sizopesent-blog

[sizopesent-blog]

En doğru yanlışım. Bunu hissediyordum zaten ama bu gece emin oldum.

Birkaç kelamım daha olacak bununla ilgili.

De ki Merve sen hep mi yanlışlar yapacak hep mi mutsuz olacaksın. Daha yeni çıktın bunların içinden bu kadar kısa sürede yine mi keder ?

Haklısın belki. Ama bu da benim kendimi bulma şeklim. Dedim ki hep doğru olmaya hep dürüst olmaya çok çabaladın. Sonuçta ne oldun; mutsuz. Sonuçta ne oldun; kaybeden. Bundan sonra dibine kadar yanlış ol. Biraz da sen hatalar yap. Biraz da sen düşünme yarını.

Yemedi.

Olamıyorum. Onun da dediği gibi öyle güzel bi ailem var ki bu çağın insanı değiller. Kendime yapsam onlara yapamıyorum. Hoş kendime de yapamıyorum ya. Yapma dedi. Sen bu değilsin. Bu olmaya çalışmak seni o kadar yoruyor ki ben sana kıyamıyorum sen kendine kıyma. Benim 32 yılda tanımadığım Merve’yi gerçekten 3 ayda mı tanımıştı? Peki tanınmak beni neden gecenin bu saatinde göz yaşlarına boğuyor? Rahatsız olduğum şey tam olarak ne?

Olmaya çalıştığım Merve. Kalbim ve beynim, arzularım ve inançlarım arasında sıkıştım kaldım. Ne yana gitsem canım yanıyor, ne yana gitsem oraya ait değilim.

Belki tüm bunları unutup çok mutsuz olduğum bi günde neydi, kimdi, niye yazdım bunları diyeceğim. Bunları unuttuğum için vardığım o günde mutsuzluk olabilir ancak. Ama eğer o gün mutluysam bugün bunları yaşadığımı unutmamışımdır. Ben yine de not düşeyim, iyi ki deli çocuk iyi ki dokundun hayatıma. Sen benim en doğru yanlışımsın m.s.u.

28/10/2020 Çarşamba/00:18

[sizopesent-blog]

sığınak

yıllar önce yazdıklarıma bakmak, yıllar önceki Merve’ye akıl vermek, o günlere dönmeyi deli gibi istemek... 05/2020′nin özeti bu. Ne dersin bi 5 yıl daha girmesem sence buraya yazacak güzel şeyler birikir mi?

ne çok yoruldum ne çok yıprandım...

yıllar sağlam yamulttu inkar edemem... 

kendimi hiç anlamamışım hiç tanımamış. sevgiyi de. bir de tanrının en büyük cezası kötüyü silen bir hafıza. işte tüm bunlar hayatımdan koskoca 6 yıl götürdü. daha fazlasını götürmediği için minnet duymaktan başka yapılabilecek hiçbir şeyin de olmadığı bir noktadayım. 

çok özlüyorum çoğu şeyi ama en çok da kendimi. o üniversite koridorlarında topuk sesleri yankılanan rüzgarda savrulan saçlarından daha başına buyruk olan Merve’yi...

şişe gözüme takılıyor ama içmek de istemiyorum. dibine kadar tüm gerçekliğiyle ağlayarak ve söverek bu duyguyu yaşamak istiyorum sadece. ve içimde hala tüm düş kırıklıklarına rağmen her şeyin güzel olacağına inanan o küçük kız çocuğunu korkutmak istemiyorum.  

düşlerin artık kırılmasın çocuk. biraz olsun gülmek senin de hakkın...

[sizopesent-blog]

Herkes beni unutmuştu, ben kimseyi unutmamıştım.

