Text
Küçükken yere düşersiniz, diziniz kanar. Ağlarsınız. Acısı geçince gülersiniz. Ben hep bunun üzerine yaşadım. Hep böyle olur sandım. Gözükmeyen yara bile kapanabilir sandım.
Hayatınızda değer verdiğiniz insanlar gün gelince size uyum sağlamakta zorlandığında aranızı düzelmeye çalışacak kadar birisini asla sevmeyin. Ben sevmediğimi sandım, hep umursamaz göründüm. Öyle olmadı.
Ben en büyük acı aşk acısıdır dedim.
Ben en büyük acı anlaşılamamak dedim.
Ben en büyük acı kimseye anlatamamak ve en sonunda patlayınca suçlu bulunmak, insan yerine konmamak dedim.
Ben en büyük acı hatıraları hatırlamak, yaşadıklarınızı hatırlamak dedim.
Ama hiçbirisi en büyük acı değilmiş.
Bu acıların hepsini değer verdiğiniz insanlarla yaşarsınız. Değer verdiklerinizle yaşatırsınız. Söylemesenizde onlar bunu anlayabilirler. Bunun adı değer vermektir.
Fakat gün gelir yolun yarısında kaybolurlar. Kendi yollarına giderler. Bir şey diyemezsiniz. Sonra o yolun sonu size çıkar. Sizi isterler, ama size ayak uyduramazlar. Sizin ona ayak uydurmanızı isterler.
Senelerce beraber olduklarınız sırf bir yol uğruna sizi arkanızda bıraktığında acıyı hissedemezsiniz. Çünkü anlamazsınız. Yokluğu için ağlayanlar hiç yaralanmamışlardır.
Acı geri döndüklerinde başlar. Acı sizi istediklerinde, sizi özlediklerinde başlar.
Ben kendime yalan söyledim.
Ben en büyük acı gittikleri yoldaki boşluğu izlemek sandım, en büyük acı yolun sonunun size çıktığını görebilmekmiş.
Şimdi bunları gidersin değer verdiğini düşündüğün birisine anlatırsın. O da sana şunu der:
Takma kafana.
Doğru ya, ben neden senelerce birlikte olduğumuz, dertleştiğimiz insanlar hiç bir sebep belirtmeden ‘biz hâlâ kardeşiz’ deyip gittikten sonra yolun sonunu bizim yönümüze çevirip uyum sağlamamızı beklemelerini kafama takayım ki…
Sonsu
#takmakafana#duygular#feelings#writing#düşüncelerim#güvenmek#aşk#güvenmekacıtır#sevmek#nefret#arkadaşlık
3 notes
·
View notes
Text
Mutlu olmak için yıldızlarda yaşamak isteyen ama aslında yıldızlarda yaşadığını bilmeyen bir halk. Başlarında 4 soylu, yönetilen 13 krallık. Her birinin ayrı ayrı güçleri var. Telekines, yaratma, ilizyon, zamanda yolculuk... Ateş, su, hava ve toprak. Her şey düzen içinde fakat hiçbir zaman yeterli kadar değil. Cinayetler yaşanıyor ve Aithne Thea Leah hem imparatorluğu tekrardan düzene sokmaya hem de kendi hayatındaki her şeye tutunmaya çalışıyordur. Bu evren ne masallar anlatıldığı bir zamanda ne hayal ettiğiniz ve yaşamak istediğiniz düşlerde ne de bir peri masalında geçiyor. Bu evren meçhul bir zamanda tozlu kitapların arasında duran koparılmış bir kağıt parçasında geçiyor. Bu hikaye, yaşayan insanların acıları değil. Bu bir hikaye de değil, bu bir efsane. Bu, gökyüzünde kaybolmuş yıldızların efsanesi. Göründüğü kadar masum olmayan bir efsane.
"Biz yıldızlarda yaşamak istedik, tanrı bize tabutları uzattı."
Irmak K.
Sonsu...
1. Bölümde adı geçen bir şarkı :)
Bizzat kendi hayal dünyama ait olan kurgum “Sessizliğimizdeki Yıldızlar” Wattpad ve Typeink plartformlarında yayında. Dilediğiniz zaman okuyabilirsiniz.
