Text
yarın yeni bir gün.
İnternette yayılan bazı videolar vardır; insanlar videodaki kızla erkeği ve onların ilişkilerini küçümserler, onlarla alay ederler. Ben imrenerek izlerim o videoları. Birbirini safça seven çiftlerin varlığı bana ümit verir, bir gün beni de biri böyle sevecek diye. İnsan sahip olamadıklarının peşinde hep. 34 yıldır bu hayattayım. Dönem dönem çok sevildiğimi düşündüğüm anlar oldu, ama hiçbiri o videolardaki çiftler gibi bakmıyordu. Eksikti bir şeyler. Bilmiyorum.
Rüzgarı alıp ardıma denizlere sürdüğüm, yarı yolda bıraksalar nefesimi tuttuğum..
Bu kaç oldu bilmiyorum, bir kere daha yanıldım. Belli ki son değil. Olsun, yarın yeni bir gün.
Ben yine bana emanet.
Dinle: Kağıttan Kaptanlar, Birsen Tezer
1 Şubat 2024.
0 notes
Text
zaman.
Bırakacağın eli hiç tutma, der Mevlana.
Benim elimi ilk sen tuttun, ben de bırakmazsın sandım. Zaten iyi gitmeyen her şey sanmakla başlıyor.
Şimdi düşünüyorum, geri dönüp benim elimi tekrar tutarsan, ben senin elini tutar mıyım?
Hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağını biliyorum.
Güven, camdan bir vazo. Sadece bir kere kırılıyor.
Bugün içimde bir sıkıntı var.
Kötü.
Dinle: Something in my heart, Röyksopp
Ocak, 2024
0 notes
Text
tanıştığıma memnun oldum.
Bugün bir yıl olacaktı, iki gün önce ayrılmasaydık eğer. Bugün için çok farklı hayallerim vardı, ama hiçbiri bugün hissettiğim gibi değildi.
ben seninle o günü bin yıl gibi yaşadım.
Sevildiğimi gördüğüm, hiç yalnız hissetmediğim, güvendiğim, yanında huzurlu hissettiğim bir yıldı ve seni tanıdığım için gerçekten çok mutluyum.
Ama işte hayat, buraya kadarmış.
Bir sorun varsa ve o çözülmemişse, üstünü kapatmak sadece zamanını geciktiriyormuş.
Zaman hepimiz için farklı hızda akarken, aynı pencereden bu kadar farklı baktığımızı görememişim. Ben yolun sonunda seni yanımda görürken meğer sen, çıktığın o yolun huzursuzluğu içinde kendini adım atmaya zorluyormuşsun. Görememişim, bunun için çok üzgünüm.

kapım çalınsın sen ol, isterdim.
Ben "onu" buldum sanmıştım ve ilk defa bu kadar içime sinmişti. Ama derinlerde bir yerde hep biliyordum o meşhur "evlilik" hikayesinin benim hayatımda olmayacağını. Sadece bu sefer bir şeylerin farklı olacağına inanmak istemiştim.
Olmayınca olmuyor.
Olsun.
Dinle: Sesimi Duy İsterdim, İncesaz
9 Ocak 2024.
0 notes
Text
belki.
"Başka bir yer varsa orada tekrar görüşürüz belki. Yoksa da seni tanımak benim cennetimdi zaten."
Sevmek, içini açmaktır diyor Oruç Aruoba. Bu cümle umutlandırıyor beni, belki yolun sonu değildir.
Aşkın ilk tezahürü, hayranlıktır diyor Sait Faik. Belki yokluğunu bilmediği için farkında değildir.
Birini ne kadar sevdiğin mi yoksa nasıl sevdiğin mi?
Birini sevmek içindeki güzellikleri mi ortaya çıkarıyor yoksa kötü ve kaygılı mı yapıyor? Unutma, iyi gelmiyorsa bırakmak gerek.
Biriyle olmak için onunlayken keyif almak yeterli mi?
Geçinmeye gönlü olmak, belki tüm mesele budur. Neticede hiçbir duygu aynı yoğunlukta yaşanmıyor. Sanmak, en kötüsü. Nasip ise çok güzel bir ihtimal.
Bugün üzgünüm ama belki yakında yaz buraya da gelir ve çiçekler açar ya da saksıdaki toprak kurur. Bekleyelim bakalım, bize yaz gelsin.
Dinle: Beni Biraz, Nova Norda
Temmuz 2023
0 notes
Text
his.
b: ben sana aşık oldum. g: gerçekten mi? b: gerçekten.
o kadar.

