Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Kendime yaptıklarıma, kendi kendime gülüyorum...
Kalbim iflas etmek üzere. Geçen gece acile gittim. Kalbimdeki ağrı hala devam ediyor. Tahminimden erken oldu. Üzgünüm.
0 notes
Text
Hiçbir şey için geç değil. Her şey için çok uzak.
Karnımdaki his 3 gündür geçmedi. Kendimi bıraktım. Rüzgarda savruluyorum yine. Yazdığım şeylere baktım. Eski yazılarımı hatırladım. Uzun yıllardır bir daire çiziyorum. Artık hiç bir önemi kalmadı. Kendi evrimimi baltaladım uzun yıllar önce. Yoluma taş koyan tek unsur bendim hep. Sadece yok olmak istiyorum. Geleceğim yok. Bu beni çok üzüyor. Kendimle ilgili neyime acıyacağımı şaşırır oldum. Buna devam edemiyorum. Üzgünüm.
Şu kalan bir ay bile çok uzak. 10 ay dayanamayacağım sanırım. Bunun kesinlikle sonuçlanması gerekiyor. Komada veya sakat kalamam. Tekrar deneme şansım sıfırlanır.
0 notes
Text
Yine dayanamadım baktım, öğlenleri yorgun argın gelip bazen uyuya kalıyorum. Akşam uyanıyorum haliyle. Saati beklemek zorundayım. Hepsi bir bir gerçek oluyor. Bir süre sonra zaten bulamayacağım diye varsayıyorum şuan. Ne tepki vereceğimi bilemiyorum. İçimdeki burukluk baki onu biliyorum sadece. Geçmesini beklemekten başka yapabileceğim bişey yok sanırım benim durumda.
Elden ring bitti kısa bir zaman önce. İyi oyundu gerçekten.
Psikolog ile olan görüşmem çok korkutucuydu. Üç seansta da gerildim. Bugün emeklilik yaşımı hesapladım. Aşağı yukarı 63. Buna devam edemem. Evet kafamda oyunlar tasarlamak güzel. Ama maşa ile tutturduğum bir kavram. Çok yorgunum. 26 bana zul oldu. Bir 26 daha deneyimlemek beni sadece zımparalar. Geriye yalnız, hasta ve aksi birisi kalmasın. Bir akıbet planı yapacağım.
Gerçekten geri dönüşü olmayan bir yoldayım artık. İnsanlar üzerlerine koya koya gidiyorlar. Zaman akıp gitti. Vaktim de azaldı. Sadece akıbetimi kabul etmek istiyorum. Acıyacak yine... Bu işi düzgünce, ciddiye alarak yapmam gerekiyor. O güne kadar bekleyeceğim. Bir ay sonra sessizlik içersinde sakince düşünmeye başlayacağım.
0 notes
Text
Bir gezideyim. Okul gezisi gibi bir şey sanki ama iş olduğu belli. Ticaret yaptığım ve bir yere tablo seçtiğim yerlere gidiyoruz sürekli. Sevmediğim, tanımadığım ve nefret ettiğim ressamlara bunlar olmaz gibi şeyler söylüyorum yanımdaki asistanım gibi görünen tiplere. Bazı kızlarla tanışıyorum. Konuşmak için laf ata ata yanıma gelen bir kızın sadece saçına dokunuyorum. Çok hoşuna gidiyor gülümseyip benimle konuşup tanımaya çalışıyor...
Uzun ve yorgun bir günün ardından yalnız uyuduğum ve uyandığım bir kanepe. O kanepe meğer şehrin işlek bir caddesinde bulunan ve çoklu bir elekronik telin ikiye kırılıp tene tutulmasıyla duhul edilen bir maddenin kullanıldığı gizli bir müzikli klüp gibi bir şeymiş. İki tane sahte polis gördüm kapıya inen kapıda durmadan önce ikiye kırıp etiket kısımlarını kollarına tuttular. Sonra İki tane satıcı gördüm kanepede. Önümde malı getirdiler ve beni iplemeyip gittiler. İçerisi çok dolu ve yüksek sesli bir gece kulübü gibi. Daha sonra o iki sahte polisin gerçek polisler baskına gelince yayılmış vücutlarını dikeltmesiyle anlıyorum geldiklerini kanepeden. Bir alışmışlık var bütün insanlarda. Uzun bir koridor gibi olan bir giysi mağazası burası. İkinci katına koridorun sonunda bulunan düz bir merdivenden çıkılıyor. Herkes buraya yöneliyor. Ben de...
