü buruşturdu neyani sikemeyecekmiyim
Seni dedi babam elif çok güçlü bir kadın dedi doktoru son güne kadar şike bilirsin dedi deyince annem ya çocuk var çok ayıp dedi. Ben anneme dönerek üff be anne çocuk değilim inan bana sizin mutluluğunuz beni mutlu ediyor dedi öyle olmasa seni neden ali abinin yanına oturtayım dedim ben değil babam ne diyor ona sorun dedim oğlum annen ikimizin bir ömür boyu öylede olacak annen ikimizede yeter, dedi konu kapandı arkada bir süre zevk çıglıkları sürdü arkada sesler kesilmişti babam uyudular dedi yolumuz baya var istersen sende uyu ben devam ederim dedi bir süre ordan burdan sohbet ettik. Bende uyumuşum uyandıgımda direksiyonda ali abi vardı.
Annemle babam arkada sarılmış uyuyorlardı yarı çıplaklardı. Bir süre gittik köyün yolunu tanımıştım ali abi hoca geldik toparlanın dedi evinde önüne geldiğimizde arabadan çıktık evin önü kalabalıktı teyzem ordaydı anneme bana sarıldılar sonradan halam olduğunu öğrendiğim iki kadın sarıldılar. Cenaze mezarlıga götürüldü defnedildi teyzem bizi evine davet etti köyden hoş geldine geldiler arkadaşlarım gelmişti sohbet ilerledi halam babanın kazasının peşini bırakmayın hiç olmazsa tazminat alın oğlunun eğitimine devamını sağlar dedi babam tamam ben ilgileneceğim dedi. O arada teyzem evi ne yapacaksın diye anneme sordu annem ev hakanın dedi eğer satacaksanız aşagısındaki iki bahçeyi satıyorlar dereye kadar olan yeri dedi birlikte satın dedi annem hayır satmayız annem babama hoca evi yıksakta küçük bir yazlık yapsak yazları gelirdik dedi babam ali abiye döndü o iki bahçeyi de alsak dereden su alınabilirmi diye sordu ali abi çok güzel olur tamam siz merak etmeyin memlekette bir haftalık işim var ben gelirim kirokilerini falanda çıkarttırayım ben projelendireyim senle konuşurum dedi. O gece teyzemler de kaldık babam teyzemin eşine bir miktar para biraktı rahmetli için ne gerekiyorsa yapılsın mezarı falan yaptıralım dedi enişte tamam hoca ben hallederim dedi.
Şehre döndükten sonra rutin bir hayata başladım kendimi derslerime verdi abimle olan ilişkiyi de bitirdik bir gün okul çıkışında ali abiyi aracında beni beklerken buldum eve geldiğimizde kapıda annem karşıladı içeri girerken babamda geldi abim gelmemişti yemekler yendi ali abi yemek masasını boşaltalım size anlatacaklarım var dedi büyük bir proje çıkardı hakanın köydeki arsasının altındaki bahçeleri aldım bunlar tapuları dedi.
Tapular hakanın üzerine yaptık dedi buda taslak proje üzerinde biraz konuşalım elif sende katıl evde ne olmasın istiyorsan şöyle annem ben anlamam siz en güzelini yapacagınızı biliyorum bana baktılar bende annem gibi düşünüyorum dedim ali abiyle babam biraz konuştular ali abi evimiz yaz ortasına biter bitince güzel bir tatil yaparız dedi. Babamda yaz sonu tatil dönüşü Ali'nin oraya taşınıyoruz dedi artık bu özlem bitsin dedi sevinmiş birbirimize sarılmıştık ben okulum nolacak dedim ali abi ben hallettim özel kolejkoleje yazdıracagım orda dedi teşekkür ederim dedim benim için heyacanlı bir yaşamdı tesadüfler nerelere getirmişti artık beklediğimiz heyacan yeni doğacak kardeşimdir herkes heyacanla kardeşimi bekliyordu. Babamın bir işi nedeniyle Ankara'ya gitmişti annemin kontrolü vardı ben götürürüm deyince babam ali gelecek o götürür dedi bende gitmek istiyorum dedim anne gel tabi oğlum hem babana söylemeden kardeşinin cinsiyetini ögrenir isminide sen koyacaksın isim araştır dedi çok sevinmiştim ailem bana değer veriyor kardeşimin ismini bile bana bırakmışlardı.
Üçümüz doktora gittik doktor gerekli tahlil muayenesi yaptıktan sonra herşeyin normal olduğunu söyledi ben çocuğun cinsiyetini sordum doktor anneme baktı annem gözleriyle evet lütfen ögrenmek istiyoruz dedi kızınız olacak dedi. Sevinmiştik eve döndük okulun son günlerine yaklaşıyordum kardeşim dolmuş evde bir heyecan vardı karneyi aldım okulda dereceye girmiştim babam akşam eve gelmişti yanında ali abide vardı beni kutladılar yarın gidiyoruz artık buraya annemi görme geleceğiz Ali'nin orda yaşayacagız dedi ben eşyalar nolacak dedim ali abi sadece bir kaç günlük kıyafetlerinizi alın orda herşeyi yeniden alacagız dedi.
Doğa orman göl kenarı bir eve gitmiştik çok güzel ve büyüktü çalışanlar vardı hepsi toplandı tek tek tanıştık annem evin içinde ben istemedikçe kimse giremeyecek dedi ali abi hepinize söylüyorum burda tek yetkili elif onun sözünü ne istiyorsa yapılacak onu haberi olmadan hiç bişi yapılmayacak dedi. Etrafıma bakarken ilerde büyük bir çınar vardı salıncak kurulmuş ben yaşlarda bir kız vardı hem sallanıyor hemde kitap okuyordu ali abiye kim diye sordum ali abi bahçıvanın kızı çok akıllı ve iyi biri çagırayımmı dedi ben birden hayır dedim zaman içinde tanışırız bölmeyelim kitabını okusun dedim.
Bir kaç gün sonra çınar agacını oraya doğru gittim ordaydı göz göze geldik kendimi tanıttım isminin zeynep olduğu söyledi. Okuduğu kitaba baktım fakir baykurtun keklik idi çok güzel olduğunu söyledim okudunmu dedi fakir baykurtun tüm kitaplarını okuduğumu sabattin ali Kemal tahir, bekir yıldız yaşar kemal gibi yazarları hemen hemen tüm türk kılasiklerini bitirdim Rus klasikleri de bitmek üzere dedim iyi bir kütüpahanemiz oldugunu isterse yararlanabileceğinisöyledim gözlerime baktı sim siyah gözleri vardı güzel bir ses tonu etkilenmiştim biraz okuldan ülke gündeminden konuştuk ayrılırken bana bakıp yanıldım dedi ne ye yanıldın dedim senin hakkında düşündüklerimde dedi ne düşündün dedim güldü birazda utanarak zengin züppesi dir diye düşünmüştüm dedi güldüm ben zengin değilim köyde doğdum köyde büyüdüm dedim ama bişi deyim sana benim ailemde züppe yoktur hepsi eğitimli insan severlerdir inan tanıdıkça seveceksin bizi dedim.
Zeynebin başka okulda olması beni üzüyordu. Aslında babama veya ali abiye söylesem hallederlerdi. Ama zeynep ne der bilmiyordum tepki göstermesinden korkuyordum ali abiyle sohbet ederken hafta sonu köye gideceğini evin ince işlerinin kaldıgını bir göz etıp geleceğini söylemişti.
Ali abiye bende gelmek isterim müsade edersen dedim olur tabi oğlum dedi bişi daha var dedim eğer iznin olursa zeynebi de götürsem dedim yüzüme baktı aranızda bilimi var dedi şimdi yok ama ilerde olmasını isterim dedim zeynebi kaçırma çok akıllı tertemiz kız çok güzel bir eş olur dedi.