hissetmediğin şeyi söyleyemezsin.
henüz erkenmiş.
Dinle: Think, Kaleida
Şubat 2023
0 notes
Text
hipnoz.
Geçmişten gözümde bazı sahneler var. Bu anların hepsi şimdi neden böyle davrandığım konusunda daha anlamlı geldi.
Hadi çocukluğuma inelim.
Arka bir sokaktayız, etrafımızı serseri çocuklar çevirmiş. Ablamın boynundaki kolyeyi istiyorlar. Ben aralarından kurtularak kaçıyorum, ablam orda kalıyor. Koşarak annemin yanına gidiyorum, ablamı ordan kurtarıyoruz.
~
Annemle babam ablamın ödevini geç saatlere kadar yapıyorlar. Ertesi gün öğreniyoruz ki ödevin sayfalarını tamamen yanlış anlamış.
~
Ablam ergenliğe girdi, evde her akşam bir gerginlik. Onun artık tek bir odası var, ben ise 5 yaş küçük kardeşiyle aynı odada kalacak olan ortanca çocuğum.
Aramızdaki yaş farkı 1.
~
Ablam ÖSS'yi kazanamadı.
~

Bugün annem "sen böyle yapınca ablanın morali bozuluyor" dedi. İçimden doğru diye geçirdim, ben kendimi bildim bileli ablamın onlara yaşattığı her olumsuz durumda tersini yapan kişiydim. Annem babam daha fazla üzülmesin diye mükemmel olmaya çalıştım, ama bunu görmediler bile.
Beni görmediler.
Ne istediğimi, ne yaptığımı anlamadılar. Sessizdim, içime kapandım. Çünkü ben her zaman sorun çıkarmayan çocuktum. O çocuk kafam şöyle bir hikaye yazdı kendine; eğer sen yaramazlık yapmaz, derslerinde başarılı olursan seni severler. Evet, beni sevdiler, hep gurur duydukları o çocuk oldum.
Sorun çıkarmayan çocuk.
Sorun çıkardı.
Dinle: Bigger Stronger, Coldplay
Kitap: İyi Aile Yoktur, Nihan Kaya
Ocak 2023
0 notes
Text
totem.
Gittiğin yer, tanıştığın insanlar, içinde bulunduğun o an ve tüm bunların sonucunda varlığını yeni bildiğin bir his.
Müjde, kelebek etkisini bugün keşfettim.

Her şey o kadar tanıdık gelirken, varlığına karşı merak doluyum.
Yaşanmamış anların elimde fotoğrafları varmış da onlara bakıyor gibiyim.
Sanki hep buradaymışız, sesi kulaklarımdaymış.
Yüzümde bir gülümseme var, kendimi uzun zamandır böyle içten mutlu görmemiştim. Yoksa gözlerimin içi bir bana mı parlak geliyor?
Dinle: Dreams, The Cranberries
Görünce anladığım şeyin totemini tuttum, bakalım ne olacak? :)
Aralık 2022
0 notes
Text
Sevmek aradaki mesafeyi de koruyabilmek.
Kendime "siz" diye hitap ederim. Saygınlığın ilk kuralı budur. Kendinizle aranıza mesafe koymazsanız, başkalarından bunu bekleyemezsiniz.

