mustafahakyoldas-blog

[mustafahakyoldas-blog]

Yalnızlık Zırvaları ve Mahvoluşlar

Aramızda herkes en az bir kez terkedilmek gerçeğiyle yüzyüze gelmiştir. Bazıları için bu bir sevinç kaynağı olurken, bazıları içinse o olmadan yaşayamam diyen insanların o'nsuz yaşama sürecini öğrenmesi şeklinde olmuştur. Saygı değer İbrahim Sadri'nin de söylediği gibi "Şimdi gidiyorsun git, hepsi hepsi bir sevda benimkisi" diyerek kaba etimizin üzerine oturup kalmışızdır. Bırakıp gidene ağız dolusu küfürler etmişizdir belkide niçin bırakıp gitti diye sorusunu kendi kendimize sorduğumuzda ama buda hiç bişeyi değiştirmemektedir. Yalnız olduğumuzu söyler dururuz kendimize belli bir süre sonra. Oysa dünya üzerinde hiç bir insan -ne mutlu ki- yalnızlıkla imtihan edilmemektedir. Öyle bir durumu kaldırabilecek bir insan evladı olabileceğine ihtimal dahi veremiyorum. Bunların tamamı kendi kendimize uydurduğumuz zırvalıklardan başka bişey değil. Bu zırvaların bizim için en büyük götürüsü ise yeni bir ilişkiye başlamak için laz��m olan özgüvenin yok olması. Birisinden hoşlanıyorsun, güzel şeyler olacağına inanıyorsun ama bir türlü ilk adımları atma konusunda bi cesaret sergileyemiyorsun. İşte burada en büyük mahvoluşlar başlıyor. Hele birde benimki gibi bir enteresanlığa sahipseniz gerçekten geçmiş olsun. Hoşlanıp bunu ona söylemekten çekindiğiniz kişinin 2 hafta içinde hayatının aşkını bulduğunu söyleyerek etrafınızda dolanması ne kadar iç açıcı bir durum değil mi ? 

Herkesin kendine ait bir yalnızlık zırvası vardır ve bundan dolayı hayatına kendi elleriyle soktuğu bir mahvoluşu. Gelin bu günden itibaren şunu yapalım; Sevdiğimiz, hoşlandığımız insanlara bunları bilmeleri için bir şans verip, açılalım. Emin olun kaybedeceğimiz fazla bişey olamaz. Hayatın ve zamanın akışında birlikte olamayışımız bir şey değiştirmez ama olası bir birliktelik bir çok güzelliğe sebep olabilir. Onun için hemen şimdi başlayalım.

NOT: Bu yazdıklarım bu yazıyı okuyacak arkadaşlara tavsiyemdir, sakın ola benim böyle bir deliliğe gireceğimi düşünmeyin :) Sizi gaza getirmeye çalışıyorum olm. Gündem çok yoğun olduğu için konu değişsin istedim biraz. Ha bide ben ne zaman aşık olmaya kalksam ülke karışıyo, ondan dolayı aşık olmama kararı almam yakındır :) 

[mustafahakyoldas-blog]

...

Bir sigara yaktım ve küllüğe koydum. Tahminen yazı bitene kadar sigaramda bitmiş olacak. Kimsenin gelip söndür şunu kendine yazık ediyorsun diyemeyeceği şekilde yalnızım. Sabahleyin birinin arayıp kalk işe geç kalıyorsun demeyeceği kadar yalnızım. Öpülerek uyandırılmaktan bahsetmiyorum bile. Kime hafif meylim olsa, aklımdan geçirsem, ardına gidişini izleyecek kadar yalnızım. Es kaza ölsem, cesedimin kokusu milleti rahatsız edene kadar farkedilmeyecek derecede yalnızım. Arka fonda çalan şarkıda ne dediğini umursamadan sadece ses olsun diye açacak kadar yalnızım. Ancak elektrikler gittiğinde mecburiyetten evimde bulunan mumları yakacak kadar yalnızım. O kadar yalnızım ki akşamları, kafamın içinde uçarı hayaller kurmaktan kaçamayacak kadar yalnızım. Olmayan birine, "yokluğunu sevdiğim gelde varlığına doyayım artık" diyebilecek kadar yalnızım. Acaba üşüyor mudur? Üstüne kalın bişeyler giyin hasta olacaksın. cümlelerini birine kuramayacak kadar yalnızım. Şöyle içten bir sarılıp saçlarının kokusunu içime çekemeyecek kadar yalnızım. Kendi yalnızlığıma bahaneler üretip "kafam rahat be" yalanının ardına sığınacak kadar yalnızım. Utanmıyorum yalnızlıktan ama gocunacak kadar yalnızım. Yalnız bir adamın kahır olurmuş tüm yoldaşı sözünü iliklerime kadar yaşayacak kadar yalnızım. Kısacası her konuda mutlu olan, olabilen ben, konu aşk olunca uzun ve bitmez bir yalnızlığın içinde kapıldım gidiyorum. 

