diyetuzmani-blog
diyetuzmani-blog
Diyet Uzmanı
6 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
diyetuzmani-blog · 8 years ago
Text
İştahsız Çocuklar İçin Beslenme Yöntemleri ve Öneriler
Çocuğunuz iştahsız mı? İştahsız çocuklar için beslenme yöntemleri mi arıyorsunuz? Çocuklarda iştah arttıran yollar ne mi diyorsunuz? Sorularınızın cevabını sayfamızda bulabilirsiniz.
İştahsız çocuk her annenin korkulu rüyasıdır. Yemek yemeyi reddeden ya da sevmeyen çocuklar için endişelenen anne babalar, doktor ve diyetisyenlerden yardım alırlar. Özellikle 8-9 aylıktan okul çağına kadar sürebilen iştahsızlık problemi, doğru bir şekilde müdahale edildiğinde çözülebilir. İştahsız çocuklar için beslenme yöntemleri ve özel diyetler hazırlanarak bu durumun önüne kısa sürede geçilebilir. Diyetisyen önerileri sayesinde anneler çocuklarına yemek yemeyi sevdirebilirler.
1-2 yaş arası, iştahın en düşük olduğu dönemler olarak dikkat çektiği için çocuklarda iştahsızlık durumunu yaşın getirdiği doğal bir özellik olarak kabul ederek çocuğunuza baskı yapmamanız gerekiyor. Çocuğunuz sık ve az yemek yemeye alışmışsa yetersiz beslenmiyor aksine dilediği zaman yemek yemesi olumlu bir davranış olarak görülüyor. Tehlike oluşturan durum ise çocuğunuzun uzun süre aç kalması. Bu durumda doktora ya da diyetisyene başvurmanız gerekiyor. Çünkü iştahsız çocuklar için beslenme yöntemlerini en iyi doktorlar ve diyetisyenler belirliyor.
Çocuklarda İştah Artıran Püf Noktalar
İştahsız çocuklar için beslenme yöntemleri, her çocuğa ve yaşa göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle anne ve babaların ilk olarak çocuklarının beslenme alışkanlıklarının tespit edilmesi için diyetisyene başvurmaları gerekir. Eğer tedavi gerektirecek bir rahatsızlık yoksa çocuğun yemek yeme alışkanlığı olumlu yönde değiştirilmeye çalışılır. İştahsız çocuklar için beslenme listeleri hazırlayan diyetisyenler aynı zamanda iştah arttıran öneriler de verirler. Bunlar arasında en dikkat çekiciler:
İştahsız çocuklarda iştah arttırma yöntemi olarak öncelikle çocuğun aşırı yorgun ve uykulu zamanlarına yemek saatleri koyulmamalıdır. Çocuklarınız bu zamanlarda ne yediklerini bilemeyecekleri için sağlıksız beslenebilir.
İştah arttıran öneriler arasında keyifli oyunlar da var. Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın ve onu neşelendirin.
Yemek aralarında çocuğunuza şekerleme ya da çikolata kesinlikle vermeyin.
İştah artıran yollar arasında yemek yedirmek için ısrar etmemek de yer almaktadır. Aynı zamanda ödül ve ceza yöntemine de başvurmayın.
Çocuklarda iştah artırma yöntemi olarak çocuğunuzla birlikte tüm aile fertlerinin de yemek masasında olmasını sağlayabilirsiniz. Aile büyüklerinin iştahla yemek yemesi çocuğu da teşvik edecektir.
İştahsız çocuklar için beslenme yöntemleri arasında televizyonun etkisini azaltmak da var. Yemeği televizyon olmayan bir odada yedirin. Yemek yedirirken çocuğunuza masal anlatın, onunla konuşun.
İştahsız çocuklar için beslenme yöntemleri olarak büyük porsiyonların iticiliğinden uzak durun. Ufak porsiyonlar ile yemek yedirin.
Kolay çiğneyebileceği ve yutabileceği besinleri tercih edin.
Kendi beğendiği yemekleri seçmesine izin verin. İştah artırma sürecinde en işinize yarayacak adım bu olacak.
İştah artıran önerilerden biri de yavaş yemek yedirmektir. Acele etmeden ve sakin kalarak yemek yedirmeyi deneyin.
İştah artıran yollar arasında bir diğer teknik de yemeğin aşırı sıcak ya da soğuk olmamasıdır.
Yemekleri birbirine karıştırmadan yedirin. Ayrıca aşırı pişirmeyin ve bekletilmiş yemek yedirmeyin.
Çocuklarda iştah arttırma yollarından biri olarak yemek seçen çocuklarınız için bol çeşitli sofralar kurun.
Çocuğunuz yemek istemiyorsa, tepki göstermeyin ve yemek vermeyin. Yemek isterse aynı yiyeceği önüne koyun, tekrar istemezse bir öğün başka yemek vermeyin. Bir süre sonra mecbur kalacağı için yemek yiyecektir.
Çocuklarda iştah arttıran yollar arasında yemekle oyun da var. Çocuğunuzun yemek yerken parmaklarını kullanmasına, yemeklerle oynamasına, etrafı dağıtmasına izin verin.
Doyduğunda yemek vermeyin, zorlamayın. Çocuklarda iştah arttıran öneriler arasında diyetisyenlerin üzerinde durduğu en önemli konulardan biri de bu.
İştah arttıran öneriler listemizde süt olmazsa olmaz. Süt içmek istemeyen çocuğunuz için sütlaç ya da muhallebi yapabilirsiniz. Yoğurt ya da süt ürünlerini tüketmesini sağlayabilirsiniz.
