Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Pkos Nedir? Neden Oluşur?
Polikistik over sendromu (PKOS), kadınların üreme sağlığını etkileyen yaygın bir endokrinolojik bozukluktur. Bu blog yazısında, PKOS’un neden oluştuğunu, belirtilerini, tedavi seçeneklerini ve yaşam tarzı değişikliklerini ele alacağız. Ayrıca, PKOS’un adet döngüsüne, hamileliğe, cinsel ilişkilere ve kansere etkilerini de inceleyeceğiz.
PKOS Neden Oluşur?
Polikistik Over Sendromu (PKOS), nedeni tam olarak bilinmeyen karmaşık bir endokrinolojik bozukluktur. Vücutta yeterli miktarda insülin üretilememesi veya bu insülinin etkili bir şekilde kullanılamaması, PKOS riskini artırabilir. Genetik faktörler, aile öyküsü ve obezite de PKOS gelişiminde rol oynayabilir.
Araştırmalar, PKOS’un oluşumunda rol oynayan bazı temel faktörleri tanımlamıştır. İşte PKOS’un neden oluşabileceği ana faktörler:
1. Hormonal Dengesizlikler: PKOS, hormonal dengesizliklerin sonucu olarak ortaya çıkar. Özellikle yüksek insülin seviyeleri ve insülin direnci, PKOS’un gelişiminde kritik bir rol oynar. İnsülin, vücuttaki hücrelere enerji sağlamak için glikozun kullanılmasını düzenler. İnsülin direnci, hücrelerin insülini etkili bir şekilde kullanamadığı bir durumu ifade eder. Bu, vücutta daha fazla insülin üretilmesine yol açar ve hormonal dengesizliği tetikler.
2. Hiperandrogenizm: PKOS’lu kadınlarda, normalden yüksek seviyelerde erkek cinsiyet hormonları olan androjenler bulunabilir. Bu durum, hirsutizm (yüzde aşırı tüylenme), sivilce ve saç dökülmesi gibi belirtilere yol açabilir.
3. Genetik Yatkınlık: Aile öyküsü, PKOS riskini artırabilir. PKOS olan kadınların ailesinde benzer hormonal problemlere sahip kişilerin bulunma olasılığı daha yüksektir.
4. Obezite: Obezite, PKOS riskini artırabilir ve semptomları daha da kötüleştirebilir. Obezite, insülin direncini artırarak hormonal dengesizlikleri tetikleyebilir.
5. Inflamasyon ve İltihaplanma: Vücutta düşük derecede kronik inflamasyon (iltihaplanma) durumu, PKOS’un gelişimini tetikleyebilir.
6. Adet Düzensizlikleri: Adet döngüsünün düzensiz olması, PKOS’un belirtilerini şiddetlendirebilir ve nedeniyle ayrı bir sorun olabilir.
7. Çevresel Faktörler: Çevresel faktörlerin, özellikle hormon içeren kimyasalların maruziyeti, PKOS riskini artırabilir.
PKOS’un tam nedenleri ve mekanizması hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, yukarıdaki faktörlerin bir kombinasyonunun PKOS’un oluşumunda rol oynadığı düşünülmektedir. Her kadının durumu farklıdır, bu nedenle doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyonelinin rehberliği önemlidir. Tedavi, semptomları hafifletmeyi ve uzun vadeli sağlık sorunlarını önlemeyi amaçlar.
Polikistik Over Sendromu Doğuştan mı?
Polikistik Over Sendromu (PKOS) doğuştan bir durum değildir. PKOS, genetik yatkınlıkla ilişkilendirilse de, hormonal ve metabolik değişikliklerin sonucu olarak gelişir. Genetik faktörler, bu hormonal değişiklikleri etkileyebilir, ancak PKOS’un oluşumu daha sonraki yaşlarda, özellikle ergenlik döneminden sonra ortaya çıkar.
PKOS Belirtileri
PKOS’un belirtileri şunlar olabilir:
Adet düzensizlikleri
Yüzde aşırı tüylenme (hirsutizm)
Sivilce
İnsülin direnci
Ağırlık artışı
Yorgunluk
Saç dökülmesi
PKOS İyileşir mi?
