Text
Eskiye dair her şey tozla kaplı bir rafın en çok yıpranmış kitabındaydı.
O kitaba elimi uzatma cesaretini gösteremiyordum.
8 notes
·
View notes
Text
Durup dururken bastıran bir bunalımla beraber önce saatlerce ağlama isteği uyandıran var olma sancısına, ardından da hiçliğe karışma düşüncesine doğru yol alıyorum. Hepsinin birleşiminin verdiği ağır yorgunluk iç titreyişine sebep olmakla kalmayıp, kaldıramayacağım yüklerin altında terk edilmiş olduğumu hatırlatıyor. Tüm bunları yok etmek, unutmaya çalışmak istiyorum ama üzerimden atamadığım güçsüzlük bunu daha da zorlaştırıyor. Bir süreliğine gündelik hayatın işleriyle kendimi meşgul ederek zihnimi oyalıyor ve düşüncelerden uzaklaşıyorum. Ancak bu süre günden güne daha da azalıyor. Dehşete kapılıyorum, mutsuz hissediyorum ama yazgının bana hazırladığı tüm şeylerle beraber yine de yalnızlığı istiyorum. Çünkü ben kendime uğradığım o günden beri kimsenin yanında yer edinemedim..
0 notes
Text
"Hiç yanında olmayan birinin hep aklında olması sevgi değil, alışkanlıktır. Ümit ettikçe bağımlı olmuşsun, fırsatlar vermişsin bıkmadan. Ama seni üzen onun gözlerinde verdiğin değeri hak etmediğini görmek. Almadıkça eksildin ve o seni kurtaracak zannettin. O yok ve hiç olmadı."
3 notes
·
View notes
Text
“ben, hasta bir adamım… içi öfkeyle dolu, çekilmez bir adamım ben. sanırım, karaciğerimden de rahatsızım. doğrusu, hastalığımın ne olduğunu, hatta neremin ağrıdığını bile bilmiyorum. tıbba, doktorlara saygı duyduğum halde tedavi olmak için hiçbir şey yapmadım. dahası, boş inançlara bağlı olan biriyim; hem de tıbba saygı duyacak kadar. (çok iyi bir öğrenim gördüm; bunlara inanmamam gerekir ama inanıyorum işte.) sırf inadımdan tedavi olmak istemiyorum. siz, buna bir anlam veremiyorsunuzdur herhalde. ama ben çok iyi anlıyorum. huysuzluğumla kimin canını yakacağımdan bahsetmeyeceğim elbette; çünkü bunu ben de bilmiyorum. bildiğim tek şey, böyle hareket etmekle sadece kendime zarar vereceğimdir. bunu bilmeme rağmen, sırf inadımdan tedavi olmuyorum…”
4 notes
·
View notes
Text
Her yeni yaş biraz hüzünlendirir beni. Biraz da heyecanlandırır sebepsizce. Bitirdiğim yaşı düşünürüm, geçen bir yılı, neler yaşadığımı, neler öğrendiğimi.
Yaşadığımız günlerin sayısı değil bence önemli olan, o günler de neler yaşadığımız mühim.
Bu yaşım bu senem çok acılı ve beni sona getirmeye kadar itti başardı mı başaramadı mı bilemiyorum zaman gösterecek her şeyi hala kendimden emin olamıyorum belkide...
İnsanın gerçek yaşını da bu yaşadıkları belirliyor bana göre. Sürenin ne önemi var boş geçtiği sürece?
Büyümek de buna bağlı işte, neler yaşadığına, neler gördüğüne. Bir insan büyümeyi inkar ederse büyümeyebiliyor galiba. Yaşadıklarının kendine kattıklarını kabullenmezse hiçbir şey öğrenmeyebiliyor. Kendini kapatabiliyor. Fakat açarsa da büyüyor ve bir daha küçülemiyor.
Ben biraz fazla abarttım sanırım öğrenmeyi, ders almayı. Sadece kendi yaşadıklarımdan değil başkalarının yaşadıklarından da bir şeyler çıkarmaya çalıştım bu son yaşımda. Bu yüzden bir yaş büyümüşüm gibi gelmiyor. Ağır geliyor biraz daha. Sıkıntı öğrendiklerini bırakamıyorsun bir daha, yok edemiyorsun ve küçülemiyorsun işte.
Ama hep gülüyorum. Gülmeye de devam etmeyi düşünüyorum. Yüzümüzdeki ifade bizi gösteren, insanların aklına kazıyan şey değil midir? Bu yüzden gülerek hatırlanmak güzel. Yaşların getirdiklerini içimde topluyorum ve büyüyorum. Dışarıdan izliyormuşum gibi geliyor bazen bu süreci.
İnsan hep büyüme sürecinde olmalı zaten. Yerinde saymak neye yarar ki? Sadece bazen büyümek biraz acı bu sefer çok acıydı.
