olgunadam0614
olgunadam0614
İsimsiz
1K posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
KÖYE DÖNÜŞ (14)
Banyoya girdik, Şennur saçları yüzü köpüklü yıkanıyordu. Tabureye uyurmuş koca memeleri dizlerinde bacakları ayrık amı kabak gibi açık şekilde oturmuş yıkanıyordu, köpüklü gözlerini açmadan
-Azdın mı ? Bekleyemedin mi biraz daha dedi
-Evet azdık, senin yanına geldik karıcım dedim ve Muazzezi Şennura doğru domaltım. Muazzez ellerini Şennurun dizlerine koyup eğilince Şennur elleri ile yüzündeki köpüğü sildi ve şaşkınca Muazzezin yüzüne baktı. Göz göze geldiler şaşkınca bakışıyordu iki eski arkadaş. Muazzezin arkasına diz çöktüm ve biçimli kalçalarını ayırdım. Defalarca sikilmiş ve geniş duran göt deliği ile sulanmış amı karşımda duruyordu. Dilimi uzattım amına ateşten bir kor parçalı gibiydi ammı dilim temas edince.
-Ihhhh, çok güzellll Şennur diye boğuk bir şeyler döküldü Muazzezin ağzından.
Ben amını yalarken Muazzez ayakta durmaya çalışıyordu amı tüm bedenini ele geçirmişti sanki dilim am dudaklarına deydikçe bızırını dişleyip ağzıma çektikçe elektriğe çarpılmış gibi titriyordu. Bir amını bir açık duran göt deliğini yalıyordum.
-Sikicime ortak olmaya mı geldin Orospu dedi sırıtarak Şennur.
-Ihhhhh evetttt…. Ohhhhh çok fena yalıyor… sikicin beni de sikecek ohhhhhh, yiyor amımı çok istiyorum sikicini Şennur çok …. Elleri Şennurun dizlerinde kafası artık Şennurun omzuna dayanmıştı Muazzezin ayakta durmakta zorlanıyordu. Ayağa kalkıp öne doğru bir adım attım Şennur bana bakıyordu sikimi Şennurun ağzına uzuttım.
-Yala karıcı yala yarağımı eskiden olduğu gibi sizi tekrar ortak yapacam Muazzez ile. Eskiden nasıl aynı yarakları yediyseniz bugünde aynısını yaşatacam size dedim. Şennur konuşmadan ağzını araladı ve yarağımı kaptı Muazzez yer çöküp Şennurun sikimi yalamasını izlerken.
-Aynı siki yedik ama hiç aynı anda yemedik, bu bir ilk olacak di mi Şennur ? Dedi ellerini Altan taşaklarıma atarak. Şennur konuşmadan sikimi somuruyordu Sanki Muazzez’e nispet yapar gibi gırtlağına kadar alıyordu bu kadar sevişme yeterdi
-Kalk aynı şekilde domal, dedim Muazzez’e kalktı ve tekrar ellerini karımın dizlerine koydu Şennur Muazzezin bileklerinden tuttu
-Senin kocanın küçük sikine benzemez sıkı dur dedi. Muazzezin arkasına geçip sikimi amına dayadım ve tek seferde dibine kadar geçirdim resmen Şennurun kucağına düştü, Şennur tutmasa yere kapaklanacaktı. Arkadan saydırmaya başladım Muazzezin amcığına biraz sonra Muazzez kendisini toparladı ve ellerini Şennurun dizinden kaldırıp banyo duvarına dayadı Şennur altında kalmıştım ben arkadan amcığına vurdukça memeleri Şennurun yüzüne kafasına çarpıyordu.
-ohhhh …. Çok iyi… vur vur durma… büyük yarak yemeyeli çok oldu vur durma… ohhhhh. Doldurdun içimi durmaaaaa. Ihhhhhh diye inliyordu Muazzez Şennur altımızda çıkıp arkama dolandı ve önce elleri ile taşaklarımı avuçladı sonrada dillini taşaklarımda hissetim o sıcaklık o ıslaklık taşaklarımdam tüm bedenine elektirik yollamıştı sanki muazzezi duvara çiviler gibi sikiyordum. Baş parmağımı çoktan göt deliğine sokmuştum bu Muazzezi çıldırtmaya yetmişti..
Muazzez artık yüzünü duvarın fayanslarına dayamış çığlık atar gibi inliyordu. Köyde olmasaydık komşular kapıya dayanmıştı şimdiye. Sikimi amından Çektim
-Şu Meşhur götün tadına bakalım dedim ve sikimi Muazzezin göt deliğne dayadım belini iyice büküp götünü yukarı kaldırdı göt deliği gül goncası gibi açılıp kapanıyor kalp gibi atıyordu. Götten sikilme konusunda ne kadar tecrübeli olduğu aldığı pozisyondan belliydi. Önce sikimin başını sonra yarısını ittirdim
-Offfffff çok kalınnnnnn, yavaşşş! Dedi Muazzez Şennur kenara çekilmiş Muazzezin götünü silmemi izliyordu az sonra köküne kadar girdim Muazzezin götüne taşaklarım amcığının dudaklarına dayandığında Muazzez
-Ohhhhhhh dur biraz orda dibinde kal, bu doluluğu bu kalınlığı özlemişim….. kal biraz ordaaa . Dedi
-Çok mu oldu böyle kalın yarak yemeyeli diye sordum bende.
-2 yıl oldu, köye karpuz satmaya gelen kamyoncudan buyana…. Ohhhhhh sik götümü diye inlesi. Muazzez gerçek bir yarak delisi idi bulduğu her sikin altına yatmıştı nerdeyse ben daha götünü 2-3 dakika sikmiştim ki şiddetli bir titreme ve çığlıklar ile dizlerinin üstüne düşerek cenin pozisyonunda titremeye boşalmaya başladı ilk defa bu kadar şiddetli boşalan kadın görüyordum o çığlık çığlığa boşalırken benim sikim götünden çıkmış bekliyordu.
-Yat yere dedim Şennuru. Bunu bekler gibi sırt üstü yattı ve bacaklarını ayırdı. Bacaklarını omzuma aldım ve sikimi karımın amına dayadım az evvel Muazzez ile sikişmemden dolayı amı su içinde idi tek seferde kökledim ve ve dizlerini yüzüne dayayacak kadar ananın sikmeye başladım çivi çakar gibi vuruyordum.
-sik kocacım sik karını sik orospunu sik beni sikicim… ohhh vur durma dağıt amımı diye bağırıyordu, Muazzez’e nispet yapar gibi.biraz daha amını siktim Şennurun artık zirveye yaklaşıyordum sikimi amından çektim ve bacak omza şekilde götüne götürdün ilk denemede sokamadım, Şennur ellerini uzattı alttan sikimi kavradı ve göt deliğine dayadı.
-Tek seferde,acımadan durmadan dibine kadar kökle götüme dedi. Ve dediğini yaptım köküne kadar geçirdim Şennurun götten sert sikilmeyi sevdiğini bildiğimden var gücüm ile sikimi başına kadar çekip taşaklarıma kadar amına vuruyordum Şennur altımda çığlık atıp titrerken bende sikimi göt deliğine kökleyin kitlendim iliklerine kadar döllerimi Şennurun götünden içeri yolladım. Bir kaç dakika öyle kaldık Muazzez kendine gelmiş bize bakıyordu sikimi Şennurun götünden çektim ve yan tarafa oturdum. Şennurun götünden döllerim akıyordu. Biraz sonra Şennur hadi beraber duş alalım dedi ve kalkıp duş aldık.
Banyodan çıkıp kendimi kanepeye attığımda resmen bacaklarımda dermen kalmamıştı ben dinlenirken kadınlarda yatak odasında saçlarını kurutuyordu. Az sonra ikisi de kıyafetlerini giymiş başlarında yazmalarını takmış şekilde geldiler kahve hazırlamışlar Şennur yanıma oturdu Muazzez karşıya ve günlük sohpet köy işleri konuşmaya başladılar. Sanki a evvel yan yana amdan götten sikilen onlar değilmiş gibi rahat şekilde normal hayatlarına döndüler. Yıllarca Şennur beni boynuzlamış ve anlamamıştım. Kadınlardan korkutmadı gerektiğini anlamıştım. 1 saat kadar oturduk sonra Muazzez eve gitti Şennur ile başbakan kaldık.
-Rukiye aradı, Ferhadın ablasını ayarlamış kadın hazır gidip intikam alacam görsün bakalım milletin karısını sikmek neymiş dedim ve Şennura bakarak.
-Maşallah kocacım sende intikam ayağına yarım düzüne kadın siktin, sana da gün doğdu dedi sırıtarak.
-benden önce sen git evi toparla temizle bir kaç gün kalırız, ama Ferhatın ablası bilmesin senin orada olduğunu Belki hasret gidermek istediklerin vardır dedim.
-Rukiyeyi özledim vallah ne yalan söyleyeyim, Rukiyeyi görmek iyi gelecek
-Sadece Rukiyeyi mi özledin karıcım başka kimseyi de özlemiş olmayasın?
-Kocacım onlar geride kaldı yok sadece Rukiyeyi özledim, bazı özlemler insanın içinde kalmalı dedi ve kahkaha attı.
-Şennur orada bensiz 2 günün var, ne özlediysen özlemini gider bunu hak ettin dedim ve yanından kalkıp yatak odasına dinlenmek için geçtim.
140 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Merhaba arkadaşlar bugün sizlere atacağım hikayeyi hiç okumadım attıktan sonra okuyacağım . Merhaba sertsikici06 blog okuyucuları ben Saliha Sultanbeyli de özel bir hastanede sağlık Bakanlığı'nın atadığı devlet memuruyum. 43 yaşında 2 çocuk annesi 180 boyunda 69 kg esmer türbanlı bir kadınım. Eşim Fatih seks delisi bir manyak belki çoğunuz yalan konuştuğumu falan düşünürsünüz kocam benden 17 yaş büyük yani 60 yaşında ama kocamda ki seks hırsı hiç dinmiyor. 5 yıl önce seks yaparken bana 2 erkek tarafından sikilmiş olsan 2 . Erkeğe nereni siktirirdin diye sordu. Daha önce hiç anal seks yapmamıştık kocam benden önce 1 kez evlenip boşanmış eski karısı götten veriyormuştu bir kaç kez istemişti ben vermemiştim cevap olarak götten verirdim dedim dediğim gibi hemen hemen her gece seks yaparız. Artık seks oyuncakları almaya başladı bir keresinde 27 cm uzunluğunda kapkara bir plastik zenci yarağı almış ben amından sikerken bunu götüne sokmayı deneyeceğim bakalım ne kadar alabilirsin dedi olmaz desemde yağladı krem sürdü dediğini yaptı ilk başlarda açıyor yapma desemde yüklendi hepsini soktu. Hemen hemen her gece götümü sikmeye başladı o plastik yarağı artık amıma sokuyordu .
Bir iş yemeği için eşimle birlikte sağlık bakanlığına gittik orada lise arkadaşım Hülya ile karşılaştım laf lafı açtı konu kocamın yaşlılığına geldi Hülya laf arasında 60 a dayandı artık sikemiyordur dedi bende yooo her gece siker sikilmekten halim kalmıyor dedim güldü ciddiyim bak boştan yere gülme hülyacığım . Kulağıma eğilip benimki belki 2 ayda bir ancak oda zorlamayla ben isterim de ancak dedi bu yüzden inanmıyorum dedi bende onun kulağına inanmazsan bir bahane bul bu gece bende kal gözlerinle gör dedim .
Akşam oluyordu Hülya giderken bu gece olmasada bir gece sendeyim merak ediyorum dedi tokalaşıp ayrıldık aradan tam hatırlamıyorum ama 1 ay falan geçti bir komşumuz cenazesi için akraba eş dost toplanmıştık vefat eden kişi Hülya nında akrabası sayılırdı cenazeden sonra yanıma gelip bu gece sende kalacağım dedi yemek yenmiş cenazeye gelenler birer ikişer dağılmıştı ben eşime hadi başsağlığı dileyip gidelim misafir gelecek dedim kulağıma eğilip ne misafiri ya saçmalama aşkım dedi sen her zaman ki rutinini yaparsın zaten seni merak ettiği için bizde kalıyor dedi anlamadım canım ne demek istediğini ben başsağlığı diliyoruz yolda anlatırım dedim aileye başsağlığı dileyip arabamıza gittik sınıf arkadaşım Hülya yı sana anlatmıştım resimlerini göstermiştim ya o gelecek bir keresinde istemeden senin hakkında her gece yaptığını söyledim inanmamıştı çok merak etmiş bu gece bizde kalacak aşkım zaten seksimizi görmeye geliyor dedim kocamın sikine gözüm takıldı resmen çadır kurmuştu hadi o zaman eve gidip hazırlık yapalım dedi akşam olmuş Hülya gelmişti hoş sohbet ettik yatak odasının bitişiğindeki odayı Hülya ya yer yatağı yaptım çocuklar uyumuştu kocam yatak odasına gitti Hülya ile 5 dakika kadar sohbet ettik hadi git valla kapını kapatma eğer kapatırsan içeri girerim dedi gülüştük odaya geçtim Hülyanın dediği gibi kapıyı açtım kocam çırılçıplak yatakta beni bekliyordu yetağa girer girmez öpüşmeye başladık ilk defa biri tarafından izlenmek ve izlediğini bilmek kocama da banada ayrı bir haz veriyordu hada fazla amımı yaladı memelerimi her zamankinden daha fazla emdi artık sikme zamanı gelince battaniyeyi açtı birden yüklendi bu gece daha ateşli sikiyordu bir ara kapıya doğru baktım Hülya elini amına uzatmış okşuyordu kocama Hülya da gelsin mi diye sordum nasıl istersen aşkım dedi yataktan indim Hülya yı alıp yatağa getirdim kocamla öpüşmeye başladık Hülya yı okşuyorduk Hülya inliyordu kocama hadi arkadaşım bu gece senin göster bakalım bütün seks hünerlerini dedim o plastik yarağı alıp pufun üzerine oturdum kocam hülyayı yalamaya başladı Hülya sonrada yalarsın sok kökle parçala beni erkeğim ol diye inliyordu kocam bana yaptığı gibi misyoner pozisyonuna geçirdi birden yüklendi hepsini soktu Hülya sanki ilk kez yarak yiyormuş gibi bir bağırdı çocuklar uyanmıştır hemen geceliğimi giyinip odalarına koştum küçük oğlum uyanmıştı biraz yanında yattım uyuttum belki 20 dakka ayrı kalmıştım kocam ve Hülya dan yanlarına gittim kocam hülyayı domaltmış sikiyordu alta eğilip Hülya nın klitorisini dillemeye arada bir kocamın sikini yalamaya başladım benim arkadaşım Hülya artık kocamın karısı olmuştu hemde kendi ellerimle arkadaşımı kocamın koynuna sokmuştum. Sabah ezanları okunurken ben uyanmıştım kocam ve Hülya devam ediyordu ben kalkıp banyoya girdim boy abdesti aldım giyinip salona girdim orada namazımı kıldım pişmanlık duygum olmadı ama ilerisini düşündüm nasıl yapılır ne diyebilirdim kanepeye uzanıp uyudum çocuklar okula gitmek için hazırlanıyordu onları yolcu edip yatak odasına gittim Hülya bitmişti kocam banyoya gitmişti Hülya yataktan doğruldu beni dudaklarımdan öptü harika bir gece yaşadım ömrüm boyunca hiç bu kadar zevk almadım Saliha çok şanslı bir kadınsın müthiş bir kocan var dedi bende ne zaman istersen gel canım benim kocam artık seninde kocan dedim . Halen devam ediyor artık 3 üz aynı yatakta yatıyoruz Hülya boşanmak için mahkemeye başvurdu bende rahatladım kocamda artık 2 kadınla seks yapıyor o daha da mutlu.
144 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Öğrencimle (4)
Karım dönüp dudaklarımı öperek,
“Sen bu kadar azmış mıydın ya?” dedi ve sırtüstü yattı. Güldüm ve
“Karım beni iki haftadır kendinden mahrum ederse ben de azarım tabii ki!” dedim. Karım kahkaha attı ve
“Aslında şu yolculuklardan daha sık yapmam lazımmış. Sevdim senin bu hallerini!” dedi ve toparlanıp duş almaya gitti.
Bir sigara yaktım ve yatakta yatarak düşünmeye başladım. Ne olacaktı durumumuz? Karımla o kadar tutkulu sevişmiştim ki… Sanki onu hiç aldatmamışım gibi…
Öte yandan da yanında olmaktan çok zevk aldığım Burçin vardı. Onun vaktini çok almak istemiyordum. Sonuçta benim gibi değildi. Önünde çok çok uzun zaman vardı daha ve eğer bana ümit bağlarsa ve ben ona bir şey veremezsem ileride çok üzülebilirdi. Hayatından bu en güzel zamanları çalmak istemiyordum.
Acaba ben kime aittim? Burçin'e mi? Yoksa karım Handan'a mı? Ve tabii ki başımda olan bir diğer dert, bizim Burçin ile olan ilişkimizi teşhir etmek isteyen birisiydi. O kimdi bilmiyordum, ancak bize çok büyük zarar verebilirdi.
Ancak onun bunu yapmakta bir çıkarı olmalıydı? Neden beni boş yere tehdit etsin ki? Benden para istemeliydi mutlaka. Yoksa bunu sapıkça bir zevk olarak yapıyor olamazdı, bu saçma geliyordu.
Niyeti ciddiyse şimdiden karıma bunu söylerdi; eğer amacı benden para koparmaksa da şimdiye kadar benimle bunu konuşması lazımdı. Hiçbir hareket göremiyordum o kişiden ve bu beni daha da geriyordu.
Bu düşünceler içerisindeyken karım içeriye girdi ve
“Öff, sana şurada sigara içme dedim kaç kere Yiğit!” dedi.
Burçin ile kaldığım günlerde burada sigara içmeye o kadar alışmıştım ki, bir an kendimi kaptırmıştım. Karım sevmiyordu evde özellikle de yatak odamızda sigara içmemi... Sigaramı kül tablasında söndürdüm ve karımın dudaklarından bir öpücük alarak,
“Dalgınlığıma ver hayatım, çok yorulmuşum!” dedim.
Karım bu ufak sırnaşmalarımdan hep hoşlanırdı. Aramızda bir tartışma başlayacaksa ve ben tartışma çekecek günümde değilsem böyle şeyler yaparak tartışmayı başlatmadan bitirirdim. Karım üstüne geceliğini geçirdi, ben de sadece baksırımı altıma çektim ve güzel bir uyku çektim karımın koynunda.
Sabah erken saatlerde okula gitmek için uyandım ve hazırlanmaya başladım. Bir yandan da kalçasını geriye doğru çıkartmış, hiçbir şeyden haberi olmadan uyuyan karıma bakıyordum.
Zengin olmak böyle bir şeydi işte. Erkenden kalkıp yapması gereken işler yoktu. Özellikle de baba parası yiyen bir kadınsanız hiç yoktu.
Ben gidip okulda ders verecektim; karım ise büyük ihtimal öğle gibi kalkacak, önce kahvaltı -hatta arkadaşları arasındaki deyimiyle Brunch- yapacak, daha sonra da tüm gününü ya alışverişte, ya da dışarıda başka aktivitelerde geçirecek ve babasının parasını afiyetle ezecekti.
Evden çıktım, arabama atladım ve üniversiteye doğru sürdüm. Karım geldikten sonra ilk kez Burçin ile karşılaşacaktım. Tepkisini merak ediyordum.
Okula girdiğimde gözlerim Burçin'i aradı, ama yoktu. Derse geleceğini umarak erkenden dersliğe gidip oturdum, ama gelenler arasında o yoktu. Derse neredeyse 15 dakika kadar geç başladım onu beklediğim için, ama o ortalıklarda yoktu.
Tüm gün kafam onda olduğu için ilk kez dersi pek verimli olmayacak şekilde anlattım. Dersten sonra da direkt atölyeme inip aşağıda yarım kalan heykelimle uğraşmaya başladım.
Belki Burçin gelir diye yaklaşık altı saat kadar atölyede birşeylerle oyalandım. Bir tabloya başladım, ufak iki tane seramik nesne yaptım ve heykelimin son rötuşlarını yaptım. Ancak Burçin yine gelmedi.
En sonunda gelmeyeceğini kabullenerek üniversiteden ayrıldım ve eve döndüm. Moralim fena halde bozulmuştu. Kapıyı açtım ve içeriye girip,
“Karıcığım ben geldim!” dedim mutsuz bir sesle… Cevap gelmeyince karımın bir an dışarıda olduğunu düşündüm. Ama daha sonra karım yatak odasından,
“Buradayım, gelsene hayatım!” diye seslendi.
Çantamı kapının girişine bıraktım ve gömlek düğmelerimi açarak yatak odasına doğru ilerledim. Kapıyı açıp, karımı olağan dışı bir kıyafetle görünce de büyük bir şok geçirdim.
Birkaç saniye konuşamadım adeta ve karşımdaki manzaraya ağzım açık bakakaldım. Karım benim için özel hazırlık yapmıştı. Üstünde siyah deri bir elbise vardı.
Elbise derin bir göğüs dekoltesine sahipti. Karımın göğüslerinin yarısı dışarıdaydı neredeyse. Elbisenin alt kısmı da kalçalarını zor kapatıyordu. Dizlerine gelen bir çizme ve file çorap giymişti. Harika koyu tonlarda bir makyaj yapmıştı elbiseyle uyumlu olması açısından. Yüzünde o muzır gülümsemesi vardı yine,
“Bakalım erkeğim dünkü kadar formunda mı?” dedi ve diz çöktü yerde.
Dizlerinin üstünde bana doğru gelmeye başladı. Handan farkında değildi, ki bu haliyle seksten en soğmuş erkeği bile azdırabilirdi. Karım daha yanıma gelmeden sikim taş gibi olmuştu.
Dibime gelince yavaşça kemerime doğru uzattı ellerini. Kemerimi açıp, pantolonumu indirdi ve çıkartıp kenara attı. Daha sonra ayağa kalkıp, benim yarım bıraktığım gömlek düğmelerimi açarak gömleğimi de çıkarttı. Atlet giymeyi pek sevmediğimden karşısında bir baksır külot ile kalmıştım.
Karım beni yatağa ittikten sonra karşımda dans etmeye başladı. Harika bir tempoyla hafif hafif dans ederek beni azdırıyordu. Karım tahrik etmek konusunda gerçekten çok iyiydi.
İstediği zaman o kadar güzel bir biçimde bunu başarıyordu ki. Sikim baksırımı delecek seviyede kalkmıştı. Karım gözleriyle bir işaret çakarak sikimi gösterdi ve yine seksi bir biçimde güldü. Ben ise karşımdaki bu güzel gösteriyi izlemekle meşguldüm. Birazcık daha dans ettikten sonra yanıma gelip,
“Şu canavarı serbest bırakalım artık!” dedi. Baksırımı çıkartmasıyla birlikte sikim meydana çıktı. Eline alıp birazcık okşadıktan sonra eğilip göğüslerine sürttü. Delirtiyordu beni bu yavaş hareketleri. Ona,
“Ağzına al hayatım!” dememe rağmen,
“Dur ya, ne acelemiz var?” dedi. Tekrar ayağa kalktı ve bir viski koydu kendine. Makyaj masasının önündeki tabureye oturup viskisini yudumladı. Sikimi okşamak için elimi attığımda,
“Dokunma! Ona benden başka kimse dokunmayacak bugün!” dedi.
Bir süre daha karşımda bacak bacak üstüne atmış bir biçimde viski içmeye devam etti. Dayanamıyordum ve istemsizce elimi yine sikime atınca,
“Demek söz dinlemeyeceksin?” dedi ve yanıma gelip sikime hafifçe bir tokat attı. Ereksiyon olmuş bir penisi gerçekten acıtacak bir tokattı. Sonra tekrar oturup viskisini içmeye devam etti. O halleri beni acayip tahrik ediyordu ve ona hemen ulaşamamak beni bitiriyordu. Sonunda viskisini bitirip ayağa kalktı ve
“İlgilenelim biraz bakalım bununla!” diyerek sikimi kökünden kavrayıp sertçe okşamaya başladı.
Hızlı hızlı mastürbasyon yaptırıyordu sikime… Karım okşadıkça ben iyice zevke geliyordum. Bir süre sonra kafasını eğerek bacaklarımın arasına eğildi ve taşaklarımı emmeye başladı. Taşaklarımı emdikçe kuduruyordum. O kadar ağır ve naif hareketler yapıyordu ki, beni olduğum yerde azdırıyordu.
Taşaklarımı emerken ben ellerim iki yanda hiçbir şey yapamadan sadece onu seyrediyordum. Karım tam bir orospu gibi davranıyordu. Hatta bir orospudan çok, profesyonel bir porno film oyuncusu gibiydi.
“Beğendin mi aşkım?” dedi gülümseyerek.
“Çok!” dedim titrek bir sesle. Terlemeye başlamıştım resmen. Karım bugün beni çok mutlu edecekti.
Taşaklarımı emdikten sonra dudaklarını sikime çıkarttı ve sikimin başına öpücükler kondurup hafif hafif yalamaya başladı. Başından daha ilerisini almıyordu ağzına. Sadece başını emiyordu sikimin, ama bu bile bana büyük zevk veriyordu. Ara sıra dilini sikimin tam üstünde dolaştırıyordu.
Sikimi emmeyi bir süre sonra bırakıp hafifçe doğruldu ve göğüslerini elbisenin üstüne çıkarttı. Büyük göğüslerini sikime sürttükten sonra sikimi göğüslerinin arasına alarak ileri geri yapmaya başladı. Karım gerçekten yatakta çok tecrübeliydi ve her hareketiyle erkeğini zevkte üst seviyede tutabiliyordu. Karımın saçlarını okşayarak,
“Harikasın!” dedim. Gülümsedi sadece. Sikimi göğüslerinin arasından çıkarttıktan sonra gelip kucağıma oturdu. Sikim onun bedeniyle benim bedenim arasında kalmıştı. Biraz öpüştük, ellerimi tutup kalçalarına koydu ve
“Bugün harika bir performans istiyorum senden!” dedi. Karımın kulağına,
“Sen böyle güzel şeyler yaptıktan sonra o performansı beklememen hata olur!” dedim.
Karımın kahkahaları arasında onu kucaklayıp yatağa sırtüstü bıraktım. Üstündeki kıyafeti çıkartacaktım, ama sonra vazgeçip sadece bacaklarını aralayıp çizmesini çıkarttım.
İçine simsiyah bir tanga giymişti. O tangaya ulaşmadan önce ayaklarını hafif hafif öpmeye başladım. Ojeli tırnaklarını emiyordum fileli külotlu çorabın arasından. Karım yarı zevkle, yarı da gülümseyerek bana bakıyordu dudağını ısırarak.
Ayaklarından yavaşça bileklerine geçtim. Narin bileklerini öperken yavaş yavaş bacaklarına, oradan da bacak arasına geçtim. Siyah tangasını çekip koparttığımda,
“Woooavvv!” diye bir tepki verdi ve “Fazla sertsin!” dedi. Gülümseyerek,
“Bu bir problem mi?” dedim. Karım suratıma hafifçe bir tokat atarak,
“Tabii ki de değil!” dediğinde, artık bende ipler kopmuştu.
Karımı tek hamlede yüzüstü çevirdim ve elbisenin alt kısmını beline toplayıp sikimi sertçe amına soktum. Karım yüksek bir çığlık bastıktan sonra boğuk boğuk inlemeye başladı.
Ben de durmadan, duraksamadan sert sert amına pompalıyordum sikimi. O kadar hızlı ve serttim ki, karımın kalçaları sürekli dalgalanıyordu ben pompaladıkça. Karım,
“Harikasın, ohhh, devam et!” diyerek beni sürekli azdırmaya çalışıyordu.
Gerçekten azdırıcı hap almış gibiydim, gücüm sınırsızmış gibi hissediyordum o an. Hiç boşalmak istemiyordum. Boşalmak diye bir duygu kalmamıştı içimde. Sadece karımı sikmek istiyordum.
Amını sikmeye devam ederken kalçalarına sertçe tokatlar atıyordum. O anın zevkiyle farkına varamamıştım, ama kıpkırmızı olmuştu karımın kalçaları… Saçlarına asıldım sertçe ve kalçasına sert bir tokat daha indirerek,
“Seni bugün mahvedeceğim orospum. Kocanı azdırmak neymiş göreceksin!” dedim. Karım ise sadece gülerek,
“Görelim bakalım!” dedi ve zevkle inledi. Acımasız bir biçimde amına git gellerime devam ediyordum. Yorulmuyordum asla. Yirmi dakika kadar karımı o pozisyonda siktikten sonra amından çıktım.
Karım boşalacağımı sandığı için önümden kalkmak için hareket yaptı, ama durdurdum onu ve domalttım. Sikimi tekrar amına soktum ve
“Biraz da bu pozisyonda sikmek istiyorum orospumu..!” dedim. Karım kahkaha attı ve
“Zevkle!” diyerek yine bana harika bir uyum sağlayarak yataktaki pozisyonunu aldı. Domaltmış bir halde sikerken taşaklarım sürekli karımın amına çarpıyordu. O kadar hızlıydım ki, ara sıra dengemi bile kaybedebiliyordum.
Ben sikmeye devam ederken karım elini aşağıdan taşaklarıma attı ve okşamaya başladı. Böyle bir hareket beklemiyordum ve eli taşaklarıma değdiğinde hafifçe irkildim.
Sanki başka birisi de varmış gibi oldu aramızda ve aklım ister istemez Burçin'e gitti. Burçin ile birlikte karımı aynı yatakta sikmek ne kadar güzel olur diye düşünmeye başlamıştım istemsizce. Karım da bu sırada taşaklarımı okşuyordu.
Bir süre bu pozisyonda devam ettikten sonra amından çıktım. Amı iyice açılmış ve fena halde kızarmıştı. Karımın bembeyaz kalçalarından eser yoktu. Kıpkırmızı bir am ve tokatlanmaktan mahvolmuş bir kalça duruyordu karşımda.
Bunun bir fotoğrafını çektim ve hatıra olarak saklamak istedim. Karımla evlendiğimizden beri ilk kez bu kadar tutkulu sevişiyorduk. Karım dönüp,
“Üstümden bir dozer geçmiş gibi…” dedi, ama önümde kalkık duran sikimi görünce, “Sen daha boşalmadın mı?” dedi. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Gülerek,
“Senin gibi bir kaltağım olduktan sonra zor!” diyerek karımı kucağıma aldım. Sırtını duvara yasladım ve o da bacaklarını benim belime sardı. Öpüşürken sikimi yine karımın amına soktum ve onu hoplatmaya başladım. Karımın koca memeleri bedenlerimizin arasında sıkışmıştı.
Karım kendisine tokat atmamı istiyordu. Karımın kalçalarına tokatlar atmıştım, göğüslerini mıncıklamıştım. Ama hayatımda bir kere bile suratına tokat atmamıştım -ne sinir, ne de cinsel fantezi açısından- ve bu yüzden de bunu söyleyince duraksadım.
“Sen ciddi misin?” diye sordum. Karım gözlerime bakarak,
“Evet!” dedi. Elimi kaldırdım ve o kucağımdayken hafifçe bir tokat attım yanağına… Parmaklarımı ısırdı ve
“Bu kadar mı gücün? Erkeğim diye geçiniyorsun bir de!” dedi. Amacı beni gaza getirmekti ve bunu çok güzel yapıyordu.
Suratına sertçe bir tokat patlattım, ama bu beklediğimden de sert olmuştu. Dudağının kenarı patlamıştı ve hafifçe kan süzülmeye başladı. Kan birkaç saniye sonra göğüslerine damladı. Sonra bir tokat daha atmamı istedi ve ben de attım.
Karım kucağındayken kendini kasmaya başlamıştı iyice. Amını iyice daraltıyordu böyle ve ben daha da zevk alıyordum.
En sonunda bu zevke daha fazla dayanamayarak karımın içine boşaldım. Amına döllerim fışkırdıkça dizlerimin bağı çözülüyordu sanki. Zorla da olsa boşalmam bitene kadar karımı kucağımda tutabildim, ama sanki tüm gücüm kesilmiş gibiydi.
Boşalmam bittiğinde karım beni ittirdi ve
“Kim o?” diye sordu…
113 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Gerçekler 9 ( final)
Zil ısrar ile çalarken aynı anda Volkan abinin telefonu çalmaya başlamıştı. Kısa bir sessizlik sonrası
V: “ Olum bu Ebrar saat 5 gibi gelmeyecek miydi? Bu saate kim çalıyo zili? Şu telefonu getir bana , bekle açma kapıyı. “ Bunları söylerken Annem Volkan abinin sikine tam olarak oturmuş vaziyette endişeli bir şekilde bekliyordu. Memesinden akan bal ve reçel anlık olarak gözüme takılmış ve Volkan abinin telefonun getirmeden önce duraksamıştım. Sinirli bir sesle “ Anasını siktiğim, şu telefonu versene , bakma mal mal , az hızlı ol “ diyince , önemli bir şeyler olduğunun farkına varmıştım. Arayan Cevat abiydi. Telefonu ona doğru uzattım. Kulağına telefonu götürüp
“ Noldu Cevat , sen mi çalıyorsun bu amk kapısını, size demedim mi saat 5 e kadar bu binaya giren çıkan olmasın diye? “ biraz duraksayıp “ Markete mi gittin? Olum nefes alırken benden izin alacaksınız demedim mi size? Kim lan bu kapıdaki, amına koydu zilin” karşıdan gelen cevap Volkan abinin yüzünde piç bir gülümseme oluşturmuştu. “ Baştan söylesene , beklemediğimiz biri değil yani. Sametle birlikte yukarı gelin, şimdi olacaklar gerçekten eğlenceli olacak “ bunları söylerken annemle ikimiz anlamsız bir şekilde birbirimizi bakarak sessizce Volkan abinin diyeceklerine dikkat kesildik. Annem Volkan abinin yarrağından kalkıp , götünü bana dönerek konuşmaya başladı.
A: “ Bu kapıyı çalan kim Volkan? Söyler misin , bir problem mi var? “ diyerek endişeli bir yüz ifadesi ile Volkan abiye bakıyordu
V: “ Benim olduğum yerde problem olmaz orospum. Sen bu taşşakları görüyor musun? Benden taşşaklı adam daha anasının karnından doğmadı. Gelen size sürpriz olsun. Hatta kapıyı gel birlikte açalım. “ Volkan abi ayağa kalktığında ilk kez yarrağını bu kadar dik ve taş gibi görüyordum. Annemin suyuyla ıslanmış siki parlıyordu. Belliki gelen kişinin söylenmesi onu daha da dikleştirmiş ve yarrağının ihtişamını iki kata çıkarmıştı. Ebrardan gerçekten bu kadar fazla mı etkileniyordu. Sırf bana ayarlama adı altında yine beni ezmek için yaptığı planlardan birini devreye mi sokmuştu yoksa?