Cuma akşam okul dönüşü zeynep in okulunun önünde bekledim beni görünce sevinmişti yanaklarından öptüm hafta sonu köye gitme meselesini açtım zeynep babamdan izin almalıyım dedi o kolay ali abiye söylerim izin alır dedi öyle yapmayalım şimdi eve gidince birlikte söyleyelim dedi. Eve vardıgımızda Zeynebin babası girişteki gülleri buduyordu. Tam o arada ali abi geldi ne haber gençler dedi iyi abi dedim ali abi yanında beklerken konuyu Zeynebin babasına açtım babası zeynep istiyorsa gidebilirsiniz dedi. Ordan ayrıldık ali abiyle biz eve giderken zeynep de babasıyla yaşadıgı eve geçti ali abi ne dersin bilmiyorum ama zeynebi senin koleji aldıralımmı dedi abi sana ben diyecektim ama utandım çok yük oluyorum size dedim başımı eğdim nasıl söz hakan sen benim oglumsun bir daha böyle bişi duymayım bu şirketi siz yöneteceksiniz eğitimlerimizi bitirin diye bekliyoruz. Zeynep sorununu da yarın köyde zeynebe ben derim sen dersen gururlu kız kabul etmez dedi sabah erken çıkarız erken yat dedi.
Sabah ali abi uyandırdı uyandıgımda annemle ali abi odada bana bakıyorlardı şakacıktan yüzümü ekşi gerek sizde kapı çalmak yokmu dedim güldüm annem senden ögrendik uyuz sen kapı çalıyormuydun dedi bana sarıldı kuzum benim diye annem bende gelmek istiyorum ama bebek var yolda hasta falan olur dedi ali abi bişi olmaz ya sanada degişiklik olur istersen gel hoca ne der bilmiyorum oda çıktı.
Ali abi telefonunu çıkardı babamı aradı anneme verdi kısa bir süre konuştular bende üzerimi giydim tama bende geliyorum dedi annem bebeği hazırlayana kadar ben dışarı çıktım garajın önünde zeynep Le babası bekliyordu merhaba dedim babası zeynep sana emanet dikkat edin dedi. Ali abi tamam abi zeynep bizimde kızımız bagajı açtık Zeynebin küçük bir çantası vardı annem bebeğiyle geldi annemin rşyası çoktu bagajı doldurdu bebek arabası falan Zeyneple annem arkaya oturdu bizde ali sbiyle öndeydik şehirden çıkmadan annem ali hayatım köydeki çocuklara falan bişiler alsaydık dedi tatlım bagaj dolu şöyle yapalım ben köye varınca sizi bırakır kasabadan gider alırım merak etme dedi annem tamam bitanem dedi. Bu konuşmaya zeynep şaşırmıştı göz göze geldik . Kişide demedim annemle ali abi bizi soru yagmurlarına tutuyor arkadaşlıgımızı sorguluyordu annem durdu durdu ali hayatım biz zeynebi neden hakanın okuluna aldırmıyoruz dedi ali abi ben bu konuyu zeynep Le konuşmayı düşünüyordum sen benden hızlı çıktın bence bu konuyu zeynep Le kızkıza siz halledin dedi zeynep hiç bişi demedi. Konu kapandı derken annem o okulu almaktan bahsediyordu hoca ne yaptınız dedi hocanın çok hevesli olduğunu biliyorum ama karlı bir iş değil dedi ali abi annem canım bazen paradan önemli şeylerde var bana ayırdıgınız fonu o okula aktarmak isterim dedi. Ali abi tamam canım mesaj alındı bu konu hızlandırılacak ben pek ilgisiz göründüğü için hocada istememesi pazarlık aşamasında kaldı dönünce hocayla konuşuruz okul yönetiminde sen geçersin dedi annem beni karıştırmayın ben vekaletimi hakan'la Zeynep'e bırakıyorum hee annem haklı neden okul yönetiminde neden okuldan ögrenciler olmasınki dedi zeynep olmak zorunda dedi okullarda biride ögrenciler çalışanlar, ögretmenler,ve ögrenciler ali abi harika bir çalışma olur bunu hocaya önerelim annem çocuklar bu konuda çalışma yapın ben sizi destekliyorum dedi zeynep sanki herşey bitmiş gibi okul alınmış gibi konuştuk dedi annem zeynebe kızım bana şunu söyle koleje geçiyor musun zeynep eğer düşündü günüz gibi olursa sevinerek geçerim dedi sonra yüzü düştü babam ücreti ne kadar karşılaya bilir bilmiyorum dedi aaa kızım senin sponsorun benim dedi kahkahalarla güldük annem kendini geliştirmiş öyle güzel kelimeler kuruyordu ki gören eğitimli biri sanırdı gurur duyuyorum anne senle dedim
Köye varmıştık teyzem ve eşi bizi bekliyordu hoş beşten sonra evi geçiyorduk çatı arası benim dedim ali abi çatı arasını ben kullanma amaçlı düşünmemiştim dedi çatı arasına çıktıgımızda harika bir manzara vardı haklısın hakan mimara söyleyelim bir çalışma yapsın dedi zeynep o arada buraya küçük bir taraf harika olur dedi ali abi tamam mesaj alındı dedi aşagı indik anneme biz zeynep Le biraz gezeceğiz dedim onların yanından ayrıldık elimi omzuna atmıştım zeynep te kolunu belime doladı yanagına küçük bir öpücük kondurdum gülümsedi galiba sana aşık oluyorum dedim kıkırdadı biyolojik babamın mezarına gittik zeynep dua okudu onu izlemek bile bir başkaydı yukarda sulama barajına çıktık köyü yukardan izledik yanyana otururken zeynebi öpmeye başladım dokunuyor seviyordum elbisesinin üzerinden ama çok çekingen davranıyorduama istediğini hissettim titriyordu kulak memesini emerken inledi elimi amına bastırınca bacaklarıyla sıkıştırdı kasıldı zevk alıyordu ama kendinide bırakmıyordu seni seviyorum ve seni istiyorum dedim bende seni seviyorum dedi ama ileri bir ilişkiye hazır değilim dedi. Kalktık sohbet ederek teyzemin evine geldik annemle göz göze geldik annem bu akşam burdayız çocuklar teyzen bize yer yatagı açmış biz zeyneple aynı odayı sende ali abinle bir odada kalacaksınız dedi aynı anda zeynep le sorun yok dedik yemekler yendi misafirler gidince isteyen yatabilir dediler ben biraz bahçede oturmak istiyorum dedim zeynep bende gelebilirmiyim dedi annem tabi kızım deyince birlikte çıktık Zeyneple kuytu bir köşeye oturduk öpüşmeye başladık elimi amına attıgımda kilotu ıslanmıştı ayağa kaldırdım eteğini yukarı kaldırdım amını emmeye başladım öyle kasılıyorduki birden boşaldı sularını içtim önüme çömelmiş kemerini çözdü yaragımı çıkardı okşadı öpücük kondurdu agzına alıp yalamaya başladıbir süre sonra geliyorum dedim eliyle gel der gibi yaptı ben agzına boşaldım hiç iğrenmemişti yutmuştu tüm döllerimi yaragımı temizledi içeri yerleştirdi fermuarımı çekti. Gözlerime baktı biliyorum çok istiyorsun bende istiyorum ama daha ilerisini yapmayalım dedi tamam canım dedim eve gittik yattık ertesi gün döndük okula devam ettik iyi derecelerle karnelerimizi aldık liseye başlayacaktık o yaz tatile köye gittik ama zeynep gelemedi tatilin son haftasıydı babam geldi yanında zeynep vardı havalarda uçmuş tüm babam bir müjdem var dedi koleji aldık artık okul bizim zeynep ve Hakan diğer ögrencilerden birer temsilci alacagız yönetime hatta hizmet bölümünden ve ögretmenlerden yönetimde olacakla ilk yıl olduğu için ben seçecek ama sonraki yıllar her grup kendi temsilcini kendisi seçecek dedi
