Tumgik
#Algı Eke
selcandy · 18 days
Text
Duyunca “nöööee” olduğum etimolojik bilgilere ek: sevda sözcüğünün “sev-“ ile hiçbir bağlantısının olmaması. Sevmekle bağlantılı gibi bir algı yaratsa da Arapça aswad (esved) yani “kara” kelimesinden türüyor. Mesela müsvedde de aynı kökten gelmekte; “karalanmış şey” demek. Neyse işte, sevda melankolik bir duygu olduğundan, kara kökünden gelerek akıl dışı bir tutkuyu işaret ediyor. Bu bağlamda “kara sevda” da gereksiz sözcük kullanımına bağlı anlatım bozukluğu oluyor.
Ayrıca kadın ismi olan ve ülkemizde 21.925 farklı kişinin kimliğinde yazan Sevde, yine aynı kökten gelip “kara kız” manası taşıyor *-* @leylitenha’ya sevgilerimle, ihi.
59 notes · View notes
bilgiarena · 1 year
Text
Epingame - Gold
Online çok oyunculu oyun Valorant'ın popülaritesi, çıkışından bu yana istikrarlı bir şekilde artıyor. Taktik oynanış ve canlı grafiklerin benzersiz karışımıyla Valorant, dünya çapındaki oyuncuların dikkatini çekti. Oyuncu tabanı genişlemeye devam ettikçe, oyunculara oyunda avantaj sağlayabilecek hilelere ve hacklere olan talep de artıyor. Pek çok oyuncu, oyun deneyimlerini geliştirmek ve rakiplerine karşı avantaj elde etmek için Valorant hileleri satın almaya isteklidir. Valorant hilelerine ve hacklerine olan talebin artması, bu ürünleri satışa sunan Epingame de popüler hale geldi.. Bu hileler genellikle aimbots, wallhack ve ESP (Ekstra Duyusal Algı) gibi oyunculara oyunda avantaj sağlayabilen özelliklerle birlikte gelir. Epingame, müşterilerin hileleri etkili bir şekilde kullanmalarına yardımcı olmak için canlı destekle birlikte avantaj sunar. Bununla birlikte, Valorant hile satın al seçeneğini kullanırken dikkatli olmak çok önemlidir, çünkü bu hilelerin birçoğu kalitesizdir ve oyunun hile önleme sistemi tarafından tespit edilip cezalandırılmasına yol açabilir. Hilelere ve hack'lere ek olarak, Valorant kek ürünler için de bir pazar var. Valorant ürünlerinin mevcudiyeti, oyunun popülaritesini ve çevresinde oluşan güçlü topluluğu daha da yansıtıyor. Hileler yoluyla Valorant, oyuncuları cezbetmeye ve ilgili ürünler için gelişen bir pazar yaratmaya devam ediyor. Ürünlere ve hilelere göz atmak için web sitemizi ziyaret etmeniz önemlidir.
654 notes · View notes
yenicagkibris · 9 months
Text
Sanırım döngüsünde, algı tutsaklığı şarkısı - Özkan Yıkıcı
Yaşadığımız gerçeklerden birikim ve deneyim elde etme olayı vardır. Bu çok önemlidir. Ayrıca, bilmeden hemen dalıp “sanırım” bakışıyla konulara dalmak da yanlışın ikinci halkaası halindedir. Buna ek olarak hep düşülen öteki yanlış da hala olayı gündemleştiren, yönetim şeklinden sisteme varan siyasal konuma dikat edilmedikçe, hep kandırılmaya uğramak kolaylığı koşulu yerleştr. Bu her zaman…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
seslimeram · 10 months
Text
Badire Meseli
Tumblr media
Binbir badire sağanağı altında hem yolunu, hem yönünü kaybeden bir ülkenin hakikati karşılıyor herkesi, her birimizi. İçimize çöreklenmiş olagelen korkunç tedirginlik hallerini bununla birlikte var edilen gelecek kaygısının endişe verici boyutlarını çoktan aşan tüm ol suretlerini birlikte göz önüne getirdiğinizde kayıp ülkenin hakikati de kendiliğinden açığa düşüyor. Sökün eden hakikatin yamacında binbir badirenin yıkıcılığı, tahakkümü, tehdidi, yok ediciliği ile hayat akışı kendi normunu, normalini zayi ediyor. Binlerce yıllık bir saha olarak zikredilen bu yerin bir tek asırda nasıl bu hallere konulduğunun utanç verici temsili halleri bütünüyle de sıradanın hayatının ne hallerde konulduğunu anlatmaya yetiyor. Falsosuz bir yıkıcılık ekseninde normalin yıkımı aralıksız güncelleneniyor. Demokrasi ediminin bir hiçe entegre edildiği / yönlendirildiği zeminde katışıksız bir tekrarla keskin / bıçaksırtı bir yerin güncesi var ediliyor. Umut paramparça, ümidi taşıyagelen her tahayyül yerle yeksan ediliyor. Gün karanlık, gelecek muallak bir mesele dönüştürülüyor.
