Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
YAZ AYLARINDA SİVİLCE
YAZ AYLARINDA SİVİLCE NEDEN ARTAR?
Sivilce genellikle ergenlik dönemlerinde 14-22 yaş aralığında sıkça gözlenmektedir. Cildimizdeki kıl ve yağ bezlerinin tıkanmasıyla meydana gelmektedir.25 yaştan itibaren oluşan sivilce problemlerinin kaynağı hormonal bozukluklar, kortizon gibi sistemik ilaç alımları, stres, diyet ve beslenme düzeni, güneş, yağlı kozmetik ürünleri ve mesleki bazı endüstriyel ürünlere maruz kalınması ve çevresel faktörler olarak örnek gösterilebilir. Özellikle artan sıcaklar sebebiyle terleme ve güneş ışınları cildimizde hassasiyet oluşturup yağ bezlerinin ürettiği yağ miktarını arttırarak sivilce artışına neden olabilir. Bulunduğumuz iklim koşullarının da etkisi oldukça büyüktür. Hava kirliliği ve sıcaklık cildin yağ oranını artırırken soğuk havlarda rüzgar ve nem oranının düşük olması sebebiyle gözenek tıkanmaları meydana gelir ve vücutta sivilce meydana gelir.
ATIŞTIRMALIKLAR SİVİLCE YAPAR MI?
Abur cuburların kesin olarak sivilce ürettiği kanıtlanmamıştır. Fakat yağ bazlı yiyeceklerin bazı kişilerde alevlenme yaptığı gözlenmektedir. Örneğin; fındık, fıstık, çikolata, cips vs. gibi. Bu nedenle ilaç tedavisiyle kesin sonuçlar elde edilemeyebilir. Buna bağlı olarak daha çok beslenme düzeni oluşturulmalı kişi kendisine dokunan yiyecekleri not etmeli ve tüketmemelidir.
KOZMETİK ÜRÜNLERİNİN CİLT ÜZERİNDE ETKİSİ
Kozmetik ürünleri gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır. Özellikle içeriğinde lanolin, vazelin, bazı bitkisel yağlar, 'butil stearat', 'loril alkol', 'oleik asit' gibi maddeler bulunuyorsa bazı kişilerde akneye sebep olabilir. Bu tarz kozmetik ürünleri cilt temasından kaçınılmalıdır. En önemli noktalardan biri de; içerdikleri maddelerin ciltte yağ dengesini bozarak tahriş ve sivilcelere neden olabilecek ucuz ve kalitesiz kozmetik ürünlerini asla tercih etmemek gerektiğidir. Örneğin makyaj temizleme mendilleri içeriğindeki alkol ve esanslardan ötürü cildi kurutabilir ve makyaj kalıntısı bırakabilir. Eğer hassas bir cilde sahipseniz cildinizde şişlik ve iltihaplı akne oluşumuna sebebiyet verebilir. Cildinizi korumaya çalışırken kullanmaya çalıştığınız güneş kremleri içeriğindeki zararlı maddelerden ötürü sevimsizler. İçeriğinde ‘ avobenzon, oksibenzon, ecamsule ve oktokrilen’ maddeleri bulunmaktadır. ABD'de yapılan bir araştırma, (2019 BBC NEWS) güneş kremindeki kimyasalların yüksek oranlarda kana karıştığını ortaya koydu. Güneş kremleri deride tahrişe neden olabilecek yağ bazlı organik filtreler içerir ve buda siyak nokta ve akne oluşumuna neden olur. Cildi temiz tutmaya çalışmak güzel bir önlem olsa da fazla temizlikte bu durumun tam tersi bir etki verebilir. Saç bakım ürünleri de bu kategoriye girmektedir.
CİLT BAKIM RUTİNİMİZ NASIL OLMALI?
Artan sıcaklıklar ve terlemeyle birlikte sivilce oluşumunun arttığına değinmiştik. Peki bu durumda cildimizi nasıl koruruz, sivilce oluşumunu nasıl önleriz?
Cildi iyi bir şekilde temizlemek her zaman önceliğimiz olmalı bu durumda size önereceğimiz ürün; Ozonlabs O3RSS Probiyotik Yüz Temizleme Köpüğü.