Sikini annemin götünün iki yanağının arasına adeta bir sosili misal yerleştirip sert bir şaplak atıp “ Düş hadi önüme “ diyerek itti. Annem şaşkın bir ses tonuyla
A: “ Bu halde mi açacağım kapıyı , saçmalama Volkan. Beni senden başkası böyle göremez . “ annemin bu sadakati beni şaşırtmıştı. Babamı hiç umursamayan kadın, önünde duran bu genç yarrağa olan sadakatinden dolayı , bu güzel bedeni başkasına altın tepside sunmak istemiyordu. Volkan abi bir anda sözünün dinlenmemesine sinirlenmişti. Anneme sert bir ses tonu ile
V: “ Dünkü maça sütyensiz gelirken aynı şeyleri de düşündün mü he ? Amına koyduğumun kaşarının aklına şimdi mi geldi başkasına vücut sergilememek. ( Beni gözüyle işaret ederek) Bu piç bile bana ait olan bu memeleri emerken yine aynı şekilde mi düşünüyordun? Sen sadece bu yarrağa zevk vermek için dünyaya gelmiş bir kaşarsın Berna. Oğlunda , şu an kapıda senin ne bok olduğunu bilen gavat kocanda bunu ayrıntısı ile öğrenecek. Şimdi önüme düş ve şu siktimin kapısını aç ve ben söyleyene kadar da tek kelime etme. Anladın mı beni? “ annemin yüz ifadelerini dikkatlice inceliyordum. Gerçekten son iki gün annemi inanılmaz değiştirmişti. Normalde bu sözler sonrasında hayal kırıklığına uğraması gereken bu kadın , Volkan abinin cümleleri sonucu resmen tahrik olmuştu. Meme uçları dikleşmiş ve ıslanmış amcığı kırmızı kilotta yoğun bir koyuluk oluşturmuştu. Ben sadece olanları uzaktan izliyor ve kapıdaki kişinin babam olduğunu öğrendikten sonra , tamamen pasif konuma geçip kendimi sıyırmanın yollarını düşünüyordum. Annemin cevap vermemesi üzerine Volkan abi annemi kendine doğru çevirip iyice yaklaştı. Boy farkından dolayı yarrağı annemin göbek deliğine değerken sert bir şekilde “ Anladın mı dedim sana orospum. “ diyerek vurguladığı son kelime sonrası istediği cevabı erkekliği ile aldı. Annem karnına değen koca siki bu sefer içten değil de dıştan hissediyordu.Volkan abinin gözlerine bakarak
A: “ Ne dersen yapacağım Volkan, ne dersen hemde “dedi. Bu sözlerİ itaatkar bir köpek gibi söyleyen annem beni her söylediği cümleyle şaşırtmaya devam ediyordu. Birisinin emir vermesine ve bu şekilde konuşmasına karşı annemin normal tepkisi bu olur muydu? Asla ama asla tabiki. Giydiği mini bir elbiseden kilotu gözüktüğünde ve bunun için onu uyarmaya çalıştığımda sinirle ,“ Baban gibi sende mi başladın boş laflara , bana karışma haddini kim verdi sana “ diyecek kadar böyle laflara dayanamayan kadın , karnına deyen dimdik ve sert şeyin etkisi ile hormonlarının kölesi olmuştu.
Oturma odasının kapısının önünde kapının açılmasını izlemeye koyulmuştum. Volkan abi tamamen çıplaktı. Annemin ise memeleri ortada , altındaki kilotta yoğun ıslaklıktan kırmızıdan bordoya dönmüş bir haldeydi. Kapıyı Volkan abi sertçe açtı ve alaycı bir tavırla
V: “ İşte onur konuğumuz Gavat Orhanda sonunda geldi. Noldu ? Yoksa dünkü maçtan sonra telefonuna ‘ Çabuk ailene koş, Volkan denen ırz düşmanı karının amcığını darmaduman etti ‘ diye mesajlar mı aldın Orhan “
Volkan abi kapıyı açtığında Babamı iki arkadaşı kollarından tutmuş vaziyetteydi. Babam sinirli ve bir o kadarda sert bir şekilde
O: “ Orospu evladı, annesiz piç. Kendine adam mı diyorsun lan sen “ derken annemin sakinliğini ve Volkan abinin hemen yanında eli Volkan abinin göğüsünde dolaşırken gördüğünde çırpınmayı anlık kesmişti. Karısı resmen bir oropsu gibi giyinmiş , onun satın aldığı evde başka bir erkeğin kolları arasında tepkisiz bir şeklide öylece duruyordu. Arkada aynı sakinlikte olan bana bakarak “ Oğlum , neden bir şey söylemiyorsun? Bu olanların farkında mısın? Nasıl tehdit etti seni bu piç? Bırakın lan beni, yardım etsene oğlum öylece bakmasana “ diyerek benden yardım dilemeye başladı.
Ben mi? Hayatımda her yaptığım şeye eleştiri getiren , hayatımı sikip atan ve bana doğru düzgün babalık yapmamış bu adamı sikime dahi takmadan
M: “ Erkekliğin şimdi mi tuttu baba? Benden yardım istemen için illa karını gerçek bir erkeğin sikmesi mi lazımdı? Olan ve olacak her şeyi hak ettin. Boşuna bağırıp çağırma, tüm mahalleye rezil olduk zaten. Daha fazla senin yüzünden rezil olmak istemiyorum “
Beni bu sözlerim Volkan abinin çok hoşuna gitmişti. İyice kabararak annemin elini tutup sikinin üstüne koydu ve arkasını dönüp bana bakarak
V: “ Sana gerçek baba konusunda dediklerimi hatırladın mı Mert? “
M: “ Çok iyi hatırlıyorum abi.Kim çıktığım deliği genişletiyorsa babam odur. “ Bu sözlerimi söyler söylemez Volkan abi annemi önüne doğru çekti ve o koca götünden kavrayıp kucağına aldı. Annem boynuna tutunmuşken tek eliyle kilodu kenara çekip , dimdik yarrağının üstüne oturttu.
V: “ Şimdi, babana yol verde , oturma odasına geçeyim. Ayakta durmaktan yoruldum. Şu gavatında ağzını ve ellerini bantla bağlayın. “ yanımdan geçerken kulağıma eğilip “ Senin gibi bir piçin babası olacağımı mı sandın ? Aileni sikip atacağım Mert ve bu anları hayatın boyunca unutamayacaksın. Annen gibi bir kaşar benim sikimdeki kıl kadar bile değerli olamaz. “
Bu cümleler gerçekten derinden vurmuştu beni. Volkan abinin en başından beri annemle romantık bir şey düşünmediğini biliyordum. Yarrağını yaladığı için dudağını dahi öpmediği bir kadına karşı ne hissedebilirdiki. Bana omuz atarak annemi kucağından indirip ,oturma odasındaki koltuğa yatırdı. Bu sırada Cevat abi gil babamı zorla bağlamış ve karşıdaki tekli koltuğa oturtmuştu bile. Babamın yüzüne pek bakamıyordum. Ondan hala korkuyordum ama gözlerindeki ifadeyi okuyabilmek için bir anlık ona doğru döndüğümde Televizyonun altındaki ünitede , aile fotoğraflarımıza gözüm çarptı. Babam ve annemin düğün fotoğrafı , benim bebekliğim, okula ilk başladığımda üçümüzün gülümseyerek çıktığı o fotoğrafalrın gözleri önünde Koca bir aygır annemin minik ayaklarını tutarak bacaklarını ayırmış ve yarrağına tükürerek hakaretler savuruyordu.
V: “ OHHH, BERNAMMM, AMINI SİKTİĞİMİN KAŞARI. SEL OLMUŞ AMCIĞIN. SANA İLKLERİ YAŞATACAĞIMI YARRAĞIMI YALARKEN SÖYLEMEMİŞ MİYDİM? EVİNDEKİ ERKEK DEDİĞİN HER KİŞİNİN GÖZÜNÜN ÖNÜNDE BU AMCIĞI KULLANILAMAZ HALE GETİRECEĞİM” diyerek sikini aynı fırça gibi annemin amcığına sürüyordu. Annem aynı azgınlıkla
A: “ NOLURSUN VOLKAN SOK ARTIK , PARÇALA BENİ , SENİ İSTİYORUM , HİÇBİR ŞEY UMRUMDA DEĞİL SOK ARTIK “ Diye yalvarıyor ve bacaklarını sonuna kadar açmış şekilde bekliyordu. Volkan abi sikini amcığa sürerken bir anda annemin götüne sabitlemiş ve hafif ittirmeye çalışarak , annemin sözlerinin tam tersinne dönmesine sebep olmuştu. “ AHH VOLKAN HAYIR ORASI DEĞİL , KİMSEYE VERMEDİM ARKAMI “ bu sözler Volkan abinin anneme sahiplğinin bir tescili olacaktı. Tam 40 yaşındaki bir milfi götten siken ilk kişi olarak , hem onun için hem de bizim için unutulmaz olacak ve gerçek erkeğin kim olduğunu gösterecekti.
Sikini ittirmesine rağmen bu inanılmaz dar deliğe , o kalın yarrak girmeye dahi yaklaşamıyordu. Bana doğru dönüp
V: “ Git yatak odasından kayganlaştırıcıyı getir , fırla . “ diyerek emir vermişti yine. O an bu emire uymak zorundaydım. Volkan abinin en gergin ve en zevkli anında ona karşı çıkmak intihar demekti resmen. Hızlıca kayganlaştırıcıyı getirip içeriye girdiğimde ağzı bağlı olan babam yine öfkeyle bağırmaya çalışıyor ve bana çok sert bir şekilde bakıyordu. Umursamamak için Volkan abiye kayganlaştırıcıyı uzatırken ona arkamı döndüm. Volkan abi elimden kayganlaştırıcıyı alırken babamın o halini görmüş , iyice keyiflenmişti. Sikine sıvıyı boca ederken , annemin ayağını işaret edip tutmamı istedi. O minik ayaklar yumuşacıktı. Sabah Hindistan cevizli şampuanı ile duş alan annemden müthiş bir koku yayılıyordu. Gerçekten de cennet bu 37 numara , kırmızı ojeli kusursuz ayakların altındaydı. Volkan abi her dediğini yapmamdan cesaret alarak
“ Noldu lan gavat , oğlun gerçek babasına hizmet ettiği için sinirlerin mi hopladı. Bana öyle bakmaya devam etme , yoksa hayatınızı tamamen sikip atarım . Duydun mu lan beni “ Bu sözler babamın öfkesini ikiye katlamıştı bile. Bakışları değişmemiş , üstüne omuzlarını hareket ettirerek sinirini daha fazla dile getirir hale gelmişti .Volkan abi hışımla bana dönüp
V: “ Çıkar lan eşofmanını.” Dedi. Olduğum yerde dururken bunu hiç ama hiç beklemiyordum. Şaşkın bir şekilde
M: “ Ben mi? Neden abi?” diyerek anlamlandırmaya çalıştım.
V: “ Anasını siktiğim tabi sen, kime bakıyorum ben? Demek anneciğini sikmeye ahlakın el vermiyor. Sadece seni elleri ile tatmın edip, öylece bırakıyor he. Şimdi çıktığın deliği sikeceksin ve bu gavatta bunu ibretle izleyecek. Altındaki çıkar yat şu siktiğimin kanepesine”
Gerçekten bunu hiç ama hiç beklemiyordum. Evet , dediği gibi annem beni tam 2 defa elleri ile tatmin etmiş hatta o leziz memelerinin tadına bakmama izin vererek bana en zevkli boşalmamı yaşatmıştı. Ama hiçbir zaman onu kendimle hayal etmemiştim. Annemi sikme düşüncesi bana çok ütopik ve olmaması gereken kesin bir tabu gibi geliyordu. O bunu istese dahi karşı çıkacağım tek düşünceydi sanırım. Şimdi ise Volkan abi çıktığım deliğe girmemi ve annemi , onun kocasının önünde zıplatarak
‘ Bak , işte gerçek erkek böyle olur. İki erkek senin yapamadığını yapıyor ve bunu yapanlardan birisi de sen öz oğlun. ‘ dememi istiyordu. Öylece dururken beni yatağa itip “ Bak çakacam bitane , çıkar lan şunu “ diye bağırdığında gerçekten ödüm koptu. Bu sırada annem Volkan abinin bu sözlerini artık fazla bulmuştu. Kendisini sunarak onu vazgeçirmeye çalışıyordu.
A: “ VOLKAN, HAYIR HAYIR BUNA İZİN VEREMEM , O BENİM BEBEĞİM, OĞLUŞUM. BUNU YAPAMAYIZ. GÖTÜM SENİN OLSUN VOLKAN AMA BU KADAR İLERİ GİDEMEM. “
Bu sözler volkan abiyi güldürmüştü. Annem belinden kavrayıp tekrar oyuncak bebek gibi kucağına alarak
V: “ OROSPU BERNAM. YAPTIĞIN ONCA ŞEYDE ZERRE SINIRIN YOKTU DA ŞİMDİ Mİ ANA YÜREĞİN KAVRULDU HE. ENDİŞELENME , GÖTÜNDE BU YARRAK VARKEN OĞLUŞUNU HİSSETMEYECEKSİN BİLE “ diyerek annemi benim kucağıma bıraktı.
Annemle göz göze gelmek istemiyordum. Küçük bedeni kucağımdayken iki eliyle koltuğun kenarından destek alarak öylece üstümdeydi. Sütyenden fırlayan memeleri ağzıma doğru sarkmış , koca götü ise tam sikimin üstüne denk gelmişti. Annemin arkasında Volkan abi gerçekten de dev gibi duruyordu. Islattığı sikini annemin götüne doğru sabitlemiş ve iki eli ile belinden tutarak sikinin başını santim santim içinde ilerletmeye başlamıştı. Annem götüne giren koca yarraktan dolayı resmen aklını kaybetmiş gibiydi. Vücudunu üstüme yaslamış ve memeleri ile yüzümü tamamen kapatmıştı. Kalkmış sikim , yanan amcığının dudaklarına temas ediyordu fakat sokmak için hiçbir hamle yapmamıştım. Yapamazdım da. O benim öz annemdi. Her şeyin bir sınırı olduğunu ikimizde biliyorduk. Ailemizi yok oluşa sürükleyen , hiçbir değeri olmayan bu şerefsiz yüzünden hiçbir sınırımız kalmamıştı. Amcığının dudakları sikimin başına sürterken Volkan abi kaldığı yerden devam ediyordu.
Volkan abinin sikinin başı annemin götüne girdiğinde , annem çığlığı basmıştı. Elleriyle saçımı sıkıyor ve onu sakinleştirmek için cümleler sarf ediyordu.
A: “ AHHH , DUR DUR DUR , VOLKAN MHHH ÇOK BÜYÜK . CANIM YANIYOR, NOLURSUN DUR” Volkan abi sikinin başını sokmuşken , annemin bakire ve daracık göt deliğinin birazda olsa genişlemesi için fırsat tanımıştı. Sikinin başını çok hafif ileri geri yaparken , üstten bana sertçe bakıp
V: “ Soksana lan, neyi bekliyosun? Baksana anneciğin yalvarıyor. Onu doyurmanın vakti geldi. Babanının yapamadığını yapma fırsatı verdim sana anasını siktiğim. Hadisene, çıktığın deliğe gir yoksa bu götü parçalarım “
Volkan abi dediklerinde kesinlikle emindi. Bu aileyi yok etmeyi kafasına koymuştu. Annemin canının acıması ve mutsuz olması en son isteyeceğim şeydi. Hala saçlarımı okşarayarak sıkan annem kafasını bana doğru eğip
A: “ Ne diyorsa yap bebeğim, benim için, lütfen. Ne diyorsa “ annem bunları söylerken yüzünde ilk baştaki acı ifadesi yoktu kesinlikle. Koca yarrağa yavaş yavaş alışan deliği , genişlemeye başlamış ve Volkan abide her aşamada sikini derinlere doğru itmeye devam etimşti. Tek elimle alttan kalkmış sikimi tutarak annemin kadınlığına hizaladığımda yine beyniminin erimeye başladığını hissetmiştim. Bu kadar heyecan ve stres bedenime çok ağır gelmişti. Annem sırılsıklamdı. Resmen bir çeşmeden su akmış gibi kasıklarım onun zevk suyu ile bulanmış haldeydi.
Sikimi dik bir şekilde tutarken annem kendisini geriye doğru itip bir anda sikimin tamamını o kutsal yere almıştı. Geriye doğru hamle yapması Volkan abinin yarrağının da büyük bir kısmının girmesine sebep olmuş ve yine onda anlatılamayacak kadar farklı duygulara yol açmıştı. Annem saçlarımı kavramış ve sert bir şekilde çekiştirirken , çektiğim acı tamamiyle farklı bir hazza dönmüştü.
Evet , şu anda bir zamanlar bulunduğum rahimden çıkarken aldığım yoldaydım tekrar. Yıllar sonra aynı yere , bu sefer farklı bir şekilde girmiştim. Annem taşşaklarıma öyle sert bir şekilde oturmuştuki , döl ile dolu olan taşşaklarım daha da fazla ağrımaya başlamıştı. Ben hiç hareket etmeden , annemin memelerini emiyor ve kontrolü tamamen ona bırakmış şekilde , hareketsizce altında yatıyordum.
Bu sırada Volkan abi , aldığı zevkle yine böğürmeye ve anlamsız kelimeler çıkarmaya başlamıştı
V: “ OHHHH, SİKİM KANGREN OLACAK , GÖTE BAKK. OĞLUNUN YARRAĞI NASIL HE BERNAM? BUNU İSTEMİYOR MUYDUN? OHHH , İKİ YARRAĞI BİRDEN İÇİNE ALDIN, HEMDE BU GAVATIN ÖNÜNDE, AMINI GÖTÜNÜ DAĞITACAĞIZ BERNA. BİDAHA CANIN YARRAK ÇEKTİĞİNDE BU ANLARI ASLA UNUTAMAYACAKSIN “
Volkan abi kurduğu her cümlede sikini çivi çakar gibi saplamaya başlamıştı. Annemin klitorisin olduğu bölgeye taşşaklarının çarptığını hissedebiliyordum. Girdiği her darbede annemin gözleri tamamen kayıyor ve üstüme yığıldığı için her seferinde istemsiz ileri geri giderek sikimin üstünde dans ediyordu.
Dayanacak gücüm kalmamıştı. Kendimi kasarak boşalmamı engellemeye çalışıyor , aynı zamanda yüzümdeki leziz memeleri görmemezlikten gelerek nefesimi tutuyorum. Tam o sırada babamın öfkeli bakışları gözlerimle buluşmuştu. Tüm boşalma isteğim yok olmuş ve sikimin üstündeki onun kadınını zıplatmak, onun gibi olmadığımı göstermedeki en önemli fırsatımı bana tekrar hatırlatmıştı. Derin bir nefes alarak , iki bacağımı hafifçe kendimi çekip annemi alttan kalçasından kavradım ve sikimi ritmik bir şekilde Volkan abi ile aynı anda sokmaya başladım. Taşşaklarım aynı şekilde annemin amını dövüyor ve bu iki erkeğin tek bir kadının vücudunda birleşme sesleri evde yankılanıyordu. Annemin içindeki bu iki yarrak onun nefesinin kesilmesine sebep olmuştu. İnlerken nefesi kesiliyor ve saçımı çekiştirip duruyordu. Çok sert bir şekilde saçımı çektiğinde canım yanmış ve acı dolu bir sesle
M: “ ahhh, anneciğim canım acıyor. Lütfen sakin ol “ diyebilmiştim sadece. Bunu duyan annem saçlarımı bırakıp küçük bebeğinin canını acıtması sebebiyle yine annelik iç güdüsü ile hareket ederek içine giren iki yarrağı bir anlık umursamadan gözlerime bakmış ve
A: “ İyi misin bebeğim, özür dilerim. Canını acıtmak istememiştim” diyerek dudaklarımı öpmeye başladı. Volkan abi acımasızca annemin göt deliğini dağıtmaya devam ettiği için annemle birleşen dudaklarım ileri geri gidiyor ve tüm yüzümde annemin dudakları dolaşıyordu. O sırada hala durmadan annemin içine girip çıkıyor ve zevkten delirmiş bir şekilde vücudumu kasarak boşalmamı engellemeye çalışıyordum. Artık çabalarım işe yaramamaya başlamıştı. Annem yediği iki yarrağın etkisi ile kasılmaya başlamış ve amındaki kaslarla sikimi tamamen kavramıştı. Her kasılıp gevşemesi taşşaklarımdaki döllerin sikime hücum etmesini hızlandırıyordu ve en sonunda kasıklarıma doğru boşalan annemle aynı anda onun içine patladım. Gözlerim kararmış , parmak uçlarım kasılmış ve resmen tüm vücudum elektriklenmişti. Çıktığım deliği oluk oluk dolduruyordum. Annem dudaklarımı aynı anda öperek
A: “ ahhh , oğluşummm, şimdi gerçek bir erkek oldunnn. MMMMH HARİKASİN “ diyerek gururumu okşamış ve boşalma sonrası yaşayacağım pişmanlık duygusunu sıfıra indirmişti. Bu romantik anlarda hala annemi öpmekte zorlanıyordum. Volkan abinin siki , benimki kadar dayanıksız değildi ve annemin götünü dağıtmakta ısrarcıydı. Benim erken boşaldığımı görüp annemi kucağımdan kaldırıp , kendi kucağına alarak , ayaklarını iki yandan kavradı ve düşmanını siker gibi içinde gidip gelmeye başlamışken
V : “ BENİ BU SÜT OĞLANI MI SANDIN HE OROSPUM. DAHA YENİ OĞLUNLA SENİ TOST YAPARKEN GERÇEK BİR KAŞAR OLDUN , ŞİMDİ DE GÖTÜNÜN İÇİNE HER HAVA KAÇTIĞINDA BU YARRAĞI VE BU ANLARI HATIRLAYACAKSIN “ dedi. Volkan abinin yüzündeki zevk dolu ifadeden, bu dar deliğe onunda artık dayanamayacığını anlamıştım. Son darbesi ile sikinin tamamını annemin götüne sokmuş ve öylece ayakta dururken inleyerek “ OHHH, SICACIK. AL İÇİNE BERNAMMM . İKİ DELİĞİNDE DÖLLE DOLU. ALLLL” diyerek boşaldı.Üçümüzde aşırı derecede yorulmuş ve hatta bitmiştik. Volkan abi annem kucağında iken sikini çıkardığına gördüğüm manzara gerçekten de akılalmazdı. O daracık pembe göt deliği bir tünele dönmüş ve kırpkırmızı olmuştu. Yanlardan akan bembeyaz döller hala deliğin içine tutunmaya çalışıyor , diğerleri ise halıya doğru akıyordu. Volkan abinin sikinden de hala döller damlarken annemi benim kucağına koyup Cevat abiye seslenerek üstünü getirmesini emretti. Üstünü giyerken piç bir şekilde gülerek
V: “ Artık bu aileyi yalnız bırakma vakti geldi . Konuşacak çok şeyiniz vardır sizin. Bu saaten sonra benim emrim altındasınız. Sözümü dinlemediğiniz an hepinizin hayatını sikerim. Şimdilik görüşürüz KAŞAR BERNAM. Senle de görüşeceğiz anasını siktiğim. “ Diyerek odadan çıktı ve dış kapıya açarak gitti.
Kucağımda iki deliği tamamen dölle dolmuş annemin saçını okşayarak
M: “ Merak etme anneciğim, buradan ayrılıp kendimize yepyeni bir yaşam kuracağız. Kimsenin bize karışamadığı ve mutlu olacağımız. Seni seviyorum, sakın üzülme.” diyip dudaklarını öptüm. Annem yüzünde yorgun ama mutlu bir ifadeyle
A: “ Bende seni seviyorum evimin gerçek erkeği. Hemde çok “ diyerek ateşli bir şekilde karşılık verdi.
Babam artık debelenmekten yorulmuş , olduğu yerde bize nefret dolu bakarken onu umursamadan annemi kucağıma aldım ve banyoya doğru yola koyuldum. Artık yepyeni bir hayatımız vardı. Volkan abinin dediği YOK OLUŞ , belki de bir BAŞLANGIÇTI.
144 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Şantiyenin Orospusu!
Merhaba, adım Aslı. 45 yaşında, 1.70 boyunda, esmer, hafif balıketli bir kadınım. Uzun yıllardır evliyim, ama sadece evlilikle ilgili değil, hayata karşı genel bir mutsuzluğum vardı. Hiçbir şey beni tatmin ve mutlu etmiyordu, ta ki o güne kadar.
Büyük bir inşaat şirketinin şantiyesinde iş güvenliği uzmanı olarak çalışmaya başlamıştım. Çalışırken bakımlı olmaya, giydiğime, saçıma başıma dikkat ederim. İşim gereği şantiyede çalışan 25 işçi ve 1 formenin iş güvenliği sorumluluğu bana ait idi. Fakat ne işçiler ne de formen iş güvenliği kurallarına hiç uymak istemedikleri için bunlarla sürekli kavga ediyorduk. Oysa benim tek derdim günün sonunda herkesin kazasız belasız sağ salim evine dönmesi idi.
Zaman geçtikçe birbirimizi daha iyi anladık ve aramız da düzelmeye başladı. Ancak formen olan Kemal bana biraz farklı davranmaya başladı. Çok emin olmasam da beni sahiplenmiş tavırları vardı. Bu bana çok saçma geliyordu. Evliydim ve onunla iş dışında hiçbir alışverişim yoktu. Belki de kendi kendime kuruntu yapıyorum diye bu konunun üzerine düşmedim.
Bir gün sabah mesaiye başladığımda Kemal telaşla yanıma gelip işçilerden birinin (Taner'in) yüksek ateşle evde yattığını ve hemen hastaneye götürülmesi gerektiğini söyledi. Bunlar firmanın tuttuğu bir evde 4 kişi kalıyordu, yani Kemal ve akrabası olan 3 diğer işçi. Ben de telaşlandım ve resmi evrakı ben takip ettiğim için benim de gitmemin doğru olacağını düşünüp eve vardık. Evde kimseyi göremeyince sinirlendim ve "Nerede bu adam?" diye Kemal'e bağırdım. Kemal bir yandan beni sakinleştirmeye çalışıp bir yandan da Taner'i aradı telefonla.
Telefonu kapattığında, Taner'in kendini biraz iyi hissetmeye başladığını, karnı acıktığı için dışarı yemek yemeye çıktığını söyledi ve "Bir saate gelirmiş!" dedi. Ben iyice sinirlendim, sıcak bir yandan, Taner'in sorumsuzluğu bir yandan, bir de Kemal'in rahatlığı beni gerdi iyice. Hem dışarısı hem evin içi çok sıcaktı, üstelik evde klima falan da yoktu. "Çok sıcak burası!" dediğimde Kemal mutfağa gidip buzdolabından sürahi ile limonata ve bardak getirdi. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu halen. Sıcaktan bunaldığım için bardağıma doldurduğu limonatayı tepeme dikip bitirdim hemen.
Birkaç dakika kadar sonra içimin ateşi iyice arttı ve daha önce hiç hissetmediğim bazı kıpırtılar başladı içimde. Tuhaf olmuştum, ama engelleyemiyordum duygularımı. İçimde Kemal denen bu adama vücudumu sergilemek, onu tahrik etmek gibi duygular dolaşıyordu. Sex yapma isteğimi bastıramıyordum. Banyoya gidip yüzümü yıkayıp serinlemek istedim. Lavaboda yüzümü yıkarken içimdeki bu seks yapma isteği artarak devam ediyordu.
Kendimi süzdüm aynada, üzerimde kot gömlek, içime de sporcu sütyeni giymiştim. Altımda ise tayt vardı. Çalışırken rahat hareket etmek için genelde böyle giyinirdim. Taytla eğilirsem götümün hatlarını sergileyebilirdim, fakat gömleği nasıl halledecektim? Önce üstten sonra alttan ikişer düğmesini açtım gömleğimin. Sütyenimin askısı uzun ve göğüslerim büyük olduğundan göğüs dekoltem epeyce ortaya çıkmıştı. Alttan da göbeğim görünüyordu. Külotumu da tanga gibi götümün yanakları arasına sıkıştırmıştım bile.
Sonra Kemal'in yanına gittim. Halen kızgınmışım gibi bir ileri bir geri yürüyor, göğüslerimi ve arkamı görmesine fırsat sağlıyordum. Kemal kanepede oturuyordu ve durumu anlamış gibi bakışlarıyla beni süzüyordu. Sakinliği aynıydı. Hiç hareket etmiyordu. Ya önceki kavgalarımızın intikamını alıyordu veya benim ters birşey dememden çekiniyor ve ilk hareketi benden bekliyor gibiydi. Ben konuşurken bazen kollarımı kaldırıp saçlarımı düzenliyormuşum gibi yaparak hem göğüs hem göbeğimi teşhir ediyorum. Ancak Kemal sadece bakmakla yetiniyordu.
Sonra arkamı ona döndüm ve yere elimdeki evrağı düşürüp almak için resmen adama domaldım. Tam önündeydim. Domalmış halde biraz bekledim, sonra yavaş hareketlerle doğruldum. Sanki Taner'e sinirlenmişim gibi, "Nerde kaldı bu adam?" deyip bu sefer kalemi düşürdüm yere. Kalem sehpanın altına yuvarlanmıştı. Yine domalıp kalemi arıyormuşum gibi oyalandım bir müddet. Nerdeyse Kemal'e (Gel sik beni!) demediğim kalmıştı. Kemal daha fazla dayanamadı ve sonunda, "Taytla götün çok tahrik edici görünüyor!" dedi ve götümü avuçlamaya başladı. (Evet, işte bu!) dedim içimden domalma pozisyonumu bozmadan.
Beni belimden tutup kendisine doğru hafifçe çekip iyice yaklaşmamı sağladı. Ayakta domalmış haldeydim. Götümü okşamaya devam ederken, "Şu gömleği de çıkartırsan daha da güzel olur!" dedi. Ben de kalan son iki düğmemi de açıp gömleği yere atarken, "Böyle mi?" diye sordum. "Evet aşkım, böyle!" dedi. Bana aşkım demişti ve bu beni daha da tahrik etmişti. Hemen ona doğru döndüm ve eğilip dudaklarına yumuldum, öpüşmeye başladık. O kanepede otururken ben ayakta tam önündeydim. Ama nasıl öpüşüyorum, resmen adamın dudaklarını kemiriyordum.
Sonra taytımı aşağı sıyırıp külotumun içine önlü arkalı ellerini soktu. Bir eli ile götümü okşuyor, diğeri elinin parmakları amımın kıllarında ve klitorisimde geziniyordu. İlk defa kocamdan başka bir erkek en mahrem yerlerime dokunup öpüyordu beni. Ben ise saçlarını ve boynunu okşuyor ve Kemal'i kendime bastırıyordum. Öpüşme iyice kızışmış, dillerimizi emmeye başlamıştık.
Derken, Kemal, "Bir saniye aşkım, bu anı ölümsüzleştirmemiz lazım!" deyip cep telefonu ile resimlerimi çekmeye başladı. Altımda külot üzerimde sütyenimle Kemal'e bir sürü poz verdim. Aklım uçmuştu yerinden sanki, hiçbir şeye itiraz edemiyordum. Tam tersi hepsi daha çok tahrik ediyordu beni. Resim çekmeyi bitirdikten sonra sütyenimi hızlıca çıkartıp kaldığımız yerden devam ettik yiyişmeye. Memelerim tam önünde ağız hizasındaydı. Uçları fındık gibi büyümüş, emilmeyi bekliyordu. Önce birini sonra diğerini öpüp emmeye başladı, uzun uzun ve yavaş yavaş...
Zaman durmuş gibiydi, yiyişirken bir saat çoktan geçmişti bile. Ben Taner'i sordum telaşla, gelirse böyle görmesin bizi diye. "Merak etme, mesaj atarım, gelmez!" dedi ve telefonunu alıp mesaj yazıp gönderdi. Sonra daha aşağıya amıma doğru eğildi ve külotumu kenara sıyırıp amımı ortaya çıkardı. Önce öpüp kokladı amımı, sonra yalamaya ve emmeye başladı, uzun uzun öpüştü amımın dudaklarıyla. Elleri arkamda götümü sevmeye devam ediyordu. Parmağının biri göt deliğime girmeye başlamıştı bile. Ben amımı rahat emsin diye bir bacağımı kaldırıp kanepeye koymuştum. Kafası tam bacak aramda, amımı emmeye yalamaya ve götümü parmaklamaya devam etti...
Sonra geri çekildi, kanepenin arkasına yaslandı. Üst kısmını kendisi çıkartırken benden alt kısmını soymamı istedi. Ben dediklerini yaparken yine telefonu alıp video çekmeye başladı. Bu sefer sadece külotum vardı üstümde, ama o da kenara sıyrılmış, kendine hayrı kalmamıştı. Bolca çekti her yerimi, ben de gülümseyerek poz verdim yine...
Bu arada susamıştım, sürahiden bir bardak limonata daha doldurdum ve içtim. Sonra eğilip boxerini sıyırdım ve kalkmış sikini ortaya çıkardım. Normal boyda birşeydi siki, koyu renkli, sert, damarlı ve kalındı. Kısa bir odun parçası gibi duruyordu önümde. Baş kısmı daha şişkin ve mantar gibiydi. Yalayıp öpmeye başladım hemen sikinin kafasını. Sikini komple ağzıma alıp çıkartmaya çalışıyordum, ama zorlanıyordum, ağzım küçük kalıyordu bu sik için. Ben sikini emerken hiç konuşmuyordu, ama zevk inlemelerini duyuyordum. İki eliyle saçlarımı okşuyordu...
Sonra Kemal birden dillendi ve "Amma da kaşar orospuymuşsun Aslı! Çok güzel emiyorsun yarrağımı!" dedi. Ben gururlanarak daha iştahlı yalamaya devam ederken, o ara ara, "Orospum benim, ohhh, yala yarrağımı, öp yeni kocanın taşşaklarını!" gibi şeyler söylüyordu. Bazen de, "Ooh yala, işte böyle, ağzını siktir bana kaltağım benim!" diyordu. Bu sözleri de beni tahrik ediyor ve daha sıkı emmeye, yalamaya devam ediyordum yeni kocamın sikini. Sikini yaladıkça hoşuma gitmeye başlıyordu ve nikahlı kocama bile göstermediğim yalama emme hünerlerimi gösteriyordum Kemal'e...
Nihayet işte sikişme vakti gelmişti, yavaşca başımı kaldırıp yalamamı durdurdu ve "Otur kucağıma aşkım!" dedi. Üzerimde son kalan parça olan külotumu da çıkarıp yavaşca oturdum Kemal'in kucağına. Önce içime girmeden öpüşmeye başladık. Memelerimi avuçluyor, yalıyor, uçlarını emiyordu. Bu şekilde biraz yiyiştikten sonra ben fazla dayanamadım ve amıma yerleştirdim sikini. Çok kalındı, ama rahatlama geldi girince. Alttan yavaş yavaş girip çıkıyordu aynı tempoyla. Çok geçmeden ben orgazm olmuştum bile. Benden bir süre sonra da o boşalacağını söyledi, ben de üstünden kalkıp ağzıma aldım sikini tekrar. Döllerini akıtana kadar emdim. Ağzıma boşaltmıştı, yuttum bütün döllerini...