Sıradanın hayatındaki her günün bir öncesini aşan bir tahayyülle birlikte mahvedilmesinin halet-i ruhiyesi ile sınanıyor sahne bir kere daha. Düzen insanları olarak var edilmiş olan o temsilin, eline tam anlamıyla kan bulaşmış sermayeyle birlikte var ettiği her eylemsellik dönüşü olmayan bir yıkım tahayyülünü istikrara kavuşturuyor. Yüksek perdeden söylenen o ezdirmeyeceğiz, yedirmeyeceğiz, her şeyin üstünden geleceğiz bahislerinin ortasında bir biçimde hayata tutunma erdemi un ufak ediliyor. Üstünde tepinip durdukça muktedir ve sermaye hayatta kalma ibaresinin de derdest edilmesi aralıksız söz konusu ediliyor. Salt ele geçen maaş değil, daha yepyeni bir yüzyıla adım attığı bildirilen bir ülkede olan biten vahim yıkıcılığın sureti güncellenir. Diken.com.tr’den aktaralım: “Türkiye’de dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için gerekli asgari harcama tutarı açlık sınırı olarak kabul ediliyor. Yoksulluk sınırıysa eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderlerle birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı. Asgari ücret 11 bin 402 lira. TÜRK-İŞ’in kasım ayı verilerine göre, açlık sınırı 14 bin 25 liraya çıktı. Yoksulluk sınırıysa 45 bin 686 lira 81 kuruşa çıktı. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 18 bin 239 lira 8 kuruş oldu. TÜRK-İŞ’in ekim verilerinde açlık sınırı 13 bin 684 lira, yoksulluk sınırıysa 44 bin 573 lira olarak hesaplanmıştı.”
BloombergHT’den aktaralım: “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, “Türk lirasına geçiş zamanının geldiğine inanıyoruz. Bunun en doğrudan yansımalarını mevduat gelişmelerinde görüyoruz” açıklamasını yaptı.
İstanbul Sanayi Odası’nın Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda sunum yapan Erkan, piyasalarda öngörülebilirliğin arttığını, rezervlerde de artış gözlendiğini belirterek, “Yakın dönemde rezervlerde gözlenen artışta Körfez Ülkeleri’nin yanı sıra batılı fon girişlerinin de etkisi görülmüştür” dedi.
Erkan, “Önümüzdeki dönemde de rezervlerimizdeki artışı kalıcı kılarak Türk lirası varlıklara olan dış talebin gelişimini ülkemiz için en iyi şartlarda tesis eden bir anlayışla destekleyeceğiz” diye konuştu.
Erkan, konuşmasında "Dezenflasyon döneminde, ana eğilime ek olarak manşet enflasyon da gerilemeye başlarken, döviz kuru istikrarı, cari işlemler dengesinde iyileşme, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve rezervlerde artış devam edecektir. Dezenflasyon dönemini, öngörülebilirliğin artacağı, enflasyonun tek haneli rakamlara ulaşacağı ve kaliteli büyümenin yanı sıra, enflasyondaki düşüşün kalıcı olarak sağlanacağı istikrar dönemi takip edecektir” ifadelerine yer verdi.
Enflasyon patikasına dair “algı, kabul ve itibar” üçlüsünün, enflasyonun bu patikaya oturabilmesi için çok önemli bir araç ve kolaylaştırıcı faktör olduğunu ifade eden Erkan, “Biz üzerimize düşeni yaptığımız ve yaptıklarımız üzerinden bizi değerlendirip bu patikaya olan inancınızı pekiştirirseniz, enflasyonu bu patika üzerinde oturtup dezenflasyonu minimum maliyetle gerçekleştirmemiz mümkün olabilecektir. Biz üzerimize düşeni yaparken şu ya da bu sebeple “algı, kabul, itibar” üçlüsü devreye girmiyorsa, enflasyonu daha yüksek bir maliyetle de olsa bu patikaya oturtmaya azimli ve kararlıyız” ifadelerini kullandı.
"Kasım ayı öncü göstergeleri aylık enflasyondaki gerilemenin süreceğine işaret ediyor"
Enflasyondaki yükselişten sonra, politika kararları etkilerinin devreye girmeye başlamasıyla beklentilerde ve beklenti dağılımında iyileşme işaretlerinin belirmeye başladığını anımsatan Erkan, şöyle devam etti:
"Gelecekte enflasyonun ne olacağına dair beklentilerdeki düzelme, fiyat oluşumuna da yansımaktadır. Nitekim, fiyatlama davranışlarında da olumlu bazı gelişmeler yaşanıyor. Otomobil, beyaz eşya ve mobilya gibi para politikasından daha çok etkilenen ürün gruplarında fiyat artış hızı azalmakla kalmadı, uzun bir süreden sonra ilk kez indirimler görülmeye başlandı. Firmaların talepteki aşırılığın geri çekildiğini görerek fiyat indirimlerine başlamaları, hem tüketiciler için hem de rekabet ortamı için oldukça sevindiricidir. Attığımız adımlarla birlikte özellikle büyükşehirlerde, kiralık ev ilanlarındaki fiyat artışlarında belirgin yavaşlama sinyalleri alıyoruz. Parasal aktarım sürdükçe bu gözlemler daha da yaygınlık gösterecektir. Özetlediğim bu görünüm altında, enflasyonun ana eğiliminde de bir gerileme başladı. Kasım ayı öncü göstergeleri de aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceğine işaret etmektedir."
Enflasyon Raporu'nda da belirtildiği gibi yıllık enflasyonun Mayıs'taki baz etkisiyle tepe noktasına ulaştıktan sonra 2024'ün ikinci yarısında gerileyeceğini bildiren Erkan, baz etkilerinin ötesinde, enflasyondaki düşüş sürecinin birçok kanalla kendini göstereceğini ve bu süreç boyunca iki önemli gelişmenin yaygınlık kazanacağını söyledi.
