liderice

[liderice]

DÜŞÜNSENE

Sevgilinle uyuyorsun gece 3 gibi uyanıyor saçlarını seviyor dudak kenarını öpüyor uyku haliyle sende öpüyorsun sonra tekrar sarılıp uyumaya devam ediyorsunuz. 🤗

[liderice]

Seni üzebileceklerini sanıyorlardır ama ağlarken gülecek kadar psikolojim bozuktur.

[liderice]

Dünyamı aydınlatmanı beklemiyorum karanlığımda yanımda ol yeter

[liderice]

Canım yandığında kimsenin yanına gidemedim. Koydum kafamı dizlerimin üzerine, canım çıkana kadar ağladım. Kimsenin ruhu duymadı...

[liderice]

Herkes ezberlediği kitabı okur lakin gerçekler acı kimse dokunmasın yaram derin..🥀

[liderice]

Küçük çocuk: “Sen bir melek misin?”

Kız: "Ne?"

Küçük çocuk: "Annem, bilekleri işaretli olanların melek olduğunu söyledi."

Kız: “Ben melek değilim”

Küçük çocuk: “Tabii ki öylesin! Annem sadece meleklerin dünyadaki hayatı sevmedikleri için kendilerine zarar verdiğini söyledi. Dünya onları yok ediyor, bu yüzden tekrar cennete dönmeye çalışıyorlar. Başkalarının ve kendilerinin acısına karşı çok hassastırlar.”

Kız: “Annenin çok bilge olduğunu biliyorsun.”

Küçük çocuk: "Teşekkür ederim. O da bir melek ama çoktan eve döndü.”

[liderice]

Ailen ile aran iyi değilse bir hiçsin...

[liderice]

Madem gidecektin neden gitmeyecekmis gibi davranıp beni kendine bağladın

[liderice]

Bazı gerçekleri bilmek istemezsin çünkü ayrıntıları can acıtır.

[liderice]

Bir daha geri gelmeyecek günleri özlemek mi daha kötü yoksa asla yaşanmayacağını bildiğin olayların hayalini kurmak mı?

[liderice]

Kendi kendime konuştuğum kadar kimse ile konuşmuyorum.

Sebep delilik değil, sadece bilirim ki, insanı en iyi kendi dinler

[liderice]

Neyine bağlandım ki bu kadar...

Bana bakmayan gözlerine mi,

Yoksa benim olmayan kalbine mi?

[liderice]

Mesela bir insan sizi cümleleriyle öldürebilir ve bu dünyanın hiç bir yerinde cinayet sayılmaz.

[liderice]

Eski İranlı bir Âlim öğrencilerine ders verirken demiş: Ben nezaketi ağaçtan öğrendim, ona tekme attım, ama o tepemden çiçek yağdırdı...

o utanç bana ibretlik ders oldu.

[liderice]

[liderice]

Ağladıktan sonra aynanın karşısında, kızarmış gözlerine, kurumuş dudaklarına bakıp acıyı kabullenmek.

[liderice]

O kadar yoruldum ki toprağın altında uzun bir mola vermek istiyorum