Kalabalığın arasında dikkatimi çeken iki kişi; S ve D ne yapacağımı bilemeden uğultuların bulunduğu sakin yarım ay şeklindeki kalabalığın en dışında bulunan ikiliye yöneliyorum bir anda. Beni görünce bunu beklermişcesine korkuyorlar iç çekiyor S. Önüne bakarak, alaycı bir tavırla konuşmaya başlıyor. Hatırladığım şey, D: söyledim işte bişey yapmayacağını. S: iç çekerek biliyorum neyseki uzun süre önce evlendim. Alaycı bir sırıtışla bana bakarak. Bari baban ödeseydi borcu. Duyunca çok şaşırdım. Bari Babana ödetseydin. Diye tekrarladı. Suratım beş karış oldu. O kahkaha atar gibi kıkırdadı D ile birlikte.
Bu nasıl bir rüyadır. Ne günler yaşıyorum amk. Noluyor bana ya.
0 notes
Text
Karaktersizlik şemsiyesi altında durmak. Güvenilmez olmak. Bunun benim için tek çözümü insanlardan uzak durmak. Altında yatan sorunun para olduğunu düşündüm hep. Ama değilmiş. Çalışınca anladım. Görüştüğüm bütün insanlardan uzak kalmak istiyorum. Paylaşacak bir hayatım yok. Yaptığım işleri bile beğenmek benim için oldukça zorken. Kendime bile tekil şahıstan bakamazken, ben olmayalar bana kilometrelerce uzaktalar. Şuan yaşadığım psikoloji bu. Kendimle yüzleşemiyorum. Kendime arkadan bile bakamıyorum. Yürürken bıraktığım izleri hayal edebiliyorum sadece. Tıpkı bir gün bitecek sıkıcı bir oyun gibi.
0 notes
Text
Saianın kırmızı çiçeklinin öyküsü şarkısından aklıma gelen oyun. Anılarını yakarak güçlendiğin bir evrende olabilir. Fazla yakarsan duygularını kaybedersin. Gözlerini de. Varlıkların anılarını sömüren ve farmlayan tipler olabilir.
Bir de çok yorgun bir adamın yatağında iken anında uykuya daldığı, rüyasında inanılmaz yaratıklarla dövüştüğü bir oyun olabilir. İsmi cubacle olabilir. Corpo bir ana karakter.
0 notes
Text
Anın sıcaklığını yaşadığım çok eski çocukluk günlerimi hatırladım dün. Liseden bu yana hiç hissetmediğimi düşünüyorum bunu. Herşey çok soğuk. O sıcaklığı ekranlarıma turuncu filtre ekleyerek veya koyu kırmızı perdeye sarı ışık tutatarak mı taklit etmeye çalışıyorum?
Sadece o nostaljik sıcaklığı hatırlamak bile bir anlığına, bir nebze rahatlamamı sağladı dün. Kendimle gerçekten yalnız kalmak bu sanırım. Kendimle yapayalnız kaldığımı zannettiğim şey beni bu yola sokan kişilerin manevi imgeleri anladığım kadarıyla.
0 notes
Text
Çalışırken alıştığım proaktif düşünme olayı bazen aklıma dramatik olabilecek anlar yaratmamı sağlıyor kafamda hala. Oyun yapmayı gerçekten istiyorum gibi görünüyor.
Protaganist random piyano sesleri duyuyor. Sakin ve romantik sayılabilecek müzik çalan bir ortamda piyano temizleyen birisinin çıkardığı sesler ona güzel geliyor. Sanki şarkıya eşlik ediyormuş gibi.
Güneşli havada bir su birikintisi görüyor ama yağmur damlalarının yarattığı dalgalar yayılıyor yine de.
Gece ve gündüzü yaşamış ama aslında aylar geçmiş tek gece ve gündüzde. Bu bir mangada vardı sanırım. Blame deki jüpiter odası aklıma gelip duruyor.