Cilt Temizliği ve cildin ölü derilerden arındırılması, gözeneklerin temizlenmesi cildin ferahlığı ve rahatlığı için de önerilir. %100 doğal ürünlerden elde edilen probiyotik yüz temizleme köpüğü içeriğinde hiçbir kimyasal madde bazrındırmaz.
Her bayanın vazgeçilmezi maskeler; Ozonlava Volkanik Maske.
Avrupa Birliği’nden onaylı olan volkanik maske cilt lekeleri üzerinde %80 başarıya ulaşmıştır. ciltteki yağ gözeneklerini açar ve küçültür, sebum (yağ) üretimini azaltır. Ozonlava Volkanik Maske, ciltteki renk değişikliklerinin düzenlenmesi, cildin pürüzsüz ve canlı bir görünüm kazanması için tercih edilen bir maskedir.
Son olarak kozmetik kullanmadan bebek gibi parıldayan bir cilde sahip olmak isterseniz, güneş kremi yerine kullanılabilecek bitkisel yağlardan elde edilmiş günlük bakım serumunuz;
Karma ciltler için: Sepia Anti-Aging Serum
Yağlı ciltler için: Cocodays Gündüz Serumu
Kuru ciltler için: Exoché Cilt Bakım Serumu
Serumlarımız, cildinizin nem dengesini sağlayarak, ışıldamasını ve parlaklığına kavuşmasına yardımcı olur.
Bu yazımızda sıcaklıkların ve bazı çevresel koşulların oluşturduğu sivilcelerden bahsettik. Sivilce oluşumunu önleyebilmek adına faydalı bir cilt bakım rutini oluşturmaya çalıştık. Sağlıkla…
0 notes
Text
SICAK ÇARPMASI
Doğanın Çocukları;
Bir varmış bir yokmuş, evren iki küçük atomdan oluşmuş. Doğa o günden bugüne varlığını hiçbir koşula bağlı olmaksızın sürdürmüş. Tüm varlığa nefes olmuş, çiçekleri meyvelere dönüşmüş mahsül olmuş, insanlığın dinlenebileceği bir beşik olmuş. Zincirlerindeki tüm hayvanlarla avlanmışlar. Tabiat ana asırlarca var etmiş, onlar tüketmiş. Şarkı söyleyen gürgenlerden sessiz ve suskun mobilyalar üretmişler. Alevlerin içinde siyah g��lgeleri varmış. Tabiat ana Zümrüd-ü Anka gibi yanmış, küllerinden yeniden doğmuş. Bu döngü böyle devam etmiş taki yeniden doğacağı güne kadar…
‘‘ İnsan bir savaş alanıydı. öpen hatta okşayan, konuşan, susan, çiçekler veren bir savaş alanı.’’( Hasan Ali Toptaş-Ben Bir Gürgen Dalıyım)
Vatanımız zor bir süreçten geçiyor. Covid-19, müsilaj ve şimdide orman yangınları…
Tabiat ana feryat ediyor. Doğanın sessiz yavruları acı içinde yardım elimizi bekliyor. Durduk yere yangın çıkamaz fakat bunun için küçük bir kıvılcım ve tutuşabilir malzeme yeterli. Bu durumun %80 ‘ den fazlasına insanlar sebep oluyor. O küçük kıvılcım koca bir alev topuna dönüşüyor. Kuru hava koşulları ve artan sıcaklıklar nedeniyle yangını söndürmekte güçlük çekiyoruz ve etki alanları giderek yayılıyor. İşte karşı karşıya kaldığımız bu büyük sorun Küresel Isınma. Orman yangınları küresel ısınmayı etkiliyor ve küresel ısınmada orman yangınlarına sebep oluyor. Bir kısır döngünün içerisinde savruluyoruz. Buna bağlı olarak bu yazımızda Sıcak Çarpması ve Sıcaklığın Etkilerinden söz edeceğiz.
SICAK ÇARPMASI NEDİR?
