pwainter
pwainter
beceriksiz.
57 posts
sevilmeyi hak etmiyorum, fakat sen hâlâ benim gölgemde geziniyorsun...
Don't wanna be here? Send us removal request.
pwainter · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
par Hello Kitty around the world
31 notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
dikkat et kendine, dikişlerin çabuk tutmaz bilirim. ne olur ne olmaz, iyi giyin düzgün beslen. çocuk gibisin bazen fark etmezsin sen. arada bir hatırla o küçük anahtarlığı, sende derin izleri var bilirim. ezdirme kendini, zaten ezdirmezsin ama üzmeye çalışırlar seni. sanki sen oyuncakmışsın senin kalbin acımazmış gibi atarlar seni bir kenara. laflar acıdır, acıtır canını. sen çok üzülmeye gelmezsin, sıkılırsın siler atarsın. dikkat et kendine, hoşça kal en güzel yıllarım.
1 note · View note
pwainter · 4 years ago
Text
sonuç hep aynı kalacaktı... ben ne kadar senin hakkında yazıp çizsem de, aynalara ne kadar seni anlatırsam anlatsam da senin gidişinin yükü hep benim sırtımda olacaktı.
0 notes
pwainter · 4 years ago
Text
odaya giriyorum ama sorun mekanda değil zamanda iz bırakmak istiyorum, bir garip herşey güzel bakıyorum baktığım şey güzel olunca ben çirkin hissediyorum anlam da veremiyorum zaten. anne diyorum yarın yağmur yağacak mı? git bak yıldızlar görünüyor mu, diyor bana. ne alakası var, diyorum içimden ama gidip bakıyorum. hatta çocukluğuma yenik düşüp saymayı bile deniyorum ama yok hemen vazgeçiyorum çünkü çok yıldız var. anne diyorum görünüyorlar cevap veriyor bana o zaman yağmur yağmayacak neden diyorum bulutlar diyor bulutlar yok, anlamıyorum anlamıyorum ona da söylüyorum zaten. anne anlamıyorum büyüyünce anlarsın diyor, sahi neden bana anlatmıyor da büyümeyi bekliyorum. yarın olunca da büyüyorum ama yine de anlamıyorum, şimdi de o beni anlamıyor artık yağmur yağar mı yağmaz mı onu da merak etmiyorum.
0 notes
pwainter · 4 years ago
Text
sonrasını biliyorsun sen de. güzel başlayan şarkıların çirkin sonları bundan bahsediyorum. ilk cümlesinden sonrası pişmanlık olan yazılar. eskiden ile başlayan cümleler. hiçbir işe yaramayan cümleler. bir tiyatronun aynı oyunu ikinci defa oynaması bu yüzden yasaklanmalı diyen bir adamla tanıştım ve gülümsetti ya beni zaten bu durum. bundan bahsediyorum. ama sonrası? çocuklar şikayetçi olmayacağım. bu dünyayı biz mi öldürüyoruz bilmiyorum ama ölüyor. her şey. herkes. bu bir girdap ve eninde sonunda boğulacak mıyız, boğulacağız. girdaba kadar beni görme lütfen. evet, sakin başlayan şarkıdaki cızırtılı gitar kırkıncı saniyede kafa ağrıtıyor diyorum. belki beş dakika belki beş gün. bundan bahsediyorum. dağın sadece zirvesini dağ zanneden ile başı eğik yürüyenin adımları aynı değil ama ne fark eder değil mi. annem tam da bu yüzden yalan söylüyor olmalı. bir şeyler üst üste koydukça birikmiyor. anca devriliyor bir yerlere doğru. altında kalmaktan yakınmayacağım zaten kuş kadar hafif değildim hiçbir zaman ama şu güzellemeleri bırakmadan bir boku beceremeyeceğiz. yıkımı sanat kabul etmek çok alkış getiriyor ama ben bunları bıraksak artık diyorum. kabullensek? kabul etmediğimiz ne kaldı bilmiyorum. uçlarından çekiştirip başka bir şeye bürümediğimiz, tamam bundan bu olmuyor ama bu artık şu olsun. bak ne de güzel oldu demediğimiz? ne kaldı bilmiyorum, lütfen kalsın. lütfen kalsın.
