#silahsız kuvvet

[aglayankahkahaa]

[schizophreniapan]

ÇİÇEKLİ ŞİİRLER YAZMAK İSTİYORUM BAYIM!

"Zenciler prensesi olacağım.

Hayat işte asıl o zaman başlayacak"

Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım Bilmiyorsunuz.

Darmadağın gövdemi Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.

Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.

Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor

Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.

Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.

Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.

Bir yağsam pahalıya malolacağım.

Ben bir bodrum kat kızıyım bayım

Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum

Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum

Fakat korkuyorum.

Birazdan da Kırk üç numara ayakkabılarınızla

Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız

Bu iyi olmaz bayım!

"Gün akşam oldu" diyorum

Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara

Cam kırıkları yiyorlar

Rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde Rengârenk yap-boz parçacıkları

Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.

Hayır, sanırım sabahı bekleyemem

Bilmiyorum.

İnsanlar rüyalarını acilen anlatmalı.

On dört yaşındaydı ruhum bayım

Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.

Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz

Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri

Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar

O ara içimde çiçeklerden oluşmuş bir silahsız kuvvet ablukaya alındı

Sinemalarda da "organzm gıcırtıları" oynuyordu.

Kaçmaya çalıştım. Olmadı.

Bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.

Neyse işte Ben her filmi hatırlarım

Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.

"Sofi'nin tercihini" seyrederken çok ağlamıştım.

Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar

Onu da mutlaka hatırlardım.

İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?

Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım

Bir "eşya toplayıcısıyım" bayım.

Büyük gemiler de yok artık bayım

Büyük yelkenler de

Büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.

İşte az önce bir karabatak daldı suya

Bir süredir kayıp

Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya

Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.

Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.

Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?

Bir gül, bir güle derdi ki görse

Yalan söylüyorum

Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.

Didem MADAK

[arsmoriendia]

Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp

Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu,

Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp,

Hayaller alev alev beynimi yakar oldu.

Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp

Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu.

Her sabah ilk ışıklar gözlerimi oyardı,

Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı.

Öyle günler gördüm ki, duvarlar gelir dile,

Gözümde canlanırdı eşkiya masalları.

Varlığımı sarardı, hain bir isteyişle

Görmediğim yumuşak bir düşmanın elleri

Kafada çelik gibi fikirler dursa bile

Kalplerin eksik olmaz böyle zayıf halleri:

Bazen kendi kendimin elinden kurtulurdum,

Kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum.

Öyle günler gördüm ki, dost dediğim insanlar

Ben yanına varınca dudağını kıvırdı.

Bir zamanlar yanımda ağız açmayanlar

Sırtımı sıvazladı, bana öğüt savurdu.

Silahsız gördüğüne saldıran kahramanlar

En alçak tekmelerle beni yere devirdi.

Ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı.

Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı.

Öyle günler gördüm ki, tabanca şakağımda

Tasarladım aydınlık dünyayı bırakmayı

Gönlüm acıklı buldu, en ateşli çağımda

Sönük bir yıldız gibi boşluklara akmayı

Tabancanın namlusu ısındı yanağımda,

Parmağım istemedi tetiğini çekmeyi

Bir sonbahar yağmuru gibi içim ağlardı

Bir şeyler fakat beni yaşamağa bağlardı.

Ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsam

Sanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmuştur,

Dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam

Etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur

Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam:

Seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur.

Yaşlar ki bir ırmaktır, dertleri sürür gider,

Gözyaşları içinde seneler yürür gider.

Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman,

Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü.

Dizlerim bir batakta yorgun yattığı zaman

Bacaklarıma kuvvet veren senin hızındı.

Yaşaran gözlerimde, güneş battığı zaman

Sıcak bir yuva gibi tüten senin dizindi.

Sen aklıma gelince her şey gülümserdi.

Ağaçlar sarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi.

Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi:

Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum.

Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı:

İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.

Görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı:

Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum.

Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de,

Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.