#duygular#feelings#writing#düşüncelerim#güvenmek#aşk#aşk acıtır#spotify#güvenmekacıtır#nefret#sessizliğimizdeki yıldızlar#sessizlik#sessiz ve yalnız#yalnızlık#yıldızlı gece#yıldızlar#ateş#su#hava#toprak#karanlığım#kırık kalpler#aşk acısı#kurgu#fantasy#polisiye#asla dedirttirenleri sevmek#kendi kalbine yazar#yazar#yazarlık
6 notes
·
View notes
Text
Ağlamaya başlarsınız yalnız kalınca. Kimsenin sesinizi duyamayacağını fark edersiniz. Sonra çığlık atarsınız boşluğa. Sesiniz yankılanır, cevap gelmez.. Halbuki bilirsiniz kimsenin duyamayacağını, sessizliğin cevap veremeyeceğini. Seslenirsiniz boşluğa, kaybolur kelimeler karanlıkta. Sonra bir ses döner sana
“Yalnız kalmadan önce kimdin sen?”
Hâlâ sessizliğin sesi yok mu sanıyorsunuz?
Yine kendi kurgumdan bir şeyler paylaşmak istedim :)
3 notes
·
View notes
Text
Karanlık bir gecede dipsiz bir göle vuran dolunay ışığının altında, kimsesiz bir çocuğun gölün kenarında duran bez bebeğinin yanında neden kanlı bir bıçağın olduğunu bilemeyecek kadar meçhul bir evrendi burası. Belki gerçek değildi, belkide herkesin merak ettiği bulutların üstündeki yokluktu. Belki sıcaktan görülen bir seraptı, belki de bir peri masalı. Bu evren, o bıçağın üzerindeki kanın kime ait olduğunu tahmin edemeyecek kadar karışık ve gizli bir yerdi. Fakat burası ne masum bir yerde ne bir yokluğun içinde ne de peri masallarının okunduğu bir zamanda geçiyor. Çünkü bu evren sadece eski kitapların koparılmış tozlu sayfalarında yazan, silik ve okunmayan kelimeleri olan, kimsenin inanmadığı, karanlık gökyüzündeki kaybolan yıldızların efsanesiydi.
Kendi yazdığım kitaptan bir şey yayınlamak istedim :)
#sessizliğimizdeki yıldızlar#yıldızlı gece#feelings#duygular#güvenmek#writing#aşk acıtır#güvenmekacıtır#aşk#nefret#düşüncelerim#Spotify
6 notes
·
View notes
Text
Biliyor musunuz? Bir sarılmanın arkasında bile kirli düşünceler olabilir. En basitinden taciz. Ve insanlar temas sevmediklerini söylediklerinde şöyle bir tepki alıyorlar. “Sen herkesi kendinden itersen hep böyle yalnız kalırsın.” Temas sevmemek herkesi kendinden itmek değil. Hani derler ya insanları seversek kusurlarını kabul etmiş oluruz. Bir kız çocuğunun tek kusuru temas sevmemek olduğunda neden kaçıyorsunuz? Sevgi sadece bedenle gösterilen bir şey değil. Aslında sevgi “Seni seviyorum.” Demekte değil. Sevgi ruhsuz bir bedene can getiren bir duygudur. Temas sevmeyen insanlarda sadece şunu bekliyorlar, yüzlerine bakıp gülümsenmesini. Çok mu şey istiyorlar?
#temas#feelings#duygular#düşüncelerim#güvenmek#aşk#nefret#sevmek#writing#temas sevmemek#gülümseme#güvenmekacıtır#kirli düşünceler#Spotify
4 notes
·
View notes
Text
Kalp bazen asla dedirttiren şeyleri sever. Bir arkadaşını isminden seven insanlar da vardır bir yabancıyı gözlerinden seven de. “Yabancı insanlara güvenmem, arkadaşlarım varken onlar kim?” diye söylenen birisi iki gün sonra çok sevdiği arkadaşlarından duymak istemediği sözler duyabilir. Dünya o kadar acımasız bir yer ki ilk aşkınızla sizi taciz eden kişi aynı it olabilir. Asla demeden önce şunu düşünmelisiniz: kalbinize mi güvenmelisiniz ağzınızdan çıkacak sözlere mi? Bana sorarsanız hiçbirisi, bana sorarsanız hisleri ve gerçekleri düşünmelisiniz.
Bu şarkının başı hem çok hoşuma gidiyor hemde niyeyse beni geriyor kzkxkdkdkdkd
#kalp acısı#hislerim#aşk#yabancı#nefret#arkadaşlık#feelings#writing#duygular#düşüncelerim#güvenmek#güvenmekacıtır#asla dedirttirenleri sevmek#yazılarım#aşk acıtır#Spotify
4 notes
·
View notes
Text
Su ateşi yendi ateş söndü, su buhar oldu ve ortaya bir hiç düştü. Kazanmanın veya kaybetmenin bir önemi yok. Zaman birbirini kovaladıkça sonuç her zaman bir hiçtir.
