bleuebeard
bleuebeard
Bleuebeard
142 posts
Things i'd like to archive🍂renklerintangosu.blogspot.com
Don't wanna be here? Send us removal request.
bleuebeard · 5 years ago
Text
Tumblr media
0 notes
bleuebeard · 7 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Text
Bırak evi bok götürsün!
En sevdiğim kadınlar günü sloganıdır: “Bırak evi bok götürsün!” Çünkü bu lanet düzen, ancak itaatsizlikle değişir. Eğer bir şeylerin gerçekten artık daha farklı olmasını istiyorsak, işe bize biçilmiş temel rolleri yeniden sorgulayarak başlamalıyız. Feodal aile hapishanelerinde tehditlerle, dayaklarla varlığını sürdüren ya da sakat kalan, deliren, öldürülen kadınların kaderinin değişmesi gibi bir idealimiz varsa; bunu isteme gücünü kendimizde hissediyorsak... Önce kendi kaderimize ve direncimize bir otopsi yapmalıyız. Kadına yönelik toplumsal tehditlerden nispeten uzak yaşayan ve kendi hayatını özgür iradesiyle sürdürme şansına sahip olan kadının bile en büyük zaafı, bir yandan erkeğe yüklenen efendi rolüne meydan okurken; diğer yandan üzerine yapışan köle etiketini bir rozet gibi taşıma ısrarıdır. Ütüsünü yapıp tozunu almadan, dolapların içini düzeltip camları silmeden rahat edemeyen kadınlar... Evi temiz tutmayı bir numaralı vazifesi belleyen ve içerisi ne kadar temizse dışarısı da bir o kadar kirlidir sanan kadınlar... Var oluş nedenini, yataktaki ya da sokaktaki zaferleriyle değil, sadece mutfaktaki zaferleriyle tanımlayan kadınlar... Doğurmazsa varlığının bir anlamı olmayacağına ikna olan kadınlar... Ne kendi kaderlerini değiştirebilirler ne de bir başkasınınkini. Toplumun kadınları annelik hapishanesine tıkmaktaki ısrarı boşuna değildir. İsteklerinin ve heveslerinin cazibesine kapılıp dünyayı bir anda tersine döndürebilecek potansiyeli rahminde taşıyan kadına kurulan en sağlam tuzak, anneliktir. Kadınlar asırlardır kutsal annelik masalıyla uyutulurlar. Hatta komaya sokulurlar. Toplum, kadını kolektif bir hipnoz marifetiyle hayatın gerçeklerinden ustalıkla koparıp kalın bir zincirle rahminden ve kalbinden annelik hülyalarına sıkı sıkı bağlar. Onun aslında bir erkeğinki kadar uçarı olan varlığı üzerinde mutlak bir hâkimiyet kurmayı başarır. Ahlak tanımlayıcı irili ufaklı iktidarlar tarafından, doğurmamak gibi bir seçeneği olmadığına ikna edilen kadın, en son çare olarak doğurmazsa pişman olacağı tehdidiyle terbiyelenir. Bundan sonra artık onu anne olmanın müthiş hazzıyla, anne olmamanın müthiş hazzının eşdeğer olduğuna kolay kolay inandıramazsınız. Bir tercih hakkı olduğu gerçeği, kulağına küfür gibi gelir. Çarşafların asla ütüsüz serilemeyeceği bilgisiyle erken yaşta deforme olan o zihin, anneliğin getirileri ve götürüleri üzerine mantıklı bir muhakeme yapmaktan kadim bir telaşla daha en başta men edilmiştir. Doğurmazsa çıldıracağını sanır da; doğurursa çıldırabileceğini aklına getirmekten utanır. Sırf bu utanç yüzünden, fazla düşünmeden... Çocuklarını öldüren ya da terk eden, onları bir türlü sevemeyen annelerle dolu bir dünyada kendi riskli yerini alır. O yüzden önce bir bırakın, evi bok götürsün. Sonra isterseniz, gerçekten isterseniz, her şeyi ama her şeyi gönlünüzce temizlersiniz. Mine Söğüt
1 note · View note
bleuebeard · 8 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Text
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiceği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya. Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana. Ataol Behramoğlu
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Text
"The eyes of others our prisons; their thoughts our cages."
