Text
Tüm çocukluğum alkolik babamın sazından gelen acı notalar ve sarhos sesiyle mırıldandığı türkülerle geçti. Babam sarhoş kafayla annemi dövmeye yeltenirdi kollarımla sarardım o koca cüssesini karşı koyardım. Zaten bu sevgisiz kollarım yalnızca o zaman sarardı babamın bedenini. 17 yıllık yaşamımda babamla bir gün olsun vakit geçirmedim, hiçbir başarımı koşa koşa gidip babama anlatamadım, kalbim kırıldığında babam sarmadı hiç, saçlarımı okşayıp bir kez olsun öpmedi . Ben hep yarım yamalak kendim sardım yaralarımı, sevgisiz büyüyen kırık bir çocuk taşıyorum en derinimde. Bir evin tüm yükünü taşıyan anne, aileden uzak bir abi, psikolojisini korumaya çalışan abla, alkolik şiddet yanlısı sinir hastası bir baba. İlk alkolümü babamın bardağından içtim henüz 10 yaşında bile değildim, ilk aşkım ilk yaram babamdı. Bak baba bana, bende bıraktığın yaralara bak. Sen sevseydin belki aramazdım başka insanlarda ilgiyi. Yoğun bakımda yanıma geldiğinde sarılıp öpseydin geçerdi tüm acılarım sancılarım. Sen sarıp sarmalasaydın bileklerim kanamazdı hiç erken yaşta büyümezdim 13 yaşında sigaraya başlamazdım baba. Ben seni affederim, bir gün elbette ki affederim ama sen kendini affedebilir misin?
0 notes
Text
Sensizliğin yarattığı o deli fırtınayı izliyorum son günlerde, acıyla savuruyor tüm benliğimi. Ruhumun kırıldığı ve kalbimin atmadığı bu şehirde, çehreni hayal ediyor ve onlarca hapın veremediği serotonini salgılıyor beynim. Başka kalplere dokundum, başka ruhlara. Senin izlerinin olduğu hiçbir yere değemedi duygusuz eller. Sevemedim, senden sonra sevilmedim hiç, saçlarıma dokunmadı eller, gözlerimdeki yaşların yerini kanlar aldı ama senin yerini kimse alamadı. Elzemin olmayı isterken eleme büründüm, hissizliği kaybettim. Senin gibi. Seni kaybettim. Şiir'im, ruhum. Öyle özledim ki gözlerine uzun uzun bakıp kirpiklerini öpmeyi, yüzümü ellerinin arasına almanı, sakallarını sevmeyi. Seni sevmek gün gibi, güneş gibi. Yaşamaya sebep senin varlığın. Yaz yağmuru misali yersiz sebepsiz seviyorum seni. Ben dahi kendimi yalnız bıraktım ama terketmedi sevdan beni. Bana yarattığın ve beni tek başıma bıraktığın bu gezegene ektiğim güller kurumadan gel sevgilim. Ruhum eriyip gitmeden gel. Umudum, ışığım sönmeden kalbimdeki ışığın yetip bitmeden gel.
3 notes
·
View notes
Text
Karanlığı bölen cılız bir ışık gibi.
Fırtınada çırpınan kanatlar gibi.
Islanmaktan korkmayan bir kelebek gibi seni sevdim.
Okyanusta kağıttan bir gemi gibi.
Baharı beklemeden açan tomurcuk gibi.
Sanki ilk kez seven bir çocuk gibi seni sevdim.
Sana sarılınca geçer sandım.
Sana inanınca biter sandım.
Sana bağlanınca düşmem sandım.
Her yanım yarım yarım, kalbim yine darmadağın.
•Cem Adrian - Sana sarılınca
0 notes
Text
Bir gün bir adamın avuçlarından sökercesine aldım özgürlüğümü. Hapsettim ruhuma. Bedenime dokundular, kanadımı kırdılar. Öldüm öldüm dirildim, yine de yetmedi. Gözlerime çöken ağırlık yetmedi kimseye. Zaten ben de kimseye yetemedim de. Parmaklarım kazıyor saç diplerimi, kopuyor ince tellerim. Ölüyorum, görmüyorlar. Zihnim gölgelenmiş bir eylül sabahı. Kan kırmızısı saçlarım soğuk rüzgarla savruluyor. Gözlerimi kaldırımlardan alamıyorum. Dünyayı dolaşıyorum 3 sokak arasında. Çıkmazlar doğuyor, yeniden. Yine, yine ve yine. Ölüyorum görmüyorlar. Kirpiklerimi ıslatıyor zehir kokan bedenler. Zehirli bedenler şehirlere dağılıyor. İnsanlık ölüyor ve yeni bir insan oğlu doğuyor. Yeniden. Yine, yine ve yine. 16 yaşımda acıdan körelmiş kalbimle yalvarıyorum dünyaya. Ağıtlar yakıyorum. Bir kalem ve bir kağıt. Ölüyorum, görmüyorlar.
0 notes
Text
Titreyen ellerimle yazıyorum sana
Gözlerimden akan kaçıncı yaş sayamıyorum artık.
Tanrının adaletine inanıp dua ettiğim her güne lanet eder oldum.
