yorgn

[yorgn]

Bazen olmaz.Olmaz.Bu kadar basit.Ne kadar çabalasanda zorlasanda nələr yapsan da olmaz.Bunu kabullenmek çok ağır ama aynı zamanda da rahatlatan bir şey.Işte o zaman ağlamanı basdırıyorsun gülüp engelliyorsun.Olmayacağını zaten biliyordum diyorsun.bu.

Zorlamayın.Olucağı varsa zaten sen istemesende olur.

[yorgn]

Bazen incinirsin.Ama incinmek o kadar ağırlaşır ki kırgınlığa dönüşür.Kalbin acımaz ama rahat durmaz.Bir ağırlık oturur sanki.Hep ağlamak istersin.Bazen ağlaya bilirsin ki bu nimet olur.Ama bazen de ağlayamıyorsun ya ilişip kalıyor sanki boğazında düğümler.Bu işte insanı yakıp kavurur.Birde var bu kırgınlığın kimden geldiği.Insan yalnız olduğu halde bunu da bilen yakınlarından yediği darbe ona ağır gelirmiş.

Kalp kaldıramazmış...

[yorgn]

Deli gibi yorgunsun.Öyle böyle değil.Bedenin isyanlarda uyu diye.Ama bir tarafdanda uyuyamıyorsun.Düşünüyorsun ağlamak istiyorsun düşünmek istemiyorsun miden bulanıyor uyumak istiyorsun ya da unutmak istiyorsun..Ama ne unuta biliyorsun ne uyuya...

[yorgn]

Hiç kendine aldığın ıvır zıvır için kendini suçlu hissettinmi?Ya da kendine değer verdiğin gün kendini düşünce deryasında kaybolmuş?Gülünce,çok yiyince ya da her şey yolundaysa boğazına bir yumru gelip oturdumu?

Benim çok oturdu biliyomusun?Aldığım her şeye pişman olduğum zamanlardan tut yediyim lokma hesaplarını tutmakdan tut uzun bir yol.Yorulursan da düşsende geberene kadar nefessiz kalana kadar ağlasan da yeniden ayağa kendin kalkarsın.Bu yüzdendir belki de aynı şeyleri anlatma sebebim....