"Enflasyonun yüksek büyümenin maliyeti olduğu konusundaki algı yanlış"
Enflasyonun yüksek büyümenin maliyeti olduğu konusundaki yanlış algının, özellikle belli enflasyon eşik düzeyleri üzerinde büyümenin sürdürülebilirliğine çok ciddi engel teşkil ettiğine dikkati çeken Erkan, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla fiyat istikrarı ve bununla pekişecek olan finansal istikrar, sürdürülebilir büyümenin olmazsa olmazıdır. Bununla birlikte dezenflasyonun her koşul ve durumda kaçınılmaz olarak büyümeden feragat yoluyla gerçekleşeceği yönündeki yanlış algı ve kaygılar kamuoyunda zaman zaman ifade edilmektedir. Oysa enflasyonun yüksek ve oynak olduğu durumlarda, enflasyon belli eşik değerlere gerileyene kadar, 'doğru' politika tasarımlarıyla büyümeden asgari düzeyde ödün vererek dezenflasyon süreci başlatılabilir. Büyüme-enflasyon ödünleşimi ise ancak enflasyondaki 'aşırılık' devre dışı bırakıldıktan sonra gelinen eşik değerlerde devreye girecektir. Bu noktada amaç, kararlı bir şekilde dezenflasyon sürecini devam ettirmek olmalıdır. Bu aşama daha zorlu bir dezenflasyon sürecine karşılık gelmekle beraber doğru politika tasarımları ve yeterli kredibilite ile çözülmeyecek enflasyon problemi yoktur. Para politikası adımlarımızın hedeflediğimiz etkilerinin tam olarak ortaya çıkmasının belli bir zaman alacağının bilincindeyiz. Öte yandan, söz konusu adımların olumlu etkilerini güçlü şekilde gözlemlemeye başladığımızı da ifade etmek isterim."
Bahçıvan: TL gereğinden fazla değerli ya da değersiz olmamalı
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, “Biz TL’nin gereğinden fazla değerli kılınmasına da, TL’nin değerinin gereğinden fazla düşürülmesine de karşıyız” açıklamasını yaptı.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın da katıldığı İSO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuşan Bahçıvan, “Bizim sanayiciler olarak Döviz kuru konusundaki duruşumuz nettir. Biz TL’nin değerinin düşmesine dönük ve yüksek volatilite konusunda hassasız. Fakat bazen TL’yi gereğinden fazla değerli kılan Merkez bankası politikalarının da Türk reel sektörünün rekabet gücünü nasıl azalttığını yakından biliyoruz” dedi.
Bahçıvan konuşmasında “Umuyoruz ki önümüzdeki dönemde fon girişlerinde hız artacak. Böylece bu süreç Merkez Bankamızın rezerv artış politikasıyla da desteklenerek, kurlardaki aşırı volatilitenin önüne geçebilecek desteklerin oluşmasına kaynak sağlayacaktır. Faizler aracılığıyla talep yönetimi, enflasyonla mücadelede bir ‘acil müdahale’” niteliğinde” ifadelerini kullanan Bahçıvan, “Bu yönden bakarsak, doğru zamanlamayla ve gerektiği oranda yapılan para politikası müdahaleleri, fiyat istikrarı açısından tartışmasız bir role ve öneme sahip. Ancak diğer yandan para politikasından da tüm sorunlarımızı çözmesini beklememeliyiz” dedi.
Bahçıvan, Eximbank kredilerinde, limit, vade, teminat başlıklarının tümünde daha fazla iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi.”
Binbir badireler sağanağı altında yaşamın ehven ile olan bağları kesintiye uğratılmaya devam olunuyor. Bitimsiz ve sürünceme taşımaksızın bir girdap halini alan enflasyonun var ettiği yıkıcılığı önlemek bir yana, kendi korunaklı nüfuzlarını güçlendirmek adına var edilen her hamleden sonrası bir kere daha dayatmalar, masallarla süslenmiş bir hilkat garibesi tahayyül dizisi var edilir. Enflasyonun yenileceği tarihin güncesi sıklıkla değişip dururken, düzen sahiplerinin, eline kan oturmuş sermayenin baskılarının karşısında sade, sadede gelmeyen bir mizansenler toplamı var edilir, merkez bankası yönetimi tarafından. İstanbul gibi cehennemi bir yaşam tahayyülüne rehin edilmiş olagelen yerde şu andan bir sonrasına geçişin dahi muamma kılındığı bir zeminde hangi vaat, eylem planı söz konusudur ki sıradan insanların hayatlarında sahiden o masal kılınmış iyileştirmenin etkisi görülebilsin. Ekonomi bakanının duraksamadan dış destek bulunuyor, içte ise vergi tabana (sıradan vatandaşa) yayılacak mevzuları arasında şakırken, iktidarı ayrı, yargısı ve demokrasi isteminin bahsi geçtiği her makamında apayrı çürümeler söz konusuyken nedir ki umudu var edecek olan? Bunca ağır badire sağanağı altında hangi hayat sıradana hayal değil hakikaten teslim edilebilir ki?
Teknik yorumların, sayfalarca dümdüz devam eden güncellemelerin, iyiye gidiyoruz lafzı gibi nice çıkışın kıyısında hayata pek de yer bırakılmadığı, sıradan olanın aslında bir vergi taşıyıcısı / ödeyicisi bir küme olmaktan gayri sayılmadığı bir karanlık imal olunmaya halen devam olunur. Malum yerel seçimin gelecek yıl Mart ayında çıkagelecek suretinde o vurdulu kırdılı hallerin kenarında bir de yoksun kılmayı, olağan bir mesele indirgemenin yolları arşınlanır. Baş efendinin en son Birleşik Arap Emirliği ziyareti sonrasında değindiği gibi "Asgari ücret artışı zaten biliyorsunuz yıl içinde bir kezdir. Bir kez verilecek zamla bu iş biter. Bunun da sorumlusu birinci derecede Çalışma Bakanımız Vedat Işıkhan’dır" dedi. Erdoğan, yurttaşları enflasyona ezdirmediklerini iddia ederek, "Biz vatandaşımızı bugüne kadar enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyiz" ifadelerini kullanır. Ezilmemiş hal buysa, ezilirse o halk sonu ne olur acaba sualine kesintisiz bir yanıt muhalefetten ve ülkenin diğer yarısını oluşturan kitlelerden gelmez. Bu düzeneklerin içinde bir hayat ihtimali söz konusu edilebilir mi? Her şey alenen ayaklar altına alınırken, her şey yerle bir edilirken!