Liseye başlamıştık çok iyi bir çalışma sonucu kaliteli bir okul oldu babam çok iyi ögretmenleri toplamıştı. Aylık toplantılar yapılıyor öneriler degerlendiriliyor yeni yöntemler deniyorlardı bir cuma okul dönüşü ben servise binmedim okul dışında işim vardı zeynep servisle döndü işimi hallettim durağa giderken dikkatsizliği nedeniyle bir motosiklet çarpmış üniversite hastanesine kaldırılmışım uzun süre eve dönmeyince aramalar başlamış beni hastanede bulmuşlar dalagım yırtılmış operasyon geçirmişim bir kaç gün yoğun bakımda kalmışım servise almışlar uyandıgımda zeynep karşımdaydı hem aglıyor hemde beni kucaklıyordu annem babamlar geldıler iki gün içinde eve gönderdiler zeynep başımda beklemek için diretti annem zeynebe kızım sena bir görev veriyorum itiraz yok hakan derslerinden geri kalıyor okula gideceksin o gün işlediniz dersleri gerekirse not tutacak burda hakana tekrar edeceksin dedi elif bir süre düşündü haklısın abla o görev bende dediyalnız bişi isteyeceğim dedi okuldan buraya geleceğim sabahta burdan okula gideceğim babamdan izni sen alacaksın yoksa izin vermez dedi annem gece burdamı kalacaksın dedi zeynep evet kızım ne gerek var sırayla kalırız dedi ben bunu istiyorum lütfen kırmayın dedi babam tamam kızım izin işini ben hallederim bi sorun olursa telefonum açık dedi ve gittiler. Sonra eve gelincede evde devam etti baya düzelmiştim okul çıkışı zeynep le uzun yürüyüşler yapıyorduk. Bir hafta sonra okula gidebilecektim akşam Zeyneple sohbet etmiştik geç vakitlere kadar zeynep odasına gitmişti uyumuşum uyandıgımda yatagım çok sıcaktı arkamdan bir sıcaklık geliyordu döndügümde zeynebi gördüm battaniyeyi açınca zeynep çırılçıplak yanımdaydı. Şaşırmıştım uyandırmadan yavaşça öptüm ama gözlerini açtı gözlerime bakarak sana herşeyimi vermek istiyorum beni sık kızlıgımı patlat karın yap beni dedipijamamı kıl oyumla birlikte çıkardı üstüm zaten çıplaktıbacaklarım üzerine oturarak beni öpüyor yalıyordu gögsüm göbeginde derken yaragımı yalayıp yutuyordu başını tuttum amını agzıma ver dedi geldi yüzüme oturdu ben amını emerken oda amını yüzüme sürtüyor aşkım yanıyor bu am söndür bunu diyordu öyle yükselmiştimkiyaravım zonkluyordu altıma aldım bacaklsrının arasına girdim gözlerime bakarak amımı yırt parçala sakın acıma dedi bir kaç defa yargımı amına sürttüm deliğine getirince yüklenmemiş amının dibini buldum zeynep çıglık attı biraz bekledim altımda kıpırdanmaya başlayıncaya kadar bekledim ucuna kadar çekip dibini buluyordum elifin inlemeleri benim homurtularım odayı doldurmuştu bir süre sonra amının en ücra köşelerini dölledim gögsüm yattı ellerimiz bir birini okşarken yaragımı tekrar yalamaya başladı gülerek şimdide ben seni sikeceğim dedikucagıma geldi yaragımı amına hizalayıp bir seferde içine aldı bir süre zeynep inip kalkıyor o duruyor ben alttan amına köklüyorum bir süre sonra birlikte boşaldık yorgunluktan uyuya kalmışız oda kapısının açılma sesiyle uyandım kapıda annemi gördüm baktı hiç bişi demeden haydi kahvaltıya dedi kapıyı kapattı ben zeynebi uyandırdım ama kapı açıldı tekrar annen sertçe kahvaltıdan sonra bir yere kaybolmayın konuşacagız dedi.
(7.Bölüm)
Ailecek kahvaltıdan sonra babamlar işlerine gidince annem oturun geliyorum dedi kısa bir süre sonra kardeşim kucagında geldi emziriyordu zeynep çok utanmıştı annemle göz göze gelmekten kaçınıyordu annem zeynebe dönerek kızım temizlendinmi banyo yaptınmı diye sordu ben agzımı açarken sana değil zeynebe sordum dedi.
Zeynep kafasını yerden kaldırmadan zamanım olmadı abla dedi annem ablamı diyorsun bana diye sordu zeynep kafasını kaldırdı. Annem devam etti ben sana kızım diyorum neden biliyormusun diye sordu
Zeynep neden dedi
Annem çünki sen benim oğlumun sevdiğinin şimdi senin hakan'la hiç bir farkın yok benim gözümde sende benim evladımsın dedi Zeynebin birden yüzü yumuşamıştı
Kızım tabiki tercih senin ama ben senin bana anne demeni isterdim yinede sen abla demet istiyorsan saygı duyarım dedi.
Zeynep aglıyarak kalktı annemin boynuna sarıldı annemmm diye içten sarıldı yanaklarını öptü annem de zeynebi öptü
Annem bakın çocuklar bazı şeyleri bilmemeniz doğal biraz önce banyo konusuna gelelim ikinizede söylüyorum temiz olmazsanız mikrop kaparsın onarılmayacak hastalıklarla karşı karşıya kalırsınız vucudunuza bulaşan artıklar zaman içinde dönüşecek hastalık yapar her birliktelikten sonra geciktirmeyen temizlenin lütfen yoksa hastalsnırsınız dedi. Teşekkür ederim anne uyarını mutlaka dikkate alacagız dedim. Zeynep te başıyla onayladı.
Annem devam etti şunuda deyim cinsel birlikteliğimizi onaylıyormuyum hayır onaylamıyorum çünkü sizin hedefletiniz varo hedeflere ulaşmanız için herkes fedakırlıkta bulunmalı isteklerinizi arzularınıza gem vurmaktır zorundasınız zeynep haklısın anne dedi. Zeynep kızım hakan oğlum korunuyormusunuz diye sordu anne ilimizde birden gelişti öyle olmaz oğlum her zaman hayatınızı kontrol altına alacaksınız zeynep için hamilelik hiçte uygun değil beden gelişiminden anne olmaya hazır olup olmamakla ilgili lütfen kızım annen olarak benden veya bir uzmandan destek alalım kızım dedi zeynep çok saol anne ne yapmam gerekiyorsa bana söyle uyar beni mutlaka hatalarımız olur olacaktır bizi uyarırsan seviniriz dedi annem kardeşimi koltuğa bıraktı gelin bakayım dedi sarıldık öptük annemi annem kızım bugün korunma yöntemleri hakkında babamızın bir arkadaşı var ondan randevu aldım beraber gidelim galiba bazı testler gerekiyormuş çok yöntemi var ama bazı kadınlarda bu yöntemler alerjiden tut kilo sorunları hatta ileriki dönemlerde çocugunun olmamasına kadar varıyormuş sabah için didem özür dilerim odanıza öyle paldır kültür girdiğim için dedi konu kapandı çocuklar herşeye siz kara verin ama mutlaka bugün Ögleden sonra doktora gıdecez tamammı kızım dedi
Zeynep tamam anne dedi
O gün Ögleden sonra okula gitmedik ali abi bizi hastanenin kılıgine bıraktı alımı işiniz bitince beni arayın gelip alayım sizi dedi ama annem biz biraz alışveriş yapacagız taksiyle döneriz dedi ha ali bu gençlerin ehliyet almalarına bir mani varmı galiba yaş sorununu kalmadı bilmiyorum canım akşam bakalım ben bir araştırayımbir arkadaşım vardı uzun zamandır görüşmedim bir sorarım şimdi geçerken tamam dedi
Zeynep anne bişi soracagım sor kızım dedi anne sana hayranım neden diye sordu evde herkes senin etrafında fır dönüyor kimse sana hayır demeyi bırak her dediğin anında yapılıyor bak kızım bir ailede güven önemli benim sevdiklerim benim iyi niyetinden asla şüphe duymazlar birde ben yapın demem sadece aklımın erdiği kadar öneririm sanada tavsiye ederim sakın sevdiklerine emretme bir fikrim varsa onların fikri ymiş gibi son dedi Doktor'un sekreteri bizi içeri aldı annem konuyu doktora anlattı doktor tahliller yapılsın sonrasına bakarız dedi bir hemşire çagırdı tahlil için kan alındı birde idrar örnegi iki gün sonra sonuçlar çıkar bu saatlerde size randevu verilsin dendi.
Dışarı çıktık zeynep anne senle mi geleceğiz yoksa hakanlamı gelelim diye sordu annem birlikte gelelim bu kanala bende sizle vakit geçirdik odan taksi çevirdim AVM ye gittik içeri girince anne siz şimdi herşeye el atarsınız ben sıkılırım ben kafede otursam dedim bir baktı bişi diyemedim zeynep anne hakan kafeye gitsin şimdi orda bizi rahat bırakmaz deyince annem tamam gitsin dedi.