PKOS tamamen iyileştirilemese de semptomları yönetmek ve kontrol altına almak mümkündür. Tedavi seçenekleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri, ilaçlar ve cerrahi müdahale bulunabilir. İyi bir tedavi planıyla semptomlar hafifletilebilir ve üreme sağlığı iyileştirilebilir.
Polikistik Over Hangi Yaşlarda Görülür?
Polikistik over sendromu (PKOS) genellikle ergenlik döneminden itibaren üreme çağındaki kadınlarda görülür. Ergenlik döneminde semptomlar başlayabilir ve genellikle 15 ila 30 yaşları arasında tanı konur. Ancak PKOS, her yaşta ortaya çıkabilir ve menopoz sonrası dönemde bile devam edebilir. Yaş, PKOS gelişiminde risk faktörü olabilir, ancak kesin yaş aralığı kişiden kişiye değişebilir.
Polikistik Over Adet Olur mu?
Evet, polikistik over (PKOS) olan kadınlar adet olabilirler. Ancak PKOS, adet döngüsünde düzensizliklere neden olabilir. Bu düzensizlikler, adet kanamasının zamanlaması ve miktarı üzerinde etkili olabilir, ancak adet periyodik olarak devam edebilir. PKOS teşhisi alan kadınlar, adet döngülerinin düzensiz olduğunu fark edebilirler.
Polikistik Over Adet Kaç Gün Gecikir?
Polikistik over (PKOS) olan kadınların adet döngüsü süreleri kişiden kişiye değişebilir. Genellikle PKOS, adet düzensizliklerine neden olur ve adetin gecikmesine yol açabilir. Bu gecikme süresi değişkenlik gösterebilir ve her kadında farklı olabilir. Bu nedenle PKOS’lu kadınlar, adet döngülerinin düzensiz olduğunu fark edebilirler.
Polikistik Over Hamile Kalınır mı?
Evet, polikistik over (PKOS) olan kadınlar hamile kalabilir, ancak PKOS bazen doğurganlığı etkileyebilir ve gebelik şansını azaltabilir. Doktor gözetiminde tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri, hamilelik olasılığını artırabilir.
Polikistik Over Cinsel İlişkide Ağrı Yapar mı?
Evet, polikistik over (PKOS) bazı kadınlarda cinsel ilişki sırasında pelvik ağrıya yol açabilir. Bu ağrı, hormonal değişiklikler veya yumurtalıklarda oluşan kistler nedeniyle ortaya çıkabilir. Ağrıya yol açan bu faktörler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve doktorun gözetiminde değerlendirilmelidir.
Polikistik Over Sendromu Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
PKOS’u yönetmek için yapabileceğiniz bazı adımlar şunlar olabilir:
Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek (dengeli beslenme, egzersiz)
İlaçları düzenli olarak kullanmak
Doktor randevularını ihmal etmemek
Polikistik Over Ne Tetikler?
Polikistik Over Sendromu’nun (PKOS) tetikleyicileri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, hormonal dengesizlikler, yüksek insülin seviyeleri, obezite ve yaşam tarzı faktörleri gibi etkenler PKOS’un gelişiminde rol oynayabilir. Bu faktörlerin bir kombinasyonu PKOS’u tetikleyebilir veya semptomlarını şiddetlendirebilir.
Polikistik Over Kansere Yol Açar mı?
Hayır, PKO kansere yol açmaz. PKO, yumurtalıklarda kist oluşumuna neden olan bir hormonal bozukluktur. Kistler kanserli değildir ve kansere dönüşmezler. PKO’nun, endometriyal kanser, meme kanseri ve yumurtalık kanseri riskini hafifçe artırabileceğine dair bazı kanıtlar olsa da, bu riskler hala düşüktür.
Polikistik over sendromu, kadınların üreme sağlığını etkileyen bir durumdur. PKOS’un nedeni tam olarak bilinmese de, belirtilerini yönetmek ve tedavi etmek mümkündür. Doktor gözetimindeki uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri, PKOS’un etkilerini azaltabilir ve kadınların sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olabilir.