Yalnızlığıma sarılıyorum ;
Ağlıyorum,
Ağlıyorum,
Ağlıyorum.
Siyah'ım.
Siyah duvarları kaplayan kanlı ellerimle yalvarıyorum sana.
Güzel siyah
Göğüs kafesimde gezinen ellerin
Siyah saçların dudaklarımın arasında
Cansız bedenine sarılıyorum
Çığlıklar.
Feryatlar.
Siyah'ım.
Ruhum.
Dudaklarının izi hâlâ kirpiklerimde.
Tiksiniyorum.
Kusuyorum.
Diz kapaklarımda bir acı.
Ve ruhum
Bedenim
Elleri üstümde
Kalçalarımdan bacaklarıma uzanan eller
15
Kurtar beni siyah.
İntihar
İntihar
İntihar
Aciz.
Olmadı işte siyah
Yine kaybettim
Canım çok acıyor
Neden kimse fark etmiyor
2020
Nefret
Nefret
Nefret
Aciz
Bir gün gelecek
Ruhum göğe yükselecek siyah
Zihnimde çürümüş bedeninin kokusu
Gökyüzü
Tanrının kollarında bedenim
Adaletsiz kirli dünya.
Kahvenin en güzel tonu..
Gözlerin!
Ah sevgilim o güzel gözlerin
Yaşama umudum, güzel sevgilim
Al beni yanına
Lütfen
1 note
·
View note
Text
Sesine tutunduğum bir adamın avcunda şimdi kalbim.
Saçlarında soluklandığım bir gecede olabilseydim şimdi elbet son bulurdu bedenimdeki bu ölüm savaşı.
Kalbimin kırıkları ellerini parçalıyor can içim.
Siyah gözlerin, dudaklarından dökülen o zarif sesin. Ah benim güzel Lavinia'm. Bir sonbahar gecesi ruhumu teslim edeceğim gökyüzüne, yanakların ıslanacak feryatlarını duymayacak tanrı, isyan edeceksin.
Bu seni son üzüşüm, o güzel kirpiklerini son ıslatışım. Gidiyorum birtanem, hayallerimi süslediğin her gece için minnetarım sana.
Kan revan şimdi kalbim, geleceksin ve son bulacak tüm serzenişler.
Siyahlara emanetsin gülüşünden öpüyorum.
0 notes
Text
Gökyüzüyle beraber bir karanlık çöküyor zihnime.
Korkuyorum!
Sesler yankılanıyor.
Bayım, beni duyuyor musunuz?
Feryatlar!
Kırgın ve suçsuz benliğimle haykırıyorum.
Dudaklarım ismini söyleyemeyecek kadar pis.
Siyah!
Orada mısın sevdiğim, tek sığınağım.
Göz yaşlarımı siler misin o soğuk ve titrek ellerinle?
Sahiden öper misin saçlarımdan, tekrar sarılır mısın bana o cansız bedeninle?
Gitme!
Yanına geleceğim güzel çocuğum, varlığınla hayat bulmayalı ne çok olmuştu sahi.
Zihnimin odaları boş son günlerde
Lütfen!
Acı bana sevgilim, aciz ruhum seni arzuluyor.
Kirpiklerinin gölgesinde uyut beni,
Ellerimden tut yalvarırım.
Kal benimle!
Siyahım, en güzel yanım.
Lavinialar'ın küllerinden doğacağım bu gece.
Tanrının kollarında bedenim
Sessizlik!
Ve sensizlikle batan güneşin ardında gölgeler.
4 duvar arasında çığlıklarım yankılanıyor.
Kan!
Göz kapaklarımın ardında o siyah dağınık saçların, soluk tenin.
Bu sana ilk vedam değil can özüm, ancak son kez kavuşacağım sana..
Ve karanlığa açılıyor gözlerim!
Tanrım, laviniaları armağan ediyorum sana,
Serzenişler!
Şeytan!
Ve zihnim..
Geliyorum sevgilim.
Gidiyorsun!
Gitme..
0 notes
Text
Buradasın siyah, çığlıkların zihnimde yankılanıyor.
Sarılıyorum aciz bedenine, bedenime.
Gidiyorsun.
Siyahım, en siyah yanım. Gidiyorsun
Acıyor güzel çocuğum, Zihnim. Çok acıyor.
0 notes
Text
Ölüm neydi ki?
Bedenin toprağa olan tutkusu mu.. yoksa ruhun intihara olan aşkı mı? Hâlen anlam veremiyorum. Bütün değer verdiklerim toprak olmuş, ya da ruhları intihara bürünmüş. Anlamsız.
Ölüm diye birşey olamaz. Senin bedenin toprak olsa da, bu hisler hâlâ hayatta. Ölüm saçmalığını zihnimden atıyorum; şimdi ruhum göğe yükselse, bütün yaşadıklarımıza öldü süsü mü vereceksiniz? Eğer düşüncelerinizin bir kısmına yerleşmişsem, ölüm kavramı yok olmalı.
Çünkü ölüm; yok oluştur. Oysa düşüncelerinde hâlâ yerim var. Ben hep gözlerinizdeki o boşluğu dolduracağım.
Ruhun intiharı, düşüncelerin doğuşudur.
6 notes
·
View notes