inihilizi
inihilizi
384 posts
INTJ
Don't wanna be here? Send us removal request.
inihilizi · 1 day ago
Text
Uykusuzum. Artık rahat uyuyamıyorum. Kafamın içinde et yiyen böcekler var sanki. Eti çiğneme seslerini duyabiliyorum. Öt yandan, sanki bir düşünce polisi, düşüncelerimi yönetiyor. Bana “Mutlusun” diyor ve ekliyor, “karanlığın olmadığı yerde buluşacağız.” Bir sonraki gelişinde ona “karanlığın olmadığı bir yerin var olamayacağını ve zihnimi derhal terk etmesini” söyleyeceğim diyorum, kendi kendime. Ama sonraki gelişinde de yine o konuşuyor ve ben dinliyorum. Sanki sözünü kesersem beni kelepçeleyip ışığın parlak olduğu bir yere götürecekmiş gibi. Karanlığa öyle alıştım ki, bırak parlak ışığı, en ufak bir gün ışığı bile beni kör etmeye yetebilir. Tüm bunların dışında bir de antidepresanların tükendiğini öğrendim. Güç bela hazırlanıp gidebildiğim doktor; bana artık antidepresan yazamayacağını, stokların tükendiğini söyledi. Ama daha da kötüsü, ne zaman gelir diye sorduğumda gözlerimin içine bakarak “hiçbir zaman” dedi. HİÇBİR ZAMAN! O sıra atak geçirmişim sanırım. Doktora saldırmış ve hastaneden kovulmuşum. Doktor mesleği bırakacağım artık, diye ağlıyormuş. Üzülmedim doğrusu. Bana antidepresan yazmayacaksa eğer doktorluğu bırakabilirdi. Ama bırakacağını sanmıyorum. Böyle yaşamaya alıştı çünkü. Bizlere antidepresan yazarak bakım merkezlerine gitmeye ve güzelleşmeye. Bizlere deli raporu vererek mağazalarda gezmeye... ama artık antidepresan yazmayacakmış. Bat doktor bat.
8 notes · View notes
inihilizi · 6 days ago
Text
Zihnimden bir kesit;
Söyleyemeyeceğin şeyleri yazmak bir şey ifade etmiyor. Netice de onlar kimseye ulaşmayacak ve seninle ebediyen kalacak. Her gün yazdığın sayfaları göreceksin ve kendinden iyice nefret edeceksin. Tüm yaşanamamış o güzel günlerin azabını çekeceksin. Hiç yaşanmamış anılar zihnini işgal edecek. Günden güne delireceksin. İnsanlar sana garip garip bakacak ve hatta korkacaklar senden. Çünkü yerli yersiz insanlara saldırmaya başlayacaksın. Ağzından köpükler saçarak “Kurtuluş yok. Zihninize dönün. Kapınızı kapatın. Sokaklar, zihinlerini terk edenlerle dolu. Her yer kan kokuyor. Her yerde bir kan akıyor. Derhal evinize (zihninize) dönün! Ben de zihnimi terk ettim ama onlardan değilim. Sizleri uyarıyorum. Bu son şansınız.” Ancak polisler durduracak seni. Toplumun huzurunu bozmaktan dolayı ceza uygulayacaklar sana. Başkomiser gelip, “Hafta sonunu nezarethanede geçireceksin. Bu sana ders olsun. Bir daha da öyle ipini koparmış deli danalar gibi ortalıklarda bağırmazsın artık.” diyecek ve alaycı bir gülüşün ardından da “götürün şunu” emrini verecek. Onlar da götürecekler şunu. Yani. Seni. Sen hafta sonunu hapishanede geçirirken sokaklar da kavgalar olacak. Zihnini terk edenler ile zihnini keşfedemeyenler arasında. Zihninden hiç çıkmayanlar ise perdelerini aralayıp sokağı izleyecek. Korkuyla zihinlerini keşfetmelerini bekleyecekler. Ancak onlar zihinlerinden gelen sesin ne olduğunu anlayamadan, zihinsizler onlara aç bir kurt gibi atılacak…
13 notes · View notes
inihilizi · 11 days ago
Text
Öyle yoruldum ki, şuraya bir yere uzanıp hıçkırarak ağlayacağım...