Attilâ İlhan (via icguveysindeniclice)

[sizopesent-blog]

"Çikolatayla mutlu olan bir varlığım" dedi kadın ve sonra ekledi, "çilekle de mutlu olabilirim" ardından "sadece bir dondurma da beni mutlu edebilir" dedi... "Ahh" dedi bu erkekler, biri bile mi böyle basit şeyleri yapamaz diye tekrarladı. Oysa biliyordu bunları herkes yapabilirdi... Aynanın karşısına geçti ve cesurca konuştu kendisiyle, "ben" dedi; çikolata, çilek ya da dondurma istemiyorum ki... Ben sadece değer görmek ve sevilmek istiyorum evet sadece bunu istiyorum... Tabii bunları da sadece kendi seçtiğim adam tarafından olacaksa istiyorum... Bir kadın seçtiğinizi sanarsınız bazen ve aslında o kadının sizi seçtiğini anlayamadan bir ömrü bitirirsiniz... Öpüyorum geçip giden ömrünüzden...

[sizopesent-blog]

kayıplarla dolu dağınık hayatımın kaybolmayan kıymetlisi...

edit.05/2020

ah keşke insan bilebilse yılların getireceklerini ve götüreceklerinin çok daha fazlası olduğunu...

[sizopesent-blog]

yeni bir hayat güncesi...

yeni bir hayata başlayacak bir Merve var karşımda, aynaya baktığımda ne yaptığının farkında mısın diye sorduğum...

ne kadar yeni olacak anlayamıyorum aslında son 1 yılıma baktığımda. Günüm gecem olan bir adam, yansımam, sanki bir parça tamamlanan hayatım...

Büyük konuştuğu ne varsa yaşamak zorunda mıdır insan? öyle ki birine bağlanmayı kafes darlığı gören ben hayatın onsuz kısmını kafes görmeye başlamışım, darlığını var sen düşün... 

Dünya aynı dünya, insan aynı insan, seninle güzelleşen hayatın gerçek yanları değişmiyor ki varsa bi parça tereddüt tam da bu sebepten. Yoksa hayatı yaşamanın senden daha güzel yanını göremiyorum sevgili.

Hoşgeldin...

edit.05/2020

o soruyu sorarken kaç kadeh içmiştin merve ? 

cidden bu kadar güzel miydi kafan..??

tek sorun yeni hayat mı ? hiç mi güzel şey yaşamadın istiklalde sabahladığın o gün bile mi gelmedi aklına ?

ahh benim akılsız Merve’m...

[sizopesent-blog]

...

bazen öyle değişik şeyler hissediyorum ki sevmek yetmiyor hücreme işlemek istiyorum. yanından ayrıldığım an koşup sarılmak istiyorum, içime sokmak, saatlerce bırakmamak..

edit.05/2020

Tabi sen de haklısın henüz alnına silah dayayacağından falan haberin yok :)

[sizopesent-blog]

is-tiii-yoo-ruuum !

[sizopesent-blog]

Öpüyorum ama doyamıyorum. Mutluluk ya da cehennem bu galiba. Sana doymak, korkunç ahmaklık olur…

Ahmed Arif (via kahve-3)

[sizopesent-blog]

iyilik güzellik

neler yazmışım ne hüzünler yaşamışım be ! şimdi bakıyorum da anlatacak çok şey var.. çok şey değişti çok şey güzelleşti.. bi adam sevdim, güzelleştim. bana sevmeyi öğretti bi adam, sevilmenin ne demek olduğunu.. bildiğimi sandıklarımı aslında hiç bilmediğimi.. sonra mı ? sonrası iyilik güzellik.. ;)

edit.05/2020

ben senin sevgiyi tanımayan tarafından şefkat göstermeye başlayayım Mervecim sana... adını sevgi koyduğun şey neydi acaba ? ya da haksızlık mı ediyorum ki belki de ilk zamanlar güzeldi.. sonuçta evlenme teklifi ne ya ne gerek var diyen adam çıkma teklifi etmeyecek miyim olmaz her şeyin bir usulü var bu teklifi hak ediyorsun demişti zamanında.. ya da annene tereddütsüz hakaret edebiliyorken babana baba diyemesem de annen annem olur dememiş miydi?.. sen saf değil de kurbandın galiba..