[mustafahakyoldas-blog]

Işığı kapat mumunu yak deli gibi dinle.

[mustafahakyoldas-blog]

Çok iyi be!

[mustafahakyoldas-blog]

Porno!

Ulan sırf yazımı okuyup sikik sikik işlere kalkışıp canımı sıkma diye koydum bu başlığı. Uzun zamandır değişik manyaklıklar yapıyorum yalnızlıktan. Muhtaç olduğum delilik damarımda ki kanda aşırı miktarda zaten mevcut. Bir defter aldım gelecekte doğacak çocuğuma yazılar yazıyorum. Yazılardan ziyade öğütler var içinde. Öğütler ve hayatımda kulağıma küpe olan tecrübelerim. Ama aşk konusunda asla yazmayacağım o deftere, çünkü aşk tamamiyle kişinin kendi benliği ile yaşayıp o acıyı çekmek zorunda olduğu bir aforizma. Umarım babasına çekmez aşk konusunda diyorum. Niye böyle diyosun dersende, aşığım ama kime gerçekten bilmiyorum. Sanırım aşkın varlığına aşık bir adamım. aşka aşığım anlayacağınız. Güzel şeyler tahayyül ediyor ve beynimin içinde yaşıyorum, ne yazık ki gerçek hayatta bunları yaşayabileceğim bir kadın bulamıyorum - buluncada kaybediyorum-. 

Herşey güzel olacak yalanına inanlardan mısın bilmem ama ben inanıyorum. Herşey bu kadar kötü ve yolunda gitmezken bi yerden sonra düzelmek zorunda yahu. Ulan bu kadar mı garipleşir bazen insanın hayatı. Neyse şimdi acil bi işim çıktı devam edicem yazmaya. Enterese olurda okumak isterseniz diye şeyettim. 

[mustafahakyoldas-blog]

Mustafa Kemal Öldü!

    Evet Mustafa Kemal öldü! Neredeyse bundan tam 75 yıl önce. Lakin arkasında bir ülke, fikirler, güzellikler ve bazı hatalar bırakarak öldü. Ondan sonra gelen yöneticiler ve yönetimler onun kadar gelişim katedemediler ülkede demek hem doğru hem yanlış olacaktır. Lakin şöyle düşünüyorum birde, Eğer Gazi Paşa bugün sağ olsaydı, Atatürkçülük ve Kemalizm adı altında şekilcilikten ve sosyal medyada fotoğraf paylaşmaktan başka bir halt bilmeyen nesile tanıklık etse zaten kahrından ölürdü. Gazi Paşa'nın en büyük söylemiydi "muasır medeniyetler seviyesine çıkmak" bırakın o seviyeye yaklaşmayı götün götün gidiyoruz artık. Bunda ne hükümete bok atmaya luzum var nede Atatürk düşmanı atfettiğiniz çevreleri. Siz sürekli şekilcilikle uğraşırken adamlar iktidar olabilmek için didindi durdu. En basitinden Atatürk'ün partisim diyen CHP kaç kez iktidar olabildi son 50 yılda? Şu an vatan şairi dedikleri Nazım Hikmet'i 1938-1950 arasında zindanlarda süründüren kimdi ? Ondan sonra gelelim Kemalizm şekilcileri ulusalcılara, pkk destekçisi doğu perinçek mi lideriniz ? yada bu halkı aptal olarak ayrıştıran ötekeleştiren aydınlarınız mı sizin liderleriniz ? Şimdi sana sesleniyorum bu yazıyı okuyan Kemalist yada Atatürkçü arkadaşım, Bu ülke için ne kadar savaştın fikir olarak, meydanlarda çıkıp gösteri yapmak bağırmak dışında neler yapıyorsun ? Doğru siyaset nedir doğru politika nedir ? ne kadar hakimsin bu konuya ? 2 gün sonra profil resimlerinizi Gazi Paşa yapacakken bu sorulara tam olarak cevap verin ve ondan sonra yapın, şekilcilik sizi bir yere getirmeyeceği gibi sadece komik duruma düşürecektir. 

