stareintoyoureyes

[stareintoyoureyes]

[stareintoyoureyes]

[stareintoyoureyes]

o son görüşürüz, bizi bir daha görüştürmeye yetmedi:)

[stareintoyoureyes]

Düzelsin diye her şeyini ortaya koyarken senlik bir şey kalmadığını ve konunun aslında hiç sen olmadığını fark ettiğin o an.

[stareintoyoureyes]

Başta hal ve hareketleriyle beklentiyi yükseltip devamında sadece hayal kırıklığı yaratanlar sizin yatacak yeriniz yok

[stareintoyoureyes]

“o ev bin kez yıkıldı, bin kez yaptım. şimdi yine yangın yeri fakat bir damla su dökmem. bunu bilmek, ağzımda acı bi tat bıraktı.”

[stareintoyoureyes]

Ben istiyorum ki birileri ölmediği sürece hayatımızdan çıkmasın, dev hatalar yapılmasın, yollar ayrılmasın, birini sevdiysek hep sevelim.

[stareintoyoureyes]

[stareintoyoureyes]

[stareintoyoureyes]

Beni düş kırıklığına uğratan, kendimden başkası değil. -Franz Kafka

[stareintoyoureyes]

yaralarına çiçekler ekeceğim.

[stareintoyoureyes]

[stareintoyoureyes]

You just try things on, until you find something that feels like you. Like me? Yeah. Not Hopper. Not Mike. You.

[stareintoyoureyes]

[stareintoyoureyes]

[stareintoyoureyes]

“Ne kadar da güzel sevmiyorsun beni. Böylesine hiç denk gelmemiştim.”

— (via umutbittigezegeniyakin)

[stareintoyoureyes]

insan kendini mutlu etmek için başkalarını sever, kendilerini tatmin etmek için bu sevginin getirdiği acıları çeker ve kendine kendini kanıtlamak için terk eder çünkü en çok kendini sever.