İnsanlara bazı şeyleri anlatmak ne kadar da zor! Karşımda ki insana (sadece ismi müslüman) bir konunun haram olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bana gelmiş "onlarda hoca mı, o da kimmiş" falan filan. Ya hu sen müslüman değil misin, müslüman kibirli olur mu? Ne bu ahlaksızlık!
Çok korkunç bir şey yaa! Alnını secdeye koymaktan aciz insanlar devrin alimlerini kötülüyorlar.
Ne diyeyim, Allah önce akıl sonra hidayet versin...
Sevgili Din Kardeşlerim, hani Peygamberiz (صل الله عليه وسلم) dedi ya: "Vücutta bir yer vardır, o iyi olursa bütün beden iyi olur. O kötü olursa bütün beden kötü olur. Dikkat edin o yer, KALP'TİR "
Allah-u Teala hazretleri tabiri caizse şöyle diyor ya: Ben yerlere göklere sığamam da mü'min kulumun kalbine sığarım.
Allah-u Teâlâ'nın evi denilen bir yere şu dünyanın, yalanın, haramın sevgisini koymak bir müslümana yakışmaz...
Kalplerimizin içindekilerinden haberdar olmak duasıyla...🫀
"Ağaç yaşken eğilir! Demiş ya atalarımız,ne güzel demişler öyle..."
Bu dünyayı kurtaracak olanlar su küçücük; "Hocam şu kadar saçım görünürse namazım kabul olur mu" diye soran minnaklardır...
Hani demiş ya Peygamber efendimiz sahabelerine: "sizden birinin evinin önünde bir nehir olsa ve günde 5 kere orada yıkansa onda kir diye bir şey kalır mı?"
Sahabelerden "tabiki de kir diye bir şey kalmaz" cevabını alan efendimiz (صل الله عليه و سلم) sözüne şöyle devam eder:
"İşte o nehir, namazdır. Namaz da kalbinizi kirden arındırır.."
Dinini taşımak isteyen, önce yüzünü kıbleye döndürsün...🖤
İşgal altında olan Filistin'de Ramle hapishanesinde, tek kişilik hücresinde kutlu derdini kalem yardımı ile kağıda döken, gayesi ise insanlara bu Filistin davasını ulaştırmak olan yetmemiş bu gayesi sebebiyle 63 müebbet yemiş olan Abdullah Galip Bergusi...
Kitabı okurken tek düşündüğüm bu kitabı küçücük tek kişilik hücresinde yazmış olması sonra ziyarete gelen kardeşine vermesiydi.
Kitabın her satırı emek kokuyor. İnsan her sayfasında daha çok anlıyor bu kutlu davanın gayesini...