spectaculaire

[spectaculaire]

Sessiz Bir Akşam Sana Dair

Bu akşam yine sessiz,

Rüzgar bile seni fısıldıyor hafiften.

Gözlerimi kapattım,

Sanki yanımdaymışsın gibi...

Gökyüzü mor, biraz da hüzünlü,

Seninle izlediğimiz o eski akşamlar gibi.

Bir yıldız kaydı az önce,

Dileğim belliydi: “Keşke burada olsaydın.”

Zaman durdu bir an,

Sanki sadece seni düşünmem için.

Geceye adını söyledim usulca,

Duydun mu bilmem, ama hissettin belki.

Buradayım,

Aynı yerde, aynı özlemle.

Senin olmadığın her şey

Eksik biraz, sessiz biraz, sensiz biraz…

Asteria

[spectaculaire]

Seninle tanışmak kaderdi.

Arkadaş olmak bir seçimdi. Ama sana âsık olmak, benim kontrolümün dışındaydı...

The Hunger Games

[spectaculaire]

"Neyine bağlandım ki bu kadar; Bana bakmayan gözlerine mi, yoksa benim olmayan kalbine mi?"

Özdemir Asaf

[spectaculaire]

Gözlerimin rengini unut,

Bir zamanlar nasıl güldüğümü de…

En çok yanında kırıldım,

En çok dost bildiğimde yalnız kaldım.

Hatıralar suskun şimdi,

Adını anmak bile yorgunluğa denk,

Bir selamı bile çok görüyorsan,

Seninle geçmişim yok hükmündedir demek.

[spectaculaire]

𝘚𝘪𝘺𝘢𝘩 𝘬𝘢𝘥𝘢𝘳 𝘺𝘢𝘭𝘯ı𝘻, 𝘮𝘢𝘷𝘪 𝘬𝘢𝘥𝘢𝘳 𝘴𝘰𝘯𝘴𝘶𝘻... ✯

[spectaculaire]

"Açık olmayan yaraların can yakmadığıni kim söylemiş?"

[spectaculaire]

Sence aşk nedir?

Derin sularda yüzmek mi?

Delice dans etmek mi?

Düşlerde yaşamak mı?

Yoksa yok olmak mıdır aşk?

Sence aşk nedir gün ışığım

Aşk nedir, diyorsun…

Belki bir bakışta saklı bir yangın, belki suskun bir cümlede gizli bir çağrı…

Derin sularda yüzmek kadar bilinmez,

Delice dans etmek kadar savunmasız…

Düşlerde yaşamak kadar tatlı,

Ama yok olmak kadar da gerçek…

Aşk; kendini unutup birinin gözlerinde bulunmaktır belki de.

Ve onun sesiyle susmak, onun varlığıyla tamamlanmaktır.

Ne tanımı vardır ne tarifi sadece hissettiğinde anlarsın:

“İşte bu... başka hiçbir şeye benzemiyor.”

[spectaculaire]

Je ressens certaines choses mais je crains de ne pas pouvoir m'avouer ce que je ressens parce que j'ai tellement peur d'être dévastée par cette sensation que j'ai goûtée pour la première fois, mais j'aime aussi la vitalité que cela procure

[spectaculaire]

Bugün mutluyum neyseki az modumuzu girelim

[spectaculaire]

Az önce burayı günlük gibi kullanabileceğimi fark ettim. Boynumda asılı günlük anahtarıma ihtiyacım kalmadı mı yani? Herkesten sakladıklarımı bilen sırdaşım ile vedalaşma zamanı geldi sanırım ama konunun günlük ile ilgisi yok. Yaşanmışlıklar diyorum efendim, buraya yazmak kadar kolayı yok ama kilitli bir günlüğü açıp saatlerce ona dert yanmak hangi delinin hobisi? Kesinlikle benim.

[spectaculaire]

Göğümü yitirdim ben de... Artık sadece soğuk bir ışıltıyım karanlıkta.

Eskiden bir yıldızmış , göğünü yitirmiş...

[spectaculaire]

Dünün pişmanlığı ya da yarının kaygısı değil önemli olan önemli olan bugünün bugün neler yaşadın mavi şehrin kızı 🌌

Bugün dünü düşündüm, pişman oldum… Yarını düşündüm, strese girdim. En son bugünü düşündüm, kahve yapıp pencereye baktım. Mavi şehrin kızı olmak kolay değil!

[spectaculaire]

"Şiirden anlayan" bir kadını alelade bir şekilde sevemezsiniz.

[spectaculaire]

İçimde koca bı geçmişin, geçmemiş izleri var.

[spectaculaire]

Birbirini sevmek yetmez bazen, kaderin izin vermesi gerek.

[spectaculaire]

Hayat beni öyle bir unuttu ki, sanki hiç yaşamamışım gibi geçiyor herkes yanımdan...

[spectaculaire]

Ve bazen hayattır sevmek. Birini çok uzaktayken bile, yüreğinde taşıyabilmek.

Özdemir Asaf