Çoğu zaman duygularımı göstermediğim, temas kurmadığım için eleştiriliyorum. Buna hiçbir zaman anlam veremedim. Sıradan bir insana dahi yakın davrananları görüyorum, şaşırıyorum. Ben insanları sadece insan olduğu için seven biri değilim. Hatta temelinde insan olduğumuz için sevmeyerek başlamak daha manidar (üzgünüm kendim).
Bunca art niyetin, çıkarın içerisinde saf iyilik kırıntılarının bir yerlerde kaldığını düşünerek güvenmek istiyorum. Sonra aklıma geliyor, sonsuz güveni insanlıktan alalı çok zaman geçti.
Bir insanın diğer bir insanla -ki bu eş, anne, baba, kardeş, çocuk her biri olabilir- arasında mutlaka bir saygı mesafesi olması gerektiğini düşünürüm. Çünkü her bir insanın nefes alabileceği bir boşluğa ihtiyacı var. Aradaki o mesafeyi bırakmadığında, insan denilen varlık zannediyor ki senin düşüncelerinde, bedeninde, duygularında, söylediklerinde söz hakkı var. Hayır, kesinlikle yok. İşte bu mesafe korunmadığında hayal ürünü sözler ve davranışlarla ilişkileri bozuyoruz. Zannetmek hepimize verilen tehlikeli bir lüks ve üstelik sınırı yok.
Arasına mesafe koymayan insandan korkmak gerekir, çünkü bu seni gasp ettiği anlamına gelir.
Podcast: Unicornun Gözüyle, Doğru Mesafeler, Çetin Çetintaş
Kitap: Dublörün Dilemması, Murat Menteş
Mart 2022
1 note
·
View note
Text
bugünün kârı.
Çizdiğim resme bakıyorum; her biri ayrı renkte, tam da olması gerektiği gibi.
İyi ki.

Kendime uzun zaman önce bir söz verdim, her günün iyi ki anını bulmaya dair. Bugünün iyi kisi benim.
“Hiçbir anı başka bir anıya benzemez. Hepsi eşsizdir ve eşsiz ihtimalleri içerir.”
İzle: The Healing Power of Mindfulness, Jon Kabat-Zinn
2211
Kasım 2021
0 notes
Text
paylaşmak.
"no man is an island"
Kimse tamamıyla kendi kendine yetemez.
Doğruluğu tartışılır.
Bazen mükemmel anı bulmak için sıradan anlara dikkat etmiyoruz. Yokluğunu hissettiğimizde en çok özleyeceğimiz anlar, diyor Brene Brown.
Çok haklı. Hayat geçiyor gidiyor, birden aklıma o sıradan andaki bakış, dokunuş ve belki de tek bir kelime geliyor. Hissetmeyi özlüyorum.
Kendi kendime yettiğime, bir başkasına ihtiyaç duymadığıma inandırmaya çalışıyorum kendimi. Sonra güzel bir haber, komik bir video ya da her neyse güvenimi kırıyor, yıkılıyorum. İnsan güzel bulduğu şeyleri biriyle paylaşmak istiyor.
Birini sırf gördüğün için sevinmek.
Onun gülmesine sebep olmak (ve tekrar tekrar o anı anımsamak).
Yanında olduğunu (ya da seni düşündüğünü) bilmek.
Yalnız hissetmemek.
Ve tüm bu duyguyu paylaşmak.
İstiyorum.
İzle: Brene Brown: The Call to Courage, Netflix
Dinle: Santa Fe, Jon Bon Jovi
Ekim 2021
0 notes
Text
anlamlandırma çabası.
Söylediklerim, söylediklerin ve söylenenler.
Birinin hayatında kendini özel hissetmek senin kendini konumlandırdığın yerle alakalı. Karşındaki sadece ihtiyacı olanı alıyor, senden bağımsız. Dolayısıyla nasıl bir çıkmazda olduğumu bilmiyorum. Davranışlar ve konuşmalar benim sanrılarımdan ibaret olabilir gibi geliyor. Özel miyim sıradan mıyım?
"Şarap alır mısın?" diye sordu Mart Tavşanı yüreklendirici bir sesle.
Alice masaya bakındı, ama masada çaydan başka bir şey yoktu. "Şarap göremiyorum" dedi.
"Yok zaten" dedi Mart Tavşanı.
"Öyleyse ikram etmen pek kibarca olmadı" dedi Alice öfkeyle.

Öyle anlıyorsan, öyledir.
Sanırım en çok korktuğum davranışları, konuşmaları yanlış yorumlamak ve her şeyi buna dayandırmak. Ya hepsi ben öyle görmek istediğim içinse? Bilmiyorum.
Emin olduğum konu şu ki, beklentilerimiz aynı değil.
İçimden bir ses dur diyor, duymak istemiyorum.
İçimden bir ses sen istersen olur diyor, duyuyorum.
Belki bir gün, geç kalmazsak.
Kitap: Alice Harikalar Diyarında, Lewis Carroll
Ekim 2021
1 note
·
View note
Text
kendini gerçekleştirme.
Her birimizin kişisel en iyisinin bu denli farklı olması bizi farklı yol ayrımlarına mı götürüyor?
Herkes hayat tarafından bir sorguya çekilir ve hayatı sadece kendi hayatıyla, kendi sorumluluğuyla cevaplayabilir.