Et yemek istemiyorsa tavuk yedirin ya da etleri küçük parçalar halinde yedirmeyi deneyin. Kıymalı makarna gibi yemekler yapın. Çocuklarda iştah arttıran yollar sayesinde onu sevmediği yiyeceklere de alıştırın.
Sebze yemek istemiyorsa salatalık ve havuç gibi sebzeleri çiğ olarak, çubuk biçiminde hazırlayın. Sevdiği yemeklerin içine sebze rendeleyin.
Sürekli tatlı yemek istiyorsa evde şekerli besin bulundurmayın. Meyve yedirmeye çalışın. Çikolata ve şekeri ödül olarak kullanmayın. Meyveli kekler yaparak sağlıklı şekilde tatlı tüketmesini sağlayın.
İştah artıran bu önerilerle çocuğunuzun daha iyi beslenmesini ve severek yemek yemesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca kendi beslenme tarzını seçmesini sağlarsınız. Çocuklarda iştah arttırma önerileri işinize yaramazsa uzman diyetisyenlerden Çocuk Beslenmesi Danışmanlığıhizmetleri alarak çocuklarınızın sağlıklı şekilde büyümelerini sağlayabilirsiniz.
Kaynak: https://www.diyetuzmani.com.tr/istahsiz-cocuklar-icin-beslenme-yontemleri/
0 notes
diyetuzmani-blog · 8 years ago
Text
Zayıf Anne Adaylarının Dikkat Etmesi Gerekenler – Gebelikte Beslenme
Zayıf anne adayları, erken doğum ve düşük riski taşıyorlar! Bu nedenle zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler var! Bakalım neler…
Diyetisyenler ve kadın doğum uzmanları zayıf anne adaylarının hamilelik sürecinde 15 – 18 kilo alması gerektiğini söylüyor. Ayrıca aşırı zayıf anne adaylarının hamilelikleri süresince dengeli ve doğru beslenmelerinin çok önemli olduğunu belirtiyorlar. Zayıf anne adaylarının hamile kalmadan önce diyetisyenleri ile beslenme programı oluşturmaları gerektiğini vurguluyorlar.
Bebeğin yeterli besin alması ve anne karnındaki gelişimini tamamlaması için annenin iyi beslenmesi şart. Özellikle zayıf anne adayları nasıl besleneceklerini bilmiyorlar. Diyetisyenler zayıf hamileler basıl beslenmeli sorusuna bilinçlendirici cevaplar veriyor. Dolayısıyla gebelikte beslenme sırasında annenin kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemesi gerekiyor.
Diyetisyenlerin önemle üzerinde durduğu, zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler ise şunlar:
İş hayatı ve çalışma koşulları
Anne adayları için çalışma koşulları her zaman önem arz eden bir durum olmuştur. Ülkemizde hamilelerin doğum yaklaşana kadar çalışmaya devam etmesi sağlıklı değildir. Hamilelik kaynaklı baş dönmesi, kusma, hareket güçlüğü ve yorgunluk durumları iş yaşamını oldukça etkilemektedir. Bu durumlara bir de annenin zayıf olması eklendiğinde karşılaşılacak problemler artmaktadır.
Zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler arasında çalışırken rahat kıyafetler giymeleri, sürekli havalandırılan ortamda bulunmaları, bol sıvı tüketmeleri yer almaktadır. Kısa dinlenme molaları vermeleri ve dikkatli çalışmaları önemlidir.
Egzersiz
Zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler arasında egzersiz en önemli konulardan biri. Gebelikte egzersiz yapmak tüm doktorlar tarafından önerilir. Ancak zayıf anne adaylarının egzersiz programlarını diyetisyenleri ya da doktorları ile oluşturmaları sağlıklı olacaktır. Kişiye ağır gelen egzersizlerden ve çarpıntı yapan hareketlerden mutlaka kaçınılmalıdır. Spor esnasında 5 ya da 10 dakikada bir kısa aralar verilmeli, vücut dinlendirilmelidir. Haftada 3 gün hafif egzersiz programları uygulanmalıdır. Düzenli egzersiz anne adayının ağrılarını azaltır ve normal doğumu kolaylaştırır.
Yolculuk
Zayıf anne adayları yolculuk sırasında daha dikkatli olmalıdır. Otobüs yolculuklarındansa daha kolay seçeneklere yönelmeleri gerekir. 6 saatten uzun yolculuklara çıkmamaları sağlıklı olacaktır. Her yolculuk öncesi doktorlarına danışmaları gerekir.
Ağız ve diş bakımı
Her anne adayı gibi zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler arasında ağız ve diş sağlığı gelir. Bu durum ihmal edildiğinde gebelikte oluşan hormonal etkiler sonucu ağız içerisinde olumsuz değişimler ve diş kaybı yaşanabilir. Diş eti problemlerinin de arttığı hamilelikte sağlıklı beslenebilmek için ağız ve diş bakımına önem vermek gerekir.
Banyo
Gebelik süresince banyo yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli konu suyun sıcaklığıdır. Vücut sıcaklığına yakın olan su sıcaklığı daha sağlıklıdır. Aşırı sıcak su ile banyo yapılması vücudun aşırı ısınmasına ve kalp atışlarının artmasına neden olur. Bebeğe giden kan akışı azalır ve sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Facebook
Whatsapp
Twitter
Google+
Linkedin
Pinterest
Zayıf Hamileler Nasıl Beslenmeli?
Bahsettiğimiz konular dışında zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler arasında beslenme de yer almaktadır. Gebelikte beslenme dengeli ve kontrollü olmalıdır. Bunun için Hamilelikte Beslenme Danışmanlığı hizmeti veren diyetisyenlerden destek alınabilir. Hamilelikte beslenme konusunda atılan bilinçsiz adımlar, aşırı ya da eksik kilo alımı, bebeğin sağlığına zarar verebilir.
Zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler arasında tükettikleri besinler de yer almaktadır. Zayıf hamileler nasıl beslenmeli, ne yemeli, ne yememeli sorularına diyet uzmanlarının verdiği cevaplar ise şunlar:
Hamilelikte beslenme sürecinde doktor kontrolünde olmak önemlidir.
Zayıf hamileler doktor kontrolünde 3 ay öncesinden folik asit desteği almaya başlamalıdır.
Gebelik süresince jinekolog kontrolleri aksatılmamalıdır.
Gebelikte beslenme sırasında diyetisyen kontrolüyle kilo takibi yapılmalıdır.
Zayıf hamileler öğün atlamamalıdır.
Günde 3 saatten uzun aç kalmayacak şekilde 3 ana 3 ara öğün beslenmelidir.
Gebelikte beslenme sağlıklı süt ürünleri ile desteklenmelidir. Günde 3 su bardağı süt ya da yoğurt tüketilmelidir.
Her gün en az 90 gram kadar et veya tavuk veya balık tüketilmesi gerekir.
Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir.
Hamilelikte beslenme özellikle zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gereken bir konudur. Bu nedenle temel enerji kaynağı olan ekmek, pilav, makarna gibi besinler düzenli olarak tüketilmelidir.
Anne adayları ara öğünlerde taze meyve suları, fındık, badem ve ceviz gibi sağlıklı kuruyemişler tüketmelidir.
Zayıf anne adaylarında zayıflığın sebebinin hipertiroid olup olmadığı kan tetkikleri ile araştırılmalıdır. Tanıya göre tedavi uygulanmalıdır.
Hamilelikte beslenme sırasında demir yetersizliği görülen annelerin et ve tavuk, demir oranı yüksek sebzeler, kurubaklagiller, yumurta gibi gıdaları tüketmeleri gerekmektedir.
Zayıf anne adayları nasıl beslenmeli diyorsanız pekmez ile C vitamini deposu olan meyvelerden bol bol yemeniz gerektiğini söyleyebiliriz.
Gebelikte beslenme sırasında iyotlu tuz kullanmak da önemlidir. Minerallerin kaybını engelleyen iyotlu tuz yemeklerde mutlaka kullanılmalıdır.
Anne adayının haftada 2 kez ızgara veya fırında pişmiş balık tüketmesi gereklidir.
Zayıf anne adaylarının dikkat etmesi gerekenler, gebeliğin daha rahat ve huzurlu geçmesini sağlayacaktır. Diyetisyen ve doktor kontrollerinde hazırlanan kişiye özel beslenme programları ile zayıf anne adayları kilo alacak ve bebeğin sağlığını koruyacaktır. Zayıf hamileler nasıl beslenmeli sorularınıza en sağlıklı cevabı diyetisyeninizin vereceğini unutmayın…
Kaynak: https://www.diyetuzmani.com.tr/zayif-anne-adaylarinin-dikkat-etmesi-gerekenler/
0 notes
diyetuzmani-blog · 8 years ago
Text
Beslenme Bozuklukları – Görülen Etkiler ve Tedavi Yöntemleri
Bulimiya Nervoza (BN)Anoreksiya Nervoza beslenme bozukluğu, özgüvenleri düşük, eleştirici ve mükemmeliyetçi insanlarda daha çok görülmektedir. Tehlikeli derecede zayıf olmalarına rağmen kendilerini “şişman” hisseden bu insanlar, hiçbir zaman istedikleri kiloya ulaşamayacaklarını düşünürler. Kilo almaktan korkan bu kişiler yiyecek kontrolünü takıntı haline getirirler.Anoreksiya yeme bozukluğu hastalarından bazıları ise aşırı yemek yerler ve aşırı egzersiz yaparlar. Hatta kendilerini kustururlar. Bu durum beraberinde anksiyete, panik, obsesif-kompülsif bozukluk, alkol ve madde kötüye kullanımı gibi diğer psikiyatrik bozukluklara neden olur. Bu durumda Depresyon ve Beslenme Danışmanlığı hizmetlerinden yararlanmak gerekebilir.Anoreksiya beslenme bozukluğu hastalığının tanı kriterleri:Yaşı ve boyuna göre olması gereken kilonun %85’nden az kiloda olma.Beklenen kilonun çok altında olmasına rağmen kilo almaktan veya şişman olmaktan aşırı derecede korkma,Vücut ağırlığını ve şeklini beğenmeme,Kilosu düşük olmasına rağmen bu durumu inkar etme.Anoreksiya beslenme bozukluğu süresince zamanla görülen belirtiler:Adet görememe,Saç ve tırnaklarda kırılmalar,Cilt kuruluğu ve cildin sararması,Kalsiyum kaybına bağlı kemik erimeleri veya kırıklar,Aşırı kabızlık,Kansızlık, kas dokusunda yıkılmalar, kalp kasında güçsüzlüğe bağlı kalp sorunları,Vücut ısısında düşme,Düşük tansiyon, yavaş nefes alma ve düşük nabız sayısı,Algılama becerisinde düşüş, hareketlerde yavaşlama ve depresyon.Anoreksiya beslenme bozukluğu tedavisi, doktor ve diyetisyen kontrollerinde yapılmalıdır. Aynı zamanda hastanın psikolojik destek alması gereklidir.Beslenme bozuklukları nelerdir? Beslenme bozukluğu tedavisi nasıl yapılır merak ediyorsanız sayfamızı sonuna kadar okuyun…
Beslenme bozuklukları, vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin miktarları ile vücudun aldığı miktar arasındaki uyumsuzluğu ifade eder. Yani beslenme bozukluğu; yetersiz ya da aşırı gıda alımı ile diğer yandan ruhsal etkilere dayanan ve fiziksel sonuçlara yol açabilen bir hastalıktır.