Kafede 2,5 3 saat bekledim telefonum çaldı arayan zeynep ti tatlım bir araba çagırırmısın kapıya dedi tamam dedim kapıya çıktım onlarda geldi sanki magazayı getir mi ile diğer mağaza elamanları paketleri taşımışlardı teşekkür ettik akşam yemeğinde zor yetiştik herkes masada bizi bekliyordu masada Zeynebin babasıda vardı annem ali bugün senin kartı patlattık cezamıza razıyz dedi
Babam canın sağolsun tatlım sana kurban oluruz dedi babam mustafa abi artık bizim aileden evimizde mustafa abiye bir oda hazırlattım zeynep bizim kızımız artık babasıda babamız mustafa abi artık evin alışverişleri ve bahçenin düzeni çalışanlardan sorumlu olacak en kısa sürede hakan'la Zeynebin nişanlarını yapalım adı belli olsun dedi çocuklar siz ne düşünüyorsunuz dedi ikimizde siz bilirsiniz dedik mustafa abiyle biz konuştuk oda kızım ne derse o olur dedi. Ne diyorsun kızım dedi zeynep kalktı herkesin elini öptü teşekkür ederim dedi şu andan itibaren sözlüsünün birbirinizi kırmayın üzmeyin dediler en kısa zamanda nişanı yapalım etrafa ilan etmiş oluruz dediler.
O akşam artık rahattık koltukta yanımda oturuyor elimi tutuyordu geç vakte kadar oturduk herkes odasına çekilmeye başladı annem çıkarken Zeynebin kulagına bişi dedi sonrada odasına çıktı zeynep iyi geceler dedi beni öptü o da odasına çıktı bende biraz oyalandım odama çıktım üzerimi çıkardım yatagın başına vardıgımda zeynep yatagımdaydı.
Küçük küçük öpüştük bana sen hiç bişi yapma bana bırak kendini dedi ben sırt üstü yattım beni öpmeye yalamaya başladı ben ellerimi kullanmak isteyince hayır dedi ellerimi kenara bıraktı öyle hırsla seviliyordu ki bazen canımı yakacak kadarsert davranıyor dişli yordu hiç müdahale etmedim gögüs lerim sızlıyor acıyordu göbegime ordan yaragıma geldi öyle hırslıydıki emiyor yalıyor içene çekiyordu yaragım morardı şişti öyle hassaslaştıki geleceğim dedim gel bekliyorum dedi bir anda agzına boşalmaya başladım gözlerima bakarak yaladı yuttu yoruldun mu dedi senleyken yorulmak neki ölsem umrumda değil dedim bir süre omzumda yatarken eliyle yaragımı tekrar zirveye taşıdı. Bana yine senden aynı şeyi istiyorum dedi bana dokunma dedi tekrar dudaktan başladı gögüslerim, göbegim sonra yaragıma geldi bu sefer uzun sürdürmesi bıraktı bana baktı hiç bişidemeden kucagıma geldi yaragımı tuttu hızlandı ama ters olan götüne almaya çalışmasıydı bir süre dudaklarını ısırarak başının girdiğini hissettim biraz bekledi canı yanıyordu ama hala devam etmekte ısrar ediyordu birden kendini bıraktı dibini bulmuştu çıglık atmıştı tek söyledigi benimsin ,benimsin diye tekrarlıyordu bir süre kımıldamadan bekledi yavaş yavaş ileri geri oynatırken hızlandı müthişti öyle hırsla yapıyorduki yüzünden boncuk boncuk terler damlıyor gel artık çok yoruldum dedi ben kucagıma aldım içinden çıkmadan altıma aldım bacakları omzumda ikiye katlamıştım minicik vücudu bir avuç kalmıştı geliyorum dedim içime doldur dedi. En diplerine boşaldım yanına devrildim. Bir süre öpüştük birden kalktı haydi banyoya annemi duydun dedi güldüm sen ne kadar anneci oldun dedim güldü hakan ben anneni çok seviyorum biliyorsun benim annem olmadı anne demeye hayrettin bu sevgimi annende buldum canım dedim benim annemin sevgisi herkese yeterde artar bile annem dünyanın en güzel insanıdır dedim.
(Bölüm-8)
Banyo muzu yaptık zeynep beni ben zeynebi banyosunu yaptırdım sevgiyle birbirimize sarılarak uyuduk sabah birlikte okula gittik soğuk olsa'da güzel bir gündü öylece doğru annem aradı zeynebi al gel Doktor'un oraya dedi zeynep yürüyelim dedi senle yürümeyi seviyorum dedi yürüyerek gittik vardıgımızda annem kapıda bizi bekliyordu zeynep anneme sarıldı anne çok heyacanlıyım dedi annem heya canlanacak bişi yok kızım bunlar normal şeyler annem birlikte okuyor musunuz dedi zeynebe bakarak zeynep başını eğdi evet dedi inşallah hamile kalmamışsındır dedi zeynep farklı yönden birlikte olduk dedi. Annem gözlerini belerterek bakın çocuklar ordan sık yapmayın arada arzuladıkça olsun doğal olan taraftan şaşmayın dedi. Doktor'un sekreteri bizi odaya aldı annem konuştu genelde doktor bir seferzeynebe adet günlerinin düzenli mi diye sordu zeynep bazen şaşıyor dedi doktor tahlilleri baktı elif hanım zeynep kızıma ön ereceğini üç aylık periyotlarla yapılacak iğneler var aslında ertesi gün hapları var ama onları ben saglıklı bulmuyorum dedi üç aylık ignede karar verildi. Adet gününün bitiminde vurulacaktı annem kızım takip edelim bu iş bitsin şimdi ikinizden tek isteğim lütfen hedeflerimiz için çabalamak olmalı bana söz verin üniversitenin bittiği gün dü gününüzü yapalım.
184 notes · View notes
avugibi1 · 4 months ago
Text
Yengeme Masaj
Onsekiz yaşında bir gencim. Babamın da zorlamasıyla küçüklüğümden beri güreş sporuyla uğraşıyordum. Vücudum yaşıtlarıma göre epey görkemli ve kaslıydı. Yakışıklıydım da, ama hiç kız arkadaşım olmamış ve hiç seks yapamamıştım. Sürekli fanteziler kurarak mastürbasyon yapıyordum.
Hele bir kadın vardı ki fantezilerimde, yeşil gözleri, etli kalın dudakları, hafif balık etli vücudu, diri göğüsleri ve muhteşem götüyle... Bu kadın yengemdi… Dayımın karısı...
Dayım kamyon şoförüydü. Dayımla da yengemle de aramız çok iyiydi. Ben saygıda kusur etmezdim, onlar da beni el üstünde tutarlardı. Güreşle uğraştığım için dayım beni ne zaman görse,
“Hadi pehlivan!” diyerek ensemden tutup benimle dalaşırdı. Uzun yoldan geldiğinde mutlaka ya biz onlara giderdik, ya da onlar bize gelirdi. Böylece de yengemi sık sık görme fırsatım olurdu.
Yengem, dayımın olmadığı zamanlarda da sık sık gelirdi bize. Hiç çocuğu olmadığı için ne giyerse giysin, deforme olmamış muhteşem diri vücudu kendini gösteriyordu. Ve bu da onu her gördüğümde bana bol bol mastürbasyon malzemesi veriyordu.
Onu sikme sevişme hayalleriyle mastürbasyon yapıp boşaldıktan sonra pişman oluyordum ama, yapacak bir şey yoktu maalesef… Her erkeğin rüyalarına girecek seksilikte bir kadındı ve yengem olması, bana iyi davranması o rüyalara engel olamıyordu.
Bir gün dayım yine uzun yoldan gelmişti, beni aradı.
“Hamama gideceğim, sen de gel pehlivan yeğenim, dayına güzel bir masaj yaparsın, bu sefer yol çok yordu beni!” deyince,
“Tamam dayı!” dedim. Dayıma evde de çok masaj yapmıştım. Ama ne kadar umutlansam da, yengem bir gün olsun masaj istememişti.
