almancadaseinfiili
almancadaseinfiili
seın
111 posts
"KUŞ,CAMA İNANMAZ "
Don't wanna be here? Send us removal request.
almancadaseinfiili · 8 years ago
Quote
Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur; içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar
(via cigdemaygun)
28 notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Text
Sometimes God separates you from a lot of people so you can grow in solitude.
35K notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Text
Kendime bile anlatamayacağım kadar düşündüğüm konuları başkalarına anlatmak mümkün değil gibi geliyor bazen, daha fazla konuşmak istemiyorum.
755 notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Text
Pers mitolojisinde denizi çok seven bir kuş Butimar kuşu. Suyunu içerse denizin kuruyacağına dair bir çeşit kaygısı, korkusu var; su bitmesin diye içmiyor, susuzluktan ölene kadar yalnızca seyrediyor.
508 notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Text
insan bir evdir. ev bir insandır. evin en kullanılmamış odası, en temiz odasıdır. evin en temiz odası, evin en kullanılmamış odasıdır. üzerine düşündüğün tüm şeylerin tozları aklında birikir. o düşüncenin içinde zaman akıp gider. bu tozlar, düşüncelerin kırıntılarıdır. bilinçaltı bir süre sonra bir süpürgeye ihtiyaç duyar. bu tozların farkına varamadıkça, ne kadar temiz görünürsek görünelim, kirlenmişizdir. ve bir süre sonra hiç kullanılmamış o odayı düşleriz. o odaya doğru adım atmak ister, düşünmeye devam ettikçe, adımımızı geri çekeriz. çünkü orayı kirletmek istemeyiz: o odayı, düşüncelerin kırıntıları ile kirletmek istemeyiz. o odanın kapısı sürekli kapalıdır. arada bir kapı deliğinden gezegenleri seyrederiz. onların dönüşünü, düşüncesiz akışlarını seyrederiz: boşluğa ait oluşlarını seyrederiz. insan bir evdir. ev ise insandır. labirent gibi düşünce koridorları ve ardından üzerimize kilitlediğimiz kapılar: bilmeyiz ki kapıları üzerimize kilitlemek çare değildir. bir süre sonra kilitledikçe kilitleyesimiz gelir fakat içeride düşüncelerin kırıntıları tüm odayı kaplamaya başlamıştır bile. kelimeler, nesneler gibidir. cümleler ise birden fazla nesnenin uyum içerisinde görünüşüdür. konuştuğumuz tüm şeyler, zihnimizde odalar yaratır. tüm harfler oksijen gibi havada dolaşır. odanın tavanını düşünce bulutları kaplar, nasıl kara bulutlardır onlar, cümleye döktükçe şimşekler çakar, şimşekler çakmalıdır ki, odanın içine yağmur yağabilsin. yağmur yağabilsin ki, dünya bir evdir. ev bir dünyadır. tıpkı insan gibi temizlenmelidir fakat önce tozu alınmalıdır ki bir süpürgeye ihtiyaç duyulur: süpürge ise evin en kullanılmamış olan odasındadır. 
40 notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Quote
“Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.”
Andrey Tarkovski (via tutunamayangiller)
600 notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Conversation
Merdiven basamaklarında bir diyalog;
+Şimdi bizi burada öldürseler ne olur?
-Kalanlar ölenler için şiir yazar, diyor Metin Altıok.
#unutMADIMAKlımda
183 notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Yüzleri ve saçları yaşlandıran Zaman, şiddetli duyguları da yaşlandırır, ama daha çabuk. İnsanların çoğu budala olduğu için, bunu farketmemeyi başarırlar ve alışkanlıktan başka bir şeyin kalmadığı yerde hala sevildiklerini sanırlar. Eğer böyle olmasaydı, dünyada mutlu insan olmazdı.
297 notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Photo
Tumblr media
“Ivan gülerek, ama yalnızca bir kez, şöyle diyor: beni yerleştirdiğin yerde soluk alamam, lütfen o denli yükseklere koyma beni, kimseyi havanın inceldiği yerlere taşıma, benden sana bir öğüt olsun bu, sonrası için bundan ders al! Şöyle demedim: ama senden sonra kimi yücelteceğim ki? Herhalde senden sonra benim…düşünmüyorsundur ! Ben hala her şeyi senin için öğrenmeyi yeğliyorum. Başka hiç kimse için değil!”