Sonra oturduk, beni ellemeye, öpmeye devam etti. Sevgi ve iltifat sözleri ile yiyişmeye devam ettik ara vermeden. Bu arada susamışlığım halen devam ediyordu, bardağım boşaldıkça o limonatadan istiyor ve içiyordum. "Hadi bir daha sik beni!" diyerek eğilip sikini yeniden ağzıma aldığımda, "Sen nasıl azgın bir orospuymuşsun böyle Aslı!" dedi. Emdiğim sikini ağzımdan çıkarıp, "Valla ben de çok şaşkınım, anlamadım nasıl olduğunu!" dedim. Kemal gülerek sürahiyi gösterip, "İstersen daha fazla limonata içme Aslı, içine azdırıcı katmıştım. İçmeye devam edersen seni şantiyedeki bütün işçiler sikse bile yarağa doymazsın!" dedi.
Aslında çok kötü kızmam, bağırıp çağırmam gerekiyordu bana böyle bir oyun oynadığı için, fakat aldığım müthiş zevk yüzünden kızamadım bile. Aksine gülerek, "Şantiyedeki bütün işçiler birden sikse pert olurum herhalde!" deyip yeniden yumuldum sikine ve emmeye devam ettim. "Vay orospu vay, demek bütün şantiye sikse hayır demeyeceksin, ha? Sen yanlış meslek seçmişsin aşkım, profesyonel orospu olmalıymışsın!" dedi. Ben de yine gülerek, "Zaten senin orospun olmadım mı?" dedim cilve yaparak, bir orospu gibi. Aslında haklıydı, burada o ne isterse yapan bir orospu gibiydim. Zevk alarak ve isteyerek hem de. Tek fark vardı, para almadan yapıyordum bunları...
Sonra kanepeyi açtı, beni domaltıp arkama geçti ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bu beni iyice çıldırttı, zevkten inlemeye başladım. Birkaç dakika yaladıktan sonra, "Götünü de sikmeden bırakmam seni orospu!" dedi. Kocam da götümden çok siktiği için ve ben götümden de zevk aldığımdan problem yoktu. "Sik!" diyebildim sadece. Önce yavaşca ve zar zor girdi götüme o kalın yarağının kafası. Kayganlaşsın diye tükürüyordu göt deliğime arada bir. Sonra alıştı göt deliğim ve daha kolay almaya başladı sikini. Artık sikini daha hızlı ve hafif tempolu sokup çıkartabiliyordu götüme ve bu da beni yeniden çıldırtıyordu...
Tam hoşuma giden tempoyu yakalamışken evin dış kapısının açılma sesini duyar gibi oldum. Dört ayak domalmış haldeydim, kafam zevk ve acı ile karışık yere doğru eğilmişti. Kafamı kaldırıp baktığımda Kemal'in evde birlikte kaldığı diğer üç işçinin sırayla içeri girdiğini gördüm. (Eyvah, bu olamaz!) dedim içimden, çok utanmıştım. Fakat olmuştu işte. Baş ucumuzda soyunmaya başlamılardı bile tek kelime etmeden. Kemal de tek kelime etmedi, götümü sikmeye devam etti. Bir iki dakika sonra utanma duygum kaybolmuştu ve diğer üçünün çıplak halde ve kalkmış siklerini sıvazlayarak bizi izlemelerine aldırmadan götümün sikilmesinden aldığım zevkle inliyordum...
Kemal götümü bir süre daha sikti ve götümün içine boşalıp çekildi. Kemal arkamdan çekilir çekilmez en yakın akrabası olan Taner yanaştı arkama, sırtımı, omuzlarımı öpmeye başladı. Taner Kemal'in amcaoğluydu. Şantiyede Kemal'den sonra en çok onla kavga ederdim. Hiç sevmezdim Taner'i ama şimdi sırtımı öpüyor, ellerini de memelerime atmış okşuyordu. Bu arada da kazık gibi siki amımın dudaklarına sürtünüyordu. Ben halen Kemal'in son bıraktığı pozisyonda, dört ayak domalma pozisyonunda adeta donakalmıştım. Bu olanlar rüya, yok yok kabus olmalıydı, ama değildi işte, adam benimle sevişiyordu resmen...
Taner sikini amıma sokmaya çalıştığında sokturmadım ve önünden çekilip ayağa kalktım, Kemal'e neler olduğunu sordum. Kemal de, "Mesaj attığımda ben çağırdım onları. Bırak çocuklar biraz eğlensin. Onlar da şantiyede seni görüp tahrik oluyorlardı, evde de hep seni düşünüp 31 çekiyorlardı! Hem sen benim orospumsun, seni istediğime siktiririm!" dedi. Bu fikir fena gelmedi aslında, hatta biraz tahrik edici bile buldum. Saate baktım nedensizce, 11'e geliyordu. Eve saat 9'da gelmiştik, Kemal ile sevişip sikişirken neredeyse 2 saat geçmişti. Öğlen yemek paydosuna kadar daha kalır sonra işe giderim diye geçti kafamdan.
Kemal'e, "İyi, doldur o zaman bir bardak limonata daha!" dedim. Kemal'in doldurup verdiği limonatayı bir dikişte bitirdim. Üçü de kanepeye oturmuş kalkık siklerini sıvazlayarak beni bekler gibiydiler. Önce Taner'e yaklaştım. Hiç konuşmadan öptüm Taner'in dudaklarını önce, sonra önüne eğilip sikini ağzıma aldım, yalamaya başladım. 5 dakika kadar yaladıktan sonra ağzıma boşalmıştı. Döllerini yutup sonra sırayla diğer iki işçiye de aynı şeyleri yaptım, öpüştük, siklerini ağzıma alıp boşalttım. Biri 3 dakika, diğeri 10 dakikayı biraz geçtiğinde boşalmıştı.
İçimden (Tamam, yeter bu onlara, hepsini de boşalttım işte!) diye geçirip kalkacağımda Taner'in beni kanepeye domaltıp sikini amıma geçirmesi bir oldu. Hayatında hiç am sikmemiş gibi hoyratça sikiyordu amımı. Sanki şantiyede ettiğimiz kavgaların intikamını alıyor gibiydi. Ama itiraz edecek durumda değildim, zira müthiş bir orgazm olmuştum. Taner'in temposu değiştiğinde boşalacağını anladım ve "Amıma boşalma sakın!" diye uyardım. Taner de amımdan çıkıp götüme girdi ve birkaç kez pompaladıktan sonra götümün içine boşalıp çekildi.
Dinlenmeme fırsat kalmadan ikinci işçi geçmişti arkama ve amımı hızlıca sikmeye başlamıştı bile. O da aynı Taner gibi amımı siktikten sonra götüme girip boşaldı. Yorgunluktan dizlerimin bağı çözülmüştü ve hoyratça sikmelerinden dolayı amım sızlıyordu. Aslında kalkacaktım, ama üçüncü işçinin heyecanla ve istekle sırasını beklediğini görünce, "Gel hadi, ama sadece götümü sikeceksin!" dedim. İşçi sevinerek, "Tamam abla!" deyip geçti arkama. Direkt götüme girdi ve sikmeye başladı...
Ama 5 dakika oldu boşalmadı, 10 dakika oldu boşalmadı, halen zevkini çıkararak ağır tempoda götümü sikmeye devam ediyordu. Dört ayak domalmaktan diz kapaklarım sızlamaya başlamıştı. Ona, "Daha boşalmaya niyetin yok mu?" diye sordum. "Abla harika götün var, akşama kadar siksem doymam!" dedi. Bu beni her ne kadar gururlandırsa da, "Yeter, ne olursun boşal artık! Bittim, tükendim! Dizlerim ağrıyor!" diye yalvarmaya başladım. İnsafa geldi ve tempoyu artırdı. İki eliyle belimden sıkıca kavrayıp kendine çeke çeke son sürat sikiyordu götümü. 'Şlap, şlap, şlap!' sesleri ve benim inlemelerim eşliğinde sonunda arkama kenetlenip götümün içine boşaldı...
Arkamdan çekildiğinde kanepeye yüz üstü yapıştım. Kemal yanıma gelip saçlarımı okşayarak, "Orospu aşkım benim, harikaydın! Orospuluğun hakkını verdin, çocuklara rüyalarında bile göremeyecekleri bir zevk yaşattın! Baştan sona hepsinin videosunu çektim!" dedi. Böyle demesi nedense gurulandırmıştı beni, "Hadi aşkım, duş alıp çıkalım, öğlen paydosu bitmek üzere!" dedim. Kemal yardım edip beni kaldırdığında götümden oluk oluk döller akıyordu. Ee, hepsi de götümün içine boşalmıştı, yani götümde dört kişinin dölleri vardı :)
(Aslı
261 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Sekiz yıllık sevgilimden ayrılınca baldızım benim oldu
Arkadaşlar hikaye okumayı sevdiğim için başımdan geçen olayı ayrıntılarıyla size anlatmak istedim
Yaklaşık sekiz yıl önce başlayan ilişkim bundan iki ay önce sona erdi güzel seks dolu bir ilişkin vardı anlatacağım olay ilişkilerimdeki fantazilerim yaşadıklarım değil
Ayrılmadan önce baldızım sekiz yıllık kız arkadaşımla beraber İstanbul’da güzel bir plaja gidecektik baldızın kadınsal rahatsızlıklardan dolayı bizimle gelemedi ayrıldığımız gün de kız kardeşinin eşyalarını almak için benim evime geldiğinde daha biz görüşürüz konuşuruz hatta haftaya müsait olursan plaja gideriz demişti.
Baldızııma ilgim olduğu için bu söylemi beni heyecanlandırdı.
Cumartesi günü Şilede özel bir Beach’e gittik sadece arabası olanların gidebileceği bir yer olduğu için boş ve çok sakindi baldızım iyi bir yüzücü olmadığı için daha çok boyunu geçmeyen yerlerde oynamayı ve güneşlenmesever ve de plajda bolca içmeyi
Plaja vardığımızda direk girişte herkesin oturduğu yerler değilde biraz daha kayalıklara yakın yerleri seçmek istedim orada çocuklar olmuyordu daha sakin güneşline biliyorduk
Baldızımın güneşten etkilenmemesi için güneş kremi sürmeyi teklif ettim önce ben sürerim dese de yat canımı sıkma güzelce yalayayım güzelce güneşle gel emsin dedim yüzüstü yattığı ayak bileklerinden başlayarak güneş yağı sürüyordum ama asıl yaptığım masajda güneş yağı sürmek için bahanesiiydi baldızım masajda iyi olduğumu ve kız kardeşine masaj yaparak bile orgazmlaştırdı ama çok iyi biliyordu Ayak bileklerinden başladım yavaş yavaş yukarıya doğru güzel baldırlarına parmaklarımla bacak içlerine baldırların masaj yapıyordum hemen rahatsız olmaması için de kalçalarına dokunmadım daha sonra bacaklarından kalkıp yan tarafa geçtim ve sırtına sürmeye başladım bikinisinin yağ olmasından rahatsız olacağını söyleyip bikinisini çözdüm bugüne kadar hep bana abi diyen baldızım sadece yapma biri görür dedi ben de saçmalama gunesleniyoruz görseler ne olacak burası özel bir plaj ve çok sakin dedim saçını kenara çekip sırtını yalamaya başladım ilk başta göğüsleri yandan görünmesin diye kollarını yana alan baldızım tekrar kollarını başının altına koydu o güzel göğüslerin ufak dokunuşlarla yandan güneş kremi sürdüm tüm sırtına sanırım bir 10 dakika masaj yaptım ve bu çok rahatlatmıştı beline güneş kremini sürerken dedim ki çok güzel yan mayo için çok az kalsın diyerek belinden çatalının olduğu yere kadar bikinisini katladım buna itiraz eder gibi nazlansa da hiç sesini çıkartmadı
Beyaz tenli olmasına rağmen parlayıp seksi görünmesini istediğim için hem 50 faktör güneş kremi hem de havuçlu ten rengine çok güzel yakan güneş kreminden sürüyordu sonra tekrar bacaklarına geçtim dizlerinden bacaklarını havaya kaldırdım arkasına oturdum yağı rahat sürebilmek için bacaklarını kenarlara ayırdım şu an poposu bikini bölgesi tamamen karşımdaydı
Baldırlarına tam sürmemiştim çekinir itiraz eder diye baldırlarını güzelce ağlamaya başladım poposunun kaba etlerine bacağın iç kısımlarına bikini bölgesine yaklaşarak rahatsız etmeden hem yağlı hem masaj yapıyordum 30‘larında olan baldızım bu masaj hiç sesini çıkartmadı ve o mükemmel anı gördüm bikinisinin altı zevk suyuyla ıslanmıştı Mayosunu kenarlardan katlayarak minicik bir hale getirdin etrafımızda kalabalık olmadığından hissetmiyordu çok tatlı yanmasını istediğim için böyle yaptım ben de seni ağlayacağım dedi teşekkür etmek için hayır esmer olduğumu o beni ağlamasına hiç gerek olmadığını teninin güzel yanması için bu masajı yaptığını söyledin
Yüzüstü yattığı için mükemmel bir manzara vardı zenci benzeri kalçasıyla önümde duruyordu ben ise kalkmış aletimi belli etmeye kimsenin beni görmemesi için çaba harcıyordu
O gün işlenirken telefondan müzik açtım biraz söyledim kendime yanında şezlong‘da uzanarak onu izliyordum baş kısmı gölgede tüm vücudu güneşin altında kavrulurken o parlaklığı beni ve plajdaki tüm erkekleri mest etmişti düşünsenize İstanbul Şile desiniz mayasını küçült küçültik manya çevirdiğiniz süt yine olmayan çok seksi bir kız herkes plajda yürüme bahanesiyle yanımızdan geçip bizi izliyordu kadınlar bile güzelliğini hazırlandı
Yaklaşık yarım saat böyle güneşledikten sonra önünü dönmek istedi direkt dön dedim rahat ol kimse yok olmaz öyle dedi göğüsleri görünür lütfen bağla dedi sütyenini omuzlarından geçen iplerini çıkartıp sadece sırtından kopçasını taktım ve dönmesini istedim döndüğünde ne kadar sırtının yandigi belli oluyordu göğsü göbeği bacağından kısma bembeyaz gerisi renk almaya başlamıştı kendi yağı sürmek istedi üzerine hayır saçmalama dedim sen sadece uzan ben sürerim ve yağ sürerken beni görüp izlememesi için yine dokununca aletimin kalkcağını biliyordum yüzü güneşten etkilenmesin yüzün çok yanmasın diyerek ince bir havlu yüzünü örttüm ve göbeğinde başlayarak ön tarafını yaladım o güzel göbeğini deliğine bolca yağ döküp tüm bedeninde gezdirdim mayosunun ön tarafına da yaklaşık 1.03 santim katladım aşağı indim ve o an gördüğüm mükemmel bir kıl kesimi vardı çok tatlı bir üçgen bırakmış ablası öyle değildi tamamen tüysüztü ama baldızım lazer yaptırmış belli ama orada bir iz bırakmış çok tatlı yakışmıştı bacaklarını yalarken bacaklarını açmasını istedim yine iş bacaklarına dokunarak gitgide sınırları zorlayarak masaj yaptım bu kez islaklığı belli olmuyordu ama Islandığını emindim çünkü bacaklarını kasıyor hareketler yapıyordu küçük ve tatlı
 hem rahat güneşlenmesin hem de etrafı izlemesi için şezlongunun baş kısmına birkaç kademe yükseltip yüzündeki havluyu da kaldırdığında bir ay istemişti benden önce benim bir amdan içerek garsondan bira ve patates söyledik
Arkasına geçerek boynuna göğüslerinin üst kısmına güneş kremi ve yağ sürmeye başladım mümkün olduğu kadar hem bikinisinin üstünü aşağı kaymasını sağlıyor ve ucuna yakın yerlere dokunmaya çalışıyordun buna hiç itiraz etmedi ben de çok zevk alıyordum bu durumdan bir yandan soğuk bir ısın uyudum ve bir yandan da benim ellerimin altında bedeninin okşanmasını zevkini yaşıyordu
Bu arada baldızım çok güzel olmasına rağmen yaklaşık 1-2 yıldır sevgilisi olmadığını  biliyorum
Yaklaşık yarım saatte bu şekilde güneşlenip iki bira içtikten sonra denize girip serinleme elimde dediğinde ayağa kaldırdım mayosu denizde çıkmasın diye kopyalarını tekrar taktım alt tarafını da kendi düzeltti dedi ama özetlerken yine kıllarını görmemi sağladı bu gerçekten beni mest etmişti
Denizde ilerledikçe yüzmeyi bilmediği için benden cesaret alıyor benden tutuyordu
Benden kısa olduğu için ayağının demediği yerlere götürdüm bana sarılmasını ona bir şey olmasına izin vermeyeceğimi söyledim bunu biliyordu zaten
Biraz derinlere gittiğimizde ayaklarını belime doladı ben tutabilmek için belinden ve kalçalarından tutuyordum oynuyor bahanesiyle biraz önce masaj yaparken yordum kalçalarına dokunmaya başladım hiç sesi çıkmıyordu korktuğu için çok sıkı sarılıyor o sert göğüslerini tüm detaylarıyla hissettiriyordu denizin içinde aletim yine sertleşti ve bacağına değdi için bunu baldızım da biliyordu
Orada tüm cesaretimi toplayıp bir şeyler başlayacaksa hem Islanmanın zevk almanın verdiği cesaret hem denizde bensiz duramayacağı derinlikte olmanın verdiği korkuyla tüm şansın burada denemeye karar verdim
Şakalaşıyor oynuyor gibi boynundan yüzünden kulağından öpmeye başladım burnun çok şirin çok tatlı diye burnundan öpmeye başladım itiraz etmiyordu saçımla kulağımla oynuyor dışardan gören yıllardır sevgili denizde oynaşııyor derdi bize
Ve göz göze bakışırken direk dudaklarından öpmeye başladım karşılık verdi dillerimiz temas etmiyordu ama dudaklarımız çok güzel bir şekilde birleşti ve bu bir 15-20 saniye sürdü Bugün bana hiç abi demeyen baldızın abi biz ne yapıyoruz çıkalım tuzdan dedi duyamazlığa geldim lütfen deyince yapacak bir şey yok düşüncesiyle yavaş yavaş çıkmaya başladık
Abi sen ne yapıyorsun dedi yaptigimda yanlış bir şey olmadığını o çok arzuladığımı ve bunun bugüne mahsus olmadığını söyledim neden sekiz yıldır ablamlaydin o zaman beni arzulayarak dedi bunu yaşayan bir çok kişi var dedim biriyle beraber olur ama başkasını arzular beni seks objesi olarak mı görüyorsun sen nasıl abisin ben sana sekiz yıldır abi diyorum dedi
Hayır dedim ben sekiz yıldır ablamdan önce senle dertleşiyoruzdum ben sekiz yıldır sana özel günlerin haricinde bir şok hediye alıyordum ben sekiz yıldır sana sevdiğin yemekleri yapıyordun
Fark şu ben sekiz yıldır ablanla çıkıyordum o yüzden sana açılamadım ama artık ablan hayatında yok kesin kararımı verdim ve ondan ayrıldım
Aslında benle beraber olmak isteyen kendisi ama bunu itiraf edemediği için sadece sözlü olarak ablasına böyle bir şey yapamayacağını yanlış olduğunu söylüyordu
Kariya çıktık bir pizza ve iki bira daha söyledik kendimize çok güzel sohbetlerimiz oluyordu orada sanki her şey başlamış artık sevgiliyiz ve bunu ablası duyarsa ne yapacağız çok kötü duruma düşerim aileme söyler ailemin yüzüne bakamam seninle yıllardır ilişkim varmış gibi düşünülür diye korkuya kapıldı
Pizzamızı yerken şezlong’da bacaklarının arasına oturdum bacaklarımın bacaklarımın üzerine atarak göbeğine baldırlarına masaj yapmayı okşamaya başladım
Kimsenin bilmesine gerek yoktu ve de öyle olduğu zamanla normalde ayrıca gittiğimiz plajlardan altıya kadar ayrılmayan biz saat 2:30 gibi plajı terk ettik niye terk ettiğimiz her ikimiz de biliyorduk ama söyleyemiyorduk yol boyu müzik dinledik bacaklarını okşadım hiç ablası ile ilgili bir şey konuşmadan benim evime geldin
Gelir gelmez ben bir duş alayım üzerimdeki yağ ve tuzdan kurtulayım deyip duşa girdi bugüne kadar benim evimde her duşa girdiğinde kapıyı kitleyen bu kez kapıyı kitlemememişti bu da benim için güzel bir işaret oldu
O duşta iken bornoz getirme bahanesiyle banyoya girdim bir anda kadınlık bölgelerini kapatarak ne yapıyorsun çık dışarıya dedi kızım zaten her yerini her attigini biliyorum ezbere şu an bakın görmenin ne yanlış olabilir ki dedim saçmalama öyle şey mi olur dedi bornozunu buraya bırakıyorum saçı havluunu da getirdim saçlarını ben sararım dedim Banyo kapısını kapatmadan banyodan
Banyodan çıktığını bornozunu giydiğini gördüm yan duruyordu çok tatlıydı otuzlu yaşlarında olmasına rağmen dimdik göğüsleri vardı daha önceden de görmüştüm göğüslerini çıplak bir şekilde ama kazayla ve anlık görüntülerde bunların hepsi
Yanına gittim eğilmesini söyledim o güzel saçlarını öne doğru tarayıp havluyla sardım tekrar o bornoz iken öpüşmeye başladı ve hiç itiraz etmedi benim için hayatımdaki en güzel sıralamasına girebilecek öpüşmelerden biriydi öpüşürken bornozla kucağıma aldım hadi sen de düşünü al dedi hayır dedim önce seni alacağım nasıl yani dedim Seni yaşamak istiyorum seni hissetmek istiyorum dedim salona oturduk ben koltuğa oda kucağımdaydı hiç bırakmadım yana oturmak istedi yok dedim
Elim sırtında kaçmasın diye gözleri gözlerimde tekrar öpüşmeye başladık kardeşine göre daha etli olan dudakları küçük ısırıklarla öpüyordum seks hayatındaki hikayeleri birbirimize anlattığımız için yaşadıklarımızı sekste çılgın ve fantazileri açık olduğunu çok iyi biliyordum o da benim yatakta çok iyi olduğumu ablasini 3.04 defa her ilişkide orgazm ettiğimi ve seks çığlıklarından uykusunun kaçtığını söylüyordu
Dudaklarından öperken bornozun önünü çözdüm kapatmaya çalıştı ellerini tuttum arkasında birleştirerek iki elini de sıkı sıkı tuttum çok yanlış yapıyoruz dedi ama durmak istemediğini biliyordum yanlışsa da ben bunu istiyorum ve bir kerelik istemiyorum uzun süreli hayatımda olmanı istiyorum dedim ellerinizi sıkıp arkaya doğru yatırdığında bedeni kucağımda üçgeni önümde ve iki göğsünün de uçları sertleşmiş bir şekilde karşımda duruyordu önce sol göğsünü yaladım zevk aldığını belli ediyordu kasılmaları başlıyordu uzun süredir ilişki yaşamamış ve beni arzuladığını tahmin ediyordum ilerleyen günlerde bunu kendinin planladığını ama cesaret edemediğini söylemişti bir göğsünü yalarken diğerini sıkıyordum sertleşmiş çok tatlı bir konudaydı sonra ellerini bıraktım göğsünü yalarken bir elimle belinden tutup düşmemesini sagladim bir elimle de direk Kadınlığını Okşamaya klitoris ile oynamaya başladım sulanmıştı ve klitorisi serçe parmağım gibi sertleşmeye başlamıştı o üzerimde çırılçıplak seks sular akıyor ben ise kilotsuz bir şort üzerinde de denizden geldiğim için salaş ve penye ile sevişmeye başladık hadi duşa girdik hayır dedim beraber duşa gireceğiz dedim ama öncesinde seni yaşamak istiyorum dedim kucağımda hiç indirmeden ayağa kalktım güzel vajinasını daha hiç görmedim sadece dokunuyordu parmaklayarak hem popo diliyle oynayıp hem vajinasını parmaklayıp hem de göğüslerini yalayıp yatak odasına götürdüm sert olmamı sevecegini tahmin ederek direkt yatağa fırlattım şaşırmıştı saati çırılçıplak bana bakıyordu vajinasını ilk kez gördüğüm an bu an sanki bir bakire kızın vajinası gibi tertemiz ablasının ki siyahlaşmışken bununki bembeyaz
Direk yanında ol sandım dudaklarına yapışıp bu kez dillerimizle öpüşürken diğer elimle de vajinasını parmaklamaya başladım çok tatlıydı zevk suları tamamen akmış hatta vajinasınndan taşıp arka deliğinden sızıyordu arka deliğini de parmaklarım acıdığını söyledi ama durmaya niyetim yoktu her şeyi yaşayacaktım artık bir anda elimi çıkardım bacak arasına geçtim Sanırım 1 dakika hiçbir şey yapmadan o güzel vajinasını izledim beğenmedin mi dedi ne beğenmemesi şok içindeyim çok güzel bir vajinam var çok güzel bir kadınlığım var belin kalçaların göğüslerin sertliği seni çok hayal ettim ama bu kadar mükemmel olacağını hiç beklemedim dedim tüm zevk sularını emmek için vajinasını yalamaya başladım çok tatlıydı ben vajinasını yalayıp gözleriyle oynarken mükemmel bir şekilde boşaldı çok değişik tarif zor bir tat ağzında mükemmel bir his bu daha sonraki seks lerimizde de benzer tatlar aldım ama ilkinin olması anlatılamaz lezzetti eğer bir kadının vajinasını yalamıyorsanız o kadınla yatmıyorsunuz demektir benim için yaşammıyorsunuz demektir
Boşalırken sırtım parçalamıştı halen izleri vardır tırnaklarını geçirdi ama onun zevk yarım kalmasın hiç sesimi çıkartmadım ne olur içime gir ne olur hadi içime gir diyordum hiç itiraz etmeden bacaklarını iki yana kaldırdım içine girdim çok zevkli ve çok kaygandım ama bazen kadınlar da olur ya kayganlıktan bol arma zevk almama bunda böyle bir şey yok Sanki bir kadife tadı mükemmel hissi mükemmel vajina polarmış ne çok dar keyfi mükemmeldi halen de öyle
Vajinasın sikerken sadece göğüslerini sıkıyordu halen bornozu üzerinde bazen kollarıyla göğüslerini sıkıştırıp zaten büyük olan gözleri daha büyük göstermeye çalışıyor yaklaşık 5 dakika böyle siktim orada yine boşaldığığını anladım bu kez çığlık atıyordu komşular da uyuyordu kurunu korunmadığını bilmediğim için aletimi çıkartıp üzerine boşaldım göbek deliğini göğüs ağrısını da ölümle doldurmuştum Atlasın hiç yapmadığı bir şeyi yaptı vajinasın çıkmış belki kendince kirli sayılabilecek aletimi emmeye başladı son dal damlalarına tamamen yuttu taşaklarımı yalamıştı kıllı taşaklarıma ablası hayatında yalamışken kardeşi hem vakumluluyor emiyor hem yalıyor hem de aletimin başına küçük ısırıklar konduryordu beni zevke getiriyor
Ben orada bomba bir şey söyledim ablama aralıksız 45 dakika siktiğini biliyorum beni niye sadece 5 dakika siktin dedi çok takık olduğumu inanılmaz bir zevk aldığımı ve dayanamadığını söyledim buna çok sevindi kendisini çok daha güzel olmasına rağmen güzel bulmayacağımı düşündüğünü korktuğunu söyledi o şekilde onun döllük Islak bel ile sarılarak yatakta yaklaşık 1 saat sohbet ettik aletimin kalkmasına rağmen sadece oynadık konuştuk bu seksten daha öteydi benim için
Hem hata yaptığını söylüyordu hem bunu çok istediğini hiç karışık duygular içindeydi ama planladığını zamanla itiraf etmişti daha önceden de söyledigim gibi kıllarını üçgen bırakma sebebi şuymuş ben ablasının her zaman kıllı olmasını istemiştim çünkü o kıllarla oynamak çok hoşuma giderdi vajinanın yanlarında ve popoya yakın kısımda kıllardan nefret ederim bir çok erkekte böyledir okuyan kadınlar varsa lütfen lazeri her yerinize yaptırmayın bikini bölgesinde kıllar o kadar zevk alıcı tahrik edici ve hatta o kıllar uzunsa seksiinizin zevki kat katı artacaktır hem erkeğinizin hem sizin.
Biraz önce duşta çıplak görünmek istemeyen baldızın bu kez benimle beraber duşa girdi
Birbirimizi köpürtterek yıkadık onun vücudunda kuruyan döller bana yapışan döller vücudundaki deniz tuzu tamamen birbirimizi yıkadık ben onun göğüslerini yalıyordum o aralarda küçük 5:10 saniyelik oral seksler yapıp heyecanımımızı diri tutuyordu
Duştan beraber çıktık sadece saçını sardı islak bedeni sevdiğimi bildiği için hiçbir şey giymeden evin içinde gezmeye başladı çok tatlıydı dolaptan bir bira açtım kendime kendisi şarap içmek istedi koltukta oturdum onu izliyordum o çantasını boşaltıyor bulaşıkları makineye yerleştir ve bunların hepsini çırılçıplak yapıyordu çok hoşuma gittiğini söyledim çıplak evde gez
Bildiğini söyledi hatta ablasıyla konuşuyorlarmış normalde zaten konuşmaları aralarında benim evde daima çıplak gezmesini istediğimi bildiği için beni ödüllendiriyordu
Ablamla anal yaptınız mı diye sordu lütfen dedim ablanla ilgili bir şey konuşmak istemiyorum ben senle uzun soluklu bir ilişki yaşamak istiyorum ablanla olanları unutmak istiyorum bir ilişkimizin arasına girmesini istemiyorum dedim
Ablasına defalarca sormuş Anıl ilişki yaptınız mı diye ablası cevap vermemiş gülerek cevap vermiş aslında yaptigimizi kabul etmiş ama ağzından kelime olarak söylememiş yapmadan önceki dönemlerde benim çok istediğimi çok yalvardığımı dile getirmiş
Baldızııma dokunarak dedim ki ablanda yaşadım veya yaşamadım bunun bir önemi yok ama sen de kesinlikle yaşayacağım dedim hayır dedi ben anal istemiyorum istememe gibi şansın yok ben senin her zerreni istiyorum dedim baldızını sekste çılgın olduğunu biliyordum ama hiç anal seks yapıp yapmadığını kardeşi ile ilişkisi oldu mu sürece konuşmamıştık ama o oral seks açık alanda seks gibi bir çok şeyi açık olduğunu biliyordun anal seks yaptığına da emindim ve de öyleydi
Ben birami o şarabını içerken plajdaki gibi masaj yapmamı istedi büyük bir zevkle yaparım dedim orada insanlar olmazsa kesinlikle içine gireceğime dayanamadımı söyledim o da bildiğini kendisine çok zevk aldığını ve Islandığını itiraf etti
Yatak odasına tekrar geçtik güzel tüylü bir battaniyem var onu yatağa beraber serdik
Bolca masaj yagini vücuduna burçe ettim fazla sıkmam mı istemedim masajcağını ama ıslaklığın o parlak dilin çok seksi gösterdiğini ve bu görüntü için tüm yatagin battaniyeni çöpe gitmesine razı oldu onuyalayacağımı söylediğimde itiraz etmedi
Denizdekinden farklı olarak bu kez tamamen çırılçıplak ve bacaklarının üstünde oturuyordum sırtını tamamen yaladım ama bir kaşık yağ masaja yeterken ben sanırım bir çay bardağı yağ kullandım ve denizde yapamadığım şeyi burada yapıyordum poposuna tamamen sıkıp o güzel deliğine yanın etkisiyle baş parmağımı sokmaya başladım yapmam ama anal seks istemediğini bunu hazır olmadığını ama ilerleyen günlerde deneyeceğini söylüyordu Ama anlarsınız bir kadının yapıp yapmadığını o darlığa sahip olup olmadığını belliydi yaptığı geçmişte kendini bana bırakmasın onun hiçbir şekilde canını yakmayacağıma anal seks yapmak gibi o gün için bir planım olmadığını söyledim
Ama düşünsenize önünüzde bir ellilik tamamen bir zenci kalçasına sahip kıvırcık saçlı çok tatlı bir kız var anal seksi bırakın seksin her türlüsünü yaparsınız
Masaj yaparken dayanamayıp Önce bacak arasına sonra vajinasına girmeye başladım kulaklarından öpüyor yanağından öpüyor omuzlarından öpüyor ve baldızımın neredeyse iki katı ağırlığındaki vücudunu ona izliyordum pozisyon değiştirmek istedi hiç itiraz etmedim kucağıma oturdu ben yerde diz çıkmışken o bacaklarını belime sararak kucağıma oturdu masaj yani şişesini aldım boynundan aşağı tüm göğüslerine boca ettim ve sarıldım ikimiz de tamamen yağ içinde birbirimize sıkarak ezerek sevişiyorduk
Kucağımda iken amından sikiyordum küçük hareketlerle mükemmel kalçasına oynatarak tüm işi baltasını yapıyordu süreyi bilmiyorum yaklaşık böyle 1.05 10 dakika geçirdik bacaklarım uyuşmaya başladı hiç ses etmeden sırtüstü ben yatıp kucağıma aldım böyle mükemmel bir enerji olamaz üzerinde Zıplıyor göğüslerini sıkıştırıyorum mükemmel bir an orada boşaldı ama böyle boşalma yok normalde sıkabildiğim göğüsleri bu kez parmaklarım içine geçemiyor ezemiyor mıncıklıyor yordum tasa dönüşmüştü
Orgazm olurken arkaya doğru yattığı mükemmel bir görüntü kendi dudaklarını isiriyor bağırıyor bacaklarimi sıkıyordu böyle boşaldıktan sonra Tamamen yorgunluktan bayılır gibi üzerime yattı aletim içinde ama onun hareket etmeye hali kalmamıştı ben bu kadar uzun seks yaşamadım sen niye halen boşalmadın dediğinde biraz önce dediğin oluyor ben geç boşalırım dedim ters ters bana bakarak yoksa artık benden hoşlanmıyor musun 5 dakikada boşalmıştın dedi
Tam tersi çok hoşlanıyorum ve mümkün oldukça geç boşalacağım dedim baldızım yorulduğu için artık her pozisyonu yapamıyordu yüzüstü yatırdım bacağın birine karnına doğru çekip o mükemmel kalçasını izlemeye başladım tokatladım götünü parmakladım aletim halen kazık gibiydi düşünsenize sekiz yıl hayalini kurdum odasının önünden geçerken izlediğim hatta ablasıyla yatarken boş boş alamadığım da hayali kurduğum kadın şu an önümde hem mükemmel pozisyonlardaydı
Vücudumuzdaki yağ kurmuyor heryerimiz pırıl pırıl parlıyordu poposuna aşağı tekrar bebek yağı döktüm götünü parmaklamaya başladım ama çok tatlıydı içi bir parmağım amında bir parmağım götünde içinden her iki parmağında birbirini hissediyor çok zevk alıyordum bir elimle de aletimle oynuyordum ne olur arkadan yapma dedi ben de yapıp yapmayacağımı bilmiyorum seks neyi getirirse onu yaşarız ama ben her andan zevk alıyorum dedim boş boşuna gitmişti çok tatlı ve gülüyordu
Bu pozisyonda bundan sikmeye başladım kalçalarına oynatıyor kendi gözleriyle oynuyordu dedim ki sen vajinanla oyna göğsünü bana bırak o mükemmel göğüslerini okşamak istiyorum dedim tahrik olması için ufak ufak sıkmalara başladım göğüs ucunu parmaklarımın arasında izliyordum mükemmel bir an keşke videosunu çekebilseydim o gün daha sonra çok video çok fotoğraf çektim ama o an halen hayal gibi
Bolca ağladı poposunu tekrar parmaklamaya başladım itiraz etmiyordum kendisi de ama ile oynadığı için zevk alıyor zevk alanında canı hiçbir zaman yanmaz
Bir parmak iki parmak daha sonra üç parmağın sadece ucunu sokabildim devamı canını acıtıyordu ama ses çıkartmıyordu gözlerinden belli aletin mi çıkarttı bana güven dedim çok yavaş bir şekilde sadece ucunu soktum ufacık ufacık oynuyordum milim beş milim belki tatlı tatlı o bu kez vajinasını parmaklıyor klitorisi ile oynuyor Ben de göğsünü yorup beli ile oynuyordum
Yavaş yavaş yavaş yavaş yavaş derken beş santim on santim derken içine tamamen girmeyi başardım ama acı çığlığı yoktu sadece gözlerini kızıyordu canının tatlı tatlı yandığını biliyordum
Bu şekilde ne kadar devam ettik bilmiyorum içine girdikten sonra önce domalttım çok tatlı domaldı tam porno yıldızları gibi başı tamamen yerde bacakları karnına değiyor kalça tamamen dışarıda ve gerçekten zencilere taş çıkartır çok güzel dışa doğru yuvarlak kalça var elinin biri halen vajinasını ve bu arada bir orgazm daha yaşamış ben halen arkasındayım ne olur boşal hiç halim kalmadı diyordu Tamam dedim seksten mükemmel zevk almama rağmen boşalmaya niyetim yoktu ama çok uzatmak da belki acı çekmesine sebep olurdu hızlandım ama çıkan ses yağın etkisiyle yatak odası iniyordu bulunduğum apartmanda komşularım duymama imkanı yok ve halen hava kararmış saat belki yedi bu şekilde tüm ölümün içine boşalt ayaklarını geri atıp yüzüstü yığıldı öldüm dedi beni sen mi siktin on kişi mi sikti böyle bir şey olamaz Ablam acıdı mı şimdi dedi tekrar uyardım benim için sen varsın ablandayken bile sen vardın lütfen ablana anma sen de ağzımızın tadını çıkartalım dedim.
