Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Uzun yıllar sigorta sektöründe çalışmış biri olarak ilk yazacağım blog yazısı ne olmalı diye epey düşündüm. Aklımda bir çok konu var, yazmak istediğim paylaşmak istediğim bir çok anı ve yaşanmışlıklar var, en önemlisi tecrübe var.
Sektöre 1991 yılında eski adı Güneş Sigorta A.Ş. olan şirkette başladım. Şimdi geriye dönüp baktığımda 34 yıl geçmiş, bir çok şirkette çalışma arkadaşı, personel, yönetici, genel müdür, genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu başkanı gördüm. Bu kişiler ile birebir çalışma imkanını buldum.
Hani derler ya eski bayramlar daha güzeldi diye, aslında gerçekten eskiden sigorta sektöründe çalışmak daha güzeldi. Zordu fakat daha güzel ve güvenliydi. Güvenli derken, birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınıza, yöneticinize daha bir güven duyabiliyordunuz. Tabi o zaman da sizi sırtınızdan vuran kişiler yokmuydu, tabi vardı. Ama sanki daha az, daha belirgin kişiler oluyordu bu kişiler. Şimdi daha farklı diye düşünüyorum, kimin ne yapacağını kestiremiyorsunuz. Yüzünüze gülüp arkanızdan iş çeviren çok insan oluyor.
Ben sektöre ilk girdiğim zamanlar, bir şeyler öğrenebilmek için çok çabalardım, öğlen aralarında çıkmayıp yeni şeyler öğrenmek için çalışırdım. İşi bilen, yıllardır o işi yapan amirlerimden iş öğrenebilmek için yanlarından ayrılmazdım. Olurdu da, çok şeyi bu şekilde öğrenmiştim, bir çok amirim bana iş öğretmişti.
Şimdi ise durum sanırım daha farklı, öğrenmek veya öğretmek adımları sanki hayatımızda atlanıyor. Bir şekilde bir şeyler yapılıyor, olmuyor başa dönüşüyor, yine olmaz ise bir bilen varsa o işe el atıyor.
Aslında 2000 li yılların başında değişmeye başladı bazı şeyler. Sektördeki bir çok şirketin yönetimine sektör dışından insanlar atanmaya başladı. Bankacılıktan gelme genel müdürler, başka bir sektörde çalışmış olan yönetim kurulu üyeleri. Şimdi diyebilirsiniz, olabilir neden olmasın; Doğru olabilir ama, bir şirketi iyi bir şekilde yönetmek için yaptığınız işi bilmiyorsanız eğer, çok iyi bir yöneticinin yanında iyi bir lider olmanız gerekiyor. Yönetici olupta aynı zamanda iyi bir lider olmak çok zor bulunan bir meziyet. İşte lider olmayan ve bunun yanında işten anlamayan yöneticiler bence sektöre çok zarar verdiler. Zaman ve emek kaybı oluştu bence. Bir gün bir şirkette, kumaş sektöründe genel müdürlük yapmış birinin sigorta şirketi yönetim kuruluna atandığını hatırlıyorum. İyi niyetli ve gerçekten iş yapmak isteyen biriydi fakat yaptığı en büyük hatalardan biri, herkesin dinleyip "sence bu şirkette ne yapmalıyız" diye sormasıydı sanırım. Hiç bir işten anlamayan fakat ağzı çok laf yapan ve ikna gücü yüksek kişiler tabiki yanlış yönlendirdiler kendisini. Bu kişilere inanıp, hata üstüne hata yapmak daha fazla zarar vemişti o zamanlar şirkete.
Bu yazıları yazarken amacım, benim bunca yıllık çalışma hayatımda "ne yaşandığını ve sonucunun ne olduğunu" anlatmak. Bu sayede iş hayatında tecrübe ile oluşan yaşanmışlıkların sonuçlarını göstermek ve bunlar ışığında bu yazıları okuyacaklara bir ışık tutmak, yol göstermek olacaktır. Burada yazacaklarım ile sektörde çalışan yada yeni çalışmaya başlayacaklar için ufakta olsa fayda sağlayabilirsem çok mutlu olacağım.
Tecrübe, yaşam boyu bilgi, beceri ve öğrenme süreci. Ben bu süreci halen yaşıyorum fakat geçmişte bıraktığım çok tecrübe var. Hatalardan, yaşadıklarımdan ders almasını öğrendiğimi düşünüyorum. Bazen öyle zamanlar geliyorki, iş hayatında yaşadığınız yada yaşayacağınızı düşündüğünüz zamanlarda birinden destek yada tavsiye alma ihtiyacı hissediyor insan. İşte ben burada devreye giriyorum. Elimden geldiği kadar anlattıklarımla, yorumlarımla, yaşanmışlıklar ile sizlere destek olabilirsem doğru yoldayım demektir.
İlk yazı şimdilik bu kadar, o zaman haydi başlayalım....
#sigortacı#sigortacılık#finans#sigorta acentesi#sigorta şirketi#yönetici#mentor#sigorta borekeri#sigorta yöneticisi#cfo#sigorta
0 notes