inflamess-s

[inflamess-s]

[inflamess-s]

[inflamess-s]

“deniz’in devrimi sevdiği kadar seni sevdiğimi bilselerdi, asarlardı beni de gecenin ikisinde.”

[inflamess-s]

dünümü bugünümü geleceğimi çaldın, bak yine de kızamıyorum canın sağolsun.

[inflamess-s]

sevgili katil, gözlerinden öperim.

[inflamess-s]

Sen ve ben acıdan bir dağız, sen ve ben bu dünyada bir daha hiç karşılaşmayacağız..

[inflamess-s]

Sen sevginin bile kurtaramayacağı kadar kötü bir insanmışsın, ben bunu farketmemek için çok uğraşmıştım.

[inflamess-s]

Gençtim, vurgundum, bir sesi duyabilme isteği göğsümde infilak ederdi, bir daha hiçbir şeye böyle anlam yükleyemedim.

[inflamess-s]

yazı @tugbakarademir 'e aittir, yüreğine sağlık.

"geç kalınan hiçbir hayat, hayat değildir. hayatın olmayı dilerdim."

[inflamess-s]

ilk öptüğün anı hissetmek.

ilk tanıştığın anı düşünmek.

[inflamess-s]

"iyi ki.* o kadar enkaza rağmen dimdik duran, asla yıkılmayan o duruşun. asla düşmeyen omuzun. asla pes etmeyen. bu kötülüklerle dolu dünyaya rağmen güzel kalan kalbin. bunca şeye rağmen tuttun ellerimden ve beni çıkardın o boşluktan. âh benim güzelim. öperim o kalbini. öperim."

[inflamess-s]

"sabaha kadar, o uyuyana kadar defalarca sevişiyoruz. bir ayin gibi. gösterişli bir tören gibi. çok yavaş. çok hızlı. hiç durmadan. bütün ölümünü, taşıdığı bütün acıyı içime çekmeye çalışıyorum. o kadar alıyorum ki kendime ölümü, ona bir şey bırakmıyorum uykudan başka. uyuyor. çırılçıplak. omzundaki dövmeyi okşuyorum, yara izleriyle dolu parmaklarımla. ona âşık değilim. hediye ettiği ölüme âşığım."

[inflamess-s]

en çok hakkında konuşamadığın insanlar yara olur dizlerinde. sen hep düşersin, onlar hep kanar.

[inflamess-s]

koşa koşa, döke saça. yoksa beni kırmak için mi yaratıldın? bu bir rüyaysa uyanmak istiyorum. eğer bir araba yolcuğundaysam hemen mola vermek, bir gemideysem çırpınarak atlamak istiyorum. var ettiğin tüm duygulardan kaçabilmemin bir yolu olsa keşke. bir yerlerde dolaşmaktan yoruldum, kucağına kıvrılmak istediğim saatleri doldurdum.

[inflamess-s]

o gece avuçlarımın heyecandan terlediğini keşke bi bilseydin.

[inflamess-s]

daha önce hiç kimsenin gözlerine bu kadar hayranlıkla bakmamışım, daha önce hiç dudaklarım iki dudağın arasında bu kadar kıvrılmamış gibi. hiç sevmemişim, hiç yenilmemişim, hiç üzülmemişim. çocukken göğüslerimize çarpan o top, hâlâ benim göğsüme çarpar durur. son kez oturduğun ayak uçlarım hâlâ sızlıyor. hiç başlamadık bu oyuna, hiç yenilmedik. kazanan hep sendin. en çıplağıyla öperken seni, enkazın üzerime dağıldı. sanki hâlâ ölmemişim.

hâlâ ölememişim.

[inflamess-s]

en son o kapıyı çaldığımda, yolunda gitmeyen her şeyi düzenleyip bir an önce çıkacaktım. hâlâ kapının ardındayım.