lunarjester

[lunarjester]

“Do people simply fall out of love after a certain amount of time apart? After every kiss your lips yearned to give, but you were forced to hold back? After every, “I love you”, your heart ached to say but you couldn’t find your voice for? After every, “I miss you”, text you typed out but couldn’t press send?”

— I’m scared to find out —dare-tofall

[lunarjester]

Çeviri falan işte, "self insert" yapmayi pek beceremiyorum o yüzden bu açıklama yeterli bence 😁

[lunarjester]

“my alone feels so good, I'll only have you if you're sweeter than my solitude.”

[lunarjester]

Var olmamayı istemekle ölmeyi istemek arasında büyük fark var. İlki hayatının bitmesini istemek değil, varoluşun kendisine karşı bir sitem.

[lunarjester]

“ Belki de o son gece konuşmalıydım seninle Şimdi düşününce aptallık etmişim Kalıp senin yanında uzanıp koynuna Yarım kalan o şarabı içmeliydim “

[lunarjester]

İlk aşktan sonra tekrar aşık olmak zor. Bütün kalkanları indirince yaralanmışsın. İkinci defa aşık olabilmen için o yaralar iyileştikten sonra bunun tekrar olma ihtimalini göz önüne alman lazım. O zaman da tekrar tüm kalkanları indirebilmek kolay değil, indiremezsen de gerçekten aşık olmana izin vermiş olmazsın ki. Onu da yaptın, aşık oldun, mutlusun. O andan sonra gelen, geçmişin izini iyileştiriyor. Bir şeyler inşa etmeye başlıyorsun tekrar.  Peki bunları yaptın ve bitti mi? Geçmiş olsun, o yarayla iyi şanslar. Daha bir araya gelmeye çalışırken, konuşmadığımız dönemlerde rüyama girerdin, aklıma gelirdin. Şimdi her şey daha da tuhaf oldu. Aklıma gel, rüyama gir, ne yapabilirim? Kesip atılmış artık. Umutlanıp, konuşmaya çalışabileceğim bir durum yok. En fazla kendi kendime burada falan söylenirim. Eh, bazen kendime sinir oluyorum, esas senin yaranı iyileştirmeye çalışırken ilkini romantikleştirdiğim için. Yaptığım şey açık yarayı hafifletmek için artık nostalji diyebileceğin hale gelmiş birini, iyileşen yarayı romantikleştirmek yeni olanın ilkini andırdığı yönler yüzünden. Bu yarayla ne yaparım tam bilmiyorum sonuçta. İki keskin bıçaktık ama birbirimize uyuyorduk.

[lunarjester]

Seneler önce hani bir andan bahsetmiştim, gecenin 4ünde yanyana uzanırken, yarı uyur halde benle ettiğin sohbetin ortasında "seni seviyorum" dediğin. Gayet uykulu ama normal bir tonla, belki de bir daha kullanılmayacak bir tonla. "Işte o anda ölmeliydim, kalbimi söküp ellerine verip ölmeliydim" demiştim o anla ilgili. Seneler sonra o an gene vurdu beni. Ekleyeceğim bir şey yok, evet, orada ölmeliydim. Belki parça parça öldüm de, düşününce o zamandan bu zamana tam olarak yaşadığımı söyleyemem.

[lunarjester]

Fish In Exile, Vi Khi Nao

[lunarjester]

Bi süre gelmese iyi bir değişiklik olurdu. Ayrica sen de artık rüyalarıma girmezsen sevinirim, o da pek yardımcı olmuyor.

[lunarjester]

Mutluyken üretken bir insan olmadığım için gene şaka maka bi 6 ay falan ortadan kayboldum. Sıkıntı yok tekrar leş gibiyim, döndüm, sanırım. Pek bişi yok, dediğim gibi gene leş gibiyim, en azından üretkenlik emareleri göstermeye başladım tekrar. Onun dışında iş güç alanında kitap falan çeviriyorum işte, aynı koşturmacalar. Mutluyken de aynı seviyede bişiler üretebilsem güzel olurdu sanırım, biraz kendimi kasayım bir dahaki sefer, sonra buraları falan da hep yaban otu kaplıyor.

[lunarjester]

Gene kafayı bulana kadar içme moduna girdim ama bu sefer içip içip kafanı sikmicem. Ama sen de beni iyi çekiyorsun, her şeye rağmen. Bu da ne biliyim bir noktada umut veriyor bana. Ben olsam, cidden her şey bitmiş olsa hayatta uğraşmam. Belki de bütün liman yanmamıştır, senin de yaşlanacaklara karşı bir umudun vardır. Belki de bu yüzden içip içip kafanı sikiyorumdur. Falan filan...

[lunarjester]

“The great healer, was our deceiver.” No take backs, no retries, always recovering but never completely healing. Time is and always has been our enemy.

[lunarjester]

Askerlik sebebiyle buraya bi 6 ay ara veriyorum. Olur da bir şekilde aklına gelir, bakıp da görürsen; kendine iyi bak.

[lunarjester]

" So please don’t just fall in love with me, because I’m not going to fall in love with “just you”. You’re too complex and complicated for it to be that simple, and so all I ask is that If you fall in love with me, you’ll fall in love with my infinite complexities, too.”

[lunarjester]

“Tanıyamıyorum kendimi Bir şekilde seni özlerken buluyorum “ Seni sevmek nasıl nefes almak kadar doğalsa, seni özlemek de o kadar yabancı bir his.

[lunarjester]

Seninle her şeyi en baştan aynı şekilde yaşama şansını verseler, ben biraz aptalım biliyorsun, kabul ederdim. O senelerin her biri için tekrar seni seçerdim. Değişmeyeceğini bilsem de, kesinlikle değişmeyeceğini söyleseler de, hepsine inat belki farklı olur umudu bir yana, tekrar seni bulmak bana yeterdi. Dedim ya, sen de biliyorsun, ben aptalım. Sen söz konusu olunca da inatçı ve iyimser. Birbirimizi her zaman bulacağımız sözüne ister istemez bu kadar bağlı kalmam da ondan sanırım. Kaç defa oldu, belki son bir kez daha olur? Biraz inatçı, iyimser ve cidden aptal. 

[lunarjester]

“Olacağı yokmuş.” Meh.. Olmaması gereken şeylerin sürekli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bazen de en olması gereken şeylerin olmaması çok da ihtimal dışı değil. Rüyama girdin demiştim ya, daha çıkmadın. Ege’nin kokusuyla, orada yaşanmış ve yaşanması gereken zamanların anısıyla uyandım bu sefer. Sende kalan parçalarım, bende kalan parçalarını çekiyor gene.