Text
IN THE MOOD FOR LOVE (2000) dir. by Wong Kar-wai
677 notes
·
View notes
Note
Ya neyin var? Neden bilmiyorsun?
hiçbir şeyim yok diye iyi değilim sanırım. upuzun metaforik cümle kurdurtmayın bana. iyi olmanın tersi bir hayat işte
0 notes
Text
hep bir görülme ihtiyacımız var. ben yazdıklarımla var olmak, görülmek istiyordum. ama artık öyle gücüm yok ki.
her yazacak olduğumda "eh yeter be, neyine gerek" diye bırakıyorum.
bana hiç iyi gelmiyor bu.
1 note
·
View note
Text
melankoliyle başa çıkma yöntemi olarak daha çok melankolik olmayı tercih ediyorum. çünkü dipte durursan daha da düşemezsin. çünkü geriye yalnızca yukarı çıkmak kalır.
1 note
·
View note
Text
sabah uykumu açmaya denize koşuyorum. akşam serinlemeye denize. acıkınca denize. doyunca denize. yapacak bir şey olmayınca denize. keyif için denize.
deniz gibi bir insan var mıdır?
1 note
·
View note
Note
Takibe yeni başladım ama çok tatli bir blogun var :)
dümdüzlükte bir blog ve çabasız ama çok teşekkür ederim :)
0 notes
Text
tiril tiril bir elbiseye, upuzun ve şımarıklıkta zirvede olduğum bir akşam yemeğine ihtiyacım var...
1 note
·
View note
Text
rica ederim... son cümlen aslında kastını özetledi. ben zaten anlamıştım ama burayı da bir açmak gerekir diye düşündüğümdendi. umarım vitrinlerinde gösterdiği güzelliği gerçekten taşıyan veya yaşamadığı hiçbir şeyi vitrinine koymayan insanlara denk geliriz.
çokça sevgi.🌸
Edebi Pozlar
Bir nesil ilerliyor, büyüyor, yollarını arıyor. Peki ya öncüler? Erkekler… Özellikle duygularını “edebi biçimde” paylaşan, derin cümlelerle süslü yarı melankolik paylaşımlar yapan o adamlar… Yani evet, hissetmek güzel. Duygulara alan açmak gerekli. Ama bir yerde sorumlulukla, eylemle, olgunlukla buluşması gerekmiyor mu bu hissiyatın?
12 notes
·
View notes
Text
bu ve bundan önceki gönderilerine kısmen katılıyorum. fakat bu gibi insanların çoğunun psikiyatride tanısı olan hastalıklara sahip olduğunu da dile getirmek istiyorum.
bu tipolojiye yerleştirdiğimiz insanların çoğu sabah kalktığında niçin uyandığını düşünüp bir sebep bulamadığı için geri uyuyor. işte olumsuz giden herhangi bir durumda aklına ilk ölmeyi getiriyor. hatta diyebilirim ki ölümü aklından hiç çıkarmıyor. cesaret edebileni ise azımsanmayacak kadar çok.
büyümeyi tercih etse bile bu fasit dairede dönüp duruyorlar. çünkü sahiden bir iyileşme için önce hasta olduklarını kabul etmeleri gerekiyor. fakat onların çoğu kabulden önce "niçin bu benim başıma geldi, ölmeliyim" düşüncesiyle yas tutmayı tercih ediyorlar. yas tutmayı kabul etmeye tercih eden birinin iyileşmesi de bi' hayli zor oluyor maalesef.
-şımarıklıkları hariç- onları da öyle kabul etmemiz gerektiğine inanıyorum. neticede belki aynı, belki de daha fazla ızdırabı içimizde taşıyoruz. onlar hastalıklarını izhar ediyor, biz ise içimizde yaşıyoruz.
naçizane :")
Edebi Pozlar
Bir nesil ilerliyor, büyüyor, yollarını arıyor. Peki ya öncüler? Erkekler… Özellikle duygularını “edebi biçimde” paylaşan, derin cümlelerle süslü yarı melankolik paylaşımlar yapan o adamlar… Yani evet, hissetmek güzel. Duygulara alan açmak gerekli. Ama bir yerde sorumlulukla, eylemle, olgunlukla buluşması gerekmiyor mu bu hissiyatın?
12 notes
·
View notes
Text
birlikte sevinmek
bütün lezzetler bir yana; fikrini, hürriyetini, saygısını ve saygınlığını sevdiğin insanlarla bir sevinci paylaşmak bir yana.
bayılıyorum.
2 notes
·
View notes
Note
Gerici zihniyetinide alıp filistinde geberebilirsin Mizgin
afedersiniz demeyeceğim çünkü umrumda değil.
sırf seninle aynı ya da sana yakın olmadığım için gebermem gerektiğini söylüyorsun. eşitlik var sizde. ama kendinizden kabul ettikleriniz biraz daha eşit, gördün.
ve ayrıca hiçbir yere gitmiyorum. bu ülke benim. islâm da benim. ya beraber yaşamayı ve saygı duymayı öğreneceksiniz ya da siz gideceksiniz. bu kadar.
1 note
·
View note