her şey düzensizlikten daha da karmaşaya doğru. kapalı devrelerin kaosu. boşluğun gitgide büyüyor oluşu ve bir şeyler sürekli değişirken deri kırışıyor görmedin mi? nasıl görmezsin gözlerin parlaklığı hiç kalıcı değil. hafıza bir fotoğraf karesiyle sınırlandırıldığından beri herkes en güzel pozunu veriyor. kelimelerin kalibresi düştükçe düşüyor, görüntü dünyasından yaşıyoruz ve evet bu düşüşün yanı sıra biz de konuştuklarımızla hayatta kalmaya çalışıyoruz. burası korkunç evet. çirkinleşmekten gurur duyma zamanında yaşıyoruz çocuklar. sesini kaydedemiyoruz dünyanın kaybediyoruz. kaydedebilseydik de cızırtılı olurdu. olsa da dinleyebilseydik zaten ilk duyduğumuzdakiyle alakası olmazdı. o yüzden an beni kendisine aşık etti. ona onu yaşayacağıma söz verdim ama tutamıyorum çünkü değişimin tüm yüzleri gülümsemiyor. bazılarının dişleri çatlak, bazıları da çok üzücü ki insanlar da otobüsler gibi. gözleri farlara benzemiyor ama güzergah üzerindeki otogardaki o motor kapatışını görünce park etti sanıyoruz. otobüs durakları kendisini ev sanırmış ya sen de ben de tıpkı bunun gibi. buna kapılıyoruz. her gelen sonsuza kadar kalacak gibi uyuyor dizlerinde ve haklı değilsin diyemem. hiçbirimiz haksız değiliz zaten her düşünen kendi vicdanıyla yargılanır. böyleyken üstüne konuşmamam bunun. anca küfür ederim. sonrası?
1 note · View note
pwainter · 4 years ago
Text
her şey düzensizlikten daha da karmaşaya doğru. kapalı devrelerin kaosu. boşluğun gitgide büyüyor oluşu ve bir şeyler sürekli değişirken deri kırışıyor görmedin mi? nasıl görmezsin gözlerin parlaklığı hiç kalıcı değil. hafıza bir fotoğraf karesiyle sınırlandırıldığından beri herkes en güzel pozunu veriyor. kelimelerin kalibresi düştükçe düşüyor, görüntü dünyasından yaşıyoruz ve evet bu düşüşün yanı sıra biz de konuştuklarımızla hayatta kalmaya çalışıyoruz. burası korkunç evet. çirkinleşmekten gurur duyma zamanında yaşıyoruz çocuklar. sesini kaydedemiyoruz dünyanın kaybediyoruz. kaydedebilseydik de cızırtılı olurdu. olsa da dinleyebilseydik zaten ilk duyduğumuzdakiyle alakası olmazdı. o yüzden an beni kendisine aşık etti. ona onu yaşayacağıma söz verdim ama tutamıyorum çünkü değişimin tüm yüzleri gülümsemiyor. bazılarının dişleri çatlak, bazıları da çok üzücü ki insanlar da otobüsler gibi. gözleri farlara benzemiyor ama güzergah üzerindeki otogardaki o motor kapatışını görünce park etti sanıyoruz. otobüs durakları kendisini ev sanırmış ya sen de ben de tıpkı bunun gibi. buna kapılıyoruz. her gelen sonsuza kadar kalacak gibi uyuyor dizlerinde ve haklı değilsin diyemem. hiçbirimiz haksız değiliz zaten her düşünen kendi vicdanıyla yargılanır. böyleyken üstüne konuşmamam bunun. anca küfür ederim. sonrası?
1 note · View note
pwainter · 4 years ago
Text
i'm gonna love you until your heart is fill up with my love.
1 note · View note
pwainter · 4 years ago
Text
dışarıya gülümseyip mutluluk saçıyorsun, içeride ağlayıp toprağı suluyorsun, dışarıya umut veriyorsun, içeride umutları toprağa veriyorsun, dışarıya çiçek bahçesisin, içeride çiçeklerden mezarlık yapmışsın.