Aletim tamamen inip kendiliğinden içinden çıkana kadar o pozisyonda kaldık mükemmeldi tekrar beraber banyoya girdik ama ismini söylemek istemediğim baldızımın halen baldızsın diye yazmak hoşuma gitmesin bile ayakta durmaya hali yoktu banyoda tamamen lifledim o da beni liflek temizlemeye başladı sırtımı gördüğünde çok özür dilerim ben mi yaptım bunu dedi Evet dedim ama hiç canım yanmadı ne oldu ki açmıştı özür dilerim hiç farkında değilim diyerek kendin savun ama hiçbir tepki vermedim dönüp dudaklarından öptüm tekrar sırtıma ne yaptığını tam bilmiyorum ama tekrar yapacağın günü iple çekeceğim dedim güldü HAYDUT dedi
Sen benim haydutumsun keşke çok önce beraber olsaydık ben sana hep aşıktım hep gözlerin içine bakardım konuşurken ama ablam seçtiğin için ben bir şey yapamadım bundan sonra ilişkimiz nasıl devam edecek bilmiyorum ama hep yanımda olmanı istiyorum dedi.
Öyle de oldu zaten her ay en az bir kere beraber şehir dışına gittik çok güzel otellerde çok güzel yerlerde seviştik ama hepsi dolu dolu geçti bu sayfalarda yazan bir çok kişi gibi sadece seksten ibaret değildi seks fantezi saatlerce konuşmak kardeş de bulamadığım onda bulmuştum ve bunu kaybetmeye niyetim yoktu beraber yaşadıkları için de Kardeşine bu ilişkiyi belli edemiyorduk
Gerek onun çalıştığı Nişantaşı’ndaki iş yerinin yakınında otelde kalarak gerek benim evde gerek şehir dışında
Çok güzel bir ilişkimiz sürüyor
Tek eksiğimiz o evdeyken telefonda uzun uzun konuşamamamız
Ve de ortak arkadaşlarımız olması nedeniyle kimseye belli edememz
Beraber İzmir’e gittik ben hiçbir sosyal medyada İzmir’e gittiğimi belirtmedim resim paylasamadım hatta arayanlara Adana’dayımyım ailemi görmeye geldim dedim Sapanca’ya gittiğimizde çırılçıplak havuzda yüzdüğümüzde yine o resimler paylaştı ben paylaşamadım hiç de dönem değil ben çok güzel anılar paylaştım
Herkes onu iyi bir sevgilisi olduğunu beraber gezdiklerini adamın aslen evli olduğunu ama karısıyla beraber yaşamadığını boşanmadığını kendisinde bu ilişkiyi tasvir etmemesine rağmen kabul ettiğini söyledi insanlara bir gün tanıştırmak zorunda kalacağını bildiği için ve bunu da yapamayacağımız için bu şekilde bir senaryoyu uydur
Belki ilerleyen yıllarda kız kardeşi başka biriyle sevgili olduğunda bir şekilde yeni başlamış gibi lanse Edip söyleyebilir sadece ortak dostlarımız olduğu için bir gün yakalanma korkusu beni uzuyor onun haricinde mutlu paylaşımlı ve harika seks anıları yaşadığım bir ilişkim var
Hepiniz bir gün cesaretinizi toplayın ve doğru kişiyle beraber olalım
102 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Boynuzlu! (4)
Telefonumun titreme sesine uyandım. Karımdan mesaj geliyordu, sabah saat 6 falandı. Bana, "Neredesin, lobide yoksun?" yazmıştı. "Adam gitti mi?" diye sordum, "Evet gitti!" yazdı. Ben de, "Odamızda buluşalım!" diye yazdım. Hemen giyinip bizim odaya geçtim. Karım daha gelmemişti, ama odanın halini görünce şaşırdım. Daha ilk girişte yerde havlu, masada bitmemiş bir meyve tabağı, yarısı içilmiş şarap sişesi, yerde kullanılmış kondom (içi döl doluydu) ve valizdeki çoraplar falan hep yerde.
Karım odaya girer girmez bana, "Neredeydin?" diye sordu, bir yandan da etrafı toplamaya başladı. "Clara ile birlikteydik!" dedim. "Öyle mi??? Ee peki Marco?" dedi. Ben de, "Clara'yı birlikte siktik!" dedim. Karım gülerek, "Clara, Claraaa! dedi, arkadaşını iyi tanıyordu tabii. Bana, "Aşağıda göremeyince merak etmiştim seni, neyse iyi bari!" dedi. Yerde duran kondomu görür görmez kaldırdı. Karıma, "Sen korunmuyor muydun?" diye sordum. "Korunuyorum, hatta gerek yok dedim, ama adam kendi istedi kullanmayı. Hem iyi oldu, yabancı biri, hastalık falan var işin ucunda!" dedi. (Adam karıma resmen orospu muamelesi yapmış!)
Yatağa uzanmak istedim, ama karım, "Dur dur uzanma, kirli! Gelirken resepsiyondan yenisini istedim, getiriyorlar!" dedi. Çarşafa ellediğimde nemliydi. Kesin karım orgazm olmuştu, hem de epey ıslak şekilde. Karıma, "Gecen fena geçmemiş!" dedim. Karım da, "Yani beklediğimden iyiydi. Ama sana birşey söyleyim mi, adam kesin önemli biri, üstelik evli. Karısı arayınca apar topar çıktı!" dedi gülerek.
Otel görevlisi gelip çarşafları değiştirdikten sonra ben yatağa uzandım. Karım soyundu ve hemen yanıma gelip sarıldı, "Anlatmamı ister misin?" dedi. "Neyi?" dedim. "Neyi olacak, neler olduğunu, hani izlemeyi seviyordun ya, istersen tek tek anlatabilirim sen de kafanda kurarsın!" dedi. (Uff tabii ki de isterim, istemez miyim). "Cidden anlatır mısın?" dedim. "Evet, neden olmasın. Hatta dur en başından anlatayım!" dedi.
Ve anlatmaya başladı. "Arabaya biner binmez hemen beni kucağına aldı. Elini önce bacaklarımda gezdirdi, tabii ben elini tutup çektim, ama ayı gibi adam, hemen elini eteğimin altına atıp beni parmaklamaya başladı. Bunu yapması beni çok azdırdı ve amım ıslandı..." dedi.
(Baktım karım ciddi ciddi anlatıyor, ben de hemen soyunup sikimi sıvazlayarak onu dinlemeye başladım).
"Adam parmaklarını çok iyi kullanıyordu. Beni öpmeye çalışıyor, ama yüzümü kaçırıyordum, sonra boynumu öpüyordu. Önce biraz dirensem de sonra kendimi teslim ettim. Dudaklarımı öpmeye başladı, ben de karşılık verdim. Adam tek hamlede beni kucağına tam oturttu. Ayakabılarımı çıkardı, ayaklarımı bacaklarımı okşuyor, bir yandada dudaklarımı emerek öpüyordu. Sonra memelerimi sıkarak avuçladı. Uzun bir süre öpüştükten sonra beni kaldırıp yanına koltuğa koyup domalttı. Eteğimi kaldırdı, sonra tangamı indirip götümü avuçlayıp öpüp kokladı..."
(Bunları anlattıkça ben gözlerim kapalı bir yandan hayal ediyordum).
"Sonra fermuarından yarağını çıkardı ve kafamdan tutup eğdi. Ben de hemen ağzıma aldım. Ona bir güzel sakso çektim. Tam otele gelmeye yakın boşaldı ve bütün döllerini yuttum. Sonra odaya girer girmez soyunup yatağa girdik. Aynı sana sarıldığım gibi ona sarılmıştım ve dudaklarından öpüyordum onu. Az önce boşaldığı için biraz zamana ihtiyaçı vardı, o yüzden sürekli aynen böyle sikini tutup sıvazladım (yarağımı sıvazlayarak). Zaten o göbeğinden dolayı küçük kalmıştı siki (gülerek). Sonra o koca vücudu ile beni altına çekip memelerimi ısırarak öpmeye başladı. Oradan aşağıya inip klitorisimi yalamaya başladı. Ağzını çok iyi kullanıyordu. Sonra da beni domaltıp bir güzel sikti!" dedi.
Karım tüm bunları anlatırken kendi de amı ile oynuyor, sanki o anları tekrar yaşıyordu. Daha fazla dayanamadım ve karımı domaltıp sikmeye başladım. Karım, "Evet, evet aynen böyle sikiyordu beni!" diye inliyordu. Elimi karımın göt deliğine attım parmaklamak için, ama deliği yumuşaktı parmağımı rahatça sokabilmiştim, içi de yapış yapıştı. "Seni götten de mi sikti?" diye sordum. Karım biraz duraksadı. "Ne oldu?" diye sordum. Karım, "Sana birşey söylemem lazım!" dedi. Karımı sikmeyi bıraktım ve "Ne? Söyle!" dedim. Karım, "Hani dedim ya karısı aradı sonra hemen çıkıp gitti diye..." dedi. "Eee?" dedim.
"Aslında beni siktikten hemen sonra gitti. Ben de duşa girdim, etrafı toplayıp seni çağıracaktım. Tam duştan çıktım, kapı çaldı. Ben de sen adamı çıkarken lobide gördün ve sen geldin zannettim..." dedi. "Kimdi gelen?" diye sorduğumda, "Carlos!" dedi. "Nasıl Carlos geldi?" dedim. "Bildiğin geldi. Görünce ben de şaşırdım. Direkt içeri girdi, sonra öpüşmeye başladık. Üstümdeki havluyu çıkartıp beni yatağa attı, sonra sevişmeye başladık!" dedi. "Yani bütün gece onunla mıydın?" dedim. "Evet!" dedi. Zaten şarap, meyve tabakları, çorap falan belliydi.
"Demek o yüzden ben gece geldiğimde git dedin bana ha?" dedim. "Evet aynen!" dedi. "Ee peki Maria ne olmuş, ayrılmışlar mı?" dedim. "Yok onu uyutup öyle gelmiş. Kızmadın değil mi?" dedi. "Yok be ne kızacağım. Anlat ne yaptınız, aynı az önce anlattığın gibi!" dedim. Yataktan kalkıp geceliğini giymeye başladı, birden modu düşmüştü. "Aynı şeyler işte, yine çorap giymemi istedi falan!" dedi. "Ee doğru dürüst detaylı anlat, en baştan!" dediysem de, "Yarın anlatayım, artık uyusak mı?" dedi. Ben de, "Tamam tamam, dinlenelim, haklısın!" dedim. Yattık uyuduk.
Öğlene doğru uyandık. Karım, "Bugün kendimiz dışarda dolaşalım, akşama Clara'larla plan yaparız!" dedi. Birlikte dışarı çıkıp Münih'i gezdik, yedik içtik. Öğleden sonra da otele döndük, otelin spasından masaj salonundan yararlandık. Sonuçta herşeyin parasını Carlos ödüyordu. Tabii karşılığında da karımı sikiyordu.
Clara, Marco, Carlos ve Maria tüm gün birlikte takılmışlardı, onlarla otel lobisinde buluştuk. Carlos'un gözü halen karımın üzerindeydi. Karıma, "Sakın ha Carlos'a bu akşam yüz verme, planlarımız var!" dedim. Dün Clara'yı Marco'nun gözlerinin önünde sikmiştim, sıra Marco'nun benim karımı sikmesindeydi. Zaten karıma öyle bir bakışları var ki, yani hadi yukarı desek hemen çıkıp karıma döşeyecekti.
Hep birlikte oturduk ve sonraki günlerin planını yaptık. Daha final maçına 4 gün vardı ve final maçı Berlin'deydi. Zaten sonraki günde otelden sabah erken ayrılıp Berlin'e gidilecekti. Ama şöyle bir durum vardı ki, Carlos'lar kendileri çok öncesinden planlama yaptıklarından Berlin'e uçak biletleri falan vardı ve maçtan dolayı da başka hiç uçak bileti yoktu. Onlar uçakla gidecekti, biz de sonra o VIP araçla gidecektik, zaten 5-6 saatlik yoldu. Bir de Berlin'de kalacağımız otelde yer sorunu vardı. Ayrıca VIP araç maç gününden bir önceki gün Berlin'e gidecekti. O yüzden karımla benim iki gün daha Münih'te kalmamız gerekiyordu. "Oteldeki sorunu ben çözerim!" dedi Carlos. Ama bizim karımla her türlü iki gün daha onlardan ayrı Münih'te kalmamız gerekiyordu.
Tüm bunlar konuşulduktan sonra Carlos, "Hadi dışarda birlikte yemek yiyelim!" dedi. Biz, "Yok yorgunuz, otelin resturantında yeriz, sonra da dinleniriz biraz!" dedik. Benle karıma, "Tamam siz bilirsiniz!" dedi, ama Clara'lara, "Siz gelin!" dedi. Clara da, "Tamam, siz geçin arabaya, biz geliyoruz!" dedi. Şaştım kaldım bunu demesine. Carlos'lar arabaya doğru gidince karım, Clara'ya, "Ne oldu?" diye sordu. Meğer bizim Carlos dün Clara'yı siktiğimi anlamış ve Clara'yı haşlamış. Birdaha da benimle birlikte olmasını yasaklamış.
Adama bak yaa, o karımı dilediği kişiye siktirebiliyor, yetmiyor üstüne kendi de gelip sikiyor, ama benim Clara'ya dokunmam yasak! Marco'ya, "Dostum sana ayıp oldu ya, söz vermiştim, karımı birlikte sikeriz diye!" dedim. Marco, "O konuda sorun yok dostum, ben yemeğe gitmeyeceğim!" dedi. Clara üzgün bir ses tonuyla, "O zaman size iyi eğlenceler!" dedi. Karıma da, "Marco için dikkat et, bazen kendini tutamıyor!" dedi.
Benim sinirim biraz da olsa dinmişti. Marco, "Hadi çıkalım o zaman yukarı!" dedi. Ben dünden hazırdım, hemen ayağa kalktım. Karım da, "Hop hop, sakin olun, ne acelemiz var, daha saat 8, önce bar tarafına geçer birşeyler içeriz, eğleniririz, öyle çıkarız odaya!" dedi. Biz de, "Olur!" dedik. Karım, "Siz oturun biraz, ben hazırlanıp geleyim!" dedi.
Karım yarım saat sonra kısacık çok sexy bir elbiseyle yanımıza geldi ve "Hadi bar kısmına geçelim!" dedi. Bar kısmına geçer geçmez içerideki bütün erkeklerin gözleri karımın üzerindeydi. Bir masaya geçip oturduk. Karımı aramıza almıştık. Marco hemen karım ile oynaşmaya başladı. Sürekli karımın bacaklarını okşuyor, yanaklarını sıkıyor, öpüyordu. Alkol almaya başladıkça iyice azıttılar ve herkesin içinde öpüşmeye falan başladılar. Orospu karım onunla öpüşüp öpüşüp sonra benimle öpüşüyordu. Bardaki herkes bizi izliyordu.
Yan masamızda bir grup vardı, onlar da Türkiye'den maç izlemeye gelmişlerdi. Ben karıma ara ara Türkçe kelimeler kullandığımı duyduklarından içlerinden bir adam bana dönüp Türkçe selam verdi. Ben de aynı şekilde selamladım. Adam, "Başkan bu karıyı nereden buldunuz yaa? Biz kaç gündür buradayız böylesini bulamadık!" dedi. Karımı Escort zannetmişti. "Şans işte!" dedim. Karım Türkçe de anladığı için bana dönüp baktı (Sen ne yapıyorsun?) anlamında. Karıma Elimle (Dur, dur!) işareti yaptım.
Adam hiç müsade falan istemeden gelip masamıza oturdu ve "Başkan, bize de ayarlasan böyle güzelini, baksana şuna bebek gibi. Rus mu?" dedi. "Evet Rus!" dedim. Marco ne konuştuğumuzu anlamıyor tabii, karımı piste kaldırıp dans etmeye başladılar. Adam da yan masadaki arkadaşına, "Emre şu hatuna baksana, ilik gibi!" dedi. Emre de, "Jaklısın Serkan, bu karıyı yatırıp sabaha kadar sikersin yorulmazsın!" dedi.
Eğerki Marco'nun dün yarağına ve sikişmesine şahit olmasam karımı anında bu iki elamanın kucağına atardım. Ama karıma acıdım :) Adama, "Yarın buradaysanız ayarlayalım birşeyler!" dedim. "Yok dostum gidiyoruz! Bu gece olsa iyi olurdu!" dedi. Ben de, "Bu gece zor!" dedim. Adam, "Orospu senin mi?" dedi, beni karımın pezevengi sanmıştı. "Yok, ama arkadaşım!" dedim. "Fuckbuddy işleri yani!" dedi Emre gülerek. Ben de, "Aynen!" dedim. "Nereden buldun peki?" deyince, "Moskova'da yaşıyorum, oradan arkadaşım, maç izlemeye geldik!" dedim. Emre, "Ee oğlum gavatlık yine bu!" dedi. Serkan da, "Sus be, saçmalama amına koyum, karısı değil sevgilisi değil, gavatlık ne alaka?" dedi :)
Karım tekrar masaya geldiğinde, Serkan ile Emre karıma İngilizce selam verip güzelliğine iltifat ettiler. Karım da onlara gülümsedi, sonra bana baktı, ben de göz kırptım. Karım bana Rusça, "Ne iş çeviriyorsun Cenk?" dedi. Ben de Rusça, "Beğendiysen bu gece misafir edelim ikisini de?" dedim. "İkisini de mi? Artı Marco, artı bir de sen, 4 kişi, kafayı yedin galiba?" dedi korkuyla. "Tamam tamam! Hadin o zaman çıkalım!" dedim ve bardan ayrıldık. Ben böyle bir fırsatı kaçırdık diye üzülmüştüm. Hadi diyelim ben sikmedim, köşede izledim, ama Marco ve bu ikisi karımı harbi perişan ederdi, o yüzden karım haklıydı.
Odaya çıkar çıkmaz Marco karımın dudaklarına yapıştı. Karım da Marco'nun gömeliğinin düğmelerini sökmeye başladı. Ben de arkadan hemen karımın elbisesini indirdim. Karımı kendi ellerimle hazırlıyordum. Karım Marco'nun yarağını kotunun üzerinden avuçlarken, "Avuu!" dedi. O kalınlığı hissetmişti. Hemen kotun kemerini çözüp yere çöktü ve donu ile birlikte yere indirdi. O kalın yarak karımın yüzünün önündeydi artık. Kudurmuş gibi ağzına aldı hemen. Yanakları kocaman oluyordu. "Off çok güzel!" diye diye ağzını dolduran o yarağa sakso çekmeye başladı. Marco da, "Dostum çok iyi yaa!" diyordu.
Karım çok fena azmıştı. Beni de yanına çekip kotumu indirip yarağımı ağzına aldı. "Erkeklerim benim!" diyerek sırayla sakso çekiyordu bize. Marco kondom sordu, ama bizde yoktu. Ben Marco'ya, "Biz temiziz, sıkıntı yok!" dedim. "Tamam o zaman!" diyerek karımı kaldırıdığı gibi ayakta kucağına aldı. Karım hemen ayaklarını Marco'nun beline doladı. Karımın öyle ayakta amına girmeye başladı. O kalın yarak karımın amını yırtarak giriyordu sanki. Karım inim inim inliyordu.
Marco çok güçlüydü, yani ayakta o pozisyonda hiç temposunu kaybetmeden karımı hoplata hoplata sikmeye başladı. Karım, "Yeter, ah, ahh!" diye diye hem ağrı çekiyor, hem de deli gibi zevk alıyordu. Marco karımı bir anda yatağa atıp domalttı. Götten sikmek istiyordu. Karım hemen, "Yok, yok, yok alamam bunu!" diye korktu. Marco dinlemedi, biraz zorladı, ancak başını ancak sokabilmişti, ama karım çığlık atıyordu. Sonra ben durdurdum onu. O da, "Tamam dostum!" diyerek amına tekrar girdi ve bağırta bağırta sikti karımı. Karım titreyerek orgazm olunca, Marco da karmın beline boşaldı. Ben de onları izleyerek 31 çekip boşaldım. Üçümüz de rahatlamıştık.
Karım belden aşağısını yıkamak için banyoya girdiğinde Marco'nun telefonu çaldı. Arayan Clara idi. Hemen kapattı telefonu ve giyinmeye başladı. "Ne oldu?" diye sordum. "Gitmem lazım, Clara çağırıyor, Carlos beni sormuş!" dedi ve hızlıca giyinip çıktı. Karım da bunu duyup yanıma geldi ve "Ee bu kadar mıydı?" dedi. Daha odaya gireli en fazla yarım saat falan olmuştu. Saate baktığımızda daha gece 12 bile olmamıştı. Karımla yatakta başbaşa kalmıştık.
Karımın yine orospuluğu üzerindeydi, bana, "İstersen tekrar bara inelim, oradaki Türk'ler gitmemiştir belki?" dedi. Karımın bu kadar azgın olması beni şaşırtmıştı. "Hadi çabuk giyin o zaman!" dedim. "Tamam!" dedi. Hemen giyinip makyajını tazeledi. Karıma, "Onlara seni Moskova'dan arkadaşım diye tanıttım, evli olduğumuzu bilmiyorlar, sakın sen de belli etme, ben ne dersem katıl!" dedim. "Tamam merak etme!" dedi.
Bara indiğimizde ikisi de oradaydı ve masada tek başlarına oturuyorlardı. Hemen bizi görüp masalarına çağırdılar. Emre de Serkan da heyecanlanmıştı. Onlara, "Hadi iyisiniz, biraz birşeyler içelim sonra çıkarız odaya!" dedim. "Olur olur, ne içersiniz?" diye sordu Emre. Serkan, "Bu güzelliğe şampanya patlatırlır ya!" diyerek garsonu çağırıp şampanya istedi. Onlara, "Yalnız Valeria yabancılara karşı biraz tedirgin olur, o yüzden ben sürekli yanınızda kalacağım, sorun olmaz değil mi?" dedim. Serkan, "Yok be niye sorun olsun, sen bize bu hatunu getirdin ya, kral adamsın!" dedi. Emre kulağıma eğilip, "Kaç para vereceğiz karıya?" diye sorunca, ben de onun kulağına eğilip, "Para için değil, zevk için sikişiyor!" dedim.
Şampanya gelince ayakta kadeh kaldırdıktan sonra Emre karımı alıp yanına oturttu. Serkan da hemen diğer yanına oturdu. Emre karımın elindeki kadehi alıp masaya koydu ve dudaklarına yapıştı. Karım da karşılık verip pazuların okşuyordu. Emre de elini karımın bacaklarına atmış okşuyordu. Ben de tam karşılarında oturmuş şampanya içerek manzaranın keyfini çıkartıyordum.
Serkan, "Biraz da biz bakalım bu güzelin tadına!" diyerek karımı kendine çevirdi ve öpmeye başladı. Elini de karımın elbisesinin altına atmış, amını parmaklıyordu. Emre, "Bu orospu yanıyor, amı sırılsıklam olmuş, hadi söndürelim bunu!" dedi. Serkan da, "Hadi o zaman kalkalım!" dedi.
Onlar iki ayrı yataklı tek odada kalıyorlarmış, o yüzden bizim odamıza çıktık. Adamlar karımı hemen aralarına aldılar. Bir yandan soyunup bir yandan da karımı soydular. Üçü de çırılçıplak olmuştu. "Bu ne güzellik laağğn?" dedi Serkan karımın o güzel vücudunu görünce. Serkan'ın boynundan aşağısı full kıldı. Herif resmen kurt adam gibiydi. Karım belli ki ilk kez bu kadar kıllı biriyle birlikte olacaktı, ama herifin kıllı göğüslerini öpe öpe doymadı. Ben de koltuğa geçip izlemeye devam ettim.
Karımı yatağa yatırıp bir güzel öpmeye başladılar. Serkan karımın ayak parmak uçlarını eme eme doyamadı. İki erkeğin karımla sevişmesi ve 4 ellin 2 dudağın ve 2 yarağın karımın memelerinde, bacaklarında, kısaca vücudunun her yerinde dolanması beni zevkten kudurtuyordu. İkisinin de yarağı normal, yani benimki kadardı. Uzun bir ön sevişme olacağı belli olmuştu, çünkü karıma bir türlü doymamışlardı. Şimdiden karımın memesi boynu falan emilmekken kızarmıştı, bu gidişle kesin kan toplayıp moraracaktı.
Emre, "Valla ben bu amı yalarım!" diyerek karımın amına dil atmaya başladı. Serkan da karımın üzerine çıktı ve yarağını karımın yüzüne tuttu. Karım da ağzına aldı. Karım sakin sakin yavaş yavaş yalıyordu. Arada adamın taşaklarını da emiyordu. Orospu karım da ön sevişmeyi uzun tutmak niyetindeydi, ne de olsa gece daha uzundu.
Emre karımın amını yalamayı bırakıp o da Serkan gibi karımın ağzına vermek istedi. Karım ikisini de yatağa uzandırıp sırayla sakso çekmeye başladı. Emre karımın saçlarını toplayıp gırtlağına kadar sokmaya başlayınca karım elinden gelen orospuluğu yapıp hemen Serkan'a da aynı muameleyi çekiyordu. O sıra tabii aralarında konuşuyorlar, seni böyle sikeceğiz, şöyle sikeceğiz, ağlatacağız seni orospu falan diyorlardı.
Karımın gırtlak şovundan sonra boğazı yüzü kıpkırmızı olmuş, gözlerinden yaş gelmişti. Biraz dinlenmek istedi ve ikisinin ortasına uzanıp Serkan'ın o kıllı vücudunu okşayıp öpmeye başladı. Emre hemen kıskandı ve karımı kucağına çekti. Yarağı karımın amının üzerindeydi ama sokmamıştı. Karım da üstünde kıvranıyor yarağı amına sürtüyordu. Karım birden amının içine yerleştirdi ve Emre'nin üzerinde hoplamaya başladı. Serkan da, "Kondom takmadın kanka?" dedi Emreye. O sıra karım, "Sorun yok, korunuyorum!" dedi Türkçe. İkisi de şok olmuştu, "Türkçe biliyor musun?" dedi Serkan. Karım da, "Evet ama az!" dedi.
Serkan hemen yatakta doğrulup karımın memelerini ve boynunu öpmeye başladı. 5 dakika kadar boyunca karım Emre'nin üzerinde zıpladıktan sonra Serkan'ın üzerine geçti. Aynı şekilde Serkan'ın da üzerinde hoplarken orgazm oldu. Ama Serkan aldırış etmeden karımın kollarından tutarak seri şekilde alttan pompalamaya başladı. Serkan, "Emre ben geliyorum!" dedi. Emre de, "İçine boşalma daha ben bitmedim!" deyince, Serkan karımı kucağından kaldırıdığı gibi yatağa yatırıp memelerine doğru boşaldı.
Emre de hemen karımın üzerine çıkıp bacak omuz yaparak sikmeye başladı. O da birkaç dakika sonra amından çıkıp karımın yüzüne boşaldı, ama ne boşalma, karımın bütün yüzü, saçları falan döl oldu. Tüm bunları izlerken yarağım kotumu yırtıp fırlayacak gibi olmuştu, ben de soyunup karımın amına girdim. Emre ile Serkan köşeye çekilmiş bizi izliyordu. Daha ilk birkaç dakikamda karımın içine akıttım dölleri. Emre, "Heyecan mı yaptın kral?" dedi, sanki erken boşalmışım gibi. Nereden bilsin 30-40 dakikadır onları izleyip kudurduğumu.
"Birer posta daha atabilir miyiz?" diye sorduklarında, "Evet istediğiniz kadar!" dedim. Emre, "Harbi mi diyorsun?" dedi. "Tabii, ama hakkını verin, yani am göt ne varsa sikin!" dedim. Havalara uçmuşlardı. Karım, "Az bekleyin!" diyerek hızlı bir duş alıp temizlendi. O sırada bizimkiler yarakları tekrar kaldırmıştı. Emre karımı alıp 69 yaptı. Amını yalarken de göt yanaklarınını tutup açtı, Sekan da karımın göt deliğini parmaklıyordu. Serkan karımın göt deliğini yalamaya başlayınca ben de şok oldum. Karımın aynı anda amı ve göt deliği yalanıyordu. Karım Emre'nin yarağını bırakıp inlemeye başladı. İkisi bir dil atıp bir parmak atıyordu karımın amına ve götüne.
Karımı aralarına alıp ayağa kaldırdılar, bir bacağını masanın üzerine koydular. Serkan önden Emre de arkadan karımın amına ve götüne girdiler. Aynı anda iki deliğinden sikiliyordu karım ve üst üste orgazm oluyordu. Emre karımı masaya domaltıp götüne tokat atarak götten sikmeye devam etti. Serkan da benim gibi ayakta yarağını sıvazlıyordu. Emre sonra karımı yatağa götürüp orada domaltıp tekrar devam edince Serkan hemen karımın baş ucuna uzanıp karımın başını eğerek ağzına verdi.
Biraz sakso sonrası Serkan karımı alıp çevirdi ve bir bacağını kaldırıp amına girdi. Emre de hemen Serkan gibi yatağa uzandı ve karım onun yarağını ağzına almaya başladı. Serkan ara ara karımın götüne de sokuyordu sikini. Sonra Emre karımı sırt üstü üzerine alıp elleriyle karımın bacağını açtı ve götüne girdi. Serkan da karımın üzerine çıkıp amına girdi. Mükemmel bir pozisyondu. Herkes yorulmuştu, Serkan'da da Emre de de tempo düşmüştü. Karım bunu anlayınca kalktı üstlerinden ve yataktan inip yere diz çöküp sırayla sakso yaptı adamlara ve ikisini de neredeyse aynı anda boşaltıp ikisinin de döllerini yuttu. Sonra da bana bakıp, "Yeter!" dedi, o da çok yorulmuştu.
Serkan ile Emre bana teşekkür ede ede odamızdan ayrıldılar. Karım duşa girince ben de arkasından girdim. Onu duşa kabine dayayıp bir de ben götünden sikip bir de ben ağzına boşaldım. Karıma, "Bugün tam bir orospu oldun karıcığım!" diyerek onu güzelce yıkadım. Epeyce de acıkmıştık, indik aşağıya. Resepsiyondan odaya temiz çarsaf isteyip çıktık. Otelin yakınındaki bir dönerciden döner yedik. Tahmin ettiğim üzere karımın boynunda ve memelerinde kan toplamıştı ve çok sexy duruyordu benim için.
Sondaki iki gün hiç seks yapmadık, zaten karım yeterince doymuştu. Münih'i gezdik, alışveriş yaptık. Ben kendime aksiyon kamerası aldım, İbiza'da deniz altı kayıt yapmak istiyordum.
Biraz geç vakitte de olsa VIP araçla Berlin'e gittik. Gece geç saatte vardık. Aynı otel olmasa da kendi otellerine yakın bir otelde oda ayarlanmıştı bize. Final maç günüydü. Öğlene kadar uyumuştuk. Uyandık birşeyler yedik, ama Clara'lardan falan hiç ses seda yoktu. Sanırım Carlos yüzünden bizimle konuşmaları yasaklandı. Şaka gibi, resmen sapık karı koca olmuştuk. Ama asıl sapık onlardı, onlar yüzünden başladı zaten her şey.
Neyse, maç saatinden önce araç bizi aldı ve stadda aynı Münih'teki gibi maçımızı izledik. Herkes birbirine soğuk davranıyordu. Bu durumdan da rahatsız olmuştuk, sanki istenilmeyen misafirlerdik. Maç sonrası direkt otelimize geçtik. Odaya girdiğimizde yatağın üzerinde sütyen külot ve fileli çoraplar vardı. Üzerinde de not bırakılmış, "01:00" diye. Yok artık dedim, Carlos karımı sikmeye gelecekti. Karım halinden memnun, çok mutlu olmuştu yine. Bu Carlos'ta harbi sihirli yarak vardı.
Carlos'un gelmesine daha bir saat falan vardı. Karım hemen duşa girmek istedi. Bense kendi kendime (Adama bak ya!) diye sinirleniyordum. O sıra çantamın üzerinde, yeni aldığım ve maça götürmek istediğim ama unuttuğum aksiyon kamerasını gördüm. Hemen TV'nın alt kısmına, yatağa bakacak şekilde koydum kamerayı. Uzaktan bakılınca TV ile aynı renk diye belli olmuyordu. Kaydı hemen başlatıp şarjını bitirmek istemedim.
Karım duştan çıkıp yataktakileri giyince, bana, "Hadi gitsene, ne bekliyorsun, Carlos gelir şimdi!" dedi. "Tamam çıkarım birazdan!" dedim. Biraz daha oyalanıp kaydı başlatıp çıktım. Ben asansörden inip lobiye gittiğimde Carlos yeni gelmişti. Bana bakıp piç bir gülümseme yaptı.