❤️ Detaylı Bilgi İçin : 📞 0537 368 16 00 🌐 www.tupbebekturkey.com
0 notes
Text
Adenomyozis
Adenomyozis, rahim iç yüzeyini döşeyen endometriyum tabakasının rahim duvarının kas dokusuna doğru büyümesi ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu durum, rahimde kalınlaşmaya ve büyümeye neden olur.
Adenomyozis, en sık 30-50 yaş arası kadınlarda görülmektedir. Tam süreli gebelik geçirmiş kadınlarda daha yaygındır. Tam süreli gebeliği olmayan kadınlarda ise nadirdir.
Adenomyozisin kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak, hormonlar, genetik faktörler ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.
Adenomyozis Belirtileri
Adenomyozisin en yaygın belirtileri şunlardır:
Ağrılı adet kanamaları
Adet öncesi ve sonrası kramplar
Cinsel ilişki sırasında ağrı
İdrar yaparken ağrı
Kabız veya ishal
Karında şişlik
Adenomyozis, genellikle pelvik muayene ve ultrason ile teşhis edilir. Daha ileri tetkikler, MRI veya histeroskopi gibi görüntüleme testlerini içerir.
Adenomyozisin tedavisi, semptomların şiddetine bağlıdır. Hafif semptomları olan kadınlarda, ilaç tedavisi genellikle etkilidir. İlaçlar, ağrıyı azaltmaya ve adet kanamalarını kontrol etmeye yardımcı olacaktır.
Orta ve şiddetli semptomları olan kadınlarda, cerrahi tedavi gerekebilir. Cerrahi tedavi seçenekleri arasında histerektomi (rahimin çıkarılması), laparoskopik adenomiyozis çıkarma (LAAM) ve laparoskopik adenomiyozis ablasyon (LAA) bulunmaktadır.
Histerektomi, adenomyozisin tek kesin tedavisidir. Ancak, bu işlem, doğurganlığı sona erdirir. LAAM ve LAA, rahmi yerinde bırakan daha az invaziv cerrahi tedavi seçenekleridir. Ancak, bu tedaviler, adenomyozisin tamamen ortadan kaldırılmasını garanti etmez.
Adenomyozis, hayatı tehdit eden bir hastalık değildir. Ancak, semptomları, kadınların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir.
0 notes
Text
Adet Göremeyen Kadınlar Hamile Kalabilir Mi?
Adet göremeyen kadınların hamile kalma şansı, adet gören kadınlara göre daha düşüktür. Ancak, adet görmemenin altında yatan nedene bağlı olarak, bazı adet göremeyen kadınlar hamile kalabilirler. Adet görmemenin nedenleri arasında şunlar sayılabilir: • Menopoz • Hormonal bozukluklar • Doğum kontrol yöntemleri • Endometriozis • Polikistik over sendromu (PCOS) • Tiroid sorunları • Yumurtlama bozuklukları • Rahim ve rahim ağzı sorunları • Emzirme Menopoz dönemindeki kadınlar adet görmezler ve bu nedenle hamile kalmazlar. Adet göremeyen kadınlarda hamilelik şansını artırmak için, adet düzensizliğine neden olan altta yatan nedenin tedavi edilmesi gerekir. Örneğin, hormonal bozukluklar veya yumurtlama bozuklukları tedavi edildiğinde, adet düzensizliği düzelebilir ve hamilelik şansı artabilir.
Yazılarımızın devamı için;
www.tupbebekturkey.com
sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
0 notes
Text
Adet Görememe Nedir?
Adet görememe, kadınların 12 ay boyunca adet görmemesi veya adet görme sıklığının 35 günden az olması durumudur.
Kadınlar Hangi Durumda Adet Göremez?
Kadınların adet görememe veya adet döngülerinin düzensizleşmesine neden olan birçok farklı durum ve faktör bulunmaktadır. İşte bu seçeneklerin açıklamaları:
Hamilelik: Hamilelik, adet döngüsünün durmasına neden olabilir. Yumurtlama ve adet dönemi, gebelik gerçekleştiğinde genellikle kesilir.
Emzirme: Emzirme döneminde, bazı kadınlar adet döngülerinin düzensizleştiğini veya geç geldiğini bildirirler. Bu durum, prolaktin hormonunun yüksek seviyelerde salgılanması nedeniyle ortaya çıkar.