Aynı zamanda takvim sayfalarını çevirmek bir saniye ama zaman günler, aylar geçmiyor bir türlü.
Yılanın pullarını tesbih gibi çeken bir dayı, yüzüncü yaşını kutlarken 100 mum birden ahenkle tek bir alev yaratıyor pastanın üstünde. Kendi cehennemini görür gibi.
Yaşayıp, Kendi hayatımdaki olguları hatırlamak buna çok etkili oluyor tabi. Kafamda metamorfoz geçiriyorlar. Başka şeyler oluyorlar. Benim mi değil mi emin değilim. Farketmez sanırım. Bütün bunlar kendimle yalnızken tetiklenip unutuluyor herhangi bir plastik uğraşta.
0 notes
Text
Okul bittikten ve mezun olduktan sonra girdiğim psikoloji bana hiç iyi gelmedi uzun vadede. Hala aşık olduğum kıza sarılıp ona dayanmak istiyorum yaşamak için gücüm kalmadığından. Herkes ya gitti ya da ben sildim hayatımdan. Çok fazla insan tanıdım çalışırken. Gerçekten yanında iyi hissettiğim insanlar tanıdım. Berbat karakterleri olan tipleri de tanıdım. Rol yaparak aşmaya çalıştım bütün bunları.
İşimde başarılıyım ama artık bir rol ve yüksek bir rütbe istemiyorum. Öğrettim ve ürettim. Kendimden memnun değilim hala. Bu yüzden işimi yapmak istemiyorum. Yolu ne kadar tek başına gidersem gideyim bitmiyor. Dinlenip devam etmem ve tekrar rol yapmam gerekiyor düşüncelerim hakkında. Geleceğim için endişeleniyorum ve umutsuzum. Sigortamı donduralı uzun zaman oldu. İnsanları arayıp halini hatrını soracak cesaretim de yok. Bu hislerle 13 yıldır boğuşuyorum ve kimseye anlatamadım hala. Dışarısı benim için fazla derin bir okyanus. Yani diğer insanlarla hayat kurmak, para kazanmak, emekliliğini düşünmek vs... Mutluluğumu sağlayacak olgularda çok derin bir derya deniz artık. Yeşilliklerle dolu bir yerdeki bank, oradan kuşları izlemek, ardından gün batımı. Bir kafede oturmak. Sevdiğim sporu yapmak. Ahşap oymak. Resim çizmek. Oyun oynamak. Deftere oyun fikirleri ve hikayeleri yazmak. Kitapları karıştırmak. Öğrenmek... Bu gibi aslında basit şeyler bile bana çok yabancı görünüyor artık.
10 yıl sonraki bana düşündüğüm şeyi yapmalı mıyım? Kendimden o kadar vazgeçtim ki çıkış yolu aramıyorum artık. Üniversitede psikolojimi yerine getireceğini düşündüğüm öğrenci değişim programına sınavı geçtiğim halde gitmekten vazgeçtim. Avrupaya gitmek, yeni yerler, yemekler ve farklı bir kültür deneyimlemek için tek motivasyonum orada intihar etmekti çünkü. Son yemeğimi yiyecektim. Şuan bile hayatımı başka bir coğrafyada geçirmek istesem, bunlar geçmeyecek. Motivasyonum hala aynı malesef.
4 sene önce intihar girişiminde bulundum. Hiçbir şey değişmedi neredeyse.
0 notes
Text
Aklımda kalan son şeyi de hallettiğimi düşünüyorum. Gitarım geldi. 9 ay taksitle aldım. Normalde sevmediğim bir model almıştım en ucuzu olduğu için ama o kasa sipesifik bozuk olduğu için benim sevdiğim kasadan yolladılar şansıma humbucker lı şekilde. Amfide sesleri istediğim şekilde çıkarabiliyorum. İnanılmaz köşeli ve havalı görünüyor gerçekten. Pickgardı bile var. Sevindim gerçekten. Gitar çalmak istiyorum yine.