Sıcak çarpması, çevresel koşullar nedeniyle ısıya maruz kalınması ve termoregülasyon (vücut sıcaklığını kontrol eden mekanizma) eksikliği nedeniyle vücut sıcaklığının 40,6 °C'nin üzerine çıktığı hipertermi olarak tanımlanan ciddi bir ısıya bağlı hastalıktır. Güneş çarpması olarak ta bilinen bu tıbbi durum ateşten farklıdır. Baş dönmesi, zihin bulanıklı��ı, baş ağrısı ve hâlsizlik gibi ısı bitkinliği belirtileriyle beraber vücut sıcaklığının 40 dereceyi aşması artan vücut sıcaklığıyla, vücutta oryantasyon bozukluğu, terleme ile kendini göstermektedir. Genellikle kişinin ateşi 39,4 derecenin üzerindedir, cilt kuru, kırmızı ve sıcaktır, bulantı kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz çukurlarının belirginleşmesi ve görme netliğinin bozulması ile komaya kadar gidebilen şuur bulanıklığı veya kaybı vardır. Eğer uyurken bu duruma maruz kalırsanız semptomları farketmeniz zordur. Ancak yüksek eforla gelen sıcak çarpması aşırı terlemeye sebep olur. Özellikle küçük çocuklar nöbet geçirebilir. Sıcak çarpması acil olarak tedavi edilmezse kalıcı hasara veya ölüme neden olabilir.
📷
SICAK ÇARPMASI NEDEN KAYNAKLANIR?
Uzun süre aşırı sıcağa maruz kalma ve yeterli miktarda sıvı almamaya bağlı su ve mineral kaybıyla metabolizmanın aşırı ısı üretmesi, yetersiz ya da bozulmuş ısı kaybı mekanizması ile birlikte termoregülasyonun başa çıkamadığı durumlarda anormal derecede yüksek vücut sıcaklıkları sonucu sıcak çarpması olur. Bunların nedenleri arasında alkol, uyarıcı maddeler, aşırı efor sarf etme yaşlanmaya bağlı fizyolojik etkenler olabilir. Efora bağlı sıcak çarpması ise sağlık sorunu olmayan genç bireylerde ve sıklıkla spor yapan ağır efor sarf eden bireylerde, açık havada çalışan işçiler ve askeri personellerde görülebilir. Risk altındaki gruplar;
Yaşlılar ve 5 yaş altı çocuklar
Kalp ve böbrek yetmezliği
Şeker hastalığı
Yüksek tansiyon
Gebeler
İdrar söktürücü, alerji, kalp, psikiyatrik ilaç kullananlar
Alkol bağımlıları
Obezite ve aşırı zayıflık
Cilt hastalığı, olan bireylerdir. Aşırı vücut sıcaklığı insanlar ve diğer sıcak kanlı hayvanlarda hücresel solunum ile ana organların işlevi için gerekli olan biyokimyasal reaksiyonları düzenleyen enzimlerin çalışmasını sekteye uğratabilir.
YÜKSEK ISININ CİLDE ETKİLERİ NELERDİR?
Uzun süre ısıya maruz kalınması halinde yüksek ısı deriye zarar verir. Kişide güneş yanıkları meydana gelebilir. Deri kızarık, ağrılı ve aşırı derecede sıcaktır. Sıcak döküntüsü ise sıcak ve nemli havalarda aşırı terlemeye bağlı olarak derinin tahrişidir. Her yaşta görülmekle birlikte sıklıkla bebeklerde görülür. Küçük kızarıklıklar şeklindedir. Sıklıkla boyun, göğüs, dirsek iç yüzü gibi kıvrım yerlerinde görülür. Kızarık bölgeler kuru tutulmalı, daha serin ve daha az nemli ortam sağlanmalıdır. Maruz kaldığımız güneş ışınlarının geniş vadede erken yaşlanma, gözde katarakt gelişimi, deri kanseri ve güneş lekelerinin ortaya çıkması şeklinde bize olumsuz etkileri olabilir.
SICAK ÇARPMASINDAN NASIL KORUNURUZ?
Risk grubundakiler 10.00-16.00 arası güneş altında yüksek sıcağa maruz kalmamalıdır.
Sıcak havalarda açık renkli, ince yazlık kıyafetler tercih edilmelidir.
Güneş altında şapka, şemşiye ve güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
Su tüketimi artırılmalıdır.