[benneokudumazonce]

Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım

Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi

Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum

Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum

Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor

Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum

Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu

Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum

Bir yağsam pahalıya mal olacağım

Ben bir bodrum kat kızıyım bayım

Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum

Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum

Fakat korkuyorum. Birazdan da

Kırk üç numara ayakkabılarınızla

Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız

Bu iyi olmaz bayım

"Gün akşam oldu" diyorum

Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara

Cam kırıkları yiyorlar

Rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde

Rengârenk yap-boz parçacıkları

Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz

Hayır, sanırım sabahı bekleyemem

Bilmiyorum

İnsanlar rüyalarını acilen anlatmalı

On dört yaşındaydı ruhum bayım

Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı

Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz

Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri

Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar

O ara içimde çiçeklerden oluşmuş

Bir silahsız kuvvet ablukaya alındı

Sinemalarda da "orgazm gıcırtıları" oynuyordu

Kaçmaya çalıştım. Olmadı

Bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı

Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım

Neyse işte

Ben her filmi hatırlarım

Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu

"Sofi'nin tercihini" seyrederken çok ağlamıştım

Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar

Onu da mutlaka hatırlardım

İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu

Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım

Bir "eşya toplayıcısıyım" bayım

Büyük gemiler de yok artık bayım

Büyük yelkenler de

Büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım

İşte az önce bir karabatak daldı suya

Bir süredir kayıp

Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya

Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım

Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum

Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen

Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz

Bir gül, bir güle derdi ki görse

Yalan söylüyorum

Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım

[dualarvebuyuler]

Tüm Sıkıntılardan Kurtulma Duası

Tüm Sıkıntılardan Kurtulma Duası

Sıkıntı denilince insanlar genelde parasal yönde olan eksikleri akıllarına getirirler. Sıkıntı aslında insanlar tarafından doğru bir şekilde telaffuz edilmektedir. Ancak sıkıntı denilince sadece akla borç, harç gelmemeli ve geneli kapsayan bir hal olduğu da bilinmelidir. Mesela birinin borcu varken sıkıntıya girebiliyorken, bir diğer kişi aile sorunlarından dolayı sıkıntıya girebilmektedir. Tüm bunların doğurduğu sonuç ise kesinlikle stres ve depresyon hali olmaktadır. Tüm sıkıntılardan kurtulma duası ile aslında hem içinizi ferah tutabilir hem de bu sıkıntılara dur demek için ellerinizi semaya kaldırarak dua edebilirsiniz. Bu gibi durumlarda Allaha karşı dua etmek, Allah’tan yardım istemek sizin için en doğru seçim olacaktır.

Sıkıntıdan Kurtulmak İçin Ne Önerilir?

Öncelikle çalışmak maddi anlamda sıkıntıyı çözmenin en temel kurallarından birisidir. Çalışmadan dua ederek sıkıntıdan kurtulacağını zannedenler silahsız bir şekilde savaşa gitmenin doğuracağı sonuçlarla aynıdır. Borçlar sizin için bir sıkıntı ise ilk olarak kendinize küçük de olsa kazanç getirecek çalışma ve iş hayatı içine girmelisiniz. Emin olunuz ki edeceğiniz sıkıntıda kurtulma duası ile Allah her zaman yanınızda olacak ve bu azmin sonucunda başarılı sonuçlar alacaksınız. Sabah ve Akşam 7 Kere Okunacak Dua Hadis-i Şerifte buyuruluyor ki her sabah ve her akşam yatmadan önce "Hasbiyallahü la ilahe illahü aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb-ül arşil azim ‘’ 7 kere okunması sonucunda dünya da olan sıkıntılarla beraber ahiret sıkıntılarından da kurtulacağı söyleniyor. Sıkıntıya düştüğünüz o an içersinde “Bismillâhirahmanirrahim velâ havle velâ kuvvete illa billâhil aliyyil azim” ağzınızdan çıkacak olan bu dua ile sıkıntısına derman bulabileceğiniz allah tarafından buyurulmuştur. Kur’an’da Nasip Açma Duası yazımızı da okuyabilirsiniz. Read the full article

[btuchara]

Yazdığım şeyleri beğenen olunca şaşırıyorum ve her uygulamayı açtığım zaman korkuyorum kötü bir yorum geldi diye Şuana kadar 3 beğeni almışım bu bile büyük başarı benim için ;D

Bugün Arkadaşım ile tartıştık neden derseniz çok eski şarkılar dinliyorum diye alt tarafı nefret,kuvvetmira, silahsız kuvvet,fuat vb şeyler örnek olarak girebilir.

