cweirax

[cweirax]

sanırım hepimiz sevilmek istiyoruz

[cweirax]

unutulmak benim sahibim olacak ve beni sadece ölüm sevecek

[cweirax]

bana, başıma bela olma der gibi bakıyor. bana, benim kafamı karıştırma, dokunma, yaklaşma, yapma, açma o meseleyi der gibi. ağlama dedi, kurban olurum sana nolur yapma gülüm. ağlarsam eğer dayanamazdın değil mi. yapamazdın. böyle duramazdın, bırakamazdın beni. ama ben ağlamadım işte. durdum öyle hiç değmedim sana. korkma sakın tamam mı. korkma bulaşmaz sana kimsesizlik. korkma aramam ben seni. çağırmam etraf dağınıkken. gözüne gözükmem hiç

[cweirax]

annemi gördüm

rüyamda

çocuksuz

ve hayatının aşkıyla

hiç bu kadar mutlu görmemiştim onu

[cweirax]

var olmayı boş yere hayal etmek. öyleymiş gibi görünmemek, gerçekten olmak. uyanık olduğun her an. tetikte. başkalarına karşı sen ile yalnızkenki sen arasındaki uçurum. baş dönmesi ve sürekli açlık, açığa vurulmak için. içinin görülmesi için, hatta parçalara ayrılmak, ve belki de tümüyle yok edilmek için. sesin her tonu bir yalan, her davranış bir aldatmaca, her gülümseme aslında yüz ekşitme. intihar etmek mi? hayır. bu çok çirkin. sen yapmazsın. ama hareket etmeyi reddedebilirsin. konuşmayı reddedebilirsin. o zaman en azından yalan söylemezsin. böylece düşünceye dalıp, kendi içine kapanabilirsin. artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun. sen öyle sanırsın. ama gerçek inatçıdır. saklandığın yer su geçirmez değildir. yaşam dışardan sızar içeri. ve tepki vermek zorunda kalırsın. hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. bu soruların önemsendiği tek yer tiyatrodur. hatta orada bile fark etmez

[cweirax]

üzüntü, her insanın kalbinin ta derinliklerine yerleşiyor ve orada gizli ıstıraplar oluşturuyor. o, hayatın akışı içinde sürekli yeni maskeler takarak bazen kadın, çocuk, mal ve mülk, bazen de ateş, su, hançer ve zehir şeklinde görünüyor. senin de, kendine dokunmayan bu sorunlar karşısında ve hiçbir vakit kaybetmediğin şeyler için bile sürekli üzülüp ağlaman gerekiyor

[cweirax]

[cweirax]

evet, körkütük âşıktım sana; hâlâ da öyleyim. daha önce hiç kimse içimde böylesine şiddetli bir fiziksel coşku yaratmamıştı. seni yüreğimden kopartıp attım çünkü gelip geçici bir gönül eğlencesi olmaya katlanamazdım. bedenimi ellerine teslim etmeden önce, fikirlerimi, zihnimi, hayâllerimi teslim edebilmeliyim. oysa senin bunlardan hiçbirini alacağın yok

[cweirax]

kırbaçlanırken ilk hissettiğim ağzıma gelen o yumuşak ve aniden kaybolan o ekşi kan, iki santim uzağımda. ensesinden kavramış, bileğine doğru yaklaşan bir cisim, dokunsa bir tablo kadar güzel olurdu etrafım

[cweirax]

ben kendi onurumun mezarıyım şimdi,

ölümün barındığı karanlık bir evim.

ey tüketen yalnızlık, yağmalamak için beni

bu tapınağıma çağırıyorum seni.

[cweirax]

seni seviyorum. bu öylesine bir sevgi değil, tesadüf eseri sevmedim seni. sevgine susuyorum, sıcak kolların arasında bir müddet dinlenmek istiyorum belki biraz ilgi belki biraz nikotin, ama en çokta seni.

[cweirax]

ağlayan bir bebek aynı zamanda kötü bir kaltak

[cweirax]

ölene dek sana olan nefretimi besleyeceğim

[cweirax]

ellerini yazdım.

ellerine yazdım. ne yazdımsa o çok yabancı. o yurtsuz. o düştü düşecek. o çok yalnız. çok sevdiğim. bilmezsin ama. çok beklediğim. çok gelmeyen. hiç gelmeyen. bir türlü kapımı çalmayan. hiç yazmayan. ellerine yazdım.

ellerinle ellerimin yol ayrımına. bir daha hiç uğramadığım o çok masalı çok sandalyeli. kaç kadınlı. kaç adamlı. çirkin şarkılarıyla. sen gidince yıkılması gerektiğini bilmeyen. şuursuz. yemek salonuna; bir daha hiç uğramadım. sana çok ama. sana çok uğradım. yerini, yolunu bilmeden. kaybolarak. kaybederek. eksik. çok eksiktim ama ellerim vardı. ellerimi sakladım, sana ayırdım. ellerimle ellerini yazdım, okudun. anladın mı?

özlemenin ellerini de getirdim avuçlarına. özlemenin elleri hep kısa. söylerim. benim ellerim sana doğru uzayan bir küçük ağaç, budandıkça gür. budandıkça koşardım. senin ellerin hâlâ yalnız mı?

[cweirax]

her sevdiğin ağladığında ona azar azar hissettirdiğin sıcaklığını bahşediyorsun. her çaresizlikte damlalarına karışıyor yaşlar, saklıyorsun birçok şeyi. karanlığa eş değersin, yuvanın yarısısın.

[cweirax]

[cweirax]

sen öteki yüzümün önüne gelen gündün,

yüzün öte batı kilisede yanan güldü.