Daha sık ılık duş alınmalıdır.
Yorucu fiziksel aktivitelerden uzak durulmalıdır.
Hava sıcaklığının yüksek olduğu saatlerde özellikle alkollü içecekler ve ağır yemeklerden uzak durulmalıdır.
Güneşe maruz kalındığı takdirde ciltte oluşan yanıklar ve kızarıklıklar üzerine nemlendirici tıbbi losyon sürülmelidir. Yağ, salça, yoğurt ve diş macunu vb. maddeler kesinlikle sürülmemelidir.
Şu sıcak günlerde daha çok tedbirli olmanızı ve cildinize iyi bakmanızı diliyoruz. Sağlıkla kalın…
0 notes
Text
MEVSİM DEĞİŞİKLİKLERİYLE ARTAN SAÇ DÖKÜLMELERİ
MEVSİM GEÇİŞLERİNİN SAÇ DÖKÜLMELERİNE ETKİSİ
Saç büyümesi ve saç dökülmesi doğal bir döngüyü oluşturmaktadır. Uzmanlar günlük saç dökülmelerini normal karşılamakta olup, bu durumun 100 teli aşması halinde önlem alınması gerektiğini ifade etmektedirler. Saç dökülme nedenleri arasında genetik faktörler, hormonel bozukluklar, stres ve çevresel etkenler belirtilmiş olsa da uzmanlar, sonbaharda saç dökülmelerinin diğer mevsimlere oranla daha sık gözlemlendiğini vurgulamaktadırlar. Sonbaharda meyve ve sebzenin az olması nedeniyle vitamin alımının azalması, bununla beraber ani hava değişikliklerinin havadaki nem ve su oranına olumsuz etkisi sonucu saç dökülmelerinde artış gözlenmektedir. Saç dökülmeleri erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülmektedir. Kadınlarda şakak bölgelerinde açılmalar ve saçlarda incelme ve seyrelme gözlenirken, erkeklerde daha çok genetik faktörlere bağlı olarak saçın üst kısımlarında seyrelme andrajenik tip (Erkek tipi kellik) saç dökülmesi gerçekleşmektedir. Uzmanlar genel kanının aksine andrajenik saç dökülmesi tipinin nedenleri arasında over (Yumurtalık) kistleri, hormonal bozukluklar ve böbrek üstü bezi büyümelerini göstermektedirler.
SONBAHARDA SAÇ DÖKÜLMESİ NEDEN GERÇEKLEŞİR?
Sonbaharda yoğun tempolu şehir hayatının getirmiş olduğu stres, bazılarımızda deri değişimi, rüzgar, nemin azalması gibi faktörler saç dökülmelerimizde artış gözlemlememize neden olabilmektedir. Prof.Dr. Görgülü “Sonbaharda saçlardaki dökülmeye kafa derisi altında içinde damar ve sinirlerin bulunduğu “saç soğanı” adı verilen kısmın daralması neden olduğunu belirtmektedir. Havaların soğumasıyla beraber saç soğanı da daralır ve buna bağlı olarak da saçı besleyen damarlarda küçülme meydana gelmektedir. Saçın beslenmesi yeterli olmadığı için saç dökülmeleri normalde 50-100 civarı iken bu dönemde bu rakamın üzerinde saç dökülmeleri gerçekleşmektedir.
SAÇ DÖKÜLMELERİNDE ARTIŞI NASIL GÖZLEMLERİZ?
Günlük ortalama 50 ila 100 saç teli kaybının normal olduğunu belirtmiştik. Peki bu dökülmelerde artışı nasıl gözlemleriz? Normalden fazla olan dökülmelerde nasıl önlemler alınmalıdır? Saçlar büyürken belirli aşamalardan geçer bunlar; büyüme evresi, dinlenme evresi ve dökülme evresidir. Saçların %84 lük kısmı büyüme evresindedir ve büyüme yılları alan bir süreçtir. Dinlenme evresi büyüme işlemi durduktan sonra 2-3 ay sürmektedir. Bu dönemden sonra bazı saç kökleri dökülmeye başlar ve 3 ayda bir dökülmeler gerçekleşir. Fakat uzmanlar, normal dökülmelerin aksine 100 teli aşkın saç dökülmelerini normal karşılamamaktadırlar. Peki normal olmayan saç dökülmelerini nasıl tespit ederiz? Gerekli araştırmaları yaptığınızda şu basit teste rastlayacaksınız. En az 3 gün yıkanmamış saçınızı ortadan ikiye ayırarak parmağınızı önden arkaya doğru saç derisinde gezdirin bu uygulamayı 3 kez yapın ve elinize gelen saçları beyaz bir kağıt üzerinde toplayın. Eğer 10’dan az saç varsa bu durum normaldir fakat 10-15 saç teli görürseniz mevsimsel saç dökülmesiyle karşı karşıyasınızdır.
