Neden peki? Hiiç düşündün mü? Düşünmedin, çünkü düşüncesizsin. ben söyleyeyim sana belki bir 3 sn durup düşünürsün. Çok değil 3sn. Hani düşünmezsin de ben yine de 68.defa söylemiş olayım. Sen düşünedur. Sonra hatanın kimde olduğunu tartışalım.
Gerçi doğru ya sen onu bile yapmıyordun. Doğru. Seninle sohbet edilmiyor, konuşulmuyor, tartışılmıyor, herhangi bir yere gidilmiyor, yanında dahi oturulmuyor senin.
Yani çok çok hızlı gelişiyor olaylar ve sürekli tekrar ettiğini düşünüyorum. Mesela her gün kalkıyor kahvaltı yapıyor ve bunu bize anlatıyor. Ama güzel kitaptı. Bunu dışında bir sorun yoktu zaten. +11 yaş. İkinci kitap güzel ama klişe. Uzatmak için yazılmış olduğunu düşünüyorum. Hatta Enkaz Altındakiler 2 de uzatmak için yazıldı bence.
Çocuklara dedim ki; "çocuklaaarr bu kâinat bir fabrika biliyor musunuz?" Gözleri açıldı..
Sessiz sedasız elmaların üretildiğinden, protein kaynağı sütlerin, yumurtaların yapıldığından, ipeğinden, ilacına pek çok şeyin meydana geldiğinden bahsettik.
İnsan da fabrikadır. pekii ne üretilir? Diyee sordum.
Söz üretir dedi bir tatlı cân.
Evet insan söz üretir. Görür, duyar, okur, hisseder, akleder, hafızasında biriktirir, yoğurur, mayalandırır, yaşar, yaşatır. Sanat üretir, sevgi ile dokur çoğaltır.
Sessiz sedasız büyür çiçekler, sessiz sedasız çiçek açar ağaçlar, sessiz sedasızdır mesela namaz. Ama en büyük inkılaptır.
“Deryâ, eteğini incilerle doldurmuş, başköşeye çekilmiş, kurulmuş; içindeki incileri belli etmemek için kendisini acı göstermeye kalkışıyor ve bana; «Gösterişten kaçın; cevherini içinde gizleyerek sen de benim gibi ol!» demek istiyordu.”
İnci mercan çıkacak nesillerden, içimize döndükçe biz. Marifetullahla yoğruldukça, gösterişten kaçıp ihlasa sarıldıkça, çıkarları değil muhabbeti tercih ettikçe, kardeşliği ve fedakarlığı kuşandıkça...