    Sıra size gelecek olursa Ak nesil, sizden naber gençler ? Yine siyasal islamcılığa devam mı ? Hani sosyal medyada sizden ala Müslüman yok ama gerçek hayata baktığınızda bazı zamanlar cumaya bile gitmediğiniz oluyor. Başbakan ne yaparsa doğru sizin için değil mi? Hatta bir imam hatip lisesinin müdürüne göre adamı Halife bile ilan ettiniz ya helal olsun ne diyeyim. İlk 8 yılını desteklediğim gıpta ile baktığım Ak Parti iktidarını kendi işlerinizi daha rahat halletmek adına gaz vere vere Güç Zehirlenmesinden mahvettiğiniz Başbakanınıza iyi sahip çıkın. O adam tam olarak sizin istediğiniz bir adama dönüştü ve bu sizin çok hoşunuza gidiyor çünkü bütün rant kanallarını sonuna kadar size açmış durumda değil mi ? Baksana her yere hakim olabileceğine inandırdığınız için adam bugün aşığı olduğu spor kulübünün stadyumuna salonuna girse duymayacağı laf kalmayacak. Düşünüyorumda sizin işinizde en az Kemalist tayfa kadar zor be bu ülkede, Başbakanı savunan adamlara bak; Rok,Jölecan,Tayyar. Of ki ne of. Bu adamlarla evden camiye diye çıksan yolda seni olmadık yerlere götürecek potansiyele sahipler. Nitekimde gidişat öyle şu anda, padişahım çok yaşa diye diye yemedikleri nane kalmadı bu ekibin. Ama bu ekipten en tehlikeli bulduğum adam Jölecan açıkcası çünkü adamın hayal dünyası ve sizin hemen oltaya gelecek sazanlığınız birleşirse çok komik görüntüler çıkabilir ortalığa. Düşünsenize oğlum adam telekinezi ile suikast planlıyorlar diye söyledi ya ciddi ciddi. Kına stoklarını kontrol ettiren bakanların adını bile anmıyorum, bu adam gençliğe örnek olması için oraya konulan birisi birde. Neyse ak nesile de yeter  bu kadar giydirdiğim.

     Sene kaç 2013, çıkar ordan 20 yi kalan sayıları topla ne kaldı 4, biz kaç kişiyiz gardaş ? 4, koy dörtleri yanyana ne oldu 44. 44üncü yılımız kutlu olsun açıklamasının MHP kanadından gelmesi yakındır. Sayın Bahçeli'yi severim, çocukluğumdan beri sempatik ve sevimli bir adam gelir bana hele birde siyaseti bırakırsa saygım sonsuz mertebeye ulaşabilir kendine. Lakin MHP'nin sorunları kolay kolay bitecek gibi durmuyor. Bütünleyici olamadıktan sonra, ayrıştırıcı olarak alabilecekleri maksimum oyu alıyorlar, o da her seçim döneminde barajı geçer mi geçmez mi sorularına neden oluyor bundan sonrada olacaktır. 