4 notes
·
View notes
Text
Ölüm satın alınabilecek bir şeydir. Sadece bir saniyelik cesaret o parayı anlamsız kılar. Çünkü silah bin TL’dir, tetiği çekmek ise 0
~Sonsu
4 notes
·
View notes
Text
Eğer karanlıkta gözükmeyenleri katil diye adlandırırsanız aydınlıkta parlayanları melek sanarsınız. Gerçek katil somut görünüp soyut olanlardır.
~ Sonsu
3 notes
·
View notes
Text
Düşünsene, gökyüzüne bakıyorsun tek bir yıldız sadece. Geceleri binlerce yıldıza ev sahipliği yapan gökyüzü mutsuz bu karanlıkta. Göz yaşı döküyor, yağmur çiseliyor yavaş yavaş. Tek bir yıldız var yanında ama sesini duyuramıyor ona. Karanlık boşluğa bağırıyor, yankılanıyor sesi fakat duyuramıyor yalnızlığını. Çünkü gökyüzü sessiz kaldığında tüm yıldızlar yanında. Fakat gökyüzü sesini çıkardığında tek bir yıldız var o boşlukta. Yıldızlar gitti fakat tek bir ışık kaldı orada küçükte olsa.
Şimdi soruyorum size,
gidene bakarak mı ağlamalıyız kalana mı?
Dinlemek istersiniz diyee :)
#duygular#feelings#geceye not#dreamcore#writing#düşüncelerim#gökyüzü#güvenmek#gözyaşı#yıldızlı gece#yıldızlar#kayip giden yildizlar#gidenler#yarım kalanlar#senden kalanlarımla yalnızım#aşk acıtır#ağlamak#ağla#Spotify
8 notes
·
View notes
Text
Bir bardak yere düşüp parçalara ayrıldığında kimse toplayıp yapıştırmaz camları, ya süpürüp çöpe atarlar yada orada öylece bırakırlar. Anlamanız gereken şey ise şu, biri kalbinizi kırıp attığında aynı kişinin yerden toplayıp tekrar bir araya getirmesini beklememelisiniz. Eğer beklerseniz sadece o kişide oyalanmış olursunuz, bu vaktinizin azalmasına neden olur…
#kırık kalpler#kalp acısı#kalp kırıklığı#feelings#dreamcore#writing#acı#aşk acıtır#aşk#thoughts#duygular#düşüncelerim
6 notes
·
View notes
Text
İnsanlar kaybetmenin ne demek olduğunu bilmediği sürece mezarlıkları sevmezler, korkmazlar. Mezar taşıyla konuşanları deli sanarlar, öyle değildir. Mezarlıklar, sessiz haykırışların toprak tarafından engellendiği bir morgtur. Mezarlık, sevmeyi bilmeyen bir insan için sadece sessiz olunması gereken bir yer olarak düşünülür. Mezarlık, sessizlikle konuşmayı bilen insanlar için çığlıklarındaki sebepler içindir.
Ne kadar çığlık atsakta ulaşamayacağımız şeylerdir. Geri dönene kadar feda edeceğimiz her şeydir. Her dakika, her saniye, her yıldız…
#ölmüş hisler ve geriye kalan bir mezar#mezarlık#feelings#duygular#kaybetmek#ölüm#sessiz çığlık#aşk#nefret
8 notes
·
View notes
Text
Belki insanların terapiye değil de kendisi için anlamlı olan birine sarılmaya ihtiyacı var. Çünkü ne kadar kötü hissedersen hisset insan tek başına evine girdiğinde ya ağlar ya da eğlenir. Aslında bazılarımız temas sevmez ama onlar bile içten içe onun için önemli olan kişilere sarılmak ister ama korkarlar. Ve aslında karşımızdaki insanın da buna ihtiyacı olabilir. Onunda bir ruhu, bir kalbi var.
Hiç birimiz hayalet değiliz. Hiç birimizin ortak bir kalbi yok. Ama bazı kalpler sırf kişilikler aynı değil diye farklı olmak zorunda değil.
Kalp; oyuncak gibi oynanabilecek, kukla gibi oynatılabilecek, esir alınabilecek, suçlu gibi hapse tıkılabilecek bir şey değil.
Kalp; içinizi döktüğünüz bir defter, bir arkadaşınız, güzel bulduğunuz bir ünlü, animasyon filmleri, bir kitap, rastgele açtığınız bir dergideki söz ve aynaya yansıyan her şey olabilir.