Binbir badire sağanağı altında hem yolunu, hem yönünü kaybeden bir ülkenin hakikati karşılıyor herkesi, her birimizi. Düzeni var eden temsilin gözden çoktan çıkarttığı nasılsa elleri mahkum bize verecekler yine oylarını kabulünde, dairesinde ensesinde boza pişirilmeye devam ediliyor bir halkın. Akçeli işlerin, yüze göze bulaştırılan bir kazan, kazan sarmallarının ortasında iki gıdım yaşam hakkını lütfen dahi çok gören bir yönetimin sahiden bu ülkeye dair bir gelecek var etmesi söz konusu olabilir mi? Tahakküm ve tehdit dilinin ortasında çıkagelen bu ekonomik bozgunculuk, geleceksizliği tescil edilmek istenen milyonlarca yurttaşın karşısında hangi tavırlar var ediliyor. Hangi müthiş kararların altına imza atılıyor gerçekten görmüyor musunuz? Asgari ücretin ülke sınırları içerisinde bir ortalama ücretin ta kendisine dönüştürüldüğü zeminde her iyileştirme tahayyülünün ardılı dağ gibi zamlarla çıkagelirken sahiden hayat nasıl devam olunacaktır. Bütünüyle bir girdap halini alan güncelliğin sınırlarında yaşama tutunmanın bunca zora koşulup, bunun bir de müjde gibi duyurulduğu bir zeminde kaybedilen ülkenin o hakkaniyeti nasıl onarılacaktır? Ücretler yitirilip dururken, ele geçenin alım gücü her gün erimeye devam ederken, anskiyete, depresyon ve şiddetin ta kendisine rehinelik bir hakikate dönüştürülürken sahiden nasıl olacaktır, kendi normalini hatırlayacak şu ülke! Normali kaldıysa şayet...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Derinleşen Ekonomik Krize Karşı Eylemlerden – 2021 – Kadıköy – ANF – Yeryüzü Postası
0 notes
elazigsurmanset · 1 year
Text
AK Parti Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı Elazığ Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ahmet Gül ve federasyon üyeleriyle bir araya gelip istişare toplantısı gerçekleştirdi.
Tumblr media
AK Parti Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı Elazığ Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ahmet Gül ve federasyon üyeleriyle bir araya gelip istişare toplantısı gerçekleştirdi. Milletvekili Nazırlı “ Kısa bir zaman önce Bakanımız Mehmet Özhaseki ile birlikte bir toplantı gerçekleştirdik ve buna ek olarak ta ben mahallelerinizde ki sıkıntılarınızı sorunlarınızı not alacağım yapabileceğimiz şeyleri sizlerle görüşüp bu yönde adım atmak için gayret göstereceğiz.”dedi. “Gümüşkavak ve Aksaray Mahallelerinde ihaleye çıkıyoruz. Karşıyaka Mahallesinde yürütülen projenin bitirilip ihaleye çıkıyoruz, bunların yanı sıra Yemişlik ve Güneykent Mahallelerinde iş yerlerimizin ihalelerini gerçekleştireceğiz ve vatandaşlarımızın mağduriyetini en hızlı şekilde gidereceğiz.” dedi. Elazığ Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ahmet Gül “ İlk geldiğiniz de insanların kafasında oldukça soru işareti vardı ama yaptığınız güzel işlerle birlikte soru işaretlerini yıkıp vatandaşa temas ettiniz ve kısa sürede olumsuz algıyı yıkıp olumlu bir algı oluşturdunuz.” ifadelerinde bulundu. Read the full article
0 notes
kayiip1galaksiii · 1 year
Text
bugün çooook eskiden severek izlediğim bi diziyi hatırladım sadece bi şarkısı vardı zühtülü bi şeydi kfkkdkd bir de algı eke oynuyodu ordan buldum dizi dürüyenin güğümleri 2010 yılında çekilmiş 6 yaşında onu izliyomuşum kdkdjdj
0 notes
toxmedia2 · 2 years
Text
Açık hava Reklamcılığı Nedir? Neden Önemlidir?
Outdoor reklam olarak da ifade edilen açık hava reklamcılığı, bireylerin gün içerisinde Açık hava gördüğü tüm reklamlardır. Cadde, sokak ve yollarda totem, billboard reklamları gibi reklam araçlarında bu reklam çalışmalarına rastlamak mümkündür.
Açık hava reklamcılığı 1740’lı yıllardan günümüze kadar aktif bir şekilde tercih edilmeye devam etmektedir. Her ne kadar birçok şey dijital boyutta olsa da Açık hava reklamları ilk gün ki önemini korumaya devam etmektedir. Algı oluşturarak geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen açık hava reklamları firmaların ve markaların kendilerini yansıtmaları için önemli bir yöntemdir. Bunun yanı sıra akılda kalıcılık sağlayan açık hava reklamları ile ilgili tüm merak edilenleri sizler için derledik. Şimdi gelin, Açık hava reklamlarının avantajlarını inceleyelim.
Açık hava Reklamlarının Avantajları
Outdoor reklamlarının sahip olduğu birçok avantaj söz konusudur. Bu noktada outdoor reklamcılığının sağladığı önemli faydalardan aşağıdaki gibi bahsedebiliriz.
Söz konusu reklam faaliyetleri hızlı, aracısız ve kolay bir şekilde hedef kitleye ulaşılmasını sağlar.
Akılda kalıcı bir özelliğe sahip olan bu reklamlar, bireylerin bilinçaltına yer eder.
Bu reklamların en önemli özelliği marka bilinirliği ile tanıtımı artırmaktır.