14 notes · View notes
inihilizi · 17 days ago
Text
"Ne bileyim Füsun, sokak lambaları kadar yalnız hissettim bu gece."
302 notes · View notes
inihilizi · 20 days ago
Text
bir yere ait olma isteği var içimde
383 notes · View notes
inihilizi · 1 month ago
Text
tüm çabaların boşuna olduğu hissi
16 notes · View notes
inihilizi · 2 months ago
Text
Bugün biraz daha içime kapandım. Kalın perdeleri hiç açmadım. Odaya gün ışığı girmedi. Karanlık odadan hiç çıkmadım zaten. Tavanı izledim. Kıyafetlerin, yiyecek poşetlerinin olduğu kirli halıda volta attım. Akşam üzeri bir şeyler yazmak istedim. Ama nasıl? Karnın acıkır da yemeği bir çırpıda bitirirsin ya, işte öyleydi. Yazı yazmalıydım, derhal! Önce yazıların dolu olduğu defteri aradım ama o dağınıklıkta bulamayınca vazgeçtim. Bana bir kâğıt da yeterdi. Sonra kâğıt aradım. Buldum. Bu sefer de kalem aradım. Ancak bir türlü yazan bir kalem bulamadım. Kurşun kalemlerin ucunu sinirlendiğim bir zaman diliminde kırılmıştı ve kalem açacağı arayacak kadar vaktim yoktu. Artık yazmak zorundaydım! Tükenmez kalemi bulduğum an sevinçten havalara uçacaktım ancak yazmadığını görünce kalemi kırıp attım. Artık yazmalıydım. Hiç zamanım kalmamıştı. Güneş ışığının çok az yansıdığı duvarın dibine çöküp sağ elimin işaret parmağını duvardan gezdirdim. Gezdirdikçe acımaya, kızarmaya ve tahriş olup kanamaya başladı. Parmağımdan akan kan ile duvara yazmaya başladım. “BENİ” yazmak için B harfini çizmiştim ki, sonradan zamanımın kalmadığını ve bir an önce yazmam gerektiği için sadece “KURTARIN” yazdım. Sonrasını ise hatırlamıyorum. Duvarın dibinde bayılmışım sanırım. Gözümü açtığımda hiç istemediğim kadar ışık ve kolumda bir serum vardı. Hemen yanı başımda ise bir polis, bana bakıyordu: “Seni kurtardık.”
16 notes · View notes
inihilizi · 2 months ago
Text
Kendimi piyon gibi hissediyorum. Önemsenmeyen kolayca kaybetmeyi göze alınan piyon gibi. Üstelik merkezden uzak tahtanın en kenarındaki bir piyon gibi. Bir de eğer rok atılan kanada uzak ve kenarda ki bir piyonsam değerim hepten düşüyor. Şahı koruma görevi bile vermiyorlar bana. Ancak sadece oyun sonunda tüm değerli taşlar kaybedilmiş ve önüm açık ise beni vezir yapmaya sürüyorlar. O zaman umutlanıyorum işte. Ben de değerliyim hissine kapılıyorum. Hızla son kareye ulaşmaya çalıyorum. Bir beyaz kareye geçiyorum. Süreye basılıyor. Bir siyah kereye geçiyorum. Süreye basılıyor. Ve işte son kareye geçmek için hareketlenirken "dur" diyorlar. "Süren bitti" İşte o an rüyadan uyanıyorum. Hiçbir değerimin olmadığını, olsa bile bunu başarmak için süremin yetmeyeceğini anlıyorum. Oyun bitiyor. Kutuma yerleştirilip, rafıma kaldırılıyorum.