Odada karımla iki saate yakın kalıp gitti. Ama çıkarken epey sinirliydi. Odaya girdiğimde yine her yer dağınıktı. Karım da çok sinirlenmiş bir halde eşyalarını topluyordu. "Ne oldu?" diye sordum. "Gidiyoruz!" dedi. "Nereye?" diye sorduğumda, "Eve, Moskova'ya!" dedi. "Ne oldu, anlat!" dediğimde, "Birşey sorma Cenk, gidiyoruz, şu lanet olası bileti değiştir!" dedi bağırarak. "Tamam aşkım sakin ol!" dedim. Gidip kameranın kaydını kapattım. Ne olduğunu merak edip izlemek istiyordum, ama kayıt altına aldığımı karım bilsin istemedim. Hemen ilk uçakla Moskova'ya döndük. Yani bizim İbiza planları yalan oldu tabii. Yol boyunca da karımın ağzını bıcak açmadı...
Moskova'ya vardığımızın ikinci gün ben bir fırsatını yakalayıp kaydı bilgisayara aktardım. Gece karım uyuduktan sonra da salona geçip kaydı oynatmaya başlattım. Kayıt pynamaya başladıktan birkaç dakika sonra kapı çaldı. Karım üstündekilerle kapıyı açtı ve "Hoş geldin sevgilim!" dedi Carlos'a. O anda kamera açısı yoktu, ama öpüşme sesleri geliyordu. Ayakta öpüşerek yatak önüne kadar geldiler vekameranın açısına girdiler. Karım Carlos'un üzerini ve altını çıkartıp vücuduna öpücükler kondurup, omzunu boynunu yalıyordu. Carlos da aynı şekilde karımı öpüp saçlarını okşuyordu. Karım gözlerini kapatmış resmen Carlos'la aşk yaşıyordu. Benimle ya da onu izlediğim diğerleriyle hiç böyle değildi. Ayakta dans ederek birbirlerine sarılmışlardı.
Carlos karımı yatağın ucuna oturtup baş parmağını emdirmeye başladı, karım büyük bir iştahla emiyordu. Sonra karım domalır gibi yapıp arkadan ayaklarıyla adamın yarağına masaj yapmaya başladı. Yaparken de, "Böyle mi sevgilim? Hoşuna gidiyor mu?" diyordu. Carlos hoyratça karımın kollarından çekerek yatağın ucundan yere indirdi. Yarağını arımın ağzına yerleştirip karımın kollarınıda yukarıda birleştirip yavaş yavaş ağzını sikmeye başladı. Karım ara ağzından çıkartıp yarağın başına öpücük konduruyor, taşaklarını somuruyordu.
Karımı kaldırıp yatağa uzattı. Sonra ayak uçlarından başlayıp bütün bacaklarını yaladı. Önce üzerinde çorap varken yaptı. Sonra çoraplarını yavaş yavaş çıkartıp bir tanesini çorabı incecik yapıp yarağının gövdesine bağladı. Ve karımın altı pembe ayaklarını yalamaya başladı, oradan bacaklarına, sonra amına yöneldi. Küçük öpücüklerle karımın memesine boynuna yönelip misyoner pozisyonda karımı sikmeye başladı. Kısık sesle aralarında konuşuyorlardı ve ne dediklerini anlamıyordum. Karım zaten inliyordu da, Carlos karıma birşeyler diyor, karım da cevap olarak, "Evet, evet!" diye inliyordu.
Sonra karımı çevirip domalttı. Göt deliğini yalamaya başladı yine karımın, bir yandan da amdan götten parmaklıyordu. Önce karımın amına girip sertçe sikmeye başladı, 30 saniye falan. O kadar seri hızlıca gitgel yapıyordu ki, karım sanki nefes alamadan inliyordu. Sonra yavaşlayıp, tekrar hızlanıyordu. Tam 8 dakika boyunca karımı o pozisyonda siktikten sonra yatağa yapıştırıp üzerine çıktı ve bu sefer tek hamlede karımın götüne girdi. Karım çığlığı basmıştı. Carlos yine aynı tempo, bir hızlı hızlı, bir yavaş yavaş şekilde, 5 dakika kadar da karımı altına alıp siktikten sonra karımı sırt üstü yatağa uzandırdı.
Karım ayaklarını Carlos'un yüzüne götürüp oradan da yarağına götürüp yarağına dokunuyordu. Carlos karımı iyi eğitmişti. Bacak omuz yapıp karımı sikmeye 5 dakika daha devam edip içine boşaldı. İkisi de yatakta sarmaş dolaş nefes nefese kalmışlardı. Karım hemen Carlos'un boynuna sarıldı. Carlos karıma, "Gelirken kocanı aşağıda gördüm. Ne loser bir adam ya, bula bula bunu mu buldun?" dedi. Karım da buna güldü ve "Deme ya öyle, seviyorum ben onu!" dedi. "Beni mi çok seviyorsun, onu mu?" dedi. Karım, "Bilmem ki?" dedi gülerek. Carlos yanaklarından öpüp, "Fıstık bize şarap söyle!" dedi. Karım hemen telefonla resepsiyonu aradı.
Ben duyduklarım karşında çok üzülmüştüm, karım resmen benimle alay etmişti. Şarap gelene kadar yatakta biraz daha ön sevişme yaptılar. Sonra şarap içip tatilden falan sohbet ettiler. Karım, "Niye Cenk'in Clara ile birlikte olmasına izin vermiyorsun?" dedi. Carlos da, "Clara artık nişanlı, bırakması lazım böyle şeyleri. Hem senin de bir daha Marco ile birlikte olmanı yasaklıyorum!" dedi. Karım gülerek, "Emredersiniz komutanıp!" diyerek asker selamı verip Carlos'un koynuna girdi tekrar.
Bardaklarındaki şarap bitince tekrar öpüşmeye başladılar. Karım bacaklarını Carlos'un yarağına sürtüyor, Carlos da karımın bacaklarını okşuyordu. Karım yarağına yönelip sakso yapmaya başladı. Yarağı kalkar kalkmaz da Carlos karımı altına alıp sikmeye başladı. Karım bacaklarını Carlos'un beline dolamıştı. Carlos sonra karımı kaldırıp kucağında sikmeye devam etti. 10 dakikaya yakın böyle devam edip ayağa kalkıp karımı domalttı ve o imzasını yine karımın götüne 2-3 saniyede bir sertçe kökleyerek karımı çevirip ağzına boşaldı.
İkisi uzun bir duş alıp tekrar odaya girdiler. Kesin duşta da sikişiyorlardı, çünkü 15 dakika kalmışlardı. Onları Brezilya'da izlerken de 2 posta attı diye düşünüyordum, ama bence kesin duşta da 1 posta atıyordu karıma. İyice kurulanıp birer bardak daha şarap koyup içmeye başladılar.
Karım, "Moskova'ya ne zaman geleceksin?" diye sordu. Carlos, "Uzun bir süre gelmem herhalde!" dedi. Karım dudaklarıyla üzgün işareti yaptı. Carlos, "Moskova'daki son buluşmamızdan kocanın haberi yok değil mi?" dedi. Karım, "Tabii ki de yok! Gerçi bir dahikine haberi olsa da olur, Cenk beni siktirmeye bayılıyor!" dedi. (Oha! Ulan adam Moskova'ya gelmiş karımı mı sikmişti?!?)
Carlos, "Ya güzelim, diyorum sana bırak şu adamı, seni evimin kadını yapayım!" dedi. Karım da, "Ee tabii sonra beni sikip sikip ortada bırakacaksın!" dedi. Carlos karımın kollarından sıkarak, "Ben ciddiyim, bırakalım şu gavatı ve gidelim!" dedi. Karım, "Dur, canımı açıtıyorsun! Ben Cenk'i seviyorum, ona aşığım!" dedi. Carlos sinirle, "Ee sen de yeter be!" deyip karıma şertce bir tokat attı. Karım, "Ne yapıyorsun sen ya?" dedi. Carlos, "Bak güzelim, bu son şansın, ya benimle gelirsin ve boşarsın o gavatı, ya da siktir olup gidersiniz!" dedi. Karım da, "Asıl sen siktir git odamdan!" dedi. Carlos ta sinirlenerek, "Adi orospu!" dedi ve bir hışımla üstünü giyinip çıktı.
Demek karımı sinirlendiren olay buymuş! Karım her nekadar Carlos'un bana ezik demesine gülse de, beni sevdiğini söylemesi, ona karşı beni seçmesi beni mutlu etmişti. Karıma bu videoadan bahsetmedim. Eve girip yüzükleri parmaklarımıza taktığımızdan beri herşeyi unutmuşuz gibi davranıyoruz. Bir haftadır da karımla seks yapmıyoruz, ama ben karımı halen paylaşmaya doyamadım. Hatta şu anda internette karımı sikebilecek potansiyelde adamlar arıyorum, ama karıma bunu söylemedim tabii :)
(Cenk)
97 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Merhaba arkadaşlar güzelliklerle dolu bir ömür dilerim. Ben Aliosman Avrupa da yaşıyorum 29 yaşım boyum 170 80 kg ağırlığında esmer kel bir adamım .
Bu kadar genç yaşımda saçlarım dökülünce saç ektirmek için 2023 kasımında izin alıp memleketime gittim ( Ankara Şereflikoçhisar) Avrupa'da var ama Türkiye'de ki kadar güzel olmuyor. Kızılay da bir saç ekim merkezi buldum sahibi 48 yaşında çok bakımlı ve çok seksi bir kadındı Derya benim boyumda kumral yeşil gözlü beyaz tenli erkeklerin dönüp dönüp bakacağı güzellikte bir kadın elemanı Firuze hanım ile birlikte benimle çok ilgilendiler 3 hafta sonunda çok samimi olmuştuk saçlar çıkıyordu artık Amsterdam a dönecektim teşekkür mahiyetinde Derya ve Firuze yi akşam yemeğine davet ettim cumartesi günü Ankara nın nezih bir yerinde yemek yedik Firuze ve Derya rakı içmek istedi ben rakı öyle dışarıda içilecek bir içki değil eğer kabul ederseniz bana gidelim dedim Firuzenin evi restorana çok yakınmış migros tan 8 bira 2 şişe 70 lik rakı birde meze için gereken malzemeleri aldım. Firuze nin evine girdik masayı hep birlikte kurup sohbet ederek içmeye başladık kadehlerin biri doluyor biri boşalıyor sohbet iyice başka taraflara kaymaya başladı bana neden evlenmediğimi sordular Firuzeye bakarak Derya kadar senin kadar güzel bir kadın yok Avrupa'da bulamadığım için evlenemedim dedim. Derya ilk kocasının yaptığı dövmeyi göstermek istedi o sırada memesi çıktı ortaya bende yanında olduğum için birden eğilip ucunu emdim diğer memesinide çıkardı em hadi bakalım masada memesini emdim doğrulduğumda Firuze de memelerini açmış emmemi işaret etti emmezmiyim hemen yumuldum masanın altından sikime ulaştı 18 lik bazuka dikilmişti fermuarı indirip avcunun içine aldı okşadı Derya eğildi sikimi yalamaya başladı birlikte masadan kalkıp yatak odasına gittik ben Derya ile öpüşürken Firuze soyunmuş yatağa uzandı elimden tutup beni kendine çekti derya soyunmaya başladı ben de Firuze nin dudaklarına yapıştım oradan emerek klitoristine kadar indim o kadar inliyordu ki uzun zamandır sikilmediği belliydi Derya da uzandı Derya yı da öperek emmeye başladım aralarına girdim ilk Derya sikime sakso çekmeye başladı Firuze amını ağzıma verdi üçgen olmuştuk Derya arada bir Firuzenin memelerini okşuyor emiyor yalıyordu öpüşüyorlar birden sikimin üstüne oturdu offff diyerek içine aldı zıplamaya başladı fazla sürmedi zevk çığlıkları atmaya başladı Firuze de amını daha iyi emmem için başıma oturuyordu benim dayanacak gücüm kalmadı sesimde çıkmıyordu Derya üzerimde zıplarken içine boşaldım.
70 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Gerçekler 5
Yolculukta kimseden bir ses çıkmadı demek isterdim ama annem herzamanki modundaydı. Hatta elimdeki telefonla istediği şarkıları açtığımda ön koltukta el hareketleri ile dans ediyor, şarkıya eşlik ederek eğleniyordu. Bu olanların benim planlarım ile olduğunu düşünüyor ondan dolayı benim rahatsız olmadığımı ve bir sorun çıkmayacığını düşünüyordu. Ben rahatsız oluyor muydumki?
Bedirhan annemin içinde gidip gelirken , gözlerim kaymış , penisimde bir hareketlenme olmuş ama o anki durumda kendime hakim olamyı başarmıştım. Yıllardır evde bana anne şefkati gösteren , korktuğumda yanına sığındığım. Her anında birlikte olduğum annemi , bir almancı piçi resmen gözümün önünde genişletmiş , bende buna göz yummuştum.
Size biraz eski zamanalrdan bahsetmeliyim. Özellikle benim doğduğum zamanlardan. Evet o zamanlar annem ve babam yeni evlenmiş ve babam ,annemin kapanması için ısrar etmişti. Annem sırf dini bir aileden yetişme ve kocasından ayrılma korkusundan dolayı istemeyerek de olsa bunu kabul etmiş ve evliliğin 5 senesi kapalı kalmıştı. Her şey normal gibi değil mi? Ama buradaki olay , annemin kapalı iken uygun giymemesi ve bunu bir modaya çevirmesiydi. Babam , annemi dikkat çekmesin diye kapatmışken annem daha dar , daha dikkat çekici renklerde giyiyor ve makyajdan da uzak durmuyordu. Bu olanlar babamı çileden çıkarıyor ve evde kavgaların ardı arkası kesilmiyordu. En sonki olayda ise annemin giydiği dizlerinin hafif altında biten kırmızı dar elbise babamı çıldrıtmış , dolaptaki tüm elbiseleri yırtmasına sebep olmuştu. O zaman işte babam , böyle olacağını anneme açılmasını söylemiş , evlilikleri de ilk o zaman tehlikeye girmişti. Bu olaylar olurken , annem benimle üzüntsünü dinidirmiş ve her şeyi bana anlatarak kendini rahatlatmaya çalışmıştı. Tabi o zaman ben sadece 5 6 yaşlarındaydım ve kavgalar hariç diğer şeyleri anlamıyordum bile.
Babam ile annem doğrusunu söylemek gerekirse birbirlerine aşırı yakışan bir çiftte değildi. Annem , vücuduna dikkat eden, spor yapan , gençleri ve esprileri anlayan bir yapıda iken babam biraz daha kenidisini evlilikten dolayı salmış ve birazda geri kafalı diyebilieceğim tarzdaydı. Onu bu tatillere alıştırmak gerçekten zor olmuştu. Çünkü normalde annem , yaşadığımız mahallede tayt giyse orospu ilan edilecek bir potansiyele sahipken , tatilde giydiği şeyler gerçekten çıldırtıcıydı. Babam yavaş yavaş iki ayrı bölgenin farkını anlamış , normalde birlikte olduğu kişilerden uzak olduğu tatillerde annemi rahat bırakıyor ve yılın geri kalanında tekrar kontrolü altına alıyordu. Bundan önce anlattıklarımda , bu kontrolden çıkmanın ilk basamaklarıydı. Babam ne zmana anneme karışsa , hep savunucusu ben olduğum için annemle ilişkim her zaman babamdan daha iyiydi. Onunla o kadar samımiydikki , konuştuğum kızları , arkadaşlarımla ilişkilerimi , okuldaki olnları ve her şeyi anlatırdım fakat babama bunların onda birini ancak söylerdim. Babam annemle giydiği bir şey yüzünden büyük bir kavga etse yine annemin tarafındao olurdum. Evet bazen babam haklı olurdu ama annemin bu güzel vücudu sergilemesi nedense hoşuma gidiyordu. Bir hazine gibi saklı kalması bana hep saçma gelirdi. Veli toplantısına gittiğinde bile giydiği şeyler ile en dıkkat çekici kadın olurdu. Arkadaşlarım bana karşı hep saygıldırlar. Ondan dolayı annem hakkımda aşırıya kaçan sadece 1 2 tane piç ruhlu olan vardı. Onlarında götünü tabiki annem kaldırıyordu. Spor yapan o iki arkadaş ile durmadan beni kıyaslıyor , onların götlerinin kalkmasına ve kendilerini bir şey zannetmelerine sebep oluyordu. Babam arkadaşlarımın eve çok gelmesini istemezdi.
Annem genelde ev hali ile olur ve evde gerçekten rahat giyerdi. Tül bir gecelik ile dolaştığı akşam vakitlerinde arkadaşlarımla FIFA oynamak gerçekten çok kolay oluyordu . Çünkü ne zmaan annem koridordan geçse ben bir gol atma fırsatı yakalıyordum. Onların annemi gözleri ile yediklerini farkediyordum ama zararları olamdığı için kendi kendime eğleniyor ve umursamıyordum. Bu rahatalığımı annemde farkediyor , o da aynı şekilde bazı yaptığı şeyler ile eğleniyordu. Babam evde yokken askılı bodyi sütyensiz giymesi bu yaramazlıklardan birtanesi mesela. Çok susamış gençlere limonata verirken eğilmesi o süt fabirkalrıın azda olsa gözler önüne seriyor ve alttaki uzun zevk çubuklarının hazırola geçmesine sebep oluyordu. Bu yaşta , gençler tarafından arzulanmak annemi gerçekten delirtiyordu. Benim de bu zevklerini yaşamamda yardımcı olmam , onu bana karşı iyice yakınlaşltırmış ve ilişkimizi farklı bir boyuta taşımıştı. Hele olan son olay sonucunda onu babamdan saklamam ve yiyebileceği en genç yarrağı yemesıne izin vermem , gözündeki seviyemi en üste çıkarmış , bana karşı olan rahatlığı katbekat artmıştı. Eve döndüğümüzde uzun bir süre bu olaydan bahsetmemiştik. Okulların başlaması ile de ben yurtta kalmaya başlamış ve eve sadece haftasnoları gelir hale gelmiştim. Bir süre her şey normal gitmişti. Ama içimdeki annemi paylaşma isteğim her annemi gördğümde tavan yapıyordu.
Haftasonu eve vardığımda ve onunla herhangi bir etkinlik yaptığımda tüm bu olanlar aklıma geliyor , tekrar bir şeyler olmasını istiyordum. Bunun en büyük sebeplerinden biri babamla annemin eski kavgalarının geri gelmesiydi. Annem ve babam artık yanyana bile yatmıyordu. Annem horlamayı bahane ederek salonda yatıyor ve babamda yatak odasında uyuyup işe gidiyordu. Yine bir haftasonu eve geldiğim günün sabahı , erken kalkmış ve banyoya doğru gitmiştim. Uykulu bir halde iken gelen sesleri duyduğumda gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Babam sabah birinin araması sonucu yine dükkana gitmişti ve annem banyoda bu yokluğu çekerek mastürbasyon yapıyordu. Sesler boğuk boğuk bir inleme gibidiydi resmen. Sabah ereksiyonum şortumu zorluyordu. Bu sesler beni hayallere daldırmış ve elimi istemsiz sikime atmama sebep olmuştu. Kulağımı dayamış inleme seslerini dinlerken yavaş yavaş kendimi okşuyordum. Bir an durup
“ Ben napıyorum ya, o benim annem , bunu yapamam “ diyerek yine vicdan azabı yaşamıştım fakat içimdeki ateş elimi sikimden çekmeme rağmen sönmüyordu. Dinlemeyi bırakıp odama gittim , çekmecemden jeli çıkararak hayaller kurmaya başladım. Kendimi rahatlatmalıydım ama aklıma ne bir öğretmen ne de sevidiğim bir kız geliyodu. Hayallerimi seçmeye çalışırken derinlerde gizli bir şeyi arzuladığımı farkettim. Okulun başındasırf taraftar gurubuna bizi almak için tehdit eden Volkan abi bir anda hayallerimde , benim odamda hem de benim yatağımda annem ile birlikteydi. Kafamadan atmaya çalışltıkça daha çok yoğunlaşıyor ve düşüncelerden kurtulamıyordum. O kadar odaklanmıştımki bir ses ile irkildim
A: “ M-mert, iyi misin oğlum?”
Annemin bu sesini duyduğumda altımdaki şort dizlerimde tişörtüm ise göğsüme kadar çekilmiş şekilde, tek elimle sikimi okşuyordum. İrkilerek hemen tişörtümle sikimi kapamaya çalıştım fakat annem bana doğru yaklaşarak
A:” Sakin ol, bir şeyler sayılıyordun. Bir isim, Volkan mıydı, evet evet volkan. İyi misin oğlum benden utanmana gerek yok.” Derken yatağımın ucuna kadar gelmişti. Ben Volkan abinin ismini söylerken beni yanlış anlamasından korktum ve saçma sapan bir şekilde düşünmeden
M: “ Yo- yok anne , volkan mı? Öyle birini neden sayıklayım , saçmalama . Özür dilerim , kapıyı kapatmadığım için. Biraz izin verir misin?”
Annem beni hiç dinlememiş yanıma oturmuştu, sikim tişörtün altında çadır kurmuş şekilde duruyor ve dimdik kalmaya devam ediyordu. Üstündeki bornoz ile yanıma oturduğunda , hafif meme ucunu yandan görebiliyordum. Bacakları iyice açılmış ve tek elini saçlarıma atmıştı.
A: “ Zor bir dönemden geçiyorsun , biliyorum ama bu haline gerçekten üzülüyorum. Seni her seferinde böyle görmek beni gerçekten mahvediyor.”
Bu cümleler nedense beni kızdırmış , ne varmış halimde diye sinirlenmeme sebep olmuştu , aynı şeyleri asıl ben onun için düşünüyordum. Bir sinirle
M: “ Asıl ben sana üzülüyorum anne . bu bedenin , bu güzelliğin hakkını veren biri yok. Banyoda , sende benim gibi kendini tatmin etmeye çalşıyorsun. Seni düşündüğüm için sadece hayallere dalmıştım. Çok seviyorum seni, hemde çok.” Bu cümleleri hiçbir cinsel istek duyarak söylememiştim fakat annem sikimin inmediğini farketmiş ve tişörtümü üste doğru çekerken sikimi serbest bırakmıştı. Üstündeki az bir bir ıslaklıklığa temas ettiğinde tüm vücuduma bir elektrik dalgası yayılmış ve kalbimin atış hızı inanılmaz artmıştı. Annem , sikimi kavrayıp hafif okşarken saçlarımı okşamaya devam ediyor ve gözlerime bakıyordu.
A: “ Düşünceli , iyi kalpli oğluşum benim. Beni ne kadar sevdiğini ve mutlu olmam için elinden geleni yaptığını biliyorum. Sadece artık birbirimize her konuda dürüst olmamızın vakti gelmedi mi sence?” bunları öyle yavaş öyle tatlı söylüyorduki sikimde sanki kalbim atıyormuş gibi damarlarımı hissediyordum. Narin elleri her sıvazladığında göz bebeklerim büyüyor nefesimin ritmi değişiyordu.
M: “ hı hı , e-evet anne , yemin ederim, h-her şeyde mmhh sana karşı çok dürüstüm” bunları söylerken bulunduğum durum bir rüya gibiydi , acaba gerçekten rüya mı görüyordum . Tekrar uykuya dalmış olamaz mıydım? Belki de yatağımda sikim açık öylece uyuyakalmıştım ama bu narin eller, bu tatlı sesin rüya olması imkansızdı. Annem yüzüme biraz daha yaklaşıp
A: “ Şimdii, bana Volkan kim söyler misin mert? Neden onun ismini sayıklıyordun? Yoksa oğluşumu üzen birisi mi?”
Bunları söylerken resmen bir memesi ağzımın dibindeydi , biraz yutkunup dürüst olmaya karar verdim.
M: “ Taraftar grubu maskotu Volkan abi anne, mmhhh, sadece onunla seni , yani sadece bir hayaldi, gerçekten mmhhh sadece hayal ediyordum”
Bu cümleleri kurarken annem biraz daha hızlanmış ve resmen elleri kasıklarıma çarpar şekilde sikimi sıvazlıyrodu.
A: “ Bu halde iken bile anneciğini düşünüyordun demek. Nasıl biri bu volkan abin?”
Artık dayanacak halim kalmamıştı, vücudum öyle bir kasılmıştıki resmen felçli gibi hissetmiştim. Annemin bu sorusuna cevap veremeden son sıvazlaması ile döllerim tişörtüme ve karnıma doğru fışkırmaya başladı. Benim kasıldığımı gören annem kafamı göğüsüne yaklaştırıp
A: “ mmhh işte böyleee, sakin oll bitanem. Annen her zaman yanında, sakin ol” diyordu ve ben resmen beynim erimiş bir şekilde yatakta anlamsız bir şekilde öylece ona bakıyordum. Elinde benim akıttığım döller varken alnımı öpüp
“ Akşam bunu konuşacağız tamam mı Mert? Volkan abinin kim olduğunu öğrenmek istiyorum. Şimdi güzelce uyu ve dinlen. Bunların her zaman aramızda kalacağını da unutma”
Annem bunları söylediğinde , kulaklarımda bir uğultu vardı resmen. Neler olmuştu. Annem resmen beni elleri ile boşaltmış ve ağzımdan söz almıştı. Bu bir rüya değildi , evet daha yani yüzümün dibindeki memeler , annemin Hindistan cevizli duş jelinin kokusu, o narin elleri hepsi gerçekti, üstüme baktığımda kurumakta olan dölleri görüp hemen dolabımdan çıkardığım ıslak mendille ve kuru peçete ile kendimi temizleyip yatağıma yattım ve olanların şokunda düşüncelere dalmışken , tekrar uykuya daldım.
80 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Merhaba arkadaşlar bu hikayeyi gönderen arkadaşımıza teşekkür ederim. Hasan bey yayınlarsanız çok teşekkür ederim. Ben Şinasi 51 yaşında 39 yıldır İngiltere de yaşayan bir gurbetçiyim . Eşim 2019 da korona yüzünden vefat etti . Birbirimizi çok seviyorduk onun yokluğunda boşluğa düştüm . Korona bittiğinde ilk işim izin alıp memleketime tatile gelmek oldu İzmir Çeşme de babamın almış olduğu bir yazlığımız var oraya yerleştim , 46 yaşındaydım ama 20 lik gençleri cebimden çıkaracak kadar kendime güvenim tamdır. 187 boyunda 80 kilo oldukça yapılı sportif bir görünüme sahip yakışıklı özellikle belirteyim bakımlı bir erkeğim. 40 gün tatil yapacaktım. Aklımda seks yapmak inanın yoktu . Birgün yazlığın havuzundan sıkıldım denize indim erken saatlerde olduğu için pek kimse yoktu bir kadın sürekli beni kesiyor yanındaki arkadaşına birşeyler söylüyordu saat epey ilerlemiş akşam olmak üzereydi ben havlumu vs alıp kalktım tam plajdan çıkarken Şinasi bakarmısın dedi bir kadın döndüm o beni kesen kadın buyrun tanışıyormuyuz dedim . Benim ilk okul yıllarımdan arkadaşım Ferideymiş . Ayak üstü konuştuk otelde kalıyorlarmış ben tek başıma yazlıktayım yanlış anlamazsan gelin koskoca yazlık hemde ben sıkılmamış olurum dedim olur dediler birlikte otele gittik eşyalarını toplayıp indiler bende onlar gelene kadar hesabı ödedim. Birlikte yazlığa gittik ilk gece konuşarak geçirdik ertesi gün uyandığımda Feride ve kızı havuzda yüzüyorlardı yanlarına gittim günaydın dedim aman tanrım anne kız çırılçıplak havuzda yüzüyorlardı ikiside birbirinden güzeldi inanın aklımda hiç seks yoktu hemen kendimi havuza attım 2 kadın hemde çırılçıplak ben de havuzda şortumu çıkarttım oyun oynamaya başladık Feride nın kızı 24 yaşında seksi bir kadındı ismi Dilara ben artık Feride ile seks yapmayı düşünüyordum ama kızı Dilara annesinden hızlı çıktı havuzda sikimi tutuyor arada bir kendini bana temas ettiriyordu bende film kopmuştu havuzun kenarına oturdum sikim kazık gibi olmuştu Feride Dilara ya gösterdi sağ tarafıma Feride sol tarafıma Dilara geldi Dilara tuttu sikimi ağzına aldı annesi vücudumu okşuyordu ben yatak odasına gidelim dedim zorda olsa birlikte yatak odasına çıktık Feride çok az sakso çekti sikimin üstüne oturdu Dilara amını ağzıma verdi em yala taze am veriyorum sana dedi Feride . Anne kız üzerimde zevk çığlıkları atıyordu ben eşim öleli 31 dahi çekmedim bu yüzden Feride nin amına çok çabuk boşaldım Feride de ben boşalırken orgazm oluyordu birden kalktı kızına 69 pozisyonuna geçmesini söyledi Dilara annesinin dediğini yaptı ufalmakta olan sikim yeniden kazık gibi olmuştu Feride yeter birazda ben emdireyim sen sikin tadını öğren şimdi dedi kafamın üzerine oturdu Dilara sikimin üstüne geldi annesi sikimi tutup Dilara nın amına ortaladı Dilara yavaş yavaş otur hem zevk alırsın hemde kızlığın patlarken zorlanmazsın dedi ben neler olduğunu anlamadım Dilara annesinin söylediği gibi yavaş yavaş sikime oturdu Feride ve Dilara öpüşmeye oynaşmaya devam ediyordu ben bitmiştim artık durmak olmazdı Dilara nın amına boşalana kadar Dilara annesinin dediğini yaptı artık yeter dedim gerçekten yeterdi hemen banyoya girdim güzelce yıkayıp çıktım Dilara ve annesi Feride kahvaltı hazırlıyorlardı bu arada plan yapıyorlardı Dilara benimle evlenecek birlikte İngiltere ye gideceğiz Feride İngiltere de birini bulana kadar beni aralarında paylaşacaklarmış güldüm ama Feride dediklerini harfiyen uyguladı şimdi Dilara ile evliyim Feride bizim yanımızda canı ne zaman seks istese hiç utanmadan sıkılmadan gelir kendini siktirir işi bitince de teşekkür ederim damat iyi sikicisin hep böyle ol der . Kaynanama İngiltere de iyi bir sikici arıyoruz artık dayanamaz olduk Dilara da bende artık Feride ye koca arayışımız son hızla devam ediyor. Türk sikici istiyoruz bunuda belirteyim. Hasan bey yardımcı olursanız sevinirim.tekrar teşekkür ederim
78 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
Yatak Odamızda Ayna Var (8) SON
O gece karımla ikimizi uyku tutmadı bir türlü… Yatakta birbirimize sarılmış, öylece çıplak yatıyor, aklımıza takılan konuları konuşup tartışıyorduk. Elbette, hayatımızın, evliliğimizin dönüm noktasında olduğumuzu ikimiz de biliyorduk.
“Kıskanmadın mı beni hiç?” dedi Gül… Elini karnımda dolaştırırıyor, kasıklarımı okşuyordu dalgın dalgın… “Beni yabancı bir erkeğin kollarında… Hüseyin’le sevişirken görünce… Hiç mi kıskanmadın?”
“Doğrusunu istersen… İçim burulmadı dersem, yalan olur aşkım…” dedim. “Tabi ki kıskançlık duygusu sardı ilk anda… Ama… Senin onunla sevişirken nasıl zevk aldığını görünce, zevk inlemelerini, feryatlarını duyunca…”
“Hoşuna gitti değil mi sevgilim?” Uzanıp dudaklarımı öptü usulca… Dolgun göğüsleri benim göğsümü okşadı uzanırken, içim ürperdi. Aletimin kıpırdandığını, sertleştiğini hissettim.
“Ne bileyim… Hem seni kıskandım benden başka, yabancı bir erkekle seviştiğin için… Beni boynuzlamana kızdım. Hem Hüseyin’i kıskandım, gençliğini, kaslarını, kol gibi sikini kıskandım… İçine nasıl piston gibi girip çıktığını, piçin sana nasıl zevk verdiğini gördüm sonra… Çok zevk alıyordun, öyle değil mi?”
“Evet aşkım… Evet canım… Boru gibiydi oğlanın aleti… İçimi öyle doldurdu ki… Girip çıkarken öyle zevk verdi ki… Harikaydı… Hele sikinin başı, yumruk gibiydi. Sokup çıkarırken vajinamın duvarlarını zorladı hep… Delirtti beni…”
“Beni de izlerken delirttiniz karıcım… Sonunda kıskançlık filan kalmadı. Porno film izler gibi oldum. Hüseyin’in seni sikmesinden zevk aldığımı fark ettim. Hep hayalini kurduğumuz gibi… Ben de Ulrich gibi oldum bir anda… Karımın yabancı bir erkekle sevişmesi bana zevk veriyordu.”
Dalgın dalgın bedenimi okşayan eli şimdi sikimin üzerindeydi. Konuşulan erotik konuların etkisiyle sertleşen sikimin üzerinde parmaklarını gezdiriyordu.
“Peki, burada mı kalacak kocacım? Yoksa devam edecek miyiz? Senin dediğin gibi, o zevki tattım ben artık… Ne olur, devam edelim aşkım… Bak, sen de zevk alıyorsun, ben de… Konuşurken bile sikin sertleşti, kazık gibi oldu. Oysa bugün kaç defa seks yaptı bu yaramaz… Hem Nermin’in amına girdi, hem benimkine… İkimizi de mutlu etti.”
Minnet duygularını göstermek istercesine eğilip başına öpücük kondurdu, diliyle yaladı. Zevkten kasıldım, gözlerimi kapatıp kendimi karımın becerikli dudaklarına, ıslak diline bıraktım. Ama kısa kesti orospu, sikimin üstünde inip kalkan başını tekrar göğsüme bıraktı. Eli hala ıslak sikimdeydi. Mutlulukla uzun sarı saçlarını okşadım.
“Ah benim azgın orospum. Nasıl da yarak diye kıvranıyorsun… Tamam… Sen nasıl istersen öyle olsun aşkım. Ama nasıl yapacağız bilmiyorum. Nermin’in kocasını anlatırken öyle dalga geçti ki adamla… Ne pezevenkliğini bıraktı, ne dümbüklüğünü… Ben şimdi ona nasıl “Hüseyin, gel oğlum karımı sik” derim? “Senin sikinin tadı yengenin damağında kalmış, gel biraz yengeni becer” diyemem ki…”
Şuh bir kahkaha attı söylediklerimi duyunca… Hoşuna gitmişti orospunun… Sikimi okşayan parmaklarıyla tutup iki yana salladı,
“Oh, canım benim… “Karımı sik” diyeceksin ha? Ahlaksız kocam benim… Merak etme sen… Ben hallederim, işin o kısmını bana bırak… Bir şekilde eve atarım ben onu…” Dudak büküp mızıldandım,
“Ama o da olmaz ki… Ben ne olacağım? Sizi sevişirken izlemek istiyorum ben… Hatta yanınızda olmak istiyorum, yakından, canlı canlı görmek istiyorum. Oh aşkım, Hüseyin’in kalın siki senin tatlı amcığına nasıl girip çıkıyor, görmeliyim mutlaka…”
Ben konuşurken iyice azan karım üstüme tırmanmış vaziyetteydi. Sikimin üstünde, dizlerinin üzerinde dikildi. Amcığı tam sikimin başına değiyordu. İnce narin parmaklarıyla gövdesinden tutup kendine sürttürdü. Sikimin başıyla klitorisini okşarken zevkle inledi. Amı yine ıslaktı orospunun… Zevk alıyordu.
