palapolat-blog

[palapolat-blog]

Ya Giderse..

Bu sabah canım sıkkın.. Çünkü sevdiğim kişi istanbuldan gidiyor.. İnsan bir insanı ne kadar çok seviyor o onun için ne kadar önemli ne kadar değerli bunları anlaması için o insan uzaklara gitmesi gerekiyormuş.. İşte o zaman anlıyorsunuz ne kadar çok sevdiğinizi.. İstanbul benim doğup büyüdüğüm şehir istanbul yani namı değer  'şehr-i istanbul ' olan istanbul.. İnsan nerede yaşadığını nelere sahip olduğunu bunları bile kaybetmeden anlamıyor. İstanbul o gittiği zaman ne kadar boş ne kadar sıkıcı ve ne kadar kötü bir şehir olur bana.. Demek ki ben istanbul'u sade değil ben istanbul'u içinde o  varken seviyormuşum meğer :) hep gezerdik onla istanbulda gezmedik yer bırakmadık deniz kenarı boğaz meşhur istiklal caddesi hepsi istanbul kazan biz kepçe olduk onla resmen.. Şimdi böylesi bir insan istanbuldan giderken ben napayım ' şehr-i istabulu ' şimdi.. Kalbimden bir şey kopuyor fark ediyorum.. Neşem mutluluğum masum ve temiz hayallerimde onla beraber gidiyor bu şehirden bunu biliyorum. Yıllarca sevmek hakkında yazılan konuşulan tek şey  ' yanında yakınında sevmek kolay ya uzaktan ? ' hep sevmek aşık olmak bağımlılık gibi tanımlara bu sözü söylediler çoğu yerde. Eee ben şimdi bakıyorum da o gidince ben daha çok sever oldum onu.. Onlu geçirdiğim zamanların kıymetini daha şimdiden ' KEŞKE DAHA İYİ DEĞERLENDİRSEYDİM ' diyorum.. Demek ki ben gerçekten seviyorum mesafe sadece sevmekten korkan insanların kullandığı ifadesiz biz kelimedir o kadar benim için. Birazdan hazırlanıcam kahvaltımı yapıcam ve sırf o spora gitmemi beğeniyor yada ben öyle düşündüğüm için gaza gelip gittiğim sporuma gidicem.. Sonra çıkıp duşumu alıcam ve sıcak bir kahve içerken onu hayal edip onu düşünücem.. Sevdiğini düşünmek güzel aslında onu hayal etmek onu aklına yazmak onunla yaşamak aslında bu bir nevi :)  Onla yaptığım şeyleri düşünücem. Mesela Kadıköy sadece bir semt yada insanların sırf buluşmak için gittiği her gün gemilerin defalarca uğradığı martıların iskelede o gemileri beklediği bir yer değil benim için. Benim için Kadıköy onla beraber modaya yürümemiz onla beraber rıhtım da deniz kokusunu içeme çekmemiz ve Kadıköy soğuk olur soğuk olduğun da ' Aslında sarılsan ısınır ' demesi Kadıköy benim için bunları ifade ediyor işte.. Ama şimdi Kadıköy bile çıplak kaldı gidişinden o bile özler oldu Arnavut Kaldırımları bizim üzerinde yürümelerimizi özledi belkide :) İnsan bir insanı ne kadar sevdiği ne kadar değer verdiğini ancak o uzaklaşınca gözünün önünden kaybolunca her gün onsuz geçince anlıyormuş bunu da öğrenmiş oldum ama keşke bunu öğrenmeseydim keşke.. İnsan sadece gitti ben burada onu özlerim onu beklerim o oradan gelir eder diyemiyor ki. O orada napıyor ? o orada acaba kimlerle ? kimlerle gülüp eğleniyor ? acaba onunda aklına ben geliyor muyum ? Bunun kimi sorular insanın beynini yer içini kemirir ama seven adam aşık adam bunları düşünmeden yapamaz ki :) Sıcak bir çayla kahvaltı molasının ardından geleyim ben daha yazılası çook söz konuşalası çok konu var :)

[palapolat-blog]

Herkes blok yazmanın zevkli olduğunu söyledi :) Herkes buraya yazılanlar aslında insanların elleriyle değil kalbiyle yazılan yazılarmış bakalım öyle mi :) denemek için açtım bu hesabı 2015 belki en azından bu konuda belki uğurlu gelir bana :) Başlıkta aslında burayı neden açtım niçin açtım ve...

[palapolat-blog]

Arkadaşımın ufak bir anısını anlatacağım bu gece son olarak bunu yazıp öyle yatıcam bari içimde kalmasın :) Arkadaşım sınıfında lise zamanında bir kızdan hoşlanıyor ama kızın ilişkisi yeni bitmiş ve 2 3 senelik uzunda bir ilişki. Çocuk korkuyor kıza yanaşmaya ilişkisi yeni bitmiş hemde...