10 notes · View notes
inihilizi · 2 months ago
Text
Ben üşüyen Sevgiyim. Bilge biri değildim. Ama sorun da değildi. Hikmet yanımdaydı. Ben küçük defterime yazılar yazardım ve Hikmet ise arkadaşlarıyla takılırdı. Ancak bir gün Bilge diye biri çıkageldi. Hikmet'e İngilizce öğretecekmiş. Korktum. Hikmet Bilge'ye hayran olur da gider diye çok korktum. Korktukça küçük defterime yazılar yazdım ve tavla oynadım, zar attım. Ancak bu korkum bir gün gerçekleşti. Hikmet küçük defterimi okumuş ve arkadaşları ile, alay etmişti. Üşüyen kalbimden ziyade Bilge'nin akıl oyunlarına esir düşmüştü. Gidişi kalbimdeki sıcaklığı götürmüş olsa da en çok üşüdüğüm gece annemin ölümüydü. "İnsan annesinin öldüğü gece de üşüyordu."
7 notes · View notes
inihilizi · 2 months ago
Text
Son dakika haberi: Sokakta seyir halinde yürüyen genç vatandaş birden kalbini tutup yere düşmüş. Genci son görenler ise onun ağladığını belirtiyorlar. Olay yerine gelenler, canı yandığı için ağladığını düşünse de genç vatandaşın olaydan çok önce ağlamaya başladığı düşünülüyor. Sağlık durumu ciddi olan genç vatandaşın sabah saatlerinde hastanede vefat ettiği öğreniliyor. Bu yüreklere durgunluk veren olay, uzmanlar tarafından "bir yarım aşk" adını aldı. Uzmanlar, yarım kalan aşkın kalp de kanamaya yol açtığını tespit etti. Bu kanama ayrılık acısından dolayı olağan görülüyor, ancak ciddi kayıplar sonrası oluşan bu kanama tehlikeli ve ölümcüldür. Uzmanlar bu konuda bizi uyarıyor. "Bir kayıp verdiğinizde kalbinizi dinleyin. Ona şefkatle yaklaşın. Kalbinizin sessizce kanadığını fark ederseniz şayet mutlaka bir uzmana görünün. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır. (Çoğunlukla)"
Bugünkü haber bültenimizin sonuna geldik. Az sonra spor haberleri ile devam edeceğiz.
Reklamlar...
6 notes · View notes
inihilizi · 2 months ago
Text
Zaman benim için akmıyor. Ben, başrolün parlaması için görevini layıkıyla yerine getirmeye çalışan bir figüranım sadece.
5 notes · View notes
inihilizi · 3 months ago
Text
"Hep böyle miydim ben? Nasıl bu kadar saf olabildim? İçimde nasıl böyle bir umut yeşertebildim? Uyumak istiyorum, sadece uyumak. Uyandığımda eski ben olmak."
8 notes · View notes
inihilizi · 3 months ago
Text
Gölgemde birikmiş acıların çığlıkları zihnimin karanlık sokaklarına yayılıyor ve oradan ruhuma, zihnin gözyaşlarında birikiyor.
10 notes · View notes
inihilizi · 3 months ago
Text
Duydun mu? Bizden bahsediyormuş. Varlığımı inkar edip, beni yok sayıyormuş. Peki, öyle olsun. Ben şimdi, yokluğun içinden mi kulak kabartıyorum size? Hiç mi bir şeyler kafanızı kurcalamıyor? Bir şeye sadece inanarak mı bağlı kalıyorsunuz? Öyleyse, beni duyarak bana tapın o halde. (Hey, sen! Eğ başını, kır dizini...) Neden kulaklarını kapatıyorsun? Ben sana zihninden fısıldıyorum ve zihninin kulağı yok..
5 notes · View notes
inihilizi · 3 months ago
Text
Çaresizlik nedir?
Nefes almak da dahi zorlandığın bir gecenin ardından sabah olmasını beklemektir...
10 notes · View notes
inihilizi · 4 months ago
Text
Mutsuzum. Dürüst olamadığım için üzgünüm. Hissettiklerimi söyleyemiyorum. Sanki yasakmış gibi. Elbette ki değil, ancak yine de insanlara ve kendime karşı dürüst değilim. Mutsuzum ve beni neyin mutlu edeceğini bilmiyorum. Anlaşılmak istiyorum ama hangi konuda?
12 notes · View notes
inihilizi · 4 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
...insan insana; insanlar, sana kızgın.
12 notes · View notes