Ona dedim ki bence yeni çıkan şarkılar çok kötü herkes ilerlerken ben 2017'den eski sanatçıları, albümleri takip ediyor dinliyorum.

Merak ettim siz kimleri dinliyorsunuz? Yorumlara yazar mısınız (Şey bu Instagram postu gibi oldu hangi saatte gördüysen yorumlara yaz :D)

Benim için Türkçe rap playlist i

[asiridozdayikiklik]

Türkiye üzerinde yapılan trap saygı ve sevgi duyulmaması gereken bir müzik türüdür. Malum kişiler autotune + trap ünlenince kişiliklerini, tarzlarını, ruhlarını, müzik davalarını para uğruna satmıştır. Trap ülkemizde hep cinsellik, alkol, zenginlik anlatan şarkılar yapıyor ve iğrençler. Yasaklanmasına elbette karşıyız ama beğenmemek hakkımız. Türkçe rap için dinlenecek isimler: Silahsız Kuvvet (Sagopa Kajmer), Joker, Fuat Ergin, Farazi V Kayra, Saian, Sansar Salvo, No.1, Şiirbaz, Ravend, İntizamı Kelam, Hayki, Ados, Xem (Kürtçe rap yapan bir kardeşimiz), Mode Xl, Velet, Vice ve daha sayabileceğim okadar çok isim varki... Kaliteli müzikler dinleyin kaliteli olun...

[aglayankahkahaa]

Bir kurşun kaleme benzer hayat ,tek eksik silgidir ,anla

[birazyazi]

Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, Hayaller alev alev beynimi yakar oldu. Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu. Her sabah ilk ışıklar gözlerimi oyardı, Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı. Öyle günler gördüm ki, duvarlar gelir dile, Gözümde canlanırdı eşkiya masalları. Varlığımı sarardı, hain bir isteyişle Görmediğim yumuşak bir düşmanın elleri Kafada çelik gibi fikirler dursa bile Kalplerin eksik olmaz böyle zayıf halleri: Bazen kendi kendimin elinden kurtulurdum, Kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum. Öyle günler gördüm ki, dost dediğim insanlar Ben yanına varınca dudağını kıvırdı. Bir zamanlar yanımda ağız açmayanlar Sırtımı sıvazladı, bana öğüt savurdu. Silahsız gördüğüne saldıran kahramanlar En alçak tekmelerle beni yere devirdi. Ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı. Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı. Öyle günler gördüm ki, tabanca sakağımda Tasarladım aydınlık dünyayı bırakmayı Gönlüm acıklı buldu, en ateşli çağımda Sönük bir yıldız gibi boşluklara akmayı Tabancanın namlusu ısındı yanağımda, Parmağım istemedi tetiğini çekmeyi Bir sonbahar yağmuru gibi içim ağlardı Bir şeyler fakat beni yaşamağa bağlardı. Ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsam Sanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmuştur, Dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam Etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam: Seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur Yaşlar ki bir ırmaktır, dertleri sürür gider, Gözyaşları içinde seneler yürür gider. Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman, Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü. Dizlerim bir batakta yorgun yattığı zaman Bacaklarıma kuvvet veren senin hızındı. Yaşaran gözlerimde, güneş battığı zaman Sıcak bir yuva gibi tüten senin dizindi. Sen aklıma gelince her şey gülümserdi. Ağaçlar şarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi. Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi: Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum. Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı: İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum. Görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı: Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum. Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de, Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.

[efendy34]

Bak Evlât alışkanlıklarını bir kenara at,

Yoksa belaların atar bir tokat!

