gunbedidevvar-blog

[gunbedidevvar-blog]

Sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum Şehre inerim bir sinema yağmura çalar Otomobil icad olunur, Zarifoğlu ölür Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

-Senegalliler dahil değil

Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin

-Yoksa seni rahatsız mı ettim?

Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

-Freud diye bir şey yoktur.

Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

-Haydi iç de çay koyayım.

Okuyan : Menal Kizi Fon müziği : Esther - Yann Tiersen

[gunbedidevvar-blog]

Aşk nedir?

Hepimizin gördüğü üzere aşk 30, 40 yaşlarına gelmesine rağmen hâlâ ergen kalmış koca koca heriflerin üzerinden para kazanmak için rezil hâle getirdiği kolayca ağıza alınan çok yanlış anlaşılan bir his olmu��tur. Oysa aşk kendisine kurban seçmemiş miydi? Aşk uğruna çöle düşürüp insanı çılgına çevirmemiş miydi? Bu korkunç duygu hâli nasıl oldu da dünki çocukların 1 haftalık ilişkilerine çarçabuk iliştirdikleri isim haline geldi.

Çünkü bu insanlar bu hissi gerçek sahiplerinden değil sadece aşk denilen kutsal hissi ticarete dökmüş kalpazanlardan öğrendiler. Türk Edebiyatının yavaş yavaş şehir çöplüğüne doğru hızla ilerlediği şu günlerde eline üç kuruş para geçti diye, en yakın dalkavukları azıcık pohpohladı diye kitap yazanlara siz de prim vermeyiniz. Aşkı gerçek kahramanlardan öğrenin ki ağzınıza sakız yapıp kirletmeyiniz.

[gunbedidevvar-blog]

Farkındayım; bu savrulup giden hayatımızda iz bırakmamız gerektiğini. Ne zaman yaşamımızın sonlanacağını bilmediğimiz için bu izleri bulduğumuz her fırsatta bırakmalıyız. Ancak bunu nâmım yayılsın diye değil. Delirmemek için yapmalıyız. Özellikle inancım o'dur ki yazmalıyız. Durmadan fikirlerimiz ne olursa olsun, çevremizden en zehirli fikir tepkisini alsakda en ağır ithamlara mâruz kalsakda yazmalıyız. Namusun dillerde sakız, vatanın klavyede iki tuş, aşkın kepaze hâle getirildiği şu düzene kapılıp gitmemek için yazmalıyız.

Sakın sakın! Siz de sormayın bu soruyu bana. Ben cevabımı bulamamışken;

"Ne yazmalıyız?"

[gunbedidevvar-blog]

“Hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın temsiliydi.”

-Sabahattin Ali

[gunbedidevvar-blog]

Şu gök mavisi mermer kubbe altında biz. Ne kıpkızıl kâfir ne de tam Müslümanız.

[gunbedidevvar-blog]

"...Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız Ey benim alfâbemdeki kadim Elif..." -Bahaettin Karakoç

[gunbedidevvar-blog]

[gunbedidevvar-blog]

"Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem

Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su" -Fuzuli.