Amerika’da 5 ila 10 milyon kadın ve 1 milyon civarında erkeğin yeme bozukluğu taşıdığı bilinmektedir. Yeme bozuklukları Anoreksia Nervosa, Bulimia Nervosa, Atipik Yeme Bozukluğu (Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu) olarak tanımlanmaktadır.
Beslenme bozukluklarının ortaya çıkış nedeni tam olarak bilinmemektedir. Biyolojik ve psikososyal nedenlerin birlikte rol oynadığı sanılmaktadır. Yeme bozuklukları için temel sebepler; düşük benlik saygısı, depresyon, kontrol kaybı duygusu, değersizlik, kimlik karmaşaları, aile içi iletişimde problemler olarak görülmektedir. Genel olarak genç kadınları etkileyen beslenme bozuklukları günümüzde hemen her cinsiyette artarak görülmektedir.
Diyetisyen ve beslenme danışmanları tarafından tedavi edilen beslenme bozukluğu, erken fark edilmezse diyabetten kalp rahatsızlıklarına kadar çeşitli hastalıkları beraberinde getirebilir. Beslenme bozuklukları tedavi süreçlerinde hem kişinin doktoru hem de diyetisyeni bir arada hareket etmelidir.
Yeme Bozuklukları Nelerdir?
Amerikan Psikiyatri Birliği (APA: American Psychiatric Association)’nin 2013 yılında yayınladığı kriterlerde (DSM 5) Yeme Bozuklukları aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır:
Anoreksiya Nervoza Beslenme Bozukluğu,
Bulimiya Nervoza Beslenme Bozukluğu,
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu
Sınıflandırılamayan Yeme Bozuklukları (EDNOS: Eating disorder not otherwise specified)
Anoreksiya Nervoza (AN)
Anoreksiya Nervoza beslenme bozukluğu, özgüvenleri düşük, eleştirici ve mükemmeliyetçi insanlarda daha çok görülmektedir. Tehlikeli derecede zayıf olmalarına rağmen kendilerini “şişman” hisseden bu insanlar, hiçbir zaman istedikleri kiloya ulaşamayacaklarını düşünürler. Kilo almaktan korkan bu kişiler yiyecek kontrolünü takıntı haline getirirler.
Anoreksiya yeme bozukluğu hastalarından bazıları ise aşırı yemek yerler ve aşırı egzersiz yaparlar. Hatta kendilerini kustururlar. Bu durum beraberinde anksiyete, panik, obsesif-kompülsif bozukluk, alkol ve madde kötüye kullanımı gibi diğer psikiyatrik bozukluklara neden olur. Bu durumda Depresyon ve Beslenme Danışmanlığı hizmetlerinden yararlanmak gerekebilir.
Anoreksiya beslenme bozukluğu hastalığının tanı kriterleri:
Yaşı ve boyuna göre olması gereken kilonun %85’nden az kiloda olma.
Beklenen kilonun çok altında olmasına rağmen kilo almaktan veya şişman olmaktan aşırı derecede korkma,
Vücut ağırlığını ve şeklini beğenmeme,
Kilosu düşük olmasına rağmen bu durumu inkar etme.
Anoreksiya beslenme bozukluğu süresince zamanla görülen belirtiler:
Adet görememe,
Saç ve tırnaklarda kırılmalar,
Cilt kuruluğu ve cildin sararması,
Kalsiyum kaybına bağlı kemik erimeleri veya kırıklar,
Aşırı kabızlık,
Kansızlık, kas dokusunda yıkılmalar, kalp kasında güçsüzlüğe bağlı kalp sorunları,
Vücut ısısında düşme,
Düşük tansiyon, yavaş nefes alma ve düşük nabız sayısı,
Algılama becerisinde düşüş, hareketlerde yavaşlama ve depresyon.
Anoreksiya beslenme bozukluğu tedavisi, doktor ve diyetisyen kontrollerinde yapılmalıdır. Aynı zamanda hastanın psikolojik destek alması gereklidir.
Bulimiya Nervoza (BN)
Beslenme bozuklukları arasında bir diğer önemli olan da Bulimiya Nervoza’dır. Yeme nöbetleri şeklinde görülen bu beslenme bozukluğu süresince fazla miktarda besin tüketilir. Kişi şeker, karbonhidrat ve yağ oranları yüksek olan çok miktarda kalorili yiyecekler seçer. Kontrol dışına çıkan hastalar kendilerini cezalandırarak aç kalma ve kusturma yollarına giderler. Kendilerinden utanan hastalar, aşırı egzersiz de yaparak vücutlarını yorarlar. Beslenme bozuklukları arasında en tehlikeli olanlardan biridir.
Bulimiya Nervoza beslenme bozukluğu hastalığının tanı kriterleri:
Yeme atağı sırasında kontrol kaybı hissi,
2 saatlik bir zaman diliminde normalden çok fazla besin tüketme,
Kilo alımını önlemek için kusma,
Vücut ağırlığı ya da şeklinden sebepsiz yere memnun olmama,
Bulimiya Nervoza yeme bozuklukları hastalığının vücuttaki belirtileri;
Mide asitleri temasından dolayı diş minelerinin erimesi ve dişlerin çürümesi,
Devamlı kusma sebebiyle mide kapağının bozulması ve reflü,
Kronik şekilde kızarmış ve yaralı boğaz,
Boyundaki tükürük bezleri ve çene altındaki bezlerin şişmesi,
Yanakların ve yüzün şişmesi,
Müshil kullanımı sebebiyle barsak tahrişi ve sorunları,
İdrar sökücü ilaçlar sebebiyle böbrek hastalıkları.