Neyse, dayımla gittik hamama... Önce saunada terleyelim dedik. Saunada terlerken, dayımla sohbet ediyorduk. Tabi ilk konumuz spordan, güreşten muhabbet açtı,
“Antrenmanlar nasıl gidiyor pehlivan?” diyerek yine ensemden daldı bana...
Dayımla dalaşırken benim acemice bağlamaya çalıştığım peştamalım açılıp yere düştü, dal taşak meydanda kaldı. Ben tabii çok utanmıştım, hemen peştamalı yerden kapıp tekrar belime doladım. Yine de o kısacık süre içinde dayım göreceğini görmüştü,
“Yeğenim, o ne öyle lan? Amma büyük yarak varmış sende! Vay koçum vay…” dedi.
Sikime yaptığı yorumu benimle dalga geçti diye algıladım ve utancımdan sesimi çıkarmadım. Biraz daha terleyip saunadan çıktık. Dayıma masaj yaparken, dayım kafayı senim sikime takmıştı,
“Yeğenim o yarakla kızları perişan ediyorsundur, zorlanıyorlardır alırken... Yoksa zorlanmadan alabilen manitan var mı?” diye sordu.
“Ya dayı bırak dalga geçmeyi. Hem ne manitası? Okuldan ve güreşten o işlere hiç zamanım olmuyor! Olsa manitayı atacak yerim yok.”
“Ne yani? Sen daha hiç karı kız sikmedin mi?”
“Yok dayı, kapatalım lütfen bu konuyu!” Dayım gülerek,
“Zamanı gelince o da olur yeğenim! Ama bir daha yoldan gelince hatırlat bana da, bir an önce senin derdini çözelim. O koca yarağı ziyan etme, sokacak bir duvar kovuğu bulalım sana… Şöyle sulusundan, darından bir amcık ayarlayalım sana… Milli yapalım seni de…” dedi ve konu kapandı. Hamamda işimiz bitmiş, beni evime bırakan dayım evine gitmişti.
İki gün sonra dayım annemi aramış, yola gideceğini, 15 gün dönmeyeceğini, bu yüzden benim yengemin yanında kalmamı istemiş. Annem de bunu bana söyleyince çok sevinmiştim.
Tam 15 gün yengemle aynı evde, sadece ikimiz… İnanamıyordum, bu bir rüya olmalıydı. Sevinçle eşyalarımı topladım. Arabasıyla beni almaya gelen dayımla evlerine doğru yola koyulduk. Dayım,
“Geçenlerde yan binaya hırsız girmiş, yengen de yalnız kalmaktan korkmuş. O yüzden senin yengenle kalmanı istedim. Aman ha… Yengen sana emanet yeğenim!" deyince,
“Sen rahat ol dayı, aklın burada kalmasın!” dedim. “Ben senin yokluğunu aratmam. Evin ihtiyacını görürüm, gece de sizin evde kalır, göz kulak olurum yengeme…”
Hep birlikte akşam yemeğini yedik. Yemekten sonra yengemle birlikte aşağıya inip dayımı yolcu ettik.
“Aman yeğenim, unutma, yengen sana emanet…” diyerek sarıldı bana… “Sözümü unutmadım haa… Döndüğümde ben halledicem o işi…”
“Ne işiymiş o?” diye merakla soran yengeme döndü kolu omuzumdayken,
“Can'la aramızda hanım. Milli takıma gitsin diye uğraşıyoruz, yeğenimi milli yapıcaz.” Bana bakıp gevrek gevrek güldü. Yüzüm kızardı, yengemin yanında boş beleş konuşuyordu. Sonra da yengeme,
“Hanım, evin erkeği 15 gün boyunca Can olacak. Ne ihtiyacın varsa söyle alıversin. Geceleri de korkmazsın artık… Can salonda yatar, hırsız neyim giremez pehlivan yeğenim varken…”
Dayım gittikten sonra tekrar eve çıktık. Yengem sokağa inerken taktığı baş örtüsünü çıkarıp attı,
"Oh be sonunda gitti! Hava çok sıcak Can… Ben üstümdekileri çıkarıp rahat bir şeyler giyip geleyim. Sen geç televizyon izle, geliyorum ben de!" dedi.
Yatak odasına giderken yengemin müthiş götü beni çıldırtacak şekilde iki yana çalkalanıyordu. Üstüne giydiği dar eteğin altında yuvarlanan kalçalarına bakarken sikim anında kalkmıştı.
Biraz sonra yengem salona geldiğinde altında geniş bir etek, üstüne kısa kollu beyaz ince bir tişört vardı. İnce kumaşın altına sütyen giymemişti yengem… Karşıdan bakınca iri memelerinin hatları görünüyordu. Uçları hafif kabarmış koyu renk meme başları belli oluyordu.
Karşı koltuğa oturdu. Ben kalkmış sikimi saklamaya çalışıyordum. Yengem boynunu tutarak,
“Çok yoruldum bu gün, evi komple temizledim, her tarafım ağrıyor. Can, zahmet olmazsa, geçen gün hamamda dayına yaptığın masajdan bana da yapsana... Dayın anlata anlata bitiremedi! Nasıl da rahatlatmışsın adamcağızı…” deyince, öyle bir mutlu oldum ki…
Dayımın boş konuşmaları hiç olmazsa bir işe yaramıştı sonunda… Hayallerimin kadınına dokunacak olmam kalkmış sikimi unutturmuştu bana… Sevinçle,
“Ne zahmet olacak yengeciğim. Güreş yaparken öğrettiler iyice, nasıl masaj yapılır, kaslar nasıl rahatlatılır. Şöyle yüzüstü uzan sen, kendini bana bırak!” deyip üçlü koltuğu gösterdim.
“Hadi bakalım…” dedi cilveli cilveli… “Duydun ya, dayın giderken beni sana emanet etti. Ne istersem yapacaksın, ona göre… Ne ihtiyacım varsa…”
Konuşurken cümlesinin sonlarına doğru sesi boğuklaşmıştı iyice yengemin… Ne ihtiyacı olabilirdi ki... Sesindeki anlam dolu vurgulama dikkatimi çekti. Bir şeyler ima ediyordu bu kadın ya, dur bakalım, hemen üstüne atlamayayım dedim kendi kendime...
Yengem uzanınca koltuğun yanına yere diz çöktüm ve boynundan başladım masaja… On dakika kadar ensesine ve omuzlarına yaptığım masajdan sonra yengem gevşemişti.
“Vallahi ellerin çok becerikli Can, profesyonel masörlük yapmalısın bence... Dur tişörtü çıkarayım da, sırtıma masaj yap... Sırtım da çok fena tutuldu, ağrıyor!” diyerek doğrulduğunda önümdeki kabarıklığı, sikimin taş gibi kalktığını fark etti.
Saklayacak vaktim olmamıştı aletimi… Fark edilmeyecek gibi de değildi doğrusu… Kazık gibi olmuş, eşofmanımın önünde çadır kurmuştu. İçinde koca bir salatalık var gibi bir tarafa yatmıştı. İçime giydiğim baksır külot biraz geniş kesim olduğundan sertleşen sikimi zapt edemiyor, iyice meydana çıkmasına sebep oluyordu.
Ben fırça yemeyi beklerken, yengem tebessüm etti, gözlerinin içi gülüyordu adeta... Bana arkasını dönüp tişörtü çıkardı, elleriyle memelerini saklayıp koltuğa tekrar yüzüstü uzandı.
“Yenge, aslında masaj yağı olsaydı yaptığımız masaj daha etkili olurdu..." dedim.
“Bebe yağı var Can, olur mu?” diye sordu.
“Olur yenge, önemli olan yağ olsun, elim kaysın!”
“Ya, iyi olur, yağlansın da güzel kaysın. Yatak odasında şifonyerin üstünde yağ, git getir!” dedi.
Ben sikim biraz insin, ayıp olmasın diye çabalarken yengemin acayip konuşmalarından huylanıyordum. “Yağlansın da güzel kaysın” ne demek? Masajdan mı bahsediyor bu seksi kadın, yoksa başka bir şeyden mi?
Hemen kalkıp yatak odasına gittim. Yengem orada üzerini değiştirmişti. Dayımı yolcu ederken üzerindeki kıyafetleri ve sütyeni yatağın üstündeydi.