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Link
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Photo
Tumblr media
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Text
This Is What Happens When You Love Someone Who Has Built Up Walls
Loving someone who has walls up is not a careless decision. It takes a conscious commitment to assign yourself as the one to take the first strike at the concrete surrounding their heart. These are people who have painted over their fragile skin with instant-ready cement, blocking out the feel of fingerprints and the echo of empty promises. They tell themselves that all the little nuances that make them secret romantics have to stay hidden away. But despite it all — despite the walls and the “do not enter” sign they hang around their neck — you might just fall for them. And in some miracle of ways, they might fall for you, too. For them, loving you will be like walking into a construction zone: messy and just a little bit dangerous. But it all will come with the promise of tearing down old walls to make room for something open and stable. They won’t promise that they’ll be able to hit some magic switch and all of a sudden, they’ll act differently than they always have. To say so would be a lie, and both of you know it. It’s going to take some time. Walls are a stubborn sort of architecture, and they won’t come down without a fight. Just know that the first few nights you spend together, they really will want to cuddle up close to you and burrow themselves in your arms. They’ll want to, more than anything. But they also won’t want to seem needy. They’ll sleep with their backs to you, and they’ll pray that you’ll be more courageous than they are. They’ll sleep with crossed fingers and an anxious heartbeat, hoping that eventually you’ll pull them back to you and you’ll show them that it’s okay to be endearing. They are going to shut down. All people do, at some point or another. But for the ones who have gotten used to a life of distance, the first sharp bite of unpleasant reality is going to sting the most. During your first fight, they probably won’t say a word. They probably won’t even look at you. But they’ll come around, eventually. And they will apologize for being so distant and stubborn. They will try not to punish you for their past, and at first, they likely will fail. As hard as this unplaced punishment may seem, try not to lose your temper. If they’ve let you know that they’re making the attempts to work with you, instead of against you like they have most others, you’re on your way. All love requires work. You may be paying for someone else’s mistakes at the moment. And it may be inherently hard. But if you’re fighting together, you’ll soon reap the rewards of someone who has ventured farther into their heart than anyone else dared. A little patience goes so far. At the heart of it all, if a person with walls has decided they love you, they mean it. To have walls means to block yourself out, and when love nestles itself in the basement of your heart, it becomes a permanent resident banging on walls and demanding to be tended to. So although at times it may seem this fight is a one sided battle, do not forget that just because you cannot see the war raging on does not mean it doesn’t exist. If you’re smart, you know a good thing when you see one. And this person with the walls seemingly unbreakable just might be the best thing you’ll have seen in a long, long time. So when the break down and the fight seem too much, remember what you’re fighting for. Remember than underneath the layers of doubt and distance is a person with a heart that could have been molded just for you. Loving someone with walls is never easy. But sometimes, if you’re lucky, the fight is more than worth it.
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Text
When you are 18
“Уморено ми е,знаеш ли? Не по този “днес правих много неща и ако се наспя ще съм по-добре” начин, а по един малко по различен начин. Уморено ми е от еднообрзното ежедневие. Уморено ми е от едни и същи хора. Едва на 18 съм, а вече нямам енргията да се занимавам с фалшиви хора. Ако нямаш намерения да си честен с мен просто си тръгни. Ако си мислиш, че ще тичам след теб, само за да останеш в живота ми просто си тръгни. Стигнах до този момент, в който разбрах, че сама съм си напълно достатъчна и вече не търпя глупостите на никого. Ако искаш да бъдеш в живота ми просто ме приеми каквато съм. Приеми това, че имам нужда да бъда от време на време сама. Приеми това, че не винаги ще имам какво да кажа. Приеми това, че не винаги ще ти показвам колко държа на теб. А ако не можеш просто си тръгни. Уморено ми е, разбираш ли?”
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Text
"The whole problem with the world is that fools and fanatics are always so certain of themselves, and wiser people so full of doubts."
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Някога бъркал ли си съня с реалност?
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Photo
Before sunset
Tumblr media
34 notes · View notes
bleuebeard · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Take this kiss upon the brow! And, in parting from you now, Thus much let me avow-- You are not wrong, who deem That my days have been a dream; Yet if hope has flown away In a night, or in a day, In a vision, or in none, Is it therefore the less gone? All that we see or seem Is but a dream within a dream. I stand amid the roar Of a surf-tormented shore, And I hold within my hand Grains of the golden sand-- How few! yet how they creep Through my fingers to the deep, While I weep--while I weep! O God! can I not grasp Them with a tighter clasp? O God! can I not save One from the pitiless wave? Is all that we see or seem But a dream within a dream?
0 notes
bleuebeard · 8 years ago
Link
0 notes