İkimiz de şehvete kapılmıştık. Konuşmamızdan tahrik olmuş durumdaydık. Dudaklarını ısırarak alçaldı yavaşça, sikimi içine aldı. Dibine kadar… Sonra da yaylanmaya başladı üstümde… Minik salınımlarla, yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara… Elleri göğsümde, gözleri kapalı, dudaklarını ısırıyordu zevkten…
“Bak ne yapalım aşkım…” dedi sonra… Yarrağımın üstünde minik minik dans ederken, bir yandan da sohbet edebiliyordu fahişe…
“Ben Hüseyin’i eve alayım. Sen de o gelmeden saklan bir köşeye… Biz sevişmeye başlayınca da gizli gizli izlersin bizi… Olmaz mı? Ohhh… Hüseyin beni sikerken sen de bizi röntgenle kocacım… Aşkımm… Ohhh…”
“Ohh, orospum benim… Azgın karıcım… Ne yapacak Hüseyin? Seni sikecek mi? Amına koyacak mı senin? Bu kaygan amcığına sokacak mı yarrağını? Nasıl bir orospusun sen bebeğim? Ne bu azgınlık, anasını siktiğimin karısı… Benim yarak yetmiyor mu sana?”
İnip kalkmaya başladı sikimin üstünde… Şehvetle oturup kalkıyor, memeleri de aynı anda hopluyordu. Belinden tuttum iki elimle, alttan ben de vurdurmaya başladım bu arada…
“Ahhh… Sik beni kocacım… Sik aşkım… Yetmiyor, ne yapayım… Sen de sik… Hüseyin de siksin beni… İkiniz de sikin… Aynı anda sikin beni… Oohhhh… O koca sikini soksun bana… Amıma koysun benim… Sen de götümü sikersin… Sandviç yapın beni aranızda… Zevkten öldürün beni… Aaahhhh… Geliyorum kocacım… Geliyorummm…. Oohhhh…”
Çılgın bir tempo tutturmuştu şimdi… Kasıkları kasıklarımı eziyor, arada dibine kadar sokup hareketsiz kalıyor, sonra ileri geri yapıp kabarmış klitorisini sikimin kıllarına okşatıyor, zevkini aldıktan sonra tekrar inip kalkmaya devam ediyordu.
Orgazm kasılmaları başladı. Gözleri kaydı zevkten… Dudaklarının arasından şehvet dolu feryatlar yükseldi. Tüm bedeni titriyordu. Dakikalarca sürdü boşalması…
Bense tüm gün boyunca yaşadığım boşalmalardan sonra sikim taş kesilmiş vaziyette, onun orgazm kasılmalarının bitmesini bekliyordum. Pek boşalmaya niyeti yoktu benimkinin… Sakin bir şekilde çılgın karımın bedenini okşuyor, her yerinde dolanıp aldığı zevki katlamaya çalışıyordum.
Sonunda bitti, sikimi içinden çıkardı, üzerimden yana devrildi. Hala ara ara kasılıyordu. Dağılmış saçlarının arasından bana, dimdik tavanı gösteren sikime baktı. Elini uzatıp mecalsiz sikimi okşadı,
“Sen boşalmadın mı aşkım?” dedi halsizce…
“İliklerimi kuruttunuz bugün bebeğim.” dedim dudaklarından öperken… “Önce Nermin, sonra sen… Önemli olan sensin, ben boşalmasam da olur…”
Yorgun yorgun gülümsedi. Gözleri kapanıyordu. Pikeyi üzerine örttüm. Öylece, çırılçıplak uzandık yatakta, kendimizi uykunun kollarına bıraktık.
77 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
YATAK ODAMIZDA AYNA VAR (7)
İşyerinden eve kadar kafamda binbir düşünceyle, yavaş yavaş sürdüm arabayı… Eve gidene kadar kendime bir düşünme zamanı tanımak için özellikle yapıyordum bunu…Ki, eve vardığımda karıma nasıl davranacağımı, ne yapacağımı belirlemekti amacım…
Evet… Karım, benim sevgili, güzel, seksi karım sonunda beni aldatmıştı. Karısı tarafından aldat��lan, boynuzlu kocanın tekiydim artık… Bugüne kadar yatak odasında, birbirimizi -daha çok beni- tahrik etmek, sertleşmemi sağlayabilmek, doyuma ulaşabilmek için kullandığımız ikinci bir erkeğin aramıza katıldığı yatak fantazimiz, sonunda etiyle kemiğiyle gerçeğe dönüşmüştü.
Bir elim direksiyonda araç kullanırken, diğer elimle gömlek cebimde duran usb belleği yokladım. Güvenlik kamerasından alıp kaydettiğim, karımın beni nasıl boynuzladığının delili olan görüntülerin yer aldığı bellek, etimi yakıyordu sanki…
Ah… Seksi karımın yabancı bir erkeğin kucağında şehvetle kıvrandığı o görüntüler… Ne yapsam, gözümün önünden gitmiyordu bir türlü o ateşli, seksi sevişme görüntüleri… Karımın benim elemanımla, Hüseyin'le yaşadığı, adeta profesyonel bir porno filmden fırlamışçasına gerçekten yaşanan seks sahnelerinin beni, karımla yatakta kurduğumuz en sapık, en iğrenç fantazilerden daha çok, daha beter tahrik ettiğini fark ettim.
Elimle pantolonumun önünü yokladım. Evet… İnanılmaz ama, taş kesilmişti erkekliğim… Baksır külodumun içinde rahatsızlık veriyordu kan hücumuyla kalkmış sikimin sertliği… Elimle tutup rahatlatmaya çalıştım çekiştirerek…
Bana ne olduğunu anlayamıyordum bir türlü… Normal bir kocanın, karısını gözünden kıskanması gereken bir kocanın vermesi beklenen normal tepkiyi veremiyordum. Normali, doğal olanı, şu anda kan beynime fırlamış, gaza köküne kadar basıp çoktan eve varmış, karıma hesap soruyor olmam gerekirdi.
Oysa, kafamda binbir tilki dolanır, yavaşça arabamı sürerken, kalkmış erkekliğimle başbaşa, karımın sikilmesinden nasıl tahrik olduğumu düşünüyordum. Nermin'in kocası Ulrich'den bir farkım yoktu şu anda… Ben karısını acımasızca becerirken, yanımızda zevkten kendinden geçen, sikini okşayıp masturbasyon yapan Ulli…
Adamın neler hissettiğini anlayabiliyordum şimdi… Ah tanrım… Karısının sikilmesinden zevk alan, onun aldığı zevklerle en az onun kadar haz duyan bir kocayım ben… Ne utanılası bir şey…
Hüseyin'in ben Ulrich'i anlatırken attığı kahkahalar kulaklarımda çınlıyordu. Pezevenk… Dümbük… Gavat… Offf… Kepazelikten başka bir şey değil… Bütün o argo sözcükleri aslında benim için kullanıyormuş piç… Yüzümün, yanaklarımın kulaklarıma kadar kızardığını, alev alev yandığını hissettim.
Ne kadar garip duygular bunlar… Hem dehşetle utanıyordum, hem de alabildiğine tahrik oluyordum. Karımı sikmişti Hüseyin… Hunharca… Domaltarak sikmişti karımı… Kucağına, kule gibi havaya diktiği kalın sikinin üstüne oturtup sikmişti. Benim güzel, seksi, narin karımı…
Karım da bundan hiç şikayetçi değildi. Zevk alıyordu. Meğer bunu bekliyormuş orospu… Azgın kancık… Kapıdan içeriye girmesiyle, Hüseyin'le sevişmeye başlaması arasında o kadar az zaman geçmişti ki… Çok zevk alıyordu gencecik erkeğin taş gibi yarrağı amına girip çıkarken… Nasıl da tırnaklarını erkeğinin sırtına batırıyordu boşalırken… Nasıl da boynuna sarılıp kasılıyor, kendinden geçiyordu orgazm sırasında…
Güvenlik kamerasına bile yansıyan attığı zevk çığlıkları, inlemeleri, Hüseyin'in karımı aygır gibi sikerken karımın kalçalarını tokatlamaları, şaplama sesleri… Karımın beline pençelerini geçirmesi, kendine çekip çekip acımasızca pompalamaları…
Ne yalan söyleyeyim, zevk alıyordum işte… Karımın sikilmesi, gencecik bir erkeğe kendini siktirmesi, sikilirken kendinden geçmesi, beni tahrik ediyor, bana zevk veriyordu. Böyle bir kocaydım ben… Pezevengin tekiydim.
Tüm bunları düşünürken eve ne zaman geldim, arabayı ne zaman park ettim, dairenin kapısını ne zaman açtım, farkında bile değildim. Dalgın dalgın elimdeki araba ve ev anahtarlarını bırakıp geniş salona inen basamakların başında uyandım.
Neden karanlıktı bu ev böyle? Her yanda yanan mumlar… Sonra kendime geldim, ayıktım, gözlerim fal taşı gibi açıldı. Tüm düşünceler savrulup uçuştular birdenbire… Ne Hüseyin kaldı, ne Hüseyin'in kucağında kendinden geçen sevişgen karım, ne boynuzlanma hissi, ne gömleğimin cebindeki karımın porno görüntüleriyle dolu usb bellek…
Karım karşımda duruyordu. Salonun ortasında… Üzerinde siyah tül bir beybidol, uçları parmak gibi kabarmış memelerini alttan kaldırmaya yarayan bir yarım sütyen, amcığının dudakları arasında ağı kaybolan incecik bir string külot, jartiyerler, ince siyah dantelli jartiyer çorapları, yüksek topuklu parlak siyah terlikler…
Gözlerinde şehvet dolu bir ifade, dudakları arzuyla aralanmış, seks isteyen, sevişme isteğiyle yanan, saçının telinden ayak tırnaklarına kadar şehvet sinmiş bir kadın… Her şeye hazır…
***
Kocam içeriye girdiğinde tüm hazırlıklarımı tamamlamıştım dediğim gibi… Işıkları kapatmıştım. Telaşla yakıp oraya buraya serpiştirdiğim titreşen mum alevlerinin ışıkları vardı sadece evin içinde… Ve o mum ışıklarının ortasında ben…
Yaklaştı, yaklaştı… Karşılıklı durduk, birbirimizi süzdük kısa bir süre… Aramızdaki çekim, seks arzusu sanki elle tutulacak gibiydi. Dolu doluydum ben kendi adıma… Sanki saatler önce Hüseyin'le defalarca sevişen, orgazmlar yaşayan kadın ben değildim. Hem arzuyla yanıp kavruluyordum, hem de içimdeki yangına şaşırıp kalıyordum. Bu ben miydim?
Yaklaştım ben de, kollarının arasına süzüldüm, boynuna sarıldım yavaşça… Dudaklarında tüy gibi dolaştırdım dudaklarımı, kulak memesini öperken fısıldadım,
“Seninle sevişmek istiyorum aşkım…” Saçlarımdan tutup dudaklarımı ezdi hırsla,
“Ben de seni istiyorum karıcım…” Elleri göğüslerimi okşarken parmakları kasıldı, canımı yakarcasına sıktı. İnledim.
“Nermin'den sonra benimle sevişecek gücün kalmıştır umarım…” dedim şeytanca gülümseyerek, dudaklarını öpücüklere boğarken…
Elimi pantolonun kabarık önüne götürüp sertleşmiş sikini avuçladım kumaşın üstünden… Bir an durakladı sanki… Sonra devam etti öpüşmeye… Dilini ağzımın içine kaydırdı, dilimi emdi. Kalçalarımı hırsla avuçlayıp önündeki kabarıklığa bastırırken bu kez o sordu,
“Ya sen karıcığım? Senin gücün kaldı mı?” Şaşırdım soru karşısında… Dudaklarımı kurtarıp şaşkın bir yüz ifadesiyle yüzüne baktım kocamın,
“Ne? Ne demek istiyorsun?”
Cevap vermedi. Saçlarımdan tutup aşağıya doğru bastırdı, sert bir hareketle, canımı yakarcasına önünde diz çökmemi sağladı. Pantolonun fermuarını indirip sertleşmiş sikini dışarıya çıkardı. Tam istediğim kıvamdaydı, sert, taş gibi, kanla dolu, damarları kabarmış, başı şişmiş…
«Yalasana sikimi orospu…» diye hırladı.
Ben ağzımı açıp yalamaya başından başlayıp ağzımın içine henüz almıştım ki saçlarımdan tutup bir anda hırsla, adeta saplar gibi bütünüyle, köküne kadar ağzıma soktu. Beklemiyordum bu hareketi… Öğürdüm, çırpındım. Aldırmadan sikinin başını bademciklerime dayayıp bir kaç saniye o şekilde tuttu. Sonra hırsla sokup çıkarmaya başladı. Kalçalarını ileri geri yapıyor, yüzümü sikiyordu acımasızca…
Çırpındım, ellerimi bacaklarına dayayıp engel olmaya çalıştım, ağzımdan boğuk boğuk çığlıklar yükseldi. Sonunda başladığı gibi bıraktı. Dudaklarımdan salyalar akıyordu. Adi bir orospu gibi davranmıştı bana… Anlam veremiyordum bir türlü…
Yüzünde şeytanca bir gülümseme, beni dizlerimin üstünde bırakıp televizyona doğru ilerledi. Gömleğinin cebinden bir şey çıkardı. Baktım, bir bellek… Televizyonu açtı, ayarlamaları yaptı. Tek bir video dosyası vardı bellekte, oynatma düğmesine basınca o dosya açılıp görüntüler ekranda belirdi.
Ağzım şaşkınlıktan bir karış açıldı. Kocaman televizyon ekranında kocamın işyerinin büro kısmının güvenlik kamera görüntüleri vardı. Daha doğrusu benim ve Hüseyin'in yer aldığı görüntüler… İçeriye girişim, onunla konuşmalarım… Yanaklarımın kızardığını hissettim. Yine de sanki az sonra olacakları bilmiyormuş gibi aptalca,
«Ne bu aşkım?» diyebildim. Kocam yanıma gelmişti bu arada… Üzerinde ne varsa çıkarıp atmış, çırılçıplak, önünde sertleşmiş sikiyle… Eğildi, uzun saçlarımı bileklerine dolayıverdi, kulağıma,
«Ne olduğunu anladın sen karıcığım…» dedi. «Benim sevgili, masum karıcığımın porno filmi… Başrolünde karım var. Seksi karım… Bir de Hüseyin… Koca yaraklı elemanım, sağ kolum Hüseyin… Domal bakayım şu porno filme doğru… Sen onu izlerken kocan da amına koysun senin…»
Zaten ben istemesem de saçlarımı çekiştirerek istediğini yaptırıyor, istediği pozisyonu almamı sağlıyordu. Can acısıyla talimatlarını yerine getirdim. String külodumun incecik ipini kenara çekti diğer eliyle… Sertleşmiş siki hiç uğraşmadan hedefini buldu bir anda, başı ıslak am dudaklarımın arasına giriverdi. Sonra da acımasızca, bir anda kökledi sikini...
«Ayyy… Yavaş…» diyebildim. Eğilip kulağımın dibinde hırıltılı sesiyle yanıtladı beni,
«Yavaş ha? Siktiğimin orospusu… Fahişem benim… Bak bakalım ekrana… Filmdeki kadın yavaş diyor mu hiç? Hüseyin'in kol gibi sikini nasıl alıyor amcığına… Amına koduğumun karısı… Orospuu…»
Gidip gelmeye başlamıştı tüm bu argo sözleri, küfürleri sıralarken… Arada beş parmağını kullanarak acımasızca kalçalarıma vuruyor, beyaz tenimi kızartacak bir sertlikle canımı yakıyordu. Hiç alışkın olmadığım bir sevişme tarzıydı bu… Ama aşağılanmak, müptezel bir kadın gibi acımadan becerilmek… Bu utanç verici vaziyet sanki daha çok tahrik ediyordu beni…
Kocam arkamda sert hareketlerle gidip gelirken benim gözüm de ekrandan ayrılmıyordu. Ekrandaki Gül Hüseyin'in kucağına atılmıştı bile… Normal başlayan görüntüler pornoya evrilmeye başlamıştı.
Benim içinde yaşarken zevkten kendimden geçtiğim, birebir yaşadığım sevişme sahnelerini şimdi üçüncü bir gözden bakarak izliyordum. Ve ne yalan söyleyeyim, o sahneler çok güzel, çok tahrik ediciydi.
Bir yandan dev ekrandaki tahrik edici görüntüler, bir yandan arkama dayanmış, içimde gidip gelen kocamın penisinin verdiği zevk… Dayanamadım, şehvetle kıvranıp inlemeye başladım.
«Siktiğimin orospusu… Zevk alıyorsun değil mi? Hangisi zevk veriyor sana? Ekrandaki porno mu, benim yarrağım mı? Söyle bana fahişe…»
«Ohh… İkisi de aşkım… İkisi de zevk veriyor… Hadi, devam et… Sik beni…»
«Merak etme karıcığım… Sikicem seni… Amına koyucam senin… Orospu karım benim… Nasıl da sikişiyorsun baksana… Çok mu zevk alıyordun ha? Söylesene… Hüseyin'in yarrağı çok mu zevk verdi sana…?»
Bunu sorarken yine saçımı çekip acıyla bağırttırdı. Ne istediğini biliyordum pezevengin… Sorularını nasıl yanıtlamam gerektiğini biliyordum, kocamı tahrik edenin, daha da delirtecek olanın ne olduğunu biliyordum. Onun istediği şeyi verdim ona…
«Ahhh… Evet aşkım… Çok zevk aldım. Kol gibi yarrağı vardı. Hem kalın… Hem uzun… Ohhh… Çok güzel sikti beni… Sence de öyle değil mi? Baksana şuna, nasıl güzel sikişiyoruz… Nasıl geçiriyor karına o koca yarrağını…»
«Mmhhh… Evet fahişem… Çok güzel geçiriyor… Sikiyor seni…» Hırlayarak gidip geliyordu arkamda… Zevk alıyordum, hem de çok zevk alıyordum. İçimden akan, kocam sokup çıkardıkça adeta fışkıran zevk sularım bacaklarımdan aşağıya süzülüyordu.
«Ohh… Siki kocaman… Başı yumruk gibi oluyor sertleşince, büyük… Kalın… Amımı yara yara sikti beni… Zevkten delirdim altında… Tam hayalini kurduğumuz gibi… Hep bunu istemedik mi seninle? Hüseyin'in beni sikmesini istemedin mi sen de aşkım? İşte sikiyor beni… Karını sikiyor Hüseyin… Çok güzel sikiyor beni… Ohhh…»
«Geliyorum karıcığım… Ohhh… Geliyorum… Amcığına boşalıyorum… Sikilmiş amcığına boşalıyorum. Hüseyin'in siktiği amcığına… Oooohhhh….»
Beni beklemeden boşalmaya başlamıştı yine kocam… Aldırmadım. Kasılmalarının bitmesini bekledim o şekilde, siki içimde spermlerini derinlerime boşaltırken bekledim.
Bitince yan yana, kucak kucağa halının üstüne serildik. Videoyu izlemeye devam ettik. Ekrandaki porno devam ediyordu hala… Kocam saçlarımı okşarken sohbet ettik bir yandan da pornoyu izliyorduk.
«Evet bebeğim… Harikasınız ikiniz de… Çok güzel sikişiyorsunuz… Ama neden bana haber vermedin karıcığım? Ben de yanınızda olsaydım ya…»
Sımsıkı sarıldım kocama, kollarımla, bacaklarımla sarmaladım. Başım onun geniş göğsünde, gözüm ekranda,
«O sırada sen meşguldün pezevenk kocam… Nermin'i sikiyordun sen de… İşyerinin önünde elele tutuşmanızdan anlamıştım olayı aslında ama… Sonradan Hüseyin telefonda anlattı bana senin yaptıklarını… Kocasının yanında sevişmişsin kadınla… Ama sana hak verdim aşkım… Arabada beni bırakırlarken sohbet ettik, kadın tam bir fingirdek orospu… Bana bile asıldı kaltak… Göz süzmeler, elimi tutmalar, okşamalar… Bizi yazlığa davet etti.»
«Evet canım… Nermin ve kocası… İnan bana, nasıl oldu anlamadım bile… Hüseyin'i gönderince üçümüz yalnız kaldık. Hiç ummadığım, beklemediğim bir olay… Kocasının yanında önümü ellemeye başladı kadın, tahrik etti, sikimi kaldırdı. Dayanamadım artık, kocası izlerken sikişmeye başladı benimle… Adam ben karısını sikerken bizi izledi, otuzbir çekti yanımızda…» Güldüm,
«Ne yapsın, o da karısını paylaşırken tahrik oluyor demek ki… Aynı senin gibi… Değil mi sevgilim? Hüseyin'le sevişmemi izleyince sen de tahrik oldun anlaşılan…»
Eğilip dudaklarımdan öptü kocam… Nazikçe, sevgiyle, okşayarak…
«Evet aşkım… Senin dediğin gibi… Tam hayalini kurduğumuz gibi… İnanılmaz tahrik oldum hem de… Sen o aygırla sevişirken zevk aldın, ben de sizi izlerken…»
«Ne düşünüyorsun peki? Devam edecek miyiz buna? Hüseyin'le sevişmeme izin verecek misin? Ulrich gibi geniş fikirli bir koca olacak mısın?»
«Sen ne diyorsun peki? Beni boş ver, sen bana yetiyorsun, fazla bile geliyorsun seks konusunda… Asıl sen ne yapacaksın? İzin vermiyorum desem, bundan sonra Hüseyin'le sevişmeyecek misin? O zevki tattıktan sonra, Hüseyin'in koca sikini içine aldıktan sonra… Artık bu noktadan geri dönüş olabilir mi sence?»
Yanıt veremedim kocama… Başımı göğsüne koyup sustum, gözüm ekranda sevişip duran Gül ve Hüseyin'de… Video bitmiş, otomatik olarak tekrar ediyordu. İki porno yıldızının sevişmeleri baştan başlamış, devam ediyordu tüm ateşliliğiyle, zevk inlemelerimiz koca salonda yankılanıyordu…
Sessizliğim kocamın beklediği yanıttı aslında… Saçlarımı okşadı.
«Biliyordum.» diye fısıldadı
68 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
YATAK ODAMIZDA AYNA VAR… (6)
Nermin ve kocası beni eve bıraktıktan sonra daha kapıda soyunmaya başlayıp banyoya attım kendimi… Küvete doldurduğum ılık suyun içinde öylece yatıp kendime gelmeye çalıştım. Gün boyu yaşadıklarım bir film şeridi gibi geçiyordu gözümün önünden...
Kocamın bürosunda Hüseyin'le yaşadığım sevişme sahnelerini hatırladıkça içim yine bir hoş oldu. Bacaklarımı istemsizce aralayıverdim suyun içinde, elimi apış arama götürüp hırsla amımı avuçladım. Meme uçlarım istekle kabarmıştı. Diğer elimle ıslak göğüslerimi okşadım, sertleşmiş uçlarını parmaklarımla sıktım.
“Ohhh…” Ne zevkti ama…
Genç delikanlının kalın aletinin içime girip çıkışı… Vajinamın içinde onun kor alev sıcaklığıyla damarlarının varlığını hissettiren dolgunluğu… Kaslı çıplak bedenini okşayan parmaklarımın ucundan saçımın teline kadar tüm bedenime yayılan şehvet hissi… Kasıklarımdaki yangın alevi…
Kocamla tanışıp seviştiğimiz, yeni evliliğimizi yaşadığımız dönemlerde bile böyle şehvetli bir seks, orgazm fırtınası yaşamamış, böyle doyurucu bir zevk duygusunu nadir hissetmiştim. Parmaklarımla genç aşığımın balta vuruşlarıyla hırpalanmış am dudaklarımı okşayarak içimde tekrar yükselmeye başlayan şehveti bir parça bastırmaya çalıştım.
Ne düşüneceğimi şaşırmış vaziyetteydim. Gencecik, benden neredeyse on yaş genç, yabancı bir erkekten aldığım korkunç zevk… Yasak sevişmelerin verdiği heyecan, kanımın her hücresine pompaladığı adrenalin… Kısacık sevişme boyunca bana yaşattığı çoklu orgazmların verdiği doygunluk…
Diğer yandan benim kurallara, kanunlara uygun kutsanmış evliliğim, beni seven kocam, monoton da olsa yine de beni doyuran düzenli cinsel yaşantımız, beni seven, bana aşık erkeğimi genç bir erkekle boynuzlamam…
Düşüncelerim iki uç arasında savrulup duruyordu.
Evet, kocamla yatağımızda fantaziler kurup duruyor, başka erkeklerle sevişiyordum. Ama bunların hepsi hayaldi. Renksiz ve monoton cinsel yaşantımıza bir parça heyecan katmak, renklendirmek içindi her şey… O hayallerin gerçeğini yaşamak… Kocamdan başka bir erkekle yasak meyveleri tatmak… Bambaşka bir duyguydu bu…
Tek bir şeyden kesinlikle emindim. Böyle tüm benliğimi kasıp kavuran bir seks fırtınasını, o korkunç zevkleri tekrar tekrar yaşamadan duramazdım artık… Kuru, yavan, monoton seks yaşantıma tekrar kapanamazdım. Dışarıda ziyafet sofralarının varlığını bile bile evde kocamla kuru ekmek yiyemezdim.
Gözlerim kapalı, bir elim kasıklarımı, bir elim göğsümü okşar vaziyette bunları düşünürken küvetin yanına bıraktığım telefonum çalmaya başlayıverdi, irkildim. Eğilip baktım, Hüseyin arıyordu. Ellerimi havluya kurulayıp telaşla telefonu aldım.
“Aşkım, nasılsın karıcığım?” diyordu neşeli sesiyle… Sesini duymak bile tahrik olmama yetmişti bir anda…
“Küvetin içinde uzandım, bugün yaptığımız yaramazlıkları düşünüyordum ben de…” dedim gülerek… “Sen ne yapıyorsun bakayım? Mutlu musun?”
“Hem de nasıl mutluyum Gül… Ben de duş yaptım, bornozla yatakta çırılçıplak uzanıyordum. Aklımdan çıkmıyorsun hiç… Sikim kalktı, taş gibi oldu inan… Bir türlü inmiyor, bana yardım et ne olur aşkım…”
Bir kahkaha attım. Gözümün önünde genç erkeğimin sikinin taş kesilmiş hali canlandı. Yutkundum sonra… Fısıltıya dönüştü sesim, istekle, şehvetle yanıtladım aşığımı,
“Ben de seni istiyorum canım. Oh… Erkeğim… Hem de nasıl istiyorum biliyor musun? Keşke yanında olsaydım şimdi, o taş gibi yaramazın üstüne oturup becerirdim seni… Hem senin isteğin olurdu, hem benim… Öyle çok istiyorum ki seninle sevişmeyi… Kasıklarım yanıyor şu anda, inan…”
“Oh, kadınım benim... Geleyim, söndüreyim ateşini… Kısrağım benim… Ateşli karım…”
“Maalesef… Yapamayız. Biraz sonra kocam gelir aşkım…”
“Siktir et pezevengi… Gelirse gelsin. Onun yanında sikerim ben seni… Nasıl olsa o da…” Cümlesini yarıda bıraktı, konuşmadı. Bir sessizlik...
“Devam et Hüseyin… Nasıl olsa o da…?”
“Yaa... Boş ver yenge…”
“Konuşmaya başladın, bitir. Ne demek o? Dur, söyleme. Ben tahmin edeyim. Nermin'le ilgili değil mi? O fingirdek seksi orospuyla… İnkar etmeye kalkma sakın… Ama olamaz. Yanlarında kadının kocası vardı, o ihtiyar Alman herif… Ne yapmış olabilir ki patronun?”
“…”
“Söylesene Hüseyin… Bak, eğer söylemezsen benimle sevişmeyi rüyanda görürsün ancak… İşyerine geldiğimde ayırırım bacaklarımı, sen de karşıdan bakıp bakıp otuzbir çekersin en fazla…”
“Ya yenge… Nasıl söylesem… Kocası yanında ama…”
“Ama?”
“Kocası boynuzlu pezevenkmiş kadının… Adamın yanında karısıyla seks yapmış patron… Siz gittikten sonra ağzını aradım, hepsini anlattı bana…”
Ağzım şaşkınlıktan açık kalmıştı. Bir şey diyemedim önce… Sonunda,
“Vay zampara piç vay…” diyebildim.
“Senin kocan zampara piç, adam pezevenk, kadın azgın nemfomanyak Gül… Üçü bir araya gelince olan olmuş. Kocan adamın karısını bir güzel sikerken, Alman da onlara baka baka otuzbir çekmiş yanlarında… Ballandıra ballandıra anlattı bana kocacığın, benim bile sikimi kaldırdı anlatırken…”
“Vay namussuzlar… Ben de seninle seviştim, kocamı boynuzladım diye vicdan azabı duyuyordum. Demek böyle ha?”
“Aynen böyle Gülüm… Hiç vicdan yapma. Senin kocan başkasının karısını sikiyor, hem de kocasının yanında… Onun için sorun değil yani… Belki biz de onun yanında sevişebiliriz, ne dersin aşkım?” Güldüm bunu duyunca…
“Neden gülüyorsun? Olamaz mı? Madem o başkasının karısını sikiyor, senin başka erkekle sevişmene de ses çıkarmaz belki…” Dayanamadım sonunda, Hüseyin'e itiraf ettim,
“Aşkım benim… Neden mi gülüyorum, söyleyeyim. Ben de sana bir sır vereyim. Biliyor musun? Kocamla sevişirken hayal kuruyorduk hep, beni sana siktiriyordu kocam… Seninle ikimizi sevişirken izlemeyi hayal ediyordu. Öyle tahrik oluyordu. Yatak odamızda sen de yanımızda oluyordun hep... Üçümüz…”
“Hadi yaa… Off… Gerçekten mi? Doğru mu söylüyorsun Gül?”
“Evet canım… Ama hayal kuruyorduk işte… Adı üstünde, hayal… Yani, seninle sevişmeyi hayal eden yalnız ben değildim, kocam da seni yatağımızda istiyordu, bunun hayalini kuruyorduk sikişirken…”
“Bitirdin beni Gül… Bir görsen şu anda… Taş gibi oldu yarrağım… Dokunsam boşalacak, inan bana… Demek öyle ha?”
“Tahrik oldun değil mi? İşte, biz de böyle tahrik oluyorduk. Ben ikinizin ortasında… Patronun bir yanımda, sen bir yanımda… Her yerimi okşuyor, öpüyor, yalıyorsunuz… Ben domalmış senin sikini yalarken, kocam arkamdan beni sikiyor.”
“Ohhh… Yala canım… Sikimi yala… Kocan seni sikerken, sen benim yarrağımı yala Gül…”
“Sen üstüme çıkıp bacaklarımı ikiye ayırıyorsun... Kocam senin sikini tutup kendi elleriyle benim amıma sokuyor. Sen üstümde beni pompalarken kocam yanımızda uzanıp sikini okşuyor… Çok geceler, çok orgazmlar yaşadık bu hayallerle…”
“Ah yengem… Çok hainsiniz, biliyor musunuz? İnsan bunu hayalle bırakır mı? Benim gibi bekar delikanlı… Ben günde üç posta otuzbir çekip duvarlara tırmanırken neden bana söylemediniz? Neler kaybettik sizin yüzünüzden, ne zevkler yaşayabilirdik oysa…”
“Biliyorum canım… Erkeğim… Azgınım benim… Kocamla ikiniz beraber sikerdiniz beni… Bütün deliklerimi doldururdunuz iki erkek… Ohhh… Gülün kurban olsun sana… Yengen kurban olsun canım… Sik yengeni… Amıma koy benim…”
“Ben dayanamıcam Gül… Çıkıp geliyorum yanına… Gerçek olsun bunlar artık… Sikicem seni… Sabaha kadar hem de… Kocanın yatağında, kocanın yanında amına koyucam senin…”
“Dur aşkım… Çılgın sevgilim… Hemen acele etme… Kocam gelsin, ağzını arayayım ben… Merak etme sevgilim… Bir yolunu bulurum. O hayaller mutlaka gerçek olacak. İnan bana… Hadi biraz da sen anlat bana… Kocamın yanında beni nasıl becerdiğini anlat… İkiniz beraber sikin beni…”
“Ben ne söylesem hikaye olur Gül… Asıl sen anlat… Kocanı anlat… Beni nasıl aranıza aldığınızı anlat… Gerçekten, kocan seni siktiğimin hayalini mi kuruyordu? Oh, nasıl bir pezevenk senin kocan Gül?”
“Yaa… Bazı geceler siki sertleşmiyordu işte… İkinciyi yapmak istiyordu, bir türlü beceremiyordu. O zaman seni yatağımıza sokuyordu. Senin sikini görmüş güya, çok uzunmuş, çok kalınmış, beni sana siktirecekmiş.”
“Off… Nasıl gördü bilmiyorum ama, yalan söylemediğini sen de gördün bugün… Değil mi aşkım? Kocanın sikinden büyük değil miydi yarrağım? Söylesene…”
“Evet canım… Erkeğim… Hem daha uzun, hem daha kalın… Kocam gibi yarıda bırakmıyorsun hiç… İnmek bilmiyor sikin… Mahvettin beni…”
“Dur sen, daha neler yapıcam sana aşkım… Kocanın yanında sikicem seni… Yarrağa doyurucam seni… Amına koyacağım yarrağımı… Zevkten deliye döneceksin yarrağımı yedikçe… Oh bebeğim benim… Mutlu olacaksın, inan bana…”
“Sik beni aşkım… Kocamın yanında sik… Amıma koy… Senin yarrağını yerim ben… Yalar, yutarım… Oh, aygırım… Kısrağını sik aşkım…”
Sonunda telefon seksi yaparak Hüseyin'i boşalttım. Zevk inlemeleriyle boşalırken beni de delirtti oğlan… Zorlukla telefonu kapatabildiğimde küvetin içindeki su soğumaya başlamıştı. Ürpererek sudan çıktım, havluya sarındım, kurulandım.
Hüseyin'le yaptığım telefon konuşması, suyun içinde kendimi okşamalarım, yaşadığım orgazmları, doygunluğu sıfırlamıştı adeta… Sanki hiç sevişmemiş gibi azmış durumdaydım. Gardrobun aynasında kendime baktım. Çıplaklığıma… Aynadaki yuvarlak vücut hatlarıyla bir hayli seksi görünen kadına baktım. Kasıklarımı okşadım. Yine yanıyordum.
Kararımı verdim. Çamaşır çekmecesini açıp string külodumu, meme uçlarımı açıkta bırakan seksi sütyenimi, jartiyerimi, ince siyah jartiyer çoraplarımı çıkardım. Yavaş hareketlerle, az sonra soyunmak üzere giyindim. Baştan çıkarıcı egzotik bir koku seçip baştan aşağıya parfüme büründüm. Saçlarımı fırçalayıp makyajımı yaptım.