Şekerim sanırım çok yükseldiği için geceleri ya kabus görüyorum ya da sebepsizce aniden yorgun argın uyanıp ne kadar yalnız olduğumu hatırlıyorum. Hayatım boyunca çalışıp sigortamı yatırıp emekli olabilmek için yaşamam gerekiyor. Ben çalışmıyorum. Hayatım boyunca bundan kaçtım. Ya çalışıp emekli olana kadar başkası için stres sahibi olup psikolojimi uzun vadede bozarım. Ya da intihar. Geceleri şunu düşünerek uyanıyorum bazen. "Yalnız ve beş parasız öleceğim." Ölmek acı vermese keşke. Seçimi Yapıp dünyadan göçmek için yardım eli uzatanlar olsaydı en azından bunun için.
Oyun seçeneği için de, üşeniyorum baştan herhangi bir şeyi öğrenmeyi.
0 notes
Text
Yalnız
İşten ayrılalı 1 ay kadar oldu. Günlerimi oyun oynayarak geçiriyorum. Kendimi "kabullenmiş" hissediyorum. Çok uyuyamıyorum. Uyandığım vakit yatakta geçen süre 4 saat civarı. İnsanlarla ilişkinin, bu yaşam biçimi ile çok mümkün olamayacağını görüyorum. İnsanlarla konuşacak bir konum yok aslında. İlke ile buluştuğumda bunu sadece vakit geçirmek isteğim için yaptığımı anladım sonradan.
Dur biraz... Onla vakit geçirmek için değildi bu sanırım. İlkeye çok fazla bakamıyorum yanımdayken. Benim için yeşil bir noktadan ibaret kalsın istedim sanırım. Herhangi bir ses olursa o da olur orada. gerçi birisi gerçekten yanında konuşunca yaptığın her mikro mimiğe dikkat edip anlam falan çıkarmaya başlıyor. Hayır, artık her siki de açıklayamayacağım amk.
yaptığım bir işi yarıda unutup bir işe daha başlıyorum bu aralar. Sanırım ptsd değil uykusuzluktan olabilir. İyi ki kulak tıkacım var. Araba seslerinden uyuyamıyorum yoksa hiç. ben yaşamaya devam eder miyim yoksa intihar eder miyim o aklıma geldi. Bir daha çalışmak istemiyorum çünkü. Mesleğimi seviyordum. Bir deneyeyim bakalım hala seviyor olacak mıyım dedim. Yaklaşık 9 ayda söndü bu mum. Gitarı da alamadım. Almayacağım sanırım. Üşeniyorum benimkini çalmaya.
Bileklerimi keserim diye düşünüyorum artık. En uygunu bu sanırım. Kendini asmak çok acıtır. Yeterince acı çekilmiş olur o zamana kadar.
Artık Suyun kokusu gelmiyor.
0 notes
Text
Kendini Kaptırmak
Artık 5 ay gibi bir süre oldu. Sürekli konkura giriyorum. Bir daha olur mu bilemem. Yaptıkça yenisi gelen bir iş. Bugün zorluğunu anladım. Sanırım fazla sinirlendim ve kendimi kaptırdım. Yaşamak gerçekten böyle bir şeymiş. Hem yorgun hem suçlu hem sinirli hissediyorum. Bir yandan aslında bu duygularla ilgili çok tecrübem var. Belki kendimi kabul etmeliyim. Bu hızlıca harlanan duygular bir gün geçiyor. Hala intihar etmedim nasıl olsa...Bilmiyorum ya hayat bomboş bişey. Hani oyun yapıcaktım ben. Yine aldığım parayı yiyorum bam diye. Gerçi pc ye yatırdım hepsini düşününce. Ne bok yiceksem dolar 9 oldu gitarın fiyatı artıp artıp duruyo. Hala öğrenmem gereken birsürü şey var. Ölene kadar bu devam edecek anladığım kadarıyla.
0 notes
Text
Profesyonellik?
Bir istikrar meselesi tabiki bu. İstikrar bende yok. bu kabullenmem gereken bir şey mi? Yoksa çok önceden kabullenmiş miyim? O yüzden mi bu soruyu soruyorum şu anda? İnsanlarla ilişkilerimde neden bir istikrar yok? Aslında istikrarlı olduğum şeyler var. İnsan faktörünün olmadığı şeyler.
0 notes
Text
Hız...