Firmaların prestij kazanmasına yardımcı olan açık hava reklamları ile profesyonel bir deneyim elde edilir.
Söz konusu reklam faaliyetleri tüketiciler ile firmaların anlık bir şekilde buluşmasını sağlar.
Efektif ve interaktif kampanyalar için en uygun mecra Açık hava reklam mecralarıdır.
Bireylerde büyük bir etki oluşturması nedeni ile sık sık tercih edilen bir reklam formatıdır.
Ölçülebilir, ölçeklenebilir reklam sonuçları sunarken tüketiciler tarafından kolay ulaşabilir durumdadır.
Bu reklam mecrası diğer reklam türlerine göre çok daha az müdahaleci bir yapıdadır.
İnovatif reklamlar için adeta bir tuval işlevi görmektedir.
Açık hava Reklam Türleri
Açık hava reklamcılığında kullanılan türler aşağıdaki gibidir.
Açık hava reklamları birbirinden farklı türlerde yapılabilmektedir. Bu noktada en çok tercih edilen outdoor reklamları aşağıdaki gibidir.
Billboard
Megalight
CLP durak ve raket reklamları
Dijital led ekranlar
Elektrik direği reklamları
Kuleboard
Çatı / duvar reklamları
Luna billboard
Megaboard (Adml)
Bina giydirme uygulamaları
Otobüs veya araç giydirme
Totem,
Üç boyutlu veya iki boyutlu tabela
Yer grafikleri
Yol panosu reklamları
Açık hava reklamcılığın en önemli kriter reklamların görünebilir yerlerde olması ve kör noktalarda yer almamasıdır. Alanında profesyonel firmamız Tox Media ile iletişime geçerek Açık hava reklamcılığının avantajlarından faydalanabilirsiniz.
Ek Hizmetler
Bunların yanı sıra TOX Media tam hizmet ajansıdır, başka bir firmaya gerek kalmadan tüm dijital çalışmalarınızı TOX Medya ile sonuca ulaştırabilirsiniz. 360 derece dijital reklamcılık , Facebook-Instagram reklamları , Google Reklamları , TV Reklamları & Açıkhava reklamcılığı gibi her reklamcılık alanında çözüm ortağınızdır. Grafik tasarımından animasyona, ambalaj tasarımından, ürün fotoğrafçılığına, 3D modellemeye kadar her alanda tasarım çalışmalarında modern ve minimalizmi benimsemiştir.
0 notes
Tumblr media
Garanti BBVA Para Transferlerine İlişkin Açıklama Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 21.12.2022 tarihli talebi ile Bankalardan hali hazırda yaptıkları para transferi işlemleri hakkında istatistiki verilerin şeffaf bir şekilde toplanmasını sağlamak amacı ile istenen bilgi ve raporlar tüm bankalara eş zamanlı olarak bildirilmiştir.   Mevcut işleyişte herhangi bir değişiklik olmadan tüm işlemlere aynen devam edilmekte olup, gelen bilgilendirme uyarınca bazı transferlere ilişkin ek belge talep edilmektedir. Bankaların sorumluluğunda uygulanacak bu yeni raporlama ve bilgi taleplerinin sonucunda EFT ve yurtdışına havale işlemlerinde herhangi bir aksama, durdurma veya gecikme söz konusu değildir. İşlemler normal sürecinde devam etmektedir. Değinilen konuyla alakalı yapılan bankamız iç bilgilendirme notunda, bu konuyla hiçbir ilgisi olmayan bono alım satımına yönelik sehven hatalı bir ibareye yer verilmiştir.   Bono alım satımına yönelik işlemler de, eskiden olduğu gibi, kesintisiz müşterilerin talimatları doğrultusunda yapılmaktadır ve yapılmaya devam edecektir. Kamuoyunda herhangi bir yanlış algı oluşmaması adına açıklama yapma gereği görülmüştür.   Saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunarız.
0 notes
if-haber · 2 years
Text
Tumblr media
Garanti BBVA Para Transferlerine İlişkin Açıklama Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 21.12.2022 tarihli talebi ile Bankalardan hali hazırda yaptıkları para transferi işlemleri hakkında istatistiki verilerin şeffaf bir şekilde toplanmasını sağlamak amacı ile istenen bilgi ve raporlar tüm bankalara eş zamanlı olarak bildirilmiştir.   Mevcut işleyişte herhangi bir değişiklik olmadan tüm işlemlere aynen devam edilmekte olup, gelen bilgilendirme uyarınca bazı transferlere ilişkin ek belge talep edilmektedir. Bankaların sorumluluğunda uygulanacak bu yeni raporlama ve bilgi taleplerinin sonucunda EFT ve yurtdışına havale işlemlerinde herhangi bir aksama, durdurma veya gecikme söz konusu değildir. İşlemler normal sürecinde devam etmektedir. Değinilen konuyla alakalı yapılan bankamız iç bilgilendirme notunda, bu konuyla hiçbir ilgisi olmayan bono alım satımına yönelik sehven hatalı bir ibareye yer verilmiştir.   Bono alım satımına yönelik işlemler de, eskiden olduğu gibi, kesintisiz müşterilerin talimatları doğrultusunda yapılmaktadır ve yapılmaya devam edecektir. Kamuoyunda herhangi bir yanlış algı oluşmaması adına açıklama yapma gereği görülmüştür.   Saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunarız.