Menopoz: Menopoz, kadınların adet döngülerinin sona erdiği bir dönemdir. Menopozdan sonra adet göremezler.
Hormonal Bozukluklar: Hormon dengesizlikleri, adet düzensizliklerine neden olabilir. Örneğin, yetersiz tiroid hormonu üretimi (hipotiroidizm) veya fazla androjen hormonu üretimi adet düzenini etkileyebilir.
Doğum Kontrol Yöntemleri: Hormonal doğum kontrol yöntemleri, adet döngüsünü etkileyebilir. Özellikle doğum kontrol hapları, adet döngüsünü düzenli hale getirebilir veya düzensizleştirebilir.
Endometriozis: Endometriozis, rahim içi dokusunun dışında büyüdüğü bir durumdur. Bu hastalık, adet düzensizlikleri ve ağrılı adet dönemleri gibi sorunlara neden olabilir.
Polikistik Over Sendromu (PCOS): PCOS, yumurtalıklarda hormonal dengesizliklere ve kist oluşumuna neden olan bir durumdur. Bu durum adet düzensizlikleri, anovülasyon (yumurtlamama) ve infertiliteye yol açabilir.
Tiroid Sorunları: Tiroid bezinin düzgün çalışmaması, adet döngüsünü etkileyebilir. Hem hipotiroidizm (az tiroid hormonu üretimi) hem de hipertiroidizm (aşırı tiroid hormonu üretimi) adet düzenini etkileyebilir.
Yumurtlama Bozuklukları: Yumurtlama, adet döngüsünün önemli bir parçasıdır. Yumurtlama sorunları, düzensiz adet döngüleri veya adet görememeye yol açabilir.
Rahim ve Rahim Ağzı Sorunları: Rahim veya rahim ağzı problemleri, adet döngüsünün düzensizleşmesine veya adet görememeye neden olabilir.
Stres: Yoğun stres, hormonal dengesizliklere yol açabilir ve adet düzensizliklerine neden olabilir.
Aşırı Egzersiz: Aşırı egzersiz, vücuttaki enerji dengesini etkileyebilir ve adet döngüsünü düzensizleştirebilir.
Kadınların adet görememesine veya adet döngülerinin düzensizleşmesine neden olabilen bu faktörler, bir kişinin yaşadığı spesifik duruma ve vücut yapısına bağlı olarak farklılık gösterir. Adet görmeme, ciddi bir sağlık sorununun belirtisi de olabilir. Bu nedenle bir kadın doğum uzmanına başvurulması önemlidir.
Adet görmemenin tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak değişir. Örneğin, hamilelik durumunda, adet görmeme kendiliğinden düzelir. Emzirme dönemindeki kadınlarda ise adet görmeme, emzirmenin sona ermesinden sonra başlar. Menopoz dönemindeki kadınlarda ise adet görmeme, normal bir süreçtir.
Hormonal bozukluklar, doğum kontrol yöntemleri, endometriozis, PCOS, tiroid sorunları, yumurtlama bozuklukları, rahim ve rahim ağzı sorunları ve stres gibi nedenlerle oluşan adet görmeme, genellikle tedavi edilebilir. Bu nedenle, bu nedenlerden kaynaklanan adet görmeme yaşayan kadınlar, tedavi ile adet düzenlerini geri kazanabilirler.
Adet Göremeyen Kadınlar Hamile Kalabilir Mi?
Adet göremeyen kadınların hamile kalma şansı, adet gören kadınlara göre daha düşüktür. Ancak, adet görmemenin altında yatan nedene bağlı olarak, bazı adet göremeyen kadınlar hamile kalabilirler.
Menopoz dönemindeki kadınlar adet görmezler ve bu nedenle hamile kalmazlar. Adet göremeyen kadınlarda hamilelik şansını artırmak için, adet düzensizliğine neden olan altta yatan nedenin tedavi edilmesi gerekir. Örneğin, hormonal bozukluklar veya yumurtlama bozuklukları tedavi edildiğinde, adet düzensizliği düzelebilir ve hamilelik şansı artabilir.
0 notes
Text
Blastokist Nedir?