Bu gün hızlandırılmış bir aşk acısı yaşadım. Sebebi de eskiler. İnsanlar insanları hatırlatıyor. Psikolojik sorunlarım geçmiyor. Sanırım aranmaya devam ettiğim için. Yine kendimi geliştirmeye odaklanmayı unuttum. Sanırım gerçekten yapıcı bir ilişki yaşayamadığım için böyle bir yara var kapanmayan.
Bunu istiyor muyum? İnsani yanlarım var demek ki bastırmaya çalıştığım. Ölmek istememin bir nedeni. Yapamıyorum. Konuşamıyorum amk tutuyorum kendimi sürekli. Önüme bakmayı öğrenmem lazım bi yandan.
Şu çok iyi, İlke kendini iletişim konusunda pratik olarak eğitmiş. Benimle çok güzel iletişim kurdu açmak için. Sonra gitti... Çok üzüldüm lan. Gitmek üzücü bir şey gerçekten. Çocuğum hala, onu görüyorum. Bilgisayarda programlar kullanabilen bir çocuk.
0 notes
Text
"İntern art director"... plate'imde bu yazıyor... 3 gün sürdü iş bulmam.
Bugün bir art director kızla gerçekten iletişim kurduk telefonda. 1 saat 10 dakika civarı. Çok mutluyum lan. İletişim kurabiliyorum nispeten. Ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum aslında. Çok iyi bir insana benziyor. Hayalleri var.
0 notes
Text
Göğüs kafesi ağrısı
Okul bitti sayılır. Bir e mail grubuna ekledi beni hoca. İnsanlar sadece iş ilanı paylaşmak için mezunlar grubu oluşturması ve bunun içinde olmak ilginç bir durum benim için. Sosyal olmak hayatımda yoktu hiçbir zaman.
Bazı ajanslara portfolyomu göndermeyi düşünüyorum staj için. Kabul için çok umutlu olmadığımdan oyun fikrini düşünmeye başladım. Oyun geliştirmek istiyorum. Hangi motoru kullansam onu düşünüyorum şuan. Unity veya AE5 olacak. Daha önemlisi nasıl bir oyun tasarlamak istiyorum sorusu.
Göğüs kafesim ağrıyor iki gündür. Üstten üçüncü kemikte sanki kırılmış gibi bir acı var.
0 notes
Text
Durumu Kafada Toparlamak
Dersler yüzünden çok bunalmış. stresli ve yorgun bir haldeyim. Durumu güncelleyeyim. Eskişehir den Ankara’ya taşındım. Kalıcı küçük odamdayım artık. Hani bende ”anlayamama” durumu vardı bi, ha o biraz çözüldü. Kendimi okula tekrar başlayınca itelemiş bulundum ister istemez. Belli ki bu işi seviyorum onu anlamış oldum aslında.
Yalnız şöyle bir şey var; ben hala kıskançlık olayını çözemedim onu gördüm bugün.
Bazı meslek kaygılarım var. Artık fikir bulabiliyorum. Bi nebze daha rahatım. Virüs var ve staj da yapmadım. Yani bir senem daha var yaklaşık olarak para kazanabilme olayına. Bir yerde başlarsam junior art director olarak başlamak istiyorum.
Bir yol daha düşünüyorum. Eğer bu oyun işine girersem patreon dan benim için iyi olabilir. Tek sorunum hikaye yazmak asla bana göre değil sanırım. Belki başlarsam devamı gelir gibi hissediyorum. Yalnızlıktan kafamda tiyatro falan oynamaya başladım çünkü. İşsiz kaldığım günlere gelince bakacağız. Dolarla iş yapmak baya mantıklı çünkü.
Geçen bir Timsah workshop’ı oldu. yaptığım işlere gereksiz uğraştım. Beğeni gören parçaları oldu. Ben de memnun kaldım sonuçtan. Beğenilme arzusunu kovalamaktan oluyor hep. Kötü bir şey değil. Kıskançlık seviyesi gibi olmazsa. Biraz üretkenleştim aslında geçmişe kıyasla.
Üretim Hızım bir nebze arttı. Fikir bulabilmek çok hızlı bir sürece dönüştü zaten. Bunun yanında kıskançlık ve cahillik sorunu hala devam ediyor kafamda bir yerde. eğer virüsten veya intihardan ölmezsem önümde uzun bir yol var.
0 notes