2 notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
yıllar öncesinde ruhu kırık bir kız çocuğu varmış, insanlar onun ruhunu onarmak yerine kırmaya devam edermiş. kırık ruhları kalbine batan kız herkesten habersiz yavaşça ölüme sürüklenmiş. insanlar ise onun bencilliğinde boğulduğunu düşünmüş, oysa ki ruhu kırık kız sadece sevdiklerini mutlu etmeye çalışmış. ama olan ruhu kırık kıza olmuş. üzgünüm ruhu kırık kız, yüzünde güller açtıramadığım için beni affedebilecek misin? birkaç nergisim kaldı, ruhuna armağan edebileceğim.
1 note · View note
pwainter · 4 years ago
Text
benim kalbime sığmayan seni bir avuç toprağa sığdırmışlar.
2 notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
yıllar sonra yine hatırlıyorum seni anılarımda. gülüşün dudaklarına yapışmış, saçların dağınık, şişmiş gözlerin biraz. ellerinde tuttuğun minik bir papatya. yıllar sonra yine kalbim aynı şekilde atıyor, seni ilk gördüğümdeki gibi. ben buna çiçek etkisi diyorum, sen bilmezsin tek tek çiçeklerime senin ismini verdim ben. her birine sana baktığım gibi baktım, fakat senin yokluğunda onlar da soldu benim gibi.
2 notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
karanlık ve bir avuç toprakta kaybolmuşum, belki de sadece toprağımın üzerinde biten bir dal papatya olmayı dilerdim.
2 notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
Sonra dayanamıyorsun. Her şeyi içine atmaktan yavaş yavaş tükendiğini hissediyorsun. Seni çok iyi anlıyorum diyen herkesin,seni anlamadığını görüyorsun. En yakınından uzaklaşıyorsun. Yapabildiğin en iyi şeyin,yazmak olduğunu görüyorsun. Yazıyorsun. Herkesten saklasan da,gizlesende tükeniyorsun. Hani o dışarıya verdiğin mutluyum imaji var ya,içini yiyip bitiriyor. Biri gelse ve gerçekten de tam anlamıyla yanında olsa,düzeleceksin gibi geliyor. Ama o kadar çok yenilgiye uğradın ki,sevmede,değer vermede,bir yanın hep kimseye güvenme diyor. O yanına yenilmeye başladığın zaman,asıl acıları tatmaya da başlıyorsun. İşte o anlar kalbinin,aklını yendiğin anlar oluyor. Ve benim kalbim aklımı hep yeniyor. Değer vermekte bir sorun yokta,aynı önemi,ilgiyi,sevgiyi,değeri göremeyince başlıyor asıl sorun. Asıl sorunlar,asıl canını yakanlar oluyor. Birde yitirdiklerin var,dönülmez yolda bıraktıkların,geri dönmeyeceğini ezberlediklerin. Hani her şeyde derler ya” hayat devam ediyor” aynen öyle. Ne giden geri geliyor,ne kalanlar değerini biliyor,ne yerin,nede kıymetin değişiyor.Sen sadece günden güne eriyorsun,tükeniyorsun,hissizleşiyorsun. Ama gerçekten de bir aklım bu savaştan üstün çıkarsa,o zaman tam anlamıyla sevdiğim insanlar,tam anlamıyla soğukluğu tadacaklar.
12K notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
10 Nisan 2014.
oğuz abi gözünden sakındığı, çok sevdiği elif ablayı kaybetti. attığı o çığlık bütün mahallede yankılandı. oğuz abinin o çığlığını duyan herkes anladı elif'ini kaybettiğini. o gün dükkanı kapatmadan, kimseye bakmadan direkt çıktı gitti oğuz abi. sonra aylarca gören olmadı. polisler aradı, ailesinin sormadığı kimse kalmadı. ama oğuz abiyi kimse bulamadı. on ay sonra birden çıktı geldi oğuz abi. dağ gibi duran adamdan eser kalmamış. oğuz abi kimseyle tek kelâm etmedi. dükkanını ve arabasını sattı. bütün parayı, çevresinde ne kadar ihtiyacı olan varsa onlara dağıttı. sonra kapattı kendini evine. nisanın dokuzuna kadar oğuz abiyi ne gören oldu ne duyan. dokuz nisanda çıktı evden. tıraşını olmuş, temiz kıyafetler giymiş. biz sandık ki oğuz abimiz eskisi gibi oldu, atlattı, artık daha iyi olacak. meğer hiç öyle değilmiş. oğuz abiyi o gün çiçekçide görmüşler. siyah gül ile papatya almış. daha sonra mezarlığa gitmiş, elif ablanın yanına. o gün gece yarısı dönmüş eve öyle söylediler. on nisan gecesi. saat sekiz buçuk gibi. silah sesi yankılandı mahallede. ertesi gün sabah haber duyuldu. oğuz abi sıkmış kafasına. bir elinde elif ablanın resmi. bir elinde silah. tek kurşunla bitirmiş her şeyi. arkasında sadece tek not bırakmış. "elif beni çok özlemiş anne."