Belki dinlersiniz, bir şarkı bırakmak istedim <33
4 notes
·
View notes
Text
Sevsen dahi sinir olduğun insanlar,
Güvendiğini düşünmediğin yabancılara verilen sırlar,
Güneşin önünde bile olsa solan çiçekler,
Notalara basmana rağmen ses çıkarmayan piyanolar,
Gerçekleşecek gibi hissettiğin ama gerçekleşmeyen hayaller,
Kafa dağıtmak için gittiğin ama başarısızlık korkusuyla savaştığın kütüphaneler,
Nereye vardığını bilmediğin yolculuklar…
Bazen hepsi anlamsız gelir ama hiç birisi boş bir andan ibaret değildir aslında. Sen nereden bakarsan anılar ona göre şekillenir.
Bir imza sırasının önünden geçen bir insan “Bu kadar sıra beklenir mi?” Diyip geçebilir ama sırada bekleyen bir insan “Çok heyecanlandım, en sevdiğim yazarı göreceğim!” Diyebilir. Önemli olan eve gidince bu anları nasıl hatırlayacağını düşünmek ve mutlu olmaktır.
3 notes
·
View notes
Text
Ağlamaya başlarsınız yalnız kalınca. Kimsenin sesinizi duyamayacağını fark edersiniz. Sonra çığlık atarsınız boşluğa. Sesiniz yankılanır, cevap gelmez.. Halbuki bilirsiniz kimsenin duyamayacağını, sessizliğin cevap veremeyeceğini. Seslenirsiniz boşluğa, kaybolur kelimeler karanlıkta. Sonra bir ses döner sana
“Yalnız kalmadan önce kimdin sen?”
Hâlâ sessizliğin sesi yok mu sanıyorsunuz?
#sessiz çığlık#sessizliğinsesi#sessiz ve yalnız#sessizliğin çığlığı#feelings#duygular#sessizce#çığlık
4 notes
·
View notes
Text
Duygusuzluk bir ayna gibidir. Ne taraftan bakarsan bak, hangi pozu verirsen ver aynaya yansıyanın duygularını göremediğin sürece dış görünüş duygusuzluk sayılacaktır. Duygusuzluk dış görünüş değildir. Bunu anlamak için özel falan olmaya da gerek yok. Sadece insanlar aynanın yansıması yerine kalbin yansımasına bakması gerekir.
3 notes
·
View notes
Text
Aşk ve sevginin farkını bilir misiniz ?
Sevgi uzun sürecek bir dostluk da oluşturabilir, okulda birbirlerini rezil edecek kadar kin duyan kişiler de. Aşk ömür boyu süren çiftler de oluşturabilir, ölümüne birbirlerinden nefret edecek iki düşman da.
Aşk bir gül ise sevgi ise laledir. Bir laleyi severek sularsanız ve günün sonunda o lale solar ise vazgeçmesi zor olmaz. Ya çöpe atarsınız ya da kurumuş bir şekilde ortalıkta bırakırsınız. Ama bir gülü dikenlerine rağmen büyütür ve sonrasında kaybederseniz unutmanız veya vazgeçmeniz lale kadar kolay olmaz. Ya da tam tersi kurtulması çok kolay olur. Kuruyan gülü ya eskimiş günlüğünüzün arasında saklarsınız ya da istemeyerek çöpe atıp yok etmeye çalışırsınız.
Nefret ve sevmemek kavramlarının farklarını bilir misiniz?
Sevmemek, her insanın hissedebileceği bir duygudur. Fakat nefret her zaman herkesin hissedebileceği, herkesin yaşayabileceği bir duygu değildir. Herkes, sevmediği bir kişiden “Nefret ediyorum!” şeklinde bahsedip konuyu dağıtırken nefret duygusunu yaşamış kişiler aynı şekilde “Nefret ediyorum!” diyerek dosyayı kapatamazlar. Sevmemek bir petrol fabrikasında her yere saçılmış siyah sıvıdır, temizlenmesi zor bulaşması kolaydır. Nefret ise koyu bir kandır. Evet, temizlenmesi zor bulaşması kolay olabilir ama kimileri bakamaz kimileri doyamaz.
İnsanoğlunun yanılgılarından biri ise aşk ve sevgi, nefret ve sevmemek duygularını aynı sanmasıdır.
Sevgi ve sevmemek duyguları masum düşüncelerin rol aldığı bir tiyatro oyunudur. Aşk ve nefret ise gerilim hissettiren olayların bulunduğu bir korku oyunu.
Ve aslında tüm bu hisler ve duygular beynimizin bize oynadığı bir gölge oyunudur.
7 notes
·
View notes