Ingeborg Bachmann, Malina
16 notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Link
0 notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Text
9 yaşlarımdaydım ve ozamanlar büyümeye tek heves ettiğim ,büyümeyi merak ettiğim an yemek masasında kendimden büyüklerle otururkendi.Onların aksine tabak benim göz hizamda idi.Bir yemek masasına, bir tabağa yukarıdan bakmak nasıl olurdu merak ediyordum ve o hiç hakim olamadığım ayaklarımı popomun altına kıvırır koyar yükseltirdim kendimi. Bir yemek masasına yukarıdan bakmak.. Düşünüldüğünde ego ya varılabilir,veya liderlik vasfı gibi şeylerle sıfatlanabilir.sizler tarafından.acımayın yapıştırın gitsin. Her neyse neydi o an.Büyümek bir masaya yukarıdan bakmaktı.sanırdım.Doğru sanmışım. Şimdi “büyümek aslında” ile başlayan cümleler kurmayacağım,büyüyen her insanın bildiği şeyler çünkü onlar. Ben sizlerin büyümek adını verdiğiniz şeylerin aslında büyümek olmamasını yüzünüze vuracağım. İstanbula geldiğimde sürekli duyduğum cümle şuydu:Gülme. Kimseye gülme. Konuşma herkesle. İnsanlar senin gibi düşünmez melike.Sen öyle bilmezsin, söylersin.onlar öyle düşünmez.ONLAR CANAVARI her yerdeydi İstanbul da. Misal metrobüse binmemem gerekirdi.Onlar çoğalıyordu orada.Metrobüse binme ,paran yoksa bile taksiye bin biz veririz. Taksiciye evinin tam adresini gösterme. Esnafa esnaf gibi davran,esnafa sana malını satıyor gibi davran sadece.Aynı şekilde örnekler artardı.İş arkadaşı iş arkadaşıydı,patron patron.Sokakta sadaka isteyen çocuk aslında çok zengindi. Onlar canavarı pislik bir şeydi. Onların türü vardı misal Sanatla uğraşan adamlar değişikti.”O camiada neler neler dönerdi” Biliyorsan ilgilerini çekerdin,KULLANIRLARDI. İşin kötüsü anlamazdın. Adın çıkardı.mazallah dillere düşerdin. İçine at melike içinden düşün kendinle ilgili kimseye bir şey söyleme,konuşma melike Sus melike sus.. SUSUN! Asıl siz susun be. He hayat bu.He bu büyümek.evet buna büyümek falan denmiyor vallahi siz yanlış biliyorsunuz. Büyüyen egolarınızı,”kirli dünyada kirlendik düşerek” diyerek kapatıyor ve buna da büyümeyi yapıştırıyorsunuz ya hani pat diye.O öyle değil o Dünya tertemiz.Düşünce temizliyor. Siz kirli yanınızın bokunu dünyaya atıyorsunuz.Saf doğuyorsunuz saf kalamamızın sebebi dünyanın pislik bir yer olması falan değil.İçinizdeki kininiz.Egolarınızın pislikleri Onlar siz siniz. Canavarlaştırıyorsunuz kendinizi.Sarılmamış gibi kötüsünüz edebiyatı da yapmıyorum beni de yaftalar etiketlersiniz biliyorum.Korkmuyorum ve korkmayacağım. Sarılmamış gibi kötüsünüz evet.Yeni doğan bebek elini hiç tutmamış gibi kötüsünüz ONLAR. O da sizden olacak. Küçük ONLAR yaratın,bazılarını sırf egolarınızdan ötürü yaratın hatta Yapabiliyorsunuz evet.,şu hayatta neleri başaramadıysanız onları onun küçücük omuzlarına yüklüyorsunuz. Hayallerini bu yüzden gömüyor küçük Yer kalmıyor çünkü.Birilerinin onun için neler istediklerini gerçekleştirmeye çalıştıkça hayallerini bir bir atıyor. Siz onun omuzuna koydukça o hayallerini içine atıyor.en derinine atıyor. En derindeki hayaller akıllı durmaz.içteki hayal de biniyor omuza bir süre sonra ve Ah ediyor ,kin besliyor.Annesini öldürüyor,elini tuttuğu o küçük bebeğe tecavüz ediyor. Büyümek diyorsunuz büyüyor. Bende durum bu değil. Ne kirlendim ne küfürlendim. Hayallerim hala aynı 26 yaşındayım 26 yaşındayım düştükçe arındım. 26 yaşındayım ve büyümüyorum. İyi büyümeler Onlar.. İstanbul a gelince aynı şartlarda savaşacağım seninle İstanbul.Sen silahlısın zırhlısın ben çırılçıplağım ya sen soyunacaksın ya ben kuşanacağım.
1 note · View note
almancadaseinfiili · 8 years ago
Text
insanım ve mutsuz daha doğrusu arkaplan mutsuzluğumun sebebi elbette varoluşumu düşünmek.kalabalıkta daha çok hissediyorum mutsuzlu��umu.neden diye düşününce,insanların sürekli bir yerlere gidişini görünce sürekli işleri sürekli bir yerlere yetişme çabası,yapması gerekenler hatta gereklilikler ve etiketlerini görünce nefretlerini görünce,acımasızlıklarını görünce neden diyorum neden yaratıldık. kendimi "sim" gibi hissediyorum (bkz: the sims) oynanıyoruz.yönetiliyoruz ve sorgulamıyoruz.sorguladıkça mutsuzuz işte.
1 note · View note
almancadaseinfiili · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Fidel Castro at a stadium in Leningrad. 1963.
1K notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media
Pretty In Pink (1986)
20K notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Want a bit of surrealism?
2K notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Photo
Tumblr media
2K notes · View notes
almancadaseinfiili · 8 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media
tarkovsky - the mirror / maren ade - toni erdmann
(z. benim bu dünyada en çok sevdiğim kız çocuğu. toni erdmann’ı beraber izledik. ben filmin başında ilgisizdim, ortalarında sarhoş oldum, sonuna doğru filmi çok beğenmiştim.. keşke önce afişini görmüş olsaydın dedi. haklıymış. sanırım son zamanlarda gördüğüm en güzel film afişi bu. babasının kollarında kaybolmuş, -ya da aksine, hiç kaybolmamış- bir kız çocuğu. ‘baba böyle bir şeydir ya zaten’ dedi z. - esmer, karanlık.
woody allen “umut tüylü bir şeydir” demiş ya dedim, beni düzeltti, emily dickinson demişti onu-.
ona tarkovsky’nin mirror’undan bu sahneyi gösterdim- ah evet! dedi, baba ile sarılmak, ya da doğa ile birliktelik… 
z. the mirror’ı  izlememiş. onun ‘doğa’ dediği şey aslında geçmiş, gelecek, ya da daha geniş manada melankoli olabilir filmde ama… z. benim bu dünyada en çok sevdiğim kız çocuğu ve zaten, kim bir şekilde, babasını özlemiyor ki?)
34 notes · View notes