[sizopesent-blog]

ah nasıl özledim blogumu :) yaklaşık bir aydır uzağım evimden.. ankara, istanbul, tekirdağ derken nihayet dönebildim samsun'a :) yeni yıla istanbul'da girmek güzeldi, ankara'da en sevdiklerimle eğlenmek, tekirdağ'da çocukluk arkadaşımla yeniden buluşmak :) güzel günler sonunda yeniden ailemle olmaksa en güzeli.. 

ankara'ya gidene kadarki bunalımlı zamanlarımı şükür gidince atlattım. artık çok daha rahat ve huzurluyum. bütün eski defterlerimi kapattım.

bu arada bi tanesi kapanmak konusunda ve tuhaftır ki açılmamak konusunda da fazla ısrarcı.. ben hayatımda hiç beddua etmedim ama zamanında ayaklarımı yerden kesen, beni deliler gibi kendine aşık eden bi adam sebepsiz çıktığında hayatımdan ve sonrasında beni yaralayacak adımlar attığında ilk kez tek bir beddua ettim onun için. şu hayatta en çok sevdiğim adam için.. dedim ki ömrün boyunca huzuru ara.. şimdilerde güzel gelecek planları var ve inanın öyle güzel mutlu rolü oynuyor ki.. ama huzuru arıyor. biliyorum. ve bi şekilde bi yerden gösteriyor kendini. bi an için nefesimin kesildiğini inkar edemem. ama asıl pişmanlığı yarın yaşayacağından öyle eminim ki sadece bekliyorum. üzülmesi beni üzecek de olsa o pişmanlığı görmeyi bekliyorum. 

aman her neyse 28'i benim için yeni başlangıçların günü keyifli anlar fotoğraflar paylaşacağım inanıyorum. 

edit.05/2020

öncelikle merak etme, huzuru arıyor, hem de hala.. 

ama daha büyük bi sorunumuz var sen de huzuru arıyorsun, hem de hala.. 

ahh merve keşke şuan bu güne dönme şansımız olsa. öncelikle akşamyıldızını kaybetmeyerek başlayabilirsin. evet birleşik yazıyorduk. çünkü akşam yıldızı ve akşamyıldızı çok farklı şeylerdi dimi. 

Arwen.. yanında huzur bulduğum dostum, seni hiç kaybetmemeliydim. 

belki senden köpek gibi nefret ederek çıktım hayatından ama beni bilirsin lanet aklım kötüyü silmeye programlıdır. 

seni çok özlüyorum...

[sizopesent-blog]

hı ?

[sizopesent-blog]

dibe vurduğum günlerden devam edelim, yüksekler bana yasak zaten..

"..Özleyip de vardığım her yerden, hemen kaçsam diyorum  Ne aradığımı biliyorum, ne bulduğumu  Bilmem neresinde yanıldım ben bu hayatın?.. "

[sizopesent-blog]

Sonra sen kendi yolunu çizdin. Benim ilkokulda resmim zayıftı, pek bir şey çizemedim…

Ah Muhsin Ünlü (via muzisyenbozmasi)

[sizopesent-blog]

benim için aşk...

[sizopesent-blog]

ne varsa eskide.. :)

... Feriştah: Odaya önce edeleleri geldi..edelelerden yarım saat sonra da vicudunun diğer kısımları yanımıza geldi..’’ 

Mükremin: allah allah n’oluyo be? feriştah yenge kim bu ses duvarına tırmanmaya çalışan lavuk? 

Feriştah: hoş geldin mükremin o elindeki çiçekler benim için mi?  Mükremin: ne çiçeği elimde çiçek yok ki.  Feriştah: biliyorum hiş bi zaman da olmadı zaten. madem bana iki karanfili çok görüyorsun bir karanfil getir mükremin ben aza tamah eden bir sevdanın esiriyim, çok şey isteyen aşıklardan değilim ben. ne demişler azla yetinmeyeni etmeli tektir, tektir ilen uslanmayanın bir köpekten ne farkı vardır allasen. 

...

[sizopesent-blog]

eğer ki bana yazmayışın sana dert oluyorsa, tutuyorsan yazmamak için kendini o vakit ben seni bana yazmayışından başlar severim çocuk. yakacaksan canımı böyle yak, yakarken bilmeden büyüt sevgini. büyüdükçe söz hakkı kazanacak, delireceksin.