mechulce

[mechulce]

bir daha seveyim diye değil,bir daha ölmek isteyeyim diye sevmişim seni.

[mechulce]

bak işte sonunda geldi çattı sensiz günlerim.

[mechulce]

içimde hâlâ söylenmemiş bir sevda var. söylemeye cesaretim yok, susmaya gücüm.

[mechulce]

döner mi ikinci kere giden

bazen geri döner ama hiçbir şey aynı kalmaz. dönen de değişmiştir, bekleyen de.

[mechulce]

ben seni içimde gömdüm. şimdi her suskunluğum yas tutuyor.

[mechulce]

sen beni bırakmadın. beni benden aldın. sonra da hiçbir şey olmamış gibi yaşadın.

[mechulce]

olmalı.

bağlanıp içime hapsetmek istediğim bir sen varsın. garip bir bağlılık bu ,olmamalı.

[mechulce]

Ölüm işe yaşam arasındaki fark nedir?

benim için ölüm bir nokta. yaşam ise bazen virgül, bazen ünlem ama hep devam eden bir cümle.

[mechulce]

şimdi artık başımda ve bedenimde duyduğum, beni güçsüzleştiren o sızılarla, ben de gidip yatma yürekliliğini göstermek istiyorum.

[mechulce]

kıyamıyorum sana, bir derdin varsa benim olsun diyorum.

[mechulce]

ölmedim ama içim toprağa karıştı. her gün onunla yaşayıp,her gece onsuz gömülüyorum.

[mechulce]

kimseye anlatamıyorum, çünkü bu aşk değil artık. bu bir tür ceza. ben kendimi onun yokluğuna mahkûm ettim.

[mechulce]

ikarus'un kanatlarını yakan da özgürlüktü. ama düşüşü bile onurluydu.

[mechulce]

her zaman.

bu gece de biraz melankolik,biraz hüzünlü ve yine yanımda sadece o kişi var. dost, arkadaş ,abi ,baba olduğun için teşekkür ederim. öyle içimden geldi.

[mechulce]

sevmek değildi bu, adak adar gibi bağlıydım. o gittiğinde,içimden bir tanrı öldü sanki.

[mechulce]

Aynı kitapları okumadığımıza eminim, aynı duygularla okumadığımıza da eminim.

[mechulce]

dokunmasınlar artık. içim zaten mor.