   Kısacası genç arkadaşım en başa dönecek olursak, Mustafa Kemal bundan 75 yıl önce öldü, ölülerin arkasına saklanıp şekilcilikten vazgeç ve elin ezilecek bile olsa elini taşın altına koymaktan çekinme! Tarih hiç bir dönem korkaklara yer vermemiştir, hep cesur insanlardan bahsedilmiştir bize. Cesur olup bundan 100 yıl sonra herkesin senden gıpta ile bahsetmesini mi istiyorsun yoksa 100 yıl sonra sadece bir mezar taşına sahip olmak mı ? Bu yazıyı okuduktan sonra umarım bir muhasebe yapar ve kendin için önemli kararlar alırsın, bu ülkenin faydasına olacak. Ha ulan sen kimsin ki seni dinleyeyim diyorsan, haklısın ben bir hiçim. Sonun başında yada başlangıcın sonunda ki bir hiç.

[mustafahakyoldas-blog]

Öldüm,bittim bayıldım bu şarkının melodisine.

[mustafahakyoldas-blog]

Severim!

[mustafahakyoldas-blog]

Sounda bayılmış vaziyette dinilyorum bu şarkıyı.

[mustafahakyoldas-blog]

Hey Yavrum Hey. Şaheser be!

[mustafahakyoldas-blog]

Büyüdük Be Çocuk!

Farkında olamadan büyüdük be çocuk. Yaz tatili gelsin bir an evvel bisiklet sürelim diye sabırsızlıkla beklerken, artık hayat endişelerinin ağırlığını hissetmeye başladık ve Farkında olamadan büyüdük be çocuk. Ailemizin yanından çıkıp üniversitede özgür olacağımızı düşünerek bir an evvel lise bitsin diye dua ederken Farkında olamadan büyüdük be çocuk. Herşey basitti, mahalle bakkalından aldığımız 10 kuruşluk meybuzların tadı daha damağımızda dururken Farkında olamadan büyüdük be çocuk. İnsanlar tanıdık, insanların güvenilir olabileceğine inanarak yaşadık ve aldanınca anladık ki Farkında olamadan büyüdük be çocuk. Ve bu yazıdan tam 40 sene sonra ‘yaşlandık ey genç adam’ diye bir yazı yazabilirim umarım.

[mustafahakyoldas-blog]

şu 4 günde neler gördük?

Böyle başlayan masum, barışçıl bir direnişin, halkın kendine ait alanların daha iyi yerler olması için uğraşan halkın, ne hale getirilebileceğini gördük.

Sevgiyle, saygıyla, uzlaşmacı kişiliğiyle olayı büyütmeden, haklarını savunmak isteyen, sesini...

[mustafahakyoldas-blog]

Sevdalarım Ağırdır Benim Kaldıramazsın.