Bulimiya beslenme bozukluları tedavi edilirken doktor ve diyetisyen kontrolünde hastanın beslenme ve egzersizle kilo alması sağlanır. Aynı zamanda psikolog görüşmeleri ile kişinin özgüvenini sağlanması ve hastalığı tetikleyen psikolojik nedenlerin ortadan kaldırılması gerekir. Beslenme bozukluğu tedavisi süresince kişinin morali yüksek tutulur.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu, kişinin kontrol edemeyeceği düzeyde yemek yemesidir. Hasta, fazla yemek yemenin suçluluğunu da hisseder ancak kusma ya da aç kalma gibi davranışlar göstermez. Kilosu normalden fazla olan bu kişiler obezite ve kalp-damar hastalıklarına yakalanırlar. Beslenme bozuklukları arasında en tehlikeli olanlardan biridir.
Tıkanırcasına yeme bozukluğu tanı kriterleri:
Kısa aralıklarla aşırı yemek yeme,
Yemek yerken kendini durduramama,
Fiziksel olarak aç hissetmemeye rağmen aşırı miktarda yeme,
Yediklerinin miktarının görülmesinden utanma ve bu yüzden yalnız yeme,
Normalden çok daha hızlı yeme,
Rahatsız edici derecede doymuş hissedene kadar yeme,
Yeme sonrası depresif ya da suçlu hissetme.
Tıkanırcasına yeme bozuklukları kişide kilo sorunlarına ve psikolojik rahatsızlıklara neden olmaktadır. Beslenme bozukluğu tedavisi için bu alanda uzman doktorlara danışmak gerekecektir.
Beslenme bozuklukları, ruhsal ve fiziksel sağlığı etkileyen rahatsızlıklardır. Bu nedenle beslenme bozukluğu tedavisi yapılırken kişinin ruhsal durumu da göz önüne alınmalıdır. Anoreksiya Nervoza beslenme bozukluğu hastaları tedavi edilirken ilk olarak kilonun sağlıklı bir düzeye getirilmesi; Bulimiya Nervoza hastalarında ise yeme ve kusma nöbetlerinin engellenmesi hedeflenir. Kişinin hasta olmasına neden olan sorunlar çözülmelidir. Yeme bozukluğu nedenlerinin üzerine gidilmelidir.
Yeme bozuklukları tedavisi sırasında Genel Tıbbi Bakım, Beslenme Danışmanlığı, Psikiyatrik Tedavi ve Psikoterapi Desteği Programları beraber yürütülmelidir. Özellikle aileler, çocuklarında gördükleri beslenme dengesizliklerini önemsemeli ve uzman desteği almalıdır. Beslenme bozuklukları konusunda diyetisyene danışmalıdırlar.
Kaynak: https://www.diyetuzmani.com.tr/beslenme-bozukluklari/
0 notes
diyetuzmani-blog · 8 years ago
Text
Taş Devri Diyeti Nedir? Nasıl Yapılır? Aşamaları Avantajları Dezavantajları
Taş devri diyeti, Paleolitik devirde insanların beslenme şekillerine göre oluşturulmuş bir diyet şeklidir. Mağaralarda yaşayan, gün boyu fiziksel aktivitede bulunan, avlayan ve toplayan bir kültürün beslenme modeli sayesinde hem yiyerek hem de hareket ederek zayıflama hedeflenir.
Taş devri diyeti uygulamasının temelinde her besini en doğal haliyle tüketmek yer almaktadır. Günlük sütler, az pişmiş etler, hayvansal yağlar tüketilerek vücudun doğal bir forma kavuşması hedeflenir. Diyetisyen gözetiminde yapılması gereken taş devri diyeti herkes için uygun değildir. Taş devri diyeti yapmak için diyetisyeninizin uygun görmesi gerekir.
Taş Devri Diyeti Nasıl Yapılır? Temel İlkeleri
Taş devri diyeti nasıl yapılır diyenler için taş devri diyeti aşamaları diyetisyenler tarafından açıklanabilir. İnternette aşırı bilgi kirliliği bulunduğu için taş devri diyeti listesi olarak paylaşılan diyetlerden uzak durmak sağlıklı olacaktır.
Taş devri diyeti uyulduğunda aslında alışkanlık haline getirilecek temel kurallara dayanır. Bunlardan en önemli taş devri diyeti aşamaları ve kuralları şunlar:
Taş devri insanlarının bulabildiği besinler tüketilmelidir.
Sebze ve meyveler doğal mevsiminde tüketilmelidir.
Un, tuz ve şeker kesinlikle yasaktır. Zorunlu ise az miktarda tüketilmelidir.
Yenilen tüm yiyeceklerin en az %60’ı çiğ yenmelidir.
Taş devri diyeti uygulanırken etler az pişmiş olmalıdır.
Et serbest ve sınırsızdır. Yağ koymadan kendi yağında çok az pişirilmelidir.
Tüm sebzeler çiğ veya az pişmiş bolca yenebilir. Yalnızca patates, havuç, bezelye şeker içerdiği için tüketilmemelidir.
Baklagillerin her türlüsü haftada 2-3 kereden fazla yenilmemelidir.
Kabuklu kuru yemişler, kavrulmamış ve tuzsuz olması şartıyla günde bir avuç tüketilebilir.
Taş devri diyeti aşamaları uygulanırken balık ızgarada ya da buğulama olarak pişirilmelidir.
Tereyağı doğal olmak koşulu ile yenilebilir.
Meşrubat kesinlikle yasaktır. Günde 6 – 8 bardak su içilmelidir.
Ekmek, tüm tahıllar, un ve unlu gıdalar yasaktır.
Meyvelerden içeriğinde şeker oranı fazla olan muz, incir, üzüm ve şeftali yasaktır.