Dönüşünümü tamamladığında çevren, yanındakiler ve tüm düşüncelerin değişiyor. Sonrasında kendini hiç olmaz dediğin yerlerde ve kişilerle buluyorsun. Dünle bugünün temel farkı. Geçmişteki mutluluklarımın bugünümde mutsuzluğuma sebep olmasını başka türlü açıklayamıyorum.
Bazı kişiler için kendini gerçekleştirme amacı dünyadan altın maden çıkarmakla aynı anlama sahip oluyor. Böyle kişilerde dış görünüş ve maddi olanaklar de��iştiğinde, sonradan görmüşlüğün esiri olarak, içselleştirilememiş yüzeysel amaçlarıyla baş başa kaldıklarında dünyalarını altına boyamaktan öteye gidemiyorlar. Olabilecek en zavallı ve en yaygın senaryo. Daha da kötüsü farkında olmadan o kara delikle debelenip durmaları, kendilerini gösterme çabaları.
Çünkü görünür olduğumuzda nitelikli olduğumuzu zannediyoruz.
İnsan her zaman varoluşunun anıtının ne olacağına ilişkin iyi ya da kötü bir seçim yapar.
Maslow'a göre nüfusun %2'si kendini gerçekleştirebiliyor ve evet bu maddi anlamda değil.
Kitap: İnsanın Anlam Arayışı, Viktor E.Frankl
Mart 2021
0 notes
Text
bayat hayat.
Eskiden analog fotoğrafçılık ile ilgilenirdim. Dünyadaki tüm mükemmellikleri görebildiğimi ve bununla mutlu olduğumu bildiğim zamanlardı. O anı ben gördüm ve bir iz bıraktım demenin bir yoluydu benim için. Fotoğrafı benim gözlerimin çizdiği bir renk diye tariflerdim.
2012'de hayatımı bir insan uğruna İstanbul'a taşıdım. Sonra hayatım onunla ilgili her şey oldu. Onun sevdiği yerlere gittim, onun arkadaşlarıyla tanıştım, onun yemek istediği yemekleri yedim. Ve onunla birlikte fotoğraf makinelerimi rafa kaldırdım. Sanırım aldığım en kötü kararlardan biriydi. Kendim için ne yaptım diye soruyorum şimdi, verecek cevabım yok.
Oysaki ben çok mutluydum. Fotoğraf, kendim olarak var olduğum tek şeydi.
Bugün eski fotoğraf filmlerini buldum, tarihi geçmiş. Bazı günleri, insanları, öğrendiklerimi hatırladım.
Fotoğraf çekmek bana hayal kurmayı öğretti ve bazen de hayal kırıklıklarını. Deneyerek pes etmemeyi, ışığın en güzel vaktini, odaklanmayı ve hatta odağın arkasında kalanların kattıklarını.

O bayat filmleri bulmak bana gizli bir mesajdı. Fotoğraf makinelerimin tozunu almanın vakti geldi. Yapacağım en iyi şey kendimi yine eskisi gibi mutlu etmek.
Mart 2021
0 notes
Text
sen varsın.
Elliot: J.D., what you said before. I knew you were right. Anyway, I'm sorry I got mad. You were wrong about one thing, though - we are moving forward. J.D.: Elliot, I'm thirty years old; I'm single, I'm homeless, and I'm pretty sure I just soiled myself. Elliot: Why don't you just move into my place? J.D.: Oh, great, then we'll be two losers under one roof. J.D.: As for me, I could overcome any obstacle, as long as I had Elliot and her ridiculously strong thighs beneath me.

Ne zaman içim sıkılsa, üzülsem bu sahneyi izlerim. Bana huzur veriyor, arka planda en sevdiğim şarkı çalıyor, herkes değişir diyor. Burada ise biri var, her zaman benim yanımda ve biz bir şekilde devam ediyoruz.
Kendimi bu sahnede hep J.D. olarak görmüştüm, ta ki düne kadar. Meğer ben Elliot'muşum.
Fark edemediğim tek şey ben kendimden başka kimseye ilaç olamam.
İzle: Scrubs, 2001
Dinle: Everybody's Changing, Keane
Mart 2021
0 notes
Text
etki alanımdasın.
İnsanların hayatında etki bıraktığımı düşünürüm. Neden bilmiyorum, hele ki istekliysem, bir şekilde dokunduğum ve ben burdayım dediğim bir yanım var. Böyle düşünmemin sebebi, görüşlerine gerçekten değer verdiğim 2 insanın benim için söyledikleri oldu.