Ben tüm hazırlıklarımı bitirdiğimde evin kapısının kapandığını duydum. Kocam gelebilmişti sonunda…
64 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
YATAK ODAMIZDA AYNA VAR… (5)
Nermin ve Alman kocası Ulrich ile yazlıklarında yaşadığımız güzel ve değişik deneyimden sonra beni işyerime kadar getirip bıraktılar. Tabi Uli mercedesi sürerken bizim Nermin'le arka koltukta öpüşüp koklaşmamız, o dikiz aynasından bizi izlemeye çalışırken benim de karısıyla fingirdemelerimizi es geçiyorum.
Araba işyerinin kapısında durduğunda azgın kadın benimle oynaşmayı zorlukla bıraktı. Eliyle mıncıklayıp durduğu kalkmış aleti pantolonun içine sokup fermuarını çektim, dışarıya çıktım. Nermin de benim ardımdan geldi. Elimi tuttu,
“Harikaydı sevgilim…” dedi. “Yine tekrarlayalım bunu, olur mu?”
“Neden olmasın, ben de sevdim. Kocan da sevdiğine göre…” Direksiyonda gülümseyerek bizi izleyen kocasına el salladım bunu söylerken…
“Bir an önce şu tadilatı bitir… Aynaların karşısında sikişmek istiyorum seninle…”
“Böyle konuşup durma, azdırıyorsun beni…”
Tam biz bu sohbeti yaparken işyerinin kapısı açıldı. O anda, elimi tutan Nermin'in ahlaksız konuşmalarını dinleyerek sırıtıyordum. Kapının açıldığını görünce başımı öylesine kapıya çevirdiğimde çıkanın kim olduğunun ayırdına vardım.
Gül… Karım… O anda bizi o durumda görmesini isteyeceğim en son insan… Kapıda durmuş, ifadesiz bir yüzle bize bakıyordu. Arkasında da benim eleman, Hüseyin… Toparlanmaya, geçirdiğim şoku atlatmaya çalışırken Nermin'in elini bıraktım. Pişkin bir şekilde ikisini tanıştırdım,
“Nermin hanım, sizi tanıştırayım, eşim Gül… Aşkım, Nermin hanım, müşterimiz…”
Karım memnun oldum diyerek elini uzattı. İki kadın gülümseyerek el sıkıştılar. İçimde bir endişeyle karımın yüzüne bakıyor, ne düşündüğünü anlamaya çalışıyordum. Gül bana hiç bakmadan Nermin'le konuşuyordu.
Hüseyin de yanımızda konuşmadan duruyor, bizi dinliyordu. Yüzü kızarmış gibi geldi bana… Gül taksiyle geldiğini, eve gideceğini söyleyince Nermin onu da eve bırakmayı teklif etti,
“Aynı yöndeymiş, sizi bırakır, biz yazlığa döneriz. Çok sevdim sizi…” dedi. Karım da kabul etti, vedalaştık, üçü beraber ayrıldılar. İkisiyle de seviştiğim iki kadın… Birisi eşim, birisi az önce yatağından çıktığım fettan… Araba hareket ettiğinde, arka koltukta hararetli bir sohbete koyulmuşlardı bile…
“Hadi Hüseyin, biz de tadilat işini konuşalım.” diyerek Hüseyin'le içeriye girdik, büroya geçip konuşmaya başladık. Çizimleri yaptık, malzemeleri falan konuştuk. Yapılacak işlerin listesini çıkardık. Kahve molası verdiğimizde,
“Yorgun görünüyorsun patron.” dedi yüzüme inceleyen bir bakış atarak… “Nermin hanım mı yordu seni yoksa?”
Koltukta arkama yaslanıp kahvemden bir yudum aldım. Baktım sırıtıyor kerata… Halimden anlamış olmalı… Severdim namussuzu, sempatik, yakışıklı, konuşkan… İş aralarında konuşur, sohbet ederdik. Maç muhabbeti, karı muhabbeti… Ben eski zamparalıklarımı anlatırdım bire bin katarak, o da çapkınlık yaparken yaşadığı maceraları…
“Sorma Hüseyin… Kadın iliklerime kadar sömürdü yahu…”
“Tahmin etmiştim zaten patron. Kadın öyle cilveli, öyle seksiydi ki... Seni yatağa atacağı belliydi. Nasıl, iyi miydi muamelesi?”
“İyi de laf mı Hüseyin? Sömürdü diyorum sana… Ulan, kocası da boynuzlunun teki çıkmasın mı? Adam ben karısını düzerken bizi izledi. O bizi seyrederken onun önünde karısıyla seviştik.” Şaşırdı, kahkaha attı,
“Gerçekten mi abi? Vay pezevenk vay… Vay amına koduğumun dümbüğü vay…”
“Yeminle oğlum. Tam dediğin gibi pezevenk… Ben azgın karısını düzüyorum, boynuzlu kocası da oturmuş yanımızda, otuzbir çekiyor. İnanılmaz… ”
Yine her zaman olduğu gibi ballandıra ballandıra, bire bin katarak anlattım yaşadıklarımı, ağzı açık kaldı oğlanın… Ben nasıl karısını siktim, alman nasıl bizi izledi, izlerken aleti nasıl sıvazladı… Öyle detaylı anlatıyordum ki, Hüseyin bile etkilenmişti olanlardan, pantolonun önünü oğuşturup duruyordu.
Durup durup gülüyordu anlattıklarıma… Ben de onunla birlikte gülüyor, kahkahalar atıyordum. Eh, aynı şeyi karımla benim fantazi olarak yatakta kullandığımızı, biz hayal kurarken karımı becerenin kendisi olduğunu söylemedim elbette… Orası bende…
O esnada bilmiyordum ki, ben de Uli gibi boynuzu takmışım. Hem de vay dümbük vay diye kahkaha atıp duran karşımdaki piçmiş bana boynuzu takan… Sevgili karımı oturduğu büro koltuğunda bir güzel sikmiş meğer… Karıcığımın amına koymuş namussuz…
Neyse… Biraz daha oturup konuştuk, sonra da saat geç oldu diyerek toparlandık, Hüseyin çıktı. Ben de toparlanıp çıkacaktım ki, arabanın anahtarını koltuğun yanında yere düşürdüm. Eğilip anahtarı almak isterken koltuğun altında siyah bir şey fark ettim. Merakla elimi uzatıp aldım.
Koltuğun altından çekiştirerek çıkardığım siyah şey bir kadın çorabıydı. Bir külotlu çorap… Şaşırdım. Havaya kaldırıp anlamsızca baktım, evirip çevirdim. İnce, siyah, üzerinde de bir gül deseni…
Karımın sevdiği ve her zaman giydiği çoraplardan… İsminin Gül olmasından kaynaklanıyor, en çok gülü çok sever. Omuzunda bir gül dövmesi, çorabında, iç çamaşırlarında minik gül desenleri… Kesinlikle onun külotlu çorabı bu, asla başkasının olamaz.
İyi ama bu çorap benim büromda ne arıyor? En son ne zaman geldi ki buraya? Haftalar olmuştur o geldiğinden beri, kaç temizlik gördü büro, farkına varmamam imkansız… O zaman geriye tek şey kalıyor, bu çorap bu büroda bugün çıktı. Nasıl olduysa, ne olduysa koltuğun altına itilip kaldı, unutuldu.
Gözümün önünden karımın bürodan çıkışını film gibi geçirdim. Karım önde yürüyor gülümseyerek, Hüseyin kızarmış yüzüyle arkasında… Çorap? Hayır, o güzelim ince bacakları çıplaktı mini eteğinin altında... Yoksa…?
Beynimde soru işaretleri dönüp dururken koltuğa çöktüm kaldım. Sonra aklıma güvenlik kamerası geldi. Kalkıp masaya geçtim, bilgisayarı açtım. Büroyu gören kameranın çektiği görüntüler ekranda akmaya başladı az sonra… Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
Ah… Kamera düşük çözünürlüklü de olsa, ekranda neredeyse tam bir amatör seks videosu izliyordum. Başrollerinde sevgili karım ve elemanım Hüseyin… Karımın büroya girişinden, her şey bitip kapıdan çıkışına kadar her şeyi gördüm. Benim sevgili karımın nasıl soyunduğu, oğlanın sikini nasıl yaladığını, kucağına tırmanmasını, domalıp kendini siktirmesini… Her şeyi…
Önce ilk başlarda kan beynime çıktı. Sonra aynı şeyleri belki de aynı zaman dilimi içinde benim de yaptığımı hatırladım. Ve beklemediğim bir olay… Sikim taş gibi sertleşti izlerken… Aynı Ulrich gibi… Tek farkımız, eşlerimizi başka bir erkekle sevişirken, onun canlı olarak, benimse sonradan videodan izlememizdi.
Tekrar tekrar, başa alarak, can alıcı sahnelere ikinci üçüncü kez bakarak izledim. Off… Güzel karım, yakışıklı bir erkeğin kollarında sevişirken ne kadar da mutlu, ne kadar da istekli, nasıl da güzel… Tam bir porno yıldızı edasıyla nasıl da güzel sevişiyor… Tam da karımla kurduğumuz hayallerin gerçeğiydi bu… Harika…
Güvenlik kamerasının görüntülerinden karımın olduğu bölümü kesip bilgisayara kaydettim. Çekmeceden bir bellek alıp dosyayı aktardım, cebime koydum. Çıktım. Karımın seks videosunu izlerken vaktin nasıl geçtiğini fark etmemişim, geceyarısı olmuş... Arabaya bindim. Eve gidiyordum. Sevgili karıcığımla görüşeceğimiz, konuşacağımız çok şeyimiz vardı.
56 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
YATAK ODAMIZDA AYNA VAR… (4)
Beni bunca isteyen, kollarının arasında beni mutlu etmek isteyen erkeğin bulutlu mavi gözlerinin içinde eridim. Güçlü kollarının arasında kendimden geçtim sanki…
O etli erkek dudaklarını öpücük yağmuruna tuttum. Bir yandan öpüyor, bir yandan mırıldanıyordum. “Madem kocam beni aldatıyor… Biz de onu aldatalım öyleyse… Hadi Hüseyin… Mutsuzluğumu gider… Mutlu et beni… Sev beni… Öp…”
Bu kez koltuktan kalktım, Hüseyin'in kucağına oturdum. Tekrar öpüşmeye başladık. Kollarım boynunda sımsıkı sarılı öpüşürken onun da bir kolu belimde ince belimi sarıyor, bir eliyle de çoraplı bacaklarımı okşuyordu. Dizlerimi okşadı, baldırlarımı…
Eteğimin, kısacık eteğimin altına girdi parmakları… Bacaklarımın içlerini okşadı. Sıkarak, mıncıklayarak, okşayarak ilerledi. Kasıklarıma kadar geldi. İş yapmaktan, alet tutmaktan nasırlaşmış parmaklarıyla külotlu çorabın, külodumun üstünden sertçe kadınlığımı avuçladı.
“Mmmm…” diye inledim zevkle öpüşürken… Bacaklarımı biraz araladım, parmaklarının daha rahat çalışması için…
Ah, öyle özlemişim ki bunu… Bir erkeğin istekli ellerinin bedenimde dolaşmasını, beni şehvetle isteyerek benimle sevişmesini… Kocamın sanki bir görev yapar gibi, yasak savar gibi katıldığı sevişmelerden sonra iyi geliyordu bana… Evet, her yerimde dolaşıyordu elleri…
Ben boynuna sarılmış öperken o da bir yandan amımı okşuyor, diğer eliyle göğüslerimi yoğuruyordu. Geri çekildi. İki eliyle bluzumun yakasını tuttu, hayranlıkla göğüslerime baktı. Düğmelerimi açtı yavaşça, siyah dantel sütyenimi aşağıya indirdi. İrice memelerim gözlerinin önündeydi. Uçları şehvetle kabarmış vaziyette…
“Çok güzel…” diye inledi. “Harikasın yenge… Genç kız gibisin…” Sabırsızlıktan titreyen sesimle uyardım onu,
“Öpsene onları Hüseyin… Hadi öp onları… Öpülmeye hasret kaldım ben…”
Dediğimi yaptı. Başını eğip göğüslerime kapandı. Sırayla birini öpücüklere boğarken diğerini de eliyle mıncıklıyor, meme uçlarımı parmaklarıyla okşayıp sıkıştırıyordu. Zevkten ürpererek kendimi onun becerikli ellerine, dudaklarına bıraktım. O göğüslerimle ilgilenirken ben de onun uzun sarı saçlarını okşuyor, çekiştiriyordum.
Yavaşça, incitmekten korkarcasına yavaş hareketlerle okşayarak kollarımdan sıyırdı bluzumu, çıkarıp kenara fırlattı. Ardından sütyenimi… Belden yukarım çıplak vaziyette bıraktı beni… Dudakları tenimde dolaştı. Memelerimi öptü, kabarmış uçlarını… Zevkle kıvandım sıcak dilini hissedince…
Altımdaki sertliği hissettim sonra… Erkekliği taş gibi olmuş, kalçalarıma batıyordu. İki çıplak göğsümü avuçlayan ellerini tuttum iki elimle… Gülümseyerek,
“Altımda sert bir şey var Hüseyin... Batıyor.” dedim.
“Batar tabi, seni istiyor da ondan… Hissettin mi sen de yenge?”
“Hissedilmeyecek gibi değil ki aşkım… Taş gibi sertleşmiş. Bu kadar çok mu istiyorsun beni Hüseyin?” dedim.
“Evet yenge… Çok istiyorum. Bilemezsin, nasıl istiyorum seni… Senin gibi kadın tanımadım ben… Hastayım sana… Senin haberin yok. Ben senin hayalini kurdum hep, geceleri rüyalarıma girdin… Seninle seviştim hep… Neler yaptık seninle, bir bilsen…”
Kalktım kucağından, ayakkabılarımı çıkardım önce… Ellerimi eteğimin altına götürdüm. Külotlu çorabımı ağı zevk sularımla ıslanmış tanga külodumla beraber sıyırdım bacaklarımdan, telaşla çıkarıp attım. Koltukta oturan erkeğin iki bacağının arasına yanaştım, bekledim. Elleriyle çıplak bacaklarımı okşamaya başladı.
Gözlerimi kapattım, onun nasırlı, sert parmaklarının dokunuşlarını bacaklarımda hissetmenin zevkini çıkardım bir süre… Okşadı, okşadı… Eteğimin altına giren elleri çapkınca, utanmaz bir saldırganlıkla dolaşıyordu her yerimde… Külotsuz çıplaklığımı, kalçalarımı, kadınlığımı okşadı.
Öyle zevk alıyordum ki… Dizlerim titriyordu. Sonunda duramadım, diz çöktüm önünde… Gözlerimi gözlerinden ayırmadan kot pantolonun dizlerinden başlayıp fermuarına kadar okşayarak ilerledim. Kemerini açtım sabırsızca, fermuarını tutup aşağıya çektim.
Önündeki kabarık kocaman şey rahatsızlık veriyor olmalıydı. Elimi araya sokup baksır külodunun üzerinden okşadım, parmaklarımla tutup sıktım.
“Mmmm… Çıkar şunu…” diye inledim sabırsızlıkla… “Görmek istiyorum…”
Kalçalarını kaldırıp kotunu aşağıya sıyırıverdi hemen… Külodunu da birlikte indirdi. Boyuna posuna, sporla biçimlendirdiği bedenine yakışır bir penis çıkıverdi ortaya… Pespembe, damarlı gövdesiyle, morumtrak şapkasıyla, koç yumurtası gibi altında sarkan torbalarıyla nefis bir erkeklik organı…
“Beğendin mi?” diye sordu endişeli bir sesle… Onayımı bekliyor gibiydi. Ellerimle tuttum o güzelliği, sertliğini parmaklarımla sıkarak denetledim. Taş gibiydi alet…
“Beğenmedim…” diye yanıtladım. “Bayıldım. Böyle güzel bir şey görmemiştim hiç… Pornolardaki aletler hariç tabi, onlara benziyor seninki… Kocamınkinden başkasını görmedim, tatmadım ki hayatımda…”
“Ne duruyorsun öyleyse yenge? Tatsana…” dedi utanmaz şımarık… Güldüm,
“Tadarım tabi… Tatmadan bırakır mıyım hiç, deli şey…” diyerek elimdeki aletin her yerini huşu içinde, dudaklarımla tavaf ettim önce… Gövdesini, şapkasının kenarlarını, ucundaki deliğe, altındaki torbalarına kadar… Sonra başını ağzıma aldım, yaladım, emdim. Alabildiğim kadar, sokabildiğim kadar soktum ağzıma, gırtlağıma dayanıp öğürene kadar soktum.
“Ohhh… Yenge… Harikasın… Yengem…”
Saçlarımdan tutmuş kasıklarına çekiyordu başımı… Aşağı yukarı indirip kaldırıyor, suni vajina muamelesi yapıyordu ağzıma… Sonunda zorlamasına dayanamadım, boğulacak gibiyken kendimi zor kurtardım ellerinden… Gözlerim kızarmış, ağzımdan salyalarım akarak kendime gelmeye çalıştım nefes nefese…
İki vahşi hayvan gibi bakıştık. Erkeğime zevk vermekten mutlu bir şekilde, onun zevkten kasılmış yüz hatlarını gözlemledim kısa bir an… İşimi layıkıyla yapmıştım, görebiliyordum. Şimdi sıra bendeydi. Zevk alma sırası…
Ofisin sert zemininde durmaktan acımaya başlayan dizlerim isyana başlayınca kalktım yerimden, hala üstümde duran eteğimi biraz yukarıya sıyırdım. Bacaklarımı aralayıp dizlerimi bu kez koltuğa yarı temas eder vaziyette, erkeğimin kalçalarının iki yanına koydum, yavaşça kucağına yerleştim. Sertleşmiş erkeklik organının başı kapıma dayanmıştı şimdi…
Ellerimi omuzlarına koyarak destek aldım. Dudaklarımı ısırdım heyecanla… Ben duraklayınca Hüseyin aletini belinden tutup kadınlığımın şişmiş ve zevk sularımdan ıslanmış dudaklarının arasına sürttü boylu boyunca…
“Ahhh…” diyerek gözlerimi zevkle kapattım. Sikinin sıcak temasını am dudaklarımda hissetmek bitirmişti beni… Hele klitorisime sürtünmesi… Sımsıkı sarıldım. Başı iki göğsümün arasında kaldı, o da mutlulukla öpücükler kondurdu memelerime… Bir yandan da aletini yerleştirmeye çalışıyordu.
“Ohhh… Hadi Hüseyin… Gir artık içime…” diye inledim. “Sok şunu…”
Dayanamadım, elini aletinden çektirip bu kez ben aldım elime… Dudaklarımı ısırarak sikinin başını girişime dayadım, alçalmaya başladım. Islanmış durumdaydım zaten, kayarak yılanı içine aldım. Milim milim, santim santim alçalıyordum.
Vajinamın duvarlarını esneterek, zorlayarak yavaş yavaş aldım koca şeyi… Dibime kadar dayanınca durdum artık… Boynuna sarıldım, öpüşmeye başladık. Derin fransız öpücüğüyle dillerimiz birbirini okşarken, içimde zonklayan kalın aletin varlığı muhteşem bir şölendi benim için…
“Güzel mi?” dedim öpüşmeye ara verip… “Hayalini kurduğun kadar var mıymış?”
“Oh yengemm… Çok güzel… Harika… Böyle güzel olacağını biliyordum zaten… Ateş gibi için… Yakıyorsun…”
Mutlulukla sarıldım oğlana… Öpücüklere boğdum, dudaklarını, yanaklarını, boyunlarını… Yavaş yavaş oturup kalkmaya başlamıştım bu arada… Alet yara yara gidip geliyordu vajinamda…
“Mmmm… Çok güzel… Ohhh… Biliyor musun? Ben de senin hayalini kurdum Hüseyin… Seninle seviştiğimi hayal ettim kocamla sevişirken… Bu anı hayal ettim.”
“Ohh… Gerçekten mi yenge? Doğru mu bu?”
“Doğru Hüseyin… Doğru aşkım… Sen de tam hayal ettiğim gibisin. Öyle mutluyum ki şu anda…”
“Ben de yenge… Ohhh... Çok zevk alıyorum yenge…”
“Gül de bana aşkım… Karım de…”
“Karıcığım… Gülüm… Sevgilim… Ohhh…”
Ben hızlanmaya başladım. Hüseyin alttan vurmaya başladı. Kalçalarını indirip kaldırıyor, ben inip kalkarken beni karşılamaya çalışıyordu. Birbirine vuran kasıklarımızın şapırtısı büronun içinde yankılanmaya başladı.
“Geliyorum Gül…” diye inledi sonunda… “Dayanamıyorum… Çok zevk alıyorum… Ohhh… Boşalıyorum ben…”
“Dur, bekle…” dedim telaşla… “İçime boşalma sakın…”
Telaşla indim kucağından, tekrar önünde diz çöktüm. Kasılmaya başlayan erkeğimin sikini tutup ağzıma soktum. Emmeye, yalamaya başladım. Az sonra ağzımın içine püskürtüyordu spermlerini…
Dudaklarımı kapatıp vantuz gibi emdim. Kasılmaları bitene kadar ağzımın içinde hapsettim sikinin başını… Ne varsa taşaklarında, boşaltana kadar yalayıp yuttum.
Hüseyin'i koltukta oturduğu yerde boşaltıp rahatlamasını sağlamıştım. Ama ben yarım kalmıştım. Karşısındaki koltuğa attım kendimi… Onun çıplaklığına, boşalmasına rağmen tamamen inmeyen ve bacaklarının arasında bilek gibi duran erkekliğine, heykel gibi biçimli bedenine bakarak kendimi okşamaya başladım.
O da bana bakıyor, az önce içimden çıkmış sikini okşayarak anın tadını çıkarıyordu. Keyfi yerindeydi keratanın… Neden sonra uyarmak zorunda kaldım.
“Eee, ne duruyorsun bakayım sen?” dedim. “Yengen boşalmadı daha…”
Gülerek kalktı oturduğu yerden, benim oturduğum koltuğun koluna, yanıbaşıma geldi oturdu. Kollarının arasına alıp sımsıkı sarıldı çıplak bedenime… Boşalmamıştım ama onun ilgisiyle şımarmış, mutluluktan uçuyordum. Saçlarımı okşuyor, oradan sırtıma geçiyor, göğüslerimde dolaşıyordu elleri…
Beni okşamayı, öpmeyi bırakmadan yavaşça, yılan gibi aşağıya kaydı, önümde diz çöktü. İki eliyle iki dizimi tutup ikiye ayırdı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu. Sonra bakışlarını dudaklarıma indirdi, göğüslerime, sonunda hedefe kilitlendi. Eğildi. Karnımı öptü. Dudakları kasıklarımda dolaştı.
“Mmmm… Devam et lütfen…” diye inleyerek kıvrandım oturduğum yerde…
Sıcak dudakları benim am dudaklarımla buluştu sonunda… Zevk… Dilini kattı işin içine… Harika… Boydan boya, yukarıdan aşağıya dudaklarda dolandı. Klitorisime değdi sıcak ıslaklığı…
“Ohhh…” dedim. Başım dönüyor, içimden zevk suları akıyordu.
“Güzel mi yenge?” dedi, sesi amımın dudaklarına kapanan ağzı nedeniyle boğuk boğuk geldi.
“Harika…” diyebildim. “Em orasını aşkım…” Saçlarından tutup çekiştirdim.
Dakikalarca oral yaptı bana… Parmaklarıyla birlikte dilini de kullanarak zevkten bayılttı. Diliyle yaladı, dudaklarının arasına klitorisimi kıstırıp emdi, pütürlü dil yüzeyini fırça gibi kullanıp klitorisimi okşadı. Okşarken parmaklarını vajinama soktu, çıkardı. Arka deliğimi zorladı kaygan, ıslak parmaklarıyla…
“Oh aşkımm… Yala… Em… Öldürdün beni… Harikasın… Aahhh…” dişlerimi sıkıyor, zevkten kendimi kaybetmiş vaziyette saçlarını yoluyordum. Çalışkan oğlanın başı durmaksızın kasıklarımın üzerinde hareket ediyor, dili parmakları biteviye deliklerimde çalışıyordu.
“Geliyorum…” diye bir feryat kopardım. Kasılmaya başladım. Ayak parmaklarımın bükülmesine engel olamıyordum. Müthiş bir zevk kasırgası, harika bir orgazm yaşıyordum. Dakikalarca, titreyerek, minik çığlıklar atarak boşaldım.
Nefes nefese kendime gelmeye çalışırken sularımdan ıslanmış ağzını elinin tersiyle silerek doğruldu. Geniş deri koltukta bacaklarımı karnıma çekmiş, cenin pozisyonunda kıvrılmıştım. Çıplak bedenime sarıldı, çocuk avutur gibi kollarının arasına aldı beni… Sımsıkı sarıldım ben de… Çok güzel bir duyguydu bu… İstenilmek, sahiplenilmek, sevilmek…
“Gül…” diye fısıldadı kulağıma… “Dinlendin mi karıcığım?”
Elimi tuttu, kasıklarına götürdü. Erkekliğini avuçlattırdı bana… Ateş gibi yanan aleti sanki seks yapmaya yeni başlamış gibi dimdik, kaya gibi sertleşmiş bir vaziyetteydi. Başımı kaldırıp baktım,
“Ne istiyorsun aşkım?” dedim biraz şaşkınlıkla karışık… Elim aramızdayken üstüme eğildi, dudaklarıma öpücükler kondurdu.
“Sen boşalırken ben doldum Gül…” dedi. “İzin ver, içine gireyim tekrar…” İki elimle saçlarından tutup ağzı, burnu, yanakları, neresi denk gelirse öptüm, öptüm, öptüm.
“Bebeğim… Seninim ben… Ne istersen yap… Ne kadar istersen, neremden istersen… Kurban olurum sana ben… Erkeğim benim…” diye diye öpücüklere boğdum.
Pek sevinmiş gibiydi yanıtıma… Kalçalarımdan tutup koltuğun ucuna çekti beni… Bacak aramda duran erkeğimin aleti nefis görünüyordu. Yukarıya doğru bakan sikinin üstüne bastırmak zorunda kalıyordu nişan almak için… Bir kaç kez sürttü dudakların arasına, sikinin gövdesiyle boydan boya klitorisimi okşadı.
“Ohhh…” diyerek bacaklarımı açabildiğimce açtım, misafirimi içime kabul etmek için hazırlanan am dudaklarımı ikiye ayırdım parmaklarımla… Başını soktu önce… Sabırsızdı. Daha yeni boşaldığım için suları akan amıma bir hamlede gömdü sikini… Ihlayarak sarıldım, sımsıkı yapıştım erkeğimin kaslı bedenine… İri memelerim onun sert göğsünde ezildi, kasıklarımız çarpışmaya başladı.
Dura dinlene sikti beni… Yavaşlayarak, hızlanarak… Bir ara dizleri yorulunca içimden çıktı. Beni ters döndürdü, dizlerimi koltuğun oturacak yerine dayayıp -sevmiyorum bu sözcüğü ama, domaltıp- arkamdan tekrar vajinama soktu koca şeyini… İnlete inlete, bağırta bağırta sikti beni… Pençelerini belime geçirdi, kalçalarımı kasıklarına vurdura vurdura, şaplatarak sikti.
Bir kaç kez orgazm oldum o boşalana kadar… Her giriş çıkışında zevk sularım dışarıya aktı, bacak içlerimden koltuğa süzüldü. Arada belimi tutan elleri sırtımda gezindi, alttan uzatıp memelerimi yoğurdu, kalçalarıma şaplak ata ata kıpkırmızı yaptı sikerken… Sonunda,
“Geliyorum yenge…” dedi ikinci kez, hırlayarak…
“Gel… Ne olursa olsun, gel aşkım… Boşal içime… Bitirdin beni… Harikasın… Ohhhh… Mahvoldum altında… Boşal artık… Oh aygırım benim… Boşal…”
Son kez sapladı içime… Öylece kaldı. Sikinin kasılmalarını ta derinlerimde hissediyordum boşalırken… Bir kaç kez daha gidip geldi, sonra çıktı içimden… Karşı koltuğa attı kendini… Penisi kasılıp duruyordu bacaklarının arasında, döl damlaları hala süzülüyor, ucundan yere damlıyordu…
Kocamın bürosunda, onun masasının önündeki karşılıklı iki misafir koltuğuna yayılmış, çırılçıplak iki insan, yorgun fakat çok mutlu, gülümseyerek birbirimize bakıyorduk.
“Beğendin mi yenge?” dedi yine…
“Beğenmek ne kelime aşkım… Harikaydı. Bitirdin beni…”
“Bir daha ister miydin? Tekrar sevişmek…”
“Yoo… Bu kadarı yetti bana… Sana kalsak 24 saat sevişeceksin bebeğim. Hem toplanalım artık… Şimdi patronun ya da diğer işçiler gelir, rezil olmayalım.”
Kalkıp giyindik. Külodumu alıp erkeğin spermlerini sildim yalap şalap… Baktım, bayağı ıslanmış vaziyette, giymeden çantama koyacaktım ki elimi tuttu Hüseyin…
“Ben alayım onu yenge… İzin verirsen, bugünün hatırası olarak bende kalsın.” diyerek külodumu elimden aldı. Güldüm. Hoşuma gitmişti jesti,
“Peki canım… Madem istiyorsun, sende kalabilir… Seni küçük sapık seni…” diyerek dudaklarından öptüm.
“Bir daha görüşecek miyiz peki Gül?” diye sordu dudaklarımı somururken… Kollarının arasından sıyrılmaya çalışırken,
“Elbette…” dedim. “Bu zevki tatmışken bırakamam artık seni… Tabi, aramızda kalmak şartıyla, kimse bilmeyecek bunu…” Çıkışa yönelmiştim, arkamdan seslendi,
“Haber bekleyeceğim senden karıcığım…” dedi.
Başımı çevirip baktım. Masanın kenarına oturmuş, hayranlıkla gidişimi izliyordu. İçim bir hoş oldu. Yeni yetme genç bir kız gibi heyecanlandım. Erkeğimin hayran bakışlarını üzerimde hissederek kırıta kırıta çıktım. Kalktı, kapıya kadar beni takip etti arkamdan…
Elbette dedim içimden… Fazla beklemeyeceksin aşkım…
78 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
YATAK ODAMIZDA AYNA VAR… (3)
Kocam olacak pezevenk, bana durumu nasıl anlatacakmış... Müşterisi olan şıllıkla kocasının önünde nasıl seviştiğini, kadının beni de yanlarında istediğini, hep birlikte grup seks yapmak istediklerini… Anlatamadı ki… O itiraf edemeden ben her şeyi öğrendim.
Sanki boynuzlandığım içime doğdu o gün… Kocamı cepten arıyorum, yok. Büroyu arıyorum, kimse açmıyor. Meraktan çıldırmak üzereyim. Oysa bütün günümü alışveriş merkezinde geçirmiştim. Akşam yemeğini kocamla dışarıda yemeyi planlıyordum.
Yeni aldığım mini etek, bluzdan oluşan şık ve kışkırtıcı giysilerim, iç çamaşırlarım, çoraplarım, yüksek topuklu iskarpinlerim, avm kuaföründe saç bakımı, makyaj… Her şeyimle kendimi akşama, geceye hazırlamıştım. Kocamı tahrik edecek, bir iki kadeh içkiden sonra yatağa atacaktım adamı… Kaç gündür sevişmemiştik, seks yapmak için geberiyordum.
Tüm hazırlıklarıma karşılık, telefonda kocama ulaşamayınca biraz sinir, biraz merakla taksiye atladığım gibi işyerinin yolunu tuttum. Taksiden indim, işyerinin kapısı duvar… Ne atölye açık, ne de büro… Ne kocam var, ne elemanlar… Tam o anda Hüseyin firmanın arabasıyla geldi. Arabayı park etmesini, yanıma gelmesini bekledim sabırsızlıkla… Gelir gelmez de,
“Nerdesiniz siz oğlum, meraktan ölüyorum burada…” diye çıkıştım oğlana…
Anında pişman olmuştum tabi sert çıktığım için… Çocuğun yakışıklı yüzü kızardı, bozardı. Ne diyeceğini bilemez gibi gözlerini sağa sola kaçırmalar, konuşurken teklemeler…
O anda işkillendim. Bir şeyler saklıyordu bu çocuk… Yoksa kocam…? Yok canım… Olmaz öyle şey… Kocam yapmaz bana… Ona güvenirim ben… Hem zaten siki adamakıllı kalkmıyor ki herifin, saklanacak ne yapmış olabilir?
Hüseyin kapıyı açtı anahtarıyla, içeriye girdik, büro kısmında masanın önündeki geniş koltuğa kuruldum. Hüseyin de karşımdaki koltuğa geçmiş, patronunu kollayan açıklamalar yapıyordu bana… Deniz kenarındaki müşteri, yer yer çekmeyen cep telefonları, uzun süren müşteri istekleri, ölçü almalar…
“Yağlı müşteri yenge… Bir sürü iş var yazlıkta, abim de onların suyuna gidiyor tabi…”
Konuşurken baktım, ara ara gözlerini bacaklarıma dikiyor şaşkın… Okşayan bakışları ince siyah çoraplı bacaklarımda geziniyordu. Ben, bacak bacak üstüne atmış otururken, o da karşı koltukta oturmuş, hafif yukarıya sıyrılmış vaziyetteki mini eteğimden bir şeyler görme ümidiyle kaçamak gözlerle bakıp duruyordu.
Kocamla sevişirken kurduğumuz fantazilerde büyük yeri vardı Hüseyin'in… Spor salonlarında geçirdiği saatler yaramış olmalıydı. Üzerindeki kısa kollu tişört daracıktı, geniş omuzlarını sarıyor, kol kaslarını sıkıyordu. Altındaki dar kot pantolon bacaklarının kaslarını iyice meydana çıkarmıştı. Kotunun önündeki kabarıklık ise epey dikkat çekici görünüyordu.
Yakışıklı oğlanın ilgiyle, benim fark etmediğimi düşünerek gizlice bacaklarıma baktığını görünce, kocamla kurduğumuz o fantaziler geliverdi aklıma nedense… Sinirim geçti. Yumuşadım. Oturduğum deri koltukta yayılmaya başladım. Uzun sarı saçlarını at kuyruğu yapmıştı, kulağındaki küpe ayrı bir seksi hava veriyordu piçe…
“Aşkım, askerde zaten fırsat bulamamış, geldi geleli bir kaç defa anca gitmiş kadınlara…” diyen kocamın sesi kulaklarımda çınlıyordu adeta…
Kendi anlattıklarıyla tahrik olmuş, sertleşmiş siki içimde gidip gelirken çılgınca şeyler fısıldıyor, durmadan kurduğu fantazileri anlatıyordu kulağıma…
“Arkadaşları matkap diye lakap taktı. Malı baya büyükmüş. Seni nasıl siker biliyor musun? Kol gibi geçirir sana… Senin gibi seks yapmaya susamıştır o da karıcım… İnmek bilmez, yorulmaz, siki yumuşamaz, sabaha kadar siker seni… Ohhh… Benim yanımda siksin seni… Kol gibi geçirsin karıma…” Öyle pis, küfürlü konuşurdu ki anlatırken… Deli olurdum.