Dayanamadım, sütyeni alıp derin derin nefes alıp kokusunu içime çektim. Memelerinin kokusu sinmişti ve mis gibi kokuyordu. Yengem şüphelenmesin diye sütyeni geri yatağın üstüne bıraktım ve şifonyerin üstünden bebe yağını alıp salona döndüm.
Hiç de iyi yapmamıştım aslında… Yengemin sütyenine burnumu gömüp memelerinin kokusunu koklamak deni daha da azdırmış, sikimi biraz daha sertleştirmişti.
Ben salona girerken, yengem, eşofmanımın içinde çadırı kurmuş sikime gülümseyerek, benden hiç çekinmeden öylece bakıyordu. Yengem hiç görmediğim kadar rahattı. Sanki aramızda cinsel yönden bir şeylerin yaşanmasını, gelişmesini istiyor ve ilk adımı benim atmamı bekliyor gibiydi.
Ama lanet olsun, bakir olan bendim ve çok çekingendim. Eğer aramızda seks anlamında bir şey olacaksa ilk adımı yengemin atması gerekiyordu. Yengemin yanına yaklaşırken başını yana çevirip baştan aşağı süzdü beni, gülümseyerek,
“Maşallah, ne kadar irisin ya Can… Güreş sana yarıyor valla… Demek dayın seni milli takıma sokacak ha? Yakışır yeğenimize…” dedi.
“Bakalım yenge��� O kadar da abartmayın yaa…” dedim utanarak…
“Abartmıyorum oğlum. Baksana şu pazularına, nasıl da şişmiş güreş yapa yapa…” diyerek elini uzattı yattığı yerden, kolumu okşadı. İçim ürperdi sıcacık parmaklarının kolumu okşar gibi temasıyla…
Üstü çıplak topless vaziyette yüzü koyun yatan yengem yattığı yerden kolunu yukarı kaldırınca dolgun memesi nerdeyse ucuna kadar meydana çıkmıştı. Gözüne girmek için şöyle bir kastım kollarımı… Pazularım şöyle yumurta gibi şişti o kolumu ellerken…
“Oo… Baya da sertmiş… Koç gibisin oğlum sen… Hay maşallah… Analar neler doğuruyor yaa…” dedi beğeniyle… Sonra kolumu bırakıp koltuğa uzandı tekrar…
“Hadi bakalım, o kollarla bir güzel yoğur beni… Rahatlayayım iyice…”
İçimden “Merak etme yenge… Hamur gibi yapıcam seni…” diyerek işe başladım. Bebe yağını ellerime döküp tekrar yengemin muhteşem vücuduna okşarcasına masaj yaparken boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. Yağlı ellerim sırtından beline indiğinde yengem de hafiften inlemeye başlamıştı.
“Immhhh… Çok güzell… Ohhh…”
Sanki masaj yaptırmıyor da, benimle sevişiyor, zevk alıyor gibi dudaklarından istemsizce inlemeler, haz dolu ifadeler dökülüyordu. Bu sesler ve inlemeler de sikimin daha da sertleşmesine yol açıyordu. Biraz sakinleşebilmem için,
“Nasıl yengeciğim, rahatladın mı biraz?” diye sormam yengemi de biraz kendine getirmişti.
“Evet Can, harika, çok iyi geliyor. Dayın anlattığında bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. Gerçekten çok iyisin bu işte…”
“Rahatlamana sevindim yenge… Ne zaman istersen hazırım, koşar gelirim.” dedim.
“Koçum benim, teşekkür ederim. Yengesini de düşünürmüş.” dedi yengem… Biraz sonra tekrar konuşmaya başladı.
“Dayın başka şeyler de anlattı Can…” Cümlesini yarıda kesmiş, sormamı bekliyordu. Ben de sordum merakla,
“Ne anlattı yenge?”
“Sen daha bakirmişsin, doğru mu?” diye soruyla cevap verdi yengem...
Utancımdan cevap bile veremedim, anlaşılan boşboğaz dayım o gün hamamda konuştuklarımızın hepsini anlatmıştı yengeme… Suskunluğumu 'Evet' olarak kabul eden yengem,
“Bu fizikle, bu yakışıklılıkla nasıl bakir olabilirsin Can? Çevrendeki kızların gözleri kör galiba!” diye kendi kendine konuşuyordu. Çünkü ben hiç cevap vermeden yengemin çıplak sırtına, beline masaj yapmaya devam ediyordum.
“Dayın bu çocuğa kız bulalım dedi.” diye devam etti. “Çok otuzbir çekiyordur, güçten kuvvetten düşmesin yeğenim diyor.”
“Aman yengee…” dedim utanarak…
“Ama lazım yengem… Sporcu adamsın, gücün kuvvetin yerinde maşallah… Seks yapmayınca ne yapıyorsun, her gün kaç defa otuzbir çekiyorsundur sen…”
“Utandırma beni yenge… Ne olur kapat şu konuyu…” diye yalvardım yengeme…
Böyle de muhabbet olur mu bekar adamla? Sikim taş gibi oldu yengem konuşurken, bereket arkada kalıyorum, önümün ne halde olduğunu görmüyor.
Seks yapmıyormuşum, otuzbir çekiyormuşum. Çekiyorum tabi, hem de senin yüzünden günde kaç kere otuzbir çekiyorum. Seni siktiğimi hayal ede ede döllerimi heba ediyorum hep…
Ellerim eteğinin bel lastiği civarında geziniyordu bu arada… Pamuk gibi bembeyaz sırtında ellemedik, gezinmedik, ovalamadık yerini bırakmamıştım. Yengem,
“Mmmhhh, harika yapıyorsun Can… Ama hep aynı yeri ovalıyorsun, biraz daha aşağılara da in!” deyince,
“Eteğin yağlanır yenge!” dedim.
“Çıkaralım o halde, yağlanmasın sakın..!” diyerek eteğinin yan tarafındaki fermuarını açtı. Ben de eteğin bel lastiğinden kibarca tutup yavaşça bir kaç parmak indirdim.
“Daha daha… Öyle yarım yarım masaj mı olur? Çıkar şu eteğimi altımdan…” deyince bayram yaptım, içimde havai fişekler patlarken eteğini iyice aşağıya sıyırdım.
Ortaya çıkan manzara karşısında kafayı yiyecektim. Yengemin giymiş olduğu tanganın arkası muhteşem götünün yanakları arasında kaybolmuştu. Yengem iki muntazam yarım küre şeklindeki götünü kaldırarak eteği tamamen çıkarmama yardımcı oldu.
Büyülenmiş gibi gözlerimi o görüntüden ayıramadan donmuş kalmış, öylece bakıyordum. Başını çevirip bana baktı, benim nereye, neresine baktığımı gördü,
“Hadi ama… Hiç mi kadın poposu görmedin sen bakiim?” diyerek güldü. Kendime geldim, epey utanmıştım. Aceleyle elime bebe yağı döktüm, tam masaja devam edecektim ki,
“Can, yerde dizlerin ağrımasın yengem... İstersen koltuğun üstüne çık da yap!” diyerek bacaklarını araladı. Hiç ikiletmeden,
“Tamam yengem, öyle daha iyi olur!” deyip çıktım koltuğun üzerine...
Yengemin ayırdığı bacakları arasına dizlerimin üzerinde duruyordum ve bu açıdan manzara daha da azdırıcıydı. Yutkunarak,
“Buralara mı yapayım yenge?” diyerek yengemin götünün yanaklarını çok hafif ovmaya başladım. Yengem inler gibi,
“Mmmmhh… Evet canım… Tam da oralarım işte... Biraz sert yap!” dedi.
“Peki yengem… Merak etme, sert yaparım ben…”
Hamur yoğurur gibi yoğuruyordum yengemin götünün yanaklarını... Arada sırada götünün yanaklarını iyice yanlara ayırıyordum. Tangasının toparlanmış kumaşına rağmen kenarlardan görünen büzüğü beni çıldırtıyordu.
Hele ben götünün yanaklarını ayırdığımda yengem de götünü hafif yükseltince, am dudaklarının birleştiği çizgi de kıçındaki varla yok arası tangasının ağına rağmen belli oluyordu. Bu da beni iyice delirtiyordu.