MEVSİMSEL SAÇ DÖKÜLMESİ NASIL ÖNLENİR?
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki mevsimsel saç dökülmesi kalıcı hasara yol açmaz. Şimdi sizlere saç dökülmeleriyle başa çıkmak için birkaç önemli tavsiye vereceğiz.
1)Endişe ve stresten uzak durun.
2)Beslenmenize dikkat edin! İlk olarak yapmanız gereken; yeşil sebzeler, bol protein içeren besinler ve yağ açısından zengin kuruyemişleri tüketmektir. Demir, çinko ve biotin ile vücudunuzu destekleyin.
3)Saçlarınızı sık sık yıkamayın ve ılık suyla duş alın. Sıcak su saç derisinin nem dengesini bozabilir ve buna bağlı olarak dökülmeler artabilir.
4)Saç kırıklarından kurtulmanız da saçlarınızın sağlıklı görünmesi ve büyümesine olumlu bir etkisi olacaktır.
5)Alternatif tedavi yöntemlerini deneyebilirsiniz. Örneğin PRP ve Mezoterapi gibi.
6)Saç bakımına özen gösterin. HRVS Saç Bakım Serumunu bu kategoriye ekleyebiliriz. Tamamen bitkisel içerikli hiçbir katkı maddesi bulunmayan bu ürün, saçınızın sağlıkla uzamasında ve dökülmeleri azaltmada Avrupa Birliği Labaratuvarları tarafından onaylanmış bir üründür.
7)Saçları ısı ile şekillendirmeyin ve çok sıkı saç modelleri yapmaktan uzak durun. Saçlara ısı yoluyla şekil vermek saç tellerinde kırılmalara yol açabilir.
Sonuç olarak önlem almak mümkünve mevsimsel saç dökülmelerinin korkutucu, kalıcı zararları yok. Önemli olan, saç dökülmeleri normale oranla fazla ise fark etmek ve önlemleri almak olacaktır. Bu şekilde saçlarınızın sağlığınızı korumaya devam edebilirsiniz.
Sağlıkla…
0 notes
Text
Çilek🍓; Kanı temizler.Sakinleştirici etkiye sahiptir, stresi azaltır.Diş etlerini güçlendirir, ağız kokusunu giderir.Romatizma ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir.Etkili bir antioksidan olması sebebiyle bağışıklık sistemini güçlendirir.Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Üzüm;🍇 Kuvvetli bir antioksidandır.Migrene iyi gelir,Hazımsızlığı giderir.Kolon ve meme kanserine karşı koruyucudur.Göz sağlığını ve görme yeteneğini korumaya yardımcıdır.Kolesterolu dengeler.Böbrek bozukluklarını onarmaya yardımcıdır.Astıma karşı faydalıdır. Bu mükemmel uyumun bu kadar çok faydasının olduğunu biliyor muydunuz? Çileğin sakinleştirici bir etkisinin olmasına ne demeli peki ? İşten eve geldiniz yorgunsunuz, başınız ağrıyor ve yemeğin hazırlanmasına daha zaman var yemekten önce neden biraz çilek yemeği düşünmüyorsun? Gel birlikte bize sunulan nimetlerin tadını çıkaralım...

1 note
·
View note
Text
...
Büyük veli Mevlana Celaleddin er-Rûmî (k.s) evine girdiğinde sofraya bakardı. Eğer sofrada fazla bir şey bulunmaz ise sevinir ve:
– Elhamdülillah. Bugün soframız peygamberlerin sofrasına benzemiş, derdi.
