vaenotics

[vaenotics]

Elim yüzüne kaydı, yüzüne dokundum; parmak uçlarım yüzü oldu, acıdım ve acıdı.

[vaenotics]

Sarılmanı istiyorum, kirpi.

[vaenotics]

Yanarsa yakamoz, üzerine düştüğü denizi se yakardı.

Ben yakamoz değildim, üzerine düştüğüm adamı neden yakmıştım?

[vaenotics]

Onun yüzündeki iz bile bana benziyordu.

[vaenotics]

O bana dokundu diye, ben kendimi bile dışlıyordum.

[vaenotics]

Göğsüme karlar yağmaya başladı.

Sonra onun sesini duydum.

"Ateşin var mı?"

[vaenotics]

Çocukluğun hapishanesidir yetişkinlik.

[vaenotics]

Sen benim ağrıyan yerim değil misin? Ben seni bırakırsam daha nasıl yaşarım?

[vaenotics]

Kirpi gibi bir adam sevdim,

Dikenleri ruhuma battı.

06.45

05.02.24

[vaenotics]

Ve aşk, yalanlar ile gerçeklerin sarmaşığına takılıp kördüğüm oluyor.

22.14

[vaenotics]

Beni mahvedişinin kırkıncı gecesinde, kırk bir derece ateşle, beni öldürmeni özlüyorum.

26.

[vaenotics]

Alışkın olduğum ışıltılı hayatın, en karanlık gecesindeydim.

[vaenotics]

Biri gelir, iyiliğimi istediğini söyler ama kötülüğüm olur ve gider.

[vaenotics]

Ondan aldığım ilk çiçeğin, ölüm çiçeği olacağını nereden bilebilirdim ki?

[vaenotics]

Kalabalığın içindeki saf yalnızlık boğar bazen insanı, ruhu ölmüş cesetlerle bir arada olmaktan.

༄

[vaenotics]

Ben neden herkesin kötü yanıydım?

04.10

[vaenotics]

Ve biliyor musun, kalbin tekerlekli sandalyesi yok.