0 notes
Text
Tumblr media
Garanti BBVA Para Transferlerine İlişkin Açıklama Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 21.12.2022 tarihli talebi ile Bankalardan hali hazırda yaptıkları para transferi işlemleri hakkında istatistiki verilerin şeffaf bir şekilde toplanmasını sağlamak amacı ile istenen bilgi ve raporlar tüm bankalara eş zamanlı olarak bildirilmiştir.   Mevcut işleyişte herhangi bir değişiklik olmadan tüm işlemlere aynen devam edilmekte olup, gelen bilgilendirme uyarınca bazı transferlere ilişkin ek belge talep edilmektedir. Bankaların sorumluluğunda uygulanacak bu yeni raporlama ve bilgi taleplerinin sonucunda EFT ve yurtdışına havale işlemlerinde herhangi bir aksama, durdurma veya gecikme söz konusu değildir. İşlemler normal sürecinde devam etmektedir. Değinilen konuyla alakalı yapılan bankamız iç bilgilendirme notunda, bu konuyla hiçbir ilgisi olmayan bono alım satımına yönelik sehven hatalı bir ibareye yer verilmiştir.   Bono alım satımına yönelik işlemler de, eskiden olduğu gibi, kesintisiz müşterilerin talimatları doğrultusunda yapılmaktadır ve yapılmaya devam edecektir. Kamuoyunda herhangi bir yanlış algı oluşmaması adına açıklama yapma gereği görülmüştür.   Saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunarız.
0 notes
curefindingmedical · 2 years
Text
Herşey Dahil Diş Tedavisi Maliyeti 2022
Tumblr media
Belirli sebeplerden dolayı eksilmiş olan dişleri için tedavi edilen kişi diş implantı yaptırmaya karar verdiği andan itibaren ve birtakım araştırmaların da içinde bulunduğunda diş tedavisi fiyatlarının klinikten kliniğe değişikliğe uğradığını görecektir. Diş implantı tedavisi birden fazla sayıda diş hekimliği branşının beraber iş birliği yaptığı bir tedavi yöntemidir. Diş implantı tedavi yöntemi ilk etapta operasyonel ve protez olmak üzere iki ana kısımdan meydana gelir. Operasyonel kısımda diş implant üst çeneye yerleştirilirken protetik aşamada diş ise implantın üst kısmına yerleştirilir.
Diş Tedavisinde Neden Fiyat Farkı Meydana Gelir?
Diş tedavisi fiyatları bahsedilen operasyonel ve protez kısımlarına göre de farklılık gösterebilir. Bazı hastalar çok daha zor bir ameliyat aşamasına sahiptir. Bazılarında ise en fazla spacer gerektiren müdahaleler gerektirir. Bazı diş implantlarında implant durumuna göre de farklılık gösterebilir. Kullanılan malzeme ve fiyat farklılıkları da olabilir. Cevap pek çok faktöre bağlı olarak değişebilir. Diş tedavisi fiyatına etki eden hususları halinde açıklamak gerekirse;
Ameliyat Kısmında Kullanılan İmplant Markası Önemlidir
Tüm diş implantları ana olarak içinde titanyumu barındıran titanyum alaşımına sahip vidalardır. Birçoğu birbirine benzer bir şekilde yapılır. Ama resmi olarak fiyatlara bakıldığında bariz farklılıklar vardır. Piyasada hiçbir hekimin kullanmayı tercih etmediği kalitesiz diş implantları düşünülmediğinde tüm diş implantları aynı kalitededir. İmplantların çok daha pahalı olan markaları hakkında bilimsel araştırmalar varken, piyasa içerisinde yer alan implant ne kadar pahalıysa o derecede de kalitelidir diye bir algı da mevcuttur. Türkiye'de de olan bir algıya göre "Made in Germany en kalitelidir" ifadesi implantlar için sıklıkla duyulan bir efsanedir. Hastalar Almanya'da implant yaptırdıklarında kendilerini çok daha iyi hissederler.
Tumblr media
Bu nedenle, neredeyse her klinikteki hastalara Almanya'da yapılan implantların bir marka alternatifi sunulmaktadır. Ancak, Almanya'da yapılan tüm implantlar sanıldığı iyi değildir. Türkiye'de ağız cerrahları arasında popüler bir hale gelen Nobel ve Astra gibi implant markaları, Almanya'da üretilmediğinden Almanya'da yapılan birtakım diş implantları çok daha az maliyetli olurken, diğer ulusal markalar çok daha maliyetli olabiliyor.
Diş Hekiminin Ameliyat Ücretleri De Etken Bir Maddedir
Diş hekimleri, belirli fiyatlarla satın aldıkları ve hastaya sundukları implantlara kendi tıbbi el işçiliklerini de koyarlar. Aynı marka implant tercih eden iki doktordan biri çok az bir fiyat biçerken, diğer hekim ise olması gerekenden fazla bir ücret talep edebilir. Birden fazla implant yapıldığı dikkate alındığında implant markası ve operasyonel işlem maliyeti dışında oldukça fazla bir rakam farkı bulunmaktadır. 