Günde 3 adet yumurta yenebilir.
Sucuk, kavurma, pastırma yenilebilir ama salam ve sosis gibi işlenmiş et ürünleri kesinlikle yasak.
Taş devri diyeti süresince sakatatlar rahatlıkla tüketilebilir.
Günlük süt tüketilmelidir, marketlerdeki pastörize sütler yasaktır.
Zeytinyağı, ceviz, keten tohumu, avokado, hindistan cevizi yenebilir.
Ayçiçek yağı, mısır özü yağı, kanola yağı yasaktır.
Kuru yemişler, kavrulmamış ve tuzsuz şekilde tüketilmelidir.
Taş devri diyeti sırasında kahve ve alkol tüketimi yasaktır.
Taş Devri Diyeti Listesi
Taş devri diyeti nasıl yapılır diyenler için diyetisyenler tarafından hazırlanan örnek taş devri diyet listesi:
Kahvaltı: Biber, salatalık, 5 adet zeytin, 1 dilim peynir, 2 yumurta
Ara öğün: 2 ceviz
Öğle yemeği: Biber, brüksel lahanası, brokoli, 1 porsiyon et
Ara öğün: 2 ceviz
Akşam yemeği: Mandalina, 1 kase yoğurt, domates, biber, lahana, brokoli, 1 porsiyon et
Ara öğün: 2 ceviz
Taş Devri Diyeti Uygulanırken Dikkat Edilecekler
Taş devri diyeti nasıl yapılır diye düşünenler için önerilerimiz arasında dikkat edilmesi gerekenler de var. Taş devri diyeti aşamaları uygulanırken belli başlı sorunlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle zor bir diyet olan bu beslenme programında önemle üzerinde durmanız gerekenler:
Bir yiyeceği tükettikten sonra bulantı ve kusma gibi sorunlarla karşılaşırsanız o yiyeceği listenizden çıkarın.
Günde en az 6 – 8 saat uyuyun.
Günde en az yarım saat yürüyüş yapın.
Sadece acıktıkça yiyin. Sık sık beslenmeyin.
Düzenli olarak güneşlenin ve D vitamini alın.
Her şeyi az pişirin ve yarı çiğ yiyin.
Doğal beslenmiş ve doğada yetişmiş hayvanların etini ve yumurtasını yiyin.
Taş Devri Diyeti Avantajları
Taş devri diyeti sağlıklı ve doğal beslenme odaklı bir diyet olduğu için pek çok rahatsızlığı gidermektedir. Hipertansiyondan, kalp ve damar hastalıklarına, obeziteden, diyabete, kanserden, sindirim sistemi ve sinir sistemi rahatsızlıklarına kadar şikayetçi olunan hastalıkların çözümü için taş devri diyeti destekleyici bir unsurdur.
Aynı zamanda sağlıklı zayıflamayı sağlayan Taş Devri diyeti, egzersiz ve spor yapılmasını da şart koştuğu için kişinin zinde olmasını da sağlar.
Ancak taş devri diyeti avantajları olduğu kadar dezavantajları da olabilir. Çiğ ve az pişmiş beslenme kuralının olması nedeniyle bazı kişilerde rahatsızlık yaratsa da doktor kontrolünde uygulandığında herhangi bir sıkıntıya sebep olmamaktadır. Yine de bir diyetisyenle birlikte kendinize özel beslenme programı hazırlamanız daha faydalı olacaktır.
Taş devri diyeti gibi katı kuralları olan diyet listelerini uygulamaktansa size özel hazırlanmış beslenme programlarını uygulamanız sağlıklı olacaktır.
Kaynak: https://www.diyetuzmani.com.tr/tas-devri-diyeti/
0 notes
diyetuzmani-blog · 8 years ago
Text
Taş Devri Diyeti Nedir? Nasıl Yapılır? Aşamaları Avantajları Dezavantajları
Taş devri diyeti, Paleolitik devirde insanların beslenme şekillerine göre oluşturulmuş bir diyet şeklidir. Mağaralarda yaşayan, gün boyu fiziksel aktivitede bulunan, avlayan ve toplayan bir kültürün beslenme modeli sayesinde hem yiyerek hem de hareket ederek zayıflama hedeflenir.
Taş devri diyeti uygulamasının temelinde her besini en doğal haliyle tüketmek yer almaktadır. Günlük sütler, az pişmiş etler, hayvansal yağlar tüketilerek vücudun doğal bir forma kavuşması hedeflenir. Diyetisyen gözetiminde yapılması gereken taş devri diyeti herkes için uygun değildir. Taş devri diyeti yapmak için diyetisyeninizin uygun görmesi gerekir.
Taş Devri Diyeti Nasıl Yapılır? Temel İlkeleri
Taş devri diyeti nasıl yapılır diyenler için taş devri diyeti aşamaları diyetisyenler tarafından açıklanabilir. İnternette aşırı bilgi kirliliği bulunduğu için taş devri diyeti listesi olarak paylaşılan diyetlerden uzak durmak sağlıklı olacaktır.
Taş devri diyeti uyulduğunda aslında alışkanlık haline getirilecek temel kurallara dayanır. Bunlardan en önemli taş devri diyeti aşamaları ve kuralları şunlar:
Taş devri insanlarının bulabildiği besinler tüketilmelidir.
Sebze ve meyveler doğal mevsiminde tüketilmelidir.
Un, tuz ve şeker kesinlikle yasaktır. Zorunlu ise az miktarda tüketilmelidir.
Yenilen tüm yiyeceklerin en az %60’ı çiğ yenmelidir.
Taş devri diyeti uygulanırken etler az pişmiş olmalıdır.
Et serbest ve sınırsızdır. Yağ koymadan kendi yağında çok az pişirilmelidir.