Yıllar önce yöneticim bana "ekibe bir konuyu açıklamadan önce senin tepkini ve fikrini merak ediyorum, çünkü sen ekibe yön veriyorsun" dedi. O zamana kadar kendimin farkında değildim. Gerçekten öyle miydim? En büyük şaşkınlıklarımdan biriydi.
Sonrasında da bire bir çalıştığım arkadaşım bana "sen bana ilham veriyorsun" dedi. Sanırım hayatımda aldığım en güzel iltifattı.
Şimdi düşününce, kendimi en çok bu anlarda değerli hissettim.
Geçen gün artık görüşemediğim, eskiden birlikte çalışma fırsatı bulduğum birinden mesaj aldım. Bu hissi bana hatırlattı. Ne kadar da özlemişim. Unutulmamak ve birilerinin hayatında hala olumlu izler bırakabilmek, adı gibi, mutluluk verici.
Kendisi olabilen, değerli hisseden, o coşkulu kişiyi derinlerine sakladığım yerden çıkarmaya çalışıyorum. Biliyorum ki yine ben buradayım diyecek.
Şubat 2021
0 notes
Text
özgür müyüm?
Transaksiyonel.
Bu kelimeyi bu hafta öğrendim. Ego durumları bir psikiyatrist tarafından 3 şekilde tanımlanmış: Ebeveyn, Yetişkin, Çocuk.
Çevreme baktığımda bu davranışları açıklayabilecek yüzlerce örnek görüyorum. Sanki bir adım geri çekildim de etrafı izliyorum. Bilmek her şey.
Çocukken yaşadığımız olaylar, anne-babamızın bize davranışları, söylemler, öğrendiklerimiz.. Tüm bunlar bizim egolarımızı oluşturuyor. Hep derler ya çocukluğuna inelim diye, işte tüm bu egoların karşılığı o cümle oluyor. Çocukluk dönemi kararları bizi oluşturuyor. Böyle söyleyince daha manidar oldu sanki.

Test sonucuma göre yardım eden ve destekleyici ebeveyn ve yetişkin olarak çıktım. Olaylar karşısında yetişkin yani mantıklı kalabilmek normali. Her birinden az biraz olacak tabi ki, mesele belli baremlerin üzerindeki mızmızlanan, ağlayan, şımaran çocuk ya da yargılayan, zor durumlarda koruyan ebeveyn davranmak. Zaten etrafa bakınca farkına varıyorsun bu kişilerin kendilerinin ve problemli ilişkilerinin. Toksik ilişki derler ya, işte onlar uzaklaştığında rahat hissettiğin kişiler.
İçimdeki çocuk ise mutlu olduğum alan, yani hayallerim, özgürlüklerim.
O çocuğun istekleri, umutları iyi ki var.
Şubat 2021
0 notes
Text

Ben sonsuzdan geriye sayarken, bir mucize oldu.
Yanımda olduğunu bilmeye en çok ihtiyacım olan zamanda, bu not bana geldiğinde, hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim.
Ağladım da.
Yanımdasın dedim. Öyle söylüyordu not.
Bir nota ne kadar inanılabilirse, o kadar inanmak istedim.
İstedim ki gerçek olsun.
Eksikliklerimiz.
İstediklerimiz.
Ben saydım.
Bizim uzaklığımız mesafelerle dahi ölçülemezmiş.
Evet.
Ölçülemeyecek kadar.
Çokmuş.
Geri sayım bitti.
My thoughts go out to you, my Immortal Beloved
I can live only wholly with you or not at all
Be calm my life, my all. Only by calm consideration of our existence can we achieve our purpose to live together.
Oh continue to love me, never misjudge the most faithful heart of your beloved.
Ever thine
Ever mine
Ever ours.
Unuttuğum bir şey vardı,
ne sen Mozart'tın ne de ben Immortal Beloved.
İzle: Immortal Beloved, 1994
Şubat 2021
0 notes