Yengem resmen inler gibi sesler çıkarmaya başlamıştı. Ben göt yanaklarını yoğururken yengem artık götünü daha sık kaldırıp indiriyordu. Yengemin nabzını yoklamak için,
“İyi mi böyle yenge?” diye sorduğumda,
“Harikasın Can, devam et!” deyip inler gibi sesler çıkarmaya devam etti. Bir süre sonra fark ettim ki tanganın amının çizgisine denk gelen yeri ıslanmıştı.
Az sonra yengem birden kasılıp kaldı. Götünün yanaklarını da kasmıştı, artık götünün yanaklarını ayıramıyordum bile. Durmam için elini arkaya atarak elimi tuttu. Sonra doğrulup bana doğru döndü.
Artık o taş gibi ve iri memelerini eliyle saklamıyordu. Ben yengemin memelerinin sivrilmiş uçlarına yutkunarak bakarken, yengem yüzümü okşayıp,
“Aslında senin bakirliğini alacak deneyimli arkadaşlarım var da… Hepsi de evli zillilerin, bu saatte hiç biri gelemez.”
“Na… Nasıl yenge? Gerçekten yapar mıydın bunu?”
“Yapardım tabi canım, neden yapmayayım. Biricik yeğenimizsin. Gerçi ben de her şeyi öğretebilirim sana, onlara ihtiyacım olmaz. İstersen senin ilkin olabilirim. Ama bilmiyorum, sen bunu ister misin?" Heyecanla atıldım,
“Deli misin yenge, istemez miyim hiç! Zaten ben bildim bileli senin için yanıp tutuşuyorum! Demin yatak odasında senin memelerinin kokusun çektim burnuma…”
“Ama kimsenin haberi olmayacak! Tamam mı? Bir kişiye söylersen ikimiz de biteriz. Aramızda kalacak.” dedi.
“Tamam yenge, sen merak etme!” dediğimde dudaklarıma yumuldu ve çılgınca öpüşmeye başladık.
Benim öpüşme konusunda acemiliğime rağmen, yengem dilini ağzıma sokuyor, benim dilimi yakalayıp emiyor, dudaklarımı adeta kemiriyordu...
Nefessiz kalana kadar öpüştükten sonra yengem dudaklarını ayırıp elini eşofmanıma attı, eşofmanımı boxerimle birlikte sıyırdı. Yay gibi fırlayan sikimi görünce,
“Can, bu ne böyle? Dayın anlattığında inanmamıştım, gerçekten de çok büyük, harika bu yaa!” deyip önce eliyle yokladı sikimi, sonra da eğilip ağzına aldı.
”Ohh… Yengem… Dayım sana benim sikimi anlattı öyle mi?” Sikimin başını ağzından çıkarıp diliyle başının etrafını dolandı biraz… Bana gülümsedi,
“Anlattı ya… Nasıl da canımı çektirdi salak herif… Kendi kamyonla işe gider bir ay gelmez, bana yeğeninin koca sikini anlattı ballandıra ballandıra… Öküz dayın, hiç bu kadının canı o anlattığı yarağı çeker mi, o yarağı yemek ister mi diye düşünmez.”
“Off yenge… Canın benim yarağı mı çekti senin?”
“Çekti yengem… Hem de nasıl çekti? Ama nasıl anlattı dayın bir duysan… Yok güreş yapıyormuşsunuz da… Senin peştamal düşmüş de… Senin yarak kol gibi meydana çıkmış da… Etek tıraşı olmamışsın, kasık kılların uzun uzunmuş da…”
Sonunda benim sikimin hamam macerasını anlatmasını bitirdi. Yüzlerce kez hayalini kurup mastürbasyon yaptığım yengemin etli kalın dudaklarının arasındaydı sikim… Yengem başını ileri geri yapıp ağzına sokup çıkarıyor, sikimin başı ağzının içindeyken diliyle yalayıp duruyordu.
Öyle zevk alıyordum ki… Ellerimle saçlarından tutup başının hareketlerini kontrol etmeye çalıştım. Bana sakso yaparken iri yeşil gözleriyle beni izleyen yengem boşalacağımı anlamıştı. Sikimi ağzından çıkarıp,
“Ağzıma boşalabilirsin!” deyip tekrar ağzına almasıyla patlamam bir oldu. Bütün bedenim kasıldı, taşaklarımda biriken döllerimi yengemin ağzına boca ettim. Bütün döllerimi yutan yengem dudaklarının kenarından süzülen bir iki damlayı da diliyle kıvırıp aldı. Yalanarak,
“Mmmhhh, çok tatlı sikin var Can… Bunu yemek için bizim zilliler sıraya girer. Hadi gel yatak odasında devam edelim!” dedi.
Hemen ayağa kalktık. Ben dizlerime kadar inmiş eşofmanımla boxerimi çıkardım, tişörtümü de çıkarıp attım. Yengemin üzerinde ise sadece tanga külodu vardı, onu çıkarmadı.
“Dur şunu da götürelim, lazım olacak!” deyip bebe yağını aldı. Yengem şakayla karışık sikimden tuttu yürürken, ben de çalkalanıp duran götünü okşaya okşaya yatak odasına doğru gittik.
Yatak odasına girince yengem bebe yağını yatağın üzerine bıraktı ve önce ayakta öpüşüp sevişmeye başladık. Yengemin kalın dudaklarını emerken bir elim götünü, diğer elim memelerini yoğuruyordu.
Yengemin de bir eli boynuma sarılıp kendine çekerken, diğer eliyle inmeye niyeti olmayan sikimi sıvazlıyordu. Biraz ayakta yiyiştikten sonra yengemi yatağa sırtüstü uzattım. İyice irileşmiş meme uçlarını emiyor, bir elimle de tangasının üstünden amını okşuyordum. Yengem inlemelerinin arasında,
“Harikasın Can, bu işi öğreneceksin, devam et!” diyerek eliyle başımı amına doğru yönlendiriyordu.
Önce tangasının üzerinden biraz koklayıp öptüm amını. Sonra çıkardım tangasını…Artık ikimiz de çırılçıplaktık. Yengemin kaymak gibi kılsız amı nefis bir kurabiye gibi görünüyordu. Bir süre yalamamın etkisiyle sanki amı daha da güzelleşmiş, yaladıkça sanki şişmiş, kabarmıştı.
“Hadi Can, gir içime artık, sik yengenin amını!” diye sabırsızlanıyordu.
İstemeye istemeye amını yalamayı bıraktım ve bacak arasında yerimi aldım. Yengemse sikimi gövdesinden tutup, önce sikimin kafasını amına yukarı aşağı biraz sürttü. Bir noktada durup,
“Hadi, yavaşça gir, acele etme, yavaş yavaş, ilk defa böyle büyüğünü alacağım!” dedi. Yavaşça yüklendiğimde sikimin kafası girmiş, ama yengem,
“Cannn, yavaş bebeğim, çok kalın bu! Dur bir saniye!” diyerek eliyle göğsümü itti. Sikimin başına ve amına biraz bebe yağı sürdü ve
“Yavaşça gir şimdi!” dedi. Elimden geldiğince yavaş sokmaya çalışıyordum, ama yine de yengemin yüzünden zorlandığı belli oluyordu.
“Yenge benim suçum yok, amın çok dar!” dediğimde, yengem gülerek,
“Tabii dar olacak, daha çocuk çıkmadı bu amdan… Senin dayında da böyle yarak yok ki genişlesin! Hadi erkeğim, yavaşça sok, genişlet amımı... Genişlet de keyfini çıkaralım, hadi!” dedi. Yavaşça sikimi köküne kadar gömünce yengem bacaklarını belime dolayıp,
“Dur bekle!” diyerek resmen amıyla sikimi sıkıştırıp hareket etmemi engelledi. Dudağını ısırmış, burnundan nefes alıyordu. Biraz öyle hareketsiz bekledik. Sonra yengem gülerek,
“Sen nasıl bir şeysin Can? Neredeydin bu zamana kadar? Dayının yokluğunda amımı parmakladım hep… İçime yarak niyetine fırça sapları mı sokmadım, neler yaptım neler?”
“Ah yengem ah… Sen amına fırça sapı sokarken ben de seni siktiğimi hayal edip otuzbir çekiyordum.”
“Boşu boşuna akıtmışsın döllerini, benim amım dururken… Hadi bakalım… Sokup çıkarmaya başla, amıma koy şimdi istediğin gibi!” deyip amıyla sıkıştırdığı sikimi serbest bıraktı.