Protez Kısmında Da Fiyatlar Değişkenlik Gösterebilir
İmplantın üst yapısına yapılacak olan proteze bağlı olarak, doktor firmadan ayrı olarak teslim alacağı için pek çok farklı ek parçaların kullanılması gerekebilir. Bunu tedavi maliyetine yansıttığınız takdirde de yine fiyat farkı meydana gelecektir. Ön dişlerde kozmetik bir tedavi yapılırsa, standart parçalara kadar kişiye özel yapıldığından implant üstüne konulacak olan parçalar da bu tedaviye göre maliyet olarak farklılık gösterecektir. Uygulanacak malzeme, kullanılan implantın protezde kullanılması da fiyatı etkiler. Eğer tek bir diş eksik ise, implant üstüne konulacak olan diş klasik metal, porselen veya kozmetik bir istek var ise zirkonyum olabilir. Bu iki malzeme arasında ise çok büyük fiyat farkı vardır. Bunlara ek olarak döviz kuru da fiyatları değiştiren maddelerden birisidir. Ameliyat ve protez ne olursa olsun, implantlar dövizle satın alındığı için döviz olarak ücretlendirilir. Diş tedavisi fiyatları hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçin! Read the full article
0 notes
deliklicinar · 2 years
Text
Eğitim-iş’ten, MEB'in öğretmenlere tehdit gibi yazısına tepki
Tumblr media
Öğretmenlerin 2 Kasım’da iş bırakma kararı almasının ardından Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü’nün konuyla ilgili okullara gönderdiği yazıya Eğitim-iş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan tepki gösterdi. Aydoğan, “İş bırakma yasal bir haktır, engellenmez!” dedi. Konuyla ilgili açıklama yapan Namık Kemal Aydoğan, “Kamu çalışanları 4688 Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, Uluslararası Çalışma Sözleşmesi ( İLO) ve Danıştay kararları doğrultusunda haklarını almak, yaşadıkları mağduriyetlere tepkilerini göstermek için iş bırakma eylemi yaparlar. Demokratik bir hak olan bu eyleme ara ara başvurur sendikalar. Bu eylem sendikaların çalışma alanı içinde yer alırsa hiçbir sorun olmaz. Yani eğitim emekçilerinin sorunlarının çözümüne ilişkin bir eylem kararı alırsanız bu konuda ceza ile karşılaşmazsınız. Ancak sendika çalışma alanı dışında yani ehliyeti olmayan bir konuda eylem yaparsa bu sendikanın ve eyleme katılan üyelerin başını derde sokabilir. Bu konuda geçmişte birçok iş bırakma kararı alan sendikalar bunların birçoğunda başarılı olmuştur. Eğitim-iş, bu eylemleri kararlılıkla ve cesurca gerçekleştiren bir sendikadır. Sınıfın sorunlarını dillendiren, çözüm için günden oluşturan bir emek örgütüdür. Eğitim-iş cesur eylemlerin adresidir” diye konuştu.
13 sendikanın ortak kararı
Ayrıştırıcı ve itibarsızlaştırmaya karşı iş bırakacaklarını dile getiren Aydoğan, “15 Temmuz darbe süreci, hukuksuz OHAL süreci ve COVİD salgınıyla karşı karşıya kaldığımız dönemde bile haykırmaya devam eden, hükümete karşı davalar açarak emekçilerin hakkını arayan Eğitim-iş 29 Aralık 2021 tarihinde iş bırakarak adeta başkaldırmıştır. Yıllardır süren baskılara, hukuksuz yönetim anlayışına karşı emekçilerin sesini yükseltmiştir. Her geçen gün yoksullaşan, ek hesap ve kredi kartlarına teslim olan çoğu emekçinin sözcüsü olmuştur. Bu yıl da Eğitim-iş öncülüğünde 13 sendikanın ortaklaşmasıyla 2 Kasım günü iş bırakılacak. Kariyer basamakları sınavının ayrıştırıcı ve itibarsızlaştırıcı yapısına karşı, enflasyonun altındaki maaşlara karşı, söz ve karar yetkimiz için İŞ BIRAKACAĞIZ” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Korku Salmaya Çalışıyor
Aydoğan açıklamasının devamında şunları söyledi: “Emekçilerin temsilcisi sendikalar eylem birlikteliği yapınca İl Milli Eğitim müdürlüğü de aba altından sopa göstererek eylemin suç olduğunu baskılamaya çalışıyor. Yani eylem kırıcılığı yapıyor. Görev tanımını aşarak insanların demokratik mücadelesini engellemeye yönelik bu gibi açıklamalar İl Milli Eğitime duyulan güveni de sarsmaktadır. Sayın Süleyman Ekici bu gibi korku salan, hukukla bağdaşmayan tehditkar yazıları yazmak yerine emekçilerin yerel sorunlarını çözsün. Promosyonlar için somut adımlar atsın. Yarım kalan okul inşaatlarını bitirsin. Bu durum en basit anlatımla sendika ve örgütlenme karşıtlığıdır. 19 Ekim 2022 tarihli Süleyman EKİCİ imzalı “Personel Devam Takibi Hk.” konulu yazı bizim için yok hükmündedir. Hukuktan, Danıştay karalarından haberi olmayanlar o koltukta boşuna oturuyorlar. Derhal istifa edin. Emekçilerin hakkını aramasını engellemek, caydırmaya çalışmak, olumsuz algı yaratmak suçtur. Siz itaat etmeyi yeğleyin, ama biz sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz. Eğitim-iş üye sayısını kararlılıkla artırırken hak mücadelesini de büyütmeye devam edecektir: Yılmadan, boyun eğmeden, ders vererek!”
Tumblr media
Read the full article
0 notes
mystictris · 4 years
Photo
Tumblr media
Sitemize "Derya Alabora, Bülent Emrah Parlak ve Algı Eke buluştu, iddialı bir dizi geliyor!" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.bilgiyo.com/derya-alabora-bulent-emrah-parlak-ve-algi-eke-bulustu-iddiali-bir-dizi-geliyor/
0 notes
feo-oliau · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Istanbul Life - Eylül 2016 part 2
3 notes · View notes
yusufcandurmus · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
A News Channel employee Hasret, has been seeing the same nightmare for some time. Through recurring nightmares, a question creeps into her mind: Is it possible that her parents were not killed in a traffic accident twenty years ago but have died in some other, horrific way?
3 notes · View notes
vel-hasili-kelam · 4 years
Text
Bana whatsapp,tan gelen korona ile ilgili bir yazı geldi bende sizlerle paylaşmak istiyorum.
Korona
1) Geçen yıl aralık ayında Çin'de ortaya çıkan koronavirüs ile ilgili ilk görüntüler dehşet vericiydi. İnsanlar adeta zombiler gibi can çekişerek ölüyordu. Bu görüntülerle Çin'den dünyaya ilk korku atmosferi yayıldı.