Blastokist Nedir? Embriyonun Gelişiminin Önemli Bir Aşaması
Biyoloji ve tıp alanlarında sürekli olarak yeni keşifler ve gelişmeler yaşanmaktadır. Üreme tıbbı da bu alandaki en önemli ilerlemelerden biridir. Bu bağlamda, blastokist adı verilen embriyonun gelişim aşaması, tıp alanında büyük ilgi çekmektedir. Peki, blastokist nedir? Bu önemli aşama hakkında daha fazla bilgi edinmeye ne dersiniz?
Blastokist Nedir?
Blastokist, embriyonun gelişim sürecindeki bir aşamadır. Fertilizasyon (döllenme) sonrasında oluşan zigot, hücresel bölünmelerle hızla çoğalır. Bu bölünmeler sonucunda ortaya çıkan hücre kümesine “morula” denir. Morula daha sonra içi sıvı dolu boşluğa sahip bir yapıya dönüşmeye başlar. İşte bu yapıya “blastokist” adı verilir.
Blastokist, embriyonun dış hücre tabakasından (trophectoderm) ve iç hücre kümesinden (inner cell mass) oluşur. Trophectoderm, ileride plasentayı oluşturacak hücreleri içerirken, iç hücre kümesi gelecekteki embriyonun çeşitli dokularını ve organlarını oluşturacak hücreleri içerir.
Blastokist Aşamasının Önemi
Bu aşama, üreme tıbbında büyük bir öneme sahiptir. İnfertilite (kısırlık) tedavilerinde, özellikle tüp bebek (IVF) yöntemi uygulanan hastalar için blastokist transferi oldukça yaygındır. Bu aşama, embriyonun daha gelişmiş bir seviyeye ulaştığı ve rahmin içine transfer edilmesiyle implantasyon (rahme tutunma) şansının arttığı bir dönemdir. Blastokist transferi, hamilelik oranlarını artırma ve çoklu gebelik riskini azaltma amacıyla tercih edilmektedir.
Blastokist Kültürü
Bu aşamaya ulaşmak için laboratuvar ortamında özel bir kültür süreci gerekmektedir. Embriyolar, uygun besin maddeleri ve çevresel koşullar sağlanarak bu aşamaya getirilir. Bu sayede embriyologlar, embriyonun en uygun gelişim aşamasına ulaşmasını sağlayarak implantasyon başarısını artırırlar.
Blastokist, embriyonun gelişiminin önemli bir aşamasını temsil eder. Üreme tıbbındaki ilerlemeler sayesinde, blastokist aşamasına ulaşan embriyonun rahme transferi yapılarak hamilelik şansı artırılmaktadır. Bu gelişmeler, infertilite tedavisi gören çiftlere umut vermektedir.
Unutulmamalıdır ki, her bireyin durumu farklıdır ve en uygun tedavi yöntemi uzman doktorlar tarafından belirlenmelidir. Blastokist transferi gibi teknikler, bireysel ihtiyaçlar ve tıbbi gereklilikler dikkate alınarak kullanılmalıdır.
0 notes
Text
Endometrial poliplerin tedavi edilmesi veya alınması konusunda birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. İnfertil çiftlerde, poliplerin varlığı tedavi seçeneklerini etkileyebilir ancak rutin olarak alınmaları konusunda kesin bir kanıt bulunmamaktadır.
Poliplerin tedavi edilmesi veya alınması kararı, polip sayısı, büyüklüğü, semptomlara neden olup olmadığı, infertilite veya tekrarlayan düşüklere katkıda bulunma potansiyeli gibi faktörlere bağlı olarak yapılmalıdır. Ayrıca, çiftin klinik özellikleri, diğer üreme parametreleri ve hastanın tercihleri de dikkate alınmalıdır.
Tedavi kararı için en iyi yaklaşım, bir üreme endokrinoloğu veya jinekolog ile detaylı bir değerlendirme yapmaktır. Sonuç olarak, polip varlığına bağlı olarak tedavi kararı bireysel olarak yapılmalıdır.