Ben de hemen sikmeye başladım. Dibine kadar geçirip öyle bir pompalıyordum ki, yengem altımda inim inim inleyip,
“Cannnn, süpersin, harikasın erkeğim, sik beni, sik koca yarağınla, genişlet amımı!” diyordu. Yengemin bu konuşmaları beni daha da tahrik ediyordu.
Az sonra yengem inleyerek titremeye ve kasılmaya başladı. Resmen çarşafı tırmalıyordu. Sikimi yine amıyla sıkıştırmıştı. Yengem tekrar gevşediğinde sanki amının içi iyice kayganlaşmıştı.
Artık fazla dayanamadım ve hızlı hızlı pompalayıp amının içine boşaldım, yengemin üstüne yığılıp kaldım. Yengem iki eliyle sırtımı okşarken sanki amıyla da sikimi sağıyordu. Kendimize gelir gibi olunca, yengem,
“Ohhh be, dünya varmış, çok iyiydin Can, seninle evlenecek olan karı yaşadı!” dedi. Ben de saf saf,
“Beğendin mi gerçekten yenge, iyi yapabildim mi?” diye sordum.
“İyi ne demek Can? Uçurdun beni resmen… Ben hiç böyle şiddetli boşalmadım, bitirdin beni!” deyip dudağıma öpücük kondurdu. Biraz öpüştükten sonra, yengem,
“Kalk üstümden bakayım. Banyoya gidip geleyim, işemem lazım!” dedi. Üstünden kalkıp sırtüstü uzandım.
Yengem komodininden kağıt mendil kutusunu alıp inişe geçen sikimi sildi, sonra amına da kağıt mendil bastırıp banyoya yöneldi. Yürürken muhteşem götünü sallayarak beni yine tahrik etmişti.
Yengemin işeme sesini duyunca inişe geçen sikim yeniden kalkmıştı. Az sonra işeme sesi kesildi, su sesi geldi, amını yıkıyordu galiba. Hemen kalktım yataktan, banyoya gittim. Yengem amını temizlemiş, şimdi de lavaboda ellerini yıkıyordu.
Arkasından yanaşıp sikimi götünün yanakları arasına yerleştirdim. Memelerini avuçlayıp yoğururken kulak memelerini boynunu emip yalamaya başlamıştım ki, yengem aynadan gülümseyerek,
“Senin canavar kalkmış yine, ne azgın şeymiş öyle!” dedi.
“Onu azdıran sensin güzel yengem!”
“Bırak şu yenge lafını artık, aşkım de bana, aşkım!”
“Tamam aşkım! Biraz eğilsene aşkım, seni böyle sikmek istiyorum!” dedim.
Yengem lavabodan tutunup eğilerek bacaklarını aralayınca arkaya çıkan amı bir başka güzel görünüyordu. Amını yalarken götünün yanaklarını iki elimle ayırdım. Arada sırada göt deliğine de dil atıyordum ve yengem zevkten kıvranıyordu.
“Ohhh… Yala Can… Amcığımı yala… Çok güzel yalıyorsun. Nasıl bakirsin sen? Her şeyi de biliyorsun, her şeyi de iyi yapıyorsun bakıyorum. Offf…”
“Am sikmedim ama, porno filmlerde sikişenleri çok izledim yenge… Senin dayımdan görüp göreceğin yaraktan fazlasını, muamelenin binbir türlüsünü gördüm. İşi iyice öğrendim.”
İki parmağımla amını parmaklarken göt deliğini yalamam yengemi iyice zıvanadan çıkarmış, çığlıklar eşliğinde orgazm oluyordu.
“Hadi sikini sok aşkım, sik beni!” deyince arkadan amına kökledim ve sertçe sikmeye başladım. Sikerken de taş gibi memeleri hoyratça yoğuruyordum...
İnlemelerinin arasında, yengem,
“Aşkım bacaklarım taşımıyor artık, yoruldum!” deyince,
“Gel kucağıma otur aşkım!” deyip yengemin amından çıktım ve klozetin kapağını kapatıp üstüne oturdum. Yengem de kucağıma gelip amına aldı sikimi…
“Bak şu çok bilmişe, şimdi de yengesini klozetin üstünde sikiyor.” dedi oturup kalkmaya başladığında… Dudaklarını ısırıyor, nefes alıp verirken memeleri inip kalkıyordu.
Ben alttan pompalarken dudaklarım dudağında, ellerim de götündeydi. Parmağımla göt deliğine masaj yapmam yengemi iyice kudurtmuştu. Çok sürmeden yengem yine orgazm olmuş,
“Sen niye boşalmıyorsun aşkım, boşal artık, kurban olayım bittim ben!” diyordu.
“Aşkım götüne boşalabilir miyim?” dediğimde, yengem orospu gülüşü atıp,
“Aşkım alamam bunu götüme, ölürüm!” dedi, anladım ki beni yalvartmak istiyordu.
“Asıl ben bu götü sikmezsem ölürüm aşkım, hadi ne olursun, kırma beni, deli oluyorum senin bu götüne!” dedim. Yengem,
“Peki! Madem bu kadar çok istiyorsun… Yengenin götü kurban olsun sana…” deyip kalktı kucağımdan. Şampuanı önce sikime sonra götüne sürdükten sonra,
“Sen otur böyle, hiç hareket etme!” talimatını verdi. Sonra sırtı bana dönük olarak kucağıma gelip eliyle sikimin başını göt deliğine dayadı. İki eliyle iki dizimden destek alarak yavaşça oturur gibi yaptı.
Birkaç denemeden sonra nihayet sikimin başı götünde kaybolmuştu. Yavaş yavaş oturdukça sikimin aldığı zevk bambaşkaydı. Yengem hem feryat figan ediyor, hem almaya devam ediyordu.
Dibine kadar alınca durdu. Biraz bekledikten sonra oturup kalkmasıyla yeni bir zevkle tanışan ben çok mutluydum. Yengemin amı da çok dar ve güzeldi, ama götünün tadı bambaşkaydı. Bu zevke sikim fazla kayıtsız kalmamış ve kısa sürede boşalmıştım götüne...
Birlikte duş alıp temizlendik. Tekrar yatak odasına gideceğimizde yengemin salondaki telefonuna gelen mesaj sesini duyduk. Yengem gidip telefonunu aldı ve okuduktan sonra gülerek mesaja cevap yazdı. Yengeme,
“Ne oldu yenge, neden gülüyorsun? Mesaj dayımdan mı?” diye sorduğumda,
“Yok, bizim zillilerden!” deyip telefonunu bana bırakıp yatağa uzandı. Mesaj yengemin arkadaş grubundandı, samimiyetim olmasa da o kadınları tanıyordum.
“Yedin mi patlıCanı, zilli?“ diye mesaj yazmıştı biri gruba… Arkasından hepsi emojiler, erotik şakalar patlatmış. Kadın patlıCan yazarken benim sikimi ima etmişti anlaşılan… Yengem de hepsine cevap olarak,
“Patlı Can'ımı yemeye devam!“ diye cevaplamış. Yine bir sürü gırgır şamata…
Hayretler içindeydim. Bizim okuldaki azgın ergen oğlanlar bile bu kadar am göt yarak muhabbeti etmiyorlardı. En son yazanı görünce kahkaha attım.
“Seninki Can da, bizimki patlıcan mı? Bize de tattır patlı Can'ı…” yazmış.
“Okudun mu hepsini? Neler yazmışlar değil mi azgınlar?” dedi yengem gülerek…
“Sen de yazmışsın yenge, patlıCan'ı yemeye devam demişsin. Ne diyorsun, beğendin mi patlıcanı?” Uzanıp sikimi tuttu, sıktı parmaklarının arasında…
“Hem de nasıl…” dedi. “Beğendili patlıcan yedim bugün… Ağzıma patladı patlıcanın… Tam ağzıma layıktı. Teşekkür ederim aşkım.”
“Ne diyorsun? Senin zillilere de gönderecek misin birer tabak?”
“Gel buraya bakim…” dedi. “Benim karnımı iyice doyur. Yıllardır açım ben… Önce ben doyayım, zillileri sonra düşünürüz.”
152 notes · View notes