20 yaşımı doldurdum. İçimde biraz daha fazla hissetsem de her yaş güzel. Güzel olsun. Çok şey öğretsin bana, yıpratmadan çok.
20 ler hoşgeldiniz
Yavaş yavaş ve dolu dolu geçiniz..
0 notes
Text
Bir kaç mumu üflemek yeterlidir
Düşmeleri unutup yeni düşler kurmak için.
Ve biraz da bu yüzdendir
Doğduğuna pişman insanlar
Doğum günlerini kutlarlar.
0 notes
Text
Cümleye nasıl başlamam gerekiğini bilmediğim bir zamandayım. Saçma bir dizinin sesi eşliğinde ne kadar duygusallaşırım bilmiyorum ama birkaç sey söylemek istiyorum. Telefonla ugraşırken tam da az önce gece yarısı olduğunu simgeleyen şeyler oldu. Beni en çok etkileyen gece bekçilerinin her şey yolunda diye verdikleri sinyalleri. O ses o an bana çok tuhaftır ki huzur verdi. Hemen ardından bir daha aynı sesi işittim. Her şey yolunda dedim kendimce. Ne bekliyorum hayattan tam olarak bilmiyorum. Güvende miyim kendimi yeterince tanıyor muyum bilmiyorum. Sadece artık güzel şeyler olsun istiyorum. Güzel dilekler dilemek istiyorum kendime ve sevdiklerime. Söyleyecek pek bir şeyim yok aslında içimde kopan ülker fırtınası dışarıda samyeli oluyor. Hep iyi kalmak ve hep sevmek istiyorum. Herkesi kucaklamak, anlamak ve değer vermek istiyorum. Tüm güzellikleri diliyorum en çok. Her şeye rağmen iyi ki varız bu dünyada. İyi ki buralarda bizler de bulunduk. Güzel olsun günler. Yağmurun ardından gökkuşağı çıksın lütfen. Kışın ardından bahar koşup gelsin. Göz yaşları yerini kahkahalara bıraksın ve onurlu olsun yaşamak. Her şeye ve herkese rağmen inadına yaşamak
0 notes
Text
İnsanların en verimli olduğu çağda tükendim. Düşündüğüm için yoruldum. Kendi kendimi tükettim yavaş yavaş ölmeyi istedim ama sevdiklerinin öldüğünü görünce ölüm bi başka gelmeye başladı korkudan değil de arkada bıraktıklarımın üzülmesini istemedim belki de beni intihardan uzak tutan şey budur. İntihar etmek yerine kendimi tamamen bırakıp yavaş yavaş ölmeyi beklemek daha da güzel sanki. Neler kayıp edeceğimi bilmiyordum ağlamak keşke benim için bu kadar kolay olsa erkekler ağlamaz ama demi erkler ağlar ama gizli ağlar ne kadar rahatlatıcıdır şimdi o sen dostum gidişinle her şey bitti sanıyorsun ya çok yanılıyorsun sen gittin ama arkanda kimseyi sağ bırakmadın tek farkımız bizim bedenimiz toprakla buluşmadı. Biz sadece özlemekle yetiniyoruz özlemek ve tuhaf demi bomboş bir varlık ve dopdolu bir yokluk tam olarak bu işte. Düzelmem gerektiğini söylüyor o çok bilmişler yeniden başlamam gerktiğini yeniden başlamak o kadar kolay bir şey değil ama Her şeye yeniden başlamak mümkün değildi. İstesem de mümkün değildi. Nerede kaldığımı unuttuğuma göre, baştan başlamak için de birtakım yetenekler gerekliydi; daha talihli doğmuş olmak gerekliydi mesela ya da daha iyi bir coğrafyada belki de seni tanımadan o zaman işte yeniden başlamayı düşünebilirdim ama şimdi yapabileceğim tek şey ölümü beklemektir buluşacağız seninle cennettedirsindir gerçi sen inşallah yanında olabilirim.
0 notes
Text
Yüzümde cinayetler işleniyordu her gece Kadminyum kırmızısından kanlar akıyordu nehir nehir Sen baksan görürdün Her gözüme bir düşeş oturmuştu Sen görsen anlardın Titanyum beyazı yalnızlığımı
0 notes
Text
yatağının kenarına sandalye çekip uyumanı izlemek isterdim, bi insan gecenin bu saati neden bunu ister bilmem ama keşke olsa.
8 notes
·
View notes
Text
-chev adamım, bence kendine uzak, huzur dolu bir yer bul ve orada öl. her canlı bir gün ölümü tadacaktır.
+öyle mi?
-evet dostum.
+o zaman hep beraber ölelim.
3 notes
·
View notes
Text
Chev
“Beni hiç sevmediler chev. İliklerime kadar hissettim hiç sevmediler.”
1 note
·
View note