2) Ancak ölüm rakamları bu durumun aksini gösteriyor. Üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen 1.5 milyar nüfusa sahip Çin'de ölü sayısı bugün itibariyle 4634'tür. Çin'in nüfusuna oranla bu sayı yüzde 000.1 bile değil !
3) Koronanın mart ayında giriş yaptığı ülkemize gelecek olursak yaklaşık 9 aylık süreçte toplam ölü sayısı 15103'tür.
860 binlik vaka sayısına oranla ölü sayısı %1.7 iken genel nufüsa oranla bu sayı %00.1'e karşılık gelir ki bulaşıcı bir hastalık için çok komiktir bu oran.
4) Ayrıca ölenlerin yaş ortalamasını 74.6 olduğunu sağlık bakanı Koca açıklamıştı. TÜİK verilerine göre ülkemizdeki ortalama yaşam süresinin 78.3 olduğu gerçeğini görürsek zaten yaşam süresini doldurmaya gelmiş olan insanların koronadan öldüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.
5) Ölenlerin çok yaşlı olmasına ek olarak büyük çoğunluğunun da kanser, şeker, solunum yetmezliği vb. hastalıkları olduğu herkesin malumudur. Tabloda görüldüğü üzere gençlerde ölü sayısı çok az ve ölenlerin %99'u kronik hastalığı veya başka bir rahatsızlığı olan kişiler!
6) Dünyadaki ölüm rakamlarına gelince Dünya sağlık Örgütünün rakamlarına göre bir yılda yaklaşık 1.5 milyon insan virüsten dolayı öldü. Dünya nufüsuna oranla bu rakam %002'dir. Ama öyle bir algı yapılıyor ki sanki dünyanın yarısı bu virüsten kırılıyor!
7) İşin daha ilginci dünyada her yıl kanser'den ölen kişi sayısı 8.8 milyon, sigaradan ölen kişi sayısı 6.5 milyondur. Bu rakamlar, bulaşıcı olan(!) koronadan 4-5 kat fazla olmasına rağmen bu kadar gündem olmaması garip değil mi?
8) Nasılsa her gün sigaradan, kanserden veya başka nedenlerden ölenlerin sayısı boy boy medyada verilmiyor ya! Dünyada ortalama yılda 55 milyon kişi ölürken 1.5 milyonun gün gün hesabını tutan dünya medyası, 53.5 milyonun adını bile anmıyor!
9) Peki neden?
Neden dünya ülkeleri, insanları bu korku imparatorluğunun kirli atmosferine çekti? Bu bir tuzak mı? Bunda ne amaçlanıyor olabilir?
10) Microsoftun kurucusu Bill Gates 2015 yılında yaptığı açıklamada gelecek 10 yılda virüsün olacağını ve ne zaman biteceğini açıklıyor. Yani virüs doğaçlama gelişen bir süreç değil çok önceden bilinen ve planlanan bir süreçti...
11) Daha ilginci koronanın hemen hemen tüm dünyaya yayıldığı ve aşı çalışmalarının başladığı tarihlerde Bill Gates, Microsoft başkanlığından istifa ediyor.
12) Ve günümüze geldiğinde ise korona konusunda en çok yaygara koparan Çin, ABD ve İngiltere dünya aşı pazarında aslan payı almak için atağa geçiyor.
13) İnsanların bu korku atmosferine çekip ülkelerin eğitim ve ekonomisini bitiren bu sürece sebep olan zengin devletler daha da zengin olma pahasına tüm dünya insanlarını kobay gibi kullanmaktan çekinmiyor, hatta kendi halklarını bile!
14) Ayrıca sürekli yasaklarla halkı yasaklara alıştırmaları da tüm devletlerin istediği bir durum. Devletlere karşı kayıtsız şartsız itaat eden halklar yani köleler istiyorlar.
15) Eğer her gün haberlerde sigaradan, kanserden, gripten ölenleri sayısı da verilse bulaşıcı olmamasına rağmen bu rakamların koronadan çok daha fazla olduğu görülecektir.
16) 5G sisteminin dünyada yavaş yavaş yer etmeye başladığı bu yıllarda korona ile insanların evlere, online eğitimlere mecbur bırakılması da acaba gerçekten doğal bir süreç mi yoksa planlanmış ve hızlandırılmış bir süreç midir?
17) Tüm sosyal faaliyetlerin bitirilmesi, akraba-aile ilişkilerinin yok edilmesi, toplumsal birliğin ve gücün dağıtılması kimlerin işin geliyorsa bu sürecin müsebbibi onlardır!
18) Kaldı ki yukarıdaki veriler devletlerin/yöneticilerin bizlere söylediği rakamlardır. Gerçek rakamın ne olduğu teyit edecek bir sistem var mı elimizde? Gerçekten ölenler koronadan mı ölüyor? Daha aşısı bulunmayan bir hastalığın tedavisi bir yıldır hangi ilaçlarla yapılıyor?
19) Dünya genelinde koronaya yakalanıp iyileşen 43.6 milyon hasta, aşısı veya ilacı olmadan nasıl iyileşiyor? Normal bir süreçle iyileşebiliyorlarsa neden insanlar aşıya muhtaçmış gibi her gün medyada algı yapılıyor?
20) Rabbimiz ayette kafirlerin/zalimlerin şu özelliğinden bahseder:
Onlar, iş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez. (Bakara 205)
21) Çekin pis ellerinizi ve emellerinizi insanlığın üzerinden! İnsanları kobay faresi gibi kullanmayın!
Allah'ın özgür yarattığı insanları özgür bırakın!
İnsanlara gelince..
Bizler de düşünmek ve akletmek zorundayız elbet.
Kuran Uyarıyor:
Ne kadar az düşünüyorsunuz! (Muminun 58)
19 notes · View notes