[palapolat-blog]

İnsan Napsa Bilemiyor

Arkadaşımın ufak bir anısını anlatacağım bu gece son olarak bunu yazıp öyle yatıcam bari içimde kalmasın :) Arkadaşım sınıfında lise zamanında bir kızdan hoşlanıyor ama kızın ilişkisi yeni bitmiş ve 2 3 senelik uzunda bir ilişki. Çocuk korkuyor kıza yanaşmaya ilişkisi yeni bitmiş hemde 2 3 senelik bir ilişki insan nasıl unutur ki ? Ve çok uzun bir süre o ilişkide neler yaşanmış neler yaşanmamıştır insan bunları dahi düşünüyor doğal olarak. Neyse çocuk karar veriyor araştırmaya kızın arkadaşlarıyla paylaşıyor önce ama sevdiği değil neden ayrıldılar noldu nasıldılar felan ee tabi kızın arkadaşları salak değil kıza söylüyorlar kız da bizim çocuğa hayırdır sana noluyor neden bunları merak ediyorsun diyor bizim ki ' Napsa Bilemiyor ' çünkü böyle bir tepki beklemiyordu neden ?? Çünkü filmlerde hiç böyle olmuyor ki :) insanları öyle kandırıyorlar ki filmlerde diziler de sanıyor ki saf çocuklar herşey orda olanlar gibi kızı araştırıacaksın çocukla kavga ediceksin kız sana aşık olcak seni öpücek iki gün sonra senden başkasını gözü görmicek her gün öpüşme sevişme insanlar aşkı böyle sanıyor sonra yaşadıkları aşka ve aradıkları aşka o sacma sapan dizi film aşkları engel oluyor öylesini arayıp yada öyle yaşamak istiyolar. Sahi aşk dudaktan alınan öpücük yada bir kızın özel sayılar bölgelerini ellemek bakmak dokunmakmıdır ? Aşk saclarını hissetmektir bir kızın saçlarının kokusunu saclarının o pamuk tellerin de kaybolmaktır.. Aşk uzaktan kokusunda sevişmektir aslında.. Aşk öpmeden sevişmeden yatmadan kalkmadan kalbiyle seven insanların işidir.. Nerden nereye geldik aşka dair o kadar doluy ki gene tutamadım kendimi :) neyse bizim çocuk mu ? Çocuk kızdan o tepkiyi alınca korktu daha da konuşmamış yani onunda aşkı yalanmış çünkü aşk korkudan değil cesaretten beslenen insanların işidir.. İnsan napsa bilemiyor işte korkup olmıcak diye kaçsa mi cesaret edip herseye rağmen savaşsa mı..

[palapolat-blog]

Belki Bir Gün Benim Olur

Herkes blok yazmanın zevkli olduğunu söyledi :) Herkes buraya yazılanlar aslında insanların elleriyle değil kalbiyle yazılan yazılarmış bakalım öyle mi :) denemek için açtım bu hesabı 2015 belki en azından bu konuda belki uğurlu gelir bana :) Başlıkta aslında burayı neden açtım niçin açtım ve neden yazıyorum gibi soruların hepsinin cevabı :) 'Aşka inanmayan bir adam olarak yazıyorum bunları' eskiden işte her sosyal ortamda aşkla alakalı yada duygusal bir şarkı paylaşsa bizim çocuklar hemen bu duyguyla bu yazıyla başlardım. Ama dikkat ettiniz dimi eskiden dedim :) Neden çünkü artık o aşk denen 3 harfli şeyi bende biliyorum :) Neymiş o yıllarca insanların ağladıkları yeri geldiğinde süründükleri artık bende biliyorum :) Ben yaşadım ama karşı tarafa dediğim zaman o aşk sadece bana kadar kaldı neden ? çünkü karşı tarafta aşk yokmuş.. Yıllarca millete attım tuttum bazen attım tutamadım en sonunda aşka inanmayan birine yıllarca aşka inanmayan biri olarak aşık oldum iyi mi :) hemde her zaman görüp sesini duyduğum birine İş arkadaşıma yahuuu :) biraz komik birazda trajikomik aslında olanlar :) bakalım eğer buraya yazmak iyi gelirse bol bol yazarım bakarsın akılda alırım buradan öyle oluyormuş burada :) hep sıra arkadaşına aşık olma karşı komşuna aşık olma derler ya benden de size yeni model söz o zaman ' iş arkadaşına aşık olma ' . Neden biliyor musun iş ortamında o benden üst mevki olarak mevki derken bende stajerim be :)) neyse bana bir şey diyor ben tam onla alakalı hayal kurarken masada bir şey diyor insan o an ' tamam hayatım tamam bitanem olur yaparım getiririm ' diyesi geliyor ki bazen ' hayatım ' diyip ' efendimm !?? ' cevabı aldığım oldu ve sonrası rezillik hayatım kötü hayattan beklentim kalmadı da hayatım böylede ondan öyle düşüyodum diyip o hayatımla alakalı neler neler türettim var ya :) anlatamam resmen hayatım sözüyle alakalı kendi kendime türetme oyunu oynadım be tabi yerse :) neyse daha ne olaylar oldu anlatıcam tabi ki ama bu yazdıklarım benim yazılarımın neler hakkında ve nasıl olucağı hakkında sadece bir önizleme diyelim :) İlk günden bu kadar iyi geceleer ..