Detaylı Bilgi İçin :
📞 0537 368 16 00
🌐 www.tupbebekturkey.com
0 notes
Text
Yumurta Toplama - Opu - Doç. Dr. Şule Yıldırım Köpük
Sizler için yumurta toplama yani opu işleminden kısaca bahsettim ❤️
Detaylı Bilgi İçin :
📞 0537 368 16 00🌐 www.tupbebekturkey.com
0 notes
Text
Tüp Bebekte Yumurta Kaç MM Olmalı?
Olgunlaşmış foliküller genellikle 16-20 mm boyutlarındadır. “Tüp bebekte yumurta kaç mm olmalı?” veya “Yumurtanın toplanması için en az kaç mm olmalı?” diye soran çiftler de bulunur. Genellikle 3 adet 17 mm ''≥'' veya 2 adet 18 mm ''≤'' boyutlara sahip folikül oluşması durumunda yumurta toplama işlemi yapılabilir. Bu süreçte çiftlerin, özellikle anne adayının foliküllerin boyutu hakkında endişe duymasına gerek yoktur. Bizler sizin için uygun olan tedaviyi uygular ve bu süreçte foliküllerin takibi düzenli olarak yapmaktayız.
Detaylı Bilgi İçin : 📞 0537 368 16 00 🌐 www.tupbebekturkey.com

0 notes
Text
Anne Karnında Beyin Görüntüleme ile Otizmin Belirlenmesi
ile ilgili yazımıza linkten ulaşabilirsiniz.
0 notes
Text
Vajinal Lazer
Konu ile ilgili yazımıza linkten ulaşabilirsiniz.
0 notes
Text
Tüp Bebek Tedavisinde Sgk Raporu
Tüp Bebek Tedavisinde SGK’Dan Faydalanmak Ve İlaç Raporu Çıkarabilmek İçin Gerekli Şartlar Nelerdir? 1. Evli olma şartı: Tüp bebek tedavisinden SGK kapsamında yararlanmak için evli olmanız gerekmektedir. Tedavi için evlilik belgesinin SGK’ya sunulması istenebilir. 2. Tedavi için yaş sınırı: Tedaviyi başvurulan SGK hastanesi veya merkezi belirler. Tedavi için genellikle kadınların 38 yaşına, erkeklerin ise 40 yaşına kadar olan çiftlere öncelik verilebilir. 3. Başarısız deneme sayısı: SGK tarafından tüp bebek tedavisi için belirlenen deneme sayısı ve süresi bulunabilir. Örneğin, SGK kapsamında 3 veya 4 başarısız deneme hakkı sağlanabilir. 4. Gelir düzeyi ve sosyal güvence: Gelir düzeyi ve sosyal güvence koşulları belirli SGK merkezlerinde uygulanabilir. Düşük gelirli ailelerin SGK kapsamında tedaviden faydalanma olasılığı daha yüksek olabilir. 5. İlaç raporu: Tüp bebek tedavisi için gerekli olan bazı ilaçların SGK tarafından karşılanması için ilaç raporu almanız gerekebilir. Bu raporu alabilmek için tedavi göreceğiniz sağlık kuruluşundaki doktorunuzun belirli süreçleri takip ederek rapor düzenlemesi gerekir. 6. Sağlık raporu: Tedavi için sağlık durumunuzun tüp bebek tedavisi için uygun olduğunu belgeleyen bir sağlık raporu almanız gerekebilir. SGK kapsamında tüp bebek tedavisi için başvuruda bulunmak istediğinizde, tedaviyi alacağınız sağlık kuruluşunun şartlarını ve prosedürlerini öğrenmek üzere doğrudan ilgili sağlık kurumuna danışmanız en doğrusu olacaktır. Ayrıca, tüp bebek tedavisinin SGK kapsamında karşılanma süreci hakkında güncel bilgileri resmi SGK web sitesi ve Sağlık Bakanlığı kaynaklarından takip etmeniz önemlidir.
0 notes
Text
Erken Menopoz Nedir? - Doç. Dr. Şule Yıldırım Köpük
Erken Menopoz Nedir?” Kısaca bilinmeyen yönlerini açıkladım. Sizin de konuyla ilgili sormak istedikleriniz varsa yorumlarda buluşalım 🥰
Detaylı Bilgi İçin :
📞 0537 368 16 00
🌐 www.tupbebekturkey.com
1 note
·
View note