herhangibican

[herhangibican]

daha önce de bi bankta oturmuştum.

[herhangibican]

bi bankta oturdum.bu bankta oturmak gibi bi planım yoktu.bi an yoruldum sanki tüm yılların ağırlığı omzuma çöktü..biraz burda soluklanayım.sonra hiç bişey olmamış gibi kalkarım.iyi akşamlar

[herhangibican]

camı açtım ki içeri gün batımı dolsun.

[herhangibican]

[herhangibican]

:(

:(

[herhangibican]

:(

[herhangibican]

Kapının eşiğinde, o ilk karşılaşma esnasında eli hemen öpülüp alna konur.sonra dualar,şükürler eşliğinde sarılır.yüzlerimize bi gülümseme oturtur.sonra ellerini açar ve sizi evin salonuna buyur eder.mutfağından dünden hazırladığı çiçekli tabak içindeki ev baklavasını getirir.gözünde hiç büyümediğimiz için hala fruko gazoz koyar bardaklarımıza,çay vermez.uzun uzun ankaraya nasıl göç ettiklerini, bahçelievlere nasıl geldiklerini, rahmetli eşini ve çocukluğumuzu bazen uzaklara dalıp gözleri hafif dolu ama çokça da gülümseyerek anlatır .kapıya yönelip artık vedalaşma anı geldiğinde kapıda bir daha elini öptürür.tıpkı 12 sene önce olduğu gibi cebime yine para koyar.Bayramın kutlu olsun Halide Teyzem

[herhangibican]

“Kendimden yana zararım büyük, imkanım olsa da olmasam bazen.”

—

[herhangibican]

“Ama dünyanın yaratıldığı boşluğun bir parçası olan bu karanlıktan sen, düşler yaratıyorsun.”

-Puslu Kıtalar Atlası, İhsan Oktay Anar

[herhangibican]

[herhangibican]

[herhangibican]

Sigarayı bıraktım.Tam 3 -üç- ay olmuş.

[herhangibican]

[herhangibican]

Bu burada dursun.

[herhangibican]

[herhangibican]

seninle şu kapının önüne iki tabure çekip gündelik telaşelerimizden uzaklaşmak isterim.

[herhangibican]

Renksiz koridorlarda koşuşturan bir pembe..kendi deyimiyle pemmmbi