“Söylesene aşkım, Matkap siksin mi seni? Amcığına koysun mu boruyu? Bağırta bağırta sabahlara dek siksin mi? Atölyede matkapla deldiği gibi seni de delsin mi matkabıyla? Söyle hadi… Konuş…”
Gerçekten öyle çılgınca, öyle manyak şeyler anlatıyordu ki cinsi sapık… İnsan ister istemez tahrik oluyor tabi… Gözlerimi kapatıyordum kocam içimde gidip gelirken… Bana feysbukundan bulup bulup gösterdiği Hüseyin'in fotoğrafları gözümün önünde canlanırdı o anlarda...
Kasılıp şişirdiği kaslarını iyice meydana çıkararak poz verdiği yarı çıplak fotoğraflar… Deniz kenarında mayosuyla, vücut geliştirmeye gittiği spor salonunda karnındaki baklavalarını çektiği resimler…
İçimden sular akardı kocamın anlattıklarını dinleyip tahrik oldukça… Boynuna sarılırdım kocamın… Sımsıkı… Fantaziyle kaldırdığı sikini içime batırıp çıkarırdı. O anda beni kocamın değil, Hüseyin'in siktiğini hayal ederdim hep...
Üstümde şınav çekiyor o kaslı kollarıyla, inip kalkıyor durmadan… Sikiyor beni… Evet… Kocam değil… Matkap sikiyor… Ohhh…
Ah ne olurdu gerçekten Hüseyin becerseydi beni… Hiç böyle şeylere ihtiyaç duymadan, yorulmak bilmeden, erkekliği inmeden…
Yüzümün yandığını hissederek kendime geldim. Ateşim çıkmıştı kocamla sevişme sahnelerimizi hatırladıkça… Kasıklarım alev alev yanıyordu yanaklarımın yandığı gibi… Bacaklarımı sıkıp içimdeki volkanı söndürmeye çalıştım. Tam o sırada konuşup duran Hüseyin'in anlattıklarını duymaya başladım.
“Kadın durmadan bir şeyler istiyor yenge… İş uzadı da uzadı, abimi yemeğe kal diye zorladılar…” diyordu.
“Ne? Kadın mı? Müşteri kadın mıydı?” dedim şaşkınlıkla…
“Şey… Evet. Bayan müşteri, adı da Nermin…”
“Ne yani? Şimdi kadın müşteriyle yemek mi yiyor senin patronun? Doğru dürüst anlatsana canım şunu…” Koltukta doğrulup ona doğru eğilmiş, elini tutmuştum bunu söylerken…
Kem, küm derken, (biraz da kadınsı silahlarımı kullanarak), patronunu koruma içgüdüsünü kırdım oğlanın… Az sonra bütün olan biteni öğrenmiştim bile…
“Buraya da geldi değil mi kadın? Aç şu bilgisayarı bakalım, kamera görüntülerini göster bana…” talimatını verdiğimde sözümü ikiletmedi.
Hemen masanın başına geçip bilgisayarı açtı, güvenlik kamerasının yazılımından bir önceki günün görüntülerini taratıp kadının büroya girişini aramaya başladı…
Ben de kalkıp masanın diğer tarafına geçtim, koltukta oturan Hüseyin'in yanında ekrana eğilip onunla birlikte ekrana bakmaya başladım. Dip dibe duruyorduk, kalçalarım onun kol kaslarına değiyordu.
Hafif terlemiş vaziyetteki delikanlının erkeksi kokusu burun deliklerimi doldurdu, kokusunu ciğerlerime çektim istemsizce… Sanırım o da benim süründüğüm egzotik parfümün kokusunu alabiliyordu.
“İşte, bu kadın yenge…” dedi.
Kadının büroya geldiği saati bulup görüntüyü büyüttü, ben de onunla beraber kadının büroya girişini, konuşmalarını, mini eteğiyle bacak bacak üstüne atıp kocamı etkilemeye çalışmasını, her şeyi izledim. Evet, kocamı etkilemeye çalışıyordu kadın, benden daha iyi kim bilebilirdi ki kadının niyetini…
“Tekrar oynat şunu Hüseyin…” dedim kıskançlık duygularım tavan yapmış vaziyette… Videoyu izlerken elimi dostça bir tavırla Hüseyin'in omuzuna koymuş, birlikte bakıyorduk. Parmaklarımla omuzunu sıktım,
“Kadının bulunduğu noktayı büyüt ama, iyice göreyim şu kaltağı…”
Başını çevirip baktı bana, oturduğu yerde alçakta kaldığından göğüs dekoltemle burun burunaydı neredeyse… Kıpırdamadım yerimden, iri göğüslerimi gözünün içine sokarcasına göğsümü kabarttım tam aksine…
Çocuğun yüzü kızardı, tekrar başını ekrana çevirdi. Kadının görüntüsünü büyüterek videoyu tekrar gösterdi bana… Fingirdek karının kocamla el sıkışıp vedalaşmasına kadar tekrar izledim. Sona erdiğinde masaya oturup bacak bacak üstüne attım, Hüseyin'e doğru dönmüş vaziyette,
“Sen ne diyorsun bu işe Hüseyin…?” diye sordum.
Ekrana bakıyor, bir şey söyleyemiyordu bana… Elimi uzatıp çenesinden tuttum, başını kendime çevirdim.
“Söylesene… Ne yapmaya çalışıyor senin patronun? Bu orospuyla bir şeyler yapıyor olabilir mi?”
“Bilmiyorum yenge… Abim beni buraya gönderdi, onlar evde kaldı. Ne desem yalan olur, günahını almayayım.”
“Böyle konuşup delirtme beni Hüseyin. Bir şu kadına bak, bir de bana bak… Karı nerdeyse anam yaşında… Siz bütün gün berabersiniz, söylesene bana, ben evde beklerken abin bu kadına sarkar mı diyorsun?”
“Yenge… Ne desem bilmem ki… Tamam, senin güzelliğine lafım yok, asla olamaz da… Sen o kadına beş çekersin ama…”
“Aması ne oğlum? Kadın iki am gösterdi, fingirdedi diye abin bu karıya yazar mı diyorsun?” Sinirlerim bozulmuştu iyice, kendimi kaybetmiş durumdaydım, ağzımı bozmaya başlamıştım.
“Bak, sen de söylüyorsun, güzel değil miyim ben, o kadına tercih edilecek kadın mıyım ben, baksana bana…”
Yanaklarından tutmuş, bana bakmaya zorluyordum oğlanı… Yüzü kızarmış, yakası açılan dekoltemi burnuna dayamıştım. Fazla ileri gittiğimi düşünüp bıraktım, ayağa kalkıp etrafımda şöyle bir döndüm,
“Sen patronun gelince söyle. Evinde gül gibi karısı erkek beklerken başka karılara bakmasın. O patronun olacak herif karısını kaç gündür karısını becermiyor, biliyor musun sen…?”
Konuşurken eteğimin önünü kaldırdım, elimi apış arama götürüp hırsla avuçladım. Gözleri faltaşı gibi açılmış, mini eteğimin açıkta bıraktığı yerlerime, ince parlak çorabın altından rahatça görünen minik tanga küloduma bakan çocuğa dert yandım, utanmaz, arlanmaz, isterik bir şekilde…
“Yanıyorum ben Hüseyin. Anlıyor musun beni? Patronun siki kalkmıyor, beni sikemiyor, doyuramıyor. Söyle ona, önce karısına siki kalksın puştun… Evde gül gibi, sevişmeye hasret karısı dururken başka kadına bakmasın iktidarsız patronun…”
Bugün bile hala nasıl yaptığıma inanamıyordum bunu yaptığıma, ama ne diyebilirim, delirmiştim o gün… Benden on onbeş yaş büyük fingirdek karının cilveleri karşısında eriyip yavşamaya başlayan ibne kocamın görüntüleri kafayı yedirtmişti bana… Ben de kendimden on yaş küçük delikanlıya olmadık şeyler söylüyor, olmadık şeyler yapıyordum karşısında…
“Baksana şunlara sen…” diyerek bluzumun yakasını ikiye açtım, dantel yarım sütyenin üzerinden yarısı meydana çıkmış memelerimi oğlanın aç bakışlarına sergiledim.
“Senin patronun kaç zamandır ellemedi bunları biliyor musun sen…? Okşamadı. Öpmedi. Dokunmadı bile… O kadar çirkin mi göğüslerim, söylesene Hüseyin…”
Hiç bir şey söyleyemeden, sadece yutkunarak ona gösterdiğim memelerime bakıyor, sayıklayıp durduğum hezeyanlarıma cevap veremiyordu bile… Hırsımdan gidip kendimi geniş deri koltuğa bıraktım, yüzümü kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
Biraz sonra ağlamama dayanamayan Hüseyin geldi, koltuğun koluna oturup omuzuma elini koydu önce… Omuzumu okşadı, saçlarımı…
“Çok mutsuzum Hüseyin… Çok…”
“Yenge…” dedi, ilgiyle, benimle beraber üzülerek… “Ağlama… Sen ağlama ne olur, her şeyin bir çaresi vardır. Ağlama yenge…” diyerek beni teselli etmeye çalışıyordu.
“Ne çaresi var Hüseyin…?” diyerek başımı kaldırdım, net görmeme engel olan göz yaşlarımın arasından onun yüzüne baktım hıçkırarak... Gerçekten, içten üzülmüş gibi görünüyordu. Omuzumu okşayıp duran eli en az üzgün, bir o kadar sevecen bakışları kadar sıcaktı, tenimi yakıyordu.
Omuzumda duran koluyla kendine çekip kucaklayıverdi birden… Koltuk kolundan kayıp yanıma ilişiverdi. Geniş koltukta birbirimize sarılmış oturur hale geldik. Omuzuna koydum başımı… Yaşça benden küçük de olsa, yabancı bir erkeğin kollarında teselli arayan bir kadın haline gelmiştim alçak kocamın yüzünden…
“Ne bileyim yenge… Buluruz bir çare… Sen yeter ki üzülme… Kendini helak etme yengem… Güzel gözlerine yazık, güzelliğine yazık, değer mi hiç… Ağlama lütfen…”
“Ah Hüseyin… Ne iyisin sen, ne tatlısın. Keşke şu gösterdiğin ilginin onda birini gösterseydi bana kocam… Ağlatmasaydı beni…”
Omuzuna kapanmış, mırıldanıp duruyordum durmadan… Ağlamam geçmiş, kuru hıçkırık devam ediyordu ara ara… Başımı kaldırdım sonra, yüzüne baktım, üzgün gözlerine, yakışıklı yüzüne…
Dayanamadım. Dudaklarına uzandım. Öptüm. Öylesine, küçücük bir öpücük… Minnetle, beni teselli etme çabasına bir parça teşekkür edercesine… Yanan dudaklarımı çektim. Sonra duramadım, bir daha öptüm…
Bakışıyorduk. Gözleri bulutlanmış, masmavi bakıyordu bana… Ellerini kaldırıp parmak uçlarıyla yanaklarımdaki yaşları sildi. Sonra da iki eliyle sımsıkı tutup bu kez o benim dudaklarımı öptü. Körpecik erkek dudakları benimkilere kapandı, bastırarak öpmeye başladı. Hırsla… Şehvetle… Ben de karşılık verdim. Dudaklarını araladım, dilimi yuvasına soktum, dilini okşadım öperken…
Adeta bütün bedenimin yanıp tutuştuğunu hissediyordum. Büyük bir açlıkla öpüşüyor, birbirimize sımsıkı sarılmış, adeta koparırcasına birbirimizi yiyorduk. Kocaman ellerinin göğüslerimi avuçladığını hissettim o şehvet kasırgasında…
“Ohhh…” Dilim onun sıcacık ağzının içinde emilirken zevkle inledim. Az önce kocamın günlerdir okşamadığını, öpüp ellemediğini bildirdiğim göğüslerim Hüseyin'in nasırlı ellerinin arasında sıkılıyor, mıncıklanıyordu.
Başım dönüyor, gözlerim kararıyordu. Çok güzeldi her şey… O benim göğüslerimle ilgilenirken ben de onun kaslı kollarını, her kıpırdanmasında oynayıp duran kaslarını, geniş omuzlarını okşuyor, teninin sıcaklığını, kasılan adelelerinin sertliğini parmak uçlarımda hissetmeye çalışıyordum. Bir an öpmeyi bıraktım, dudaklarımı onun haşin dudaklarından kurtardım,
“Ne yapıyoruz biz Hüseyin?” diye fısıldadım nefes nefese… Soluğum kesilmişti o kısacık zaman dilimi içinde… Göğüslerim inip kalkıyordu. Göz göze bakışıyorduk. O da benden farksızdı. Maviş gözleri kararmış, istekle, şehvetle bakıyordu bana…
“Senin istediğin şeyi…” dedi. “Bunu istemiyor muydun yenge? Bırak, seni mutlu edeyim. Mutsuzluğuna son vereyim senin…”
“Ama… Yapamam… Evliyim ben… Kocamı aldatamam Hüseyin…” Aslında itiraz için söylediğim şeyin ne kadar saçma olduğunu ikimiz de biliyorduk. Nitekim o da bunu dile getirdi.
“Aldatmak değil bu yenge…” dedi. “Misilleme… Kocan o kadınla beraber şu anda... Kocası da var kadının ama… O çapkın kadın kocayı halletmiştir bir şekilde... Şu anda senin kocanın o kadınla yaptığı şey de bu değil mi? Kocan seni aldatıyor. İkisi sevişiyorlar şu anda… Bırak, biz de sevişelim. Ben de en az senin kadar açım yenge… Hem kendini mutlu et, hem de beni… Bırak, seveyim seni…”
Beni bunca isteyen, kollarının arasında beni mutlu etmek isteyen erkeğin bulutlu mavi gözlerinin içinde eridim adeta… Doğru söylüyordu çocuk… Hem de yaşından beklemediğim bir olgunlukla, mantıklı önermeleriyle bizi yaptığımız ve yapacağımız şeyler, işlemekte olduğumuz, belki de ileride daha da işleyeceğimiz büyük günah konusunda bizi haklı çıkarıyordu.
“Doğru söylüyorsun aslında…” dedim. Boynuna sarıldım, dudaklarımı dudaklarına götürürken fısıldadım. “Madem o beni aldatıyor…” O etli erkek dudaklarını öpücük yağmuruna tuttum. Bir yandan öpüyor, bir yandan mırıldanıyordum. “Biz de onu aldatalım öyleyse… Hadi Hüseyin… Mutlu et beni… Sev beni… Öp…”
56 notes · View notes
olgunadam0614 · 1 year ago
Text
YATAK ODAMIZDA AYNA VAR… (2)
O boku yiyene kadar mı? Ya, o kelimeyi kullanmayalım ama, gerçekten de son zamanlarında aksayan evliliğimizde bir dönüm noktasıydı diyebiliriz. Mazbut aile yaşamımızın sona erdiği, yeni ufuklara yelken açtığımız bir geçiş noktası…
Çalıştığım işyerine Nermin’in müşteri olarak gelmesiyle başladı olaylar… Benimle aynı yaşlarda, çıtı pıtı, mini etek giymiş, saçlarında tokalar, boncuklar, genç kız havalarında, garip bir havası olan seksi bir kadın… Bir Almanla evli, deniz kenarında bir yazlığı var, evinin tadilatı için gelmiş.
Konuşuldu, yapılacak işler konusunda anlaşıldı, el sıkıştık, gitti. Cümle bu kadar ama… Kadının bir elimi sıkması var ki… Cıvıl cıvıl sesi, seks kokan boğuk sesiyle, yarım Türkçesiyle bir konuşmaları var… Gözleriyle beni baştan aşağıya bir süzüşü var… Koltukta bacak bacak üstüne atışı, verdiği frikikler var, kırmızı rujlu dudaklarıyla oral yapar gibi bir sigara içişi var ki… Bunların hepsinin toplamı Nermin…
İçimde bir garip heyecan, benim evde canlansın diye gözünün içine baktığım minik kuşumda bir kıpırtı, bir sertleşme… Kısacası bu orta yaşlı, alabildiğine seksi kadın her zerresiyle beni tahrik etmişti. İnanılmaz.
Tamam, evlenene kadar kadınlarla ilişkiler yaşamış hızlı zamparanın tekiydim. Karıma da anlatmıştım hepsini, biliyordu. Yeni yetme tecrübesiz bir ergen değildim. Fakat, evlendikten sonra Gül’ü hiç aldatmamıştım. Hele son zamanlarda, minik kuşum teklemeye başladıktan sonra aklıma bile gelmiyordu. Ama, ne bileyim, bu kadında beni tahrik eden değişik bir hava, bir seksapel vardı.
Benim elemanla, sağ kolum diyebileceğim genç yardımcım Hüseyin ile verdiği adrese, yazlığına gittik. Nermin’le yapılacak işleri konuşur, Hüseyin de ölçüleri alırken yanımıza gelen uzun boylu, beyaz saçlı kocasıyla tanıştırdı. Ullrich ama ona Uli diye sesleniyor.
Kendi aralarında almanca konuşuyorlar, kocasının isteklerini bize iletiyordu. Şurası şöyle olsun, burası böyle olsun. Hızlı hızlı ve akıcı konuşuyor, anında iki dil arasında geçiş yapıyor, kırık Türkçesiyle kocasına tercümanlık yapıyordu Nermin…
Yine üzerinde mini bir etek, ince kumaştan bluzunun düğmeleri açık, açılmasını pek umursamadığı dekoltesi cüretkar, yine seksi… Sütyen kullanmayı sevmiyor sanırım, meme uçları bluzun ince beyaz kumaşından koyu koyu görünüyor, kabarmış uçları belli oluyor.
Kocasıyla bir almanca konuşması var ki, o konuşurken gözümün önünde gençken izlemiş olduğum Alman pornoları geçit yapıyor adeta… Yatak odasına çıktık üçümüz… Üst katta, geniş, denizi gören, özel banyosu olan bir oda…
“Ayna istiyoruz bu odada…” dedi.
“Elbette, gardrop kapağında ayna var ama, şu duvara da bir boy aynası monte ederiz.” diye başlamıştım ki, sözümü kesti,
“Yo, sadece boy aynası istemiyor biz... Duvar boyu, mümkün olduğunca kaplasın duvarı… Sonra, duvarlar tamam da… Tavana da ayna istiyorum” dedi. Şaşırdım yüzüne baktım. Gülümseyerek bakıyordu bana,
“Bizim Almanya’da evimizde vardı, öyle istiyorum. Yatağın tam üstünde, yatakla aynı boyutta olsun.”
Yüzüme bakıp bir kahkaha attı sonra not defterini tutan elimin üzerine elini koydu,
“Aşk olsun yaa… Neden bu kadar şaşırdın ki? O kadar yaşlı mıyım ben?”
“Rica ederim, Nermin hanım, ne demek…” diye kekeledim. “Genç kızlara taş çıkartırsınız siz… De, pek alışılmış bir istek olmadığından şaşırdım, kusura bakmayın.”
“A, lütfen… Sizli bizli konuşmayalım artık… Nermin de bana… Biz Uli ile sevişirken aynada bizi seyretmeye bayılıyoruz. Kocamı ateşliyo aynalar, yaşı biraz ilerledi sen görüyorsun… İkimize de iyi geliyor. Ayna karşısında… Nasıl diyoruz Türkçe? Fuck… Hah, sikişmek…”
Ergen oğlanlar gibi yüzümün kızardığını hissettim bir an… Benden uzun boylu ve yaşlı kocası konuştuklarımızı anlamasa da, yanımızda gülümseyerek dinliyordu bizi… Fuck kelimesini anlamıştı tabi, gevrek gevrek gülmeye başladı, karısının beline sarıldı. Almanca konuşmaya başladılar karşımda, bana bakıyorlardı bir yandan…
“Ja, ja, natürlich…” dedi sonunda, eğildi, karısına sarılıp dudaklarına hararetli bir öpücük kondurdu.
Nermin de sarıldı kocasına, hararetli öpücük ateşli bir fransız öpüşmesine döndü. Benden çekinceleri yoktu hiç… Benim yanımda utanmasalar yatağa dalacak gibi ateşli bir sahne yaşanıyordu önümde…
Öylece bakıp kaldım, benim yanımda arsızca birbirini yemekte olan çifte… Nermin koala gibi kocasının boynuna asılmış öpüşüyor, Uli elleriyle karısının kalçalarına dalmış yoğurup duruyor, kalçalarını kendine bastırıyor.
Sonunda ayrıldılar. Nermin saçı başı dağılmış, dudakları kızarmış vaziyetteydi. Dudaklarını silerek güldü bana,
“Ya, kusura bakma, kendimi kaybediyorum bazen… Uli'yi de kendime uyduruyorum” diyerek özür diledi.
“Rica ederim, keyfinize bakın, beni sorun etmeyin.” dedim gülümseyerek… “Ama itiraf etmeliyim Nermin, bir hayli etkilendim gördüklerimden… Harikasın…” Uzanıp elimi tuttu,
“Mmm… Demek ben kocamı etkilemeye çalışırken sana da dokunmuşum. Sevindim buna… Bende hala iş var desene…”
Gördüklerimden sonra bir de sıcak ve alev alev yanan elini elimde hissetmek gerçekten tahrik etmişti. Sikimin sertleştiğini duyumsuyordum. Karımı tatmin edemeyen, bana fırça yedirten alet şimdi pantolonumun içinde beni rahatsız etmeye başlamıştı.
Lanet olası alet… Sen otuzunda piliç gibi karıma kalkma, bu elliye merdiven dayamış, ateşli ve seksi karıya taş kesil…
İstemsizce elimi önüme götürüp sertliği düzeltmeye çalışınca karı koca önümdeki kabarıklığı gördüler, önüme baka baka kahkahayla gülmeye başladılar. Bunun üzerine ben de işi pişkinliğe vurdum, güldüm, neşelerine katıldım. Şaşkınlığımı onlara da söyledim.
“Ya, özür dilerim. Nasıl oldu bu hale geldi bilmiyorum. Aslında evde zorluk çekiyorum bu konuda..” dedim.
“Normal ama…” dedi Nermin. Uzanıp dudaklarımdan öpüverdi dostça… Kocasının yanında… Yine şaşırtmıştı beni… “Bu senin normal bir erkek olduğunu gösterir. Doğaldır, kafana takma böyle şeyleri… Hormonlar iş başında… Neydi? Testesteron?”
Belime sarılmıştı resmen… Boyu biraz kısaydı benden, düğmeleri açık bluzunun dekoltesinden irice göğüslerini neredeyse uçlarına kadar görebiliyordum. Kocasına döndü, yine o cıvıl cıvıl almancasıyla bir şeyler konuştular.
Kocası karısının anlattıklarını dinlerken, bana bakıp başını sallıyordu. Gülümseyerek, konuştuklarından bir şey anlamadan onları dinliyordum.
“Hadi…” dedi bana dönerek… “Adamını gönder de, biz üçümüz yemek yiyelim. Çok acıktık, susadık biz… Sen de bize katıl. Olur mu? Senin için sakıncası var mı? Yemekten sonra seni bürona biz bırakabiliriz.”
“Yoo… Katılırım tabi…” diyerek aşağıya indik birlikte…
Nasıl katılmam, ballı işi yakalamışım. Ulrich pazarlık yapmasını sevmiyor, ne desem razı… Ortam güzel… Nermin seksi… Hüseyin alt katta gereken ölçüleri almış, beni bekliyordu. Arabanın anahtarını ve yapılacak işleri yazdığım notları verip büroya sepetledim. Arabaya binerken bıyık altından gülerek,
“Yenge ararsa ne diyeyim abi?” dedi pezevenk… Nermin’le olan samimiyetimizi görmüş, öküz altında buzağı arıyordu. Gülerek şakayla sırtına vurdum,
“Müşteride, ölçü alıyor diyeceksin. Biz üst katta tavana ayna takıyoruz oğlum.”
“Abi, karı çok fena… Dikkat et, üstüne atlamasın. Sen bugün bu karıya takarsın.”
“Hasiktir lan, dünkü çocuk muyuz biz oğlum? Onun gibi ne karılar geçti elimizden… Ne yapalım, işi alalım da, gerekirse kendimizi feda ederiz. Beni dert etme, sen kendi derdine yan. Askerden geldin geleli kaç tane kadın gördün, beceriksiz?”
Hüseyin’i gönderip içeriye girdim. Dolaptan bir iki şey çıkarmış, mikrodalgaya atmıştı kadın… Alt kattaki amerikan mutfağın yüksek taburesine tüneyen kocası da iki tane alman birası açmış buz gibi, karısına kırmızı şarap kadehini doldurmuş, yudumlamaya başlamıştı bile…
Ben de mutfak tezgahının karşısındaki tabureye iliştim, bira bardaklarını tokuşturup içmeye başladık. Nermin üç tabağa biftek, püre, yeşillik koyup servis yaptı, koyu bir sohbet eşliğinde yemeye başladık.
İkinci, üçüncü biralar, şarap kadehleri devrildi. Nermin’in deşmesiyle, buz gibi biranın etkisiyle laf lafı açtı, benim çenem açıldı, evdeki cinsel sorunlarımı anlatırken buldum kendimi…
“Bazen dönem dönem biz de yaşıyoruz aynı şeyleri… Merak etme, yalnız değilsin canım…” dedi Nermin elini elimin üstüne koyup…
Arada konuştuklarımızı kocasına çeviriyor, onun söylediklerini bana anlatıyor, hararetli bir sohbet sürüyordu aramızda… Beni teselli etmek için tuttuğu elimi bırakmamıştı, okşayıp duruyordu. Kocası karşımızda bira bardaklarını devirip duruyor, karısının anlattıklarını dinleyip başını sallıyordu.
Off… Yine aynı şey oluyordu. Sikim sertleşiverdi. Nermin’in okşayan eli gayet doğallıkla aşağıya, tezgahın altına inmişti şimdi… Pantolonumun önündeki kabarıklığı özenle okşuyordu.
“Bence seni tahrik eden şey, senin yanında kocamla öpüşmemiz, kocamın yanında seni öpmemdir. Ne dersin?”
“Şey… Sanırım öyle… Nermin… Kocan şimdi de yanımızda, senin elin aşağıda… Ayıp olmasın…?”
Şuh bir kahkaha attı kadın… Sikimi okşayan eliyle aletimi sıkıp sıkıp bıraktı. Kocasına dönüp bir şeyler söyledi. O da gevrek gevrek güldü karısının söylediklerine… Şaşkınlıkla, aptal aptal bakınıyordum. Bir yandan da kumaşın üstünden sikimi okşayan sıcak parmaklar zevk vermeye başlamıştı iyice…
Yanımda oturduğu tabureden kaydı, bacaklarımın arasına girdi samimi bir şekilde yükselip dudaklarıma sıkı bir öpücük kondurdu. Öpüşürken yandan kocasına baktım, Ulrich parlayan gözlerle bize bakıyordu. Karısının yabancı bir erkekle öpüşmesine tepki değil, ilgi gösteriyordu adam…
Kocasının sevişmemize onay verdiğini anlayınca koyverdim kendimi… Pezevenk izin veriyorsa kendimi neden sıkayım ki… İyice yumuldum dudaklarına… Saçlarını karıştırıyor, ellerim sırtında, belinde, kalçalarında dolaşıyordu, okşamadık yerini bırakmıyordum.
Eteğinin üstünden kalçalarının diriliğinde dolaşan ellerimi eteğinin altına soktum. Çıplak bacaklarının sıcaklığını hissettim parmaklarımda, pürüzsüz, bu yaşta selülitle tanışmamış gergin tenini… Kalçalarının arasına girmiş tanga külodunu okşadım, kenara çekip mahrem yerlerinin nemini hissettim.
“Mmmm…” diye zevkle inledi dudaklarımı somururken… İçtiği şarabın tadını aldım dilinden… Parmaklarımı eteğinin altından iyice derinlere uzattım. Kadınlığının dudakları ateş gibiydi. Ve ıslaktı. Minyon ve narin vücudu kollarımın arasında zevkten kıvranıyordu. Dudaklarını benden kurtarıp nefes nefese,
“Hadi gel, yukarıya çıkalım. Rahat değilim burada…” dedi. Elimden tutup çekiştirdi beni… Kocasına yukarıya çıktığımızı bildirdi almanca… Ulrich bira bardağını bize doğru kaldırdı neşeyle… Gülerek bakıyordu bize…
Elele tutuşup yukarıya çıktık, ayna takmak için ölçü aldığım yatak odasına daldık. Yatağın yanında birbirimize sarılıp yatağa devrildik.
Geniş yatakta bir yandan öpüşüp sarmaşıyor, bir yandan birbirimizi soyuyorduk. Eteğini sıyırdım. O da benim pantolonu çıkardı. Bluzunun düğmelerini açarken, o da telaşlı elleriyle gömleğimin düğmeleriyle uğraşıyordu. Sonunda ikimiz de çıplak kaldık yatakta… Yaşına rağmen hiç sarkma yoktu, fit bir vücudu vardı.
“Harikasın…” diye soludum. “Hiç yaşını göstermiyorsun.”
“Siz diyor ya, ufak tavuk piliç görünür diye… Spor yapıyorum hem de… Hadi gel artık, sik beni…” diyerek üstüne çekti beni… Bacaklarını aralamış, ıslak amcığının dudaklarını ayırarak girmemi bekliyordu.
“Önce tadına bakayım.” diyerek dudaklarını ikiye ayırdığı amına yumuldum. Kılsız, kaymak gibi amının dudaklarını yaladım, klitorisini emdim. Güzel kokuyordu. İç dudaklar kızarmış, klitorisi kabarmış durumdaydı. Eh, yaşına göre, hızlı cinsel yaşantısına göre normal bir görüntüsü vardı amının…
Yalaya somura bitirdim amcığını… Saçlarımdan tutmuş, nerdeyse burnumu içine sokacaktı yalarken…
“Ahhh… Çok güzel… Schönnn… Sehr schönnn…” diye diye çığlıklar atıyordu zevkten… Yan döndüm oral seks yapmayı bırakmadan, dizlerimi başının üzerinden atıp sertleşmiş sikimi Nermin’in ağzına verdim.
Aç bir köpek yavrusu gibi elleriyle kapıp ağzına soktu yarrağımı… Başını emiyor, ağzına sokup çıkarıyor, diliyle gövdesinde dolanıyordu. 69 pozisyonunda eme yalaya bitirdik birbirimizi…
“Hadi artık… Sik beni…” diye inledi sonunda… Döndüm, tekrar bacaklarının arasına girdim. Ayak bileklerinden tutup ikiye ayırdım. Elini uzatıp sikimi tuttu, amına sürtmeye başladı.
O sırada gördüm kocasını… Yatağın kenarında oturmuş, bira göbeğinin altında sertleşmiş sikini sıvazlıyordu bize bakarak… Sünnetsiz sikinin mor başı parmaklarının arasında bir görünüyor, bir kayboluyordu.
Benim aletten biraz küçük göründü gözüme… Garip bir kendime güven duygusu geldi bana… Karısının içine sokmaya hazırlandığı benim alet, onunkinin yanında fena sayılmazdı doğrusu…
“Ohhh… Hadi… Sok şunu…” diye yalvardı tekrar… Soktum. Yavaş yavaş girdim içine… Kalçalarım alçalırken ıslak amının sıcaklığı eldiven gibi sardı sikimi… İnip kalkmaya başladım üstünde…
Zevk feryatları yükseldi, odayı kapladı. Durmaksızın inliyordu altımda… Ben malı vurdukça memeleri titriyor, boynuma sarılıyor, kalçalarımı uzun tırnaklarıyla çizip kendine çekmeye çalışıyordu.
“Uhh… Yapma…” diye hırladım kulak memesini ısırırken… “Karım çizikleri görecek…” Sikişin en hararetli anında bile Gül’ün çizikleri, morlukları görmesinden, onu aldattığımı anlamasından çekiniyor, korkuyordum.
“Ohhh… Dayanamıyorum ben… Çok zevk alıyorum… Ohhh…”
O narin bedeninden beklenmedik bir güçle sikimi çıkartıp beni yana devirdi. Üstüme çıkacak diye beklerken kocasına yöneldi. Dizlerinin üstünde Almanın kucağına kapandı, sikini yalamaya başlarken bana da kalçalarını salladı.
Ne istediğini anlayıp arkasından yanaştım. Kalçalarını tutup sikimi tekrar amına gömdüm, gidip gelmeye başladım. Harika bir duyguydu doğrusu… İlk kez grup seks yapıyordum. Nermin’in ince zevk çığlıklarına kocasının kalın inlemeleri katıldı, ben de karısının amından aldığım zevkle koroya katıldım.
“Geliyorum…” dedim sonunda… “Boşalıyorum…”
“Boşal… İçime boşal… Ben de geliyorum aşkım… Ohhh…” Kocası da
“Wavvv… Wundebaaa…” diye böğürdü. Ben attırmaya başladım, kadın da kasılmaya… İkimiz aynı anda orgazm oluyorduk.
Boşalıp kendimi yatağın kenarına bıraktım. Ulrich hala boşalmamıştı. Karısı yan dönmüş bacakları sımsıkı kapalı, az önceki orgazmın zevkine varmaya çalışırken, bir yandan da Ulrich’in sikini emiyordu hızlı hızlı… Sonunda adam da boşaldı. Karısının dudaklarının kenarından spermler sızmaya başladı.
Üçümüz yanyana uzandık koca yatakta… Nermin ortamızda, iki erkek iki yanında… Ellerini iki yanına uzatıp sikimizi tuttu. Mutluydu.
“Nasıl, hoşuna gitti mi?” diye sordu bana başını çevirip…
“Harikaydı…” dedim. “İlk defa grup seks yapıyorum. Güzelmiş. Çok zevk aldım.”
“Almanya’da sık sık yaparız bunu, bayılırım. Uli de sever. Arkadaş grubumuz var, çadırlı kamp yaparız, nudist takılırız, orji yaparız. Kısıtlamayız hiç, hayatımızı yaşarız.”
“Güzelmiş.” diyebildim. “Burda da yapalım aynı şeyi… Karımı ikna edebilirsem…”
“Oh, ne güzel olur. Herkese teklif edilmez böyle bir şey… Seni güvenebileceğimiz bir erkek olarak gördük. Kocam da onayladıktan sonra asıldım sana… Yakışıklısın, ağır başlısın, ağzın sıkı birine benziyorsun. Eşini de getir buraya, o da mutlu olsun, zevk alsın. Hem tatil yaparsınız, denize gireriz birlikte, sevişiriz.”
“Kocan da eşimi… Şey… Yapacak mı yani?” Güldü, doğrulup dudağımdan öptü beni,
“Neden olmasın aşkım? Sen onun karısını siktin ama… Uli de senin karını siksin, ne var bunda? Kıskandın mı yoksa?”
Başımı kaldırıp Uli’sinin pipisine baktım. Bacaklarının arasında büzülüp kalmıştı sünnetsiz alet… Sikinin başı sünnet derisinin içinde kalmış, görünmüyordu bile… Hah, dedim içimden, bunun her tarafı karımı sikse ne olur ki… Kürdan gibi gelir karıma… Belki bununla sikilmek bile istemez Gül…
“Yoo, neden kıskanayım canım…” dedim Nermin’e… “Biz de modern bir aile sayılırız. Hiç grup seks yapmayı denemedik ama, söylerim ben ona, neden olmasın?”
Başımı yastığa koydum. Nermin neşeyle kocasına konuştuklarımızı anlatırken ben kara kara Gül’e bu durumu nasıl anlatabileceğimi düşünüyordum
75 notes · View notes