332 notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
Elbet vardı bir bildiğin. Beni çekerken, sonra iterken ve tekrar çekerken. Beni kör bıçakla bağırta bağırta keserken bildiğin bir şeyler vardı. Lütfen bildiğin bir şeyler olmuş olsun.Bir ev yapmıştım sana, kendimden koparta koparta, kendimi kırıp üst üste koya koya. Bir sürü yollar gelip iyi misin diye bakardım, aman çatısı akıtmasın evin, aman hep sıcak kalsın diye. Bir sürü yolları koşarak gelirdim, uçarak hatta. Seni hep olduğun yerde bulacağımı bilerek gelirdim. Birisinin hep olduğu yerde kalacağına emin olarak yaşamanın çok güzel olduğu zamanlardı. Sana bir ev yapmıştım, kendimden. Altında kaldım.İçimde şehir kadar bir boşluk var şimdi. Senin olmadığın bir şehir. Düştükçe düşüyoruz. Düştükçe uzaklaşıyoruz kendimizden. Sürekli yalan söylüyorum aynada gördüğüm şeye ki bunun ben olmadığımdan eminim. Beni nasıl hatırlarsın bilmiyorum, ben beni unutalı oldu epey. Seni nasıl hatırlarım biliyor musun? Hem de nasıl.Zaman dikişler atar bana diye bekledim, zamanın da umurunda değilim. Zaman sadece sana iyi davranıyor.Memnun ve mutlusun her şeyden, çok seviniyorum. Yersen. Çok merak ediyorum sen uyurken seni izleyen birini çekip vurmak nasıl bir his. İnsan birini çekip vurduktan sonra nasıl gülümseyerek devam eder yoluna çok merak ediyorum. Çok özlüyorum, kan revan içinde yürüdüğüm, şimdi senin olmadığın bütün sokakları. Bir kramp gibi yaşıyorsun midemde, ben isterdim ki milim kıpırdama solumdan.Memnun ve mutlusun her şeyden. Seni memnun, mutlu ve rahat vicdanınla geniş geniş yaşarken hatırlayacağım.Seni çok büyük bir aşka arkanı dönen cesaretinle hatırlayacağım. Ya da korkaklığınla. Seni en güzel hâlinden en çirkin hâline kadar nasıl çoğalarak sevdiğimle hatırlayacağım ve çarptığım duvarlarınla. Seni düşme diye sımsıkı tuttuğum ellerimle hatırlayacağım. Her şeyi karşısına alıp sana sonsuz inanan çocuk tarafımla hatırlayacağım seni, hep orada olacağına, her zaman geri geleceğine inandırıp, çocuğu bıraktığın cami avlusuyla hatırlayacağım.Beklediğim aylarla hatırlayacağım seni, bana gelişinle. Bana olduğunu düşündüğüm gelişinle. Senin peşinden gelmenin güzelliğiyle ve bunun seni rahatsız edişiyle hatırlayacağım. Şu ellerimi vurduğum duvarların sesiyle hatırlayacağım seni, her yerime batan kırık hayallerimle.Seni hiç unutmayacağım. Bana döndüğün sırtını nasıl sevdiğimi de. Beni nasıl bana kırdırıp öldürdüğünü de.Sen de bir an olsun unutma beni.
13 notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Herbier général de l'amateur (1816-1827)
16K notes · View notes
pwainter · 4 years ago
Text
Tumblr media
bugün gel yine, bir nergis daha yol toprağın üzerinden. sen mutlu mesut hayatına devam ederken ben sadece bir toprak parçasıyım aklına arada bir düşen.
0 notes