Sevdalarımız ağır olur bizim Belki çok istersin ama taşıyamazsın sevdiğim Omuzların çöker Göz torbaların şişer Saçlarına düşen akların sayısı, Ak sakallı dededekini geçer Dizlerin titremeye başlar Parmakların tutmaz olur Halsiz olur bedenin Ağır gelir bu sevda sana Sen bu sevdayla yaşayamazsın Belki ölmek istersin Ama sev dersin Sensiz bir hayat yaşayacağıma Senin sevginle öleyim dersin Olmaz sevdiğim bu da olmaz Sen yalnız doğmuşsun Benimle ölemezsin Hem sonra Sancılıdır benim ölmelerim Dayanamazsın Sensiz yaşayamam diyorsun ya Ben olursam ölümü bile tadamazsın Ağır gelir sevdam kaldıramazsın Gün gelir ağlarsın Gün gelmez gülersin Gün gelir halimize gülersin Gün gelmez mutluluktan gülersin Gün gelmez sevdiğim Ben gelirsem gün gelmez Sonra pişman olursun Pişman olursun ama Günün gelmediği gibi, dün gelmez sevdiğim Yakana yapışır acılar Tutup atamazsın Hüzün kene gibi kenetlenir kanına Yarasanın kanını emdiği bir ceylan gibi Eriyip gidersin öğlenin karanlığında Düşersin kimseler kaldırmaya çalışmaz Düşersin yaraların kabuk tutmaz Neden hala dersin sevgisiz olmaz Sevsin seni kuşlar Kediler Çiçekler Dağlar sevsin seni Annen baban kardeşlerin Mahallendeki delin sevsin Uğruna can versin milyonlarca kişi Güzelliğin dillerden dillere geçsin Namın nesillerden nesillere Sevdam ahire gitsin Bilmesin hiç kimse Dostun, dostum Arkadaşın, arkadaşım Bilmesin pelüş oyuncağın Sen bilme Kalbin bilmesin Beynin silip atsın beni Gözlerin bilmesin Görmesin rüyalarda Hayal bile etmesin Benzetmesin kimseyi bana Kulakların işitmesin beni Duymasın sesimi Şiirlerimi duymasın Kimse adımı fısıldamasın Benli şarkıları dinleme Kaldıramazsın Sevdam ağır gelir sana Ağlayamazsın Gülemezsin Bir daha asla sevemezsin Bırak Bırak beni kendi halime Beni başka türlü öldüremezsin. Sonra birkaç damla yaş oluverir Akar giderim gözünden Bir çırpıda kalbinden silemezsin belki ama Bir çırpıda gözünden silinirim Gözyaşın, yaşım İhtiyar etti ağlamaların Bak yine süzülüyorum Sil hadi, sil hadi durma Daha fazla vurma sırtıma hançeri Hadi bir kerede sil yaşını Bir kerede vur Bir kerede öldür Bir kerede Yaşatma beni Yaşatırsan paylaşırsın acımı, Bak bir damla dudaklarına süzülmüş Söyle sevdiğim Sevdiği uğruna dökülen yaşın tadı acımı.? Varsın varsın sevdalarda bana kalsın Ve dertleri, kederleri Bir tren vagonlarıyla sırtıma çıksın Hamalı olayım ızdırapların Kefem yüklü olsun lanetlerle Beddualar kamburum olsun Ama sev deme bana Sevmelerim ağırdır benim kaldıramazsın Kaldırırım diyerek beni kandıramazsın Sevmelerim ağırdır benim ağır Taşıyamaz yüreğin bedenin halsiz kalır Kalırsa benden geriye Kimseye yüklemediğim Sana kıyamadığım sevdam kalır... Sevmelerim sancılıdır Acı verir Ağlamak istersin ağlayamazsın Gülmek zaten haddine değil Aheste kürek çekersin boşa Bir kıyıya varamazsın Sevmelerim ağırdır benim Sevdiğim sen kaldıramazsın...

  Şiir Kimindir bilmiyorum lakin, Asım Yıldırım'ın enfes okuyuşu ile mükemmel oluyor.

[mustafahakyoldas-blog]

Yalnızlığım.

Sürekliliğim, sürdürülebilirliğim, uzmanı olduğum konum. Kalabalıklar içinde ki yalnızlığım. Çay yudumlarken edilen muhabbetin bana yabancı olması, derste anlatılan şeyin hayatımda ki planlarıma hiç bir katkısı olmaması ve insanların seni fikirlerinden dolayı hep 'acaip' olarak adlandırması. Yalnızlık güzel şey aslında, düşünsene kimseye karşı bir sorumluluğun yok kendinden başka. Ne yapmak istersen onu yapabilirsin, bişeyler yapmak istediğinde ona aptalca trip atacak bir sevgilin olmuyor hayatında. Sadece bu bile insanı yalnızlığa iten en büyük etken açıkcası, Özgür olma dürtüsü. Gözlerinin içinde kendimi göremedikten sonra, yaptığım her türlü çocukluğa rağmen bana sımsıkı sarılan bir kadına köle olamadığım müddetçe yalnızım. Yalnız kalmaktanda canım sıkılsa bile mutluyum. Benimle yağmurda sırılsıklam olurcasına ıslanacak, gecenin bir yarısı kalkıp elimden tutup yürüyecek bir kadına köle olmadığım için yalnızım. O'nda olan hazineyi görebildiğim ama bu hala onun farkına varamayacak kadar büyümediği için. Kısacası yalnızlığım var bitirilmeyi bekleyen ve fikirlerim var sahibini bekleyen. Lakin anlaşılacağı üzere bir olgu var ki en can yakan türden; beklemek. Hadi şimdi o yalnızlığınızın içine sıçan mükemmel sevgililerinize iyi geceler mesajlarınızı atın ve yatıp zıbarın.