Eğer sofrada çeşit ceşit yiyecekler görürse, üzülür ve:
– Eyvah, bugün soframız ehl-i dünyanın sofrasına benzedi, derdi.
Gerçi, helal yoldan kazanılan bir maldan herkes doyana kadar yiyebilir. Lazım olduğu kadar giyebilir. Ancak bu durumda güzel niyet kurmalı, sadece zevklenmek için yiyip içmemeli, süs olsun diye giyinmemelidir. İbadet yapmaya kuvvet olsun, daha fazla hizmet yapayım niyeti ile yemeli, dinimi güzel temsil edeyim, diye giyinmelidir. (Dilaver Selvi, Allah yolunda yardım ve cömertlik)
36 notes
·
View notes
Text
TURUNCU RÜYA

بسم الله الرحمن الرحيم
Bünyesinde barındırdığı A, C, K vitaminleri, pantotenik asit, potasyum, folik asit, demir, bakır, magnezyum sayesinde havucun vücuda son derece önemli faydaları vardır. Havuç kuvvet verir, vücuttan kaybolan mineralleri yerine koyar, gözlere iyi gelir, kansızlığa karşı iyi gelir, hemoglobin ve eritrositleri çoğaltır.
Hadi gelin havuç çorbamızı beraber yapalım ne dersiniz?
Malzemeler;
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 diş sarımsak
Tel şehriye
3 havuç
1 yumurta
1 çorba kaşığı un
3 tepeleme çorba kaşığı yoğurt
Yapılışı;
Önce zeytinyağıyla sarımsağı kavurun, daha sonra rendelediğiniz havuçları ekleyin rengi değişene ve diriliği gidene kadar kavurun, tel şehriyeden göz kararı ekleyin daha sonra yumurta, un ve yoğurttan elde ettiğiniz terbiyeyi ekleyin. Kaynayana kadar su ilave etmeyin, kaynadıktan sonra yavaş yavaş suyla açın bu şekilde terbiyeniz asla bozulmayacaktır ve sürekli ocağın başında çorbanızı karıştırıyor olmayacaksınız. Çorbanız piştikten sonra tuzunuzu ilave edin. Daha sonra tereyağıyla kırmızı tatlı toz biber ile üzerine sos hazırlayabilirsiniz.
Sağlıkla …
#foodphotography#food#how to cook#lets cook#tasty#so yummy#delicious#gastronomie#chefstyle#kitchen#soup time#bonapetit
1 note
·
View note
Text
İBS NEDİR? İRRİTABL (HASSAS BAĞIRSAK)SENDROMU
İRRİTABL BAĞIRSAK SENDROMU NEDİR?
Hassas Barsak ya da diğer adıyla İrritabl Barsak Sendromu (IBS) daha çok bağırsakların düzensiz çalışması anlamına gelen işlevsel bir hastalıktır. Bazı hastaların bağırsaklarında kasılmalar meydana gelmekte buna bağlı olarak diyare (ishal) gözlenmektedir. Kimi hastalarda ise hiç kasılma görülmemekle birlikte bu kişilerde ise konstipasyon (kabızlık) gözlenmektedir. Her iki durumda da bilinmeyen bi şekilde gaz, şişkinlik, kasık bölgesinde sancılarla kendini göstermektedir. Tüm bu etkenlerle kişilerin sosyal yaşamlarını kısıtlayan bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda hastalar sosyal ortamlara girmekten kaçınabiliyor, işe gitmekten çekinebiliyor ya da bazen hastalığın yol açtığı ishal , acilen tuvalete koşma ihtiyacı ya da kabızlık gibi belirtiler nedeniyle kısa mesafelere bile yolculuk etmekten korkabilmektedirler.
IBS’NİN SEBEPLERİ NELERDİR?