Tüm sebzeler çiğ veya az pişmiş bolca yenebilir. Yalnızca patates, havuç, bezelye şeker içerdiği için tüketilmemelidir.
Baklagillerin her türlüsü haftada 2-3 kereden fazla yenilmemelidir.
Kabuklu kuru yemişler, kavrulmamış ve tuzsuz olması şartıyla günde bir avuç tüketilebilir.
Taş devri diyeti aşamaları uygulanırken balık ızgarada ya da buğulama olarak pişirilmelidir.
Tereyağı doğal olmak koşulu ile yenilebilir.
Meşrubat kesinlikle yasaktır. Günde 6 – 8 bardak su içilmelidir.
Ekmek, tüm tahıllar, un ve unlu gıdalar yasaktır.
Meyvelerden içeriğinde şeker oranı fazla olan muz, incir, üzüm ve şeftali yasaktır.
Günde 3 adet yumurta yenebilir.
Sucuk, kavurma, pastırma yenilebilir ama salam ve sosis gibi işlenmiş et ürünleri kesinlikle yasak.
Taş devri diyeti süresince sakatatlar rahatlıkla tüketilebilir.
Günlük süt tüketilmelidir, marketlerdeki pastörize sütler yasaktır.
Zeytinyağı, ceviz, keten tohumu, avokado, hindistan cevizi yenebilir.
Ayçiçek yağı, mısır özü yağı, kanola yağı yasaktır.
Kuru yemişler, kavrulmamış ve tuzsuz şekilde tüketilmelidir.
Taş devri diyeti sırasında kahve ve alkol tüketimi yasaktır.
Taş Devri Diyeti Uygulanırken Dikkat Edilecekler
Taş devri diyeti nasıl yapılır diye düşünenler için önerilerimiz arasında dikkat edilmesi gerekenler de var. Taş devri diyeti aşamaları uygulanırken belli başlı sorunlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle zor bir diyet olan bu beslenme programında önemle üzerinde durmanız gerekenler:
Bir yiyeceği tükettikten sonra bulantı ve kusma gibi sorunlarla karşılaşırsanız o yiyeceği listenizden çıkarın.
Günde en az 6 – 8 saat uyuyun.
Günde en az yarım saat yürüyüş yapın.
Sadece acıktıkça yiyin. Sık sık beslenmeyin.
Düzenli olarak güneşlenin ve D vitamini alın.
Her şeyi az pişirin ve yarı çiğ yiyin.
Doğal beslenmiş ve doğada yetişmiş hayvanların etini ve yumurtasını yiyin.
Taş Devri Diyeti Avantajları
Taş devri diyeti sağlıklı ve doğal beslenme odaklı bir diyet olduğu için pek çok rahatsızlığı gidermektedir. Hipertansiyondan, kalp ve damar hastalıklarına, obeziteden, diyabete, kanserden, sindirim sistemi ve sinir sistemi rahatsızlıklarına kadar şikayetçi olunan hastalıkların çözümü için taş devri diyeti destekleyici bir unsurdur.
Aynı zamanda sağlıklı zayıflamayı sağlayan Taş Devri diyeti, egzersiz ve spor yapılmasını da şart koştuğu için kişinin zinde olmasını da sağlar.
Ancak taş devri diyeti avantajları olduğu kadar dezavantajları da olabilir. Çiğ ve az pişmiş beslenme kuralının olması nedeniyle bazı kişilerde rahatsızlık yaratsa da doktor kontrolünde uygulandığında herhangi bir sıkıntıya sebep olmamaktadır. Yine de bir diyetisyenle birlikte kendinize özel beslenme programı hazırlamanız daha faydalı olacaktır.
Taş devri diyeti gibi katı kuralları olan diyet listelerini uygulamaktansa size özel hazırlanmış beslenme programlarını uygulamanız sağlıklı olacaktır.
Kaynak: https://www.diyetuzmani.com.tr/tas-devri-diyeti/
0 notes
diyetuzmani-blog · 8 years ago
Text
Montignac Diyeti Nedir? Nasıl Yapılır? Aşamaları Avantajları Dezavantajları
Montignac diyeti, Michel Montignac tarafından geliştirilen bir beslenme biçimidir. Kalori alımını sınırlandırma ve kalori harcamasını arttırmanın tam aksine, kalorinin mühim olmadığını, önemli olanın kişinin tükettiği besinin ne olduğu ilkesini ortaya atmıştır. Glisemik indeksin göz önünde bulundurulduğu Montignac diyeti uygulamasında glisemik endeksleri düşük gıdaları tercih ederek kilo alımının önüne geçmek hedeflenir.
Montignac diyeti, çok düşük kalorili olan, şok diyeti adı verilen beslenme şekillerine karşıdır. 2 ayda 8 kilo verdiren Montignac diyeti, sağlıklı ve düzenli beslenmeyi öncelik kılar. Diyette hayvansal ve bitkisel kökenli proteinler tüketilir. Şarküteri ürünleri, et, sakatat, balık, karides, yumurta, süt ve süt ürünleri ve peynir ile soya fasulyesi, badem, fındık, çikolata, bakliyatlar ve sebzeler sıklıkla tüketilir. Diyetisyenler tarafından önerildiği taktirde yapabileceğiniz sağlıklı diyet programları arasındadır.
Montignac diyeti nasıl yapılır diyenler için 2 aşamalı bir diyet olduğunu söyleyebiliriz. İlk aşama bir ay ya da daha fazla sürebilir. Bu süreçte kişinin kötü beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi hedeflenir. Miktar açısından hiçbir sınırlamanın yapılmadığı Montignac diyeti uygulanırken öğün atlamamak çok önemli.