An gelir çatar yakalama zamanı

Polisi görünce anlarsın anyayı konyayı

Bela senin dostun olur cadde köşelerinde

Onun için sen, Senin için O.

Kuytu Köşeler'de ruhunu satma!

Kaybeden sen olursun bunu sakın unutma.

Ezberimden çıkmayan tek şarkı sözüdür.

[liftinmotivation]

Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım - Güne Özel..

Çok beğendiğim bu şiiri sizlerle paylaşıyorum..Umarım beğenirsiniz ..

Zenciler prensesi olacağım. Hayat işte asıl o zaman başlayacak. ' Pippi Uzunçorap

Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum. Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum. Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum. Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu. Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum. Bir yağsam pahalıya malolacağım. Ben bir bodrum kat kızıyım bayım yalnızlıktan Başka imparator tanımaz BODRUMUM Bir süredir plastik Vazolar gibi hiç kırılmıyorum göster Fakat korkuyorum. Birazdan da Kırküç numara ayakkabılarınızla Bahçede oynayan Çocukların Bizim için üstüne basacaksınız Bu iyi olmaz bayım!

'Gün akşam oldu' Dü Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara Cam kırıkları yiyorlar Rüyamda; Bir kase dolusu suyun icinde Rengarenk yap-boz parçacıkları Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz. Hayır, sanırım sabahı bekleyemem Bilmiyorum. İnsanlar rüyalarım acilen anlatmalı.

Ondört yaşındaydı ruhum bayım Bir mermer masanın soğuk olduğu yaşlandı. Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ettik beyaz Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri Protez bacaklarıma safra ıslık çaldılar O ara içimde çiçeklerden oluşmuş Bir silahsız kuvvet ablukaya alındı Sinemalarda da 'organzm gıcırtıları' oynuyordu. Kaçmaya çalıştım. Olmadı. Bu durumda, çiçekli şiiler yazmayı. Neyse işte Ben her filmi hatırlarım Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığın öğrenin çok oldu. 'Sofı'nin tercihini' seyrederken çok ağlamıştım. Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar Onu da mutlaka hatırlardım. İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu? Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım Bir 'eşya toplayıcısıyım' bayım.

Büyük gemiler de yok artık bayım Büyük Yelkenler de Büyük Kagitlar yakmak istiyor şimdi canım. İşte az önce bir karabatak daldı suya Bir süredir de kayıp Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım. Kasımpatları kadar acı kokuyorum oluyor. Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz? Bir gül, bir güle derdi ki görse Yalan söylüyorum Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.

Didem Madak

[esraydmr]

Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım

Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi

Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.

Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.

Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor

Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.

Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.

Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.

Bir yağsam pahalıya malolacağım.

Ben bir bodrum kat kızıyım bayım

Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum

Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum

Fakat korkuyorum. Birazdan da

Kırküç numara ayakkabılarınızla

Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız

Bu iyi olmaz bayım!

'Gün akşam oldu' diyorum

Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara

Cam kırıkları yiyorlar

Rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde

Rengarenk yap-boz parçacıkları

Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.

Hayır,sanırım sabahı bekleyemem

Bilmiyorum.

İnsanlar rüyalarım acilen anlatmalı.

Ondört yaşındaydı ruhum bayım

Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.

Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz

Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri

Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar

O ara içimde çiçeklerden oluşmuş

bir silahsız kuvvet ablukaya alındı

Sinemalarda da 'organzm gıcırtıları' oynuyordu.

Kaçmaya çalıştım. Olmadı.

Bu nedenle, çiçekli şiiler yazmayı

Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.

Neyse işte

Ben her filmi hatırlarım

Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.

'Sofı'nin tercihini' seyrederken çok ağlamıştım.

Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar

Onu da mutlaka hatırlardım.

İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?

Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım

Bir 'eşya toplayıcısıyım' bayım.

Büyük gemiler de yok artık bayım

Büyük yelkenler de

Büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım.

İşte az önce bir karabatak daldı suya

Bir süredir de kayıp

Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya

Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.

Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.

Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen

Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?

Bir gül, bir güle derdi ki görse

Yalan söylüyorum

Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.