Tam olarak belirli bir nedeni olmamakla birlikte uzmanlar hastalığı tetikleyen faktörün daha çok stres olduğu kanısındadır. Stres dendiğinde bu stres çok geniş bir açıdan ele alınmaktadır. Genelde stresli bir yapın mı var? Çabuk öfkelenir misin? Gibi sorularla karşılaşmışsınızdır. Halbuki devam eden bir stres durumunun yanı sıra 5 sene önce yaşadığınız acı bir olay, sizin duygu durumunuzu etkileyen herhangi bir olay hayatınızın şu dönemlerinde ibs olarak size yansımış olabilmektedir. Şu an stresli olmasanız bile 1 hafta önce yaşadığınız stresli bir durum size sancılar şeklinde dönüş yapabilmektedir.
Bir diğer faktör ise beslenme alışkanlıklarınızdır. Çoğu insan için düzenli bir diyet uygulamak IBS belirtilerini azaltır. Diyetinizi değiştirmeden önce hangi yiyeceklerin rahatsızlığa sebep olduğunu belirleyen bir kayıt tutmanız ve bulgularınızı doktorunuzla paylaşmanız olumlu olacaktır. Biz bunu Food Map olarak adlandırırız. Bir diyetisyen eşliğinde 6 haftalık bir programla hangi ürünleri yiyebildiğinizi, hangi ürünlerin size dokunduğunu öğrenebilirsiniz. Unutmamalısınız ki bu hastalıkla birlikte istediğiniz her şeyi tüketemezsiniz. Size özel programla kendinize dokunan ürünleri hayatınızdan çıkardığınızda ibs sendromunun etkilerini belirli ölçüde minumuma indirebilirsiniz. Peki nedir bize etki edebilecek ürünler?
LAKTOZ İÇEREN SÜT ÜRÜNLERİ
ŞEKERLİ GIDALAR
OLİGOSAKKARİTLER (kuru baklagiller)
NELERİ TÜKETMEMELİYİZ?
MEYVELER; ELMA, MANGO, ARMUT, KONSERVE MEYVELER, KARPUZ, TATLANDIRICILAR, FRUKTOZ, MISIR ŞURUPLARI, KONSANTRE MEYVE SOSLARI
SÜT ÜRÜNLERİ; İNEK/ KOYUN/KEÇİ/MANDA SÜTÜ, AYRAN, KREMA, YOĞURT, PEYNİR, DONDURMA
SEBZELER; ENGİNAR, KUŞKONMAZ, PANCAR, BROKOLİ, BRÜKSEL LAHANASI, LAHANA, REZENE, SARIMSAK, PIRASA, BAMYA, SOĞAN, KARNABAHAR, DOLMALIK BİBER, MANTAR
TAHILLAR; BUĞDAY VE ÇAVDAR
BAKLAGİLLER; NOHUT, KURU FASULYE, MERCİMEK
İÇECEKLER; ALKOL, GAZLI İÇECEKLER, AYRAN, SÜT
NELERİ TÜKETMELİYİZ?
MEYVELER; MUZ, ÇİLEK, KAVUN, MOR YADA SİYAH ÜZÜM, KİVİ, YABANMERSİNİ, AHUDUDU, FRAMBUAZ
KARBONHİDRAT; PİRİNÇ, KİNOA
EKMEK ÇEŞİTLERİ; KARABUĞDAY, SİYEZ
SEBZE; TAZE FASULYE, KABAK, PATLICAN, PİŞMİŞ LAHANA olabilir.
Hiçbir şekilde çiğ olmamalı ürünler.
Salata tüketiyorsanız bol zeytinyağı koyabilirsiniz.
İÇECEK; En sağlıklı kahve fitre kahve, açık çay içebilirsiniz, türk kahvesi kabızlık yapabilir, melisa çayı, papatya ve ebegümeci. Bol su tüketin. Tüm fruktoz içeren içeceklerden uzak durmalısınız.
ET ÜRÜNLERİ; Dana eti ibs hastalarını zorlayabilir, kuzu eti tercih edebilirsiniz. Balık tüketebilirsiniz sindirimi kolaydır.
Bunlar genel bir liste. Bu hastalığa stresin belli oranda etkisi var ama daha çok beslenme alışkanlıklarımızla da ilgilidir. Bu yüzden bir diyetisyenle yol almanız daha gerçekçi sonuçlar almanıza fayda sağlayacaktır. Her hasta farklıdır, kendinize iyi gelen sistemi bulmalısınız.
Sağlıcakla …
2 notes
·
View notes