Montignac diyet listesine göre; kahvaltı, günün en bol yenilmesi gereken öğünüdür. Akşamları ise mutlaka hafif ve az yiyecek tüketilmelidir. Bunun dışında izlenen aşamalar şu şekildedir:
Aşama: Montignac Diyeti ilk aşamasına zayıflama fazı adı verilmektedir. Bu aşamada glisemik indeks oranı 35 ve altındaki karbonhidratlı besinler tüketilir. Kişinin vücut ağırlığının her bir gramı için ise 1.3 – 1.5 gram günlük protein tüketilir.
Aşama: Montignac diyeti uygulamasının ikinci aşaması dinlenme ve korunma aşamasıdır. Yüksek glisemik indekse sahip gıdalar yerine düşük kalorili karbonhidratlar tüketilir. Tüm yaşam sağlıklı beslenmeye ve kiloyu kontrol etmeye odaklı olur.
Bu 2 aşama da uygulandığı taktirde Montignac Diyeti, başarılı olacaktır. Ancak yine de kişinin besin ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayabileceği bir beslenme programının uygulanmasında yarar vardır.
Montignac Diyet Listesi
Montignac diyeti nasıl yapılır diyenler için uygulama aşamasından bahsedebiliriz. Özgürlük sunduğu için tercih edilen bu diyet, beslenme şeklinizi sizin belirlemenizi sağlamaktadır. Örneğin; 66 kg ağırlığındaki bir kişi, günde yaklaşık 33 gram hayvansal ve 33 gram da bitkisel protein almalıdır. Uzak durulacak ve tüketilebilecek yiyecekler listesi ise şöyledir:
Yüksek Glisemik Endeksli Ürünler
Maltoz 110 Glükoz 100 Fırında patates 95 Hamburger ekmeği 95 Patates püresi 90 Bal 90 Havuç 85 Patlamış mısır 85 Beyaz pirinç 85 Bakla 80 Balkabağı 75 Karpuz 75 Şeker 70 Şekerli rafine edilmiş tahıllar 70 Çikolata 70 Haşlanmış patates 70 Bisküvi 70 Mısır 70 Beyaz pirinç 70 Kuruyemiş 65 Esmer ekmek 65 Kabuğuyla pişirilmiş patates 65 Pancar 65 Muz 60 Kavun 60 Reçel 60 Beyaz makarna 55
Düşük Glisemik Endeksli Ürünler
Tam ekmek / Kepek ekmeği 50 Tam pirinç 50 Bezelye 50 Şekersiz tam tahıl 50 Tahıl ezmesi 40 Barbunya 40 Şekersiz meyve suyu 40 Tam çavdar ekmeği 40 Entegral ekmek 35 Nohut 35 Süt ürünleri 35 Dondurma 35 Kuru fasulye 30 Mercimek 30 Entegral makarna 30 Taze meyve 30 Şekersiz meyve marmeladı 30 Siyah çikolata (>%70 kakao) 22 Früktoz 20 Soya 15 Yerfıstığı 15 Yeşil sebze 15 Mantar 15
Montignac diyet listesi dâhilinde kahvaltıda aşırıya kaçmamak için kepek ekmek, yağsız peynir, yoğurt ve süt tüketimi yapılabilir. Ayrıca yağsız kırmızı et, tavuk, balık ya da omlet gibi protein ağırlıklı besinler tüketilebilir, ana yemekle beraber yine çok düşük glisemik indeksli yeşil salata, yeşil sebze yenebilir. Her öğünün kendine özel kalori değerlerinde besinler içermesi söz konusudur.
Örnek Montignac diyet listesi:
Kahvaltı: Meyve, kepek ekmeği ve diyet margarin, kafeinsiz kahve, kaymaksız süt
Öğlen: Yağ, limon ve sirkeli avokado, biftek, taze fasulye ve peynir
Akşam: Çiğ sebze veya sebze çorbası, mantarlı omlet, yeşil salata, yağsız beyaz peynir
Montignac Diyetinin Temel İlkeleri
Montignac diyeti nasıl yapılır diyorsanız öncelikle 2 ciltlik Montignac kitabını okumanızı öneririz. İlkinde nasıl kilo vereceğinizi, ikincisinde verdiğiniz kiloları nasıl koruyacağınızı öğrenebilirsiniz. Unutmamanız gerekir ki; Montignac diyeti düşük glisemik indeksli besinlerle beslenmeyi tavsiye eder. Bu bakımdan aç kalarak zayıflamak yerine dilediğiniz gibi yemek yiyerek kilo vermenizi sağlar. İyi yağlar ve besinler ile vücuda sağlık kazandırır.
Montignac Diyetinin Avantajları
Montignac diyeti avantajları arasında ilk olarak zayıflama sürecinizin daha hızlı olacağını söyleyebiliriz. Aynı zamanda Montignac diyeti:
Var olan hastalıkların düzelmesini sağlarken olası rahatsızlıkların önüne geçer.
Kalp dostu ve diyabete iyi gelen bir diyettir.
Uzun süreli bir diyet olduğu için yavaş ve kalıcı kilo kaybını sağlar.
Esnek diyet menüsü nedeniyle tek tip beslenmenin önüne geçer.
Sağlıklı zayıflamaya yardımcı olur.
Montignac diyeti dezavantajları olmayan, gayet sağlıklı bir diyettir. Ancak diyete başlanmadan önce her zaman olduğu gibi diyetisyene ya da uzman doktora danışmakta fayda vardır. Başkası için uygun olan bir diyet, sizin için uygun olmayabilir. Sonrasında gönül rahatlığıyla Montignac diyeti uygulanabilir.
Kaynak: https://www.diyetuzmani.com.tr/montignac-diyeti/
0 notes